Yükleniyor

OLIF ameliyatı nedir? Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

OLIF ameliyatı nedir? Hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

İletişime Geçin
medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Yaşlanmayla birlikte omurga sağlığını bozan farklı sorunlar yaşanabilmektedir. Omurgada yaşanan kireçlenmeye bağlı ortaya çıkan sorunların tedavisinde ameliyatsız tedavi yöntemleri de kullanılırken, cerrahi gereken durumlarda da farklı teknikler uygulanabilmektedir. OLIF ameliyatı; daha önce geçirilmiş ve başarısız olunmuş bel operasyonlarından sonra, omurgadaki kireçlenmeye bağlı sinir sıkışıklıklarında, hafif-orta derece dar kanal rahatsızlıklarında, hafif dereceli bel kaymalarında, orta- ileri yaş hastalarda yaşlanan omurgada oluşan düz bel sendromu ve skolyoz denilen rahatsızlıklarda tercih edilen bir ameliyat tekniği olarak ön plana çıkmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Omurga Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Oltulu, OLIF ameliyatı hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

OLIF ameliyatı nedir?

Oblik Lumbar Interbody Füzyon kısaca OLİF ameliyatı omurganın kireçlenmesine bağlı omurga dar kanal, omurgadaki kireçlenmeye bağlı sinir sıkışıklıklarında, omurgadaki bel kayması gibi daha çok erişkin hastalarda yapılan bir ameliyat tekniğidir.

Bu gibi rahatsızlıklarda hastalarda genellikle füzyon ameliyatı denilen omurların birbirine vida veya implantlarla bağlanarak sabitlendiği cerrahi işlemler uygulanabilmektedir. Bu operasyonların büyük çoğunluğu hastanın arka tarafından yani bel bölgesinden yapılmaktadır. Bu ameliyatlar başlıca sadece vidalama ile stabilizasyon(posterior stabilizasyon (PLF)) ve vidalama ile birlikte arka taraftan omurların ön tarafına kafes yerleştirilmesi (TLIF/PLIF) işlemi olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu stabilizasyon işlemlerinde hastalarda omurilik basısı varsa aynı zamanda mikroskop eşliğinde basının ortadan kaldırılma işlemleri de gerçekleştirilmektedir. OLIF ameliyatı, sorunlu omurgaların arasına küçük kesilerle büyük kafeslerin yerleştirildiği füzyon ameliyatı tekniklerinden birisidir.

OLİF ameliyatında diğer ameliyatlardaki gibi vidalama işlemi yapılmaktadır ancak sorunlu omur bölgesinin ön tarafına takoz olarak tanımlanan geniş kafesler hastanın karın boşluğundan yerleştirilmektedir. Geniş kafeslerin OLİF ameliyatı ile vücudun ön tarafından yerleştirilmesi klasik cerrahi yöntemlere göre (TLİF/PLIF/PLF) önemli avantajlar sağlamaktadır. TLİF/PLIF ameliyatlarında da omurlar arasında kafesler yerleştirilebilir. Ancak operasyon vücudun arka kısmından gerçekleştirildiği için, bu kafesler OLİF ameliyatındaki kadar geniş olmamaktadır.

OLİF ameliyatı hangi hastalıklarda yapılmaktadır?

OLİF ameliyatı daha çok dejeneratif omurga problemlerinde tercih edilmektedir. Genellikle omurgada yaşanan kireçlenmeye bağlı olarak gelişen;

  • Omurgada hafif-orta dereceli dar kanal 
  • Hafif dereceli omurga kayması (Bel kayması)
  • Omurga kireçlenmesi ve buna bağlı sinir kökü sıkışıklıkları
  • Yaşlı erişkin hastalarda görülen beldeki skolyoz
  • Düz bel sendromu denilen belin olması gereken bel çukurunu kaybetmiş hastalar
  • Daha önce başarısız olunmuş bel ameliyatları(revizyon omurga cerrahisinde) bu ameliyat yapılabilmektedir.

Omurga kırıkları ya da omurga travmalarında OLİF ameliyatı tercih edilmemektedir.

OLİF ameliyatı nasıl yapılır?

