Kalbi besleyen atardamarların tıkanması ve daralması nedeniyle yapılan cerrahi girişim yani bypass sıkça kullanılan bir tedavi yöntemi. Her ne kadar kişiler bypass cerrahisinden ürkse de bu cerrahi girişim güvenle yapılıyor ve hastalar ikinci yaşamlarına "Merhaba" diyebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Kalp Damar Cerrahisi Bölümü Uzmanları bypass hakkında bilgi verdi.
Koroner Bypass nedir?
Kalbin beslenmesini sağlayan koroner arterlerde daralma ya da tıkanıklık geliştiği takdirde kalp, yeterince beslenemez ve normal fonksiyonlarını yerine getirememeye başlar. Kalbin yeterli miktarda beslenememesi neticesinde kişide, göğüs ağrısı şikayeti meydana gelir. Nitekim kişide kalp krizi riski ortaya çıkar. Bu durumun önlenebilmesi amacıyla koroner bypass ameliyatı uygulanabilir. Koroner bypass operasyonlarında genellikle üç ya da daha fazla damara müdahale edilmektedir. Ameliyatların süresi bypass uygulanacak damarların sayısına ve ek olarak yapılacak girişimlere göre değişmekle birlikte, ortalama 4 saattir.
Bypass hangi hastalıklarda uygulanır?
Yapılan kardiyolojik tetkiklerde kalpte saptanan sorunun tedavisinin ilaç ya da anjiyoplasti gibi yöntemlerle yapılmasının yeterli ya da mümkün olmayacağına karar verilmiş olmasından dolayı bypass yapılmaktadır. Çoklu damar hastalıkları, kalbin sol karıncığını kanlandıran damarlarda ciddi daralması olanlar, sol kalbi besleyen ana koroner damarda önemli bir darlık varlığında, balon ya da stent işlemlerinin yetersiz olduğu kişilerde, kalbi besleyen damarlarda darlıkla birlikte ameliyatla düzeltilmesi gereken başka bir kalp rahatsızlığının olduğu sorunlarda bypass yapılabilmektedir.
Bypass nasıl uygulanır?
Kalbe ulaşmanın en klasik yolu, göğüs kemiğinin (sternum) ortadan açıldığı yöntemdir. Bazı özel yöntemlerde bu kesilerin boyu ve yeri değişmektedir. Bazı kapak ve ASD ameliyatları 5-6 cm kesi ile (pencere) yapılabilmektedir. Göğüsten alınan mamaria internanada kanın gelişi kola giden damardan olmakta iken diğer serbest damarların (radyal arter ve safen ven) üst uçları aort damarına dikilir. Böylece yeni bir damar ile (bypass grefti), darlık veya tıkanıklığın olduğu bölgedeki kalp kasına enerji ve oksijen taşıyan kanın akışı sağlanmış olur. Ameliyat sırasında yapılan bypass damar sayısı 1 ila 6 arasında değişmektedir. Genelde 2-4 damara bypass yapılmaktadır. Cerrahın ameliyat sırasında kullandığı damarlar, hastanın kendi vücudunda bulunan, alındığı zaman yerinde eksiklik bırakmayan damarlardır. Biz bu ameliyatlarda öncelik sırasıyla, göğüsten alınan mamarya interna damarını, daha sonra koldan alınan radyal arter ve en son olarak da bacaktan alınan safen veni tercih edilmektedir. Ancak bypass yapılması gereken damardaki darlığın yeri ve şiddetine göre kullanılacak damar değişebilir. Bazen o hedefteki damar için en iyi seçenek safen ven olabilir. İleri yaşta, kronik akciğer hastalığında ve çok kilolu hastalarda bazen mamarya interna kullanılamayabilir. Kol damarı da yine ileri yaşta, insülin kullanan şeker hastalarında ve kronik böbrek hastalarında mecbur kalınmadıkça kullanılmaz. Kullanılacak damarların son seçimi ameliyat esnasında cerrah tarafından yapılacaktır. İleri yaş, KOAH, diyabet bulunan hastalarda ve kadın hastalarda iki mamaria intermea tercih edilmez. Kalp ameliyatında birinci aşama, ameliyat sırasında kalp ve akciğer arasındaki kan akışını bir makineye (kalp-akciğer makinesi) bağlayarak kalbi durdurmaktır. Koroner bypass ameliyatlarının bir kısmı (KOAH, Kronik böbrek hastalığı gibi özel durumlarda) çalışan kalpte (beating heart, offpump) yapılabilmektedir.
Bypass fiyatları
Bypass fiyatları; ameliyatın hangi yöntemle yapılacağına (klasik, küçük kesi ya da robotik cerrahi ) ve operasyonun gerçekleştirileceği hastane ile ekibe göre belirlenmektedir.
