Yükleniyor

Sağlık Kütüphanesi Hero Iamge

Sağlık Kütüphanesi

Sağlığınızla ilgili merak ettiğiniz soruların yanıtlarını ve sağlıklı bir yaşam için atılması gereken adımları kütüphanemizde bulabilirsiniz.

Hastalıklar

Pangastrit

<p>Pangastrit, mide duvarının tamamen iltihaplanmasıyla ortaya &ccedil;ıkan kronik gastritin bir t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Hem antral hem de oksintik mukoza dahil olmak &uuml;zere t&uuml;m mide astarını etkiler. Midenin tek bir b&ouml;lgesini değil de t&uuml;m&uuml;n&uuml; etkilediği i&ccedil;in normal gastritten farklı bir şekilde seyreder. Pangastritin karakteristik belirtileri arasında s&uuml;rekli mide ekşimesi, iştahsızlık ve sık sık gaz &ccedil;ıkarma gibi belirtiler yer alır.</p> <h2><strong>Pangastrit Nedir?</strong></h2> <p>Pangastrit, mide duvarının tamamının iltihaplanmasına bağlı, mide ekşimesi, iştahsızlık ve gaz &ccedil;ıkarma gibi belirtilerle karakterize bir hastalıktır. Kronik gastritin bir t&uuml;r&uuml; olan pangastrit, gastritten farklı olarak t&uuml;m mide astarını etkiler.</p> <p>Pangastrit sırasıyla antrumun(midenin alt kısmı) ve fundusun(midenin &uuml;st kısmı) hem antral hem de oksintik mukozasını etkiler. Bu da t&uuml;m mide zarının etkilenmesi anlamına gelir. T&uuml;m mide zarının etkilenmesi sonucunda ortaya &ccedil;ıkan pangastrit, kronik belirtiler meydana getirebilir. Bu belirtilere &ouml;rnek olarak s&uuml;rekli olarak yaşanan mide ekşimesi, iştahsızlık, sık sık gaz &ccedil;ıkarma verilebilir. Bunlar kronik gastritin etkisiyle daha uzun s&uuml;reli belirtiler olarak kendini g&ouml;sterir.</p> <p>Pangastrite neden olabilecek ve tetikleyecek risk fakt&ouml;rleri arasında ise mide enfeksiyonları, ağrı kesici ila&ccedil;lar, aşırı alkol t&uuml;ketimi, otoimm&uuml;n durumlar ve kronik stres bulunur. Pangastritin oluşmaması adına bu risk fakt&ouml;rlerini &ouml;nleyici bir yaşam s&uuml;rmek &ouml;nemlidir. &nbsp;</p> <h3><strong>Pangastrit kanser midir?</strong></h3> <p>Pangastrit, mide mukozasının tamamının iltihaplanmasıyla karakterize edilen bir sağlık sorunu olup doğrudan bir kanser t&uuml;r&uuml; değildir. Ancak, &ouml;zellikle <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/helikobakter-pilori-nedir-helikobakter-pilori-nasil-tedavi-edilir">helicobacter pylori</a> enfeksiyonuna bağlı olarak meydana gelen pangastrit vakalarında, mide kanseri gelişme riski zamanla artabilir.</p> <p>H. pylori enfeksiyonu, mide mukozasında kronik iltihaplanmaya yol a&ccedil;abilen ve zamanla mide kanserine zemin hazırlayabilen bir problemdir. Bu nedenle, pangastrit tanısı konan bireylerin uygun tedavi ve d&uuml;zenli tıbbi takip ile mide kanseri riskini azaltmaları &ccedil;ok &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Pangastrit Neden Olur?</strong></h2> <p>Kronik gastritin bir t&uuml;r&uuml; olan pangastrit, mide astarının tamamen iltihaplanması sonucunda meydana gelir. Buna yol a&ccedil;an fakt&ouml;rler arasında mide enfeksiyonları, otoimm&uuml;n rahatsızlıklar, ağrı kesici ila&ccedil;lar, aşırı alkol t&uuml;ketimi ve kronik stres yer alır. Bunlar pangastrit oluşumunu tetikleyecek risk unsurlarıdır.</p> <p>Pangastrit, şu nedenlere bağlı olarak ortaya &ccedil;ıkabilir:</p> <ul> <li>Mide enfeksiyonları</li> <li>Otoimm&uuml;n rahatsızlıklar</li> <li>Ağrı kesici ila&ccedil;lar</li> <li>Aşırı alkol t&uuml;ketimi</li> <li>Kronik <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/stres-nedir-nasil-yonetilir">stres</a></li> <li>Asit i&ccedil;eriği y&uuml;ksek besinler</li> </ul> <h3><strong>Mide enfeksiyonları</strong></h3> <p>Mide enfeksiyonlarının başında gelen <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/helikobakter-pilori-nedir-helikobakter-pilori-nasil-tedavi-edilir">helikobakter pilori</a> enfeksiyonu pangastrit oluşumuna neden olan risk fakt&ouml;rleri arasındadır. Bunun dışında uzun vadede <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/ulser-nedir-belirtileri-nelerdir">mide &uuml;lseri</a> ve daha ciddi sindirim sistemi hastalıklarına da yol a&ccedil;abilir.</p> <h3><strong>Otoimm&uuml;n durumlar</strong></h3> <p>Otoimm&uuml;n gastrit, midenin parietal h&uuml;crelerinde hasar meydana geldiğinde ortaya &ccedil;ıkar. Otoimm&uuml;n gastritin ilerlemesi zamanla pangastrite neden olabilir.</p> <h3><strong>Ağrı kesici ila&ccedil;lar</strong></h3> <p>&Ouml;zellikle steroid olmayan antiinflamatuar ağrı kesici ila&ccedil;ların uzun s&uuml;reli kullanımı pangastrit i&ccedil;in bir risk fakt&ouml;r&uuml; olabilir. S&uuml;rekli kullanım, mukozal astara ve mide salgılarına zarar verebilir. Bu iki durum ise iltihaplanma nedeni olarak kabul edilir.</p> <h3><strong>Aşırı alkol t&uuml;ketimi</strong></h3> <p>Aşırı alkol t&uuml;ketimi sindirim sistemine zarar veren bir durumdur. &Ouml;ncelikle akut <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/gastrit-nedir-gastrit-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">gastrit</a> meydana gelebilir ancak kronik t&uuml;ketim pangastrite sebebiyet verebilir.</p> <h3><strong>Kronik stres</strong></h3> <p>Stresli d&ouml;nemler v&uuml;cutta hormonal değişimleri beraberinde getirir. &Ouml;rnek olarak asetilkolin ve <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/histamin-nedir">histamin</a> seviyelerinde değişim yaşanabilir. Bu da mide salgılarında iltihaplanmaya yol a&ccedil;arak kronik gastrit t&uuml;r&uuml; olan pangastrite neden olabilir.</p> <h3><strong>Asit i&ccedil;eriği y&uuml;ksek besinler</strong></h3> <p>Portakal, limon ve bitter &ccedil;ikolata başta olmak &uuml;zere asit i&ccedil;eriği y&uuml;ksek besinlerin t&uuml;ketimi de zamanla pangastrit i&ccedil;in risk ortamı oluşturabilir.</p> <h2><strong>Pangastrit Belirtileri Nelerdir?</strong></h2> <p>S&uuml;rekli olarak mide ekşimesi, iştahsızlık, sık sık gaz &ccedil;ıkarma, midede ağrı ve yanma hissi, hazımsızlık, mide bulantısı, kusma ve halsizlik pangastritin yaygın g&ouml;r&uuml;lebilecek belirtileri arasındadır.</p> <p>Pangastritin belirtileri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Kronik <a href="ttps://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-yanmasi-neden-olur-mide-yanmasina-ne-iyi-gelir">mide ekşimesi</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/istahsizlik-neden-olur">İştahsızlık</a></li> <li>Sık sık gaz &ccedil;ıkarma</li> <li>Midede ağrı ve yanma hissi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hazimsizliga-ne-iyi-gelir">Hazımsızlık</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-bulantisina-ne-iyi-gelir">Mide bulantısı</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kusmaya-ne-iyi-gelir">kusma</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bas-agrisi-nasil-gecer-bas-agrisina-ne-iyi-gelir">Baş ağrısı</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/halsizlige-ne-iyi-gelir-nasil-gecer">Halsizlik</a></li> <li>Zaman zaman <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/gegirme-neden-olur">geğirme</a></li> </ul> <p>Yukarıda yer alan belirtiler, pangastritin g&ouml;stergesi sayılabilecek durumlardır. Ancak bunlar tek başına pangastrit değil, başka sağlık sorunlarının da habercisi olabilir. Belirtilerin ge&ccedil;mediği veya artarak devam ettiği durumlarda doktora başvurmayı ihmal etmeyin.</p> <h2><strong>Pangastrit Tanısı</strong></h2> <p>Pangastrit tanısı i&ccedil;in &ouml;ncelikle kişiye fiziksel bir muayene yapılır ve yaşanılan belirtiler ele alınır. Ş&uuml;phe doğuracak noktalar varsa bazı testler uygulanabilir. &Ouml;rneğin helikobakter pilori bakterisinin tespit edilebilmesi adına kan veya dışkı testlerine başvurulabilir. Yine dışkı testi kanamanın olup olmadığını ortaya koyar. Anemi i&ccedil;in kan testi, sindirim sistemi i&ccedil;in ise &uuml;st endoskopi gerekebilir.</p> <h2><strong>Pangastrit Tedavisi</strong></h2> <p>Enfeksiyon kaynaklı pangastrit vakalarında ama&ccedil; enfeksiyonun iyileştirilmesidir. Bunun i&ccedil;in de antibiyotik tedavisi gerekebilir. Diğer yandan vitamin eksikliği s&ouml;z konusu olursa vitamin takviyeleri, mide asidi i&ccedil;in asit azaltıcı ila&ccedil;lar, mide zarındaki tahriş i&ccedil;in diyet değişiklikleri ve ek tedavi y&ouml;ntemleri uygulanabilir. Bunlar tamamen uzman bir doktor kontrol&uuml;nde olmalıdır.</p> <p>Pangastrit tedavisi şu y&ouml;ntemlere başvurulabilir:</p> <ul> <li>Enfeksiyon i&ccedil;in <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/antibiyotik-nedir">antibiyotik</a> tedavisi</li> <li>Vitamin desteği</li> <li>Mide asidini azaltmaya y&ouml;nelik ila&ccedil;lar</li> <li>Mide zarındaki tahriş i&ccedil;in diyet değişiklikleri</li> <li>Gerekli g&ouml;r&uuml;l&uuml;rse ek tedaviler</li> </ul> <h2><strong>Pangastrit Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Pangastrit ne demek?</strong></h3> <p>Pangastrit, mide mukozasının tamamının iltihaplanmasıyla karakterize olan bir gastrit t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Bu durum, midenin hem antrum (alt kısım) hem de fundus (&uuml;st kısım) b&ouml;lgelerinin iltihaplanmasını kapsar.</p> <h3><strong>Pangastrit kanserli olabilir mi?</strong></h3> <p>Pangastrit gastritin bir t&uuml;r&uuml;d&uuml;r ve kanserli değildir. Ancak pangastrit tedavi edilmediği zaman kronikleşir ve diğer pek &ccedil;ok mide rahatsızlığında olduğu gibi kronikleşen pangastritin&nbsp;de gastrite g&ouml;re mide kanserine yol a&ccedil;ma olasılığı s&ouml;z konusu olabilir.</p> <h3><strong>Eritemat&ouml;z pangastrit nedir?</strong></h3> <p>Eritemat&ouml;z pangastrit ise mide mukozasının tamamında (pangastrit) kızarıklık (eritem) ve iltihaplanma ile ortaya &ccedil;ıkan bir durumdur. Bu durum genellikle mide i&ccedil; y&uuml;zeyinin iltihaplanması sonucu oluşur ve gastrit olarak ifade edilebilir.</p> <h3><strong>Pangastrit olanlar ne yememeli?</strong></h3> <p>Pangastrit, mide astarının t&uuml;m&uuml;n&uuml;n iltihaplanması olduğu i&ccedil;in bu kişiler asitli besinlerden tamamen uzak durmalıdır. Aynı zamanda baharatlı gıdalar ve gazlı i&ccedil;eceklerin t&uuml;ketimi de &ouml;nerilmez.</p> <h3><strong>Pangastrit i&ccedil;in hangi doktora gidilir?</strong></h3> <p>Pangastrit belirtileri g&ouml;r&uuml;lmeye başlandığında <a href="https://www.memorial.com.tr/tibbi-birimlerimiz/gastroenteroloji">gastroenteroloji</a> b&ouml;l&uuml;m&uuml; doktorlarından randevu alabilirsiniz.</p>

PolG Hastalığı

<p>PolG hastalığı, v&uuml;cutta bulunan polg geninde mutasyon oluşması sonucunda g&ouml;r&uuml;len nadir bir hastalık t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Mitokondriyal bir hastalık olan PolG hastalığı, h&uuml;crelerin enerjiden mahrum kalmasına neden olur. İlerlediği ve tedavi edilmediği durumda ise &ccedil;oklu organ yetmezliğine kadar ulaşabilir. PolG hastalığı, bebeklik ve yetişkinlik d&ouml;nemi arasında herhangi bir zamanda ortaya &ccedil;ıkabilir. G&ouml;rme bozukluğu, motor becerilerini yitirme ve g&ouml;r&uuml;len n&ouml;betler PolG hastalığının belirtilerindendir. PolG hastalığı kalıtsal bir hastalık olduğundan tedavisi ilk aşamada semptomlarının iyileştirilmesini i&ccedil;erir.</p> <h2><strong>Polg Geni Nedir?</strong></h2> <p>Polg geni, polimeraz gama olarak isimlendirilen bir proteinin alfa alt birimi adı verilen aktif par&ccedil;asını yapmak talimatlar sağlar. Bu gende meydana gelen mutasyonlar insanda kalıtsal olarak g&ouml;r&uuml;len bozukluklara neden olabilir. Polg geninde 300&#39;den fazla patojenik mutasyon yer alır. Polg geni mutasyonuna bağlı olarak gelişen hastalıklar bebeklik d&ouml;neminden yetişkinliğe kadar uzanabilir.</p> <h2><strong>PolG Hastalığı Nedir?</strong></h2> <p>Polg hastalığı, PolG genindeki mutasyon sonucu ortaya &ccedil;ıkan, h&uuml;crelerin enerjiden mahrum kalmasına bağlı olarak &ccedil;oklu organ işlev bozukluğu veya yetmezliğine neden olan mitokondriyal bir hastalık t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Kişide s&uuml;rekli olarak enerji d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; ve t&uuml;kenme hali g&ouml;r&uuml;lebilir. Nadir olarak g&ouml;r&uuml;len PolG hastalığı semptomları hafiften şiddetliye kadar değişiklik g&ouml;sterir. &Ccedil;oğunlukla oftalmopleji, kas g&uuml;&ccedil;s&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;, epilepsi ve karaciğer yetmezliği şeklinde ortaya &ccedil;ıkar.&nbsp; PolG hastalığı &ccedil;ok sayıda farklı organ sistemini etkilediğinden teşhis edilmesi ve tedavisi &ccedil;ok zordur.</p> <h2><strong>PolG Hastalığı Belirtileri Nelerdir?</strong></h2> <p>PolG hastalığının ilk aşamadaki belirtileri kişinin yaşına g&ouml;re farklılık g&ouml;sterir. Genellikle n&ouml;betlerle ilişkilendirilen bu hastalık d&ouml;neminde beslenmede g&uuml;&ccedil;l&uuml;k, motor becerilerinde bozukluk, karaciğer fonksiyonlarının değişmesi gibi belirtiler g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</p> <p>PolG hastalığı 12 yaşından &ouml;nce g&ouml;r&uuml;len bireylerde başlıca semptomlar ş&ouml;yle sıralanabilir:&nbsp;</p> <ul> <li>N&ouml;betler</li> <li>Motor becerilerinin bozulması</li> <li>Bilişsel regresyon</li> <li>Kortikal g&ouml;rme bozukluğu</li> <li>Beslenmede zorluk &ccedil;ekme</li> <li>Karaciğer fonksiyonlarının bozulması</li> </ul> <p>PolG hastalığı 12 ile 40 yaşları arasında olan bireylerde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n şu belirtiler ortaya &ccedil;ıkar:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/ataksi-nedir" target="_blank">Koordinasyon bozukluğu (ataksi)</a></li> <li>N&ouml;betler</li> <li>Periferik n&ouml;ropati</li> </ul> <p>PolG hastalığı 40 yaşından sonra olan bireylerde şu belirtiler g&ouml;r&uuml;l&uuml;r:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/goz-kapagi-dusuklugu" target="_blank">G&ouml;z kapağı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; (pitozis)</a></li> <li>G&ouml;z hareketini kontrol eden kasların felci</li> <li>Koordinasyon bozukluğu (ataksi)</li> <li>Miyopati</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/parkinson-hastaligi-nedir-belirtileri-nelerdir" target="_blank">Parkinson</a></li> </ul> <p>Bunların yanında PolG hastalığı, kaslarda zayıflık, hareket bozukluğu, depresyon, baş ağrısı, g&ouml;rme kaybı, apne ya da solunum yetmezliği gibi durumlara neden olabilir.</p> <h2><strong>PolG Hastalığı Neden Olur?</strong></h2> <p>PolG hastalığı, PolG geninde meydana gelen mutasyon sonucunda ortaya &ccedil;ıkar. Kalıtsal olarak ortaya &ccedil;ıkan bu hastalık mitokondriyal DNA bakımından sorumlu olan enzimin işleyişinden kaynaklanır. Bu hastalık nedeniyle mitokondriyal DNA&#39;daki hasarların tamir edilmez veya yetersiz replikasyon nedeniyle mitokondriyal fonksiyonları bozulabilir. Mitokondri, v&uuml;cutta h&uuml;crelerin enerji &uuml;retiminden sorumlu organeller olarak bilinir ve bu bozulmalar olması durumda ise h&uuml;crelerin doğru şekilde &ccedil;alışamamasına neden olur.</p> <p>PolG hastalığının nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Genetik mutasyonlar</strong></h3> <p>PolG hastalığının, polg genindeki mutasyon sonucunda ortaya &ccedil;ıktığı bilinir. Mitokondriyal DNA&#39;nın onarımı yapılamadığından polimeraz enzimini &uuml;retiminde aksamalar meydana gelir. Bu da DNA&rsquo;nın d&uuml;zg&uuml;n &ccedil;alışmamasına neden olur.</p> <h3><strong>Mitokondriyal DNA hatası</strong></h3> <p>Mitokondriyal DNA, h&uuml;crede enerji &uuml;retiminden sorumludur. PolG enzimi, mitokondriyal DNA&#39;nın korunmasına yardımcı olduğundan oluşan mutasyon nedeniyle onarılmaması neden olabilir.</p> <h2><strong>PolG Hastalığı Teşhisi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>PolG hastalığının teşhisi, genetik testler ve değerlendirilmelerin ardından yapılabilir. Bu hastalık, mitokondriyal DNA onarımını sağlayan PolG enzimindeki mutasyonlar nedeniyle geliştiğinden oluşan semptomların kontrol altına alınması gerekebilir.</p> <p>PolG hastalığının teşhisinde kullanılan y&ouml;ntemler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Doktor, kişinin tıbbi ge&ccedil;mişini inceler, ailesel &ouml;yk&uuml;s&uuml;n&uuml; ve şikayetlerini değerlendirir. Kas zayıflığı, n&ouml;rolojik bozukluklar, g&ouml;rme ve işitme kaybı, epilepsi gibi belirtileri değerlendirir.</li> <li>PolG hastalığının kesin teşhisi, genetik testlerle yapılır. Bu testler, POLG genindeki mutasyonları tespit etmeye y&ouml;nelik uygulanabilir.</li> <li>Kan testi sayesinde kişiden DNA alınarak POLG genindeki mutasyonlar araştırılabilir.</li> <li>Bazı kişilerde beyin yapısındaki değişiklikler gibi n&ouml;rolojik etkileri değerlendirmek i&ccedil;in <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/emar-mr-manyetik-rezonans-goruntuleme-nedir" target="_blank">manyetik rezonans g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme (MR)</a> istenebilir.</li> </ul> <h2><strong>Polg Hastalığı Tedavi Y&ouml;ntemleri Nelerdir?</strong></h2> <p>PolG hastalığının tedavisi, semptomlarının y&ouml;netilmesini ve etkilenen bireylerin yaşam şartlarının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Tedavi s&uuml;reci buna g&ouml;re belirlenebilir. PolG hastalığında kullanılan tedavi y&ouml;ntemleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>N&ouml;betler i&ccedil;in ila&ccedil; tedavisi</li> <li>Kişinin ağrılarını azaltmak ve rahatlamasını sağlamak i&ccedil;in ağrı kesici ila&ccedil;lar ve kas gevşeticiler</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/ketojenik-diyet-nedir-nasil-yapilir" target="_blank">Ketojenik diyet</a> ile beslenme desteği</li> <li>Motor becerilerinde ve kas g&uuml;c&uuml;nde azalma durumdakiler i&ccedil;in fizik tedavi</li> <li>D&uuml;ş&uuml;k g&ouml;z kapaklarını d&uuml;zeltmeyi i&ccedil;eren ameliyatlar</li> <li>Konuşma bozukluğu i&ccedil;in konuşma terapisi</li> <li>Solunum yetmezliği durumunda solunum desteği</li> </ul> <p>PolG hastalığı, kalıtsal bir şekilde ortaya &ccedil;ıktığından etkilenen aile bireylerine de genetik danışmanlık gerekebilir. Buna y&ouml;nelik olarak kişinin de hayat kalitesinin artırılması hedeflenir.</p> <h2><strong>PolG Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>PolG mutasyonu nedir?</strong></h3> <p>PolG hastalığı yani mutasyonu mitokondriyal hastalık olarak ortaya &ccedil;ıkan bir durumdur. Birden fazla organın etkilenmesine neden olarak beyinde, sinirlerde, kaslar ve beyin yapısında tutulumlara neden olabilir.</p> <h3><strong>PolG&nbsp;hastalığı &ouml;nlenebilir mi?</strong></h3> <p>PolG hastalığı, mutasyonlar sonucunda ortaya &ccedil;ıktığından &ouml;nlenebilir bir hastalık değildir. Fakat &ccedil;eşitli tedavi y&ouml;ntemleri sayesinde semptomları kontrol altına alınarak iyileştirilebilir.</p>

