Bölüm Hakkında
Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenen bu hastalıkların önlenmesine yardımcı olan tıp dalıdır. Koroner arter hastalıkları, doğuştan kalp rahatsızlıkları, kalp yetmezliği gibi hastalıklar kardiyoloji bölümünde incelenir. Ayrıca bu alanda kişinin ihtiyacına yönelik olarak ilaç tedavisi uygulanabilir, yaşam tarzı değişiklikleri önerilir ve gerektiğinde stent yerleştirme gibi minimal invaziv işlemler de uygulanabilir. Kalp sağlığının korunması ön planda tutularak hastalıkların erken teşhisi kardiyolojinin temel amacıdır.
- Kardiyoloji Nedir?
- Kardiyoloji Hangi Hastalıklara Bakar?
- Kardiyoloji Hastalıkları Tanısı İçin Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
- Kardiyoloji Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Kardiyoloji Nükleer Tıp Bölümü'nde Yapılan Tetkikler Nelerdir?
- Kardiyoloji Hastalıkları İçin Uygulanan Radyolojik İşlemler Nelerdir?
- Kardiyoloji Bölümü Girişimsel İşlemler Nelerdir?
- Kardiyoloji Hakkında Sık Sorulan Sorular
Kardiyoloji Nedir?
Kardiyoloji, kalp ve damar sorunlarını incelenmesini ve tedavisini içeren bilim dalıdır. Doğuştan kalp kusurları, koroner arter hastalıkları ve kalp yetmezliği kardiyoloji bölümü tarafından incelenir. Kardiyoloji alanında uzmanlaşan kardiyologlar, kardiyovasküler sistem hastalıklarını teşhis ve tedavi etme konusunda detaylı bilgi sahibidir. Kardiyologlar hastalığın teşhisinin ardından kişiye kalp kateterizasyonu, anjiyoplasti veya kalp pili takma gibi bazı prosedürler uygulayabilir.
Kardiyoloji Hangi Hastalıklara Bakar?
Kardiyoloji, kalp krizi, kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu, arter (atar damar) hastalıkları, perikardit, kolesterol, tansiyon gibi kalp ve damar hastalıklarına sebebiye veren hastalıkların teşhis ve tedavisi ile ilgilenen tıp dalıdır.
Kardiyoloji tıbbi biriminin ilgilendiği hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Kalp yetmezliği
Kalbin vücuda yeterli oranda kan pompalayamaması durumunda kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Bu durum genellikle kalp kasında zayıflama görülmesi ya da kalp kası sertleşmesi nedeniyle bilinir.
Koroner arter hastalıkları
Kalp damarları tıkandığı ya da daralma görüldüğü durumda koroner arter hastalıkları ortaya çıkar. Koroner arter hastalıklarına bağlı olarak da kişide kalp krizi gelişebilir.
Kalp ritim bozuklukları (aritmiler)
Kalp atışlarının düzensiz bir şekilde gelişmesi durumunda kalp ritim bozuklukları görülebilir. Bu durum kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atmasından kaynaklıdır.
Kardiyomiyopatiler
Kalp kasına bağlı olarak gelişen hastalıklar kardiyomiyopati olarak tanımlanır. Bu hastalıklar sonucunda kişide kalp yetmezliği görülebilir.
Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
Hipertansiyon, damarların içerisindeki kan basıncının normalin üstünde olması durumunda gelişir. Yüksek tansiyon da kardiyoloji bölümünün teşhis ve tedavi ettiği hastalıklar arasında yer alır.
Kalp kapağı hastalıkları
Kalbin kapaklarından birinin ya da birkaçının işlevinin bozulması ya da çalışmaması durumunda ortaya çıkan hastalıklarla da kardiyoloji bölümü ilgilenir.
Doğuştan gelen kalp hastalıkları
Doğuştan ortaya çıkan kalp delikleri, kapak problemlerinin sebep olduğu durumlar yine kardiyoloji bölümünün ilgilendiği alandır.
Aort damarı hastalıkları
Sırtta ağrı, nefes darlığı, yutma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren aort damarı hastaları ya da yırtılma gibi ciddi problemler de bu bölümde incelenir.
Kardiyoloji Hastalıkları Tanısı İçin Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
Elektrokardiyografi (EKG)
Kalp kasının ve sinirsel iletim sisteminin çalışmasını incelemek üzere kalpte meydana gelen elektrik faaliyetlerinin kaydedilmesidir. Bir akım yükselteci (amplifikatör) tarafından yükseltilen gerilimler genellikle ısıya duyarlı kağıt üzerine kaydedilir. Kalbin elektrik faaliyeti ile meydana gelen potansiyel değişiklikleri, kalp çevresindeki dokuların ve bilhassa kanın yardımı ile bütün vücuda aynı anda yayılır. Vücudun çeşitli yerlerine konan iletici uçlar (elektrotlar) vasıtasıyla ortaya çıkan elektrik değişiklikleri yükseltilerek kaydedilir. EKG kalp hastalıklarının teşhisinde hekimin muayenede bulduğu araz ve belirtiler ile birlikte değerlendiğinde, diğer tahlil ve filmler de göz önünde bulundurulduğunda yardımcı olur.
EFOR (Treadmill) Testi
Efor testi, kalp damar hastalığı varlığının araştırılması, bilinen kalp damar hastalığında tedavinin etkinliğinin saptanması, eforla beraber kalp atışlarında düzensizliğin yani aritminin meydana gelip gelmediğinin tespit edilmesi, çeşitli kalp hastalıklarında hastanın efor yapabilme kapasitesinin araştırılması ve nihayetinde hipertansiyonda eforun kan basıncının üzerine etkilerinin tetkik edilmesi için başvurulan bir testtir. Efor testi sırasında, hasta bir koşu bandı üzerinde yürür. Yürüyüşün hızı ve eğimi doktor tarafından ayarlanarak kalp hızının artması sağlanır. Treadmill testi kişinin yürüme bandında belli hızlarda yürürken, seri olarak EKG’lerinin çekilmesi, tansiyonunun ölçülmesi yöntemi ile yapılan bir tetkiktir. İstirahat anında EKG’de tespit edilemeyen anormal bulguların efor sonrası tespit edilmesini sağlar. Efor testi, başından sonuna dek uzman bir doktor refakati gerektirir. Efor testi kalp hastalıklarının erken tanı ve teşhisinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Efor (Treadmill) testi randevusuna gelirken;
- Testten 3 saat önce hafif bir yemek yiyiniz, sonrasında ihtiyaç duyarsanız az miktarda su içebilirsiniz ancak gıda almayınız.
- Daha önceden çekilmiş EKG’nizi yanınızda getiriniz.
- Erkek hastalar göğüs tıraşı olmalıdır.
- Bayan hastaların 2 parçadan oluşan kıyafet giymesi daha uygundur.
