Yükleniyor

Da Vinci Robotik Cerrahi

Da Vinci Robotik Cerrahi

Da Vinci Robotik Cerrahi, kanserle mücadelede kullanılan önemli cerrahi yöntemlerden biri olma özelliğine sahiptir.

İletişime Geçin

Da Vinci Robotik Cerrahi, kanserle mücadelede kullanılan cerrahi yöntemlerden biridir. Robotik cerrahi sistem ameliyat esnasında cerrah ve hastaya çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Memorial Sağlık Grubu Robotik Cerrahi Merkezi Uzmanları konu ile ilgili bilgi verdi.

İçindekiler

Robotik Cerrahi Ne İşe Yarar, Önemi Nedir?

Cerrahın robot teknolojisi sayesinde gerçekleştirdiği ameliyatlar vücutta kesi oluşturmadan bir iyileşme süreci sağlamaktadır. Merkezimizde özellikle üroloji, kadın hastalıkları, genel cerrahi, obezite cerrahisi, göğüs cerrahisi, kalp ve damar cerrahisi operasyonlarında kullanılmaktadır. Da Vinci Robotik Cerrahi teknolojisi Memorial Bahçelievler ve Şişli Hastaneleri’nde bu konuda deneyimli ekipler tarafından uygulanmaktadır. Memorial Bahçelievler, Şişli ve Ankara Hastaneleri’nde Da Vinci XI cihazı kullanılmaktadır.

Da Vinci Teknolojisinin Genel Özellikleri Nelerdir?

  • İşlem, ameliyat bölgesinin yerine göre küçük deliklerden yapılır.
  • Ameliyatı robot yardımı ile cerrah gerçekleştirmektedir. Cerrah, ameliyat bölgesini kamera yardımı ile en net şekilde görerek parmaklarını hareket ettirir ve robota verdiği komutlarla ameliyatı yapar.
  • Uygulama doğru ve hassas bir şekilde yapılabilmektedir.
  • Hasta klasik ameliyatlara göre robot ile ameliyat sonrası dönemde daha az ağrı yaşar.

Da Vinci Xi Teknolojisinin Özellikleri Nelerdir?

Hasta için;

  • Kozmetik açıdan avantajlıdır
  • Kanama az olur
  • Ağrı da az olmaktadır
  • Da Vinci Xi Robotik Cerrahi sonrası hastanede kalış süresi kısalmaktadır
  • Robotik cerrahi ile iyileşme süresi hızlıdır, hastanın ameliyat sonrasında ayağa kalkma süresi kısalır.

Cerrah için; 

  • 3 boyutlu yüksek çözünürlüklü (3D HD) görüntü sağlamaktadır
  • 16 kat büyütülmüş görüntü sayesinde gerçek derinlik algısı ile çalışılabilmektedir
  • Florasan görüntü yeteneği ile gerçek zamanlı görüntüler elde edilmektedir
  • Hasta konsolunda bulunan 4 koldan herhangi birine kameranın takılabilmesi sayesinde her bölgeye kolaylıkla ulaşılabilmektedir
  • Robot kollar üstün hareket özelliklerine sahiptir, titreme riski olmamaktadır
  •  Cihazın kurulumu dolayısı ile hastaya her açıdan yaklaşılabilir
  • Cihaz kollarının inceliği ve esnek port yerleşimiyle uzak noktalara da erişilebilmektedir
  • Lazer hedefleme sistemi ile ameliyat en uygun pozisyonda gerçekleştirilebilmektedir.

Hangi Hastalıklarda Kullanılır? Uygulama Alanları Nelerdir?

