Bilişsel davranışçı terapi (BDT) kişinin düşünce yapısında, algısında, olayları yorumlayış şeklinde, duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediği kuramına dayanır. Bu sebeple, terapideki amaç, kişinin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden şekillendirerek, yerine gerçekçi ve olumlu düşünce biçimleri koymaktır. Bu şekilde kişinin duygu ve davranışlarının değişmesi sağlanır. Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Psi. F. Arzu Beyribey, bilişsel davranışçı terapi ile ilgili bilgi verdi.
Bilişsel davranışçı terapi nedir?
Günümüzde en yaygın kullanılan psikoterapi türlerinden olup, kısa süreli ve sorun odaklı bir yöntemdir. 1960’lı yıllarda Aaron Beck tarafından geliştirilen Bilişsel Terapi, düşüncenin ruhsal bozukluklarda ne şekilde etkili olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Beck, bu manada, duygusal bozukluklarda bilişsel ve davranışçı müdahalelerin teori ve yöntemlerini geliştiren ilk kişidir.
Bilişsel davranışçı terapi hangi hastalıklarda uygulanır?
- Anksiyete bozuklukları
- Panik atak
- Depresyon
- Obsesif kompulsif bozukluk
- Tik bozuklukları
- Yeme bozuklukları
- Obezite
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Şizofreni
- Bipolar bozukluk
- Cinsel işlev bozuklukları
- Aile terapileri
- Alkol-madde bağımlılığı
- Sigara bağımlılığı
- Uyku bozuklukları
- Öfke kontrol bozukluğu
Bilişsel davranışçı terapi nasıl uygulanır?
BDT iki temel ilkeye dayanır:
- Bilişlerimiz, duygu ve davranışlarımız üzerinde etkilidir.
- Davranışlarımız, düşünce şeklimizi ve duygularımızı etkiler.
Bu nedenle BDT, bireylerin olayları algılama, yorumlama ve anlam yükleme şekilleriyle ilgilenerek, yanlış algıları, yanlış yorumlamaları, işlevsel olmayan otomatik düşünceleri değiştirmeye odaklanır.
Birey içsel süreçlerinin bir kısmını farkında olmasa bile, terapi desteği ile oluşan bilinçli çabayla, bunların bir kısmına ulaşabilir, farkına varabilir.
Örneğin, kişi sınavdayken, “Hata yapmamalıyım, eğer hata yaparsam, bunun sonucu çok kötü olur” şeklinde bir düşünceye sahip olarak, kaygı ve üzüntü hissetmeye başlar, oluşan hissin sonucunda ise, soruları çok dikkatli okuyamadan cevaplayarak, performansını kaliteli şekilde sergileyemez. BDT bu noktada, kişinin sahip olduğu otomatik düşünceler, ara inançlar, kurallar, temel inançlar üzerinde çalışarak, bilişsel yeniden yapılandırma ile bireyi sağlıklı düşünce yapısına sevk etmeye çalışır.
Otomatik Düşünceler: Aklımıza kendiliğinden gelen, sıklıkla fark edilmeyen, genelde sadece eşlik eden duygunun fark edildiği düşüncelerdir. Örneğin “Sınavda hata yapmamalıyım” düşüncesi aklımızdan çok hızlı geçerken, biz kaygı ve üzüntüyü daha net ve ağır şekilde hissederiz. Bu yüzden, otomatik düşünceler genellikle, kişiye acı veren duygusal tepkilere ve işlevsel olmayan davranışlara yol açmaktadırlar. Otomatik düşünceyle alakalı en önemli ipucu, yoğun duygu hissettiğimiz anlarda ortaya çıkmasıdır.
Ara İnançlar ve Kurallar: Yaşantı ve gözlem ile edinilen bilgiler, kişi tarafından dile getirilmese bile, bunlara inandığı için, farkında olmadan bu inanç ve kurallara göre hareket eder. Örneğin, hayatı boyunca yaşadıklarından, “Eğer başarısız olursam, insanlar beni sevmez” şeklinde bir ara inanca sahip olduysa, başarılı olmak için üzerinden fazlaca baskı hissedecektir. Aynı şekilde eğer “İnsanlardan yardım istemek bir güçsüzlük ifadesidir” şeklinde bir kurala inanıyorsa, genellikle işlerini yardım almadan, tek başına yapmaya çalışacaktır.