Fiyat Bilgisi için Formu Doldurun
Bypass hakkında sık sorulan sorular
Koroner Bypass için kimler aday olabilir?
Yapılan kalp tetkikleri sonucunda, kalbinde saptanan sorunun tedavisinin ilaç veya stent gibi yöntemler ile yapılmasının yeterli veya mümkün olmayacağına karar verilmiş kişiler koroner bypass için aday olabilmektedir. Koroner Bypass en güvenli ve en iyi tedavi yöntemlerinden biridir.
Koroner Bypass ameliyatına nasıl hazırlanılır?
Bütün tetkikler tamamlanıp ameliyat olunması gerekiyorsa Bypass hazırlıkları başlayacaktır. Ameliyat koordinatörü, hastanın ismini ameliyat listesine hastanın durumunun aciliyetine göre yazacaktır. Çoğu hastanın kalp ameliyatı için acil yatışına gerek duyulmamaktadır. Bununla birlikte ameliyat sırasını bekleyen bir hasta eğer olumsuz bir durum yaşarsa kardiyoloji doktoruna, cerraha veya ameliyat koordinatörüne haber vermelidir. Bazen ameliyat randevusu araya giren acil hastalar ve yoğun bakımdaki yatak durumuna göre birkaç gün ertelenebilir. Ameliyat koordinatörü hastaneye yatış tarihi ve öncesinde ne yapılması gerektiğine dair bilgilendirme yapacaktır. Genellikle özel durumlar dışında hastalar ameliyattan bir gün önce hastaneye yatmaktadır. Burada da kardiyoloji doktoru, kalp-damar cerrahı ile ameliyat ekibi içinden birçok doktor yaptırılan tetkikleri inceler ve hastanın eksikliklerini tamamlar. Örneğin bazı özel durumlarda nöroloji, nefroloji (böbrek), diyabet ve akciğer hastalıkları gibi konsültasyonlar gerekebilir. Hastanın diş etlerinde enfeksiyon ya da çürük dişlerin bulunması ameliyat sonrasında genel bir enfeksiyona neden olabilmesi açısından çok önemlidir. Kapak ameliyatlarından önce mutlaka, koroner bypass ameliyatlarında ise, eğer cerrahi ekip gerek görürse, bir diş hekiminin hastayı muayene etmesi gerekmektedir.
Çalışan kalpte Bypass yapılır mı?
Uygulanabilir ama her hastaya bu yöntem yapılmaz. Çalışan kalbi bypass ameliyatı sırasında özel yöntemler kullanılmakta ve sadece üzerinde çalışılacak kalp bölgesinin hareketleri azaltılmaktadır. Bu sırada kalp, hem vücuda hem de kendisine kan pompalamaya ve yaşam için gerekli fonksiyonu oluşturmaya devam etmektedir. Kalp-akciğer pompasının kullanıldığı ve geçici olarak kalbin durdurularak devre dışı bırakıldığı “açık kalp ameliyatları” günümüzde güvenle uygulanmakta ve hastaların bazı olası risklere maruziyetleri, alınan önlemler ile en aza indirilmektedir. Çalışan kalbe bypass işlemiyle de bilinç bozuklukları, davranış değişiklikleri, böbrek yetersizliği, karaciğer enzimlerinin yükselmesi, mide ve bağırsak hareketlerinin azalması gibi riskler minimum düzeye çekilmektedir. Çalışan kalpte bypass kalp kasılma fonksiyonları ileri derecede azalmış, kalpak ciğer pompasını tolere edemeyecek hastalarda, daha önceden felç veya geçici iskemik atak (mini-felç) geçirmiş kişilerde, ileri derecede böbrek yetersizliği olanlarda, kronik akciğer hastalığı bulunanlarda, tedavi olan veya tedavi edilmiş kansere yakalanmış hastalarda, 70 yaş ve üstü hastalarda uygulandığında, hasta için yararlı ve başarılı sonuçlar sağlamaktadır.
Koroner Bypass için hastaneye gelirken ne getirmek gerekir?
Hastanın daha önceki tıbbi geçmişiyle ilgili tüm röntgen filmleri, anjiyografi CD ve raporu, laboratuvar tetkikleri, karotis doppler raporları, ekokardiyografi raporları, daha önce geçirilen kalp-damar hastalığı ameliyatı varsa epikriz raporu, diş muayene raporu, solunum fonksiyon testi sonuçları, ilaçlar, diş protezi, gözlük ya da işitme cihazı, uyku apnesi olan hastalarda ameliyat sonrası dönemde kullanmak üzere uykuda solunum destek cihazları mutlaka Bypass öncesi yanında bulunmalıdır.