Marasmus

<p>Marasmus hastalığı protein, karbonhidrat ve yağ gibi makro besin &ouml;gelerinin yetersiz alınmasına (malnutrition) bağlı olarak ortaya &ccedil;ıkan bir beslenme bozukluğudur. Bu beslenme bozukluğu her yaş grubunda ortaya &ccedil;ıkabilir. Ancak &ouml;zellikle gelişmekte olan &uuml;lkelerde yaşayan bebeklerde ve &ccedil;ocuklarda daha yaygın g&ouml;r&uuml;lebilir. Enerji alımının belirgin &ouml;l&ccedil;&uuml;de azaldığı marasmus vakalarında v&uuml;cut enerjiyi koruyabilmek i&ccedil;in yağ ve kas dokusunu kullanmaya başlar. Bu durum &ccedil;ocuklarda ve bebeklerde gelişim bozukluğuna neden olabilir.&nbsp;</p> <h2><strong>Marasmus Nedir?</strong></h2> <p>Marasmus genellikle protein-enerji bakımından yetersiz beslenme sonucunda ortaya &ccedil;ıkan ve acil m&uuml;dahale gerektiren ciddi bir beslenme bozukluğudur. Bu beslenme bozukluğunun en &ouml;nemli nedeni v&uuml;cudun ihtiyacı olan karbonhidrat, yağ ve protein gibi makro besin &ouml;gelerinin yetersiz alınmasıdır. Bu besin &ouml;gelerinin yetersiz alınması v&uuml;cudun normal fonksiyonlarını devam ettirebilmesi i&ccedil;in gerekli olan enerjiden mahrum kalması anlamına gelir. Bunun neticesinde &ccedil;ocuklarda ve bebeklerde gelişim problemleri, aşırı zayıflık gibi semptomlar ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <h3><strong>Marasmus Kwashiorkor Nedir?</strong></h3> <p>Marasmus kwashiorkor halk arasında sıklıkla birbirleri yerine kullanılan iki terim olmakla birlikte aralarında bazı farklar bulunmaktadır. Her iki sağlık sorunu da protein-enerji bakımından yetersiz beslenmesinin neden olduğu hastalıklardır. Ancak marasmus t&uuml;m makro besin &ouml;gelerinin yetersizliğini anlatırken kwashiorkor genellikle protein yetersizliği i&ccedil;in kullanılır.</p> <p>Bir diğer ifadeyle kwashiorkor sıklıkla diyetlerinde ekmek, tahıl gibi karbonhidratlar bulunan, ancak et, s&uuml;t, yumurta gibi protein i&ccedil;eren gıdalar bakımından fakir beslenen kişilerde g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Ek olarak kwashiorkor olan kişilerde en yaygın rastlanan belirtiler arasında karın ve y&uuml;zde &ouml;dem bulunurken marasmus genellikle aşırı zayıflık ile karakterizedir.</p> <h3><strong>Marasmus ve Genel Maln&uuml;trisyon Arasındaki İlişki Nedir?</strong></h3> <p>Marasmus bir maln&uuml;trisyon &ccedil;eşididir. Maln&uuml;trisyon sağlıklı bir yaşam i&ccedil;in elzem olan besin &ouml;gelerinden bir veya birden fazlasının yetersiz alınması sonucunda ortaya &ccedil;ıkan ciddi bir sağlık sorunudur.</p> <p>D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (WHO), maln&uuml;trisyonu b&uuml;y&uuml;me ve gelişme ile birlikte yaşamın devamlılığı i&ccedil;in v&uuml;cudun gereksinim duyduğu enerji ve besin &ouml;geleri arasında bir dengesizlik durumu olarak tanımlar. Maln&uuml;trisyon protein yetersizliği, enerji yetersizliği ya da hem protein hem enerji yetersizliği şeklinde g&ouml;r&uuml;lebilir. Marasmus da protein-enerji yetersizliği ile karakterize bir maln&uuml;trisyon t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Araştırmalar d&uuml;nya &uuml;zerinde her 4 &ccedil;ocuktan 1&rsquo;inde protein-enerji maln&uuml;trisyonu olduğunu g&ouml;stermektedir.</p> <h2><strong>Marasmus Hastalığı Kimlerde G&ouml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h2> <p>Marasmus hastalığı her yaştan ve cinsiyetten insanı etkileyebilir. Bununla birlikte &ccedil;eşitli &ccedil;alışmalar &ouml;zellikle gıdaya erişim konusunda zorluk yaşayan gelişmekte olan &uuml;lkelerde bulunan bebek ve &ccedil;ocuklarda marasmus g&ouml;r&uuml;lme riskinin daha y&uuml;ksek olduğunu g&ouml;sterir.</p> <p>Gelişmekte olan &uuml;lkelerde gıdaya erişimin yanı sıra temiz suya erişimin de zor olması parazit ve bakteri gibi mikropların neden olduğu enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini artırabilir. Enfeksiyon hastalıkları ise kalori kaybına neden olabileceğinden marasmus riskini artırabilir. Ek olarak gelişmiş &uuml;lkelerde de marasmusa rastlanabilir. Bu &uuml;lkelerde &ouml;zellikle yalnız yaşayan yaşlı bireylerde beslenme bozuklukları ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <h2><strong>Marasmus Hastalığı Belirtileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Marasmus hastalığının en &ouml;nemli belirtisi aşırı zayıflıktır. Bu hastalığa sahip &ccedil;ocuklarda ilk g&ouml;ze &ccedil;arpan kas ve yağ dokusunda azalmadır.</p> <p>Buna g&ouml;re başlıca marasmus belirtileri şu şekilde sıralanabilir:</p> <ul> <li>G&ouml;zle g&ouml;r&uuml;l&uuml;r miktarda yağ ve kas dokusu kaybı,</li> <li>Kemiklerin dışarıdan bakıldığında fark edilmesi,</li> <li>Başın v&uuml;cuda kıyasla b&uuml;y&uuml;k g&ouml;r&uuml;nmesi,</li> <li>Y&uuml;z&uuml;n olduğundan yaşlı ve p&uuml;r&uuml;zl&uuml; g&ouml;r&uuml;nmesi,</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/cilt-kurulugu-nedir-nasil-onlenir">Cilt kuruluğu</a>,</li> <li>Sa&ccedil;larda kuruluk ve zayıflık,</li> <li>Dikkat dağınıklığı,</li> <li>Kilonun %40&rsquo;tan fazlasını kaybetmek,</li> <li>V&uuml;cut kitle endeksinin 16&rsquo;nın altında olması.</li> </ul> <h3><strong>Marasmus Hangi Vitamin Eksikliğinde G&ouml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h3> <p>Marasmus genellikle vitamin eksikliği ile ilişkili değildir. Hastalığın en &ouml;nemli nedeni temel besin &ouml;ğeleri olan protein, karbonhidrat ve yağların, &ouml;zellikle protein ve enerji, yetersiz alımıdır. Ancak bu besin &ouml;gelerinin yetersiz alınması durumunda v&uuml;cutta &ccedil;eşitli vitamin ve mineral eksiklikleri de ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <h2><strong>Marasmus Nasıl Tedavi Edilir?</strong></h2> <p>Marasmus tedavisi genellikle birka&ccedil; aşamadan oluşur. İlk aşamada uzmanlar hastanın v&uuml;cudundaki sıvı-elektrolit dengesizliğini gidermek ve dehidrasyon (sıvı kaybı) riskini &ouml;nlemek i&ccedil;in rehidre tedavisi uygularlar. Bu aşamada hastaya &ouml;zel sıvı sol&uuml;syonlar verilebilir.</p> <p>İkinci aşama beslenme rehabilitasyonu aşamasıdır. Bu noktada profesyonel bir sağlık kuruluşunda uzmanlar hastalara karbonhidrat, protein ve yağları dengeli bir şekilde i&ccedil;eren sıvılar verebilir. Tedavinin bu aşaması 4-6 hafta s&uuml;rebilir.</p> <p>Son aşama ise hastalığın takibi ve &ouml;nlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada hastalara ve/veya ebeveynlere marasmusu &ouml;nleme konusunda detaylı bilgilendirme yapılır. Bazı durumlarda ebeveynlere emzirme desteği verilmesi gerekebilir.&nbsp;</p> <h2><strong>Marasmus Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Maln&uuml;trisyon nedir?</strong></h3> <p>Maln&uuml;trisyon beslenme bozukluğunu ifade etmek i&ccedil;in kullanılan bir terimdir. D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; maln&uuml;trisyonu b&uuml;y&uuml;me, gelişme, yaşamın s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi ve v&uuml;cudun normal fonksiyonlarının devam etmesi i&ccedil;in gerekli olan besin maddeleri bakımından yetersiz ve dengesiz beslenme olarak tanımlar.</p> <h3><strong>Marasmus ve kwashiorkor arasındaki farklar nelerdir?</strong></h3> <p>Marasmus ve kwashiorkor sağlık sorunlarının her ikisi de bir beslenme bozukluğu bi&ccedil;imidir. Ancak bunlardan ilki t&uuml;m makro besin &ouml;geleri bakımından yetersiz ve dengesiz beslenme ile ilişkiliyken kwashiorkor genellikle protein yetersizliği durumunda ortaya &ccedil;ıkan bir sağlık sorunudur. Aralarındaki bir diğer fark ise semptomlarla ilgilidir. Marasmus hastalarında en &ouml;nemli belirti aşırı zayıflıktır. Bununla birlikte kwashiorkor vakalarında genellikle karın ve y&uuml;zde şişkinlik gibi semptomlara daha sık rastlanır.</p> <p>Beslenme bozuklukları erken d&ouml;nemde tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit eder. Siz de kendinizde ve &ccedil;ocuğunuzda beslenme bozukluğu olup olmadığından ş&uuml;pheleniyorsanız uzman bir doktordan randevu almayı ve gerekli kontrolleri yaptırmayı ihmal etmeyin.</p>

Castleman Hastalığı

<p>Castleman hastalığı, Lenf bezlerinde iyi huylu b&uuml;y&uuml;melerin oluştuğu nadir g&ouml;r&uuml;len bir hastalıktır. Kanserli olmayan bu b&uuml;y&uuml;meler daha &ccedil;ok lokalize olarak g&ouml;ğ&uuml;s veya karındaki lenf bezlerini etkilese de birden fazla lenf b&ouml;lgede &ccedil;ok merkezli olarak da meydana gelebilir. Tipik belirtisi lenf bezlerinde b&uuml;y&uuml;me olan castleman hastalığı, grip benzeri semptomlara da neden olabilmektedir. Hastalığı tedavisi t&uuml;r&uuml;ne bağlı olarak farklılık g&ouml;sterir. B&uuml;y&uuml;m&uuml;ş lenf nodunu i&ccedil;eren t&uuml;rde castleman hastalığı genellikle cerrahi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.</p> <h2><strong>Castleman Hastalığı Nedir​?</strong></h2> <p>Castleman hastalığı, lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinin b&uuml;y&uuml;mesi şeklinde ortaya &ccedil;ıkan hiperaktif bir bağışıklık sistemine neden olan problem olarak tanımlanabilir. Sağlıklı bir bireyde bağışıklık sistemleri bakteri veya vir&uuml;s gibi istilacılarla savaşmak i&ccedil;in harekete ge&ccedil;er. Fakat sonrasında sakinleşebilirler. Castleman hastalığında ise bağışıklık sistemi aktifliğini korur. Bu da organların zarar g&ouml;rmesine neden olarak hiper inflamatuar adı verilen duruma sebebiyet verir. V&uuml;cutta bu durum geliştiğinde ise lenf d&uuml;ğ&uuml;mleri v&uuml;cutta maddeleri filtrelemek i&ccedil;in bağışıklık sistemiyle birlikte &ccedil;alışır. Bu nedenle de zaman i&ccedil;erisinde lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinde aşırı b&uuml;y&uuml;me g&ouml;r&uuml;lebilir.</p> <h2><strong>Castleman Hastalığı Tipleri Nelerdir?</strong></h2> <p>Castleman hastalığı tiplerini genişleme g&ouml;steren lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerine bağlı olarak değişebilir. Bu durum unicentric veya multisentrik olarak sınıflandırılır. Castleman hastalığı arasındaki oluşan bu farklar &ouml;nemli olarak bilinir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her tipin farklı tedavisi bulunur. Castleman hastalığı tipleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Unisentrik castleman hastalığı</strong></h3> <p>Unisentrik castleman hastalığı ya da lokalize castleman hastalığı, v&uuml;cudun bir b&ouml;lgesinde bir ya da daha fazla lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;mesine sebebiyet verir. Bu durumun nedeni net olarak bilinmemektedir.</p> <h3><strong>Multisentrik castleman hastalığı</strong></h3> <p>Multisentrik castleman hastalığı (MDC), v&uuml;cutta birden fazla b&ouml;lgede lenf nodu b&uuml;y&uuml;mesine neden olan tiptir Multisentrik castleman hastalığının &uuml;&ccedil; kategorisi bulunur. POEMS ile ilişkili MCD, HHV-8 ile ilişkili MCD ve idiyopatik MCD.</p> <p><strong>Castleman Hastalığı Belirtileri Nelerdir?</strong></p> <p>Castleman hastalığı belirtileri ve semptomları t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re farklılık g&ouml;sterir. Unisentrik castleman hastalığı ile semptomlar ortaya &ccedil;ıkmayabilir. Genişlemiş lenf d&uuml;ğ&uuml;mleri de tek belirtisi olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Semptomlar ortaya &ccedil;ıktığı durumda ise yakındaki bir organa baskı yapan genişlemiş bir lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;nden kaynaklıdır.</p> <p>Castleman hastalığında g&ouml;r&uuml;lebilecek en yaygın belirtiler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Anormal derecede b&uuml;y&uuml;m&uuml;ş&uuml; lenf d&uuml;ğ&uuml;mleri</li> <li>Ateş</li> <li>Gece terlemeleri</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-bulantisina-ne-iyi-gelir" target="_blank">Mide bulantısı</a> ve kusma</li> <li>A&ccedil;ıklanamayan kilo kaybı</li> <li>Yorgunluk</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dalak-buyumesi" target="_blank">Dalak b&uuml;y&uuml;mesi (splenomegali)</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/karaciger-buyumesi" target="_blank">Karaciğer b&uuml;y&uuml;mesi (hepatomegali)</a></li> <li>Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma</li> <li>Ayaklarda ve ayak bileklerinde şişme</li> <li>Karında şişlik</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/anemi-kansizlik-nedir-anemi-belirtileri-nelerdir" target="_blank">Anemi</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/trombosit-testi-nedir-hangi-hastaliklarin-tanisi-icin-yapilir" target="_blank">Trombosit</a> sayısının y&uuml;ksek veya d&uuml;ş&uuml;k olması</li> <li>B&ouml;breklerin d&uuml;zg&uuml;n &ccedil;alışmamasına bağlı olarak g&ouml;r&uuml;len y&uuml;ksek kreatinin değeri</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/albumin-nedir" target="_blank">Alb&uuml;min</a> adı verilen kan proteini d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;</li> </ul> <h2><strong>Castleman Hastalığı Neden Olur?</strong></h2> <p>Unisentrik castleman hastalığı ya da idiyopatik &ccedil;ok merkezli castleman hastalığı (MCD) nedeni ya da neyin sebep olduğu net bir şekilde belli değildir. Genellikle lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerini etkileyen castleman hastalığı, bağışıklık sisteminin aşırı aktifleşmesiyle meydana gelir.</p> <p>Castleman hastalığının gelişimine yol a&ccedil;abilecek fakt&ouml;rler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Castleman hastalığı, bağışıklık sisteminin anormal bir şekilde tepki vermesi nedeniyle ortaya &ccedil;ıkarbilir</li> <li>Human herpesvir&uuml;s 8 (HHV-8), &ouml;zellikle HIV ile enfekte olan kişilerde Castleman hastalığının gelişme riski bulunur.</li> <li>Castleman hastalığının bazı genetik fakt&ouml;rlerle ilişkili olabileceği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;r.</li> <li>Lupus gibi otoimm&uuml;n hastalıklar, v&uuml;cutta bağışıklık sisteminin sağlıklı h&uuml;crelere saldırmasına yol a&ccedil;arak lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinde b&uuml;y&uuml;meye neden olabilir.</li> </ul> <h2><strong>Castleman Hastalığı Teşhisi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Castleman hastalığı belirtileri grip gibi yaygın hastalıklar da dahil olmak &uuml;zere diğer rahatsızlıklara benzerlik g&ouml;sterebilir. Doktor, bu rahatsızlıkları ekarte etmek i&ccedil;in &ccedil;eşitli testler yapılmasını isteyebilir. Castleman hastalığının t&uuml;r&uuml;n&uuml; belirlemek i&ccedil;in yapılabilecek testler ş&ouml;yle sıralanır:</p> <ul> <li>Lenf nodundan alınan doku &ouml;rneği incelendikten sonra HHV-8 varlığını kontrol etmek i&ccedil;in doku &uuml;zerinde bir test yapılabilir.</li> <li>Doktor, MCD belirtilerini kontrol etmek i&ccedil;in kan veya idrar &ouml;rneği alabilir. &Ouml;rneğin, anemi, trombositoz veya trombositopeni belirtilerini aramak i&ccedil;in kan h&uuml;creleri kontrol edebilir.</li> <li>R&ouml;ntgen, <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/bilgisayarli-tomografi-nedir-neden-ve-nasil-cekilir" target="_blank">BT taramaları</a>, MRI ve PET taramaları gibi testler, doktorun v&uuml;cutta b&uuml;y&uuml;m&uuml;ş lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerini bulmasını sağlar.</li> </ul> <h2><strong>Castleman Hastalığı Tedavisi Nasıl Olur?</strong></h2> <p>Castleman hastalığının tedavisi, hastalığın t&uuml;r&uuml;ne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin aşırı tepki g&ouml;stermesiyle ortaya &ccedil;ıktığı i&ccedil;in tedavi de genellikle bağışıklık sistemi &uuml;zerinde etki yapacak y&ouml;ntemler i&ccedil;eren yapıdadır.</p> <p>&nbsp;Castleman hastalığının tedavi y&ouml;ntemleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>İnflamasyonu azaltarak hastalığın belirtilerini kontrol altına almak i&ccedil;in ila&ccedil; tedavisi uygulanabilir.</li> <li>Multisentrik castleman hastalığı daha yaygın ve sistemik olduğunda, kemoterapi tedavisi istenebilir</li> <li>Human herpesvirus 8 (HHV-8) gibi vir&uuml;slerin neden olduğu bazı durumlarda antiviral tedavi ile hastalığın ilerlemesi durdurulur.</li> <li>Lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml; etkilenmişse, cerrahi m&uuml;dahale ile bu lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml; &ccedil;ıkarılabilir. Bu y&ouml;ntem, hastalığın tek bir b&ouml;lgedeki etkilerini ortadan kaldırmaya y&ouml;nelik olur.</li> <li>Castleman hastalığında radyoterapi kullanılabilir. Bu tedavi, &ouml;zellikle tek bir b&ouml;lgeyi etkileyen hastalıkta lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinin k&uuml;&ccedil;&uuml;lmesini sağlamak i&ccedil;in uygulanır.</li> </ul> <p>Castleman hastalığının tedavisi genellikle bağışıklık sistemi &uuml;zerinde aşırı tepkilerin d&uuml;zenlenmesi &uuml;zerine odaklanır. B&ouml;ylelikle tedavi s&uuml;recinde erken m&uuml;dahale, hastalığın seyrinin iyileşmesini sağlayarak yaşam kalitesini artırabilir.</p> <h2><strong>Castleman Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Castleman hastalığı hangi yaş gruplarında g&ouml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h3> <p>Castleman hastalığı, &ouml;zellikle 20 ve 30 yaşları arasındaki gen&ccedil; yetişkinlerde ve bazı durumlarda &ccedil;ocuklarda da g&ouml;r&uuml;lebilir. Ancak her yaşta rastlanabilen bir hastalık t&uuml;r&uuml;d&uuml;r.</p> <h3><strong>Castleman hastalığı kanser midir?</strong></h3> <p>Castleman hastalığı, kanser olarak değerlendirilmez ancak bazı formları kanserle karıştırılabilir. Fakat tedavi edilmediği durumda ilerlerse kanser riski taşıyabilir.</p> <h3><strong>Castleman hastalığı bulaşıcı mıdır?</strong></h3> <p>Castleman hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Fakt bazı vir&uuml;sler, bu hastalığın gelişiminde rol oynayabilir.</p>

Tüm Hastalık İçerikleri

Teknolojiler

V-NOTES İzsiz Cerrahi (Vajinal Laparoskopi)

