Ventrikül taşikardisi (karıncıktan köken alan ritim bozukluğu) kalp kası hasarı varlığında önemli oranda ölüm riski taşımaktadır. Onkoloji alanında katı tümörleri yüksek hassasiyet ve etkinlikle tedavi etmek için rutin olarak kullanılan stereotaktik radyoterapi, ritim bozukluğunun tedavisinde de gerektiğinde kullanılabiliyor. Son zamanlarda uygulanmaya başlanan bu tedavi yöntemi her türlü ilaç tedavisine dirençli ve yakma tedavilerine rağmen tekrarlayan ritim bozukluğu olan hastalarda, çarpıntının köken aldığı bölgeye ulaşılamayan hastalarda ve kalp krizi sonrası nedbe (skar) dokusundan gelişen çarpıntıları olan hastalarda uygulanabiliyor. Bilgisayarla desteklenmiş 3 boyutlu ışınlama yeteneği olan cihazlarla, noktasal ışın gönderilerek gerçekleştirilen stereotaktik radyoterapi tedavisi ile hastaların yaşam süresinin uzaması ve yaşam konforunun sağlanması hedefleniyor. Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi ile ilgili bilgi verdi.
- Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi nedir?
- Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi hangi durumlarda uygulanır?
- Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi nasıl uygulanır?
- Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yönteminin avantajları nelerdir?
- RİTİM BOZUKLUĞU TEDAVİSİNDE STEREOTAKTİK RADYOTERAPİ YÖNTEMİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR
Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi nedir?
Özellikle kalp krizi geçiren hastalarda ölen kalp dokusunun yerine gelişen bağ doku ve canlı doku arasında oluşan hızlı atma şeklindeki, hayatı tehdit eden ve karıncıktan gelişen çarpıntıların normalde ilaç tedavisi veya sonrasında gerekirse ablasyon tedavisi ile ortadan kaldırılması söz konusudur. Bu yıllarca uygulanmış bir yöntemdir. Ancak bazı hastalarda, hastaların daha önce geçirdiği koroner bypass ameliyatı, kapak ameliyatı gibi ameliyatlar nedeniyle özelikle de kalbin dış yüzünden kaynaklanan ritim bozukluğu durumlarında, ritim bozukluğunun çıktığı bölgeye ulaşma zorluğu veya ulaşılamaması nedeniyle o bölgenin kaynağına ulaşıp tedavi etmek zorlaşır. Ulaşılması zor olan ritim bozukluğu kaynağı bölgesinin, özel radyoterapi yöntemi ile bilgisayarlar aracılığıyla ışınlanmasına yani tedavi edilmesine 3 boyutlu stereotaktik radyoterapi yöntemi denilmektedir.
Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi hangi durumlarda uygulanır?
Ritim bozukluğunda stereotaktik radyoterapi yöntemi; her türlü ilaç tedavisine dirençli ve yakma tedavilerine rağmen tekrarlayan ritim bozukluğu olan hastalarda, çarpıntının köken aldığı bölgeye ulaşılamayan hastalarda ve kalp krizi sonrası nedbe dokusundan gelişen çarpıntıları olan hastalarda uygulanmaktadır.
Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yöntemi nasıl uygulanır?
Solid (Katı) tümörlerin tedavisinde başarılı ve etkin bir şekilde kullanılan stereotaktik radyoterapi yöntemi, son zamanlarda ilaç ve ablasyon tedavisine dirençli olan kalp ritim bozukluklarının tedavisinde de kullanılmaya başlandı. Ablasyon yöntemi ile çarpıntının çıktığı bölgeye ulaşılamadığı durumlarda uygulanmaya başlanan streotaktik radyoterapi yöntemi ile bilgisayar destekli 3 boyutlu cihazlar aracılığıyla çok hassas ışınlama yapılarak, bu tür çarpıntıların tedavisi sağlanabilmektedir. Ritim bozukluğunda kullanılmaya başlanan ve radyasyon onkologları ile kardiyologların ortak ekip çalışmasıyla gerçekleştirilen stereotaktik radyoterapi tedavisi için önemli bir hazırlık süreci gerekmektedir. Bu işlemde kalp krizi sonrası gelişen nedbe (skar) dokularından köken alan bu tür taşikardilerin öncelikle kaynak bölgesinin haritalanması yapılır ve kaynağın yeri belirlenir. Daha sonra bu bölge kardiyak MR, bilgisayarlı tomografi gibi diğer ileri radyolojik yöntemlerle kesinleştirilir. Sınırları belirlenen bu bölge radyasyon onkologları tarafından işaretlenir. Sonrasında işaretlenen bu bölgeye bilgisayarla desteklenmiş 3 boyutlu ışınlama yeteneği olan cihazlarla, noktasal ışın gönderilerek tedavi uygulanır.
Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yönteminin avantajları nelerdir?
Diğer tedavilerin uygulanamadığı ve çaresiz kalındığı durumlarda uygulanan bu yöntem hastanın ömrünü uzatmaktadır. Ritim bozukluğunda sterotaktik radyoterapi yöntemi çok fazla hastaya uygulanmadığı için henüz uzun süreli sonuçları bilinmemekle beraber, umut verici bir yöntem olarak kabul edilmektedir.
RİTİM BOZUKLUĞU TEDAVİSİNDE STEREOTAKTİK RADYOTERAPİ YÖNTEMİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR
Ritim bozukluğu tedavisinde stereotaktik radyoterapi yönteminin uygulanmasında yaş sınırı var mıdır?
Bu yöntemin uygulamasında her hangi bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Koşulları karşılayan bütün hastalara uygulanabilir.
Stereotaktik radyoterapi yöntemi ritim bozukluğunda son çare midir?
Çözülemeyen ve hayati önemi olduğu için ventriküler taşikardisi olan hastaların hastaneden çıkabilmesini ve yaşayabilmesini sağlayan bir yöntemdir. Bununla birlikte hayati önemi olan çarpıntıya sahip olan ve şok cihazı takan hastalara şok verilmesini azaltarak da yarar sağlıyor.
İşlemden önce hastaların dikkat etmeleri gereken noktalar var mıdır?
Bu yöntemin uygulandığı hastalar genellikle yoğun bakımda yatan ve hayati tehlikesi bulunan hastalardır. Bu sebeple hastaların dikkat etmesi gereken bir nokta bulunmamaktadır.
Ventrikül taşikardisi nedir? Ventrikül taşikardisi neden kaynaklanır?
Ventrikül taşikardisi kalbin sol ya da sağ karıncığından köken alan hızlı atma şeklinde olan bir ritim bozukluğudur. Kalpte önemli bir yapısal bozukluk olmadan sadece bir elektriksel arıza nedeni ile ortaya çıkabileceği gibi kalp kası hastalıkları (kardiyomiyopati) ve koroner kalp hastalığına bağlı damar tıkanması sonucu da meydana gelebilir. Özellikle kalpte yapısal bir bozukluk sonucu olan ventrikül taşikardileri hayati önem taşımaktadır.
Güncelleme Tarihi : 1 Eylül 2022
Yayınlanma Tarihi: 15 Ağustos 2022
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.