  • Böbrek tümörleri
  • Mesane kanseri
  • Testis kanseri
  • Çocuklarda ve yetişkinlerde börek çıkışının darlığı (UPJ darlığı)
  •  Kadınlarda ve erkeklerde idrar kaçırma tedavisi
  • Böbreğin çıkarılması yani nefrektomi işlemi
  • Çocuklarda UPJ darlığı
  • Çocuklarda vezikoüreteral reflü cerrahisi
  • Çocuklarda çift böbrek anomalileri
  • Çocuklarda böbrek üstü bezi cerrahisi
  • Çocuklarda nörojen mesane
  • Rahim kanseri
  • Rahim ağzı kanseri
  • Miyom cerrahisi
  • Endometriyozis
  • Mide kanseri
  • Reflü Cerrahisi
  • Mide Fıtığı
  • Akalazya (Yemek Borusu Alt Uç Darlıkları)
  • İnce bağırsağın darlıkları (Crohn hastalığına bağlı)
  • İnce bağırsak tümörleri
  • Kolon kanserleri
  • Rektum kanserleri
  • Prolapsus ameliyatları
  • Nöroendokrin cerrahisi
  • Pankreas gövde, kuyruk kist ve tümörleri
  • Dalak rahatsızlıkları, koruyucu cerrahiler
  • Safra kesesi ve safra yolları operasyonları
  • Dalak operasyonları
  • Pankreas kanseri
  • Obezite cerrahisi
  • Mitral kapak tamiri ve değişimi
  • Koroner bypass
  • Aritmi ameliyatları
  • Kalp tümörleri
  • ASD kapatılması
  • Karaciğer donör

Nasıl Uygulanır?

“Robotik cerrahi” olarak bilinen robot yardımlı laparoskopik cerrahi yönteminin üç temel özelliği bulunmaktadır. Bunlardan ilki olan görüntüleme sistemi, laparoskopik cerrahi ilkesi ile çalışır. Yani hastanın vücudunun içinden görüntü kamera yardımı ile cerraha aktarılır. Robotik cerrahide laparoskopik cerrahiden farklı olarak bu görüntü üç boyutludur ve kamera kontrolü robot tarafından yapıldığı için titremesiz net bir görüntüdür. Ameliyat edilecek organa çok yaklaşılarak daha büyük büyütmede net görüntüler elde edilebilir. Cerrah, bir konsol yardımıyla robot kollarını kumanda eder. Bu robot kolları hastaya yerleştirilir. Konsolda bulunan fiberoptik kablolar, robotun kollarına giderek cerrahın yaptığı küçük el hareketlerini robotik kollara aktarır ve bunlara bağlı cerrahi makas, doku veya iğne tutucu gibi aletlerin istenilen hareketleri yapması sağlanır. Robotik kollara bağlı cerrahi aletler 540 derece dönebildiklerinden el hareketlerinden çok daha fazlasını yapacak şekilde hareket edebilir. Ayrıca normalde insanın elindeki doğal titreme, robotik cerrahide cerrahi aletlerin uçlarına hiç yansımaz. Bu sayede hata payı da en aza indirilir.

Üroloji ameliyatlarında Da Vinci Robotik Cerrahi

Robotik Cerrahi ilk olarak 1994’te kardiyovasküler cerrahi alanında kullanılmaya başlandı. Ancak en yaygın kullanım alanı üroloji ameliyatları oldu. 2001 yılından bu yana tüm dünyada en fazla prostat kanseri cerrahisinde kullanılan da Vinci; böbrek, mesane ve testis kanserlerinde de kullanılmaktadır.

‘Da Vinci Robotik Cerrahi’ tekniği, tümüyle robota bağlı bir cerrahi uygulama değildir. İster açık, ister laparoskopik isterse de robotik yöntemlerle yapılan ameliyatlar söz konusu olduğunda ameliyat başarısında cerrahi ekibin tecrübesi en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Memorial Bahçelievler, Şişli ve Ankara Hastaneleri Robotik Cerrahi Merkezi’nde tüm üroloji ameliyatları deneyimli ekip tarafından gerçekleştirilmektedir.

Prostat kanseri ameliyatlarında sinir koruma özelliği

Özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde ortaya çıkan ve cilt kanseri dışında gelişmiş ülkelerde en sık görülen erkek kanseri olan prostat kanseri ameliyatları sonrası, erkeklerin sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyen çok önemli iki risk olan cinsel fonksiyon bozukluğu ve idrar kaçırma problemleri görülebilir. ‘da Vinci Robotik Cerrahi’ tekniği ile gerçekleştirilen prostat kanseri ameliyatlarında hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek bu riskler aza indirilmektedir. Prostata komşu olan ve penise giden sertleşme sinirleri ile idrar tutma kasları robot teknolojisi sayesinde korunabilmektedir. Bu nitelikli koruma sayesinde idrar kaçırma sorunu ve penis sertleşme bozukluğu riski aza inmektedir. Robot cerrahisi ile uygulanan “İntrafasiyal Sinir Koruma” tekniği ile ameliyat sonrası hastanın cinsel aktivite sorunu yaşama riski düşmektedir.