<p>V-NOTES (Vaginal Natural Orifice Transluminal Endoscopic Surgery) izsiz cerrahi (Vajinal Laparoskopi)&nbsp; tekniği kadın hastalıklarında karın b&ouml;lgesinde hi&ccedil;bir kesi yapılmadan ger&ccedil;ekleştirilen yani vajinal doğal a&ccedil;ıklıktan endeskopik, minimal invaziv bir cerrahi teknik olarak biliniyor. Vajinal yoldan cerrahi aletlerin ve kameranın yerleştirilmesiyle ger&ccedil;ekleştiriliyor. Memorial Bah&ccedil;elievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nden Do&ccedil;. Dr. Taha Takmaz, V-NOTES teknolojisi ile ilgili bilgi verdi.</p> <h2><strong>V-NOTES İzsiz Cerrahi (Vajinal Laparoskopi)</strong> <strong>Tekniği Nedir? </strong></h2> <p>V-NOTES (Vaginal Natural Orifice Transluminal Endoscopic Surgery) izsiz cerrahi (Vajinal Laparoskopi) vajinal doğal a&ccedil;ıklıktan ger&ccedil;ekleştirilen endoskopi, minimal invaziv bir cerrahi y&ouml;ntemidir. Bu teknik, karında herhangi bir kesi yapmadan, vajinal yoldan girilerek laparoskopik ameliyatın ger&ccedil;ekleştirilmesi esasına dayanır.</p> <h2><strong>V-NOTES İzsiz Cerrahi (Vajinal Laparoskopi)</strong> <strong>Hangi Durumlarda Kullanılır?</strong></h2> <p>V-NOTES cerrahisi, histerektomi (rahim ameliyatı), yumurtalık kisti operasyonları, t&uuml;plerin alınması, t&uuml;p ligasyonu, miyomektomi, genital organ sarkması, dış gebelik, yumurtalık torsiyonu gibi bir&ccedil;ok cerrahi işlemde kullanılmaktadır.</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/miyomlarin-ameliyatsiz-tedavisi-miyom-embolizasyonu-nedir">Miyomlar</a>, anormal rahim kanamaları veya rahim sarkması gibi durumlarda uygulanabilir.</li> <li>Rahmin korunması gereken hastalarda, &ouml;zellikle vajinal yoldan alınabilen miyomlar i&ccedil;in uygundur.</li> <li>Vajinal duvarın zayıflaması sonucu idrar kesesinin aşağı sarkması durumlarında uygulanabilir.</li> <li>Yumurtalık kistlerinin &ccedil;ıkarılması ve yumurtalık dokusunun korunması gereken hastalar i&ccedil;in tercih edilir.</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dis-gebelik-ektopik-nedir-belirtileri-nelerdir">Dış gebelik</a> veya enfeksiyon gibi nedenlerle t&uuml;plerin alınması gerektiğinde uygulanabilir.</li> <li>Kalıcı doğum kontrol y&ouml;ntemi olarak t&uuml;p bağlama operasyonlarında kullanılabilir.</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/endometriozis-nedir">&Ccedil;ikolata kistleri</a> ve yaygın olmayan endometriozis vakalarında rahim ve yumurtalıklar korunarak cerrahi m&uuml;dahale yapılabilir.</li> </ul> <h2><strong>V-NOTES Kimler İ&ccedil;in Uygundur? </strong></h2> <p>V-NOTES izsiz cerrahi (Vajinal Laparoskopi) cerrahisi, minimal invaziv bir y&ouml;ntem olması ve iz bırakmaması gibi avantajları nedeniyle bir&ccedil;ok hasta i&ccedil;in g&uuml;venli ve uygun bir se&ccedil;enek olarak değerlendirilmektedir. Ancak, bu cerrahinin uygulanabilirliği her hasta i&ccedil;in aynı olmayabilir ve belirli tıbbi durumlar dikkatli bir değerlendirme gerektirir.</p> <p>&Ouml;zellikle genel sağlık durumu iyi olan ve jinekolojik rahatsızlıkları minimal invaziv y&ouml;ntemlerle tedavi edilebilecek hastalar i&ccedil;in ideal bir se&ccedil;enek sunmaktadır. Ancak, ileri evre endometriozis, ge&ccedil;mişte ciddi pelvik enfeksiyonlar ge&ccedil;irmiş olmak veya pelvik anatomide belirgin yapısal farklılıklar bulunması gibi durumlarda V-NOTES tekniğinin uygulanması m&uuml;mk&uuml;n olmayabilir. Bu t&uuml;r hastalar i&ccedil;in geleneksel laparoskopik veya a&ccedil;ık cerrahi teknikleri daha uygun alternatifler olabilir.</p> <p>Bu nedenle, ameliyat &ouml;ncesinde hastanın detaylı bir jinekolojik muayeneden ge&ccedil;irilmesi ve uygunluk a&ccedil;ısından değerlendirilmesi b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşır. Hastanın tıbbi ge&ccedil;mişi, mevcut sağlık durumu ve pelvik anatomisi detaylı bir şekilde incelenerek, V-NOTES cerrahisinin kendisi i&ccedil;in en iyi se&ccedil;enek olup olmadığına karar verilmelidir.</p> <p>Ayrıca, V-NOTES &ouml;zel eğitim ve cerrahi beceri gerektiren bir prosed&uuml;rd&uuml;r. Vajinal yoldan ger&ccedil;ekleştirilen bu operasyon sırasında endoskopik g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme sistemlerinin etkin kullanımı, hassas cerrahi enstr&uuml;manlarla işlem yapılması ve laparoskopik tekniklere tam hakimiyet gibi konular b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşır. Bu nedenle, bu y&ouml;ntemi uygulayacak cerrahın V-NOTES konusunda deneyimli ve eğitimli olması, operasyonun g&uuml;venliği ve başarı oranı a&ccedil;ısından kritik bir fakt&ouml;rd&uuml;r.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, V-NOTES cerrahisi, doğru hasta grubunda uygulandığında hızlı iyileşme, daha az ağrı ve estetik avantajlar sağlayan etkili bir teknik olmasına rağmen, her hasta i&ccedil;in uygun bir y&ouml;ntem olup olmadığı ancak uzman bir hekimin detaylı değerlendirmesi sonucunda belirlenmelidir.</p> <h2><strong>V-NOTES Cerrahisinin Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <p>V-NOTES, vajinal cerrahi ile laparoskopinin birleşimi olup, abdominal duvarda kesi olmaması ve karın boşluğunun daha iyi g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lenmesi gibi avantajlar sunar. V-NOTES tekniği kullanılan hastalar i&ccedil;in ameliyat sonrası iyileşme s&uuml;reci &ccedil;ok daha hızlı ve konforlu hale gelir. Halk arasında manken ameliyatı olarak da adlandırılır. V-NOTES y&ouml;nteminin avantajları;</p> <ul> <li>Jinekolojik ameliyatlar i&ccedil;in d&uuml;nya &ccedil;apında giderek daha fazla tercih edilen modern ve bir y&ouml;ntemdir.</li> <li>V-NOTES y&ouml;nteminde karın b&ouml;lgesinde herhangi bir kesi yapılmadığı i&ccedil;in ameliyat sonrası iz kalmaz.</li> <li>Estetik kaygısı olan hastalar i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k bir avantaj sunar.</li> <li>V-NOTES ameliyatı sonrası ağrı &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de daha azdır.</li> <li>Karın b&ouml;lgesinde kesi olmadığı i&ccedil;in karın duvarına bağlı ağrı minimaldir. Karın duvarı ile ilgili komplikasyonlar (fıtık, enfeksiyon, kanama) minimaldir. Karın i&ccedil;i yapışıklık riski daha d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r.</li> <li>Vajinal yoldan yapılan bu cerrahide karın i&ccedil;i manip&uuml;lasyon daha azdır, bu da cerrahi travmayı en aza indirir.</li> <li>Sindirim sistemi ve diğer organlara zarar verme riski daha d&uuml;ş&uuml;kt&uuml;r.</li> <li>Geleneksel a&ccedil;ık cerrahilere g&ouml;re hastanede yatış s&uuml;resi &ccedil;ok daha kısadır. Hastalar genellikle aynı g&uuml;n veya ertesi g&uuml;n taburcu olabilir.</li> <li>G&uuml;nl&uuml;k hayata ve iş hayatına daha hızlı d&ouml;n&uuml;ş sağlanır.</li> </ul> <p>V-NOTES cerrahisi, minimal invaziv tekniklerin sunduğu avantajlarla hastalar i&ccedil;in daha konforlu ve g&uuml;venli bir se&ccedil;enek sunmaktadır. Ancak her hasta i&ccedil;in uygun olup olmadığı, detaylı bir değerlendirme gerektirir.</p> <h2><strong>V-NOTES Ameliyatı Nasıl Yapılır? </strong></h2> <p>Ameliyat &ouml;ncesinde hasta genel anestezi altına alınarak operasyon sırasında ağrı veya rahatsızlık hissetmesi engellenir. Cerrah, enfeksiyon riskini en aza indirmek i&ccedil;in cerrahi b&ouml;lgeyi sterilize eder ve hastanın pozisyonunu cerrahi girişime en uygun şekilde ayarlar. V-NOTES tekniğinde karında herhangi bir kesi yapılmaz. Bunun yerine, vajinal yoldan cerrahi aletler ve bir kamera (endoskop) yerleştirilir. Bu kamera sayesinde cerrah, karın i&ccedil;i organları detaylı ve net bir şekilde g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leyebilir. Cerrahi m&uuml;dahale tamamlandıktan sonra, kullanılan aletler vajinal yoldan dikkatlice &ccedil;ıkarılır. Hastalar aynı g&uuml;n veya ertesi g&uuml;n taburcu edilebilir.</p> <h2><strong>V-NOTES İzsiz Cerrahi (Vajinal Laparoskopi) Sık&nbsp;Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Obezite V-NOTES ameliyatına engel olur mu?</strong></h3> <p>Hayır, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/obezite-nedir-belirtileri-nelerdir">obezite</a> V-NOTES tekniğini zorlaştırsa da engel değildir. Tam aksine obez hastalar i&ccedil;in daha uygun bir tercihtir, ameliyat sonrası iyileşme s&uuml;reci daha hızlı olacaktır, enfeksiyon riski daha d&uuml;ş&uuml;k olacaktır</p> <h3><strong>Bir kez V-NOTES cerrahisi olan biri bir daha olabilir mi?</strong></h3> <p>Evet, V-NOTES cerrahisi i&ccedil;in daha &ouml;nce hastanın aynı uygulamayla ameliyat olması bir engel tanımaz. Kişi tekrar aynı y&ouml;ntem ile ameliyat edilebilir.</p> <h3><strong>V-NOTES Cerrahisi daha mı avantajlıdır?</strong></h3> <p>V-NOTES Cerrahisi avantajlıdır &ccedil;&uuml;nk&uuml; daha az hastanede yatış s&uuml;resi olan, ameliyat sonrası ağrısı daha az olan ve iyileşme s&uuml;resi kısa s&uuml;ren bir işlemdir.</p>

Aiforia

<p>Yapay zeka, g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde makinelerin insan benzeri g&ouml;revleri ger&ccedil;ekleştirmesine, deneyiminden &ouml;ğrenmesine, yeni girdilere uyum sağlamasına olanak sağlayan sistemleri tanımlamaktadır. Yapay zeka ile temelde insan yetkinliklerinin geliştirilmesi ve bunlara katkı sağlanması ama&ccedil;lanırken, şirketler ise yapay zekayı sekt&ouml;re de bağlı olarak, m&uuml;şteri hizmetlerinden tedarik zinciri y&ouml;netimine kadar bir&ccedil;ok alanlarda kullanmaktadır. Sağlık sekt&ouml;r&uuml;nde ise yapay zeka; karmaşık tıbbi ve sağlık hizmetleri verilerinin analizinde, insan bilişini &ouml;rnek almak i&ccedil;in makine &ouml;ğrenimi algoritmaları ve yazılımlarını tanımlamak i&ccedil;in kullanılan kapsamlı bir terim olarak karşımıza &ccedil;ıkıyor.&nbsp;&nbsp;Aiforia firmasına ait algoritmalar da kısaca klinik teşhiste yapay zeka destekli patoloji g&ouml;r&uuml;nt&uuml; analiz yazılımı olarak tanımlanabilir. T&uuml;rkiye&rsquo;de CE-IVD onaylı bir patoloji algoritması ilk olarak Memorial Sağlık Grubu&rsquo;nda kullanılmaya başlandı. Patolojideki YZ uygulamaları ve 2025 yılı itibariyle hastalara hizmet edecek algoritmalar hakkındaki detayları, Memorial Sağlık Grubu Patoloji kurucu hekimi ve koordinat&ouml;r&uuml; Prof. Dr. İlknur T&uuml;rkmen aktardı.</p> <h2><strong>Patolojik İncelemede Yapay Zeka Nedir?</strong></h2> <p>Patolojik inceleme, başta kanser olmak &uuml;zere hemen t&uuml;m hastalıkların altın standart tanısı i&ccedil;in gereklidir. Patolojik tanı mikroskop altında h&uuml;crelerin incelenmesi ile yapılmakta iken, son 20 yılda bu g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lerin dijitalize edildiği dijital patoloji kavramı hayatımıza girmiştir. Dijitalizasyon, pek &ccedil;ok alanda s&uuml;re&ccedil;lere katkı sağladığı gibi, yapay zeka destekli g&ouml;r&uuml;nt&uuml; analizi yazılımları ile tanı, tedavi s&uuml;re&ccedil;lerini y&ouml;nlendirme ve YZ&rsquo;nın hastalar i&ccedil;in kullanımı i&ccedil;in uygun ortamın oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu t&uuml;r yazılımlar, dijitalleştirilmiş patoloji &ouml;rneklerini analiz etmek i&ccedil;in derin &ouml;ğrenme ve makine &ouml;ğrenimi algoritmalarını kullanmakta ve patoloji uzmanlarının doku &ouml;rneklerini daha hızlı ve arttırılmış doğrulukla incelemelerine yardımcı olmaktadır.</p> <h2><strong>Yapay Zekanın Tanı S&uuml;recine Katkıları Nelerdir?</strong></h2> <p>Yapay zeka modelleri, h&uuml;cre tespiti, sınıflandırma, sayım ve anormal dokuların belirlenmesi gibi &ccedil;eşitli g&ouml;revlerde destek sunabilmektedir. Bu t&uuml;r yazılımlar, g&ouml;r&uuml;nt&uuml; analizini otomatikleştirerek patologların iş y&uuml;k&uuml;n&uuml; hafifletmeye yardımcı olmasının ardından hata riskini de en aza indirmektedir. Ancak, bu t&uuml;r yazılımlar tek başına tanı koymaktan &ouml;te patoloji uzmanının değerlendirmesini tamamlayıcı nitelikte kullanılmaktadır.</p> <h2><strong>Aiforia Yazılımları Hangi Hastalıkların Tedavisinde Fayda Sağlamaktadır?</strong></h2> <p>Aiforia yazılımları, &ouml;zellikle dijital patoloji ve yapay zeka tabanlı g&ouml;r&uuml;nt&uuml; analizi alanında &ouml;nemli yenilikler sunan yazılım desteği olarak g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde kullanıma sunuldu. Bu yazılım, &ccedil;eşitli hastalıkların teşhisinde ve araştırılmasında yardımcı olabilmeyi ama&ccedil;lamaktadır. Genel olarak şu alanlarda etkili olabilir:</p> <ul> <li><strong>Kanser Tanısı:</strong> Aiforia, &ouml;zellikle meme, prostat, akciğer ve deri kanserleri gibi &ccedil;eşitli kanser t&uuml;rlerinin tanısında patoloji uzmanlarına yardımcı olur. Yapay zeka, anormal h&uuml;cresel yapıları ve potansiyel t&uuml;m&ouml;r odaklarını tespit eder.</li> <li><strong>N&ouml;rolojik Hastalıklar:</strong> Alzheimer hastalığı gibi &ccedil;eşitli n&ouml;rodejeneratif hastalıkların analizinde kullanılabilir. Beyin dokusundaki yapısal değişiklikleri incelemek i&ccedil;in yararlı olabilir.</li> <li><strong>B&ouml;brek Hastalıkları:</strong> Glomer&uuml;lonefrit ve diğer b&ouml;brek rahatsızlıklarının teşhisinde doku analizi yapabilir.</li> <li><strong>Enfeksiyon Hastalıkları:</strong> Bakteriyel veya viral enfeksiyonların sonucu olan patolojik değişikliklerin incelenmesine yardımcı olabilir.</li> <li><strong>Karaciğer Hastalıklar:</strong> Karaciğer fibrozisi veya siroz gibi durumların tanısında etkili olabilir.</li> </ul> <p>Patoloji alanında CE-IVD onaylı yazılım algoritması olan Aiforia algoritmalarının g&uuml;&ccedil;l&uuml; yanı, b&uuml;y&uuml;k miktarda veriyi hızlı ve tutarlı bir şekilde analiz ederek patoloji uzmanlarının daha doğru ve daha kısa zamanda teşhis koymasına yardımcı olmaktır.</p> <h2><strong>Dijital Patoloji ve Yapay Zekanın Bir Diğer Avantajı;&nbsp;Kullanım Alanındaki &Ccedil;eşitlilik</strong></h2> <p>Bu yazılım desteğinin g&uuml;&ccedil;l&uuml; yanı, b&uuml;y&uuml;k miktarda veriyi hızlı ve tutarlı bir şekilde analiz ederek patoloji uzmanlarının daha doğru ve zamanında teşhis koymasına yardımcı olmasıdır. Patoloji alanındaki dijitalizasyon, YZ yazılımlarının kullanımına olanak sağlamakta ve patoloji alanında olduk&ccedil;a &ouml;nemli bir yenilik sunmaktadır. Bu teknoloji ve yazılımların kullanım alanları şunlardır:</p> <ul> <li><strong>Uzak Erişim ve Paylaşım Kolaylığı:</strong> Dijital olarak taranan g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lere d&uuml;nyanın herhangi bir yerinden erişilebilir ve bu g&ouml;r&uuml;nt&uuml;ler kolayca paylaşılabilir. Bu, uzaktan &ccedil;alışma ve ikinci g&ouml;r&uuml;şlerin alınmasını kolaylaştırır. Ekspertiz sahibi patologların hastalar i&ccedil;in &ccedil;alışabilmesine imkan sağlar.</li> <li><strong>Hız ve Verimlilik:</strong> Yapay zeka algoritmaları, g&ouml;rsel verilerin analizini hızlandırabilir ve patoloji uzmanlarının tanı koyma s&uuml;re&ccedil;lerini hızlandırarak daha verimli &ccedil;alışmalarına olanak tanır. B&ouml;ylelikle tekrarlayan işlerle vakit kaybetmek yerine, hastalara daha komplike s&uuml;re&ccedil;lerde fayda sağlayabilirler.</li> <li><strong>Hassasiyet ve Doğruluk: </strong>Otomatik analiz ve yapay zeka destekli algoritmalar sayesinde, doku &ouml;rneklerinin incelenmesinde insan hatalarını minimize eder ve daha doğru sonu&ccedil;lar elde edilmesini sağlar.</li> <li><strong>B&uuml;y&uuml;k Veri Analizi: </strong>Bu t&uuml;r yazılımlar b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;ekli patoloji verilerini hızlı bir şekilde işleyebilir ve analiz edebilir. Bu da araştırmalar i&ccedil;in geniş kapsamlı veri analizi imkanı sunar ve yeni ila&ccedil; geliştirmeleri i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli bir vizyon ve ufuk sunmaktadır.</li> <li><strong>&Ouml;ğrenme ve Gelişme: </strong>Yazılım, makine &ouml;ğrenimi algoritmaları sayesinde zamanla gelişir ve daha karmaşık patolojik anormallikleri tanıyabilme kapasitesini artırır.</li> <li><strong>Araştırma ve Geliştirme:</strong> Akademik kurumlar ve ila&ccedil; şirketleri, Aiforia benzeri yazılımlar &uuml;zerinde y&uuml;r&uuml;t&uuml;len araştırmalar sayesinde yeni tedavi y&ouml;ntemleri ve ila&ccedil;lar geliştirebilir.</li> </ul> <p>Yukarıda &ouml;zetlendiği &uuml;zere; dijital patoloji ve bu alanda kullanılan klinik karar destek yazılımları, tıpta dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n &ouml;nemli bir par&ccedil;ası olup, klinisyenlere ve araştırmacılara &ouml;nemli avantajlar sunmaktadır. Bu t&uuml;r yazılımlar, tıbbi araştırmalar ve klinik uygulamalarda b&uuml;y&uuml;k bir potansiyele sahiptir. Kişiselleştirilmiş tedavilerini geleceği b&uuml;y&uuml;k veri analizinden ge&ccedil;mektedir.</p> <p>D&ouml;rt yıllık bir s&uuml;re&ccedil;te, tam dijital iş akışı ile &uuml;lkede &ouml;nc&uuml;, globalde bilinir hale gelen Memorial Sağlık Grubu Patoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml;, dijital patolojinin ana hedeflerinden biri olan yapay zeka kullanımını da hastaların yararına kullanmak adına rutin işleyişine almıştır. 2025 yılı itibariyla&nbsp;prostat, meme ve akciğer kanseri hastalarında yapay zeka algoritmaları kullanılacaktır. Portf&ouml;y&uuml; genişletme &ccedil;alışmaları devam etmektedir.</p>

MonaLisa Touch Lazer (Lazerle Genital Estetik)

<p>Bir ışık teknolojisi olan lazer, tıbbın bir&ccedil;ok alanında olduğu gibi jinekoloji alanında da sadece &nbsp;kozmetik ama&ccedil;lı değil &nbsp;hem tedavi ama&ccedil;lı hem de fonksiyonel olarak kullanılıyor. Vajinal sağlığın korunması, bakımı ve yenilenmesi i&ccedil;in &ouml;zel olarak geliştirilen lazer teknolojileri, doğum sonrası veya menopoz d&ouml;nemindeki kadınlara &ouml;neriliyor. Memorial Bah&ccedil;elievler Hastanesi Kadın hastalıkları ve Doğum B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nden Op. Dr. Emine Barın, genital lazer uygulamalarından biri olan Monalisa Touch Lazer (lazerle genital estetik) ile ilgili bilgi verdi.</p> <h2><strong>MonaLisa Touch Lazer Teknolojisi Nedir? </strong></h2> <p>Kadınlarda yaş arttık&ccedil;a vajina dokusunda h&uuml;cresel değişiklikler meydana gelmektedir. Bu değişikliklerin hızını azaltmak ve şikayetleri gidermek amacıyla Lazer Vajinal Rej&uuml;venasyon (rejuvanation) yani lazerle yapılan vajinanın gen&ccedil;leştirme işlemi uygulanmaktadır. Bu işlemin estetikten &ccedil;ok fonkisyonel kazanımları vardır.</p> <h2><strong>MonaLisa Touch Lazer Teknolojisi Neleri Tedavi Eder? </strong></h2> <p>MonaLisa Touch Lazer (lazerle genital estetik) işleminden ortalama 3 hafta sonra hissedilir bir şekilde vajinal sıkılaşma meydana geldiği ifade edilmektedir. Karın i&ccedil;i basıncı artışı gibi (&ouml;ks&uuml;r&uuml;k, ağır y&uuml;k kaldırma) durumlarında g&ouml;r&uuml;len idrar ka&ccedil;ırma sorunları da vajinal lazer ile tedavi olmaktadır.</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/vajinal-kuruluk-nedir">Vajinal kuruluk</a> tedavisi</li> <li>Vajinanın sıkılaştırılması ve gen&ccedil;leştirilmesi(vajinal rej&uuml;venasyon)</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/idrar-kacirma-nedir">İdrar ka&ccedil;ırma</a> tedavisinde (stress inkontinans)</li> <li>Cinsel ilişkide hazzın artırılması amacıyla</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/menopoz-nedir-belirtileri">Menopoza</a> bağlı şikayetlerin giderilmesi</li> <li>Tekrarlayan vajinal enfeksiyonların ve &nbsp;tekrarlayan mantar &nbsp;tedavisi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/genital-sigil-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">Genital siğil</a> tedavisi</li> <li>Rahim ağzı yaralarının tedavisi</li> <li>Genital b&ouml;lge renk a&ccedil;ma tedavisi(genital beyazlatma)</li> </ul> <p>Lazerle vajinal daraltma yapılan hastaya aynı seansta vajinal beyazlatma işlemi de yapılabilmektedir. MonaLisa Touch Lazer (lazerle genital estetik) işlemleri kombine edilebilmektedir.&nbsp;Tek bir seansta birden fazla genital estetik işlemi yapılabilmektedir.&nbsp;&nbsp; Ayrı başlıklarla kişiye &ouml;zel &ccedil;&ouml;z&uuml;m &uuml;retiliyor.</p> <h2><strong>MonaLisa Touch Lazer Nasıl Yapılır? </strong></h2> <p>Lazer işleminden &ouml;nce hastanın kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. İşlem kolay, ağrısız ve anestezi gerektirmeden 15-20 dakika s&uuml;ren bir işlemdir. Hastaya g&ouml;re gerekirse ve daha iyi sonu&ccedil; almak i&ccedil;in 4 haftalık aralıklarla 3 defa &nbsp;işlem tekrarlanmaktadır. İşlem sonrası hasta normal rutin hayatına &nbsp;devam edebilmektedir.</p> <p>Genital lazer ile vajina i&ccedil;ine yerleştirilen ultrason probuna benzer bir prob ile işlem uygulanmaktadır. Genital beyazlatma ve siğil i&ccedil;in ayrı lazer başlıkları kullanılmaktadır. Genital &nbsp;lazer işlemi sırasında doku i&ccedil;ine giren y&uuml;ksek enerjili lazer ışığı, dokuda k&uuml;&ccedil;&uuml;k &nbsp;&ccedil;aplı bir hasar oluşturmaktadır. Bunun sonucunda dokuda bir enflamasyon ve sonrasında bir tamir ve yenilenme s&uuml;reci başlamaktadı. Kollajen sentezi artar, kan dolaşımı artar, elastik lif yapımı artar ve duyarlılık artışı olur.</p> <h3><strong>MonaLisa Touch Lazer kimlere uygulanabilir? </strong></h3> <p>Vajinal uygulamaları 18 yaş altı hastalar i&ccedil;in uygun değildir. Ancak &uuml;st yaş sınırı bulunmamaktadır. Lazer tedavisine aşırı hassas olanlarda dikkatli uygulanması gerekmektedir. Alerjik reaksiyonlar oluşabilir. &Ccedil;ok yoğun enfeksiyon varsa &ouml;nce enfeksiyon tedavi edilip sonra lazer uygulaması yapılabilmektedir. Bu durumlar dışında uygun olan kişilere lazer uygulaması yapılabilir.</p> <h2><strong>MonaLisa Touch Lazer Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>İşlem sonrası cinsel&nbsp;ilişki yasağı var mı? </strong></h3> <p>MonaLisa Touch Lazer (lazerle genital estetik) işleminden 7 g&uuml;n sonra cinsel ilişki serbest olmaktadır. İlk 7 g&uuml;n cinsel ilişki &ouml;nerilmemektedir.</p> <h3><strong>Uygulama &ouml;ncesi nelere dikkat etmek gerekir? </strong></h3> <p>Uygulama &ouml;ncesi 1 yıl i&ccedil;inde <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/smear-testi-nedir-smear-testi-neden-yapilir">PAP smear testinin</a> yapılmış olması ve negatif sonu&ccedil; alınmış olması gerekmektedir. Lazer işleminin deneyimli bir <a href="https://www.memorial.com.tr/tibbi-birimlerimiz/kadin-hastaliklari-ve-dogum-jinekoloji">kadın hastalıkları ve doğum</a> doktoru tarafından yapılması gerekmektedir.</p> <h3><strong>MonaLisa Touch Lazer&rsquo;in avantajları nelerdir? </strong></h3> <p>Lazer işlemi anestezi ve ameliyat gerektirmeden uygulanmaktadır. Ağrısız ve acısız bir y&ouml;ntemdir. Etkili ve hızlıdır. 20 dakikada işlem tamamlanmaktadır. Bu nedenle g&uuml;nl&uuml;k yaşantı etkilenmemektedir.</p> <h3><strong>MonaLisa Touch Lazer uygulamasının riski var mıdır? </strong></h3> <p>Lazer uygulamasının rahim ve yumurtalıklarda bir riski bulunmamaktadır. FDA onaylı bir uygulamadır. <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kisirlik-infertilite-nedir">Kısırlığa</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/rahim-kanseri-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">rahim</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/yumurtalik-kanseri">yumurtalık</a> veya <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/cilt-deri-kanseri-belirtileri-tedavisi-ve-korunma-yontemleri">cilt kanserine</a> neden olmamaktadır.</p>

