Gırtlak kanseri, boğazda veya gırtlakta gelişen kanseri ifade eder. Boğaz, burnun arkasında başlayarak ve boyunda biten kaslı bir tüp şeklindedir. Boğaz kanseri olarak da tanımlanan gırtlak kanseri, çoğunlukla boğazın iç kısmında yer alan hücrelerde başlayabilir. Tütün ve alkol kullanımının en büyük risk faktörü olduğu gırtlak kanserinin ilk ve en önemli belirtisi belirgin bir şekilde ortaya çıkan ses kısıklığıdır. Ses kısıklığına ayrıca yutma güçlüğü, öksürük, kilo kaybı, nefes darlığı, kulak ağrısı ve ağız kokusu eşlik eder.
Gırtlak Kanseri Nedir?
Boyun kanseri olarak da bilinen gırtlak kanseri, boğazda ses tellerinin olduğu bölgede oluşarak kötü huylu kitleler olarak ortaya çıkan kanser türüdür. Boğaz kanseri genellikle gırtlakta yer alan glottis bölgesinde meydana gelir. Aynı zamanda tıbbi alanda gırtlak, larenks olarak isimlendirilir. Larenks kanseri olarak da isimlendirilen gırtlak kanseri, sık görülen kanser türleri arasında yer alır.
Gırtlak kanserinde kişi ilk olarak ses kısıklığıyla karşılaşır. Ses kısıklığı, gırtlak kanserinin en belirgin semptomudur. Ses kısıklığının yanında yutma güçlüğü, öksürük, boğaz ağrısı, kilo kaybı, nefes darlığı, kulak ağrısı ve ağız kokusu da gırtlak kanserinin bilinen belirtileri olarak kabul edilir.
Sigara tüketimi, cinsiyet, yaş, genetik, beslenme tarzı ve zararlı kimyasallara maruz kalmak gırtlak kanserine yol açabilecek risk faktörleridir.
Gırtlak Kanseri Neden Olur?
Gırtlak kanserine neden olan başlıca faktör sigara ve alkol tüketimidir. Sigara ve alkol, gırtlak olarak bilinen larenks hücrelerine zarar vererek kanserli tümörler ortaya çıkarır. Sigara ve alkolün dışında HPV virüsü, yaş, cinsiyet, genetik, baş-boyun kanseri geçmişi ve zararlı kimyasallara maruz kalmak da gırtlak kanserini tetikler.
Gırtlak kanserine yol açan temel faktörler şöyledir:
- Sigara-alkol tüketimi
- HPV virüsü
- Yaş
- Cinsiyet
- Genetik
- Baş-boyun kanseri geçmişi
- Zararlı kimyasallara maruz kalmak
- Beslenme tarzı
Sigara ve alkol kullanımı
Sigara ve alkol kullanımı gırtlak kanseri riskini artıran en önemli risk faktörlerinin başında gelir. Tütün ürünü ve alkolün kullanım miktarı ve kullanılan yıl ne kadar fazlaysa risk faktörü de aynı oranda yükselir. Günde 25 taneden fazla sigara kullanan veya 30 yıldan fazla süredir sigara içenlerin, sigara içmeyenlere göre gırtlak kanseri gelişme olasılığı yaklaşık 40 kat daha fazladır. Aynı şekilde uzun süredir ve düzenli alkol kullananlar alkol kullanmayanlara göre 3 kat daha fazla risk altındadır.
Gırtlak kanserinin de içinde bulunduğu baş boyun kanserlerinin büyük bir çoğunluğunu nedeni sigara kullanımıdır. Sigara veya tütün ürünü kullanmayın sürekli olarak dumanına maruz kalan kişilerin de gırtlak kanseri olma riski artmaktadır.
Cinsiyet
Erkeklerin gırtlak kanseri olma riski kadınlara oranla 4-5 kat daha fazladır. Ancak son yıllarda kadınlar arasında sigara kullanımının yaygınlaşması gırtlak kanserinin kadınlarda da sık görülmesine yol açmıştır.
Genetik faktörler
Ailesinde baş boyun kanseri veya gırtlak kanseri geçmişi olan kişilerde gırtlak kanseri gelişme riski olmayanlara oranla daha fazladır.