Prostat cerrahisinde da Vinci’nin hastaya sağladığı ayrıcalıklar:

  • da Vinci Robotik Cerrahi sonrası hastanede kalış süresi 1 ya da 2 gün kadar olmaktadır. Yaklaşık hastaların %95'i ameliyat sonrası ikinci günde evlerine gitmiş durumdadır.
  • Geleneksel açık cerrahi ile karşılaştırıldığında ameliyat sırasında az kan kaybı olmaktadır. Ameliyat öncesi kan hazırlığı gerekmez.
  • Hastanede kalış döneminde ve hastaneden çıktıktan sonra da az oranda ağrı kesici kullanımına gerek olmaktadır. Zira hastalar ağrı hissetmezler.
  • Genellikle cerrahiden sonraki ilk hafta içinde (yaklaşık 4 ya da 6 gün sonra) idrar yoluna yerleştirilen sonda alınmaktadır. Açık cerrahide bu süre genellikle 14 -21 gün arasında değişmektedir.
  • Yaklaşık hastaların %90'ı da Vinci Robotik Cerrahi ile ameliyat sonrası ya da 3. haftada rutin çalışmalarına geri dönmektedir.

Böbrek tümörü ameliyatlarında böbreği koruyucu etki

“da Vinci” tekniği ile gerçekleştirilen böbrek tümörü ameliyatlarında, kanser kontrolü sağlanmaktadır. Yalnızca tümör dokusu çıkarılarak sağlıklı böbrek hastada bırakılmaktadır. Robot teknolojisi ile üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü büyütülmüş görüntü altında, tümörün doku içindeki derinlik hesabı rahatlıkla yapılarak tümör böbrekten uzaklaştırılır. Tümörün çıktığı alan hızla ve derinlik kontrolüyle dikilebilir. Tümörlü doku çıkarıldıktan sonra oluşan doku boşluğu, açılan damarlar ve yaralanan idrar kanalları robotik kollar kullanılarak incelikle ve hızla onarılmaktadır. Büyük çaplı böbrek kanserinde ise böbreğin çıkarılması için uygulanabilmektedir.

Böbrek cerrahisinde

  • Hastanede kalma süresi kısadır ve hızlı iyileşme sağlanır.
  • Ameliyat sonrası az ağrı ve az ağrı kesici kullanımı söz konudur.
  • Hasta günlük aktivitelerine doktor kontrolünde kısa sürede döner.
  • Küçük ameliyat kesikleri nedeniyle estetik görünüm bozulmaz.
  • Ameliyat, titreme etkisinin ortadan kaldırıldığı robot kollarla gerçekleştirilir.

Robotik cerrahi ile 4 delikten testis kanseri ameliyatı

da Vinci Robotik Cerrahi ile kapalı testis ameliyatı, Memorial Bahçelievler, Şişli ve Ankara Hastaneleri’nde uygulanmaktadır. Açık olarak yapıldığında iman tahtası olarak bilinen kemiğin alt ucundan başlayarak leğen kemiği arasındaki karın duvarının kesilmesi, bağırsakların dışarı çıkarılması ve büyük damarların çevresindeki lenf bezlerinin temizlenmesi ilkesine dayanan testis kanseri ameliyatları, robot teknolojisi ile tamamen kapalı olarak birkaç delikten yapılabilmektedir.

da Vinci Robotik Cerrahi ile gerçekleştirilen testis kanseri ameliyatlarıyla; 

  • Büyük kesilerdeki ağrı, enfeksiyon ve yara iyileşeme riskleri robotik cerrahi ile azalır.
  • Açık ameliyattaki gibi hastanın bağırsakları dışarı çıkarılmaz. Bu nedenle bağırsaklarda enfeksiyon ve kuruma gibi riskler ortadan kalkar.
  • Cinsel fonksiyonlara etkisi olan ve aort ya da büyük damarlar çevresinde bulunan bazı sinirsel yapılar robotik cerrahi tekniği ile net görülür, etkili bir şekilde korunabilir. Böylece meni boşalması ile ilgili az sorun yaşanır.
  • Hastaların ameliyat sonrası çocuk sahibi olmalarında yaşanacak güçlükler; ameliyat öncesinde hastadan alınan spermin, sperm bankasında saklanması ve yardımcı üreme teknikleri sayesinde ortadan kaldırılabilir.