- Efor testinden önce doktorunuz sizden bazı ilaçların kesilmesini isteyebilir.Bu konuyu takip eden doktorunuza danışınız.
Transtorasik Ekokardiyografi (Yüzeyel EKO), Fetal – Pediatrik Ekokardiyografi
Ekokardiografi kalp yapısı ve performansının ses dalgaları yolu ile (ultrason) incelenmesidir. Radyasyon içeren bir yöntem olmaması, işlem sırasında herhangi bir ilaç kullanılmaması sayesinde, hamileler ve yeni doğmuş bebekler dahil herkese, hiçbir risk ve acı yaratmadan uygulanabilir. İşlem sırasında hastadan bir sedyede yatması istenir. Üzerine yalıtkan özelliği bulunan, su bazlı bir jel sürülen ve probe adı verilen ses dalgası gönderen cihaz doktor tarafından göğüs bölgesinde çeşitli pozisyonlarda tutularak, kalbin görüntülenmesi sağlar. Bu görüntüler üzerinde çok detaylı ölçüm ve analizler yapılır. Kalbin yapısal tüm hastalıkların tanısı, (kalp büyümesi, kalp kası hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, hipertansif kalp hastalıkları, kalp yetmezlikleri, kalp zarı hastalıkları, kalp içi kitleler, pıhtılar, kalp tümörleri, doğumsal kalp anormallikleri, hatta aort denilen vücuttaki en büyük çaplı damara ait hastalıkların) ekokardiografi işlemi ile konur. Ekokardiografi için herhangi bir ön hazırlık gerekmemektedir. Bununla birlikte ekokardiografi randevunuza gelirken rahat bir kıyafet giyilmesi uygun olur. Ayrıca ekokardiografi işleminin yapılmasına karar verilen hastanın doktorundan, işlemin ne maksat ile yapılacağı ve hastanın tıbbi bilgilerini içeren istek kağıdı mutlak olarak alınarak ekokardiografiyi yapacak doktora iletilmelidir.
Stres Ekokardiyografi
Stres ekokardiyografi kalbi besleyen damarlarda ( koroner damarlar) bir tıkanıklık ya da daralma olup olmadığının araştırılmasında, kalp krizi ( miyokard enfarktüsü) geçiren hastalarda ilaç dışında bir tedaviye gerek olup olmadığının saptanmasında ve kalp kapak hastalıklarında hastalığın şiddetinin derecelendirilmesinde kullanılır. Çok önemli bilgiler sağlayan, güvenli ve kolay uygulanabilen bir tekniktir.
Stres ekokardiyografi, basitçe kalbin “yaratılacak stres” öncesi ve sonrasında ses dalgaları ile incelenmesiyle gerçekleştirilir. Bu işlem sırasında herhangi bir acı hissedilmez. Kullanılacak stres yöntemi treadmill cihazında efor yaptırma, yani tempolu bir şekilde yürüterek kalp iş yükünü artırmak şeklinde olmaktadır. Stres ekokardiyografi kol damarından verilecek ilaç ile de yapılır.
Stres ekokardiyografi işleminden önce;
- Randevunuza 4 saat aç olarak geliniz
- Kullandığınız ilaçları işlem öncesi kesip kesmeyeceğiz konusunda doktorunuza danışınız
- İşleme gelirken rahat bir ayakkabı ve rahat kıyafetler getiriniz
- Daha önceden kalple ilgili yapılmış diğer tetkikleri de yanınızda getiriniz
TEE Testi
TEE ölçümü hastanın göğüs yapısı ( akciğer hastalığı, deforme vs nedenlerle) yeterli kalitede ekokardiyografik görüntü vermediğinde ya da kalp içi oluşumları daha yakından görerek değerlendirme gerektiğinde başvurulan bir yöntemdir. TEE endoskopik bir incelemedir. Ağız yolundan yemek borusuna indirilen ince bir tüp (probe) ile kalbin arka komşuluğuna erişilir ve çok net, ayrıntılı görüntü alınır. İşlem öncesi hazırlık ile birlikte 30 dakika sürmektedir.
Tetkike gelmeden önce;
- 4-6 saat aç ve su içmeden geliniz
- Şeker hastasıysanız doktorunuza danışınız
- Ağzınızda protez varsa tetkik öncesinde çıkarınız
- Yutma güçlüğü çekiyorsanız ya da yemek borusu ile ilgili bir hastalığınız varsa doktorunuzu önceden bilgilendiriniz
- Hastaneye gelmeden önce mutlaka önceden yapılmış olan tetkikleri ve kullandığınız ilaçları yanınızda getiriniz
Tetkik sonrası;
- 2 saat yemek yemeyiniz
- Uyku ve sersemlik hali devam edeceği için birkaç saat araç kullanmayınız
Holter
EKG Holter; cep telefonu gibi kemere bağlanan bir cihazdır. 3-4 adet kablosu, elektrotlar (yumuşak plastikten yapılı 3-4 cm çapında yapışkanlı malzeme) aracılığıyla göğse tutturulur. Kişi günlük normal yaşamını sürdürürken cihaz planlanan zaman boyunca kalp elektrosunu kaybeder. Süre sonunda cihaz çıkarılarak alınan kayıtlar bilgisayarda analiz edilir. Bu alet sayesinde muayene sırasında görülmeyen fakat gün içerisinde kısa süreli olup geçen çarpıntılar, göğüs ağrıları, baygınlık hissi gibi kalpten kaynaklanan tüm ritim bozuklukları tespit edilebilir. Holter tetkiki öncesinde kullanılan ilaçların kesilip kesilmeyeceği doktora danışılmalıdır. Holter cihazı takıldıktan sonra özellikle şikayetleri oluşturan olaylar tekrarlanmalıdır. Kahve tüketimi, merdiven çıkma v.s.
Event Recorder (olay kaydedici); Bu cihazlar EKG holter cihazına benzer yapıda olup özellikle sık tekrarlanmayan ritim bozukluklarının tespiti için kullanılmaktadır. Cihaz hastada 14 gün boyunca kalabilir. Hastanın sadece şikayeti olduğu anda ( kayıt süresi istenildiği ölçüde ayarlanabilir) kayıt alma özelliğine sahiptir.
Tansiyon Holter; hastaların gün boyu tansiyonunun sık aralıklarla ölçülerek, tansiyon ve nabzı kaydetmesidir. 24-72 saat arasında yapılan ölçümlerle önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda erken teşhis sağlanabilir. Tansiyon holter ile hastaların gün boyu tansiyonlarının sık aralıklarla ölçülerek, gün içindeki aktiviteleri sırasında, uykuda, dinlenme esnasında, tansiyonu ve nabız sayısı kaydedilmektedir. Böylelikle uzun süreli hipertansiyonu olan hastaların, günün hangi saatlerinde tansiyon değerlerinin yükseldiği saptanarak, tedavi düzenlenir. Daha önceden hipertansiyonu olmayan hastalarda erken teşhis konularak, tedaviye yönlendirmede yardımcı olur.