Temel İnançlar: Kişilerde olumlu ya da olumsuz temel inanç şeklinde 2 türde görülen, geçmiş deneyimler sonucunda oluşmuş olan, genel olarak çaresizlik, değersizlik, sevilmeme şeklinde 3 ana başlıkta toplanan inanç sistemleridir.
Örneğin kişi; “Bu ödevi yetiştiremeyeceğim” otomatik düşüncesi ile yola çıkarak, “Ödevimi yetiştiremezsem, iyi bir öğrenci değilim” ara inancına sahip olup, sonunda da “Demek ki ben başarısızım” temel inancına ulaşabilir.
Bilişsel davranışçı terapi hakkında sık sorulan sorular
Bilişsel davranışçı terapinin amaçları nelerdir?
Terapinin amacı, kişinin elindeki bilgileri yanlış yorumlama hatalarını düzeltmek, kişiyi işlevsel olmayan duygu ve davranışlara iten varsayımların değiştirilmesine yardımcı olmaktır. Öncelikle otomatik düşünceler, ara ve temel inançlar ortaya çıkarılır, değiştirilir, kişinin kaçınma örüntüleri tespit edilerek, kişinin ömür boyu kendi kendisine yardımcı olmasını sağlayacak olan BDT becerilerinin kazanılması için çalışır. Böylece bireyin farkındalığı artırılarak, alışmış olduğu düşüncelerden farklı alternatif düşünce tarzlarını da keşfetmesi sağlanır.
Bilişsel davranışçı terapi ne kadar sürer?
Seanslar genellikle 45 dk sürmekte olup, danışanın güncel zaman sorunlarına odaklı olsa da, erken çocukluk dönemi, varsa travmaları, aile irtibatları, iş hayatı ve sosyal etkileşimleri de göz önünde bulundurulacağından, kişiden kişiye göre değişmekle birlikte, ortalama 10 seans süresince etkili bir ilerleme sağlanabilecektir.
Bilişsel davranışçı terapi etkili bir yöntem mi?
Bilişsel ve davranışçı yöntemleri öğrenen kişiler, bilişsel hatalarını da belirlediklerinden, terapi sonlandıktan sonra da stresli durumlarda olumsuz düşüncelerden kaçınarak, sorunlarının gelecekteki tekrarlarını önleyebilirler. Bilişsel davranışçı terapi ile ilgili yapılan çalışmalarda, bu yöntemin birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde tek başına etkili olduğu, aynı zamanda birçok psikiyatrik rahatsızlıkta da yaşam kalitesinin artırmak amacıyla ilaç tedavisine eklendiği belirtilmektedir.
Obsesif kompulsif bozuklukta bilişsel davranışçı terapi nasıl uygulanır?
OKB, takıntıların (obsesyonların) kişilerde kaygıya neden olan yineleyici düşünceler şeklinde; zorlantıların (kompulsiyonların) ise, takıntısına tepki olarak, uyulması gereken kurallar şeklinde ortaya çıktığı bir rahatsızlıktır.
Obsesyon tipleri: Saldırganlık, bulaşma, kuşku, cinsel, dinsel konularda olabilirken, Kompulsiyon tiplerine, temizlik, kontrol etme, düzenleme, tekrarlama kompulsiyonları örnek olarak verilebilir.
Bilişsel davranışçı kurama göre ise OKB, sonuçların pekişmesi sonucu öğrenilen davranıştır. OKB hastalarının bilişsel terapisi, düşüncelerin kendilerini değil hastaların obsesif düşünceleri hakkındaki inançlarını hedefler.
OKB tedavisini üç bölüme ayırmışlardır. Bu üç kısım ise şu şekildedir;
- Psikolojik eğitim, anksiyete yönetme eğitimi ve bilişsel terapi
- Maruz bırakma ve tepki önleme
- Nüksü önleme ve davranışsal ödül programı
Depresyon bilişsel davranışçı terapi ile tedavi edilebilir mi?