Da Vinci ile bağırsaktan yapay mesane

Gelişmiş ülkelerde; erkeklerde 4, kadınlarda ise 7’inci sırada görülen mesane kanseri, da Vinci Robotik Cerrahi ile vücutta ameliyat kesisi oluşturmadan tedavi edilmektedir. Açık olarak gerçekleştirilen mesane kanseri ameliyatlarında; göbeğin 4-5 cm yukarısından başlayan bir noktada, leğen kemiğine kadar uzanan bir kesi ile mesane ve lenflerin temizlenmesi, bağırsaktan yapılan mesanenin de normal idrar kanalına bağlanması söz konusudur. Bunun yanında mesanesi alınan hastalar sosyal açıdan karınlarında sürekli torba taşıma ya da belirli aralıklarla sonda kullanarak idrarlarını boşaltma gibi sorunlar yaşayabilmektedir. da Vinci Robotik Cerrahi ile yapılan mesane kanseri ameliyatlarında iki ayrı ilke uygulanmaktadır. İlki; mesanenin ve lenf bezlerinin çıkarılma işlemleri robotla yapıldıktan sonra, bağırsaklardan yeni mesane oluşturma ameliyatı açık yöntemle gerçekleştirilerek ameliyat tamamlanmaktadır. Ancak bu ameliyat tekniği için de büyük bir kesi gerekmekte ve bağırsaklar vücut dışında beklediği için enfeksiyon kapma, kuruma, sıvı ve ısı kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Memorial Bahçelievler, Şişli ve Ankara Hastaneleri Robotik Cerrahi Merkezi’nde mesane kanseri ameliyatları, dünyada bazı merkez ve cerrah tarafından yapıldığı şekli ile tamamen kapalı olarak gerçekleştirilmektedir. Mesanenin çıkarılması, büyük damarların çevresindeki lenflerin temizlenmesi, bağırsaklardan yeniden mesane yapılması, idrar kanallarının bu yeni mesaneye bağlanması ve bunun da normal idrar yoluna bağlanması işlemlerinden oluşan ameliyat, tamamen robotik olarak tamamlanmaktadır.

Mesane Kanseri Ameliyatlarında Robotun Hastaya Faydaları Var mı?

  • da Vinci Robotik Cerrahi ile hastaya küçük kesi yapılır. Ameliyat, her biri 8-15 milimetrelik yalnızca 6 delikten gerçekleştirilir.
  • Açık ameliyatlarda görülebilen kesi yeri fıtıklaşmaları, kesi yeri dikişlerinin açılması ve yeniden ameliyat olma riskleri de ortadan kalkar.
  • Robotik yapıldığı için ameliyat esnasında kanama ihtimali de azalır.
  • Hasta hiç açılmadan ameliyat yapıldığı için bağırsakların kuruması, enfeksiyon kapması ve ısı kaybetmesi gibi riskler belirgin olarak azalır.
  • Ameliyat sonrasında hastalar daha kısa sürede iyileşerek normal yaşamlarına dönebilir.
  • Mesane kanser cerrahisinde mesane ile prostat da birlikte çıkarılır. Çünkü mesane kanserli hastaların üçte birinde, hastaların farkında olmadıkları prostat kanseri de yakalanabilir. Prostat alınırken, cinsel fonksiyon sağlayıcı sinirler ve idrar tutma mekanizması robotun sağladığı büyütme, yakından görme ve iyi aydınlatma ile korunabilir.
  • da Vinci Robotik Cerrahi ile mesane kanseri olmuş hastalar; ameliyatın 2. ve 3. gününde beslenmeye başlar. Bağırsak hareketleri yeterince yerine geldikten sonra ve her şey yolunda giderse de bir haftadan önce taburcu edilir. Sondalı olarak geçen 3 haftanın sonunda yeni yapılan bağırsaklardan oluşan mesane dikişlerinin tam kaynadığı tespit edildiğinde sonda çekilir.
  • Kadınlarda mesane kanseri ile birlikte rahim ve yumurtalıklar da alınır. Doğum kanalından itibaren rahim alındığı için doğum kanalının da tamiri ameliyat esnasında yine robotla yapılır.