  • OLİF ameliyatı genel anestezi altında ameliyathane ortamında yapılmaktadır.
  • Hastanın karın ön duvarından problemli olan omurlar belirlenerek işaretlenir.
  • Floroskopi denilen görüntüleme cihazı eşliğinde yaklaşık 5 cm. lik bir kesi yapılarak problemli olan omurlar arasına ulaşılır. Ancak sorunlu omurlar birden fazlaysa kesinin uzunluğu artabilir ya da birden fazla kesi ile ameliyat gerçekleştirilebilir.
  • OLİF ameliyatı vücudun ön tarafından girilerek gerçekleştirilmektedir. Omurlara ulaşırken bağırsak ve sinirlerin hasar görmemesi için ekartörler yerleştirilir. 
  • Omurların arasında bulunan disk denilen yapılar kemikli gövdelerin arasında conta gibi yastık görevi yapmaktadır. Bu ameliyatlarda omurların ön tarafında bulunan diskler boşaltılır yani temizlenir. Floroskopi eşliğinde yapılan disk temizleme işlemiyle kemik yapı tamamen ortaya çıkartılır.
  • Omurların kemik yüzeyleri açığa çıkartıldıktan sonra iki omur arasına geniş bir kafes yerleştirilir.  Kafes olarak tabir edilen genel olarak titanyumdan ya da polyetereterketon(PEEK kafes)denilen  dairesel ya da diktörgen şeklinde materyallerdir. İki omur gövdesinin birbirine kaynaması amaçlı yerleştirilen kafesler içine kemik materyal de yerleştirilmektedir.
  • Bu işlemin ardından hasta arka tarafı çevrilerek vidalama işlemi yapılır. Hasta arka taraftan sinir gevşetme işlemi yapılmasına gerek yoksa vidalama işlemi kapalı yöntemlerle gerçekleştirilebilir.

OLİF ameliyatı hakkında sık sorulan sorular 

OLİF ameliyatı kaç saat sürmektedir?

OLİF ameliyatı problemli omur sayısına göre değişmektedir. Ancak genel olarak OLİF ameliyatı yaklaşık olarak 1,5 – 2 saat sürmektedir.

OLİF ameliyatının avantajları nelerdir?

  • Kireçlenme, bel kayması, omurga kayması ya da dar kanal ameliyatlarında klasik yöntem vücudun arkasından yani sırt kısmından yapılan vidalama ameliyatıdır. TLİF/PLIF yöntemi olarak isimlendirilen bu ameliyatlarda da omurların arasına kafes yerleştirilmektedir. OLİF ameliyatında ise omurlar arasına kafes yerleştirme işlemi vücudun ön tarafından gerçekleştirilmektedir. OLİF ameliyatının minimal invaziv yöntemle yani küçük kesilerle karın ön duvarından girilerek yapılması omurların arasına daha büyük ebatlarda kafeslerin yerleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Buradaki amaç füzyon yani iki omurun birbirine kaynaşması ve sabitlenmesidir.  Omurların arasına yerleştirilen geniş kafesler kaynama oranında artış sağlamaktadır.
  • OLİF ameliyatında omurların birbirine kaynama oranının yüksek olması özellikle ileri yaş grubunda en sık görülen kaynamamaya bağlı rot kırılması, vidalarda gevşeme gibi sorunların yaşanma riskini minimuma indirmektedir.
  • Yine kaynama oranının yüksek olmasına bağlı olarak revizyon ameliyatına gitme ihtimali de azalmaktadır.
  • Kireçlenme, bel kayması, omurga kayması ya da dar kanal ameliyatlarında klasik cerrahi olarak tabir edilen TLİF/PLIF ameliyatında omurilikle temas ihtimali fazladır. Bu temasa bağlı komplikasyonlar OLİF ameliyatında azalmaktadır.
  • OLİF ameliyatlarında daha az kanama yaşanmaktadır.
  • Hastalar hastanede çok daha az kalmaktadır.
  • Ameliyat sonrası iyileşme çok daha hızlı olmaktadır.
  • Yaşanan ağrı ve şikayetler daha çabuk geçmektedir.
  • Kanal genişletme işlemi yapılmayacak hastalarda vidalama işlemi kapalı yöntemlerle yapılabilmektedir.
  • Omurganın gövdeyi tutmak ve içinden geçen omuriliği korumak gibi iki ana görevi vardır. Her omur arasında foramen denilen sinir köklerinin çıktığı delikler bulunmaktadır. Hastalarda yaşanan ağrının en büyük nedenlerinden birisi de omurlar arasında bulunan disklerin yapısının bozulması sonucu omurlar arası mesafenin ve sinir köklerinin çıktığı deliklerin daralması ve sinir köküne bası oluşmasıdır. OLİF ameliyatında yerleştirilen kafesler omurlar arası mesafeyi de yükselttiği için sinire bası sonucu oluşan şikayetler azalmaktadır.
  • OLİF ameliyatlarında hem geniş kafes yerleştirip hem de vidalama yapılması füzyon yani kaynama süresini hızlandırmaktadır. Bu sayede hastaların işe ve sosyal yaşama dönüşü çok daha hızlı olmakta uzun dönemde de başarı oranı artmaktadır.
  • Bu hastalarda eşlik eden bir skolyoz ya da bel çukurunda düzleşme varsa farklı bir işlem yapmadan bu sorunlar düzelebilmektedir.

OLİF ameliyatının riskleri nelerdir?

