Yeni koronavirüs nedeniyle alınan sosyal izolasyon önlemleri doğrultusunda, toplumun büyük bir çoğunluğu evden çıkmıyor. Bu süreçte günlük yaşam alışkanlıklarının değişmesi, hastalığa yakalanma endişesi; bir yandan iş, eğitim hayatı ya da diğer bireysel sorumlulukların devam etmesi ve tüm bunlar olurken çiftlerin birlikte çok fazla zaman geçirmesi, ikili ilişkileri de olumsuz etkileyebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzman Klinik Psikolog Gizem Mine Çölümlü, çiftlerin bu dönemi daha sağlıklı bir şekilde atlatabilmelerine yardımcı olacak önerilerde bulundu.
Bu dönemi bir fırsata dönüştürebilirsiniz
Sınırlı bir alanda normalden daha stresli ve belirsiz koşullarda uzun süre bir arada kalmak, ilişkilerde hem pozitif hem de negatif dinamiklerin harekete geçirmesine neden olmaktadır. Normalde son derece uyumlu olan çiftler bile bu zorlu dönemde karşılıklı olarak tutum ve davranışlarını rahatsız edici bulabilir, birbirlerine tahammülleri azalabilir. İletişim becerileri zayıf, aşırı eleştirel, birbirlerini takdir etme ve anlama eğilimleri zayıf olan çiftler için ise bu süreç yıkıcı sonuçları hatta boşanmaları da beraberinde getirebilmektedir. Ancak tüm olumsuzluklarına rağmen bu dönemi ilişki için bir fırsata dönüştürmek de mümkündür.
Kendinize özel alanlarınız olsun
Romantik ilişkilerdeki çeşitli zorluklar, aynı zamanda gelişme olanakları da sağlayabilmektedir. Pandemi sürecinin psikolojik, sosyolojik ve de ekonomik etkilerine herkesin uyumlanma süreci değişkenlik gösterir. Gün içinde aynı evde olsanız bile kendinize özel fiziksel bir alan yaratmanız, kendi duygusal ihtiyaçlarınızı da karşılayabilmek için size ruhsal anlamda faydalı olacaktır. Yaşanılan olayların sizi nasıl etkilediğini keşfetmek, ilişkinizdeki çatışmaların da çözümüne katkı sağlayacaktır.
Takdir edin ve empati kurun
Engellenme eşiğinin ve stres toleransının düştüğü bu dönemde, çiftlerin birbirlerine sevgilerini ve takdirlerini daha çok ifade etmeleri, empati göstermek için fırsatlar bulmaları, ilişkiye değer katacaktır.
Tartışmaları uzatmayın
Değişen rutinler ve kısıtlamalar gün içinde duygu durumumuzda gelgitlere sebep olabilir. Bu da çiftler arası çatışma ortamını tetikleyebilmektedir. Tartışma sonrası partnerinizin sizin peşinizden gelmesi, mola vermeyi zorlaştırabilir ve tartışmayı alevlendirebilir. Partnerinize doğrudan “Şu an çok sinirliyim, kendime vakit ayırmak istiyorum ve öfkemi dindirmek istiyorum” gibi cümleler kurmak birbirinizi anlamanıza yardımcı olabilir.
Sorumlulukları paylaşın
Dış ve iç gerçekliği dengelemek için, kişinin kendisine ve çevresine iyi bakması gereken bu süreçte; çiftlerin duygusal ve insani temaslarını artırmaları, birbirlerinin gözüne daha çok bakarak konuşmaları, ev içindeki işbölümünde sorumlulukları paylaşmaları, çift olarak adaptasyon ve uyumlanma hızını artırabilir.
Ortak hedefler belirleyin
Karantina günleri ilişkiler açısından önemli fırsatlar da içermektedir. Daha önce trafikte ve mesaide harcanan zaman, ilişkileri olumsuz etkilerken; sosyal izolasyon, evde partnerinizle kaliteli ve derin bağ kurmak için alan yaratmaktadır. Ortak hedeflerin belirlenmesi ve aynı ev içinde hoşunuza giden ilgi alanlarında hareket etmek, bu bağı güçlendirebilir. Örneğin;
- Partnerinizin zihnini okumak yerine, onunla açık ve şeffaf diyaloglar kurun.
- Kesintisiz beraber olma fırsatı ve zaman zenginliğini; anılarınızı gözden geçirerek, ortak arkadaşlarınızla iletişim kurarak değerlendirin.
- Bir rutin belirleyerek (kahvaltı saati, kahve saati, uyku saati gibi) günlük program dahilinde ortak hareket edin.
- Birbirinizin özel alanlarına saygı duyun (müzik dinlemek, kitap okumak, yakın çevre ve arkadaşlarla iletişim ) ve bireysel aktivitelere gün içinde zaman ayırın.
- Çift olarak size keyif veren (evde birlikte egzersiz yapmak, yemek yapmak, dizi izlemek gibi) aktiviteleri artırın.
- Stresle farklı şekilde baş eden, farklı insanlar olduğunuzu unutmayın.
Kendinizin ve eşinizin duygusal ihtiyaçlarının farkında olun
Sevileni ve sevgiyi korumanın önemli yollarından biri de, kendini iyi ifade edebilmektir. Uyumlu çiftlerin, kendi uyumsuzluklarının ve duygusal ihtiyaçlarının temelindeki nedenlerin farkında olan, aynı şekilde karşı tarafın da doyurulması gereken istek ve ihtiyaçlarına duyarlı olan kişilerden oluştuğu görülmektedir. Çiftlerin karşılıklı olarak birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri önemlidir.
Güncelleme Tarihi : 10 Mart 2021
Yayınlanma Tarihi: 14 Nisan 2020