UPJ Darlığına Robotla Çözüm

Özellikle genç yaşta böbrek ağrısı sonucu ya da rastlantısal olarak tespit edilen böbrek çıkışının darlığı (UPJ darlığı) durumlarının cerrahi tedavisinde konvansiyonel laparoskopik cerrahi önemli bir çığır açmıştır. Açık cerrahi ile rekontstrüktif bir ameliyatı büyük ameliyat kesisi ile yaparken, laparoskopik olarak sadece ufak deliklerden vücut içine girilerek bu darlık %97 başarı ile tedavi edilmektedir. Ancak vücut içinde konvansiyonel laparoskopi ile milimetrik titreme, iki boyutlu görüntü ve aletlerin sınırlı hareket kabiliyeti dezavantajlarına karşı da Vinci Robotik teknoloji ile üç boyutlu görüntü altında, titremeyen robot kolları ve mükemmel hareket kabiliyeti ile tedavi söz konusudur.

İdrar Kaçırma Sorununda Robotik Cerrahinin Yeri

Kadınlarda özellikle mesanenin sarkmasına bağlı gelişen idrar kaçırma olgularında ve idrar kaçırmasa bile hazne dışına ele gelecek kadar ileri mesane sarkmalarında da Vinci Robotik cerrahi yöntemi uygulanabilmektedir. Robot teknolojisi ile mesanenin bir daha hiç sarkmayacak şekilde tedavisi mümkündür. Özellikle prolapsus denilen durumlarda gerçekleştirilen sakrokolpopeksi ameliyatlarında robotik kolların hareket kabiliyetiyle vücut içinde hızlı dikiş atabilme avantajı sağladığından robotik cerrahi uygulanır. Sarkıklığa neden olan bağların ve diğer destek dokuların zayıflaması nedeniyle tamir amaçlı olarak sentetik kumaşlar kullanılarak sarkan dokuların onarımı tam anlamıyla yapılabilmektedir.

Kadın Hastalıkları-Jinekolojik Ameliyatlarında da Da Vinci Robotik Cerrahi

da Vinci Robotik Cerrahi, üroloji ve genel cerrahinin yanında en sık kadın hastalıklarının ameliyatla tedavisinde kullanılmaktadır. 2013 yılı verilerine göre kadın hastalıklarında robot ile yapılan ameliyat sayısı, üroloji ameliyatlarının da üzerindedir. Robot teknolojisi, uzun süren laparoskopik jinekoloji ameliyatlarına, cerrahın konsol başında oturarak ameliyatını gerçekleştirebilmesi sayesinde yeni bir boyut getirmiştir. Da Vinci Robotik Cerrahi sistemiyle yapılabilen ameliyatlar şöyle sıralanabilir:

  • Miyom ameliyatları
  • Rahim alınması
  • İdrar kaçırma
  • Tüp tıkanıklıkları
  • Yumurtalık kistleri
  • Endometriozis
  • ahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri
  • Kanser cerrahisinde üstün teknoloji başarısı

Jinekolojik, ürojinekolojik ve onkolojik ameliyatlar cerrahinin en zor operasyonları arasında gösterilmektedir. Robot cerrahisi, ileri evre yumurtalık kanserleri dışında tüm jinekolojik kanserlerde kullanılmaktadır. Rahim kanseri olarak bilinen  “endometrium” kanserinin her evresinde, rahim ağzı kanserinin (serviks kanseri) cerrahi sınırlar içinde olanlarında uygulanabilmektedir. İnfertilite nedeniyle yapılan myomektomi operasyonu ile rahim sarkmasında da robotik cerrahiden faydalanılmaktadır. Laparoskopik yöntemle rahimden miyom çıkarılıp kapatıldığında, iyileşen bölgenin bir sonraki gebelikte yırtığa neden olma riski, dikiş yetersizliği nedeniyle artabilir. Oysa dikiş üstünlüğü sayesinde robotik cerrahide bu riskin ortaya çıkma oranı minimum düzeydedir. Endometriozisin ilerleyen safhalarında çevre dokular çok yapışık olduğu için laparoskopik cerrahiyle bunları temizlemek güçleşmektedir. Bu tür ameliyatlarda robotik cerrahi tercih edilebilmektedir.