Koroner Bypass öncesi neler yapılmalı?
Koroner bypass ameliyatı öncesindeki hazırlıklar kardiyoloji doktoru tarafından düzenlenecektir. Ameliyat öncesi bazı ilaçların kullanılmaması gerekebilir. Bunun bilgisini kardiyolog aracılığıyla öğrenmek mümkündür. Sigara kullananlar, kan akımı ve solunumu rahatlatmak için sigarayı bırakmalıdır. Bunun yanında koroner bypass öncesinde tüm organların fonksiyonları, inme riskleri yapılan testlerle incelenmektedir. Buna göre kalp damar cerrahı olabilecek risklere karşı önlemini almaktadır. Koroner bypass ameliyatında yer alacak anestezi doktoru hastanın tıbbi öyküsünü dikkatlice dinler ve ameliyat sırasında hastayı uyutacak ilaçlar hakkında bilgi verir. Ayrıca koroner bypass olmadan bir gece öncesinden yeme ve içmeyi bırakmak gerekir. Ameliyat sonrasında sıvı tedavisi için hastanın kilosu alınır. Ayrıca ameliyatta oluşabilecek enfeksiyonun önlenmesi için göğüs, bacak, kol ve kasık bölgesindeki tüylerin tıraş edilmesi gerekmektedir. Ameliyattan bir gece önce banyo yapılması önerilmektedir. Ameliyattan önceki akşam yatmadan önce basit bir lavman yapılması ameliyat sonrası rahat olmanız için gereklidir. Ameliyattan bir gece önce rahat uyuması için hastalara doktor tarafından ilaç verilmektedir.
Koroner Bypass sonrası neler yapılmalı?
Koroner bypass sonrasında hasta yoğun bakıma götürülmektedir. Yoğun bakım ünitesinde deneyimli yoğun bakım doktorları ve hemşireler hastayı izlemektedir. Her hastanın başında bir hemşire olmaktadır. Yoğun bakımdaki kalış süresi 1-3 gün arasında değişmektedir. Ancak bu durum hastanın durumuna göre de değişebilir. Yoğun bakım süresi 3 günden sonraya da uzayabilir. Uzun yatış olursa yoğun bakıma ziyaretçi alınmamaktadır. Hasta yakınlarına sorumlu hemşire ve doktor belirli aralıklarla bilgi vermektedir. Ameliyat sonrasında hastaya diren, pace teli, serum, idrar sondası takılmaktadır. Yoğun bakımdan odaya alınırken de direnler çıkartılmakta, serumlar azaltılmaktadır. Odaya gidildiğinde ikinci gün idrar sondası da çıkarılmaktadır. Ameliyattan sonra su ve sulu gıdalar tüketilmektedir. Hastanın odaya çıktıktan sonra yeme ve içmeye kendisini zorlaması gerekmektedir. Ancak bu noktada doktora danışmadan ek yiyecekler yememek gerekir. Eğer ameliyattan sonra dışkılamada zorlanma varsa hemen doktor bilgilendirilmelidir. Doktor gereken egzersizleri verecektir. Egzersizler ve hareketleri artırmak için hastayla fizyoterapist ilgilenecektir. Bu süreçte doktorların söylediğinden çıkmamak gerekmektedir. Ameliyat sonrasında kilo takibi yapılmaktadır. Eve çıkıldıktan sonra iyileşme dönemi hastadan hastaya değişmektedir. Bu noktada fizyoterapistin önerdiği egzersizlerin yapılması önemlidir. Göğüs kemiğinin korunması için doktor tarafından tavsiye edilecek göğüs yastığının kullanılması gerekmektedir. Kullanım şekli yine doktor tarafından anlatılacaktır.
Koroner Bypass sonrası nasıl hızlı iyileşilir?
Öncelikle sigara içmemek birinci kuraldır. Sigara, genel sağlık durumunu bozan en önemli faktörlerin başında gelir. Hastalık veya ameliyat nedeniyle sigarayı bırakan hastaların iyileşmeye yönelik ilk adımı attığı unutulmamalıdır. Hatta sigarayı bırakmakla kalmayıp, sigara içilen ortamlarda bile bulunulmamalıdır. Ameliyattan hemen sonra ve iyileşme dönemindeki dikkat edilmesi gereken bir başka konu da hasta ziyaretleridir. Açık kalp ameliyatı sonrasında vücudun savunma mekanizmaları bir miktar baskılanır. Bu dönemde, hastanın kendini enfeksiyon kaynaklarına karşı koruması gerekir. Yoğun bakımdan çıktıktan sonraki ilk iki gün mümkün olduğu kadar az ziyaretçi kabul edilmesi önerilir. İlerleyen günlerde ise ziyaretçilerin az sayıda ve ziyaret saatlerinin ise kısa süreli olması önem taşır. Bypass ameliyatı olmuş kişilerin, nezle ve grip gibi bulaşıcı hastalığı olanlarla aynı ortamda bulunmaması gerekir.