Tilt Table Testi (Eğik Masa Testi)
Uzun süre ayakta hareketsiz kalma veya uzun süre oturduktan sonra ani kalkışlarda kan basıncında ve/veya kalp hızında ani düşme ile oluşan bayılmaların (senkop) tanısında uygulanan bir testtir. Bayılmaların ayırıcı tanısında kullanılır. Tilt Table testi, eğim verilebilen bir masa üzerinde poliklinikte gerçekleştirilir. Hasta masaya yatırılır, takiben masa dik konuma getirilir. Aşırı kan basıncı düşmesi ve/veya nabız düşmesi anormal cevabı gösterir.
Kardiyoloji Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Aort Kapak Darlığı Tedavisi – Tavi Yöntemi
Yaşla birlikte aort kapağında kireçlenme görülebilmekte ve kapak iyi açılıp kapanamamaktadır. İleri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan aort kapak daralması daha çok erkeklerde görülmektedir. Kardiyolojide devrim niteliğinde değerlendirilebilecek TAVI yöntemiyle, aort kapağının içine ameliyatsız kateter yardımıyla yeni kapak konulmaktadır. Bu yöntemle, göğüs açılmadan kapak değişimi sağlanmaktadır. Kalbi durdurmadan ve göğsü açmadan kalbe damardan kateter yolu ile ulaşıp daralmış olan kapağın genişletilmesi ve bu genişletilmiş olan bölgeye yeni bir kapağın yerleştirilmesi işlemi olan TAVI, açık cerrahinin uygulanamadığı ya da yüksek riskli olduğu hastalarda kullanılan bir yöntemdir.
Geçici Kalp Pilleri
Kalpteki uyarı merkezinin yeterli hızda uyarı oluşturamaması veya oluşan uyarıcının alt merkezlere iletilememesi nedeniyle kalp atışlarının aşırı yavaşlaması halinde, hastanın normal yaşamını sürdürebilmesi için kalp atış hızını sağlamak üzere vücuda yerleştirilen kalp pillerine gereksinim duyulur. İşlem genelde lokal anestezi ile boyunda, göğüste veya kasıkta kalbe giden büyük toplar damarların içinden elektrot denilen ince tellerin kalbin içine yerleştirilmesi ve bunun vücut dışındaki bir jeneratöre bağlanması şeklinde yapılır. Bu işlem yatak başında yapılabileceği gibi röntgen cihazı altında da yapılabilir. İşlem genelde 20-30 dakika sürer. Geçici pil gereksinimi ortadan kalktığında, kalbin içine yerleştirilen tel dışarı çıkarılır.
Kalp Pilleri
Dünyada milyonlarca kişi kalp pili taşımaktadır. Bu ileri teknoloji ürünü küçük cihazlar, kalp hızının yavaşlamasını engellemekten kalp yetersizliğini tedavi etmeye, kalbe pompa görevi yapmaktan ani ölümleri engellemeye kadar birçok amaç için kullanılmaktadır. Takıldıktan sonra yaşanılan şikayetleri ortadan kaldıran cihaz, hastanın yaşam kalitesini artırarak normal hayata dönmesine yardımcı olmaktadır. Temel olarak 3 çeşit kalp pili vardır: Kalp hızı yavaşlamasını engelleyen tek kablolu ve 2 kablolu piller, kalp yetersizliği tedavisi için kullanılan 3 kablolu piller ve kalpteki yüksek ritme bağlı kalbin pompa görevini yapamaması durumunda elektroşok vererek hayat kurtaran piller yani defibrilatörler. Kalp pili, kalp ritim bozuklukları olan ve yaşamlarını normal şekilde sürdüremeyen insanlara takılır. Bu hastalar kalp pili yardımı ile normal yaşam düzenlerine dönebilmektedirler. Bu insanlar tekrar işe gidebilirler, ev işlerini yapabilirler, araba kullanabilirler, yolculuk edebilirler, yüzebilirler, hobilerine ve cinsel yaşamlarına devam edebilirler. Kalp pili taşıyan insanlar, kalp pili kimlik kartlarını her zaman yanlarında taşımalıdırlar. Yolculuk ederken gittikleri yerdeki en yakın klinikleri öğrenmelidirler. Kalp pili takıldıktan sonra mutlaka performansının izlenmesi gerekmektedir. Aslında kendisi de küçük bir bilgisayar olan kalp pili, dışarıdan başka bir bilgisayar yardımıyla telemetrik yöntem denen bir yöntemle okunabilmektedir. Bu sayede, hastanın kalp hızı nasıl seyretmiş, kalp pili ne kadar çalışmış, kendi ritmi zaman zaman ortaya çıkmış mı, hep kalp piline mi bağlı kalmış, başka ritim bozuklukları olmuş mu gibi bilgilere ulaşılıyor. Ayrıca pilin kaç voltta çalışması gerektiğini ya da kalp hızını tutması gereken değerleri, kalp piline dışarıdan programlamak mümkündür. Hasta, pilin ortalama dayanma süresi olan 7 yıl boyunca her 6 ayda bir kontrole gelmek zorundadır. Pilin biteceği önceden saptanabildiği için bu kontroller çok önemlidir.
Elektrofizyolojik Çalışma
Elektrofizyolojik çalışma, elektrofizyoloji/anjiyografi laboratuarında kasık damarlarına yerleştirilen ince kılıflardan geçirilerek, kalbe elektrod kateter denilen ince kabloların yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen girişimsel bir tanı ve tedavi yöntemidir. Kalbin içinden doğrudan alınan elektrik sinyalleri gelişmiş bilgisayarlar aracılığıyla değerlendirilerek normalden sapmalar araştırılır. Bu sayede kalbin ana merkez uyarı sisteminin iyi çalışıp çalışmadığı ve uyarıları ileten sistemin işlevini güvenle görüp görmediği anlaşılabilir. Çoğu kez hızlı atma şeklinde çarpıntı yakınması olan hastalarda, hastanın yakınma nedeni olan hızlı atışlar özel yöntemlerle kalbin içine yerleştirilen bu kablolardan verilen uyarılarla oluşturularak meydana geliş nedenleri araştırılır. Kısa devrelerin varlığı saptandığında radyo dalgalarından oluşan özel bir akım noktasal enerji uygulanarak taşikardi tamamen tedavi edilebilir. Bu yolla bugün hızlı kalp atışı şeklindeki çarpıntıların (taşikardi) çoğunun kalıcı tedavileri olanaklı hale gelmiştir. Tanısal amaçla yapılan elektrofizyolojik incelemeler 30-60 dakika sürer. Eğer tedavi edici bir girişim gerekirse bu, 1-4 saat kadar sürebilecek bir işlemdir.