Yaş
Birçok kanser türünde olduğu gibi gırtlak kanserinde de ilerleyen yaş en önemli risk faktörleri arasındadır. Gırtlak kanseri 40 yaş altında nadir görülmektedir.
Beslenme tarzı
Kırmızı et, işlenmiş gıda veya kızarmış yiyecekleri fazla tüketenlerde gırtlak kanseri gelişme riski daha fazladır. Aynı zamanda A ve E vitamininden eksik beslenmenin de gırtlak kanseri nedeni olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Akdeniz diyeti olarak bilinen taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek yeteri miktarda A ve E vitamini almak gırtlak kanseri riskini azaltabilir.
HPV virüsü
Daha çok cinsel yolla bulaşan ve kadınlarda genital siğil, rahim ağzı ve vajina kanserine neden olan HPV (Human papilomavirus enfeksiyonu) virüsünün gırtlak kanserine neden olabileceğini gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır. HPV yaygın bir enfeksiyondur ve çoğu insanda herhangi bir soruna neden olmadan kendi kendine geçebilmektedir.
Zararlı maddelere maruz kalmak
Meslekten kaynaklanan bazı zararlı veya kimyasal maddelere uzun süre maruz kalmak gırtlak kanseri nedeni olabilmektedir.
Bu zararlı kimyasalla şöyle sıralanabilir:
- Talaş
- Kurum veya kömür tozu
- Boya dumanı
- Boya üretimi ve kozmetik ürünler gibi birçok endüstride kullanılan formaldehit
- Nikel
- Temizlik çözücü olarak kullanılan iziopropil alkol
- Sülfürik asit sisi
- Asbest
- Kötü ağız hijyeni ve reflü hastalığı da gırtlak kanseri nedeni olabilmektedir.
Gırtlak Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Ses kısıklığı başta olmak üzere birlilkte görülen yutkunma sırasında ağrı, boyunda şişlik, öksürük, nefes darlığı ve nefes alırken hırıltı ile birlikte kulak ağrısı gırtlak kanserinin belirtileridir.
Gırtlak kanserinden görülen belirtiler şu şekildedir:
- Aniden ortaya çıkan ses kısıklığı
- Yutkunma sırasında güçlük ve ağrı
- İnatçı boğaz ağrısı ve öksürük
- Nefes darlığı ve nefes alırken hırıltı
- Boyunda şişlik veya kitle oluşması
- Kulak ağrısı
- Kan tükürme
- Kilo kaybı
- Ağız kokusu
3 haftadan uzun süren ses kısıklığı
Ses kısıklığı gırtlak kanserinin en sık rastlanan ilk belirtisidir. Kanserin ses telleri olarak bilinen glottise ulaşması sonucu teller zarar görür ve seste belirgin bir değişim yaşanır. Ancak ses kısıklığının tek nedeni gırtlak kanseri değildir. Larinks iltihabı da denilen akut larenjit, çok fazla bağırmak, sigara kullanımı, reflü, burun akıntısı, alerji, tiroid problemleri, yaşlılık gibi birçok neden ses kısıklığına yol açabilir. Ses kısıklığının yanında se tonundaki ani değişimlere de dikkat edilmelidir.
Yutma güçlüğü
Yutma güçlüğü farklı şekillerde tarif edilebilir. Boğaza yapışmış bir kırıntı hissi, yemekleri tamamen yutamamak, yutma sırasında ağrı veya yanma hissi, yemeğin boğaza yapışıyor gibi hissedilmesi yutma sorunları olarak tarif edilebilir.
Yaşanan her yutma güçlüğü gırtlak kanserinin belirtisi değildir. Striktür olarak bilinen yemek borusunun zararsız daralması da yutma güçlüğüne neden olabilmektedir. Ancak ilerlemiş gırtlak tümörlerinin de yutma güçlüğüne neden olabileceği unutulmamalıdır.
Kilo kaybı
Kontrolsüz kilo kaybı sadece gırtlak kanserinin değil birçok kanserin belirtisi olarak ortaya çıkabilmektedir. Gırtlak kanserinin ilerlemiş evrelerinde daha fazla görülmektedir. Kontrolsüz şekilde kısa sürede 4-5 kilo verildiği durumlarda rutin kontrollerin yaptırılması hayat kurtarıcı olabilmektedir.