Bypass sonrası kişinin fazla yorulmaması gerekir.Kalp ameliyatından sonra uykusuzluk ve iştahsızlık gibi durumlara rastlanabilir, bu tür değişimlerin özellikle yaşlı hastalarda daha sık ortaya çıkar. Bu ve benzeri şikayetler, iyileşme döneminin ardından ortadan kalkar. Ancak bu konuda hastaya düşen birtakım görevler vardır. Örneğin; taburcu olduktan sonra hastanın en az altı hafta sırt üstü yatması, bu dönemde ağırlık kaldırmaması gerekir. Ameliyat sonrası yapılan günlük aktiviteler ve yürüyüşler sırasında da kendini yormaması büyük önem taşır. Çünkü kişinin efor kapasitesi zamanla artar. Hastanın göğüs kafesini koruması çok önemlidir. Bu bölgenin iyileşmesi yaklaşık iki ay sürer. Ameliyat sonrası hastaları ortalama ilk bir-iki hafta oturup kalkarken yardım alması önemlidir. Sağa ve sola yatmak bu dönemde göğüs kemiğinin kaynamasını engellediği için iki ay boyunca sırt üstü yatılması önem taşır. Yataktan doğrulurken, öksürürken ve yürürken göğüs korsesi kullanılarak göğüs kemiği sabitlenmelidir. Ayrıca hastanın varis çorabını doktorunun önerdiği şekilde kullanması gerekmektedir. Bunun yanında Ameliyat olan tüm hastaların en önemli sıkıntılarından biri de kişisel hijyen konusudur. Kalp-damar cerrahisi sonrası hastalarda da benzer sıkıntılar görülebilir. Hastalar ameliyattan bir hafta sonra duş alabilir, ancak banyoda tek başına kalmamalı, yara yerine kesinlikle lif uygulanmamalıdır. Sadece ılık su ve sabun kullanmak yeterli olur. Banyodan sonra ise antiseptik kullanmak ve yara yerini kuru tutmak önem taşır. Kalp ameliyatı geçiren hastaların beslenmesine de dikkat etmek gerekir. Yemekler, az yağlı ve az tuzlu olmalıdır. Kırmızı et yerine, derisi alınmış tavuk, hindi veya balık, ana öğün olarak da kepek ekmeğiyle beraber pirinç, fasulye veya etsiz sebze yemeği tüketilmesi önerilir. Yağsız pişirme yöntemlerinin, yani kızartma yerine haşlama, buğulama, fırın veya ızgara tercih edilmelidir. Etlerin yağlı kısımlarının pişirilmeden çıkarılması, yağsız ya da az yağlı süt ve süt ürünlerinin tercih edilmesi, günde dört-beş kez taze meyve tüketilmesi de dikkat edilecek diğer beslenme kuralları arasında yer alır. Egzersiz yapmak genel vücut sağlığı için çok önemlidir. Ancak ameliyat sonrası dönemde bunun uygulanışına ve doktorun önerdiği şekilde yapılmasına özen gösterilmelidir. Ameliyatlı hastaların ilk hafta evde istirahat etmesi tavsiye edilir. Ardından dışarıda yürüyüş programının ilk gün 15 dakikayla başlayıp, daha sonra her gün ya da iki günde bir 5 dakika artırılması uygun olur. Yürüyüş yaparken düz yollar tercih edilmelidir. Bu aktivite bağırsak hareketlerini artırdığı için kabızlığı da önler, akciğer kapasitesini yükselterek daha rahat nefes almayı sağlar, ödemin oluşumunu engeller, kilo kontrolünü sağlar ve uyku düzenine yardımcı olur.
Koroner Bypass avantajları nelerdir?
Koroner arterlerdeki daralmalar belirli bir seviyenin üzerine çıktığında kan akışına engel olur ve bu da kalbin görevini yerine getirmeyi engeller. Koroner bypass bu bağlamda göğüs ağrılarını ortadan kaldırır ve oluşabilecek kalp krizinin önüne geçer. Koroner bypass ile olumsuz alışkanlıklar terk edilir, daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşama adım atılması ameliyatın avantajlarındandır. Koroner bypass'ın avantajlarından biri de var olan damar sertliğinin ortadan kalkmasıdır. Koroner bypass daralan ya da tıkanan damardan beslenmeyen kanı, kalp kasını besler duruma getirir.