Kateter Ablasyonu
Kateter ablasyonu, radyo dalgaları verilerek yapılan ritim bozukluğu tedavisidir. Bu yöntem ilaçlarla denetim altına alınamayan ritim bozukluklarında ya da hastaların yaşam boyu ilaç almayı istememeleri halinde uygulanır. Bazı durumlarda ritim bozukluğu yaşamı tehdit edebilecek denli önemli olabilir. Böyle durumlarda doğrudan kateter ablasyon yöntemi uygulanması gerekebilir. İşlem temelde lokal anestezi ile iğne giriş yerleri uyuşturularak, bazı durumlarda da genel anestezi altında yapılır. İşlem sırasında hastanın kendisini rahat hissedebilmesi için sakinleştirici ilaç yapılabilir. Kateter ablasyonu ile kalbin hızlı atma şeklindeki ritim bozukluklarının tedavisinin başarı olasılığı, tedavisi hedeflenen çarpıntının türüne, kısa devrenin yerine göre % 70-100 arasında değişir. Başarıdan çarpıntının bir daha olmamak üzere tedavisi anlaşılır. Başarılı uygulamadan sonra çarpıntının tekrarlama olasılığı ritim bozukluğunun türüne göre değişir. Örneğin kalpte kısa devrelere bağlı çarpıntılarda bu olasılık % 3-5 arasındadır. Mitral Valvüloplasti
Mitral darlığı; çocukluk çağı hastalığı olan ‘Akut Romatizmal Ateş’ hastalığının kalp kapaklarının tutulmasına bağlı olarak ileri dönemde belirti veren bir hastalıktır. Mitral darlık, kanın kalp içerisindeki odacıkların birinden diğerine geçişi zorlaştıracak biçimde daralmasıdır. Bu nedenle kan akciğerlerde su şeklinde birikir. Bu da kişinin nefes darlığı hissetmesine neden olur. Hafif darlıklarda ilaç tedavisi yeterlidir ancak orta ve ileri derecedeki darlıklarda Mitral Valvüloplasti ya da açık kalp ameliyatı yapılır. Mitral valvüloplasti kasıktan kateterle girilerek yapılan girişimsel bir işlemdir. Bir kılıf içinden gönderilen özel bir iğne ile kalbin sağ kulakçığından sol kulakçığına aradaki perde delinerek geçilir. İğne kılıf içinden çıkarılarak aynı kılıfın içinden kılavuz tel sol kulakçığa ilerletilir. Telin hareketleri ekranda izlenir. Tel doğru yere yerleştirildikten sonra balon tel üzerinden ilerletilerek daralmış olan kapağın içine yerleştirilir. Balon kapağın dar olduğu yerde şişirilir. Böylece kapak mümkün olduğunca genişletilir. Uygun hastalara yapıldığında mitral balon tedavisi sonuçları, kalp ameliyatı geçiren hastalardaki kadar başarılıdır.
Mitral Valvüloplasti’nin avantajları:
- Lokal anestezi ile yapıldığından işlem süresince hastanın bilinci açık kalmaktadır. Sağ ya da sol kasık bölgesi uyuşturulur ve balon burada açılan küçük bir delik içerisinden kalbe ilerletilir.
- Böylece göğüs kafesinin açılması, kalbin durdurulması ve kalp-akciğer makinesinin kullanılması ihtiyacı ortadan kalkar
- İşlem sonrası hastalar yoğun bakım yerine serviste gözetim altında tutulur
- Hastalar ertesi gün ayağa kalkabilir
- Hastaların büyük çoğunluğu ertesi gün taburcu olabilir
- Mitral balon ile kapağı açılan ve ritim düzensizliği olmayan hastalarda işlem sonrasında sürekli kan sulandırıcı ilaç kullanılmasına gerek kalmamaktadır.
- Balon mitral valvüloplasti ile hastaların %90 kadarında şikayetlerde gerileme kaydedilir. Bu düzelme 20 yıla kadar devam edebilmektedir. Çoğu hasta en az 5 ila 10 yıl rahatlama yaşar.
Koroner Anjiyografi
Koroner Anjiyografi, kalbi besleyen atardamarların hastalığının tespitinde kullanılan bir yöntemdir. Kalp damar hastalığı nedeniyle oluşur. Koroner anjiyografi de kalbi besleyen atardamarların hangi bölgesinin ne kadar daraldığını ya da tıkandığını tespit eder. Kalp damarlarındaki darlık veya tıkanıklıkları belirleyerek, tedavinin gerektiği gibi yönlendirilmesini sağlar. Koronor anjiyografide girişim yeri olarak kasık ya da kol atardamarları kullanılır. Girişim yerindeki atardamara önce kılıf yerleştirilir, bu kılıf vasıtasıyla farklı kateterler kullanılarak, kalp damarlarının başlangıç kısmına verilen opak madde (boyalı madde) ile damar yapısı görüntülenir. Koroner anjiyografi özel konuşlandırılmış anjiyo salonlarında gerçekleştirilir. Işlem bittikten sonra girişim yerindeki atardamara yerleştirilen kılıf çıkarılır, o bölgeye baskı yapılarak kanamanın durması sağlanır. Sıkı bandaj yapıldıktan sonra hasta yatağına alınır. Koroner anjiyografi hasta anjiyo odasına alındıktan 20 ila 30 dakika sonra tamamlanır. Bazı hallerde (bypasslı hastalar, daha önce değişik kalp ameliyatları geçirmiş hastalarla, kasık ya da kol damarlarında tıkanma olan hastalarda v.s.) bu süre uzayabilir. Koroner anjiyografi için hastanın hastaneye yatışı gereklidir. İşlem tamamlandıktan sonra hasta 6 saat istirahat ettirilir ve daha sonra ayağa kalkması sağlanır. Genel durumu uygunsa ve doktoru onaylarsa taburcu edilir. Bazı durumlarda kılıf çekildikten sonra dikiş sistemi kullanılabilir. Bu hastalar daha erken ayağa kaldırılarak, taburcu edilebilirler. Anjiyoya gelmeden bir kaç gün önce mutlaka anjiyo sekteterliği ile irtibat kurup, yapılması gerekenler hakkında bilgi alınmalıdır.