Nefes Darlığı
Nefes darlığı veya hırıltılı nefes alma da gırtlak kanserinin belirtileri arasındandır. Özellikle giderek ilerleyen tarzda hırıltılı solunum ve nefes darlığı olması durumunda gırtlak kanseri akla gelir.
Bu belirtilerin birçoğu kanser dışı sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir. Özellikle uzun yıllar sigara ve alkol kullanan kişilerde benzer belirtiler ortaya çıkabilir.
Kanlı öksürük
Boğaz ve ses tellerinin zarar görmesi aynı zamanda öksürük belirtisine de neden olabilir. Bu öksürük kanlı bir şekilde meydana gelebilir.
Boyunda şişlik veya kitle
Gırtlak kanseri, boyun bölgesini de olumsuz etkileyebilir. Boynun yan tarafında kitle veya şişlik görülmesi normal bir durum sayılabilirken aynı zamanda gırtlak kanserinin işareti de sayılabilir.
Gırtlak Kanseri Teşhisi Nasıl Yapılır?
Gırtlak kanserinin erken teşhisi tedavide önemli avantajlar sağlar. Belirtilerden bir veya daha fazlası olan kişilerin zaman geçirmeden uzman bir kulak burun boğaz doktoruna gitmeleri hayati önem taşımaktadır.
Gırtlak kanserinin teşhis süreci şöyle işler:
Doktor muayenesi: Gırtlak kanserini teşhisinde doktor muayenesi hastalık hakkında fikir verebilmektedir. Doktor muayenede; sigara, alkol kullanımı gibi yaşam tarzı ve mesleki risk faktörlerini değerlendirir. Gırtlak kanserinde boğazda yumru şeklinde bir şişlik olabileceği için doktor fiziki muayene yapacaktır. Fiziki muayenede doktor; yanaklar ve dudaklar dahil olmak üzere ağzın iç kısmında topaklar veya şişlik hissi, ağız tabanı, boğazın arkası ile burun ve kulakları inceler. Gırtlak kanseri teşhisini netleştirmek için bir takım testler ve görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.
Nazendoskopi: Doktorun gırtlak ve boğazı daha iyi görebilmesi için kullandığı bir tür endoskopidir. Ucunda ışık ve küçük bir kamera bulunan esnek bir tüp ile hastanın burun deliklerinden girilerek gırtlakta anormal bir yapı varlığı incelenir. Nazendoskopi işlemi öncesi ön hazırlık yapmaya gerek yoktur.
Laringoskopi: Nazendoskopi işlemiyle gırtlağın yeterince incelenemediği durumlarda veya şüpheli bir oluşum belirlendiğinde uygulanmaktadır. Laringoskop işleminde kullanılan endoskop daha uzundur ve işlem ağız yoluyla gerçekleştirilmektedir. Laringoskop öncesi kan sulandırıcı ilaçların kullanılması kesilebilir. İşlem genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir.
Video Laringostroboskopi: Genel anesteziye uygun olmayan hastalarda veya ses tellerinde ortaya çıkan tümörlerin teşhisinde uygulanabilmektedir. Kullanılan endoskopun ucunda kamera ve fiber optik flaş ışığı bulunur. Tedaviden önce, tedavi sırasında ve sonrasında ses tellerini değerlendirmek için de yapılabilir. Yaklaşık 30 dakika süren işlem lokal anestezi altında gerçekleştirilebilir.
Biyopsi: Nazendoskopi veya Laringoskopi sırasında incelenen bölgelerde şüpheli bir yapı görüldüğünde doku örneği alınarak laboratuvara gönderilebilir. Biyopsi için kanserden şüphelenilen dokunun bir kısmı veya tamamını cerrahi olarak çıkarılabilir. Boyunda hissedilen bir yumrunun olduğu durumlarda ince iğne aspirasyon biyopsisi de yapılabilmektedir.
Gırtlak kanseri teşhisinde görüntüleme yöntemlerinde de faydalanılabilir. Röntgen, ultrason, Bilgisayarlı Tomografi (CT), Manyetik Rezonans (MR) ve PET gibi görüntüleme yöntemleri kanserin tam bölgesi ve büyüklüğü hakkında fikir vermektedir.
Gırtlak Kanseri Tedavisi Nasıldır?