Koroner Bypass dezavantajları nelerdir?
Koroner kalp hastalıkları en sık ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Ancak teknoloji, ekipmanların gelişmesi ve ameliyat ekiplerinin tecrübeleriyle koroner bypass'ın dezavantajları ortadan kalkmıştır. Koroner bypass ameliyatları kalp durdurularak ya da durdurmayarak da yapılabilmektedir. Her iki tekniğin de farklı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Tüm avantaj ve dezavantajlar doktor tarafından anlatılmaktadır. Her hastaya aynı teknik uygulanmadığı için dezavantaj ve avantaj hastadan hastaya değişmektedir.
Koroner Bypass ağrılı mıdır?
Her ameliyatta olduğu gibi koroner bypass da ağrı verebilir. Ancak ağrı ameliyat sırasında ve sonrasında verilen ağrı kesicilerle minimuma indirilmektedir. Ağrı durumunda hastayla ilgilenen hemşire ve doktora bilgi vermek gerekmektedir.
Koroner Bypass güvenli midir?
Ameliyat öncesinde tüm vücut fonksiyonları yapılan tetkiklerle değerlendirilmektedir. Kardiyolog, fizyoterapist, kalp damar cerrahı, anestezi doktoru, yoğun bakım doktoru, yoğun bakım hemşiresi hastayla ilgilenmektedir. Teknoloji, ekipman ve tecrübeli ekiple yapılan koroner bypass ameliyatları en güvenli ameliyatlardan biridir.
Koroner Bypass için yaş sınırı var mı?
Koroner bypass için yaş sınırı yoktur. Ameliyat tekniği yaşa ve hastanın durumuna göre değişmektedir.
Koroner Bypass riskleri var mı?
Koroner bypass'ın riski hastanın cinsiyeti, yaşı, yaşam tarzı alışkanlıkları, eşlik eden hastalıklarına göre değişmektedir. Koroner bypass sonrası ölüm riski çok düşüktür. Ancak ileri yaştaki hastaların büyük kısmında farklı hastalıklar da olabildiği için operasyon sonrası risk olabilmektedir. Bazı hastalar koroner bypass ameliyatı sonrasında psikolojik travmalar yaşayabilmektedir. Bu süreçte psikolojik destek alınarak sorunun üstesinden gelinebilmektedir. Sigara içen ve sigarayı bırakmayan hastalarda koroner bypass sonrası riskler olabilir; bu konuda doktordan bilgi almak en doğru olan davranış olacaktır.
Koroner Bypass tekrarlanabilir mi?
Koroner bypass yapılan hastalara tekrar bir bypass operasyonu yapılması gerekebilir. Fakat zamanımızda PTCA (Balon ve stentleme) tekniklerinin ilerlemesi ile erken dönemde tekrar ameliyat ihtiyacı azalırken, daha geç dönemde daha yaygın hastalık nedeni ile tekrar operasyon ihtimali azalmış bulunmaktadır. Birinci ameliyatın çok erken yaşta olması: ameliyat sonrasında da hastalığın ilerleyici özelliği nedeni ile bizzat koroner damarlar veya kullanılan greftler tıkanabilir. Bu yüzden sadece genç hastalarda değil bypass ameliyatı olan bütün hastalarda risk faktörlerinin çok iyi kontrol altında tutuluyor olması (Kan şekerinin ve yağlarının, tansiyonun yakın takibi, sigaranın kesin bırakılması gibi) önemlidir. Birinci ameliyat sırasında kritik darlık olmadığı için bypass yapılmayan damarlardaki darlığın ilerlemesi. Önceki ameliyatta bypass yapılmış bir hastaya daha sonra kapak ameliyatı gerekebilir.
Bypass öncesi ve sonrasında kadınlar ve erkekler en çok hangi soruları soruyor?
Erkekler ‘bypass yüzünden yarım insan oldum’ korkusu yaşadıkları için ameliyat öncesi en çok, “Spor yapabilecek miyim?” ameliyat sonrası ise sordukları soru; “ Seks yapabilecek miyim?” oluyor. Erkeklerin için en önemli spor ise yüzme. En çok bir daha yüzememe korkusu yaşıyorlar. Kadınlar ise özellikle ev kadınları, ameliyat sonrasında “ Ev işlerini ne zaman yapabilirim, ne zaman çamaşır yıkayabilirim, ne zaman yemek pişirebilirim?” gibi sorular soruyor. Bu sorular onların toplumsal yönden ne kadar aktif olduklarının göstergesi belki de. Ancak üst düzey yönetici olan erkeklerde durum biraz farklı. Onlar toplumdaki statülerinin ve misyonlarının önemini bilerek hareket ediyorlar. Bu nedenle işlerinde büyük başarılara imza atmak için çalışma hayatlarına devam ediyorlar. Ameliyat öncesi ve sonrası sordukları sorular da, “İşime ne zaman döneceğim.” İş kadınları için de aynı durum geçerli. Kadınlar koroner bypass ameliyatı olduklarında genellikle menopoz sonrası orta yaş grubunda oluyorlar. Ancak nadir de olsa ameliyat olduklarında sordukları tek soru, “İş hayatım eskisi gibi olacak mı?” ya da “İşime ne zaman döneceğim” oluyor.