Perkütan Translüminal Koroner Anjiyoplasti (Ptka) - Stent
PTKA ve/veya stent, koroner anjiyografi sonrasında saptanmış olan kalbi besleyen damarlardaki daralma ya da tam tıkanmaların tedavisinde kullanılan yöntemlerdir. PTKA ve / veya stent koroner anjiyografi gibi anjiyo laboratuvarında hasta uyutulmadan, giriş yerine lokal anestezi kullanılarak yapılır. İşlem süresi değişkendir. İşlem bitiminde hasta doktorunun önerisine göre uygun servise alınır. Koroner balon anjiyoplasti özel dizayn edilmiş malzemeler kullanılarak yapılır. Önce girişim yerine yerleştirilmiş kılıf vasıtasıyla kateter yerleştirilir bu kateterin içinden ilerletilen çok ince kılavuz telle damar darlık bölgesinden geçirilir. Bu kılavuz tel üzerinden balon kaydırılarak hasta bölgeye ulaştırılır. Daha sonra bu balon dışarıdan sıvı verilerek şişirilir ve darlığın açılması sağlanır. Sonrasında yapılan kontrolde açılmanın yeterli olduğunu tespit edilmesiyle işlem sonlandırılır. . Düzgün açılma temin etmek nadirdir. Ayrıca ileride tekrar daralma riskini azaltmak için stentler %95 hastada tercih edilmektedir. Başta, sadece çıplak, özel, paslanmaz nitelikteki metalden oluşan stentler kullanılmaktayken, günümüzde teknolojik ilerlemeye de bağlı olarak ilaç salınımlı nitelikte yeni ve farklı stentler de kullanılmaktadır. Hangi durumda hangi stentin kullanılacağına doktorun hasta ile konuşarak karar vermesi, doğru tedavi için tercih edilmesi gereken bir yoldur. PTCA stent, hastanın bir gün hastanede yatışını gerektiren bir uygulamadır. Hasta; doktor uygun gördüğü takdirde taburcu edilir. 2 gün ev, 15 gün iş istirahatı ile birlikte, 15 gün boyunca stresli ortamlardan, cinsel ilişkiden uzak durması çok önemlidir. Hastanın istirahat sonrası uçak yolculuğu ve uzun kara yolculuğuna çıkabilmesi de, doktorunun önerisine göre belirlenmektedir.
Kalp Kateterizasyonu
Kalp kateterizasyonu koroner anjiyografi işlemine benzer şekilde kasık ve kol atardamarları kullanılarak yapılan ancak çoğu zaman aynı anda toplardamar girişimini de gerektiren bir yöntemdir. Kalp kateterizasyonu doğuştan gelen ya da sonradan ortaya çıkan kalbin yapısı ile ilgili hastalıkların, anomalilerin, yine doğuştan ya da sonradan oluşan kalp deliklerinin tanısında ve farklı bir tedavi gerekip gerekmediği konusunda faydalanılan bir tanı yöntemidir. Kalp kateterizasyonu işlemi yaklaşık 30 dakika sürer. Işlem sonrası atardamar ve toplardamara konan kılıflar çekilerek dışarıdan bası ile kanamanın durdurulması sağlanır. O bölgeye sıkı bandaj yapılarak hasta yatağına alınır. Işlem sonrası genellikle 6 saat istirahat yeterlidir. Istirahat bitiminde doktor uygun gördüğü takdirde hasta taburcu edilebilir. Kalp kateterizasyonu ve koroner anjiyografide hayati risk son derece düşüktür. Kalp kateterizasyonu işlemine gelmeden bir kaç gün önce mutlaka anjiyo sekteterliği ile irtibat kurup, yapılması gerekenler hakkında bilgi alınmalıdır.
E.E.C.P Balon anjiyoplasti yöntemi ile damarların açılması teknik olarak mümkün olmayanlar ve bypass ameliyatı olması gereken ancak ileri yaş, yetersiz akciğer veya böbrek kapasitesi nedeniyle açık kalp ameliyatını kaldıramayacak hastalar için uygulanacak bir yöntemdir. E.E.C.P için hiçbir ön hazırlık gerekmez ve işlem sırasında ağrı yoktur. Hiçbir şekilde iğne (enjeksiyon) veya işleme özel ilaç kullanılmaz. İşlem sırasında hasta masada sırt üstü yatırılır ve bu sırada bacaklarına ve kalça etrafına hava torbaları bağlanır. Kalp elektrosu yardımı ile E.E.C.P cihazının hastanın kalp atışları ile zamanlaması yapılır ve cihaz içindeki bilgisayar yardımı ile hava torbaları kalple uyumlu bir şekilde şişirilip söndürülmeye başlanır. Tedavi seansı sırasında hastalar hiçbir rahatsızlık duymazlar; bu sırada gazete okuyabilirler, televizyon seyredebilirler veya kulaklık ile müzik dinleyebilirler. Bir seanslık E.E.C.P tedavi işlemi bir saat sürer ve tüm tedavi süresi 35 seans gerektirir. İşlem bitiminden hemen sonra hasta işine veya evine dönebilir ve günlük normal yaşamına başlayabilir.
E. E. C.P. tedavisi kimler için sakıncalıdır?
- Son üç ay içerisinde bypass ameliyatı veya kalp krizi geçirmiş kişiler
- Bacak toplardamarlarında pıhtı bulunan hastalar
- Bacaklarda iyileşmeyen yarası olanlar
- Kalbin aort kapağında ciddi şekilde kaçağı olan hastalar (aort yetmezliği)
Kardiyoloji Nükleer Tıp Bölümü'nde Yapılan Tetkikler Nelerdir?
Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi (Talyum Testi)
Bu test ile istirahat sırasında ve stres anında kalp kasının kanlaması (veya beslenmesi) incelenir. Kalbi besleyen damarlarda herhangi bir darlık olup olmadığının ve darlık var ise, mevcut darlığın kalbin beslenmesinde bir bozukluk yaratıp yaratmadığı araştırılır. Efor testine göre daha duyarlı bir yöntemdir. Hastaya önce damardan radyoaktif verilir ve gama kamera denen cihazda istirahat görüntüleri alınır, daha sonra bant üzerinde yürüterek veya ilaç ile stres testi yaptırılır, tekrar radyoaktif madde enjekte edilir. Tekrar gama kamerada görüntü alınır. Radyoaktif madde kalbe kadar giderek kalp kasına ulaşır. Damar tıkanıklığı olan yerlerde bu madde daha az tutulur. Gama kamera görüntüleri elde etmemizi sağlayan cihazın adıdır. Kalp etrafında belli aralıklarla dönerek kalpten gelen radyoaktif sinyalleri bir bilgisayara nakleder. Bilgisayar elde ettiği sinyalleri renkli görüntüye çevirerek kalbin tüm bölgelerinin kan ile beslenme analizini yapar.
Miyokard perfüzyon sintigrafisi hangi durumlarda istenir; Göğüs ağrılarının kalp hastalığı ile ilgisinin tespitinde, kalp damar hastalıkları tanısında Kalp kasının miyokard infarktüsü sonrasında canlılığın tespitinde Koroner balon anjiyoplasti öncesi ve sonrasında uygulamanın fayda ve gerekliğinin tespitinde Kalp damar hastalığı yönünden risk faktörleri bulunan hastalarda hastalık tarama testi olarak Kalp damar hastalığı olan kişilerde damar hastalığının öneminin saptanmasında Koroner bypass cerrahisi veya ilaç tedavisi sonrasında tedavi etkinliğinin saptanmasında Hastaların enfarktüs geçirip geçirmediklerinin saptanmasında, geçirilen enfarktüsün genişliğinin ve ciddiyetinin belirlenmesinde
Kardiyoloji Hastalıkları İçin Uygulanan Radyolojik İşlemler Nelerdir?
