Obezite, boy ve kiloya dayalı vücut yağı ölçüsünün(vücut kitle indeksi) 30 veya daha yüksek değere sahip olduğu sağlık açısından da risk oluşturan vücutta yoğun yağ birikimidir. Kalp hastalığı, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, karaciğer hastalığı, uyku apnesi gibi hastalıklara da etki eden obezite, iyileştirilebilir bir hastalıktır. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve davranış değişiklikleri kilo vermeye yardımcı olarak obezite tedavisinde kullanılır. Bazı durumlarda ise ilaç tedavisinden ya da obeziteye karşı geliştirilen cerrahi yöntemlerden yararlanılabilir.
Obezite Nedir?
Obezite, vücudun kullanabileceğinden daha fazla kalori tüketmesi sonucu kişinin boy uzunluğunun kilogram cinsinden ağırlığına olan oranının yani vücut kitle indeksinin 30'un üzerinde olması durumudur. Vücut kitle indeksinin (BMI), boy uzunluğuna ve vücut yapısına uygun olmaması durumudur. Obezite, karın bölgesinin ve iç organlarının yağlanması şeklinde olarak da bilinir. Vücutta yağ oranının dengesiz artışı kalp damar hastalıklarına buna bağlı olarak damar tıkanıklığına, inme ve kolesterole neden olabilir. Obezite ya da aşırı kilolu olmak nefes darlığını da beraberinde getirir.
Obezite, dünyada ve ülkemizde hızlı bir biçimde ilerleyen bir hastalıktır. Obezite oranları her geçen gün artmaktadır. Obezite, ortalama yaşam ömrü uzadıkça hayat kalitesini düşüren, insanların üretim kapasitelerini azaltan ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Obezitenin Belirtileri Nelerdir?
Obezitenin ilk ve en belirgin belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Obezitenin gelişmesiyle beraber görülen belirtiler şöyle sıralanır:
- Bel çevresinde yağ birikmesi
- Uyku apnesi, horlama ve uyumada güçlük
- Sürekli ve aşırı terleme
- Nefes darlığı
- Fiziksel aktivitede güçlük
- Devamlı halsiz ve yorgun hissetme
- Döküntü, sivilce ve enfeksiyon gibi cilt sorunları
- Eklem ve sırt ağrıları
- Aşırı kiloya bağlı bacak ağrıları
- Depresyon ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlar
- Sıcağa karşı tahammülsüzlük
Obezite Neden Olur?
Obezite, psikolojik problemler ya da hormonal etkenler nedeni ile ortaya çıkabilir. Ancak bu hastalığın oluşmasındaki en büyük etken hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme. Obeziteye neden olan tüm sebepleri şöyle sıralamak mümkün:
- Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
- Fiziksel aktivite yetersizliği
- Yaş, cinsiyet eğitim düzeyi, sosyo-kültürel etmenler, gelir durumu
- Hormonal ve metabolik etmenler
- Genetik, psikolojik etmenler
- Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama
- Sigara ve alkol kullanma alışkanlığı
- Kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.)
- Doğum sayısı ve sık doğum aralığı
- Anne sütünün yetersiz alınması
Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
Yağlı besinler tüketmek, fast-food gıdalarla beslenmek ve bu durumu alışkanlık haline getirmek vücudun yağ oranının artırarak obeziteye zemin hazırlar.
Fiziksel aktivite yetersizliği
Hareketsizlik ya da düzenli olarak spor yapmamak, sağlıksız beslenmeyle beraber desteklenerek vücudun yağ yakmamasına neden olarak obezite hastalığını oluşturur.
Yaş, cinsiyet eğitim düzeyi, sosyo-kültürel etmenler, gelir durumu
Kişinin eğitim düzeyi, yaşadığı bölge, çevresindeki kültür, gelir durumu ve cinsiyeti çeşitli sorunları da beraberinde getirerek obezitenin oluşmasına neden olabilir.
Hormonal ve metabolik etmenler
Vücuttaki hormonal dengesizlik ve metabolizmanın yavaş çalışmasına bağlı olarak kişinin vücudu yağ yakmada güçlük çeker ve kişinin fazla kilo almasına neden olur. Hormonal dengesizliklerden kaynaklı olarak kullanılan ilaçlar iştah açarak obeziteye sebebiyet verebilir.