Genel Cerrahi Ameliyatlarında Da Vinci robotik cerrahi

Da Vinci Robotik cerrahi Türkiye’de ilk defa Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde karaciğer donör ameliyatlarında Türkiye’de ilk defa Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde kullanılmaya başlandı. Robotik cerrahi yöntemi ile karaciğer vericisinden karaciğerinin bir parçası güvenli bir şekilde çıkarılabilmektedir. Robotik minimal invaziv teknik hastanın vericiye daha konforlu ve kısa sürede iyileşme imkanı sunarak sosyal hayata dönüşü hızlandırırken, cerrahi ekibe de önemli kolaylık sağlamaktadır. Vericinin karaciğeri ameliyattan kısa bir süre sonra kendini yenilemekte ve kişi ameliyat olmamışçasına iş ve sosyal yaşamına dönebilmektedir.

Robotik yöntemle gerçekleştirilen ameliyatlarda hasta ameliyat masasında yatarken robot kollar hastanın karaciğerinin bir parçasının alınacağı bölgeye 2-4 cm’lik bir kesi ile 3 tane 8 milimetrelik delik ile konumlandırılmaktadır. Cerrah da ameliyat masasının yanında bulunan bir konsolda oturmakta ve yüksek çözünürlüklü 10 kat büyütülerek ekrana yansıtılan görüntü ile robot kolları hareket ettirmektedir.

Rrobotik cerrahi bu şekilde hem hastaya hem de cerraha önemli avantaj sağlamaktadır.

Son 10 yılda minimal invaziv ameliyatlar arasında robotik cerrahi, genel cerrahide özellikle de kanser ameliyatlarında artan oranda kullanılmaktadır.

  • Büyük bir cerrahi kesi gerektirmez. İşlem, küçük deliklerden yapılır.
  • 10 kat daha büyük ve net görüntü altında ameliyat gerçekleştirilir.
  • Görüntünün kalitesi yüksek çözünürlüklü ve üç boyutludur. 3 boyutlu görüntü sayesinde derinlik avantajı sağlanır.
  • Titremeyen ve 720 derece açıda hareket kabiliyetine sahip ufak robotik kollar her yönden dikişler yapılır.
  • Damar ve sinir varlığı net olarak ortaya konur.
  • Tümör operasyonlarında kullanılır.
  • Ameliyat sonrası bağırsak faaliyetlerinde normale dönüş hızlıdır.
  • Hastanın beslenmesi hızlı normale döner.
  • Cerrahi bölgeden enfeksiyon kapma riski düşüktür.

Kanser Cerrahisinde Robotik Teknoloji

Üst gastrointestinal sistem

2001 yılından itibaren tüm dünyada hızlı bir gelişim gösteren “da Vinci Robotik Sistem”inin günümüzde kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Üst sindirim sistemi cerrahi girişimlerinde, da Vinci Robotik Sistemin üstün doku ayırma sütürleme teknikleri sayesinde girişimler yapılabilmektedir.

  • Mide kanseri D2 rezeksiyonu
  • Ayrıca kanser dışı 

GERD (Reflü Cerrahisi)

Hiatal Herni  (Mide Fıtığı)

Akalazya (Yemek Borusu Alt Uç Darlıkları)

İnce bağırsak ameliyatları

Robotik Sistemin kullanımı damar ve sinirlerin, daha yakından ve ayrıntılı olarak izlenmesini sağlayarak, cerrahın ince doku ayırmaları yapmasına ve dikiş atmasına yardımcı olur. Kanser cerrahisi prensiplerine uygun hareket etme olanağı sağlar. Laparoskopik kameralardan 3D ( üç boyutlu) görünüm sağlayarak dokuya yaklaşımı kolaylaştırır. Bu sayede cerrahın açık ameliyatlarda görmekte ve ulaşmakta zorlandığı alanlarda fazla görsellik ve hareket etme imkanı sağlar.    

  • İnce bağırsağın darlıkları (Crohn hastalığına bağlı)
  • İnce bağırsak tümörleri

Kolorektal cerrahi

Robotik Sistemi, laporoskopi ameliyatı şeklinde başlayarak, üstün el becerisi gereken aşamada kullanıma girer. Bu yöntemle eli karın içine sokabilmek için açılması gereken büyüklükteki bir kesiye ve elle cerrahi destek yöntemine gerek kalmaz.