Koroner Bt Anjiyografi
BT Koroner anjiyografi, 64 kesitli "Multi Dedektör -multislice-çok kesitli BT" cihazı ile hiçbir ön hazırlık gerektirmeden, katetersiz ve yalnızca bir nefes tutulum süresinde yapılabilmektedir. BT Koroner Anjiyografi klasik anjiyografiye göre daha kolay ve daha hızlı yapılabilen ve kansız ve ağrısız gerçekleştirilebildiğinden, görüntüleme alanında çığır açan yeni bir yöntemdir. Hastanede yatma zorunluluğunu ortadan kaldırır. Hasta işlem sonrası hasta günlük yaşantısına devam eder. Bu sistem sayesinde risk faktörü taşıyan kişilerin koroner anjiyografisi rahatlıkla yapılmaktadır. Özellikle klasik koroner anjiyografi de çektiren hastaların bu yöntemi tercih ettikleri ve BT anjiyografi sayesinde pek çok hastaya erken müdahale edildiği ve tedavilerinin yapıldığı gözlenmiştir.
Kardiyak MR
Kalp zarının, kalp odacıklarının, kapaklarının, kalp adalesinin, kalpten çıkan büyük atardamarların yapısını ve bazı koroner arter hastalıklarını (şimdilik sadece ana dallara ait olanları) son derece kolay ve herhangi bir ilaç veya işlem yapma gereksinimi olmadan ortaya koyan görüntüleme yöntemidir. İşlem süresi 45 dakika civarındadır ve herhangi bir ön hazırlık gerektirmez.
Kardiyoloji Bölümü Girişimsel İşlemler Nelerdir?
Günümüzde girişimsel kardiyolojik yöntemler kalp hastalıklarının tedavisinde hızla öne çıkmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda ameliyatsız tedavisi yapılamayan pek çok kalp rahatsızlığı operasyona gerek kalmadan hasta için konforlu bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Girişimsel kardiyolojik yöntemler ile tedavi hastalara cerrahiye bağlı risklerden korunmak, hastanede kalış sürelerinin azalması ve yara izi olmaması gibi pek çok avantaj sağlamaktadır. Kardiyolojide yapılan tüm girişimsel işlemler hastanemizde başarıyla uygulanmaktadır.
- TAVI (Aort kapağının damar yoluyla ameliyatsız değiştirilmesi)
- Mitra Klip (Sol kulakçıkla sol karıncık arasındaki mitral kapağın yetersizliği için mandallama yöntemi)
- Tri-Klip (Sağ kulakçıkla sağ karıncık arasındaki triküspit kapağın yetersizliği için mandallama yöntemi)
- Kompleks Koroner Girişimler
- CTO Tedavisi (Kronik Total Oklüzyon)
- Balon Mitral Valvuloplasti
- Pulmoner Balon Valvuloplasti
- Septal Ablasyon (Kalp kası kalınlaşan hastalarda sol karıncıkla sağ karıncık arasındaki bölmenin inceltilmesi)
- ASD/ VSD/ PDA Kapatma
- Koroner Arteriyovenöz Fistül Kapatma
- Paravalvüler Kaçak Kapatma (Yapay kalp kapakçıkları ameliyatlarından sonra yetersizliklerin ameliyatsız tedavisi)
- Taşikardiler İçin Ablasyon Yöntemleri
- Supraventriküler Taşikardiler (Radyofrekans enerjisi ile veya dondurarak)
- Ventriküler Taşikardiler (3 Boyutlu Haritalama ile)
- Atriyal Fibrilasyon (Cryoablation, 3-D Haritalama ile ablasyon)
- Epikardiyal Ablasyon
- Tedaviye Dirençli Ritim Bozukluklarında Stereotaktik Radyoterapi
- Lead Estraksiyonu (Kalıcı kalp pilleri ve implante edilen defibrilatörlerin arızalanan kablolarının değiştirilmesi)
- Cihaz İmplantasyonları
- Pacemaker /ICD
- CRT /CRT- D İmplantasyonu
- Kablosuz Kalp Pilleri
- Renal Denervasyon (Dirençli Hipertansiyonda)
- Aort Damarı Genişlemeleri ve Balonlaşmalarının Ameliyatsız Tedavisi
- Kardiyonevral Modülasyon (Bazı bayılmaların ve yavaş kalp atışlarının tedavisinde kalbin sinirlerinin yakılması)
Tavi
Bu işlem ameliyatsız aort kapağı değişimi olarak tanımlanabilir. Aort kapağı, kalpten çıkan ana damarın ağzındaki kapaktır. Yaşla birlikte bu kapakta kireçlenme görülebilmekte ve kapak iyi açılıp kapanamamaktadır. Kardiyolojide devrim niteliğinde değerlendirilebilecek TAVI yöntemiyle, aort kapağının içine ameliyatsız kateter yardımıyla kasıktan girilerek yeni kapak konulmaktadır. Bu yöntemle, göğüs açılmadan kapak değişimi sağlanmaktadır. Aort kapağındaki kalın kireç tabakaları arasından telle geçilerek yeni kapak yerleştirilmekte ve bu kapak kendi kendine açılmaktadır. Hasta 2-3 günlük bir istirahatin ardından iş ve sosyal yaşamına dönebilmektedir. Ameliyatsız aort kapak değişimi yöntemi, ameliyat şansı olmayan, yüksek riskli hastaların yanı sıra daha önce bypass olmuş ve orta riskli hastalara da uygulanabilmektedir. İşlemlerden alınan sonuçlar son derece başarılıdır. Göğüs kafesi açılmadığından hastalar için oldukça konforlu olan bu işlem sayesinde hastaların yaşam süreleri uzamaktadır.
Mitra Klip (Mitraclip)
Bu işlem, kalpteki sol kulakçık ile sol karıncık arasında bulunan mitral kapağın yetersizliğini tedavi etmeye yöneliktir. Mitral kapaktan kan kaçağı olması durumunda kateter yardımıyla anjiyo gibi kalbe girerek kapağa mandal takılmaktadır. Böylelikle, kapak küçültülmekte ve kan kaçağı ortadan kaldırılmaktadır. 1-1,5 saat süren bu işlem sonrasında bu hastalar, kısa sürede günlük yaşamlarına geri dönebilmektedir.