Genetik, psikolojik etmenler
Depresyon başta olmak üzere, anksiyete, duygu durum bozuklukları obezitenin ortaya çıkmasındaki temel etmenlerdir. Özellikle sosyal çevre, aile ilişkileri de obeziteye neden olabilir. Aile geçmişinde obezite hastalığının olması da risk oluşturur.
Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama
Sürekli olarak düşük kalorili diyetler yapmak yaşın etkisiyle beraber metabolizma hızının azalmasına neden olabilir. Hareketin de az olduğu durumda kilo almalar ortaya çıkar ve obeziteye sebebiyet verir.
Sigara ve alkol kullanma alışkanlığı
Sigara kullanan kişilerde obezite görülme sıklığı 1,2 kat daha fazla olarak bilinir. Sigara içen kişiler daha çok yemek yeme potansiyeline sahip olarak kilo alabilir. Kilo almanın artmasıyla beraber obezite geliştirebilirler.
Kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.)
Kronik hastalıklara karşı kullanın bazı ilaçlar iştah açarak kişinin kilo almasına neden olabilir. Özellikle psikolojik sorunlara karşı kullanılan antidepresanlar dikkat edilmediği durumda kilo alınmasına neden olur.
Doğum sayısı ve sık doğum aralığı
Doğum sayısının artması doğum aralığının azalmasıyla kadınlarda kilo artışı yaşanarak obeziteye zemin hazırladığı görülür.
Anne sütünün yetersiz alınması
Anne sütünden yeterli oranda alamamaktan kaynaklı olarak bağışıklık sisteminin zayıf olması, metabolik ve hormonal süreçlerin iyi gelişememesi obeziteye sebebiyet verebilir.
Obezite Teşhisi Nasıl Konulur?
Obezite teşhisi en pratik olarak Beden Kitle İndeksi’nin hesaplaması sonucuna göre konulur. Hastanın öyküsü, yaşadığı problemler hekim tarafından dinlenir. Beden Kitle İndeksi’nin yanında bel çevresinin ölçümü önemlidir. Çünkü bu rakam obeziteye bağlı oluşabilecek hastalık riskini değerlendirmede yardımcı olmaktadır.
Obezite Hesaplama Nasıl Yapılır?
Hastalarda obezite hesaplaması yapmak için vücut kitle indeksi yani Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılır. Obezite hesaplama yöntemi olarak da bilinen Beden Kitle İndeksi hesaplaması, kilogram olarak vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle yapılabilmektedir.
Örneğin 75 kilogram ağırlıkta, 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olabilmektedir:
75 kilogram /1.70 boy*1.70
2,89=25,95 (toplu-fazla kilolu)
Aynı şekilde 90 kilo ağırlıkta 1.70 mt. boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması şöyle olmaktadır:
90 kilogram / 1.70*1.70
2,89= 31,14 (Obezite- Diyabet ve diğer hastalıkları artmış grupta)
Buna göre BKİ 6 sınıfta tanımlanmıştır. Siz de kendi boy ve kilonuza göre Beden Kitle İndeks oranınızı aşağıdaki verilere göre öğrenebilirsiniz:
- Zayıf | <18,5 |
- Normal | 18,5-24,9 |
- Toplu (fazla kilolu) | 25-29,9 (hafif artmış diyabet ve kalp hastalığı riski) |
- Obez 1 (Obezite) | 30-34,9 (diyabet ve diğer hastalık riskleri giderek artar) |
- Obez 2 (Morbid obezite) | 35-39,9 |
- Obez 3 (Süper morbid obezite) | >40 (ölümcül hastalıklar açısından risk) |
Yani Beden Kitle İndeksi’nin 30’un üzerinde olması obezite olarak adlandırılmaktadır. 40’ın üzerinde olması morbid obezite ve 50’nin üzerinde olması ise süper morbid obezite olarak adlandırılmaktadır. Obezite hastalarında ayrıca horlama, aşırı terleme, uyku apnesi, eklemlerde, sırtta ağrı, ciltte tahrişe bağlı enfeksiyon, en ufak harekette bile yorularak nefessiz kalma gibi belirtiler de görülebilmektedir.
Obezite Tedavisi Nasıl Olur?