  • Birçok vakada kanser kontrolünde iyi klinik veriler,
  • Bağırsak fonksiyonlarında düzelme,
  • Normal beslenmeye geçiş,
  • Az ağrı,
  • Az kan kaybı,
  • Düşük yara enfeksiyonu riski,
  • Kısa hastanede kalış süresi,
  • Kısa iyileşme süresi sağlar.

Robotik Sistemi Kolorektal cerrahide;  kolon kanserleri, rektum kanserleri ve prolapsus ani ameliyatlarında da kullanılmaktadır.

HPB (Karaciğer-Pankreas-Safra yolları) cerrahisi

Özellikle safra yolu yaralanmalarında, onarım amaçlı açık cerrahi yöntemi yerine, da Vinci Robotik Sistem’le daha hassas ve büyük kesiye gerek kalmadan onarım yapılabilir.

  • Nöroendokrin cerrahisi
  • Pankreas gövde, kuyruk kist ve tümörleri
  • Dalak koruyucu cerrahiler
  • Safra kesesi ve safra yolları operasyonları
  • Dalak operasyonları

Pankreas kanseri cerrahisinde Laparoskopik ve Robotik cerrahi

Pankreas kanseri, karın içi kanserler arasında en tehlikeli olanıdır. Sıklığı giderek artmakta ve son yıllarda üzerinde oldukça geniş çalışmalar yapılmaktadır. Pankreas kanserini diğer kanser türlerine göre daha önemli kılan, organın yerleşim yeridir. Vücutta adeta gizlendiği noktada çok önemli görevler yapan pankreasa, cerrahi olarak da müdahale edilmesi zordur. Bu nedenle pankreas için genellikle “Dokunulmaz” ifadesi kullanılır.

Pankreas Kanseri Tedavi Süreci 

Yapılan MR ya da tomografi tetkiklerinde eğer hastaya pankreas kanseri teşhisi konulmuşsa öncelikle tanını kesin olup olmadığının saptanması için biyopsi yapılmalıdır. Yapılan görüntülemede kitle tespit edilmişse ve hastanın sarılık ve kilo kaybı gibi şikayetleri varsa tanı büyük olasılıkla doğrudur. Tanıda şüpheli durumlarda ise endoskopik biyopsi gerekli olabilir. Tedavinin en önemli aşaması cerrahidir. Hastanın tümörünün cerrahi olarak çıkarılıp çıkarılmayacağı, yapılan evreleme sonucu belirlenir. Karaciğer ya da diğer organlarda metastaz yoksa ve büyük damarlarda tutulum ileri derecede değilse hasta öncelikle ameliyat edilir. Ek tedaviler ise ameliyat sonrasında hastanın durumuna göre planlanır. Cerrahi şansı bulunmayan hastalarda ise öncelikle kemoterapi uygulanır. İlaç tedavileri ile tümörde gerileme söz konusu olduğunda ise hastanın cerrahi için aday olup olamayacağı tekrar değerlendirilir. Pankreas kanserinin vücutta birçok odağa ve uzak organlara yayılması durumunda ise öncelikle kemoterapi ve ardından da alternatif seçenekler ile tedavi planı gündeme gelir. Pankreas kanserinde de unutulmaması gereken en önemli nokta, tümörün davranışının her kanser türünde olduğu gibi kişiden kişiye farklılık göstermesidir. Bu nedenle her hastanın tedavi şansı vardır ve bu seçenekler araştırılmalıdır. 

Pankreas Kanseri Ameliyatlarında Güncel Cerrahiler

Son yıllarda pankreas kanseri cerrahisindeki minimal invaziv yöntemlerin kullanılması, laparoskopik ve robotik cerrahilerden yararlanılmasıdır. Laparoskopik cerrahi, pankreas kanseri hastalarında da vücutta büyük bir ameliyat kesisine neden olmadan, özel aletler ile birkaç delikten girilerek yapılan işlemlerdir.  Laparoskopik cerrahi; pankreasta tümörün yerleşimi eğer pankreasın gövde ve kuyruğunda ise ilk tercih olarak değerlendirilmelidir. Pankreas başı tümörlerinde ise eğer tümör erken evrede yakalanmışsa, ana damarda tutulum yoksa ve hastanın yaşı uygunsa laparoskopik cerrahi uygulanabilir.