Bypass öncesi kan sulandırıcı içilir mi?
Ameliyat tarihine karar verildiği zaman kalp damar cerrahisi koordinatörü tarafından kan sulandırıcı ilaçların ne zaman bırakılması gerektiği konusunda hastalar bilgilendirilmektedir. Hasta eğer aldığı ilaçların arasında kan sulandırıcı olup olmadığından emin değilse tüm kullandığı ilaçları kalp-damar cerrahı ve kardiyoloji doktoruyla paylaşmalıdır.
Bypass sonrası duş alınabilir mi?
Yoğun bakımdan servise geldikten sonraki günlerde hastalar kendi kişisel temizliğini kendisi yapabilecek duruma gelebilir. Ameliyattan 3-4 gün sonra hastanın yarası müsaitse duş yapmada sakınca yoktur. Bunun kararını kalp-damar cerrahı verecektir. Eve çıkıldığında her gün banyo yapmakta bir sakınca yoktur. Yaralara suyun ve sabunun bir zararı olmayacaktır. Banyolarınızı ılık su ile 10-15 dakikayı geçmeyecek şekilde yapılması uygundur. Banyoda kullanılacak sabun ve şampuan için özel bir tercih yoktur. Ameliyat öncesi dönemde sıcak su dolu küvete girmek, saunaya ve hamama gitmek gibi alışkanlıklar varsa ameliyat sonrası sıcak su buharı kişide nefes darlığı yapabileceği için önerilmemektedir. Kaplıcaya gitmek için doktora danışılması gerekmektedir.
Bypass sonrası araba kullanılır mı?
Ameliyat sonrası dönemde araba kullanmaya 6 - 8 hafta kadar müsaade edilmemektedir. Hastalar araba yolculuklarında arka koltukta oturup göğsünü yastıkla destekleyerek seyahat edebilir. Eğer ev, hastanenin bulunduğu şehirde değilse ve uçak yolculuğu gerekiyorsa ameliyattan gün sonrasında uçağa binmekte bir sakınca yoktur. Ancak hastanın havaalanında kalp ameliyatı geçirdiğini mutlaka bildirmelidir. Doktordan “uçakla seyahat etmesinde bir sakınca yoktur’’ ibaresi yazılı bulunan bir epikriz (çıkış özeti) almak gerekmektedir. Eğer uçakla uzun mesafeye gidilecekse hasta koridor kısmında oturup saat başı koridorda dolaşmalıdır. Eğer araba ile gidilecekse uzun yolculuklarda 1-1,5 saatte bir arabayı durdurup mola yerinde 5 dakika kadar dolaşıp tekrar yolculuğa devam edilebilir.
Bypass olan hasta namaz kılıp oruç tutabilir mi?
Ameliyat sonrası ilk dönemlerde normal secde pozisyonunda namaz kılmak göğüs kemiğini zorlayacak ve ağrıya neden olabilecektir. İlk günlerde oturarak namaz kılmakta bir sakınca bulunmamaktadır. 6-8 hafta sonra normal şekilde namaz kılınabilir. Kalp ameliyatı olan hastalar artık sağlıklı insanlar olsalar da oruç vücudu çok zorlayıcı olabilir ilaçların düzenli kullanılamaması, uzun süreli susuzluk ve iftar sırasındaki yüklenme nedeniyle oruç tutulmaması önerilir. Oruç tutulacaksa doktora danışmak gerekir, ilaç dozları sahur ve iftar saatlerine göre ayarlanabilir.
Bypass karakteri değiştirir mi?
Hayır değiştirmez. Sadece ameliyattan hemen sonraki günlerde bazı hastalar bir depresyon dönemi yaşayarak, iyileşmedikleri hissine kapılabilirler. Bu durum aileleri gereksiz yere kaygılandırabilir. Böyle ciddi bir ameliyatın ardından bu tür psikolojik sorunların normaldir. Hastalar kendilerini kötü hissederse servis doktoru ve hemşiresi mutlaka yardımcı olacaktır. Ameliyat sonrası gerekli görülürse uyku bozukluları ve depresyon ile ilgili tecrübesi bulunan bir psikiyatrist hastaları görür ve erken dönem için yardımcı bir tedavi düzenler.