Obezite, egzersiz, düzenli bir diyet programı, alışkanlıklardaki değişiklik ve ilaç tedavisi ile cerrahi müdahale olmadan tedavi edilebilir. Bunun yanında tüp mide ameliyatı çözülemeyen obezite problemi için kullanılabilecek tedavi yöntemleri arasında yer alır. Obezite tedavi yöntemleri şunları içerir:
Sağlıklı ve tıbbi beslenmek
Beden harcadığı enerji ihtiyacından daha fazla enerji içeri alınıyorsa, bu depolanır. Altta yatan genetik/metabolik bir hastalık olmadığı sürece ya gereğinden fazla gıda alımı, ya enerji tüketim azlığı ya da her ikisinin olmaması gerekir. Bu durumda ilk tedavi seçeneği tıbbi beslenmedir. Bu noktada kalorinin hangi kaynaklardan, ne sıklıkla alınacağı kişiye özel olarak diyetisyenler tarafından belirlenmelidir.
Ezgersiz yapmak
Diyetleri uygularken birebir yazılan listelere uymak değil, kişinin kendisinin esnetebileceği, yer değişiklikleri yapabileceği, sürdürebileceği ve en önemlisi yaşam tarzı haline getirebileceği eğitimi almasını sağlamak daha doğru olacaktır. Beslenmenin yanında doğru egzesiz de yapmak, obezite tedavileri arasında yer alır. İkinci tedavi seçeneği olarak da medikal yöntemler ön plana çıkmaktadır.
Hormon tedavisi yaptırmak
Obezitede hormonların sağlıklı salgılanması büyük önem taşır. Acıkma, yemek yeme ve doyma sinyallerinin beyne iletilmesi, alınan gıdalardaki şeker, protein ve yağların kullanılması, egzersize veya strese verilen metabolik cevap gibi görevler tamamen hormonların kontrolü altında bulunur. Hormonlardaki dengenin bozulması obeziteyi getirebilir. Bu durumda altta yatan endokrin sorunun ilaç ya da cerrahiyle düzeltilmesiyle kilo kontrolü sağlanabilir. Bunların yanında ince bağırsakların son bölümünde tokluk hissini uyandıran GLP-1 hormonu bulunmaktadır. GLP-1 vücuttaki insülin salınımını düzenler, beyindeki açlık-tokluk merkezine sinyal iletir. GLP-1 hormonuna ilişkin medikal tedavilerle çabuk doyma, geç acıkma durumu sağlanabilir.
Obezite cerrahisinden yararlanmak
Diğer bir obezite tedavisi ise obezite cerrahisidir. Obezitenin tedavisinde, diyet ve egzersizle daha düşük oranda başarı sağlanırken, cerrahide bu oran oldukça yüksektir. Obezite cerrahisi kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmaz yaşam kalitesine de olumlu katkı sağlar. Bu nedenle; kalp ve damar hastalıkları, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi hastalıklara karşı cerrahi ile kalıcı kilo verilmesinin sağlanması çok önemlidir. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olarak belirlenir. Hastalar konforlu bir ameliyat sürecinin ardından kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebilme, uygun planlama ile ideal kilolarına kavuşabilmektedir.
Kaç çeşit obezite cerrahisi yöntemi vardır?
Obezite cerrahisi olmak isteyenlere, obezite cerrahı tüm yöntemler hakkında bilgi verecektir. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler şöyle sıralanabilir: Tüp mide, mide bypass cerrahisi, mini gastrik bypass, duodenal switch.
Tüp mide (Sleeve Gastrektomi) ameliyatı
Tüp mide ameliyatı, diyet ve egzersizin yeterli olmadığı durumda morbid obeziteye sahip kişilere uygulanabilen obezite cerrahi yöntemlerinden biridir. Ameliyatla beraber midenin büyük bir kısmı çıkarılır. Böylelikle yemek borusu ve bağırsaklarla devam eden bir sistem haline getirilir.
Obezitenin Neden Olduğu Hastalıklar Nelerdir?
- Tip 2 diyabet
- Yüksek tansiyon
- Kan yağları ve kolesterol yüksekliği
- Karaciğer yağlanması
- Damar sertliği gibi kalp damar hastalıkları
- Eklem bozuklukları
- Uyku apnesi
- Kadınlarda yumurtalık kistleri ve buna bağlı adet düzensizlikleri
- Aşırı tüylenme
- Erkek çocuklarda gömük penis ve hormonal bozukluklar
- Depresyon
- Bazı kanserler
Obezite Nasıl Önlenir?