  • Robotik cerrahi, açık ameliyat ile laparoskopik işlemlerin ayrıcalıklarını bir arada sunmaktadır.
  • Robotik cerrahi ile kanser kontrol altına alınabilmektedir.
  • Cerrahide enfeksiyon riskini azalttığı ve vücutta büyük ameliyat kesilerine neden olmadığı için hastanın yaşam sansını yükseltebilmektedir.
  • Ameliyat sırasında damarlar, lenf düğümleri ve diğer oluşumlar görüntülenmekte bu da ameliyatın başarı şansına etki etmektedir.
  • Ameliyat sırasında dalak korunabilmektedir.
  • Ameliyat sonrası bağırsaklar erken çalışmaya başlar, hasta ağrı hisseder, kısa sürede hastaneden taburcu olur, iyileşmesi ve normal yaşama geri dönüşü olur. Vücutta herhangi bir kesi ya da büyük bir yara izi oluşmaması, hastaya iyi kozmetik sonuç sağlar.

Metastatik Pankreas Kanserlerinde Tedavi Alternatifleri

Pankreas kanseri en sık karaciğere metastaz yapar. Bu tip hastalar genellikle geç belirti veren ve pankreasın, gövde ve kuyruğuna yerleşmiş tümörlü hastalardır. Ameliyat, hastaya hızlı yanıt sağlayacak tedavi seçeneği olarak değerlendirilmemelidir. Yalnızca biyopsi sonucu ya da radyolojik görüntüsü nöroendokrin tümör olarak belirlenmiş olan hasta grupları ameliyat ile tedavi edilebilir ve hızlı yanıt alınabilir. Metastatik pankreas kanserli hastalar için tedavi şansı kemoterapidir. Ancak Sistemik  kemoterapi tedavisinin de hastanın durumu değerlendirildikten ve alınacak yanıt öngörüldükten sonra yapılmalı yada alternatif Kemoterapi seçenekleri olan ; HIPEC yada PIPAC kemoterapi seçenekleride düşünülmelidir.

Robotik Bariatrik Cerrahi-Obezite Cerrahisi

da Vinci Robotik Cerrahi obezite ameliyatlarında da kullanılmaktadır. Cerraha üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü bir görüntü sağlayan robot teknolojisi, işlemin gerçekleştirildiği bölgeye komşu olan organ, doku ve sinirlerin korunmasına da olanak tanımaktadır. Bazı grup uygun hastalarda ameliyat kesisi oluşturmadan birkaç ya da tek delikten yapılabilen işlemler, hastalardaki estetik kaygıları ortadan kaldırmaktadır.

Son günlerde gündemde olan Obezite cerrahisinde tüp mide ameliyatı, gastrik bypass , özelikle de metabolik cerrahide yani Tip II şeker hastalığında tercih edilen tüp mide ile birlikte uygulanan bipartisyon obezite ameliyatları, robot teknolojisinden yararlanarak gerçekleştirilmektedir. Öncelikle hastaların iyi değerlendirilip obezite ameliyatının gerekliliği sorgulanmalı ve gerektiğinde hangi ameliyat tekniği uygulanmasının seçimi büyük önem kazanmaktadır.

Kalp ameliyatlarında da robot teknolojisi kullanılabiliyor

Robotik kalp cerrahisi 2000’li yıllardan beri Türkiye’de uygulanmaktadır. Normalde minimal invaziv yöntemlerde yani küçük kesi uygulamasında kullanılan endoskopik kamera sistemi, doktora iki boyutlu bir görüntü sunarken, robotik yöntemle üç boyutlu bir görüntü sağlanmaktadır. Robot kollar ameliyat bölgesinde doktorun insan eliyle gerçekleştiremeyeceği hareketleri gerçekleştirebilmektedir. Robotik kalp cerrahisi bypass, kalp kapağı değişimi, kalp deliğini kapatma ya da kalp içi iyi huylu tümörleri çıkarma ameliyatlarında, başarıyla uygulanmaktadır. Daha önce kalp ameliyatı geçirmiş hastalarda bu yöntem uygulanmazken, hastanın robotik cerrahiye uygun olması çok önemlidir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 27 Şubat 2024

Yayınlanma Tarihi: 3 Nisan 2020

Da Vinci Robotik Cerrahi Teknolojisi Bulunan Hastanelerimiz

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al