Gırtlak kanseri tedavisi; tümörün bulunduğu tam bölge, evresi, derecesi ve hastanın genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir. Genel olarak gırtlak kanseri tedavisinde cerrahi, radyasyon tedavisi(radyoterapi) ve kemoterapi uygulanmaktadır. Tedavide bazen bu seçeneklerden sadece biri kullanılırken bazen kombin tedaviler uygulanabilmektedir.
Gırtlak Kanserinin Cerrahi Tedavisi
Endoskopik (yöntem ile kısmi gırtlak alınması) Rezeksiyon (Endoskopik Lazer Cerrahisi)
- Daha çok erken evre gırtlak kanserleri ve lokal ileri evre gırtlak kanseri hastaları için uygun bir cerrahi yöntemdir.
- Halk arasında ağız içi lazer ameliyatı olarak bilinen endoskopik rezeksiyon ameliyatı ağız yoluyla gerçekleştirildiği için her hangi bir kesi uygulanmamaktadır.
- İşlem sırasında lazer kullanıldığı için kanama daha azdır.
- İşlem genel anestezi altında ameliyathanede gerçekleştirilir.
- Ağızdan ses tellerine kadar yerleştirilen tüpten gerekli cerrahi aletler ve lazer geçirilir. Mikroskop altında gerçekleştirilen operasyonda cerrah kanserli tümörü net bir şekilde görmektedir.
- Tümörün durumuna göre cerrah bir kısmını lazerle kesebilir veya yüksek enerji kullanılan lazerle tamamen yok edebilir.
- Endoskopik lazer cerrahi işleminden önce hastanın bu ameliyata uygun olup olmadığı belirlenmelidir. Lazer ameliyatı ağız yoluyla yapıldığı için hastanın dişlerinin ve boğaz yapısının bu işleme uygun olması gerekmektedir.
- Ağız için lazer ameliyatından sonra hastanede yatış süresi tümörün bulunduğu bölge ve büyüklüğüne göre değişebilmektedir.
- Genellikle büyük tümörlerde yapılan endoskopik lazer ameliyatlarından sonra oluşan şişlik nefes alma veya beslenmede sorunlara yol açabilir.
- Ağız içi lazer ameliyatı genellikle konuşma ve yutma konusunda kalıcı sorunlara yol açmamaktadır. Ameliyattan sonraki birkaç gün konuşma kısıtlaması getirilebilir. Uzun süren konuşma sorunlarında konuşma terapisti ile çalışmak olumlu sonuçlar verebilir.
Gırtlak Kanseri Larenjektomi Ameliyatı
- Tümörün büyüklüğüne ve yerine bağlı olarak gırtlağın kanserden etkilenen kısmı veya tamamı cerrahi olarak çıkartılır.
- Kısmı larenjektomi denilen gırtlağın sadece bir kısmının alındığı ameliyatlar boyunda küçük bir kesi açılarak yapılabildiği gibi ağız yoluyla kesi yapılmadan da gerçekleştirilebilir.
- Kısmi larenjektomi ameliyatlarında hastanın nefes alabilmesi için boyunda küçük bir delik açılır. Bu delik genellikle ameliyattan sonra kapanır.
- Kısmi larenjektomi ameliyatlarından sonra geçici bir süre konuşma sorunu yaşanabilir. Ancak genellikle iyileşme sürecinden sonra konuşma ve nefes alma sorunu görülmemektedir.
- Gırtlağın tamamımın çıkartıldığı yani total larenjektomi ameliyatlarında soluk alıp verebilmek için nefes borusu boğaza açılan deliğe bağlanır.
- Total larenjektomi yani gırtlağın tamamının alındığı ameliyatlarda boğaza açılan delik kalıcıdır.
- Total larenjektomi ameliyatlarından sonra hasta sesini kaybetmektedir. Konuşma cihazı veya ses cihazı olarak üretilen ses protezleri ile hasta iletişimini sağlayabilmektedir.
- Total larenjektomi ameliyatlarından sonra ses sorununun yanında yutkunma, tat ve koku alma gibi sıkıntılar da görülebilmektedir.
Boyun Diseksiyon Ameliyatı
- Gırtlak kanseri bazen boyundaki lenf bezlerine yayılabilir. Genellikle kanserli hücreler ilk olarak lenf bezlerine. Gırtlak kanserinin cerrahi tedavisinde bazen lenf bezlerinin bir kısmı veya tamamını çıkarmak gerekebilir.