Bypass sonrası travma nasıl oluyor?
Genelde ameliyatı ‘büyük bir talihsizlik’ olarak değerlendiren erkek hastalar, olayı dramatize ettikleri için ya içine kapanıyor ya da toplumda kabul görme adına kendini ispat yoluna gidiyor. Kimi erkekler de misyonlarını henüz tamamlamadıklarının farkında olarak yaşam kalitesini yükseltiyor, dayanıklılık ve konsantrasyon gerektiren sporlara yöneliyor. Kadınlarda ise durum farklı. Ameliyat sonrası “annelik içgüdüsü” devreye giriyor ve kendisi yerine ailesini düşünerek, bir an önce sosyal yaşantısına geri dönüyor. Kadınların, erkeklerin yaşadığı sosyal travmaları yaşamamalarının nedeni, toplumda sosyal bir misyon, sosyal bir görev üslenmeleri. Kadınlar erkekler gibi sosyal travmalar yaşamıyor. Kadın hastaların ameliyat sonrası sıkıntılara dayanma gücü erkeklerden yüzde 50 daha fazla.
Bypass iz bırakır mı?
Bypass sonrası genç kadın hastalarda kozmetik sorunlar ön planda oluyor. Genç kadınlarda daha çok kapak hastalıkları ya da ASD adı verilen bir kalpte delik sorunu ortaya çıkıyor. Bu gibi durumlarda da şansımıza kozmetik operasyonlar yetişiyor. Böyle kalp hastalıklarında meme altından bu problemleri çözülebilmekte ve bu çok iyi sonuçlar vermekte. Ancak bazı durumlarda kozmetik sorunlar ikinci planda kalmaktadır çünkü kişi için yaşama tutunmak birinci öncelik olmaktadır. Kadın olsun erkek olsun kozmetik açıdan onları memnun etmek için doktorlar ellerinden gelen her şeyi yapabilmektedir.
Bypass sonrası ne zaman yürünebilir?
Hastanın yoğun bakımdan normal odaya alındığı zaman bir an önce yataktan çıkması önemlidir. Hasta normal odasına geldiğini ertesi günü, günde 3-4 kez 15’er dakika koltukta oturabilir ve kendi başına tuvalete yürüyebilir. Yoğun bakımdan sonraki ikinci günde yatılan kat içinde 5-10 dakika yürünebilir. Üçüncü günde ise her 1.5 saatte 5-10 dakika yürünebilir. Bu yürüyüşler iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Hastanın her geçen gün hareketlerini artırma konusunda fizyoterapistler ve servis hemşireleri yardımcı olacaklardır. Erken aktivasyon iyileşmeyi hızlandırır. Azar azar yaptığınız yürüyüş süreleri gittikçe uzayacak ve eve dönmeden önce hastalar kendi başına rahatlıkla kalkıp yürüyebilecek, merdiven inip çıkabilecektir. Yürüyüş sırasında hastalar omuzlarda ve göğüste ağrı ve güçsüzlük hissedebilir. Ancak bu normaldir. Ayrıca, bacağından damar alınmış hastaların bacaklarında ve ayak bileklerinde şişme olabilir. Kullanılan varis çorapları, bacaklardaki kan dolaşımını arttırarak bacağın şişmesini ve pıhtıların oluşumunu (tromboflebit) önlemek içindir. Varis çorapları uyurken çıkarılabilir.
Bypass uykuyu etkiler mi?
Bypass ameliyatları uykuyu etkileyebilir. Bu nedenle gündüz yapılan şekerlemeler gece uykusunu etkiler, bu sebeple gündüz uykusuna yatılmamalı. Gündüz fiziksel aktiviteler artırılmalı, hastalar yatış-kalkış saatlerini düzenlemelidir. Eğer uyku problemi çözülemiyorsa psikolojik destek alınmasında yarar vardır.
Bypass sonrası varis çorabı kullanmak gerekir mi?