Fazla kilolardan kurtulmak ve kilo kontrolü için mutlaka uzman yardımı alınmalı ve uygun bir tedavi planı belirlenmeli. Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalı, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmeli. Obezite ile mücadele için diğer yöntemler şöyledir:
- Raf ömrü uzun, kalorili, hazır gıdalardan uzak durulmalı
- Doğal olmayan şeker tüketilmemeli ve günlük tuz alınımına dikkat edilmeli
- Sağlıklı pişirme tekniklerini tercih edilmeli
- Gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar su içilmeli
- Yemek yeme alışkanlığını değiştirilmeli ve yemekler yavaş yenilmeli
- Yağ tüketimi konusunda dikkatli olunmalı, doymuş yağlar mümkün olduğu kadar az alınmalı
- Besin çeşitliliğine dikkat edilmeli, her besin grubundan dengeli bir şekilde beslenilmeli
- Sebze ve meyveler mevsiminde yenilmeli
- Alkol alımından uzak durulmalı.
Obezite Hakkında Sık Sorulan Sorular
Obezite hastalığına yakalanan kişiye ne denir?
Obeziteye yakalanan, obezite hastalığına sahip olan kişiler obez olarak tanımlanır.
Obezite nelere sebep olur?
Sağlıksız beslenme alışkanlıklarının hareketsiz yaşam tarzı ile birleşmesi sonucunda ortaya çıkan obezite, birçok sağlık sorununun da başlangıç noktasıdır. Uyku apnesi, astım, polikistik over sendromu, diyabet, hipertansiyon, safra kesesi hastalıkları, gut, karaciğer yağlanması, osteoartrit, düzensiz adet görme, solunum zorluğu, migren ve çeşitli kanser türleri bu sağlık sorunları arasındadır. Ayrıca aşırı kilo alımına bağlı olarak ortaya çıkan estetik yoksunluk nedeniyle psikolojik soruların da tetikleyicisidir.
Obezite tedavisinde önemli noktalar nelerdir?
Yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren obezite, tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır. Obezite tedavisinin kişiye özgü olması gerekmektedir. Obezitenin tedavisinde; tıbbi beslenme (diyet) tedavisi, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Obezite tedavisi hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapist işbirliği içinde olmalıdır. Ayrıca obezite cerrahi yöntemlerle de tedavi edilebilmektedir. Memorial Sağlık Grubu Obezite Merkezleri bu konuda hastalara yardımcı olmaktadır.
Obezite kanser yapar mı?
Obezite kanser riskinin artmasına neden olabilir. En riskli hastalıklar arasında sayılan obezite kanseri tetikleyerek kişinin sağlığını tehdit edebilir. Özellikle obezite, meme, pankreas, kalın bağırsak, rahim ve özofagus kanserlerine zemin hazırlar.
Obezite ölümcül müdür?
Obezite birçok hastalık ve erken ölüm için güçlü risk faktörüdür. Obezite sorunu ile karşı karşıya olan 25 yaşındaki bir erkeğin yaşam beklentisi %22 oranında azalmakta ve yaşam süresinden 12 yıl eksilmektedir.
Obezite hangi yaşta görülür?
Kadınlarda daha fazla rastlanan obezite, her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Gebelik ve emzirme dönemlerinde süt yapar diye gereksiz gıdaların alınması; her doğumda alınan kiloların bir kısmının kalıcı olması; östrojen hormonunun yağ dokusunu arttırıcı etkisi daha az hareketli yaşantıyla birleşince kadınlar için kilo alımı daha kolay olmaktadır. Günümüzde küçük çocuklarda ve ergenlerde de yanlış beslenme nedeniyle obezitede oldukça büyük bir artış görülmektedir.
Neden kilo alınır?
Kilo almanın nedenleri arasında en önemlisi ailesel yatkınlığın bulunmasıdır. Bunun yanında kilo alma nedenleri: eğitim düzeyi, yaşam şekli, iş, çalışma şartları, yaş, cinsiyet, yemek yeme hızı, yiyecek seçimleri ve hazır gıda ve fast food yeme alışkanlığı, alkol tüketimi, medeni hal, boşanma, iş değişikliği, sosyokültürel durum, sigara bırakma, psikolojik durum, kadınlarda adet düzeni ve menopoza girme olabilmektedir.