Cilt Analizinde Yeni Bir Teknoloji: Observ 320 Cilt Analizi

<p>Cildimiz; yaşın ilerlemesi, cilt bakımına yeterli &ouml;zenin g&ouml;sterilmemesi, g&uuml;neş ışınlarına maruziyet ve bazen de genetik sebeplerle sağlıklı ve gen&ccedil; g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; kaybedebiliyor. Ciltte lekelenme, a&ccedil;ık g&ouml;zenekler, kızarıklık, matlaşma ve elastikiyet kaybı gibi estetik a&ccedil;ıdan rahatsız edici sonu&ccedil;lar g&ouml;r&uuml;lebiliyor. Cilt tipinizin uzmanlar tarafından analiz edilmesi, ciltteki sorunların objektif olarak saptanabilmesi cilt analiz cihazları &ouml;ne &ccedil;ıkıyor ve ileri teknolojilerle cildin doğru değerlendirmesinin yapılması gerekiyor. Memorial Bah&ccedil;elievler Hastanesi Dermatoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nden Do&ccedil;. Dr. Asude Kara Polat, Uzm. Dr. Didem Kazan ve Uzm. Dr. Selma Salman,&nbsp;Observ 320 Cilt Analiz teknolojisi hakkında bilgiler verdi.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizi Teknolojisi Nedir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi Dermatoloji b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde kullanılan bir cilt tanıma teknolojisidir. Cildin ihtiya&ccedil;larını kolay ve anlaşılabilir haliyle g&ouml;sterebilen bu analiz ile cilt y&uuml;zeyinin daha derin katmanlarının dahi incelenmesi fırsatı sunulmaktadır. Y&uuml;z&uuml;n cihaza konumlandırılmasının ardından cilt y&uuml;zeyine patenti LED ışık ve filtrelerle aydınlatma sağlayarak cildin en dıştan i&ccedil;e doğru en net şekilde değerlendirme imkanı sağlamaktadır.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizinin Kullanım Alanları Nelerdir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi; cilt tipine uygun bakım rutini oluşturmadan &ouml;nce cilt tipini belirlemede, rozasea, akne, melasma gibi dermatolojik hastalıkların hem medikal hem de kozmetik tedavileri &ouml;ncesi ve izleminde tedavini yanıtını değerlendirmede ve botoks, mezoterapi, dolgu uygulamaları gibi kozmetik işlemlerin başarısını değerlendirmede kullanılmaktadır.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizinin Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi teknolojisi, cilt y&uuml;zeyine aydınlatma sağlayarak cildin en derin katmanlarını dahi derinlemesine g&ouml;rme imkanı sunmaktadır. Avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir;</p> <ul> <li><strong>Cilt tipinin değerlendirilmesi</strong></li> </ul> <p>Cilt tipi kuru-karma-yağlı olarak 3&rsquo;e ayrılır. Cilt tipinin belirlenmesi ile hastalara g&uuml;nl&uuml;k cilt bakımı rutini oluşturmaları i&ccedil;in yardımcı olacak &uuml;r&uuml;nler &ouml;nerilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilt kalitesi ve y&uuml;zey d&uuml;zensizliklerinin değerlendirilmesi </strong></li> </ul> <p>A&ccedil;ık g&ouml;zenekler, ton eşitsizliği, ince ve derin &ccedil;izgilerin tespiti ile hastalara &ouml;nerilecek kozmetik &uuml;r&uuml;n ya da kozmetik işlemlere karar verilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilt lekelerinin tedavisi</strong></li> </ul> <p>Ciltteki &ccedil;il, g&uuml;neş lekesi gibi g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;nen veya derinin alt tabakalarına uzanan g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;lmeyen hormonal lekeler (melasma) cilt analiz cihazıyla tespit edilebilmektedir. Tespit sonrasında hastaya uygun medikal ya da kozmetik tedaviler &ouml;nerilebilmektedir. Bu tedavilerin başarısı, Observ 320 Cilt Analiz teknolojisi ile takip edilebilmekte ve gerekli durumlarda ek tedaviler uygulanabilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cildin damar ağ yapısı değerlendirilmesi</strong></li> </ul> <p>Kuperoz ya da rosacea adı verilen cilt hastalıkları toplumda sık g&ouml;r&uuml;lebilmektedir. Bu hastalarda cilt altı kılcal damarlarda normalin &uuml;st&uuml;nde genişleme olabilmekte ve bu durum y&uuml;zde kızarık bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml;ye sebebiyet verebilmektedir. Observ 320 Cilt Analiz cihazı ile deri altı damar ağı yapısının adeta fotoğrafını &ccedil;ekilmektedir. Bu sayede başlangı&ccedil; aşamasında saptanan bu hastalıkları &ouml;nlemeye y&ouml;nelik &ouml;nerilerde bulunulabilmekte veya ilerlemiş hastalık durumunda ise tedaviye y&ouml;n verilebilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cil sıkılığı: (g&ouml;zaltı torbaları, g&uuml;lme &ccedil;izgileri)</strong></li> </ul> <p>Cildin gerekli ihtiyacı karşılanmadığı durumlarda Observ 320 Cilt Analiz cihazı ile gelişebilecek cilt sorunlarının tespiti kolaylıkla sağlanabilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilde uygulanan uzun d&ouml;nemli tedavilerde cildin gelişimi değerlendirilebilmektedir.</strong></li> </ul> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizi Teknolojisi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Observ 320 Cilt Analizi uygulaması sırasında acı veya ağrı hissedilir mi?</strong></h3> <p>Observ 320 Cilt Analizi uygulaması sırasında acı veya ağrı hissedilmez, olduk&ccedil;a konforlu bir uygulamadır. Kişi cihazın ışık almayan siyah kutu şeklinde başlık kısmına başını yerleştirir, bilgisayarlı fotoğraf sistemimiz cildin fotoğraflarını &ccedil;eker. B&ouml;ylece konforlu bir uygulama ger&ccedil;ekleştirilir.</p> <h3><strong>Cilt hastalıklarının takibinde kullanılması ne gibi avantajlar sağlar?</strong></h3> <p>Cilt analiz cihazı sayesinde verilen medikal tedavinin ya da estetik uygulamanın hastanın bir &ouml;nceki gelişine g&ouml;re ciltte ne gibi faydalar sağladığı, ne derece başarılı olduğu objektif olarak g&ouml;r&uuml;lebilir. Gerekirse mevcut tedavi değiştirilebilir ya da tedaviye eklemeler yapılabilir.</p> <h3><strong>Cilt analizi hastaya ne gibi imkanlar sunar?</strong></h3> <p>Hasta, cildindeki fark ettiği sorunların yanında &ccedil;ıplak g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;lmeyen sorunları da g&ouml;rm&uuml;ş olur. Doktoruyla birlikte cilt tipine uygun bir cilt bakımı rutini geliştirebilir. Ayrıca ciltteki sorunların tedavisi i&ccedil;in yine doktoruyla birlikte bir tedavi planı oluşturabilir.</p>

Tüm Teknoloji İçerikleri

Tanı ve Testler

Anti HIV

<p>HIV antikorları v&uuml;cudun HIV enfeksiyonuna yanıt olarak &uuml;rettiği, hastalıkla savaşan proteinlerdir. Anti HIV antikor testi, kanda, t&uuml;k&uuml;r&uuml;kte veya idrarda HIV antikorlarını arayan bir testtir. HIV tarama testleri kanda hem HIV antikorlarını hem de HIV antijenleri tespit edebilen ve en &ccedil;ok kullanılan HIV testleridir. Bazı insanlar diğerlerinden daha hızlı antikor &uuml;retiyor olabilir. Anti HIV testiyle bu antikorların tespiti yapılır. Anti HIV pozitif, v&uuml;cutta HIV enfeksiyonu olduğunu doğrularken anti hiv negatif ise enfeksiyonun bulunmadığını g&ouml;sterir.</p> <h2><strong>Anti HIV Testi Nedir?</strong></h2> <p>Anti HIV testi, v&uuml;cuttaki HIV enfeksiyonunun varlığını kontrol etmek, varsa tanısını kesinleştirmek i&ccedil;in yapılan testtir.&nbsp;Anti HIV pozitif sonucu HIV enfeksiyonu anlamını taşırken negatif sonu&ccedil; ise v&uuml;cutta enfeksiyon yok anlamına gelir. Ancak pozitif &ccedil;ıkan sonu&ccedil;lar i&ccedil;in daha detaylı testlere ihtiya&ccedil; duyulabilir.</p> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/aids-nedir-hiv-nedir-aids-tedavisi-nasildir">HIV</a>, bağışıklık sistemindeki belirli h&uuml;creleri yok eden bir vir&uuml;st&uuml;r. Bu h&uuml;creler v&uuml;cudu bakteri, vir&uuml;sler ve mantarlar gibi mikroplardan kaynaklanan hastalıklara karşı koruma g&ouml;revi g&ouml;r&uuml;r. &Ccedil;ok fazla bağışıklık h&uuml;cresi kaybedildiğinde v&uuml;cut enfeksiyonlarla ve diğer hastalıklarla savaşmakta zorluk &ccedil;ekecektir.</p> <p>Diğer yandan HIV, HIV enfeksiyonu olan bir kişinin kanı ve diğer v&uuml;cut sıvılarıyla temas yoluyla yayılır. Bu genellikle cinsel ilişki sırasında veya yasaklı madde enjekte etmek i&ccedil;in kullanılan iğneleri veya diğer eşyaları paylaşırken meydana gelir. Anti HIV testi ise kişinin HIV ile enfekte olup olmadığını g&ouml;rmek i&ccedil;in kandan alınan bir &ouml;rneği kontrol eder. Bunun akabinde pozitif veya negatif sonu&ccedil;lar ortaya &ccedil;ıkar ve bir değerlendirme yapılır.</p> <h2><strong>Anti HIV Ka&ccedil; Olmalı?</strong></h2> <p>Kanda ortaya &ccedil;ıkan anti hiv değeri 0.90 değerinin altında olmalıdır ve durum anti hiv negatif olarak değerlendirilir. 1.10&rsquo;un &uuml;st&uuml;ndeki değerler ise anti hiv pozitif olarak değerlendirilir ve kişinin hiv vir&uuml;s&uuml;yle enfekte olduğunu g&ouml;sterir.</p> <p>Ancak &ccedil;ıkan pozitif sonu&ccedil;ların kesin sonuca varması i&ccedil;in ekstra testler de istenebilir.</p> <h2><strong>Anti HIV Pozitif Ne Demek?</strong></h2> <p>Anti HIV antikor testinin pozitif &ccedil;ıkması, v&uuml;cudun HIV&#39;e maruz kaldığı (v&uuml;cudun antikor &uuml;rettiği) anlamına gelir. Pozitif anti hiv testi olan bir kişinin bu tanıyı doğrulamak i&ccedil;in daha fazla test yaptırması da gerekebilir. Burada en doğru karar doktor tarafından verilir.</p> <p>Ancak, bazı durumlarda anti hiv antikor testinde yanlış pozitif sonu&ccedil;lar da meydana gelebilir. Bu yanlışlıklar, testin y&uuml;ksek hassasiyetinden dolayı, kanda HIV kaynaklı antikorlar oluşmamış olsa bile başka antikorların varlığı nedeniyle pozitif sonu&ccedil; alınmasına yol a&ccedil;abilir.</p> <p>Bu nedenle, anti hiv testinde pozitif bir sonu&ccedil; elde edildiğinde, tanının doğrulanması i&ccedil;in ek testler yapılması gereklidir. Kesin tanı i&ccedil;in, pozitif antikor testi sonu&ccedil;larının doğrulama testleri ile veya PCR tekniği kullanılarak n&uuml;kleik asit varlığının g&ouml;sterilmesi gerekir.</p> <p>Eğer yapılan b&uuml;t&uuml;n testlerin sonucunda HIV enfeksiyonu doğrulanırsa, doktorunuz HIV&rsquo;in neden olduğu AIDS (Edinsel İmm&uuml;n Yetmezlik Sendromu) hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak ve bağışıklık sistemini korumak i&ccedil;in antiretroviral tedavi başlatabilir. Akabinde ise s&uuml;recin takibi yapılır.</p> <h2><strong>Anti HIV Negatif Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Anti HIV testinin negatif sonu&ccedil; vermesi kişinin v&uuml;cudunda HIV enfeksiyonu bulunmadığı ve buna bağlı olarak bir antikor &uuml;retiminin olmadığı anlamına gelir. Buna karşılık gelen anti hiv değeri 0.90 değerinin altıdır. Anti HIV sonucu bu değerlerin altında anti hiv negatif sonucu doğrulanır.</p> <h2><strong>Anti HIV Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Anti HIV testi rutin bir kan testidir. Rutin kan testi olduğu i&ccedil;in damardan alınan kan &ouml;rneği ile yapılır. Sağ veya sol koldan alınan kan &ouml;rneği t&uuml;plere doldurulur ve incelenmek &uuml;zere laboratuvara g&ouml;nderilir. Sonu&ccedil;ların &ccedil;ıkma s&uuml;resi laboratuvara g&ouml;re değişkenlik g&ouml;sterebilir. &Ccedil;ıkan sonu&ccedil;lar ise uzman doktor tarafından değerlendirilir.</p> <h2><strong>Anti HIV Testi Kimlere Yapılır?</strong></h2> <p>Anti HIV testi yaygın olarak HIV belirtileri g&ouml;steren kişilere yapılır. Bu belirtiler arasında ateş ve titreme, gece terlemeleri, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bogaz-agrisina-ne-iyi-gelir-bogaz-agrisi-nasil-gecer">boğaz ağrısı</a>, lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinde şişme, ağız &uuml;lserleri ve d&ouml;k&uuml;nt&uuml; yer alır. Bu belirtilerle doktora başvuran ve HIV&rsquo;den ş&uuml;phelenilen kişilere anti hiv testi yapılabilir.</p> <p>Ayrıca HIV riski taşıyan bireylere de anti hiv testi yapılmasında fayda vardır. Bu risk grupları ise ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Birden fazla partnerle korunmasız cinsel ilişkiye giren kişiler</li> <li>Hepatit, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tuberkuloz-nedir">t&uuml;berk&uuml;loz</a> veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyon tanısı almış kişiler</li> <li>Yasaklı madde veya steroid enjeksiyonlarının ayırt edilmeden paylaşılması</li> <li>Paylaşılan riskleri barındıran kişilerle birlikte olmak</li> </ul> <h2><strong>Anti HIV Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Anti HIV pozitif ne demek?</strong></h3> <p>Anti HIV test sonucunun pozitif &ccedil;ıkması, v&uuml;cudun HIV vir&uuml;s&uuml;ne maruz kaldığını ve v&uuml;cudun bu vir&uuml;se karşı antikor &uuml;rettiğini g&ouml;sterir.</p> <h3><strong>Anti HIV testi ne işe yarar?</strong></h3> <p>Anti-HIV testi, kişinin kanında HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Vir&uuml;s&uuml;) enfeksiyonuna karşı oluşmuş antikorları tespit etmek amacıyla yapılan bir laboratuvar testidir. Anti HIV testi, v&uuml;cudun HIV&rsquo;e maruz kaldığında &uuml;rettiği antikorları belirleyerek enfeksiyonun varlığını saptar. Bu durum saptanırsa anti hiv pozitif sonucu &ccedil;ıkar. Rutin kan alma işlemiyle yapılan Anti-HIV testleri genellikle ELISA (Enzyme-Linked Immunosorbent Assay) y&ouml;ntemiyle ger&ccedil;ekleştirilir. Bu testler, kişi HIV enfeksiyonuna maruz kaldıktan sonra v&uuml;cudun &uuml;rettiği antikorları tespit etmeye yarar. Antikorların tespit edilebilir seviyeye ulaşması i&ccedil;in ge&ccedil;en s&uuml;re pencere d&ouml;nemi olarak ifade edilir. Bu s&uuml;re kişiden kişiye farklılık g&ouml;sterebilir ve genellikle 3 ila 8 hafta arasında değişir.</p> <h3><strong>Anti HIV testinin sonu&ccedil;ları ne anlama gelir?</strong></h3> <p>Yapılan anti hiv testinin pozitif &ccedil;ıkması kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığını g&ouml;sterir. Bu durum v&uuml;cudun antikor &uuml;rettiği anlamına da gelir. Anti HIV testinin negatif &ccedil;ıkması ise kişinin v&uuml;cudunda HIV enfeksiyonunun olmadığı anlamını taşır.&nbsp;</p> <h3><strong>Anti HIV testinin sonu&ccedil;ları ne zaman &ccedil;ıkar?</strong></h3> <p>Anti HIV testinin sonu&ccedil;lanma s&uuml;resi, uygulanan test y&ouml;ntemi ve laboratuvar şartlarına bağlı olarak değişkenlik g&ouml;sterir. Bu sebeple kişinin sonu&ccedil;ları takip etmesi ve ilgili sağlık kuruluşundan bilgi alması &ouml;nemlidir.</p> <h3><strong>Anti HIV sonu&ccedil;ları g&uuml;venilir mi?</strong></h3> <p>HIV enfeksiyonunun varlığını belirlemek amacıyla yapılan anti hiv testi genellikle doğru sonu&ccedil;lar verir. Ancak &ouml;zellikle pozitif &ccedil;ıkan sonu&ccedil;ların teyit edilmesi i&ccedil;in doktor tarafından farklı testler de istenebilir.</p>