- Lenf bezlerinin çıkarıldığı boyun diseksiyonu ameliyatlarında kas, sinir ve yakın dokularda çıkartılabilir.
- Yan etkileri olduğundan her hastaya boyun diseksiyon ameliyatı uygulanmayabilir.
- Lenf bezlerinin çıkartılması kanserin yayılmaması için en önemli tedbirlerden biri olmasına rağmen çıkartılan lenf bezlerine göre; kulakta uyuşma, alt dudakta hareket kaybı, dilde hareket ve his kaybı, omuzda hareket kaybı, boyun ve kolda hareket kaybı gibi yan etkilere yol açabilir.
- Boyun diseksiyonu ameliyatından sonra radyoterapi uygulanabilir.
- Herhangi bir şişlik, dolgunluk veya baskı hissinde, yutmada zorluk yaşandığında veya seste yaşanan değişikliklerde doktora başvurmak gereklidir.
Gırtlak Kanseri Radyoterapi Tedavisi
- Erken evre gırtlak kanserinde ilk tercih radyoterapi tedavisidir. Kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjinin kullanıldığı radyoterapi tek başına kullanılabileceği gibi tümörün yeri ve büyüklüğüne göre cerrahi ve kemoterapi ile birleştirilerek de uygulanabilir.
- Raryoterapi tedavisi bazen gırtlak kanseri ameliyatlarından sonra da uygulanabilir. Gırtlak kanserinin nüks etmesini yani tekrarlamasını engellemek için, tümörün tamamının çıkartılamadığı durumlarda veya gırtlak duvarı boyunca büyüyen tümörlerde ameliyat sonrası radyoterapi uygulanabilir.
- İleri evre gırtlak kanseri olan hastalarda daha iyi sonuç alabilmek için kemoterapi ile birlikte radyoterapi uygulanabilir.
- Gırtlak kanserinin ileri evrelerinde uygulanan radyoterapi yutkunma veya nefes almak gibi yaşanan sıkıntıları azaltabilir.
- Radyoterapi tedavisi sırasında; yorgunluk, ciltte kızarma veya koyulaşma, boğaz ağrısı, yutma zorluğu veya şişme gibi yan etkiler görülebilmektedir.
Gırtlak Kanserinde Kemoterapi Tedavisi
- Gırtlak kanserinde kemoterapi tedavisi ameliyat öncesi ve sonrası yapılabilir. Genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır.
- Ameliyat öncesi kemoterapi uygulanarak tümörün boyutu küçültülerek ameliyat edilebilecek seviyelere getirilebilir.
- Gırtlak kanserinin tekrarlamaması için kemoterapi uygulanabilir.
- Kemoterapi tedavisinde son yıllarda hedefe yönelik akıllı ilaçlar ön plana çıkmaktadır. Hedefe yönelik akıllı ilaçlar kemoterapinin yaşanabilecek yan etkilerini azaltırken tedavinin etkinliğini artırmaktadır.
Gırtlak Kanseri Hakkında Sık Sorulan Sorular
Gırtlak kanseri ilk belirtileri nelerdir?
Gırtlak kanserinin ilk belirtileri arasında ses kısıklığı ve yutma güçlüğü yer alır. Ancak bu iki belirtiden en yaygın görüleni ses kısıklığıdır. Ses kısıklığı, ses tellerinin zarar görmesine bağlı meydana gelir. Seste belirgin bir değişim gözlemlenir. Ayrıca yutma güçlüğü, boğaz ağrısı ve öksürük de gırtlak kanserinin ilk belirtilerindendir.
Gırtlak kanserinde hangi doktora gidilmelidir?
Gırtlak üst solunum yolunun bir parçası olduğu gibi aynı zamanda bir ses organıdır. Boğaz kanseri veya Larinks kanseri olarak da bilinen gırtlak kanserinin ilk teşhis ve tedavisini Kulak Burun Boğaz doktorları yapmaktadır. Gırtlak kanserinin tedavisinde kulak burun boğaz doktoru seçilirken baş boyun cerrahisi konusunda uzmanlaşmış bir doktorun ve bu konuda alt yapısı yeterli bir hastanenin tercih edilmesi önemlidir.
Gırtlak kanseri çeşitleri nelerdir?
Gırtlak kanseri başladığı hücre tipine göre çeşitlerine ayrılmaktadır.