Tri- Klip (Triküspit Klip)
Kalbin sağ kulakçığı ile sağ karıncığı arasında yer alan ve kanın sağ kulakçığa kaçmasına engel olan triküspit kapakta yetmezlik sorunu, tıp alanındaki teknolojik gelişmeler ile birlikte artık girişimsel yöntemlerle ameliyatsız olarak tedavi edilebilmektedir. Mandallama yöntemi olarak da bilinen “Triküspit Klip” işlemi ile göğsün açılmasına gerek kalmadan, anjiyo yöntemi ile kasıktan girilerek tedavi işlemi gerçekleştirilir. Özellikle ilaç tedavisinin yeterli olmadığı hastalara uygulanan Triküspit Klip işlemi ile hastalar konforlu bir şekilde sağlığına kavuşabilmektedir.
Kompleks Koroner Girişimler
Geçtiğimiz yıllarda kalbi besleyen koroner damarlarda daralma ya da tıkanma olan hastaların çoğu bypass ameliyatına yönlendirilmekteydi. Günümüzde ise gelişen teknoloji ve ileri teknoloji ürünleri sayesinde 10 yıl öncesinde müdahale edilmesi mümkün olmayan koroner damarların yani kalbi besleyen damarların tıkanıklıklarına müdahale edilebilmektedir. Kompleks koroner girişimlerde kullanılan çok dar damarlardan geçebilen teller, balonlar ve stentler yardımıyla hastalara göğüs açılmadan işlem uygulanabilmektedir. Bu yöntemle tam tıkalı damarların açılması da mümkün olabilmektedir. İleri derecede kireçli ciddi darlıklarda taş kırma yönetiminin (litotripsi) damara uygulanma biçimi ile tam açılım sağlanabilmektedir. Aynı şekilde çok hızlı devirli matkap şeklinde çalışan cihazlarla da (Rotablatör) ileri derecede kireçli darlıkların açılması mümkün olabilmektedir.
CTO (Kronik Total Oklüzyon) Tedavisi
Koroner damarın en az 3 aylık bir süre içinde tam tıkalı olması ve tıkalı olan damardan hiç kan akışı bulunmaması durumuna “Kronik Total Oklüzyon (CTO)” adı verilmektedir. Hayati riske neden olan tam tıkalı kalp damarları, ameliyatsız yöntemlerle de açılabilmektedir. Hasta için son derece konforlu olan Kronik Total Oklüzyon (CTO) tedavisi ile çok kireçli, sert, taşlaşmış, ağır damar sertliği plaklarına sahip damarlar bu işlem için geliştirilmiş özel sert teller, balonlar ve stentler ile kısa sürede anjiyo benzeri bir işlemle hasta uyutulmadan ve kasıktan girilerek açılabilmektedir.
Balon Mitral Valvuloplasti
Bu işlem de Mitra Klip gibi, sol alt kulakçıkla sol karıncık arasındaki kapak bozukluklarında uygulanmaktadır. Yıllar önce romatizma ve romatizmaya bağlı kapak hastalıkları çok sık görülmekteydi. Romatizmaya bağlı olarak en sık görülen kapak hastalığı da mitral kapak darlığıdır. Romatizma, kapağın yapraklarını tuttuğu zaman yapraklar yapışmakta ve kalınlaşarak kireçlenmektedirler. Bu işlemde çok ağır ve kireçli olmayan, balonla kolayca açılabilecek kapaklar seçilmektedir. İşlem sırasında kalbin sol kulakçığına bacak toplardamarından girilmekte, anjiyo yapar gibi kalbin sol kulakçığına ulaşılarak sol kulakçık ve sol karıncık arasındaki kapak özel bir balonla genişletilmektedir. Bu yöntemde uygun hasta seçerek uzun vadeli ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.
Pulmoner Balon Valvuloplasti
Bu yöntemle, doğuştan akciğere giden atardamarın başındaki kapakta darlık olan hastaların bacak toplardamarından girilerek kapağa ulaşılmakta ve o bölgede balon şişirilerek kapak açılmaktadır. Böylece uzun süreli ve başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Septal Ablasyon
Son yıllarda sıklıkla görülen ve çoğu kez genetik olan kalbin karıncıkları arasındaki bölmesinin kalınlaşması şeklinde ilerleyen bir kalp rahatsızlığı olan “hipertrofik obstruktif kardiyomiyopati” de bu işlemle ameliyatsız tedavi edilebilmektedir.
İşlem sayesinde, kalbin çıkışını daraltan bölgeyi besleyen ince damarın içine girilerek özel madde verilmekte, o damar tıkanarak kalınlaşan kalp bölmesi söndürülmekte ve kalbin çıkış yolu açılmaktadır. İşlemin ardından hasta, yaşantısına sağlıkla devam edebilmektedir.
ASD / VSD / PDA Kapatma
ASD / VSD/ PDA doğuştan kalbin bölmeleri veya ana damarları arasında olan deliklerdir. Geçmişte doğuştan kalp deliği olan hastalar mutlaka ameliyat edilmekteydi. Günümüzde ise işleme uygun olan hastaların kalp delikleri tıpaya benzeyen aparatlar yardımıyla ameliyata gerek kalmadan kapatılabilmektedir.
Koroner Arteriyovenöz Fistül Kapatma
Kalp sürekli kasılıp gevşediği için, kalbi besleyen damarlar kalbin üstünde ilerlemektedir. Atardamarlar kalbe kanı getirmekte, dokuya oksijeni verdikten sonra bu kan toplardamarlardan tekrar geriye dönmektedir. Bu ilişki bazen çok karmaşık olmaktadır ve aradaki kılcal damar ilişkisi olmadan gelen kan, toplardamar sistemine dönmektedir. Bu durum “arteriyovenöz fistül” olarak adlandırılmaktadır. Cerrahi olarak tespit edilmesi ve çözülmesi oldukça zor olan bu rahatsızlık, kalbin beslenmesini bozmakta ve ritim bozukluklarına neden olmaktadır. Arteriyovenöz fistülün ameliyatsız tedavisinde anjiyo ile yer tespiti yapıldıktan sonra atardamarla toplardamar arasındaki ilişki bölgesine ulaşılmakta ve çelik teller, ilaç veya balon gibi farklı materyallerle damar tıkanmak ve sorun çözülmektedir.
Paravalvüler Kaçak Kapatma
Kalp kapakları metal kapaklarla cerrahi olarak değiştirildikten sonra bazen, kapakların dikildiği yerlerin kenarlarından ayrılmalar olabilmekte ve ayrılan yerlerden geriye doğru kan kaçmaktadır. Bu durumu engellemek için son yıllarda paravalvüler kapatma işlemi ile kaçaklar kapatılmaktadır.
İşlem sırasında, kalbin içine ameliyatsız girilmekte, dört boyutlu eko ile deliğin yeri bulunduktan sonra delikten telle geçilip telin üzerinden bir tıpa gönderilerek yine dört boyutlu ekokardiyografi yardımıyla kapağın kenarındaki yarık kapatılmaktadır. Böylece kapaktaki kaçak ortadan kalkmakta ve hastanın normal yaşantısına dönmesi sağlanmaktadır.