DNA Testi

<p>DNA testi (genetik test), genlerdeki, kromozomlardaki veya proteinlerdeki mutasyonları tespit edebilen, kalıtsal hastalıkları belirleyebilen ve babalık testi gibi bir&ccedil;ok alanda da kullanılabilen tıbbi bir prosed&uuml;rd&uuml;r. DNA testleri ayrıca belirli bir rahatsızlığı geliştirme veya genetik bir bozukluğu aktarma riskini de tespit etmeye yarayan bir test y&ouml;ntemidir. DNA testi, kan, t&uuml;k&uuml;r&uuml;k ve doku &ouml;rneği alınarak yapılır ve bu &ouml;rnekler sonrasında kişinin genetik yapısı detaylı bir şekilde analiz edilir.</p> <h2><strong>DNA Testi Nedir?</strong></h2> <p>DNA testi, bir kişinin genetik materyalinde (DNA) bulunan değişiklikleri veya mutasyonları tespit etmek amacıyla yapılan bir analiz y&ouml;ntemidir. DNA testi, genetik hastalıkların tanısı, taşıyıcılık durumu, soy ağacı oluşturma ve kişiye &ouml;zel tıbbi tedavi planlarının oluşturulması gibi &ccedil;eşitli ama&ccedil;larla kullanılabilir.</p> <p>&Ouml;rneğin, DNA testleri, ş&uuml;phelenilen genetik hastalıkların tanısını doğrulamak veya hastalıkları dışlamak i&ccedil;in kullanılabilir. Diğer ifade şekliyle genetik testler olan DNA testleri, kan, t&uuml;k&uuml;r&uuml;k veya doku &ouml;rnekleri gibi biyolojik numuneler alınarak ger&ccedil;ekleştirilir. Analiz edilen DNA, belirli genlerdeki veya kromozomlardaki anormallikleri belirlemek i&ccedil;in detaylı bir şekilde incelenir. Sonu&ccedil;lar, bireyin genetik yapısı hakkında &ouml;nemli bilgiler sunarak, hastalık risklerinin değerlendirilmesi ve uygun tedavi stratejilerinin planlanmasına yardımcı olabilir.</p> <p>Ayrıca, DNA testleri adli tıp alanında kimlik tespiti veya akrabalık ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla da kullanılmaktadır. &Ouml;zellikle babalık testi, DNA testinin kullanım alanlarının başında gelir. Bu testler, bireylerin genetik profillerini karşılaştırarak, biyolojik bağların teyit edilmesine olanak tanır.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, DNA testleri, genetik bilgilerin ortaya &ccedil;ıkarılması ve bu bilgilerin sağlık, adli tıp ve soy araştırmaları gibi &ccedil;eşitli alanlarda uygulanması a&ccedil;ısından kritik bir &ouml;neme sahiptir ve yaygın olarak kullanılan test y&ouml;ntemlerinden biridir.</p> <h3><strong>DNA testinde nelere bakılır?</strong></h3> <p>DNA testi (genetik test), genel olarak kromozomlar ve proteinlerdeki olası değişiklikleri arar. Bu değişiklikler mutasyon olarak da ifade edilir. DNA testleri, kişiyi oluşturan genler hakkında bir&ccedil;ok bilgi verebilmesi a&ccedil;ısından &ouml;nemlidir. &Ouml;zellikle belirli bir hastalığın olup olmadığını doğrulayabilme &ouml;zelliği taşıyan DNA testleri, belirli rahatsızlıkları geliştirme riskinin daha y&uuml;ksek olup olmadığını belirleyebilir. Ayrıca ebeveynler tarafından &ccedil;ocuğa aktarılabilecek belirli bir mutasyona uğramış gen taşıyıp taşınmadığı da DNA testi yoluyla ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <h2><strong>DNA Testi Neden Yapılır?</strong></h2> <p>DNA testi temelde kalıtsal hastalıkların ortaya &ccedil;ıkarılması, v&uuml;cuttaki mutasyonların belirlenmesi, belirli hastalıklara yakalanma riskinin analiz edilmesi ve kişinin akrabalık ilişkilerinin doğrulanması amacıyla yapılır. Ayrıca adli tıp alanında da &ouml;nemli bir yeri bulunan DNA testleri, adli vakaların sonu&ccedil;lanmasına katkı sunar.</p> <p>DNA testinin yapılma nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Kalıtsal hastalıkların ortaya &ccedil;ıkarılması</li> <li>V&uuml;cuttaki mutasyonların belirlenmesi</li> <li>Belirli hastalıklara yakalanma riskinin analiz edilmesi</li> <li>&Ccedil;ocuklara aktarılabilecek genetik hastalıkların incelenmesi</li> <li>Organ veya doku nakli olacak kişiyle genetik uyumun tespit edilmesi</li> <li>Kişinin akrabalık ilişkilerinin doğrulanması</li> <li>Adli vakaların &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenmesi</li> <li>Evlat edinme durumunda &ccedil;ocuğun biyolojik ailesinin bulunması</li> </ul> <h3><strong>Kalıtsal hastalıkların ortaya &ccedil;ıkarılması </strong></h3> <p>DNA testleri, yaygın olarak aileden aktarılan genetik hastalıkları tespit etmek i&ccedil;in kullanılır. Bazı hastalıklar, belirli genlerdeki mutasyonlardan kaynaklanır ve bireyler, bu genetik değişiklikleri ebeveynlerinden miras alabilir. Bu durum kalıtsal veya genetik olarak ifade edilir.</p> <p>&Ouml;rneğin <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kistik-fibrozis-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">kistik fibroz</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/orak-hucreli-anemi">orak h&uuml;cre anemisi</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/huntington-hastaligi-nedir">huntington hastalığı</a> gibi genetik hastalıklar, doğuştan gelen mutasyonlarla bağlantılıdır. DNA testleri ise kişide veya ailesinde genetik bir hastalık riski olup olmadığını belirleyerek ilgili hastalıkların erken tanı ve tedavi planlamasına yardımcı olur.</p> <p>Hamilelik &ouml;ncesi genetik taramalar, taşıyıcı taramaları ve doğum &ouml;ncesi testler bu ama&ccedil;la yapılabilir.</p> <h3><strong>V&uuml;cuttaki mutasyonların belirlenmesi </strong></h3> <p>DNA testi, bir bireyin DNA&rsquo;sında meydana gelen mutasyonları tespit edebilen test y&ouml;ntemleridir. Mutasyonlar, genlerin normal işleyiş fonksiyonlarını bozabilir ve zamanla bazı sağlık sorunlarına yol a&ccedil;abilir. Yine &ouml;rnek vermek gerekirse <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kanser-nedir-kanser-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri">kanserle</a> ilişkili gen mutasyonları (&ouml;rneğin BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları), bireyde meme veya over kanseri riskini artırabilir.</p> <p>DNA testi yoluyla v&uuml;cuttaki mutasyonlar tespit edilerek, kişinin mevcut sağlık durumu değerlendirilebilir ve hastalıklara karşı erken m&uuml;dahale sağlanabilir. &Ouml;zellikle kanser genetiği testleri, gen tedavisi araştırmaları ve kişiye &ouml;zel ila&ccedil; tedavileri i&ccedil;in de DNA testleri kullanılabilir.</p> <h3><strong>Belirli hastalıklara yakalanma riskinin analiz edilmesi </strong></h3> <p>Bazı bireyler doğuştan gelen genetik yatkınlık nedeniyle belirli hastalıklara yakalanma riski taşır. DNA testleri, kişinin ilerleyen yaşlarda karşılaşabileceği sağlık sorunlarını &ouml;ng&ouml;rmek i&ccedil;in yapılabilir ve &ouml;nemli fikirler verir. &Ouml;rneğin <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/alzheimer-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">alzheimer hastalığı</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tip-2-diyabet-nedir">Tip 2 diyabet</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kardiyovaskuler-hastalik">kardiyovask&uuml;ler hastalıklar</a> gibi durumlar belirli genetik fakt&ouml;rlerle ilişki kurulan durumlardır.</p> <p>DNA testleri sayesinde kişinin genetik risk fakt&ouml;rleri belirlenerek, yaşam tarzı değişiklikleri veya koruyucu &ouml;nlemler &ouml;nerilebilir. Bu bağlamda kişiye &ouml;zel sağlık programlarının oluşturulması, beslenme ve egzersiz planlarının kişiselleştirilmesi i&ccedil;in uygulanabilir.</p> <h3><strong>&Ccedil;ocuklara aktarılabilecek genetik hastalıkların incelenmesi</strong></h3> <p>Ebeveynler, genetik yapıları aracılığıyla &ccedil;ocuklarına bazı hastalıkları taşıyabilirler. Bu durum kalıtsal hastalıklar sınıfına girer. DNA testleri, ebeveynlerin taşıyıcı olup olmadığını belirleyerek, doğacak &ccedil;ocukta hastalık riski olup olmadığını anlamaya yardımcı olan faydalı test prosed&uuml;rleridir.</p> <p>&Ouml;rneğin kistik fibroz, orak h&uuml;cre anemisi, Tay-Sachs hastalığı gibi genetik bozukluklar, ebeveynlerden &ccedil;ocuğa ge&ccedil;ebilme riski bulunan hastalıklardır. &Ccedil;ocuk sahibi olmak isteyen &ccedil;iftler, taşıdıkları genetik hastalıkları DNA testleri sayesinde &ouml;nceden &ouml;ğrenerek bilin&ccedil;li kararlar verebilir ve buna uygun şekilde hareket edebilir.</p> <p>Diğer yandan taşıyıcılık taramaları, doğum &ouml;ncesi genetik testler ve t&uuml;p bebek tedavilerinde genetik se&ccedil;im (PGT) i&ccedil;in uygulanır.</p> <h3><strong>Organ veya doku nakli olacak kişiyle genetik uyumun tespit edilmesi </strong></h3> <p>Organ veya doku nakli işlemlerinde, verici ve alıcı arasında genetik uyumun olması gerekir. DNA testleri, bağışıklık sisteminin nakledilen organı reddetme ihtimalini değerlendirmek i&ccedil;in kullanılır.</p> <p>&Ouml;rneğin b&ouml;brek, karaciğer veya kemik iliği nakli &ouml;ncesinde HLA (İnsan L&ouml;kosit Antijeni) uyumunu belirlemek i&ccedil;in DNA testleri yapılır. DNA testleri sayesinde nakil sonrası organ reddi riskinin en aza indirilmesi ile birlikte başarılı bir nakil s&uuml;reci sağlanır.</p> <h3><strong>Kişinin akrabalık ilişkilerinin doğrulanması </strong></h3> <p>DNA testleri, biyolojik bağların kanıtlanması i&ccedil;in kullanılan en g&uuml;venilir y&ouml;ntemlerden biridir. Bu testler, ebeveyn-&ccedil;ocuk ilişkisini veya diğer akrabalık bağlarını belirlemek i&ccedil;in kullanılır. Uygulmanın başında ise babalık testi gelir.</p> <p>Babalık testleri, kardeşlik testleri ve soy araştırmaları bu kapsamda yapılan testlerdir. DNA testleri &ouml;zellikle hukuki s&uuml;re&ccedil;lerde, miras davalarında veya g&ouml;&ccedil;menlik işlemlerinde kimlik doğrulaması sağlar. Ayrıca aile ilişkilerinin doğrulanması, miras anlaşmazlıkları, evlat edinme s&uuml;re&ccedil;leri ve g&ouml;&ccedil;menlik işlemleri i&ccedil;in kullanılır.</p> <h2><strong>DNA Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>DNA testi, bir bireyin genetik materyali olan DNA&#39;sını analiz ederek genetik bilgilerin elde edilmesini sağlayan bir detaylı bir s&uuml;re&ccedil;tir. Bu testler, tıbbi tanı, soy bağı belirleme, adli tıp ve kişisel merak gibi &ccedil;eşitli ama&ccedil;larla yapılmaktadır.</p> <p>DNA testi s&uuml;reci, genellikle &ouml;rnek toplama, DNA izolasyonu, DNA analizi ve sonu&ccedil;ların değerlendirilmesi gibi adımları i&ccedil;erir. Bunlar ş&ouml;yle a&ccedil;ıklanabilir:</p> <p><strong>&Ouml;rnek toplama:</strong> Test i&ccedil;in gerekli DNA &ouml;rneği, kan, t&uuml;k&uuml;r&uuml;k veya yanak i&ccedil;i s&uuml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml; (bukkal s&uuml;r&uuml;nt&uuml;) gibi biyolojik materyallerden alınır. Yanak i&ccedil;i s&uuml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml;, steril bir pamuklu &ccedil;ubukla yanak i&ccedil; y&uuml;zeyinden h&uuml;cre &ouml;rneği alınmasıyla ger&ccedil;ekleştirilir ve ağrısız bir y&ouml;ntemdir. Ayrıca kan ve doku &ouml;rneği de DNA testi i&ccedil;in &ouml;rnek toplama ara&ccedil;larındandır.</p> <p><strong>DNA İzolasyonu:</strong> T&uuml;k&uuml;r&uuml;k, kan veya dokudan alınan &ouml;rnekler laboratuvara g&ouml;nderilir ve burada h&uuml;crelerden DNA izole edilir. Bu işlem, h&uuml;cre zarlarının par&ccedil;alanması ve DNA&#39;nın diğer h&uuml;cresel bileşenlerden ayrıştırılmasıyla ger&ccedil;ekleştirilir.</p> <p><strong>DNA Analizi:</strong> Yapılan işlem sonucunda izole edilen DNA, testin amacına g&ouml;re &ccedil;eşitli analizlere tabi tutulur. &Ouml;rneğin, babalık testlerinde &ccedil;ocuğun ve olası babanın DNA profilleri karşılaştırılırken, genetik hastalıkların tespitinde ise belirli gen b&ouml;lgeleri incelenir.</p> <p><strong>Sonu&ccedil;ların Değerlendirilmesi:</strong> Analiz sonu&ccedil;ları işin uzmanı olan kişiler tarafından yorumlanır ve bireye veya ilgili kurumlara rapor edilir.</p> <h2><strong>DNA Testi Nerede Yapılır?</strong></h2> <p>DNA testleri, eğer varsa hastanelerin tıbbi genetik b&ouml;l&uuml;mlerinde yapılır ve gelişmiş laboratuvarlar eşliğinde incelenir. Bu sebeple DNA testinin profesyonel sağlık kuruluşlarından yaptırılması &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>DNA Testi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>DNA testi ne işe yarar?</strong></h3> <p>DNA testi, genetik hastalıkların belirlenmesi, v&uuml;cuttaki mutasyonların ortaya &ccedil;ıkarılması, akrabalık bağlarının doğrulanması gibi noktalarda işe yarar. Ayrıca adli vakalarda da DNA testine ihtiya&ccedil; duyulabilir.</p> <h3><strong>DNA testi ne kadar?</strong></h3> <p>DNA testi fiyatları, testin yapıldığı hastanenin koşullarına ve testin t&uuml;r&uuml;ne bağlı olarak değişkenlik g&ouml;steren bir durumdur.</p> <h3><strong>DNA testlerinin sonu&ccedil;ları ka&ccedil; g&uuml;nde &ccedil;ıkar?</strong></h3> <p>Testin yapıldığı hastaneye bağlı şekilde DNA testlerinin sonu&ccedil;lanma s&uuml;resi değişebilir. Bu s&uuml;re birka&ccedil; g&uuml;n olabileceği gibi birka&ccedil; haftayı da bulabilir.</p>

Tiroglobulin

<p>Tiroglobulin, tiroid hormonlarının &uuml;retimine yardımcı olan bir glikoproteindir. T3 ve T4 tiroid hormonlarının sentezinde &ouml;nemli bir oynayan tiroglobulin, v&uuml;cudun hayati fonksiyonlarını s&uuml;rd&uuml;rmesine yardımcı olan tiroid hormonlarının &uuml;retimini sağlar. Basit bir kan testiyle belirlenen triglobulin değerlerinin d&uuml;ş&uuml;k ve y&uuml;ksek olması bazı hastalıkların g&ouml;stergesi olabilir. Bunun i&ccedil;in yapılan test tiroglobulin testidir. Tiroglobulin testinin sonu&ccedil;ları t&uuml;m&ouml;r belirteci a&ccedil;ısından &ouml;nemli bir değere sahiptir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin Nedir?</strong></h2> <p>Tiroglobulin (Tg), tiroid hormonlarının (T3 ve T4) &uuml;retiminde temel bir rol oynayan, tiroid bezinin folik&uuml;ler h&uuml;creleri tarafından sentezlenen b&uuml;y&uuml;k bir glikoproteindir. &Ouml;zellikle diferansiyel tiroid kanseri i&ccedil;in birincil kimyasal t&uuml;m&ouml;r belirtecidir.</p> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tiroid-nedir">Tiroid hormonlarının</a> sentezi, tiroglobulin molek&uuml;l&uuml; i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleşir ve gerektiğinde bu hormonlar, tiroid uyarıcı hormon (TSH) tarafından aktivitesi artırılan proteolitik enzimler aracılığıyla serbest bırakılarak kana salınır.</p> <p>Tiroglobulin, tiroid hormonlarının depolanması ve salınması s&uuml;re&ccedil;lerinde merkezi role sahip bir glikoprotein olarak &ouml;ne &ccedil;ıkar. Tiroid hormonları, tiroglobulin molek&uuml;l&uuml; i&ccedil;inde depolanır ve ihtiya&ccedil; duyulduğunda proteolitik enzimler tarafından serbestleştirilerek kana verilir.</p> <p>Tiroglobulin seviyeleri ise &ouml;zellikle <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tiroid-kanseri-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">tiroid kanserlerinin</a> tedavi ve izleminde &ouml;nemli bir biyomarker olarak kullanılır. Bu da aynı zamanda bir t&uuml;m&ouml;r belirteci olduğu anlamına gelir.</p> <p>&Ouml;rneğin total tiroidektomi ve radyoaktif iyot tedavisi sonrasında, serum tiroglobulin d&uuml;zeylerinin tespit edilemeyecek kadar anormal seviyelere d&uuml;şmesi beklenir. Eğer bu seviyeler belirli bir d&uuml;zeyin &uuml;zerinde kalırsa, persistan veya rek&uuml;rren hastalığın bir g&ouml;stergesi olabilir.</p> <p>Basit bir kan testi olan tiroglobulin testi ile belirlenen tiroglobulin değerleri d&uuml;ş&uuml;k veya y&uuml;ksek olmasına bağlı olarak farklı değerlendirmelere gebe olabilir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, &ouml;nemli bir glikoprotein ve t&uuml;m&ouml;r belirteci olan tiroglobulin, tiroid hormonlarının sentezi, depolanması ve salınmasında kritik bir rol oynar. Ayrıca, tiroid hastalıklarının tanı ve takibinde &ouml;nemli bir belirte&ccedil; olarak hizmet eder.</p> <h3><strong>Tiroglobulin ve tiroid hastalıkları ilişkisi</strong></h3> <p>Tiroglobulin değerlerinin d&uuml;ş&uuml;k veya y&uuml;ksek olması bazı tiroid hastalıklarıyla ilişkilendirilebilir. Ancak genel olarak tiroglobulin y&uuml;ksekliği kanser tedavisi sonrası hastalığın metastatik olabileceğini veya tekrarladığını g&ouml;sterebilir. Ayrıca tiroglobulin y&uuml;ksekliği tiroidlerde iltihaplanma, tiroid bezinde hasar veya &ccedil;ok y&uuml;ksek değerlerde tiroid kanserinin bir g&ouml;stergesi sayılabilir. Bunun i&ccedil;in test sonu&ccedil;larının doğru değerlendirilmesi &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Anti Tiroglobulin Antikor (Anti-TG) Nedir?</strong></h2> <p>Anti-tiroglobulin antikor (TgAb), bağışıklık sisteminin tiroglobulini hedef alıp,&nbsp;tiroide saldırması sonucu oluşan, tiroid bezinde bir hasar olduğunu g&ouml;steren otoantikorlardır. Bu antikorların kandaki seviyesini &ouml;l&ccedil;en test ise anti-tg testi olarak bilinmektedir. Normal şartlarda bağışıklık sistemi v&uuml;cudun kendi dokularını tanıdığı i&ccedil;in onlara saldırmaz ancak &ouml;zellikle otoimm&uuml;n hastalıklarda, bağışıklık sistemi kendi dokularına karşı antikorlar &uuml;retebilir.</p> <p>Anti-tiroglobulin antikorları, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/hasimato">haşimato tiroiditi</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/graves-hastaligi">graves hastalığı</a> gibi otoimm&uuml;n tiroid hastalıklarında yaygın olarak tespit edilir. Bu antikorların v&uuml;cuttaki varlığı, tiroid bezinin iltihaplanması ve fonksiyon bozukluğunun g&ouml;stergesi olabilir. Ancak, anti-tiroglobulin antikorlarının varlığı, tiroid fonksiyon bozukluğunu &ouml;ng&ouml;rme noktasında anti-tiroid peroksidaz (anti-TPO) antikorlarına g&ouml;re daha az kullanışlıdır.</p> <p>Tiroid kanseri tedavisi sonrasında, tiroglobulin (Tg) seviyesi hastalığın n&uuml;ksettiğini veya kalıcılığını izlemek i&ccedil;in bir t&uuml;m&ouml;r belirteci olarak kullanılır. Ancak bu sırada anti-tiroglobulin antikorlarının varlığı, Tg &ouml;l&ccedil;&uuml;mlerine m&uuml;dahale ederek yanlış sonu&ccedil;lara sebebiyet verebilir. Bu nedenle, TgAb değeri pozitif hastalarda, Tg seviyelerinin izlenmesi yanıltıcı olabilir ve antikor seviyelerinin takibi, hastalığın izlenmesinde alternatif bir y&ouml;ntem olarak kullanılabilir.</p> <p>Anti-tiroglobulin antikorlarının varlığını belirlemek i&ccedil;in tıpki tiroglobulinde olduğu gibi kan testleri yapılır. Yapılan bu testler, &ouml;zellikle otoimm&uuml;n tiroid hastalıklarının tanısında ve tiroid kanseri tedavisi g&ouml;ren hastaların takibinde &ouml;nemlidir. Test sonu&ccedil;ları diğer bir&ccedil;ok testte olduğu gibi laboratuvarlar arasında farklılık g&ouml;sterebilir. Bu nedenle, sonu&ccedil;ların yorumlanması hassasiyetle yapılmalı ve klinik bulgularla birlikte değerlendirilmeye tabii tutulmalıdır.</p> <p>Anti-tiroglobulin antikorları sonu&ccedil; olarak otoimm&uuml;n tiroid hastalıklarının tanısında ve farklılaşmış tiroid kanseri izleminde &ouml;nemli bir biyobelirte&ccedil;tir. Ancak, bu antikorların varlığı, tiroglobulin &ouml;l&ccedil;&uuml;mlerine m&uuml;dahale edebileceği ve sonu&ccedil;larda değişkenlik yaratabileceği i&ccedil;in test sonu&ccedil;larının dikkatlice değerlendirilmesi ve gerektiğinde alternatif izleme y&ouml;ntemlerinin kullanılması &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin Testi Nedir?</strong></h2> <p>Tiroglobulin testi, kandaki tiroglobulin değerlerini &ouml;l&ccedil;meye yarayan bir t&uuml;m&ouml;r belirtecidir. T&uuml;m&ouml;r belirte&ccedil;leri, v&uuml;cutta meydana gelen kansere yanıt olarak kanser h&uuml;creleri ve/veya normal h&uuml;creler tarafından &uuml;retilen maddelerdir. Normalde tiroid kan dolaşımına az miktarda tiroglobulin salgılar. Yaygın tiroid kanseri t&uuml;rlerinden (papiller karsinom ve folik&uuml;ler tiroid kanseri) gelen h&uuml;creler de tiroglobulin salgılar.</p> <p>Tiroglobulin testi genel olarak tiroid kanserini teşhis etmek i&ccedil;in kullanılmaz &ccedil;&uuml;nk&uuml; kanser olmayan farklı otoimm&uuml;n ve tiroid hastalıkları da tiroglobulin seviyelerini etkileyebilir. Ancak triglobulin testi yaygın tiroid kanserleri i&ccedil;in tedaviden sonra tedavinin işe yarayıp yaramadığını g&ouml;rmek i&ccedil;in faydalıdır. Buna kanserin metastaz yapıp yapmadığı veya n&uuml;ksedip n&uuml;ksetmemesi dahildir. Bunun nedeni, tedavinin amacının t&uuml;m tiroid dokusundan kurtulmak olmasıdır.</p> <p>Bu nedenle kanser tedavisi başarılı olursa kanda &ccedil;ok az veya hi&ccedil; tiroglobulin olmamalıdır. Tiroglobulin seviyeleri aynı kalırsa veya tiroglobulin y&uuml;ksekliği meydana gelirse daha fazla kanser tedavisi gerekebilir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin Testi Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Tiroglobulin testi genel anlamda tiroid kanseri tedavisinin başarılı olup olmadığını g&ouml;rmek i&ccedil;in yapılır. Bu test sonucunda tedavinin işe yarayıp yaramadığına bakılır. Ayrıca hastalığın <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/metastaz-nedir">metastaz</a> durumu da tiroglobulin testi ile kontrol edilir.</p> <p>Diğer yandan tiroglobulin testleri kanser olmayan yaygın tiroid rahatsızlıkları olan hipertiroidizm ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/hipotiroidi">hipotiroidizm</a> hastalıklarını teşhis etmeye yardımcı olmak i&ccedil;in de kullanılabilir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin Değeri Ka&ccedil; Olmalı?</strong></h2> <p>Sağlıklı bir hastada tiroglobulin i&ccedil;in normal değer mililitre başına 1,5 ila 40 ng/mL (nanogram/mililitre) olmalıdır. Tiroglobulin antikorları (TgAb) i&ccedil;in ise normal değerin 20 IU/mL&#39;den az olması gerekir. Tiroglobulin d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; veya y&uuml;ksekliği durumları ise farklı sağlık sorunlarını g&uuml;ndeme getirebilir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin D&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Tiroglobulin d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;, kandaki tiroglobulin protein seviyesinin normal değerlerden daha az olmasıdır. Genellikle tiroid bezinde herhangi bir sorun bulunmadığı anlamına gelir, eğer tiroid kanseri tedavisi g&ouml;r&uuml;l&uuml;yorsa tedavinin iyi ilerlediğine de işaret edebilir. Fakat elbette kesinlik i&ccedil;in fazla test yaptırılması gerekebilir.</p> <h2><strong>Tiroglobulin Y&uuml;ksekliği Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Tiroglobulin y&uuml;ksekliği, kandaki tiroglobulin proteinin normal değerlerin &uuml;zerinde olması durumudur. Tiroid bezi hasarına işaret eden tiroglobulin y&uuml;ksekliği, hipertiroidizm, tiroidit, enfeksiyon, kanser ve&nbsp;stres gibi nedenlerle y&uuml;kselebilmektedir.</p> <p>Tiroglobulin y&uuml;ksekliğine neden olan fakt&ouml;rler ş&ouml;yledir:</p> <ul> <li>Hipertiroidizm</li> <li>Tiroidit</li> <li>Vir&uuml;s kaynaklı enfeksiyonlar</li> <li>Tiroid bezinin hasar g&ouml;rmesi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/stres-nedir-nasil-yonetilir">Stres</a></li> <li>Ciddi vakalarda tiroid kanseri</li> <li>Genetik fakt&ouml;r</li> </ul> <h2><strong>Tiroglobulin Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Tiroglobulin ne anlama gelir?</strong></h3> <p>Tiroglobulin, tiroid bezinin folik&uuml;ler h&uuml;creleri tarafından &uuml;retilen b&uuml;y&uuml;k ve &ouml;nemli bir glikoproteindir. Tiroid hormonlarının (T3 ve T4) &ouml;nc&uuml;s&uuml; olarak işlev g&ouml;ren tiroglobulin, hormonların depolanmasını, sentezlenmesini ve salınımını sağlar. Ayrıca, tiroid kanseri takibinde t&uuml;m&ouml;r belirteci olarak kullanılır.</p> <h3><strong>Anti tiroglobulin antikor y&uuml;ksekliği​ nedir?</strong></h3> <p>Anti tiroglobulin antikor y&uuml;ksekliği, bağışıklık sisteminin neden olduğu tiroid bezi hasarının bir sonucudur. Genellikle graves hastalığı ya da hashimoto tiroiditi gibi otoimm&uuml;n bir tiroid hastalığı bulunduğu anlamına gelir.</p> <h3><strong>Tiroglobulin ka&ccedil; olursa tehlikelidir?</strong></h3> <p>Tiroglobulin testi sonucunda ortaya &ccedil;ıkan tiroglobulin değerinin 20 IU/mL&#39;den y&uuml;ksek olması ciddi bir durum olarak değerlendirilebilir.</p> <h3><strong>Tiroglobulin y&uuml;ksekliği kanser midir?</strong></h3> <p>Her tiroglobulin y&uuml;ksekliği kanser demek değildir. Tiroglobulin değerleri normal şartlarda kanser teşhisi i&ccedil;in g&ouml;sterge değildir ancak bazı y&uuml;ksek değerler tiroid kanseri ile ilişkilendirilebilir. Bunun i&ccedil;in detaylı kontrollere ihtiya&ccedil; vardır.</p> <h3><strong>Tiroglobulin testi ne işe yarar?</strong></h3> <p>Tiroglobulin testi bir t&uuml;m&ouml;r belirteci olarak işe yarar ve kanserin boyutunu, son durumunu ortaya koymakla birlikte kanser tedavisinin işe yarayıp yaramadığını da belirler.</p> <h3><strong>Anti tiroglobulin antikoru ne i&ccedil;in yapılır?</strong></h3> <p>Antitiroglobulin antikoru,&nbsp; bağışıklık sisteminin tiroid h&uuml;crelerinde bulunan&nbsp;tiroglobulin adı verilen&nbsp;proteine karşı proteine ​​karşı &uuml;rettiği antikoru &ouml;l&ccedil;mek i&ccedil;in&nbsp;uygulanan bir testtir. Antikor&#39;un kanda olması gerekenden fazla seviyede bulunması&nbsp;tiroid bezinde bir hasar olduğunu g&ouml;sterir.</p>