- Skuamöz hücre tipi gırtlak kanseri: Gırtlak kanserinin neredeyse %95 kanseri bu tiptir. Epiglot denilen gırtlağın üst kısmında ince, yaprak şeklindeki kapakta bulunan düz yassı hücrelerde veya gırtlağın diğer kısımlarında aynı yapıdaki hücrelerde başlar.
Skuamöz hücre tipi gırtlak kanseri yayıldığı bölgeye göre de çeşitlerine ayrılır.
- Glottik kanser - ses tellerinde başlar
- Supraglottik kanser - ses tellerinin üst kısmında başlar
- Subglottik kanser - ses tellerinin altında başlar
- Orofarengeal kanser - ağzın hemen arka kısmında başlar
- Nazofarengeal kanser - boğazın arka kısmında başlar
- Adenokarsinom gırtlak kanseri: Son yıllarda görülme sayısı artmasına rağmen skuamöz hücre tipi gırtlak kanserine göre çok daha nadir görülür. Gırtlak yüzeyine dağılmış mukus üreten adenomatöz hücrelerde başlar.
Gırtlak kanserinin çok nadir görülen çeşitleri de bulunmaktadır. Küçük tükürük bezi tümörleri, sarkomlar, melanom, Hodgkin olmayan lenfoma veya Ekstramedüller plazmasitom gibi nadir görülen gırtlak kanseri çeşitleri bulunur.
Gırtlak kanseri dereceleri nelerdir?
Gırtlak kanserinin derecesi kanserli hücrelerin görünümüyle ilgidir. Genel olarak düşük dereceli ve yüksek dereceli gırtlak kanseri olarak ikiye ayrılmaktadır.
- Düşük dereceli gırtlak kanseri; kanser hücreleri kaynaklandığı hücrelere benzer görünüm sergilemektedir. Düşük dereceli gırtlak kanseri hücreleri genellikle yavaş büyür ve yayılma olasılığı daha düşüktür.
- Yüksek dereceli gırtlak kanseri; kanser hücrelerindeki farklılaşım fazladır. Yüksek dereceli gırtlak kanseri hücreleri daha hızlı çoğalma eğilimindedir ve düşük dereceli kanser hücrelerine göre yayılma olasılıkları daha yüksektir.
Gırtlak kanseri evreleri nelerdir?
Gırtlak kanseri teşhisinden sonra evresinin belirlenmesi tedaviyi şekillendirmek için önemlidir. Gırtlak kanseri evresi kanserin ne kadar yayılım yaptığının belirlenmesiyle ortaya konulur. Tümörünün tam yeri, yakın lenflere yayılımı ve uzak organlara metastaza göre gırtlak kanseri evrelere ayrılır.
Gırtlak kanserinde 5 evre bulunur:
- 0. Evre; Anormal kanser hücrelerin çevreleyen dokulara yayılmadığı çok erken bir evredir. Kanser hücreleri sadece gırtlağın iç astar kısmındadır.
- 1. Evre ve 2. Evre; Erken evre gırtlak kanseridir. Tümör küçüktür ve gırtlağın dışına taşmamıştır.
- 3. Evre; Tümör daha büyüktür ve ses tellerinden birini etkiyebilmektedir. 3. Evre gırtlak kanserinde tümör ayrıcı gırtlağın üst kısmında ince, yaprak şeklindeki epiglot denilen kapağın veya tiroid bezinin iç kısmına doğru da büyümüş olabilir.
- 4. Evre; Gırtlak kanserinin son evresidir. Tümör gırtlak dışında tiroit bezine, trakea denilen soluk borusuna veya yemek borusuna yayılmış olabilir.
Gırtlak kanseri ölümcül müdür?
Gırtlak kanseri ölümcül bir hastalıktır. Yaşam süresi; gırtlak kanseri tümörünün cinsine, yerine, büyüklüğüne, yayılımı ve hastanın tedaviye verdiği cevaba göre farklılık göstermektedir. Genel anlamda yapılan çalışmalarda uygun tedaviden sonra 5 yıl hayatta kalma süreleri şu şekildedir.
1. evre gırtlak kanseri %90
2. evre gırtlak kanseri %70
3. evre gırtlak kanseri %60
4. evre gırtlak kanseri %40
Yapılan istatistiklerde çıkan sonuçlara göre hastanın yaşam süresini söylemek mümkün değildir.