Ameliyat sonrası bacaklardaki kan dolaşımını düzenlemek amacıyla hastaya anti-embolik özellik taşıyan çoraplar giydirilecektir. Bu çorapları evdeki dinlenme döneminde de bir süreliğine giymesi gerekmektedir. Bacaktan damar alındıysa bu çorapları 1 ay süre ile, alınmadıysa veya kapak ameliyatı söz konusuysa 2 hafta süre ile giymek gerekmektedir. Bu çoraplar dolaşımı düzenlemek ve bacaklarda oluşabilecek tromboflebiti engellemek amacıyla giydirilmektedir. Bu yüzden çorapların bacakları yatar pozisyonda dinlendirdikten sonra giyilmesi önem taşımaktadır. Sabahları uyandıktan sonra yataktan kalkmadan giymek tavsiye edilmektedir. Varis çorabının gün içinde mutlaka hastanın ayağında olması gerekmektedir. Evdeyken gece yatarken ise çoraplar çıkarılabilir. Çorapların temizliği önemlidir. Yanlış uygulanan yıkama teknikleri ile çorapların lastiklerinde gevşemelere neden olunabilir.
Doğru yıkama tekniği: Ilık su ile elde çitilemeden sıkmadan havlu üzerine sererek kurutmak çorapların ömrünü uzatacaktır. Kesinlikle çamaşır makinesinde yıkamamak gerekir.
Bypass sonrası kontroller nasıl düzenlenir? Hasta bypasstan sonra ne zaman kontrol edilmelidir?
6 ayda bir kan yağları kontrol edilip, EKG çektirilmelidir. Ayrıca hastalar her sene efor testi yaptırmalı; ekokardiyogram (eko) ve akciğer filmi çektirmeli. Tüm bypass hastaları ameliyattan 5 sene sonra mutlaka kontrol anjiyografisi yaptırmalıdır. Normal anjiyografi yaptırmak istemeyen hastalar için çok - kesitli bilgisayarlı tomografi ile yapılan anjiyografi (Multislice BT Anjiyografi - Sanal anjiyografi) de yapılabilir. Ancak tomografik anjiyografide anormal bir bulgu ortaya çıkar ise yine klasik anjiyografi yapılması gerekebilecektir. Bu konuda doktorlarla konuşulmalıdır.
Bypass sonrası beslenme nasıl olmalı?
Ameliyattan sonraki günlerde iyileşmenin hızlı olabilmesi için bol miktarda enerji ve proteine ihtiyaç olacaktır. Bu yüzden ameliyattan sonra geçirilecek ilk bir aylık dönemde hiçbir diyete gerek yoktur. Az tuzlu olmak şartıyla istenilen şeyler yenilebilir. Ancak eğer şeker hastalığı, böbrek, karaciğer, mide hastalıkları gibi metabolik bir hastalık teşhisi varsa diyetisyenden yardım alınmalıdır. Ancak herhangi bir sınırlama olmayan bu bir aylık dönemde, kızartmalar, kavurmalar, yağlı besinler (et, peynir), katı yağlar (tereyağı, iç yağı) vs. gibi herkes için zararlı olduğu bilinen gıdalar yenmemeli. Pişirme yöntemi olarak ızgara, haşlama, fırında pişirme veya buharda pişirme yöntemleri kullanılmalıdır. Yağda kızartmalardan uzak durulması gerekmektedir. İlk bir aydan sonra şu şekilde beslenmek önemlidir:
- Kalp sağlığının korunması açısından yağsız kırmızı et haftada 2-3 kez, diğer günlerde de tavuk (deri ve kanat hariç) ve balık gibi beyaz etler tercih edilmeli.
- Kandaki yüksek kolesterol düzeyi tüketilen yağların tür ve miktarları ile doğru orantılıdır. Ameliyat sonrasında kan yağlarının düşük olması kesinlikle gereklidir. Bu yüzden katı yağlar (tereyağı, iç yağı, margarin) tercih edilmemeli; sıvı yağlar (zeytinyağı, fındık yağı ayçiçek yağı, mısırözü yağı, soya) çeşitlendirerek kullanılmalı. Günlük toplam yağ tüketiminin 3 yemek kaşığını geçmemesine özen gösterilmeli.
- Her gün 3 - 4 adet ceviz veya 10 adet fındık veya 5 adet badem tüketilebilir.
- Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar, yulaf, tam buğday ekmeği; pirinç pilavı yerine bulgur pilavı; haftada en az 1-3 kez kuru baklagil, kabuklu meyveler, salata (az yağlı) tüketilmeli. Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmeli.
- Süt ve süt ürünleri de hayvansal kaynaklı besinler olduğundan tüketim miktarı ve sıklığı önemlidir. Bir günlük tüketimde süt ve yoğurdun toplam 3 su bardağı, yağsız beyaz peynirin ise günde toplam 2 kibrit kutusunu (yaklaşık 60 gr) aşmamaya özen göstermek gerekir.
- Günde bir bardak kefir içilmeli.
- Şekerden uzak durulmalı özellikle şerbetli tatlılar tüketilmemelidir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 15 Mart 2024
Yayınlanma Tarihi: 3 Nisan 2020
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.