Obezite cerrahisi nedir?
Obezite hastalığını tedavi etmek için hastaların sindirim sistemlerine cerrahi girişimde bulunulmasına obezite cerrahisi denilmektedir. Obezite cerrahisinin nasıl yapılacağı hastadan hastaya değişmektedir.
Kimler obezite cerrahisi olabilir?
- Obezitede, cerrahi girişim için hasta seçerken, aşağıdaki kriterlere uyulmalıdır;
- İdeal kilonun en az %80 üzerinde olunması veya Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’nin üzerinde olması,
- VKİ 35-40 kg/m2 arasında olup eşlik eden hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi hastalıkların bulunması,
- 18-65 yaş arasında olması,
- Obezitenin en az 3 yıldır var olması,
- Hormonal hastalıkların bulunmaması,
- İlaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo verilememiş olması,
- Kronik alkol ve ilaç bağımlısı olmamalı,
- Hastanın uygulanacak cerrahi yöntemin önemini, olası risk ve ameliyattan sonra ortaya çıkabilecek istenmeyen durumları anlayabilecek psikososyal düzeyde olması,
- Kabul edilebilir düzeyde ameliyat riskine sahip olması,
- Hasta, cerrahi ekip ile uyum halinde ve fiziksel, psikolojik, sosyal veya ekonomik olarak uyum içinde tedavisini sürdürebilmelidir
Obezite psikolojik sorunlara neden olur mu?
Obezite, fizyolojik sağlığı birçok açıdan tehdit ettiği gibi kişinin ruh sağlığını da olumsuz olarak etkiler. Obezite sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Obezite ile benlik değerinin azalması arasında doğrusal bir ilişki olduğuna dair araştırmalar vardır. Kişisel yetersizlikle başa çıkma isteği, yeme davranışıyla ilgili katı bir tutuma dönüşebilir. Bu açıdan “diyet yapmak ve kilo vermek” gücü ve kontrolü yeniden kazanmaya, kişinin kendisini en azından dış görünüş olarak yeniden tanımlamasına olanak sağlama işlevini görebilir.
Obezite için psikolojik tedavi mümkün mü?
Obezite tedavisi üzerinde etkili olan terapi yaklaşımlarından biri bilişsel-davranışçı terapidir. Bu terapide, hastaların çevresel uyarıları ve açlık duyumlarını hatalı yorumladıkları ve bunun rahatsız edici duygulara ve ardından yeme davranışına yol açtığı düşünülür. Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemleri kullanılarak yemek ve diyetle ilgili işlevsel olmayan düşünceler, negatif duygular, motivasyon bozucu tutumlar ve bunlarla ilişkili mantık hataları tanımlanabilir.
Çocuklarda obezite görülür mü?
Çocuklarda görülen obezitenin temelinde aileden gelen genetik mirasın etkisi kadar, yemek yeme alışkanlıkları da önemli bir faktördür. Yağ dokusu oranı yaşa göre değişiklik gösterir. Bu oran sağlıksız bir biçimde arttığında ortaya çıkan şişmanlık, vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olabilen bir enerji metabolizması bozukluğudur.
Çocuklarda obezite nedeni nedir?
Aileden gelen genetik mirasın, çocukta görülen şişmanlık üzerinde etkileri olduğu, yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ancak ihtiyaçtan fazla kalori alımı, yanlış beslenme, hareketsizlik çocuklarda obeziteye neden olur. Şişmanlığın altında yatan diğer nedenler ise; hormonal denge ve genetik hastalıklardır.
Aşırı-kontrolsüz internet kullanımı çocuklarda obeziteye neden olur mu?
İletişim ve eğitim başta olmak üzere pek çok alanda yararlı olabilen internet, özellikle çocukluk çağında kontrolsüz olarak kullanıldığında, çocukların ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyerek, kaygı bozuklukları ve obeziteye yol açabilir. İnternet kullanımı için geçirilen uzun saatler, çocuklarda hareketsizlik ile birlikte yeme bozuklukları ve ortopedik sorunları da beraberinde getirebilir. Gittikçe sosyal ortamdan uzaklaşan çocuk, hareketsiz bir şekilde internetin başındayken yeme düzeni de değişebilir. Buna bağlı olarak da hızla kilo almakta ve obezite tehdidi ile karşı karşıya kalır.
Çocuklarda obezite nasıl önlenir?