- Davranışsal Teknikler:
Ağır depresyon yaşayan bireylerde, terapinin başlangıcında, davranışsal tekniklerin kullanılması önemlidir. Çünkü aktivite düzeyindeki azalma, yetersizlik duygusu, cesaretsizlik, tatminde ve kendine saygıda azalma noktalarındaki depresif döngüyü kırmak için, artırılan aktiviteler, sonuca ulaşmak için tek başına yeterli olmasa da, bilişsel değişimi etkileyen bir araçtır. Bu müdahaleler, kişinin olumsuz beklentilerinin düzeltilmesine ve karamsar bakış açısının, hayatına devam edememesine olan katkısını görebilmesine destek olmaktadır.
• Bilişsel Teknikler:
Bilişsel tekniklerde terapist ve danışan problemlere sebep olan dünyanın yanlış ve uygunsuz yorumlanması şeklindeki inançları ortaya çıkartmada ve ortadan kaldırma amacıyla beraber çalışırlar.
Terapist, yeni öğrenmelerin sağlanması için dikkatle düzenlenmiş bir seri soru sorar. Terapistin soru sormasının amaçları genellikle şunlardır:
- Problemi açıklamak ya da tanımlamak
- Düşünceleri, imajları ve varsayımları tanımlamaya yardımcı olmak
- Hasta için olayların anlamını incelemek
- Uyumsuz düşünceler ve davranışların sonuçlarını değerlendirmek.
Anksiyete bozukluklarında bilişsel davranışçı terapi nasıl uygulanır?
Anksiyete bozuklukları, ortak temaları paylaşan, bireylerin anksiyete spektrumu olarak adlandırılan, bir dizi ilişkili bozukluğunu kapsamaktadır.
Anksiyetenin amacı nedir?
- Güvenlik
- Hayatta kalma
- Huzur ve sakinlik
- Haz (acıdan kaçınma)
Anksiyete türleri nelerdir?
- Yaygın anksiyete bozukluğu
- Agorafobi ve panik
- Basit fobi
- Sosyal anksiyete
- Sağlık anksiyetesi (hastalık hastalığı)
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Akut stres bozukluğu
- Obsesif kompulsif bozukluk
Anksiyetedeki psikolojik belirtiler nelerdir?
- Dehşet hissi
- Odaklanma güçlüğü
- Uyku sorunları
- Uykusuzluk
- Libidoda azalma
- “Boğazı düğümlenmek”
- Mide kasılması
- Hafıza kaybı
Anksiyetedeki fizyolojik belirtiler nelerdir?
- Titreme, seğirme, sallanma
- Sırt ağrısı, baş ağrısı, kas ağrıları
- Nefessiz kalma, hızlı nefes alıp verme
- Hemen yorulma
- Çabuk irkilme
- Uyuşma, karıncalanma
- Yutkunma güçlüğü
Düşünceler, hisler ve davranışlar etkileşimli ve ilişkilidir. Birini değiştirmek diğerlerini de etkiler. Bazı bireyler duygusal müdahalelere, bazıları bilişsel müdahalelere, bazıları davranışsal müdahalelere, bazıları da sistemik müdahalelere daha yatkındır.
Anksiyete tedavisinin başlangıcında, ilaç tedavisi ile hasta bir rahatlama sağlamakta olup, akabinde BDT ile hastalıkla baş etme becerilerini öğrenmektedir. BDT özellikle hastalığın yenilenmesinin önlenmesi konusunda, ilaç tedavilerine göre çok daha etkilidir. BDT kaygının yarar ve zararları konusundaki düşüncelerin tanınması, işlevsel ve işlevsel olmayan kaygılar arasındaki farkın belirlenmesine destek olur. Kaygılanılan noktalardaki düşünce ve davranışlardan kaçınma hareketleri ile nasıl başa çıkılabileceğini öğretir.
- İlk olarak, kişinin rahatsızlık belirtilerinde hafif bir rahatlama sağlamaya odaklanılır.
- İkinci sırada hastaya çarpık otomatik düşüncelerini nasıl fark edebileceği öğretilir.
- Üçüncü olarak, çarpık düşüncelerine mantık, akıl yürütme ve deneysel test yoluyla nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunda eğitim verilmesi amaçlanır.
- Dördüncü olarak ise, hasta temel kaygılarının altında yatan yarar sağlamayan düşüncelerini tanımlayarak, değiştirir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 7 Mart 2024
Yayınlanma Tarihi: 7 Temmuz 2021
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.