Protrombin Zamanı

<p>PT veya pro-time testi olarak da adlandırılan protrombin zamanı testi, kanın ne kadar hızlı pıhtılaştığını &ouml;l&ccedil;meye yarayan bir kan testidir. Protrombin zamanı testi bir nevi kanın ka&ccedil; saniyede pıhtılaştığını &ouml;l&ccedil;er. Genellikle kan sulandırıcı ila&ccedil; kullanan kişiler &uuml;zerinde uygulanan protrombin zamanı testinde kanın hızlı veya yavaş pıhtılaştığı ortaya &ccedil;ıkar. Diğer yandan kan bozukluklarının teşhisinde de kullanılan protrombin zamanı y&uuml;ksek &ccedil;ıktığında bu durum v&uuml;cudun kan pıhtılaştırmasını daha uzun s&uuml;rede ger&ccedil;ekleştiriyor anlamını taşır.</p> <h2><strong>Protrombin Zamanı Nedir?</strong></h2> <p>Protrombin zamanı (PT), kan pıhtılaşmasına yardımcı olan, karaciğer tarafından &uuml;retilen protrombin adlı proteinin kanamayı durdurmak i&ccedil;in ne kadar s&uuml;rede trombine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n(pıhtılaştığı) &ouml;l&ccedil;&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; kan testidir. Protrombin zamanı testi ile kan &ouml;rneğinin sıvı kısmının pıhtılaşma hızı &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r. Protrombin eğer normaldeki kadar hızlı değişmiyorsa kan pıhtılaşma bozukluğu s&ouml;z konusu olabilir.</p> <p>Kanın pıhtılaşması, v&uuml;cutta meydana gelen kanamayı durdurmaya yardımcı olmak i&ccedil;in gereklidir. Kandaki pıhtılaşma fakt&ouml;rleri (pıhtılaştırıcılar) adı verilen proteinler, kanın yapışkan hale gelmesine ve pıhtılaşmasına yardımcı olur. Bu s&uuml;re&ccedil;te kanı sıvıdan katıya d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;rler.</p> <p>V&uuml;cudun herhangi bir yerinde kanama başladığı sırada kandaki trombosit h&uuml;creleri kanama b&ouml;lgesinin etrafında toplanır. Trombosit h&uuml;creleri ve pıhtılaşma fakt&ouml;rleri daha sonra kanı koyulaştırmak ve kanamayı durdurmak i&ccedil;in reaksiyon g&ouml;stermeye başlar. Pıhtılaşma fakt&ouml;rlerinin veya trombositlerin d&uuml;ş&uuml;k seviyeleri gibi kandaki sorunlar, kanın normal şekilde pıhtılaşmasını engelleyerek kanamanın artmasına yol a&ccedil;abilir.</p> <p>Pıhtılaşma fakt&ouml;rleri ise genellikle karaciğer tarafından &uuml;retilir. Protrombin de bir t&uuml;r pıhtılaşma fakt&ouml;r&uuml; olarak bilinir. V&uuml;cutta herhangi bir kanama meydana geldiğinde, protrombin hızla trombine d&ouml;n&uuml;ş&uuml;r. Protrombin zamanı testi de kanın ne kadar s&uuml;rede pıhtılaştığını &ouml;l&ccedil;meye yardım eder.</p> <p>Kanın normal hızda pıhtılaşması herhangi bir sorun teşkil etmez ancak protrombin zamanı y&uuml;ksekliği, eğer kan sulandırıcı ila&ccedil; kullanılmıyorsa kan pıhtılaşma bozukluğu veya bir karaciğer sorunu olduğunu g&ouml;sterebilir.</p> <h2><strong>Protrombin Zamanı Testi Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Protrombin zamanı testi, &ouml;zellikle kan sulandırıcı ila&ccedil; kullanan kişiler i&ccedil;in kanın pıhtılaşma d&uuml;zeyinin ne durumda olduğunu &ouml;l&ccedil;mek i&ccedil;in yapılır. Ayrıca belirtiler varsa kan bozukluklarının teşhisinde, a&ccedil;ıklanamayan kanamalar varsa, karaciğer işlevini g&ouml;rmek i&ccedil;in ve K vitamini eksikliğinin tespiti amacıyla protrombin zamanı testi yapılabilir.</p> <p>Protrombin zamanı testinin işe yaradığı noktalar ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Kan sulandırıcı ila&ccedil; kullanan kişiler i&ccedil;in kanın pıhtılaşma d&uuml;zeyini &ouml;l&ccedil;mek</li> <li>A&ccedil;ıklanamayan kanamalar ve morarmaların teşhisi</li> <li>Karaciğer hastalıklarının tanısı</li> <li>Kan bozukluklarının belirlenmesi</li> <li>K vitamini eksikliği varsa belirlenmesi</li> <li>Kan kaybı riskine karşı ameliyat &ouml;ncesi pıhtı seviyesini kontrol etmek</li> <li>Pıhtılaşma ile ilgili genetik hastalıkların kontrol&uuml;</li> </ul> <h2><strong>Protrombin Zamanı Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Protrombin zamanı, rutin bir laboratuvar testidir ve kişinin kolundaki damarından alınan kan &ouml;rneğiyle yapılır. Kan verdikten sonra, pıhtılaşmayı etkinleştirmek ve &ouml;l&ccedil;mek i&ccedil;in tromboplastin adı verilen bir madde eklenir. Daha sonra, bir laboratuvar uzmanı veya bir tıbbi cihaz eşliğinde numunenin pıhtı oluşturmasının ne kadar s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; hesaplanır. &Ccedil;ıkan sonu&ccedil;lara g&ouml;re ise bir değerlendirme yapılır.</p> <p>Protrombin zamanı testinde elde edilen değerler testin yapıldığı laboratuvara g&ouml;re değişkenlik g&ouml;sterebilir. Bunun i&ccedil;in referans değerleri baz almak ve sonu&ccedil;ları teyit ettirmek &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Protrombin Zamanı Testi Değerleri</strong></h2> <p>Protrombin zamanı testinde referans değerler kanın pıhtılaşmasının ne kadar s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;ne bağlı olarak protrombin s&uuml;resi, saniyeler cinsinden veya (daha yaygın olarak) Uluslararası Normalleştirilmiş Oran (INR) olarak &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r. D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (WHO), protrombin zamanını laboratuvar test s&uuml;re&ccedil;lerindeki farklılıkları hesaba katan standart bir &ouml;l&ccedil;&uuml;m olarak geliştirmiştir.</p> <p>Protrombin zamanı testinde standart değerler ş&ouml;yledir:</p> <ul> <li>11 ila 13,5 saniye.</li> <li>INR 0,8 ila 1,1.</li> <li>Eğer kan sulandırıcı kullanılıyorsa INR 2.0 ila 3.0 olmalıdır. (Daha y&uuml;ksek veya daha d&uuml;ş&uuml;k hedef protrombin zamanı aralığının istendiği bazı durumlar da olabilir.)</li> </ul> <h2><strong>Protrombin Zamanı Testi Y&uuml;ksekliği Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Protrombin zamanı y&uuml;ksekliğinde kanın pıhtılaşma s&uuml;resi daha uzundur. Yetişkinlerde bu s&uuml;re 14 saniyeyi, bebeklerde ise &ouml;zellikle 16 saniyeyi aşıyorsa protrombin zamanı y&uuml;ksekliği s&ouml;z konusudur. Yetişkinlerde bu y&uuml;kseklik kan sulandırıcı ila&ccedil;ların etkisinden kaynaklanabilir. Ayrıca karaciğer hastalıkları, K vitamini eksikliği ve pıhtılaşma yetersizliği gibi durumlar da protrombin zamanı y&uuml;ksekliğine neden olabilir.</p> <p>Protrombin zamanı y&uuml;ksekliğine neden olabilecek fakt&ouml;rler şunları i&ccedil;erir:</p> <ul> <li>Kan sulandırıcı ila&ccedil;ların etkisi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/karaciger-hastaligi-belirtileri">Karaciğer hastalıkları</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/k-vitamini-hangi-besinlerde-bulunur">K vitamini eksikliği</a></li> <li>Pıhtılaşma yetersizliği (<a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hemofili">hemofili</a> gibi)</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/crohn-hastaligi">Crohn hastalığı</a> gibi bağırsak emilim bozuklukları</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/karaciger-kanseri-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">Karaciğer kanseri</a> veya <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/losemi-belirtileri-ve-tedavisi">l&ouml;semi</a> gibi kanser t&uuml;rleri</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/sepsis-nedir">Sepsis</a> gibi şiddetli enfeksiyonlar</li> </ul> <h2><strong>Protrombin Zamanı Y&uuml;ksekliğinin Belirtileri </strong></h2> <p>V&uuml;cuttaki kolay morarmalar, diş eti kanamaları, burun kanamaları, uzun s&uuml;ren adet kanamaları, idrar veya dışkıda kanama ve meydana gelen kanamaların uzun s&uuml;re durmaması gibi durumlarda protrombin zamanı y&uuml;ksekliğinin yaygın belirtileri arasında yer alır.</p> <p><strong>Protrombin zamanı y&uuml;ksekliğinin belirtileri ş&ouml;yle ifade edilebilir:</strong></p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/vucutta-morarma-neden-olur">V&uuml;cuttaki kolay morarmalar</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dis-eti-kanamasi">Diş eti kanamaları</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/burun-kanamasi-neden-olur-nasil-durdurulur">Burun kanamaları</a></li> <li>Uzun s&uuml;ren adet kanamaları</li> <li>İdrar veya <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/makattan-kan-gelmesi">dışkıdan kan gelmesi</a></li> <li>Meydana gelen kanamaların uzun s&uuml;rmesi</li> <li>Eklem i&ccedil;i kanamalar</li> <li>Cilt altındaki k&uuml;&ccedil;&uuml;k kanamalar</li> <li>Ciddi seyreden vakalarda beyin kanaması</li> </ul> <h3><strong>Protrombin zamanı y&uuml;ksekliği d&uuml;şer mi?</strong></h3> <p>Kanın pıhtılaşması normalden daha uzun s&uuml;r&uuml;yorsa bu durumun altında yatan nedenlerin tespit edilip incelenmesi gerekir. Eğer bu durum K vitamini eksikliğine bağlı ise K vitamini takviyesi alınabilir. Eğer kan sulandırıcı ila&ccedil;lar kanın pıhtılaşma s&uuml;resini uzatıyorsa doktor kontrol&uuml;nde kan sulandırıcı ila&ccedil;lar d&uuml;zenlenmelidir. Bunun dışında karaciğer hastalığının neden olduğu y&uuml;ksekliklerde de hastalığa y&ouml;nelik bir tedavi uygulanabilir.</p> <h2><strong>Protrombin Zamanı D&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; </strong></h2> <p>Protrombin zamanının referans değer olarak kabul edilen 11 saniyenin altına indiği durumlarda v&uuml;cuttaki kan &ccedil;ok hızlı bir şekilde pıhtılaşıyor demektir. Bu duruma neden olan fakt&ouml;rler arasında K vitamini i&ccedil;eren takviyeler, K vitamini i&ccedil;eren besinlerin aşırı t&uuml;ketimi ve doğum kontrol hapları ve hormon replasman tedavisi gibi &ouml;strojen i&ccedil;eren ila&ccedil;lar bulunur.</p> <p>Kanın &ccedil;ok hızlı pıhtılaşmasına yol a&ccedil;an nedenleri ş&ouml;yle sıralayabiliriz:</p> <ul> <li>K vitamini i&ccedil;eren takviyelerin alımı</li> <li>K vitamini i&ccedil;eren besinlerin aşırı t&uuml;ketimi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dogum-kontrol-hapi-nedir">Doğum kontrol hapları</a></li> <li>Hormon replasman tedavisi</li> </ul> <p>Kanın hızlı bir şekilde pıhtılaşması ise şu riskleri beraberinde getirebilir:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kalp-krizi-belirtileri-tani-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">Kalp krizi</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/inme-felc-belirtileri-nelerdir">İnme</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/derin-ven-trombozu-nedir">Derin ven trombozu</a></li> </ul> <h2><strong>Protrombin Zamanı D&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n Belirtileri </strong></h2> <p>Kanın &ccedil;ok hızlı pıhtılaşması olan protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; genellikle kan dolaşımını etkileyen bir durum olduğu i&ccedil;in v&uuml;cutta bu tarz belirtiler g&ouml;sterir. Bunlara &ouml;rnek olarak g&ouml;ğ&uuml;s ağrısı, nefes darlığı, bacaklarda ağrı, &ouml;dem ve kızarıklık verilebilir. Ayrıca ani baş ağrısı ve g&ouml;rme kaybı da g&ouml;r&uuml;lebilir.</p> <p>Protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde g&ouml;r&uuml;lebilecek belirtiler aşağıdaki gibi olabilir:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/gogus-agrisi-neden-olur">G&ouml;ğ&uuml;s ağrısı</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/nefes-darligi-neden-olur-nefes-darligi-nasil-gecer">Nefes darlığı</a></li> <li>Bacaklarda ağrı</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/odem-nedir-nasil-atilir">&Ouml;dem</a></li> <li>Kızarıklık</li> <li>Ani baş ağrısı</li> <li>G&ouml;rme kaybı</li> </ul> <h3><strong>Protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; y&uuml;kseltilir mi?</strong></h3> <p>Protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; K vitamini fazlalığından kaynaklanıyorsa K vitamini takviyelerine veya K vitamini besinlerin t&uuml;ketimine dikkat etmek ve kontroll&uuml; davranmak gerekir. Kanın pıhtılaşma hızı d&uuml;ş&uuml;k olan kişiler i&ccedil;in doktorlar kan sulandırıcı ila&ccedil;lar &ouml;nerilebilir. Bu kan sulandırıcı ila&ccedil;ların d&uuml;zenli ve disiplinli kullanımı kanın pıhtılaşmasını normal seviyelere &ccedil;ekmeye yardım eder.</p> <h2><strong>Protrombin Zamanı (PT) Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Protrombin zamanı testi neyi &ouml;l&ccedil;er?</strong></h3> <p>PT olarak kısaltılan protrombin zamanı testi, &nbsp;kandaki sıvının (plazmanın) pıhtılaşmasının ka&ccedil; saniye s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n &ouml;l&ccedil;&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; testtir.</p> <h3><strong>Protrombin zamanı testinin sonu&ccedil;ları ne zaman &ccedil;ıkar?</strong></h3> <p>Laboratuvara g&ouml;re değişkenlik g&ouml;stermekle birlikte protrombin zamanı testinin sonu&ccedil;ları genellikle birka&ccedil; saat i&ccedil;inde &ccedil;ıkar ve &ccedil;ıkan sonu&ccedil;lar değerlendirilmek &uuml;zere doktor tarafından incelenir.</p> <h3><strong>Protrombin zamanı testinin riskleri var mı?</strong></h3> <p>Her rutin kan alımında olduğu i&ccedil;in kan alınan b&ouml;lgede uyuşukluk, kızarıklık, ağrı ve morarma g&ouml;r&uuml;lebilir ancak bunlar standart yan etkilerdir ve her kişide g&ouml;r&uuml;lmez.</p> <h3><strong>Protrombin zamanı testi sonu&ccedil;ları bir tehlike oluşturur mu?</strong></h3> <p>Protrombin zamanı y&uuml;ksekliğinde kanın pıhtılaşma s&uuml;resi &ccedil;ok uzun olduğu i&ccedil;in v&uuml;cutta anormal kanama riski vardır. Protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde ise kan &ccedil;ok yavaş pıhtılaşır. Bu da v&uuml;cutta pıhtı oluşumu riskine yol a&ccedil;abilirken kalp krizi ve inme riski de s&ouml;z konusu olabilir. Her iki durumda da test sonucuna bağlı olarak durum kontrol altına alınmalıdır.</p> <h3><strong>Protrombin zamanı nasıl kontrol altına alınır?</strong></h3> <p>Protrombin zamanı değerlerinin normal seviyelere &ccedil;ekilmesi i&ccedil;in y&uuml;kseklik veya d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğe neden olan fakt&ouml;rlerin belirlenmesi ve buna uygun bir tedavi y&ouml;nteminin belirlenmesi &ouml;nemlidir.</p> <h3><strong>K vitamini protrombin zamanını nasıl etkiler?</strong></h3> <p>K vitamini, kanın pıhtılaşmasını sağlayan Fakt&ouml;r II (protrombin), VII, IX ve X&rsquo;un sentezlenmesi i&ccedil;in gerekli bir vitamin t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Yetersiz beslenme, bağırsak emilim bozuklukları (crohn hastalığı) veya uzun s&uuml;reli antibiyotik kullanımı sebebiyle K vitamini eksikliği gelişebilir ve bu da PT y&uuml;ksekliğine neden olabilir. Diğer yandan protrombin zamanı d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;nde ise K vitamininin v&uuml;cuttaki fazlalığı s&ouml;z konusudur.</p> <h3><strong>Protrombin zamanı sonu&ccedil;ları ne işe yarar?</strong></h3> <p>Protrombin zamanı testinin sonu&ccedil;ları &ouml;zellikle kan sulandırıcı ila&ccedil;ların pıhtılaşmayı nasıl etkilediğini, karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesini ve kanama bozukluklarının tanısı i&ccedil;in fikir edinmeyi sağlar ve &ouml;nemli bilgiler verir.</p>

Tüm Tanı ve Test İçerikleri

Tedavi Yöntemleri

Çene Ameliyatı

<p>&Ccedil;ene ameliyatı, &ccedil;ene yapısındaki bozuklukları d&uuml;zeltmek i&ccedil;in uygulanan cerrahi bir işlemdir. Estetik kaygılar, &ccedil;ene kayması, ısırma ve &ccedil;iğneme problemleri gibi &ccedil;eşitli nedenlerle tercih edilir. Ortognatik cerrahi olarak da adlandırılan bu operasyon, alt ve &uuml;st &ccedil;enenin yeniden hizalanmasını sağlar. Hem fonksiyonel hem de estetik a&ccedil;ıdan &ouml;nemli sonu&ccedil;lar sunan &ccedil;ene ameliyatı, uzman cerrahlar tarafından planlanmalı ve uygulanmalıdır.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Nedir?</strong></h2> <p>&Ccedil;ene cerrahisi ameliyatı, &ccedil;ene yapısındaki doğuştan ya da sonradan gelişen bozuklukları d&uuml;zeltmek amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Bu işlem; alt &ccedil;ene, &uuml;st &ccedil;ene ya da her iki &ccedil;ene i&ccedil;in yapılabilir ve genellikle y&uuml;z estetiğini iyileştirmenin yanı sıra &ccedil;ene fonksiyonlarını da d&uuml;zeltir.&nbsp;&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ene operasyonu sırasında &ccedil;ene kemikleri kesilir, uygun pozisyona yerleştirilir ve ardından vidalar ya da plakalarla sabitlenir. İşlem genellikle ağız i&ccedil;inden yapılır. Bu sayede dışarıda herhangi bir iz kalmaz.&nbsp;&nbsp;</p> <p>&Ccedil;ene d&uuml;zeltme ameliyatı yalnızca estetik bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m değil, aynı zamanda &ccedil;iğneme, ısırma, konuşma ve solunum gibi &ouml;nemli fonksiyonların iyileştirilmesini hedefler. Kişiye &ouml;zel planlama gerektiren bu s&uuml;re&ccedil;, <a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/ortodonti">ortodontik tedavi</a> ile desteklenebilir ve cerrahın uzmanlığına dayanır.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Kimler İ&ccedil;in Uygundur?</strong></h2> <p>&Ccedil;ene estetiği, &ccedil;ene yapısındaki asimetri ya da işlevsel sorunlar nedeniyle estetik kaygılar taşıyan kişiler i&ccedil;in &ouml;nemli bir &ccedil;&ouml;z&uuml;md&uuml;r. Aşağıdaki durumlar, &ccedil;ene yamukluğu ameliyatı ya da &ccedil;ene kayması ameliyatı gibi operasyonları gerektirebilir:</p> <ul> <li><strong>Belirgin &Ccedil;ene Asimetrisi:</strong> &Uuml;st ya da alt &ccedil;enenin birbirine uyumsuz olması, estetik kaygılara yol a&ccedil;abilir.</li> <li><strong>&Ccedil;iğneme ve Yutma Sorunları:</strong> &Ccedil;enenin yanlış konumlanması nedeniyle &ccedil;iğneme ve yutma işlemlerinde zorluk yaşanabilir.</li> <li><strong>&Ccedil;ene Ekleminde Ağrı ve Fonksiyon Bozukluğu:</strong> &Ccedil;ene eklemindeki sorunlar, ağrıya ve &ccedil;ene hareketlerinde zorluğa neden olabilir.</li> <li><strong>Nefes Alma Zorlukları:</strong> &Ouml;zellikle <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/uyku-apnesi-nedir-nasil-tedavi-edilir">uyku apnesi</a> gibi sorunlara yol a&ccedil;an &ccedil;ene yapısal bozuklukları, solunum fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.</li> <li><strong>Konuşma Problemleri:</strong> &Ccedil;enenin yanlış konumlanması, konuşma bozukluklarına yol a&ccedil;abilir.</li> <li><strong>Diş Teli Tedavisinin Yetersiz Kalması:</strong> <a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/dis-teli-tedavisi">Diş teli tedavisi</a>, &ccedil;ene bozukluklarını tek başına d&uuml;zeltemeyebilir, bu durumda &ccedil;ift &ccedil;ene ameliyatı gibi cerrahi m&uuml;dahaleler gerekebilir.</li> </ul> <p>Her bireyin &ccedil;ene yapısı farklı olduğundan, operasyon kararı ve planlaması uzman hekimler tarafından yapılmalıdır.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>&Ccedil;ene ameliyatı, genellikle genel anestezi altında yapılır ve cerrahinin detayları, hastanın &ccedil;ene yapısına g&ouml;re değişkenlik g&ouml;sterir. Ameliyatın s&uuml;resi ve uygulama şekli de yapılacak d&uuml;zeltmelere bağlı olarak farklılık g&ouml;sterebilir. İşlem sırasındaki temel aşamalar ise şu şekildedir:</p> <ul> <li><strong>Hazırlık Aşaması:</strong> Ameliyat &ouml;ncesinde hastanın diş yapısı ve &ccedil;ene durumu ortodontik tedavi ile d&uuml;zeltilir. &Ccedil;ene yapısının daha net bir şekilde g&ouml;r&uuml;lmesi i&ccedil;in r&ouml;ntgen ve 3D g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme teknikleri kullanılır.</li> <li><strong>Cerrahi M&uuml;dahale:</strong> Alt &ccedil;ene ameliyatı sırasında alt &ccedil;ene kemiği uygun şekilde kesilip doğru konumlandırılır ve sabitlenir. &Uuml;st &ccedil;ene ameliyatı i&ccedil;inse &uuml;st &ccedil;ene kemiği kesilir ve gerekirse &ouml;ne ya da geriye doğru kaydırılır. Uzun &ccedil;ene ameliyatı durumunda ise &ccedil;ene uzunluğunu kısaltmak i&ccedil;in gerekli cerrahi m&uuml;dahale yapılır.</li> <li><strong>İyileşme S&uuml;reci:</strong> Operasyon sonrası hastalar bir s&uuml;re hastanede g&ouml;zlem altında tutulur. Genelikle şişlik ve hafif ağrılar olabilir, bunlar da zamanla birlikte azalma g&ouml;sterir. Tam iyileşme s&uuml;reci genellikle birka&ccedil; ayda g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</li> </ul> <p>Her hastanın ihtiya&ccedil;ları farklı olduğundan &ccedil;ene ameliyatı s&uuml;reci kişiye &ouml;zel olarak planlanır.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatının Faydaları Nelerdir?</strong></h2> <p>&Ccedil;ene ameliyatı sadece estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel faydalar da sağlayan bir işlemdir. Ameliyat sonrası elde edilebilecek değişiklikler hem hastaların fiziksel g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;n&uuml; hem de g&uuml;nl&uuml;k yaşamlarını olumlu y&ouml;nde etkiler.</p> <p>İşte &ccedil;ene ameliyatı sonrası değişim ve sağladığı bazı faydalar:</p> <ul> <li><strong>Estetik G&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;n İyileşmesi:</strong> &Ccedil;ene estetiği sayesinde y&uuml;z hatları daha dengeli ve simetrik hale gelir. &Ouml;zellikle asimetrik ya da &ouml;ne &ccedil;ıkan &ccedil;ene yapısı, daha doğal bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazanır.</li> <li><strong>Fonksiyonel İyileşme: </strong>&Ccedil;ene yapısındaki bozukluklar; &ccedil;iğneme, konuşma ve solunum gibi temel fonksiyonları zorlaştırabilir. Ameliyat ile bu sorunlar d&uuml;zeltilebilir, b&ouml;ylece g&uuml;nl&uuml;k yaşam daha rahat hale gelir.</li> <li><strong>Kendine G&uuml;ven Artışı:</strong> G&ouml;r&uuml;n&uuml;mdeki iyileşme, bir&ccedil;ok hasta i&ccedil;in &ouml;zg&uuml;venin artmasına neden olabilir. Kişiler, estetik a&ccedil;ıdan hoşnut oldukları yeni &ccedil;ene yapıları ile daha rahat hissedebilirler.</li> <li><strong>Uzun Vadeli Sağlık Faydaları:</strong> &Ccedil;ene yapısındaki d&uuml;zelmeler, eklem sorunlarını ve baş ağrılarını da azaltabilir. Ayrıca alt &ccedil;enenin yanlış konumlanması nedeniyle gelişen diş problemleri, &ccedil;ene ameliyatı ile giderilebilir.<br /> &Ccedil;ene ameliyatı sonrası değişim sadece dış g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; değil, kişinin yaşam kalitesini de &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de artırabilir.</li> </ul> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Sonrası İyileşme S&uuml;reci</strong></h2> <p>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası iyileşme s&uuml;reci her birey i&ccedil;in farklılık g&ouml;sterse de genellikle başlangı&ccedil;ta şişlik ve morarmalar g&ouml;r&uuml;lmesi normaldir. &Ccedil;ene kası ameliyatı sonrası, &ccedil;ene hareketleri kısıtlanır ve &ccedil;iğneme, konuşma gibi aktivitelerde zorluk yaşanabilir. İlk hafta boyunca yumuşak gıdalarla beslenmek &ouml;nemlidir. Hafif de olsa bir ağrı hissedilir, bunun i&ccedil;in doktorun verdiği ağrı kesiciler kullanılmalıdır.<br /> <br /> İyileşme s&uuml;reci ilerledik&ccedil;e &ccedil;ene kasları yeniden uyum sağlar ve hasta normal yaşantısına d&ouml;nebilir. D&uuml;zenli doktor kontrolleri de s&uuml;recin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar. &Ccedil;ene ameliyatı sonrası sabırlı bir iyileşme s&uuml;reci olsa da sonu&ccedil;lar estetik ve fonksiyonel a&ccedil;ıdan &ouml;nemli bir fark yaratır.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatının Riskleri ve Komplikasyonları</strong></h2> <p>&Ccedil;ene ameliyatı riskleri, her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı olasılıkları i&ccedil;erir. Enfeksiyon, kanama ve iyileşme sorunları bunlar arasında yer alır. Ayrıca &ccedil;ene kırığı ameliyatı riskleri &ccedil;ene kemiklerinin uyumsuzluğu ya da plakaların kayması gibi durumları kapsar.<br /> <br /> Başarısız &ccedil;ene ameliyatı ise &ccedil;ene kemiğinin doğru iyileşmemesi veya beklenen estetik ve fonksiyonel sonu&ccedil;ların elde edilememesi durumudur. Riskler; cerrahın deneyimi, hastanın iyileşme kapasitesi ve iyileşme s&uuml;reciyle ilgilidir.<br /> <br /> Ancak uzman ellerde ger&ccedil;ekleştirilen ameliyatlar bu riskleri azaltır ve başarılı sonu&ccedil;lar elde edilir.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Fiyatı</strong></h2> <p>Genelde bir&ccedil;ok hastanın merak ettiği ve karar s&uuml;recini etkileyen &ouml;nemli fakt&ouml;r, &ccedil;ene ameliyatı fiyatlarıdır. Fiyatlar; ameliyatın t&uuml;r&uuml;ne, yapılan işlemin karmaşıklığına, cerrahın deneyimine ve klinik lokasyonuna g&ouml;re değişiklik g&ouml;sterebilir. &Ouml;rneğin &ccedil;ene d&uuml;zeltme ameliyatı ya da &ccedil;ene estetiği gibi estetik operasyonlar, yalnızca fonksiyonel m&uuml;dahalelere g&ouml;re daha pahalı olabilir.<br /> <br /> Ayrıca operasyon &ouml;ncesinde ve sonrasında yapılacak ek tedavi ve kontroller de maliyeti etkileyen unsurlardandır. Bu y&uuml;zden kesin bir fiyat belirlemek i&ccedil;in bir uzmanla g&ouml;r&uuml;şme ve detaylı bir muayene yapılması gerekir.</p> <h2><strong>&Ccedil;ene Ameliyatı Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı hangi durumlarda gereklidir?</strong></h3> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/cene-geriligi-nedir">&Ccedil;ene geriliği</a>, &ccedil;iğneme ve konuşma zorlukları, &ccedil;ene ekleminde ağrı veya y&uuml;z asimetrisi gibi durumlarda &ccedil;ene ameliyatı gerekli olabilir. Bu operasyon hem estetik hem de fonksiyonel sorunları d&uuml;zeltmeye yardımcı olur.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası ağrı olur mu?</strong></h3> <p>Ameliyat sonrası hafif ila orta şiddette <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/cene-agrisi-nedenleri-nedir-nasil-gecer">&ccedil;ene ağrısı</a> olabilir. Doktorun verdiği ağrı kesicilerle bu durum kontrol altına alınabilir.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası ne kadar s&uuml;rede iyileşme sağlanır?</strong></h3> <p>Tam iyileşme s&uuml;resi genellikle 6 ay s&uuml;rer. İlk haftalarda sıvı ve yumuşak gıdalar t&uuml;ketilir, ilk ay ağır aktivitelerden ka&ccedil;ınılır.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası yemek yemek zor olur mu?</strong></h3> <p>Ameliyat sonrası ilk birka&ccedil; hafta sıvı veya p&uuml;re kıvamında yiyecekler t&uuml;ketilmesi &ouml;nerilir. &Ccedil;ene yapısı g&uuml;&ccedil;lendik&ccedil;e normal beslenme d&uuml;zenine d&ouml;n&uuml;lebilir.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı estetik değişim sağlar mı?</strong></h3> <p>Evet, genellikle &ccedil;ene ameliyatı estetik a&ccedil;ıdan değişiklik g&ouml;sterir, y&uuml;z dengesini iyileştirerek daha simetrik ve belirgin bir &ccedil;ene hattı oluşturabilir. Ameliyat sonrası bazı hastalar, &ccedil;ene hattını daha da keskinleştirmek i&ccedil;in <a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/jawline-cene-dolgusu">Jawline &ccedil;ene dolgusu</a> gibi ek estetik işlemleri tercih edebilir.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası yara izleri kalır mı?</strong></h3> <p>Ameliyat ağız i&ccedil;inden yapıldığı i&ccedil;in dışarıdan g&ouml;r&uuml;nen bir iz kalmaz.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası diş tedavisi gerekir mi?</strong></h3> <p>&Ccedil;oğu durumda ameliyat &ouml;ncesi veya sonrası ortodontik tedavi gerekebilir.</p> <h3><strong>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası bakım nasıl olur?</strong></h3> <p>&Ccedil;ene ameliyatı sonrası ağız hijyenine dikkat edilmeli, sert gıdalardan ka&ccedil;ınılmalı ve doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.&nbsp;&nbsp;&nbsp;</p>