  • Girişimle ilgili riskler bulunmaktadır. OLİF ameliyatı karın ön duvarından girilerek yapıldığı için bağırsak ve büyük damarların arasından girilerek omurgaya ulaşılır. Çok düşük olmakla birlikte ameliyat sırasında bağırsakların ve büyük damarların hasar görme riski vardır.
  • OLİF ameliyatı sırasına sinirle çok muhatap olunmasa da yerleştirilen ekartörlerin uzun süre bası yapmasına bağlı olarak uyluk bölgesinde ağrılar oluşabilmektedir.
  • Ameliyat sonrası bağırsakta hasar olmasa bile bağırsak tembelliği gibi bağırsak hareketlerinde yavaşlama olabilmektedir.

OLİF ameliyatı bel bölgesi haricinde de yapılabilir mi?

OLİF ameliyatları sadece bel bölgesi için tanımlanmış bir ameliyattır.

Kanal daralması belirtileri nelerdir?

Kanal daralması sorunu en sık omurganın boyun ve bel kısmında oluşmaktadır. Kanal daralması omurganın sırt bölgesinde daha az sıklıkla yaşanmaktadır. Kanal daralmasının ortaya çıktığı bölgeye göre oluşan şikayetler değişmektedir. Dar kanal rahatsızlığı aslında ileri yaş hastalığı olarak bilinmektedir. Genellikle 50 yaşından sonra başlayıp çok yavaş ilerleyebilir. Belirtiler kademeli olarak artabilir. Kanal daralması omurganın zamanla aşınması, yıpranması, kireçlenmesi sonrasında oluşmaktadır. Kanal daralması nadir de olsa doğuştan oluşabilmektedir. Bu hastalarda belirtiler daha erken dönemde başlayabilmektedir

Kanal daralması boyun bölgesinde yaşanırsa özellikle kollarda yanma, karıncalanma ve güçsüzlük belirtileri yaşanabilir. Kanal daralmasının bel bölgesinde ortaya çıkmasıyla bacaklar, uyluk ve kalçada karıncalanma, uyuşukluk, güçsüzlük belirtileri görülebilir.

Kanal daralmasının çok ileri aşamalarında yaşanan belirtiler ise şu şekildedir;

  • Tuvaletini tutamamak
  • Dengesiz yürüyüş veya küçük adımlarla yürümek gibi yürüme şeklinde değişiklikler
  • Seksüel fonksiyonlarda bozulma
  • Bacaklarda güçsüzlük
  • Belirli bir mesafe yürüdükten sonra dinlenme ihtiyacı yaşanabilir. Bu ağrılar dinlenmeyle geçmektedir.
  • Öne eğilerek yürümek veya bacak ağrısı oluşunca oturma ihtiyacı duymak dar kanal belirtileri olabilmektedir.

Dar kanal teşhisi nasıl yapılır?

Dar kanal belirtileri olan hasta doktora geldiği zaman teşhis için en sık Manyetik Rezonans (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Görüntüleme yöntemleri ile dar kanal çok detaylı şekilde görülebilmektedir. Omurga kanalın belirli bir çapı vardır. Radyolojik görüntülemelerde bu çapın azaldığı belirlenerek dar kanal teşhisi konulmaktadır.

Dar kanal ameliyatsız tedavisi var mıdır?

  • Her hastaya göre tedavi şekli kişiye özel olarak belirlenmelidir. Her dar kanal hastası cerrahi yöntemlerle tedavi edilmek zorunda değildir.
  • Hastanın hafif ve orta belirtileri varsa egzersiz tedavisi önerilmektedir. Belirtiler ciddi bir nörolojik problemler yaratmıyorsa yani kas gücü kaybı, idrar, büyük abdest tutama gibi bulgular yoksa öncelikli olarak ameliyatsız yöntemler denenmelidir.
  • Dar kanal şikayetleri hafif olan hastalarda ilk olarak günlük aktivitelerde değişiklikler yapılmalıdır. Hayat tarzı değişikliklerinin yanı sıra omurganın esnekliğini artıracak egzersizler önerilir. Ağrıyan bel bölgesine sıcak ya da soğuk uygulama faydalı olabilmektedir.
  • Belirtileri daha ağır olan hastalarda fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu yöntemler sinir üzerinde oluşan basıyı azaltmaz ama hastanın şikayetlerini hafifletebilir. Amaç ameliyatsız olarak hastanın şikayetlerini geriletmektir.
  • Bir diğer ameliyatsız yöntem enjeksiyon uygulamalarıdır. Dar kanalda enjeksiyon tedavileri; belirtileri çok ağır olmayan hastalarda tercih edilmektedir.

Ameliyatsız yöntemlerle şikayetleri azalmayan hastalarda cerrahi tedavileri düşünmek gerekmektedir.