Hastaların tedaviden sonraki ilk iki yıl boyunca üç ila altı ayda bir doktorlarını görmeleri gerekmektedir. Kanserlerin %80 -90’ı ilk 3 yıl içinde nüks etmektedir.
Gırtlak kanseri nereye metastaz yapar?
Kanserli hücreler bulunduğu bölgeden vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. Gırtlak kanseri metastazı önce komsu dokulara yapar. İleri evrelerde metastaz uzak organlara da olabilir.
- Gırtlak boyunca
- Boyundaki yumuşak dokular
- Tiroid bezi
- Ses telleri
- Dil tabanı
- Yutak
- Soluk borusu (trakea)
- Dil kasları ve boyun kasları
- Yemek borusu
- Lenf bezleri
- Akciğer, karaciğer ve kemiklere metastaz yapabilir.
Gırtlak kanseri ameliyatından sonra konuşabilecek miyim?
Kısmi gerçekleştirilen gırtlak kanseri ameliyatlarında ses telleri korunabilir. Ses tellerinin korunduğu bu ameliyatların hemen ardından konuşma zorluğu yaşansa da bir süre sonra ses eski haline gelebilmektedir. Ancak gırtlağın tamamın çıkartıldığı ameliyatların ardından hasta sesini kaybetmektedir. Bu ameliyatlardan sonra hastanın durumuna göre farklı konuşma teknikleri veya cihazlar kullanılabilir.
Özofagus konuşması denilen havayı yemek borusundan aşağı doğru hareket ettirerek ve ardından ağza geri getirerek konuşma gerçekleştirilebilir. Bunun için ses terapistleriyle çalışma yapılabilir. Elektronik gırtlak denilen küçük bir cihazı boyna doğru tutarak hastanın ses çıkarması mümkündür. Halk arasında ses mikrofonu olarak da bilinen ses protezleri ile hastanın konuşması sağlanabilir.
Gırtlak kanseri sonrası beslenme nasıl olmalıdır?
Gırtlak kanseri tedavisi boyunca radyoterapi veya ameliyattan sonra yutma zorluğu, ağrı, tat alma, kilo kaybı gibi sorunlar yaşanabilmektedir.
Gırtlak kanseri ameliyatından sonra katı gıda beslenmeye hemen geçilemeyeceği için beslenme için burundan, boğaza açılan delikten veya karın duvarından mideye bir tüp bağlanabilir. Bu süreçte hasta bu tüp vasıtasıyla sıvı besinler almaktadır.
Normal beslenmeye geçildiği dönemde asitli, baharatlı yiyeceklerden uzak durulması gerekir.
Bazı ameliyatlardan sonra hastalarda tat alma kaybı yaşanabilmektedir. Tat kaybını gidermek için besinlere güçlü soslar veya tadını tat katacak ot, sarımsak, limon suyu takviyesi yapılabilir.
Çiğnemesi ve yutması daha kolay besinler tercih edilmelidir. Buna rağmen kilo kaybı yaşanıyorsa doktorunuza başvurarak ek vitamin takviyesi istenebilir.
Sigara içmek gırtlak kanserine neden olabilir mi?
Sİgara içmek gırtlak kanserinin en temel nedenidir. Şöyle ki toplumda yaklaşık her 100.000 kişiden birinde gelişen gırtlak (larinks) kanseri çoğunlukla sigara içen erkeklerde görülebilirken, sigara kullanımının artmasıyla kadınlarda da son zamanlarda gırtlak kanserinin görünme sıklığında artış olmuştur. Gırtlak kanserinin en önemli belirtisi ses kısıklığı olup, özellikle 2 haftayı geçen ses kısıklığında mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanına muayene olunmalıdır.
Gırtlak kanseri olmamak için neler yapılmalıdır?
Gırtlak kanseri oluşmaması için kanıtlanmış kesin bir yol bulunmamaktadır. Ancak risk faktörlerinden uzak durularak gırtlak kanserine karşı önlem alınabilir. Sigara ve alkolden uzak durmak, sağlıklı beslenmek ve HPV aşısı olmak gırtlak kanserine karşı alınması gereken önlemlerin başında gelir
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Nisan 2024
Yayınlanma Tarihi: 24 Ekim 2023