Şakak Dolgusu

<p>Diğer adı temporal dolgu olan şakak dolgusu, hacmini yitirmiş şakaklara yeniden hacim kazandırmak ve y&uuml;z&uuml;n &uuml;st kısmına daha gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazandırmak amacıyla uygulanan bir işlemdir. Zamanla i&ccedil;inde yaşlanma belirtileri, genetik fakt&ouml;rler veya kilo kaybı gibi sebeplerle y&uuml;z&uuml;n bazı b&ouml;lgelerinde hacim kaybı oluşabilir. Şakak b&ouml;lgesi, bu değişimlerden en &ccedil;ok etkilenen alanlardan biridir. Şakak dolgusu, bu t&uuml;r hacim kayıplarını gidermek ve y&uuml;z&uuml;n &uuml;st kısmına daha gen&ccedil;, dengeli bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazandırmak i&ccedil;in etkili bir y&ouml;ntem olarak &ouml;ne &ccedil;ıkar. Son yıllarda estetik d&uuml;nyasında olduk&ccedil;a pop&uuml;lerleşen bu işlem, cerrahi m&uuml;dahaleye gerek kalmadan doğal ve dinamik sonu&ccedil;lar elde etmeyi m&uuml;mk&uuml;n kılar.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Nedir?</strong></h2> <p>Şakak dolgusu, şakaklara hacim kazandırmak ve y&uuml;z hatlarının dengeli ve estetik bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me sahip olması amacıyla yapılan minimal invaziv bir işlemdir.</p> <p>Zamanla yaşlanma, genetik fakt&ouml;rler veya hızlı kilo kaybı gibi nedenlerle y&uuml;zde hacim kaybı yaşanabilir. Bu durum &ouml;zellikle şakak b&ouml;lgesi &uuml;zerinde belirginleşerek şakak &ccedil;&ouml;kmesi veya &ccedil;&ouml;k&uuml;k şakak g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml;ne yol a&ccedil;abilir. Şakak dolgusu, bu hacim kaybını gidermek ve y&uuml;z&uuml;n &uuml;st kısmına daha dengeli bir yapı kazandırmak amacıyla uygulanan estetik bir işlemdir.</p> <p>Temporal dolgu olarak da adlandırılan şakak dolgusu, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hyaluronik-asit-nedir">hyaluronik asit</a> gibi dolgu maddeleri enjeksiyon y&ouml;ntemiyle şakak b&ouml;lgesine uygulanarak hacim kaybı telafi edilir. B&ouml;ylece y&uuml;z hatları daha yumuşak, dengeli ve gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me kavuşur. Aynı zamanda şakak b&ouml;lgesine yapılan dolgu, y&uuml;z ovalini dengeleyerek kaşların daha kalkık ve canlı g&ouml;r&uuml;nmesine yardımcı olabilir.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Kimler İ&ccedil;in Uygundur?</strong></h2> <p>Yaşlanma, genetik fakt&ouml;rler veya kilo kaybı gibi etkenler nedeniyle zamanla y&uuml;z hatlarında hacim kaybı yaşanabilir. &Ouml;zellikle şakak kemiği belirginleşmiş ve y&uuml;z&uuml; daha sert g&ouml;r&uuml;nen kişiler i&ccedil;in şakak dolgusu etkili bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m olabilir. Bu işlem, y&uuml;zdeki orantıyı dengelemeye ve gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazandırmaya yardımcı olur. Ayrıca yaşlanma veya genetik fakt&ouml;rler nedeniyle şakak b&ouml;lgesinde &ccedil;&ouml;kme yaşayanlar ve kaş d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; olanlar da bu işlemden fayda g&ouml;rebilir. Y&uuml;z&uuml;n&uuml;n &uuml;st kısmında belirgin hacim kaybı yaşayanlar i&ccedil;in dolgu uygulaması, daha dolgun ve dengeli bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sağlar. Ancak herkes i&ccedil;in uygun olup olmadığını belirlemek i&ccedil;in uzman bir doktora danışılmalıdır.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Şakak dolgusu, ince u&ccedil;lu iğneler veya kan&uuml;ller kullanılarak yapılan enjeksiyon y&ouml;ntemiyle uygulanır. Son yıllarda daha konforlu bir işlem s&uuml;reci sunan kan&uuml;lle şakak dolgusu y&ouml;ntemi sık&ccedil;a tercih edilmektedir. Kan&uuml;l, ucu sivri olmayan esnek bir enjekt&ouml;r t&uuml;r&uuml;d&uuml;r ve dolgu maddesinin daha kontroll&uuml; bir şekilde dağılmasını sağlar. Bu y&ouml;ntem, iğneye kıyasla cilt altındaki damar ve sinirlere daha az zarar verir. B&ouml;ylece işlem sonrası morluk, şişlik ve ağrı gibi yan etkiler en aza indirgenir. Uygulama s&uuml;resi genellikle 15-30 dakika arasında değişir ve &ccedil;oğu kişi işlem sonrası g&uuml;nl&uuml;k hayatına hemen d&ouml;nebilir. Ancak en iyi sonucu almak i&ccedil;in işlemin alanında uzman bir doktor tarafından yapılması &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Sonrası İyileşme S&uuml;reci</strong></h2> <p>Şakak dolgusu sonrası iyileşme s&uuml;reci genellikle hızlı ve rahattır. Dolgu işleminden sonra <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/sakak-agrisi-nedir">şakak ağrısı</a>, hafif kızarıklık, hassasiyet ve hafif şişlik g&ouml;r&uuml;lebilir ama bu etkiler birka&ccedil; g&uuml;n i&ccedil;inde kaybolur. Dolgunun tam olarak oturması ise yaklaşık 1-2 hafta s&uuml;rebilir. Şakak dolgusu &ouml;ncesi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı &ouml;nemli noktalar vardır. İlk 24 saat boyunca y&uuml;z &uuml;st&uuml; yatmaktan ve şakak b&ouml;lgesine baskı yapmaktan ka&ccedil;ınılmalıdır. Ayrıca dolgunun yerleşmesini olumsuz etkileyebileceği i&ccedil;in ilk birka&ccedil; g&uuml;n aşırı sıcak duş, ağır egzersiz, sauna ve hamam gibi aktivitelerden uzak durmak faydalı olur. G&uuml;nl&uuml;k hayata hızlı d&ouml;n&uuml;ş m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r&nbsp;ancak hafif şişlik ve morlukların iyileşmesini hızlandırmak i&ccedil;in soğuk kompres işlemi uygulanabilir. Beklenmeyen bir reaksiyon gelişirse mutlaka doktora danışılmalıdır.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusunun Faydaları Nelerdir?</strong></h2> <p>Şakak dolgusu, y&uuml;z hatlarını dengeleyerek daha gen&ccedil; ve dinamik bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m elde etmeyi sağlayan etkili bir estetik uygulamadır. Bu işlemin sunduğu başlıca faydalar şunlardır:</p> <ul> <li><strong>Kaş kaldırma etkisi:</strong> Şakak dolgusu ile kaş kaldırma etkisi sağlanabilir. Şakak b&ouml;lgesine uygulanan dolgu, kaşları hafif&ccedil;e yukarı kalkmasına yardımcı olarak daha gen&ccedil; ve din&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m oluşturur. Kaş d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; yaşayanlar i&ccedil;in cerrahi m&uuml;dahaleye gerek kalmadan alternatif bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m sunar.</li> <li><strong>Şakak &ccedil;&ouml;kmesini d&uuml;zeltir:</strong> Yaşlanma, kilo kaybı veya genetik fakt&ouml;rler nedeniyle oluşan şakak &ccedil;&ouml;kmesi giderilerek y&uuml;z&uuml;n &uuml;st kısmı daha dolgun ve dengeli hale gelir.</li> <li><strong>Y&uuml;z ovalini dengeler:</strong> Şakak b&ouml;lgesindeki hacim kaybı, asimetri oluşturabilir. Dolgu uygulaması ile y&uuml;z daha orantılı bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m kazanır.</li> <li><strong>Gen&ccedil; ve dinamik ifade:</strong> Hacim eklenmesi, yorgun ve yaşlı ifadeyi ortadan kaldırarak daha taze bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sağlar.</li> <li><strong>Cerrahi m&uuml;dahale gerektirmez:</strong> Kısa s&uuml;rede yapılan işlem, doğal ve etkili sonu&ccedil;lar sunar, iyileşme s&uuml;resi hızlıdır.</li> </ul> <p>Bu avantajları sayesinde şakak dolgusu, son yıllarda estetik uygulamalar arasında en &ccedil;ok tercih edilen y&ouml;ntemlerden biri haline gelmiştir.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Şakak dolgusu zararları nadir g&ouml;r&uuml;lse de her estetik işlemde olduğu gibi bazı riskler i&ccedil;erebilir. Uygulamanın deneyimli bir uzman tarafından yapılması, olası komplikasyonları en aza indirmeye yardımcı olur. Olası yan etkiler ve nadir g&ouml;r&uuml;len komplikasyonlar şunlardır:</p> <ul> <li>Ge&ccedil;ici şişlik ve morluk</li> <li>Hassasiyet ve ağrı</li> <li>Asimetri riski</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/enfeksiyon-nedir">Enfeksiyon</a></li> <li>Damar tıkanıklığı</li> <li>Temporal arterit ile karışabilen belirtiler</li> <li>Uzun s&uuml;reli şişlik veya nod&uuml;ller</li> </ul> <p>Şakak dolgusu yaptırmadan &ouml;nce detaylı bir değerlendirme yapılmalı ve işlem mutlaka uzman bir doktor tarafından ger&ccedil;ekleştirilmelidir.</p> <h2><strong>Şakak Dolgusu Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Şakak dolgusu hangi durumlarda tercih edilir?</strong></h3> <p>Şakak b&ouml;lgesinde hacim kaybı yaşanması, y&uuml;zde sert ve yaşlı bir ifade oluşmasına neden olabilir. Genetik fakt&ouml;rler, yaşlanma veya hızlı kilo kaybı nedeniyle şakak &ccedil;&ouml;kmesi yaşayan kişiler, y&uuml;z hatlarını dengelemek ve daha gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m elde etmek i&ccedil;in bu işlemi tercih edebilir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu ka&ccedil; seans gerektirir?</strong></h3> <p>Genellikle tek bir seans yeterli olur. Ancak kişinin y&uuml;z yapısı ve istenen sonuca bağlı olarak ek seanslar gerekebilir. İlk uygulamadan sonra doktor kontrol&uuml;nde ihtiyaca g&ouml;re r&ouml;tuş yapılabilir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu sonrası ne zaman etki g&ouml;sterir?</strong></h3> <p>Dolgu uygulaması yapıldıktan hemen sonra y&uuml;z hatlarında belirgin bir değişim fark edilir ama dolgunun tam oturması ve istenilen g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; alması yaklaşık 1-2 hafta s&uuml;rebilir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu sonrası şişlik ve morluk Olur mu?</strong></h3> <p>Evet, işlemden sonra hafif kızarıklık, morluk ve şakakta şişlik g&ouml;r&uuml;lebilir. Genelikle yan etkiler birka&ccedil; g&uuml;n i&ccedil;inde kendiliğinden ge&ccedil;er. Daha hızlı iyileşme i&ccedil;in soğuk kompres uygulanabilir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu ne kadar s&uuml;re kalıcıdır?</strong></h3> <p>Dolgunun kalıcılığı kullanılan malzemeye bağlıdır. Kalıcı şakak dolgusu genellikle &ouml;nerilmez. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; y&uuml;z zamanla değişim g&ouml;sterir. Hyaluronik asit bazlı dolguların etkisi yaklaşık 12 ay ila 18 ay s&uuml;rer ve v&uuml;cut tarafından doğal olarak emilir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu kimler i&ccedil;in uygun değildir?</strong></h3> <p>Şakak dolgusu; hamileler, emziren anneler, kan pıhtılaşma bozukluğu olanlar ve dolgu maddelerine alerjisi bulunan kişiler i&ccedil;in uygun değildir. Ayrıca ciddi cilt enfeksiyonları veya aktif bağışıklık hastalıkları olan bireylerin de bu işlemi yaptırmadan &ouml;nce doktorlarına danışmaları gerekir.</p> <h3><strong>Şakak dolgusu sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?</strong></h3> <p>Şakak dolgusu yaptıranlar, iyileşme s&uuml;recini hızlandırmak ve olası yan etkileri en aza indirmek i&ccedil;in bazı noktalara dikkat etmelidirler. İlk 24 saat boyunca şakak b&ouml;lgesine baskı yapmamak ve yoğun mimik hareketlerinden ka&ccedil;ınmak &ouml;nemlidir. İlk birka&ccedil; g&uuml;n de sauna, hamam ve ağır egzersiz gibi aktivitelerden uzak durulmalıdır. Ayrıca doktorun &ouml;nerdiği bakım talimatlarına uymak, dolgunun daha iyi oturmasına yardımcı olur. İşlem, alanında uzman bir doktor tarafından yapıldığında doğal ve dengeli bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sağlarken g&uuml;venli bir uygulama olarak kabul edilir.</p>