- Bebeğin düzenli kontrollerini aksatılmamalı. Bu kontrollerle erken dönemde obezite riski belirlenebilir.
- Bebek her ağladığında beslenmemelidir. Çocuğun beslenme şekli ve aldığı gıdalar, ailenin kontrolünde olmalıdır. Bu sayece obezite bebekler için önlenmiş olur.
- Çocuk ya da bebek televizyon izlerken beslenmemeli, çocuğa ailece oturulan sofra alışkanlığı kazandırılmalıdır. Böylece obezite bebek için önlenebilir.
- Fast food, cips, çikolata ve şekerli gıdaların tüketiminden olabildiğince kaçınılmalı, mümkünse çocuk bu gıdalarla tanıştırılmamalıdır.
- Küçük yaşlardan itibaren, çocuk her türlü sportif aktivite için desteklenmelidir.
- Obezite sorununa karşı vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekmektedir.
Obeziteden neden korkulmalı?
Şişmanlıkla beraber gelen obezite akciğer kapasitesini % 20-30 oranında azaltır. Beraberinde sigara içimi veya kronik bronşit gibi hastalıklar da varsa kişinin bir süre sonra nefes alabilmesi imkansız hale gelir. Şişmanlığın etkilediği herhalde en büyük hastalık gurubu şeker hastalığıdır. Şişman bireylerde şeker hastalığı oluşma oranı normal bir bireye göre 40 kat fazladır. Kırk yaşından sonra ailesinde de şeker hastalığı olan şişman bireylerin şeker hastalığı olma olasılığı % 100 dür. Farklı bir mekanizma ile şişmanlarda 4-5 kat daha fazla tansiyon yükseklikleri gözlenmektedir. Hipertansiyonun yanı sıra kalp hastalığı ve kalp krizi geçirme ihtimali de 3-4 kat daha fazla saptanmıştır.
Obezitedeki bir diğer problem de safra kese taşlarıdır. Safra kese taşı oluşma ihtimali normal bir bireye göre 4-5 kat fazladır. Özellikle karaciğer yağlanması olasılığı da bu bireylerde hissedilir düzeyde artmaktadır. Şişmanlığın farklı bir boyutu da kişinin durumundan olan hoşnutsuzluğudur. Bu kişinin depresyona çabuk girmesine ve ağır seyretmesine neden olabilmektedir.
Obezite böbrek taşı riskini artırır mı?
Böbrek taşı oluşum riskini artıran en önemli faktörlerden biri obezitedir. Bu nedenle kilo problemi yaşayan bireyler kişiye özel beslenme programları ile ideal kilo seviyelerine ulaşmalıdır. Böbrek taşlarından korunmada günlük egzersizler de kilo alımını engellediği için etkili rol oynamaktadır. Bu doğrultuda sağlıksız diyetlerden özellikle de kilo vermeye yardımcı olduğu düşünülen protein diyetlerinden özellikle kaçınmak gerekir. Yüksek tansiyon da hastalar için taş oluşum riskini artırır. Kan basıncı yüksek hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve tuz alımlarını sınırlandırmalıdırlar.
Kilo vermek neleri değiştirir?
Yapılan bilimsel araştırmalarca 5 kilo verilmesi durumunda, şeker hastalığı oluşma olasılığını % 50 azaltmaktadır. Dolayısıyla şekere bağlı ölümler de yüzde 40 oranında azalırken; kişilerin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır. 10 kilo verilmesi durumunda ise herhangi bir sebepten ölüm olasılığı % 20, kansere bağlı ölüm olasılığı % 37, kansere yakalanma olasılığı % 40 azalmaktadır. Kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığının yüzde 15; kişilerin genel hastaneye yatış ihtimali % 25 azalmaktadır. 10 kilo verildiğinde yaşam süresi 5-6 sene uzamaktadır.
Obezite ilacı var mıdır?
Obezitenin çeşitli medikal tedavi yöntemleri olmakla birlikte bu yöntemler bir endokrinoloji uzmanı tarafından verilmelidir. İnternette görülen "Obezite ilaçları" olarak lanse edilen ürünler asla doktora sormadan kullanılmamalıdır. Doktor kişileri şişmanlık tedavisinde mutlaka bilgilendirecektir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 25 Ağustos 2024
Yayınlanma Tarihi: 1 Aralık 2023