Taşikardiler için Ablasyon Yöntemleri
Bu yöntemlerle çarpıntılara neden olan etkenler ortadan kaldırılmaktadır. Kökeni kalbin değişik yerleri olan çarpıntıları ortadan kaldırmak için radyo frekans enerjisi ya da dondurma yöntemi kullanılmaktadır. Bir noktadan ateşlenme ya da kısa devrelere bağlı döngüler şeklinde ortaya çıkan çarpıntıların yeri bilgisayarlar yardımıyla üç boyutlu değişik haritalama metotları kullanılarak bulunmakta ve çarpıntılar ortadan kaldırılmaktadır. Ek olarak tüm tedavilere dirençli, karıncıktan köken alan hızlı atma şeklindeki ritim bozukluklarında onkoloji alanında rutin olarak kullanılan stereotaktik radyoterapi yöntemi ile bilgisayarla desteklenmiş 3 boyutlu ışınlama yeteneği olan cihazlar aracılığı ile tedavi uygulanabilmektedir.
Lead Ekstraksiyonu
Kalbe çeşitli yöntemlerle taklan piller, kalbin içine konulan tellerle kalbe bağlanmaktadır. Bu teller, zamanla kırılabilmekte ya da mikrop kaptıkları için enfeksiyona neden olabilmektedirler. Bu durumlarda tellerin, kalp açılarak cerrahi yöntemlerle çıkarılması oldukça zor ve risklidir. Ameliyatsız işlemde, riski ortadan kaldırmak amacıyla toplardamardan girilerek özel cihazlar yardımıyla teller çıkarılmaktadır. İşlemin ardından hasta kısa süreli bir istirahatin ardından gündelik yaşantısına dönebilmektedir.
Cihaz İmplantasyonları
Kalbin yavaş çalışmasını ortadan kaldıran piller, kalp durduğu zaman şok verip kalbi çalıştıran şok cihazları ve son zamanlarda kalp yetmezliği olan hastalarda kalbin kasılma düzenini yeniden getiren CRT cihazlarının kalbe takılması sayesinde hastaların ömürleri uzatılmakta ve yaşam kaliteleri artırılmaktadır. Ayrıca son zamanlarda cihaz kabloları ve cihazların yerleştirildiği pil cebi sorunlarını oradan kaldıran “Kablosuz kalp pilleri” de kullanıma girmiştir. İşlemler lokal anestezi ile göğüs açılmadan yapılmakta ve hasta ağrı duymamaktadır. Genellikle 1-2 gün içinde hastaneden taburcu olunabilmektedir.
Renal Denervasyon
İlaçla kontrol edilemeyen tansiyon yüksekliği (dirençli hipertansiyon) olan hastalarda radyo dalgalarıyla böbrek damarının sinirini yakarak tansiyonu kontrol etmek mümkündür. Bu işlemde, spiral şeklindeki sinirler, böbrek damarına kateterle girilerek çok düşük enerjiyle damara zarar vermeden yakılmaktadır. Önce sol böbreğe, sonrasında sağ böbreğe girilmektedir. Bu yöntem sadece üçten fazla ilaçla tansiyonları kontrol altına alınamayan, böbrek damarı sağlam ve ciddi bir böbrek rahatsızlığı bulunmayan hastalara uygulanmaktadır. işlem sonrasında hastaların tansiyonları zaman içerisinde düşmekte ve aldıkları ilaç sayısı azalmaktadır.
Aort Damarı Genişlemeleri ve Balonlaşmalarının Ameliyatsız Tedavisi
Yakın zamana kadar yalnızca ameliyatla çözümlenebilen aort damarının balonlaşması (anevrizma), günümüzde özel stentlerle ameliyatsız olarak başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Yine kasıktan girilerek, hiç kesi yapılmadan bu balonlaşmaları önemli bir bölümü düzeltilebilmekte ve balonlaşmaların neden olabileceği hayati risk ortadan kaldırılmaktadır.
Sol Atriyal Apendiks Kapatma
İnmelerin pek çoğu kalpten kaynaklanan pıhtıların beyin damarlarını tıkaması sonucu oluşmaktadır. Kalpten çıkan pıhtıların %90’dan fazlası sol kulakçıktaki eldiven parmağa benzeyen bir kör eklentiden köken almaktadır. İşte bu eklentinin ağzına yine damar yoluyla girilerek ameliyatsız olarak yerleştirilen tıpa ile buradan çıkabilecek pıhtılar engellenmekte, bu hastalara kan sulandırıcı verilmesi gereği ortadan kalkmaktadır.
Kardiyoloji Hakkında Sık Sorulan Sorular
Kardiyoloji hangi hastalıklara bakar?
Kardiyoloji, kalp yetmezliği, kalp krizi, hipertansiyon, kalp kapak hastalıkları perikardit ve doğuştan meydana gelen kalp hastalıklarına bakar. Bu hastalıkların tanı ve teşhisini yaptıktan sonra kişiye özel tedavi yönteminin belirlenmesinde önemli rol oynar.
Kalp Damar Cerrahisi ve Kardiyoloji arasındaki fark nedir?
Kalp damar cerrahisi ve kardiyoloji, iki tıbbi birim de kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarıyla ilgilenir. Fakat kalp damar cerrahisi, kişide cerrahi müdahale gerekiyorsa yararlanılan bir alandır. Kardiyoloji ise cerrahi müdahale gerektirmeyen ilaç ve çeşitli prosedürlerle tedavinin yürütüldüğü tıbbi birimdir.
Kardiyoloji doktoru ne iş yapar?
Kalp hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenen kişilere kardiyolog denir. Kardiyoloji hastalıklarında uzman olan kardiyologlar, bu alandaki sorunları ele alarak en uygun tedavini yöntemini kişiye göre belirler.
Kardiyoloji Hastalıkları
Kardiyoloji Tedavileri
Bölüm Uzmanları
Hastanelerimiz
Anlaşmalı Kurumlar
Hastanelerimizin anlaşmalı olduğu özel sigorta şirketleri, tamamlayıcı sigortalar, diğer kurum ve şirket anlaşmalarını aşağıda bulabilirsiniz.
Sonuç bulunamadı.
Teknolojilerimiz
Memorial Sağlık Grubu’nun teknolojik altyapısı, uluslararası standartlarda ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış ve hasta konforuna özel olarak dizayn edilmiş sistemlerden oluşmaktadır. Kullanılan ileri teknoloji sayesinde, hastaların teşhis ve tedavi süreçlerini, konforlu ve güvenli bir şekilde geçirmeleri hedeflenmektedir. Bu teknolojilerin birçoğu Türkiye’de ilk kez hastanelerimizde kullanılmaktadır.
Son Teknolojilerimiz
Aşağıdaki İletişim formunu doldurarak hastanemiz ile ilgili bilgi talebinde bulunabilirsiniz.