Tetanoz Aşısı

<p>Tetanoz aşısı, v&uuml;cudun clostridium tetani bakterisinin &uuml;rettiği toksinin neden olduğu enfeksiyonla savaşabilmesi i&ccedil;in v&uuml;cudun antikor &uuml;retmesini sağlayan koruyucu bir aşıdır. D&ouml;rt t&uuml;r tetanoz aşısı, tetanoza karşı korunmaya yardımcı olur ve aynı zamanda diğer enfeksiyonlara karşı da bir koruyuculuk g&ouml;revi &uuml;stlenir. Tetanoz aşıları genellikle g&uuml;venli aşılardır ve &ccedil;ok nadir bir şekilde komplikasyon meydana gelir.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Nedir?</strong></h2> <p>Tetanoz aşışı, clostridium tetani bakterisinin yaralara yerleşip salgıladığı, tetanoz hastalığına neden olan tetanoz toksinine karşı v&uuml;cutta bağışıklık oluşturan koruyucu aşı uygulamasıdır. Tetanoz aşısının temel amacı tetanoz hastalığına karşı koruma sağlamasıdır.</p> <p>Bakteriyel bir enfeksiyon olan <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tetanoz-nedir">tetanoz hastalığına</a> karşı koruma sağlamasıyla &ouml;ne &ccedil;ıkan tetanoz aşısı i&ccedil;in bebeklerin, &ccedil;ocukların ve her yaştan yetişkinlerin hayatları boyunca farklı zamanlarda tetanoz aşısının farklı dozlarına ihtiyacı vardır. Genel olarak d&ouml;rt farklı tetanoz aşısı t&uuml;r&uuml; mevcuttur ve bunlar farklı dozlarda uygulanarak v&uuml;cuda etki eder.</p> <p>Kişi tetanoz aşısı olduğunda aşı bağışıklık sistemini uyararak g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir bağışıklık tepkisi yaratmaya &ccedil;alışır. Tetanoz toksoidini aşıyla v&uuml;cuda girdiğinde bağışıklık sistemi antikorlar oluşturarak tepki verir.</p> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/antikor-nedir">Antikorlar</a>, v&uuml;cutta belirli hastalığa neden olan bakterilerle savaşan proteinler olarak bilinir. Tetanoz aşısı olunduğunda ise bağışıklık sistemi clostridium tetani bakterisine maruz kalınma riskine karşı v&uuml;cudu korumaya hazırdır. Eğer bakteriler cilde girerse, aşı ile oluşan antikorlar onları tanır ve saldırıya ge&ccedil;erek hastalığa engel olur.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı T&uuml;rleri Nelerdir?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısında farklı aşı t&uuml;rleri mevcuttur. Kimlere hangi aşıların yapılacağı kişinin yaşı ve mevcut sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tetanoz aşıları ş&ouml;yle sınıflandırılabilir:</p> <p><strong>DTaP aşısı:</strong> Tetanoz aşısının t&uuml;rlerinden biri olan DTaP aşısı <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/difteri-kuspalazi-nedir-nasil-tedavi-edilir">difteri</a>, tetanoz ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/bogmaca-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">boğmacaya</a> karşı koruma sağlar.</p> <p>Daha b&uuml;y&uuml;k &ccedil;ocuklar ve yetişkinler i&ccedil;in:</p> <p><strong>Tdap:</strong> Difteri, tetanoz ve boğmacaya karşı koruma sağlamak amacıyla yapılır.</p> <p><strong>Td:</strong> Td aşısı ise b&uuml;y&uuml;k &ccedil;ocuklara ve yetişkinlere uygulanan bir hatırlatma aşısıdır ve yalnızca difteri ve tetanoza karşı koruma sağlar.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısı, kişiyi tetanoz aşısından korumak amacıyla yapılır. &Ccedil;ocukluk &ccedil;ağında farklı dozlarda yapılarak başlanan aşı takviminde yetişkinlerin ise her 10 yılda bir tekrarlayıcı tetanoz aşısı yaptırması gerekir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; tetanoz aşısının koruyuculuk s&uuml;resi 10 yıl olarak kabul edilir.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Nereye Yapılır?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısı kas i&ccedil;i enjeksiyonla uygulanır. Bebeklerde ve k&uuml;&ccedil;&uuml;k &ccedil;ocuklarda uyluğun dış kısmı olan vastus Lateralis kasına, yetişkinlerde ise &uuml;st kolun g&ouml;vdeyle birleştiği yer olan deltoid kasına enjekte edilir.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Ka&ccedil; Yıl Korur?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısı i&ccedil;in koruma s&uuml;resi 10 yıldır. Her 10 yılda bir tetanoz aşısı tekrar yaptırılmalıdır. Tetanoz aşısı 3 doz olarak yapılır. İlk doz yapıldıktan sonra 1-2 ay sonra ikinci doz ve sonraki 6-12 ay i&ccedil;erisinde &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; doz yapılacak şekilde uygulanır.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Ne Zaman Yapılmalıdır?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısının aşı takvimi bireyin &ccedil;ocuk veya yetişkin olmasına bağlı olarak değişkenlik g&ouml;sterir. Tetanoz aşısı &ouml;zellikle &ccedil;ocuklarda 2, 4, 6, 18, 48. aylar ve 13 yaşında uygulanır. Bu ay veya yaşlarda yapılan tetanoz aşılarının erken yapılma nedeni tetanoz hastalığına karşı erken koruma sağlamasının ama&ccedil;lanmasıdır. Ayrıca okul hayatına başlamamış ve aşı olmamış &ccedil;ocuklara &lsquo;okul aşısı&rsquo; adı altında tetanoz aşısı yapılabilir.</p> <h3><strong>Yetişkinlerde tetanoz aşısı</strong></h3> <p>Yetişkinlerde ise 10 yılda bir tetanoz aşısının tekrarlanması gerekir. Daha &ouml;nce tetanoz aşısı olmamış erişkinlere 3 doz aşı ile primer aşı şeması tamamlanır ve sonrasında bu aşı 10 yılda bir tekrarlanır. 10 yılda bir tekrarlanmasının sebebi ise tetanoz antikorlarının zamanla azalmasıdır. Bu nedenle tetanoz aşısının tekrar dozları yapılmazsa ileri yaşlarda tetanoz gelişme riski s&ouml;z konusudur.</p> <p>Gerek &ccedil;ocuklarda gerekse de yetişkinlerde yapılan tetanoz aşılarının yan etkileri s&ouml;z konusu olabilir. Bu durum kişinin bağışıklık sistemiyle bağlantılıdır. Kimi bireylerde yan etkiler daha ciddi şekilde seyredebilirken kiminde ise s&uuml;re&ccedil; normal bir şekilde ilerler.</p> <h3><strong>Hamilelikte tetanoz aşısı </strong></h3> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hamilelik-belirtileri-nelerdir-hamilelik-belirtileri-ne-zaman-baslar">Hamilelik</a> d&ouml;neminde, tercihen 27 ile 36. gebelik haftaları arasında Tdap (tetanoz, difteri ve boğmaca) aşısının yapılması tavsiye edilir. Bu aşılar &ouml;zellikle yenidoğanlarda boğmacaya karşı koruma sağlamayı ama&ccedil;lasa da, tetanoza karşı da bağışıklık kazandırır.</p> <p>Hamilelik d&ouml;neminde tetanoz aşısı yaptırılması genel olarak &ouml;nerilir. Bu durum hem annenin hem de bebeğin tetanozdan korunması a&ccedil;ısından kritik bir &ouml;neme sahiptir. D&uuml;nya Sağlık &Ouml;rg&uuml;t&uuml; (WHO), &ouml;zellikle tetanoz toksoid i&ccedil;eren aşıların (TTCV) &uuml;reme &ccedil;ağındaki kadınlara, &ouml;zellikle de hamilelik sırasında uygulanmasını hem annenin hem de bebeğin sağlığı i&ccedil;in &ouml;nerir.</p> <p>Hamilelik sırasında Tdap aşısı yapılması, annenin bağışıklık sisteminin tetanoza karşı antikor &uuml;retimini artırır ve bu antikorlar plasenta yoluyla fet&uuml;se ge&ccedil;erek doğumdan sonraki ilk haftalarda bebeği de tetanoza karşı korur. Bu aşı yaklaşımı, yenidoğan tetanozu ve boğmaca vakalarının azaltılmasında da &ouml;nemli bir rol oynar.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Nerede Yapılır?</strong></h2> <p>Tetanoz aşıları, g&uuml;venilirliği kanıtlanmış aşı merkezleriyle birlikte sağlık ocaklarında da yaptırılabilir. Koruma s&uuml;resi 10 yıl olarak kabul edilen tetanoz aşılarının yetişkinlerde her 10 yılda bir tekrarlanması gerekir &ccedil;&uuml;nk&uuml; bu s&uuml;re zarfında tetanoz aşısıyla birlikte &uuml;retilen antikorlarda azalma meydana gelir.</p> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Yan Etkileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Tetanoz aşısının uygulandığı kişilerin b&uuml;y&uuml;k &ccedil;oğunluğunda ciddi yan etkiler ortaya &ccedil;ıkmasa da bazı hafif yan etkiler g&ouml;r&uuml;lebilir. Tetanoz aşısı sonrasında en sık karşılaşılan bu yan etkiler, enjeksiyon b&ouml;lgesinde&nbsp;kızarıklık, şişlik ve ağrı, hafif ateş, halsizlik, baş ağrısı, bulantı ve kusmadır. Yan etkiler yaygın değildir, g&ouml;r&uuml;len yan etkilerde genellikle&nbsp;24 ila 48 saat i&ccedil;inde kendiliğinden ge&ccedil;er.</p> <p>Tetanoz aşısı kaynaklı potansiyel yan etkiler şunlardır:</p> <ul> <li>Tetanoz aşısının&nbsp;yapıldığı enjeksiyon&nbsp;yerinde&nbsp;kızarıklık, şişlik ve ağrı</li> <li>V&uuml;cut ve kas ağrıları</li> <li><a href="http://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/halsizlige-ne-iyi-gelir-nasil-gecer">Halsizlik</a></li> <li>Hafif ateş</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-bulantisina-ne-iyi-gelir">Bulantı</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kusmaya-ne-iyi-gelir">kusma</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bas-agrisi-nasil-gecer-bas-agrisina-ne-iyi-gelir">Baş ağrısı</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/karin-agrisina-ne-iyi-gelir">Karın ağrısı</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/ishale-ne-iyi-gelir">İshal</a></li> <li>Nadiren nefes darlığı gibi alerjik reaksiyon</li> </ul> <h2><strong>Tetanoz Aşısı Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Tetanoz aşısının olumsuz etkileri olur mu?</strong></h3> <p>Tetanoz aşısının yan etkileri arasında hafif ateş, aşı yapılan b&ouml;lgede kızarıklık, şişlik, ağrı, halsizlik, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmadır. Belirtiler &ccedil;ocuklarda neredeyse hi&ccedil; g&ouml;r&uuml;lmemekle birlikte genellikle&nbsp;daha &ccedil;ok yetişkinlerde g&ouml;r&uuml;lmektedir.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısı ne işe yarar?</strong></h3> <p>Tetanoz aşısı Clostridium tetani bakterisinin yaralara yerleşip salgıladığı, tetanoz hastalığına neden olan tetanoz toksinine karşı bağışıklık oluşturur. Aşı tetanoz hastalığının ortaya &ccedil;ıkmasını &ouml;nler.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısından sonra duş alınır mı? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısı olduktan sonra uzman doktorun bir uyarısı olmadığı s&uuml;rece duş alınabilir ya da banyo yapılabilmektedir.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısını doğru zamanda yaptırmak tetanozdan korunmanın en iyi yollarından biridir. &Ccedil;ocukluk &ccedil;ağında olunan aşılar sayesinde 10 yılda bir yapıldıktan sonra koruyuculuğunu devam ettirir. Bu y&uuml;zden bir yara, &ccedil;izik ya da enfeksiyona a&ccedil;ık olan yaraların korunmasın i&ccedil;in tetanoz aşısı yaptırılmalıdır.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısı dozları nedir? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısı &ccedil;ocuklarda 2, 4, 6, 18, 48 aylar ve 13 yaşında uygulanır. Erişkinlerde ise 10 yılda bir tekrarlanır.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısı yapılmazsa ne olur? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısı uygulanmazsa &ouml;zellikle kirli yaralanmalar sonucunda ortaya &ccedil;ıkan tetanoz hastalığı &ouml;l&uuml;mle sonu&ccedil;lanabilir. Yaygın tetanoz hastalığında hastaların %10-30&rsquo;u uygulanan tedavilere rağmen kaybedilebilir. Tetanoz hastalığından korunabilmek i&ccedil;in herkese tetanoz aşısı uygulanmalı ve erişkinlerde 10 yılda bir aşı tekrarlanmalıdır.</p> <h3><strong>Tetanoz aşısı sonrasında gelişen ağrı i&ccedil;in ne yapılabilir? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısı sonrasında ortaya &ccedil;ıkan ağrı, ateş gibi yan etkiler i&ccedil;in parasetamol ve ibuprofen kullanılabilir. Aşının uygulandığı b&ouml;lgede ortaya &ccedil;ıkan ağrı ve şişlik i&ccedil;in soğuk uygulama yapılabilir. Buz torbasını g&uuml;nde birka&ccedil; kez 20 dakika s&uuml;reyle uygulayabilirsiniz. Buz veya buz torbasını cildinize direkt olarak uygulamamalısınız. Bir havlu veya ince bir kumaşa sararak kullanabilirsiniz.</p> <h3><strong>&Ccedil;ocuğum ne zaman tetanoz aşısı olmalı? </strong></h3> <p>Tetanoz aşısı &ccedil;ocukların rutin aşı takviminde mevcuttur. &Ccedil;ocuklara 2, 4, 6, 18, 48 aylar ve 13 yaşında tetanoz aşısı uygulanır. Daha sonra 10 yılda bir aşı tekrarlanır.</p> <h3><strong>&Ccedil;ocuklar neden tetanoz aşısı olmalı? </strong></h3> <p>Tetanoz &ouml;l&uuml;mle sonu&ccedil;lanabilen &ccedil;ok ciddi bir hastalıktır. Tetanoz aşısı ise hem &ccedil;ok g&uuml;venilir hem de &ccedil;ok etkilidir. Tetanoz aşısı hastalığın ortaya &ccedil;ıkmasını &ouml;nler. Bu nedenle, t&uuml;m &ccedil;ocuklara zamanında ve aşı şemasına uygun şekilde tetanoz aşısı uygulanmalıdır.</p> <h3><strong>Hangi aşılar tetanoza karşı korur? </strong></h3> <p>Sadece tetanoz aşısı tetanoza karşı korur. Tetanoz aşısı farklı kombinasyonlar halinde sunulmaktadır. &Ouml;rneğin, erişkinler i&ccedil;in tetanoz-difteri, &ccedil;ocuklar i&ccedil;in tetanoz, difteri, boğmaca, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/cocuk-felci-nedir">&ccedil;ocuk felci</a> ve Haemophilus influenza tip B&rsquo;ye karşı korunma sağlayan aşılar mevcuttur.</p> <h3><strong>Tetanoz aşıları g&uuml;venli midir? </strong></h3> <p>Tetanoz aşıları son derece g&uuml;venilirdir. Ancak bazı kişilerde yan etki g&ouml;r&uuml;lebilir. Tetanoz aşısında ağrı, şişlik, bazen ateş, baş ağrısı, halsizlik gibi g&uuml;nl&uuml;k aktiviteyi etkilemeyen hafif yan etkiler ortaya &ccedil;ıkabilir.</p>

Adjuvan

<p>Adjuvan tedavi, kanserin geri d&ouml;nme riskini azaltmak i&ccedil;in ana tedaviden sonra verilen ek kanser tedavisidir. Adjuvan tedavide ama&ccedil;, kanserin n&uuml;ksetme olasılığını azaltmaktır. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ameliyat sırasında t&uuml;m g&ouml;r&uuml;n&uuml;r kanser cerrahi işlemle &ccedil;ıkarılsa bile, v&uuml;cutta g&ouml;r&uuml;lemeyen bir miktar kanser kalmış olabilir. Adjuvan tedavinin kullanıldığı kanser tedavisi t&uuml;rleri kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi ve immunoterapi olarak sınıflandırılabilir.</p> <h2><strong>Adjuvan Nedir?</strong></h2> <p>Adjuvan, ilacın i&ccedil;indeki diğer bileşenlerin aktivitesini ve antijene karşı bağışıklık tepkisini artırmak, t&uuml;m&ouml;r oluşumunu baskılamak amacıyla kullanılan bileşendir.</p> <h2><strong>Adjuvan Tedavi Nedir?</strong></h2> <p>Adjuvan tedavi, cerrahi gibi birincil olarak uygulanan kanser tedavisi sonrasında kanserin n&uuml;ksetme riskini azaltmaya y&ouml;nelik uygulanan ek kanser tedavisidir. Kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi veya hedefli tedaviyi i&ccedil;erebilir.</p> <p>Adjuvan tedavi genellikle <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/meme-kanseri-belirtileri-tanisi-ve-tedavi-yontemleri">meme</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kolon-kalin-bagirsak-kanseri">kolon</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/akciger-kanseri">akciğer kanserleri</a> i&ccedil;in takip tedavisi olarak kullanılır. Adjuvan tedavisinin temelinde birincil kanser tedavisinin (genellikle cerrahi) yok etmediği kanser h&uuml;crelerini hedef alması vardır. Aynı zamanda adjuvan tedavi, kanser tedavisinin biraz daha fazla uzun s&uuml;rmesine anlamına da gelir. Ancak aynı kansere tekrar yakalanma şansını azaltır.</p> <p>Adjuvan tedavi genellikle erken evre kanserleri tedavi etmek i&ccedil;in cerrahi operasyonu takip eder ve b&ouml;ylelikle kanserlerin n&uuml;ksetme riskinin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;er. Bazen, daha ileri evredeki kanserlere sahip kişilerin yaşam s&uuml;relerinin uzatılması noktasında da etkili olabilen bir tedavi y&ouml;ntemidir.</p> <h2><strong>Adjuvan Tedavisi Kullanılan Kanser Tedavisi T&uuml;rleri</strong></h2> <p>Kanser tedavisinin devamı niteliğinde olan adjuvan tedavi, kanser i&ccedil;in yaygın olarak uygulanan kemoterapi, radyoterapi, imm&uuml;noterapi ve hormon tedavisi gibi <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kanser-nedir-kanser-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri">kanser tedavisi</a> t&uuml;rlerini i&ccedil;erir.</p> <h3><strong>Kemoterapi</strong></h3> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/kemoterapi">Kemoterapi</a>, kanseri g&uuml;&ccedil;l&uuml; ila&ccedil;larla tedavi etmeyi ama&ccedil;layan bir tedavi t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Bir&ccedil;ok kemoterapi ilacı vardır ve &ccedil;oğu hastaya damar yoluyla verilir. Bazıları ise hap formundadır.</p> <h3><strong>Hormon tedavisi</strong></h3> <p>Bazı kanser t&uuml;rleri v&uuml;cudun hormonları tarafından beslenir. &Ouml;rnekler arasında meme kanseri ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/prostat-kanseri-belirtileri-ve-tedavisi">prostat kanseri</a> yer alır. Hormon tedavisi tedavileri, bu hormonları v&uuml;cuttan uzaklaştırmak veya etkilerini engellemek i&ccedil;in ila&ccedil;lar kullanmayı i&ccedil;erir. Bu, kanser h&uuml;crelerinin b&uuml;y&uuml;mesini durdurmaya yardımcı olabilir.</p> <h3><strong>Radyasyon terapisi </strong></h3> <p>Radyasyon terapisi veya <a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/radyoterapi-nedir-nasil-uygulanir-yan-etkileri-nelerdir">radyoterapi</a>, kanseri g&uuml;&ccedil;l&uuml; enerji ışınlarıyla tedavi etmeyi ama&ccedil;lar. En yaygın radyasyon terapisi t&uuml;r&uuml;, harici ışın radyasyonudur. Bu t&uuml;r radyasyon terapisi sırasında, bir makine kişinin etrafında hareket ettiği sırada kişi yatar vaziyettedir. Makine, radyasyonu v&uuml;cuttaki belirli noktalara y&ouml;nlendirir. Başka bir radyasyon t&uuml;r&uuml;ne ise <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/brakiterapi">brakiterapi</a> adı verilir. Bunun i&ccedil;in, tedavi edilmesi gereken b&ouml;lgenin yanına v&uuml;cudunuzun i&ccedil;ine kapalı bir radyasyon kaynağı yerleştirilir.</p> <h3><strong>İmm&uuml;noterapi</strong></h3> <p>&Ouml;zellikle son d&ouml;nemde yaygın olarak uygulanan kanser tedavisi t&uuml;rlerinden olan imm&uuml;noterapi, kanser h&uuml;crelerini &ouml;ld&uuml;rmek i&ccedil;in v&uuml;cudun bağışıklık sistemiyle birlikte &ccedil;alışan g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir ila&ccedil; tedavisidir.</p> <p>Bağışıklık sistemi, mikroplara ve v&uuml;cutta olmaması gereken diğer h&uuml;crelere saldırarak hastalıklarla savaşır. Kanser h&uuml;creleri, bağışıklık sisteminden saklanarak hayatta kalır. <a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/immunoterapi-nedir">İmm&uuml;noterapi</a> ise bağışıklık sistemi h&uuml;crelerinin kanser h&uuml;crelerini bulup &ouml;ld&uuml;rmesine yardımcı olur.</p> <h3><strong>Hedefe y&ouml;nelik terapi</strong></h3> <p>Kanser i&ccedil;in hedefli terapi, kanser h&uuml;crelerindeki belirli kimyasallara saldıran ila&ccedil;lar kullanan bir tedavi y&ouml;ntemidir. Bu kimyasalları bloke eden hedefli tedaviler kanser h&uuml;crelerinin &ouml;lmesine neden olabilir.</p> <h2><strong>Adjuvan Tedavi Ne İşe Yarar?</strong></h2> <p>Kanser i&ccedil;in herhangi bir tedavi garantisi yoktur ancak adjuvan tedavi kanser tedavisi sonrası kanserin n&uuml;ksetme riskini ortadan kaldırmaya y&ouml;nelik uygulanan bir y&ouml;ntemdir. Ayrıca bazı kanser t&uuml;rlerinde hayatta kalma s&uuml;resini artırabilir.</p> <p>Adjuvan tedavinin işe yaradığı 2 temel nokta ş&ouml;yledir:</p> <ul> <li>Kanserin n&uuml;ksetme riskini azaltması</li> <li>Bazı kanser t&uuml;rlerinde hayatta kalma s&uuml;resini uzatabilmesi</li> </ul> <h2><strong>Adjuvan Tedavi Kimlere Uygulanır?</strong></h2> <p>Adjuvan tedavinin genel olarak uygulanma kriteri, t&uuml;m&ouml;r 1 cm&rsquo;den b&uuml;y&uuml;kse, koltuk altı lenf bezine yayılımı varsa veya t&uuml;m&ouml;r olumsuz &ouml;zellikler taşıyorsa, hastalığın gelecekte n&uuml;ksetme ihtimali %10 ve &uuml;zeri olabilir. &Ouml;zellikle, geleceğe y&ouml;nelik 5 yıllık s&uuml;re&ccedil;te yenileme ihtimali %10&rsquo;un &uuml;zerinde olan kanser t&uuml;rlerinde koruyucu kemoterapi olarak ifade edilen adjuvan tedavi uygulaması yapılabilir.</p> <p>Adjuvan tedavinin hangi durumlarda kimlere uygulanacağına y&ouml;nelik şu şekilde bir a&ccedil;ıklama yapılabilir:</p> <h3><strong>Kanserin t&uuml;r&uuml; </strong></h3> <p>Adjuvan tedavi genellikle meme kanseri ve kolon kanseri gibi spesifik kanser t&uuml;rleri i&ccedil;in olumlu sonu&ccedil;lar verebilir. Ancak bu durum hastanın son durumuna bağlıdır. Adjuvan tedavi t&uuml;m kanser t&uuml;rlerinin tedavisine yardımcı olmayabilir ve belirli kanser t&uuml;rleriyle sınırlı kalabilir.</p> <h3><strong>Kanserin evresi</strong></h3> <p>Kanserin evresi, kanserin v&uuml;cutta ne kadar yayıldığını g&ouml;sterir. Kanser eğer erken evredeyse, yayılmak i&ccedil;in &ccedil;ok fazla zaman bulmayabilir ve bu durum fark edilirse hızlı m&uuml;dahale şansı vardır. Ameliyattan sonra kanserin geri d&ouml;nme olasılığı da olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k olabilir. Bu durumda, adjuvan tedavi &ccedil;ok fazla fayda sağlamayabilir ancak kanser daha ileri evredeyse veya yakındaki lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerine yayılmışsa, adjuvan tedavi daha faydalı bir sonu&ccedil; verebilir.</p> <h3><strong>Dahil olan lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml; sayısı</strong></h3> <p>Kanser başladığı yerden yayıldığında, genellikle &ouml;nce lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerine gider. Kanser lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerine yayılmışsa, adjuvan tedaviden faydalanma olasılığı daha y&uuml;ksek olarak değerlendirilir.</p> <h3><strong>Hormon durumu</strong></h3> <p>Kanser eğer belirli hormonlarla beslenmiyorsa hormon tedavisi etkili olmayabilir.</p> <h3><strong>Diğer kanserlere &ouml;zg&uuml; değişimler</strong></h3> <p>Bazı kanserler, kanserin geri d&ouml;nme olasılığını g&ouml;steren h&uuml;crelerinde değişikliklere sahip olabilir. Bu kanserlerde, adjuvan tedavi tedavi s&uuml;recine katkı sağlayabilir. Ancak yapılan testler kanserin geri d&ouml;nme olasılığını d&uuml;ş&uuml;k olduğunu g&ouml;steriyorsa, adjuvan tedaviye ihtiyacınız olmayabilir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak, adjuvan tedavi kanserin n&uuml;ksetmeyeceğini garanti etmez. Ancak kanserin geri d&ouml;nme riskini azaltıcı bir etki sunar.</p> <h2><strong>Adjuvan Tedavinin Olası Yan Etkileri</strong></h2> <p>Adjuvan tedaviler, uygulanan kanser tedavisi y&ouml;ntemine bağlı olarak &ccedil;eşitli yan etkilere neden olabilir. Kemoterapi ve radyoterapi genellikle yorgunluk, bulantı, sa&ccedil; d&ouml;k&uuml;lmesi ve enfeksiyon riskinde artış gibi yan etkilere yol a&ccedil;abilir.</p> <p>Diğer bir tedavi y&ouml;ntemi olan hormon tedavisi, sıcak basması ve hormonal değişikliklere neden olabilirken, imm&uuml;noterapi ise bağışıklık sistemine bağlı reaksiyonlara sebebiyet verebilir.</p> <p>Tedavi planı oluşturulurken, hastanın genel sağlık durumu ve olası yan etkiler dikkate alınmalıdır.</p> <p>&Ouml;zetle adjuvan tedavi, kanser tedavisinde &ouml;nemli bir rol oynar ve hastalığın tekrarlama riskini azaltmada etkili bir yol olarak kabul edilir.</p> <h2><strong>Adjuvan Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Adjuvan tedavi ne demek?</strong></h3> <p>Kelime anlamı &lsquo;yardımcı&rsquo; olan adjuvan, kanser tedavisinde ana tedaviden sonra, &ouml;zellikle sekonder t&uuml;m&ouml;r oluşumunu baskılamak amacıyla uygulanan ek kanser tedavisidir.</p> <h3><strong>Neoadjuvan ve adjuvan arasındaki fark nedir?</strong></h3> <p>Neoadjuvan tedavi, ana kanser tedavisinden &ouml;nce uygulanırken adjuvan tedavi ise kanser tedavisi sonrasında kanserin n&uuml;ksetmesinin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;mek amacıyla uygulanan destekleyici tedavidir.</p> <h3><strong>Adjuvan tedavi kanseri yok eder mi?</strong></h3> <p>Adjuvan tedavinin kanseri kesin olarak yok etme gibi bir garanti sonucu yoktur. Ama&ccedil;, kanser tedavisi sonrası kanserin n&uuml;ksetme riskini azaltmaktır.</p>

Tüm Tedavi Yöntemleri
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al
Doktor Bul Doktor Bul Randevu Al Randevu Al Canlı Destek Canlı Destek