Dar kanal ameliyatında vidalama yöntemleri veya kanal genişletme ameliyatları yapılabilmektedir. Çok ciddi dar kanal hastalarında açık cerrahi yöntemler tercih edilmektedir. Dar kanal rahatsızlığıyla ilgili birçok ameliyat yöntemi vardır.  Belirtiler de kişiden kişiye değişebileceği gibi ameliyat ve tedavi yöntemleri de hastaya göre değişmektedir. Kişiye özel tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.  Kemik kalitesi zayıf vida tutamayacak hastalarda çimentolu vidalar kullanılabilir. İleri derecede ek hastalıkları olan büyük ameliyatları kaldıramayacak ve kemik kalitesi ileri derecede kötü olan hastalarda vidasız ameliyatlar tercih edilmektedir..

Omurga kanal daralması neden olur?

  • Omurga kanal daralması genellikle ileri yaşlarda görülen bir rahatsızlıktır.
  • Omurganın disklerinde, eklemlerinde (faset eklem) ve ligamanlarda aşınma ve yıpranma sonucunda oluşan bir problem olarak ortaya çıkmaktadır.
  • Yıllar içerisinde omuriliği koruyan ligaman ya da bağlarda yıpranma, aşınma yumuşak dokuların kalınlaşması ve kireçlenme olmaması gereken kemik dokuların oluşmasına neden olabilmektedir. Bu oluşumlar zaman içerisinde kanalı daraltabilmektedir.
  • Omurga kanal daralması zaman içerisinde kademeli olarak oluşmaktadır. Ancak bazen de doğuştan dar kanal yaşanabilmektedir. Bu hastalarda belirtiler daha erken yaşlara ortaya çıkmaktadır.
  • Omurga dar kanal rahatsızlığı tümör kaynaklı da yaşanabilmektedir.
  • Bel fıtığına bağlı olarak da kanal daralması görülebilir.
  • Omurga kırıkları sonrası dar kanal rahatsızlığı oluşabilmektedir.

Kanal darlığı tedavi edilmezse ne olur?

Kas gücü kaybı gibi ileri derecede semptomlar varsa kanal darlığının tedavi edilmemesi bu hastalardaki nörolojik problemlerin daha da artmasına yol açabilir. Giderek hastada; yürüme bozuklukları, tuvaletini tutamamak gibi sorunlar oluşur ve kalıcı olabilir. Ameliyat veya ameliyatsız tedavilerin gecikmesi durumunda şikayetlerin kalıcı olma ihtimali bulunmaktadır.

Dar kanal ameliyatı ne kadar sürer?

Dar kanal ameliyatının süresi daralmanın olduğu seviyelerle orantılı olarak değişebilmektedir. Kanal daralması daha çok ileri yaş hastalığı olduğu için bu hastalarda daralma genellikle tek seviyede yaşanmamaktadır. Kanal daralmasının birden fazla seviyede olması ameliyat süresini uzatabilmektedir. Tek seviyede kanal daralması ameliyatı ortalama olarak 1,5-2 saat arasında sürmektedir. Kanal daralmasının birden fazla omur arasında olması ameliyat süresini uzatabilmektedir.

Dar kanal ameliyatından sonra iyileşme süresi ne kadardır?

Dar kanal ameliyatının iyileşme süresi yapılan cerrahi işleme göre değişebilmektedir. Füzyonlu ameliyatlardan sonra hasta ortalama 3 ay içinde normal aktivitelere dönebilmektedir. Ağır olmayan spor aktivitelerini gerçekleştirebilir ancak ağır sporlar için 1 sene beklenmesi uygundur. Hafif işlerde çalışan kişiler yaklaşık 3 hafta sonra iş hayatına dönebilir. Ağır işlerde bu süre 6 aya kadar çıkabilmektedir. İyileşme ameliyatın seviyesiyle doğru orantılıdır.

Omurga kayması belirtileri nelerdir?

Halk arasında bel kayması olarak bilinen omurga kayması bir omurun diğeri önünde öne ya da arkaya doğru kaymasıdır. Genellikle ön tarafa doğru kaymalar oluşmaktadır. Omurga kaymasının dereceleri bulunmaktadır. 1. ve 2. Derece omurga kaymalarında OLİF ameliyatı tercih edilebilmektedir. Ama çok ileri omurga kaymalarında OLİF ameliyatı uygun değildir.

Omurga kaymasının belirtileri şu şekilde sıralanabilir;

  • Bel ağrısı
  • Kaymanın şiddetine bağlı olarak bacaklara uyluğa kalçaya ağrılar ve uyuşmalar yayılabilir.

Omur kayması kendiliğinden düzelmez. Şikayet varsa hastada şikayeti tedavi etmek gerekmektedir. Ciddi bir kas gücü kaybı yoksa ameliyatsız tedavi yöntemleri denenmelidir. 

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 14 Şubat 2022

Yayınlanma Tarihi: 15 Ocak 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al