Yükleniyor

Covid-19 aşıları hakkında bilinmesi gerekenler

Covid-19 aşıları hakkında bilinmesi gerekenler

Tüm dünyayı yaklaşık üç yıldır etkisi altına alan COVID-19’dan korunmak ve virüsün toplumda yayılmasını önlemek için maske, mesafe ile temizlik kurallarına uymak büyük önem taşıyor. Bu önlemlerle birlikte toplumun aşılanması ve COVID- 19’a karşı bağışıklık oluşturulması en önemli öncelikler arasında yer alıyor. Koronavirüs bağışıklığı konusunda uzun süredir yapılan çalışmalar sonucu onaylanan aşılar sayesinde kişinin hem kendisini koruma altına alması hem de başkalarına hastalığı bulaşma riskinin önlenmesi amaçlanıyor. Memorial Şişli Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. M. Servet Alan, COVID- 19 aşısı hakkında merak edilen soruları yanıtladı ve iğnesiz COVID- 19 aşıları hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

Aşı nedir?

Aşılar vücutta hastalığa karşı özgül koruyucu yanıt oluşturmak için kullanılan maddelerdir. Bunlar ölü veya değişime uğratılmış mikroplar ya da bunları temsil eden parçacıklar olabilir. Aşılar iğne, ağız veya burun yoluyla uygulanmaktadır.

Aşı bulaşıcı hastalıklardan tamamen korur mu?

Aşılar bağışıklık sistemimizin virus ve bakterileri ve onların zararlı ürünlerini tanımasını sağlar. Böylece gerçek tehlike ile karşılaşınca daha etkili bir savunma mümkün olur. Aşıların sağladığı koruma ile aşının etkili olduğu hastalıklar tamamen önlenebilir veya daha hafif seyredebilir. Geçmiş dönemlerde görülen çocuk felci, kızamık, difteri, boğmaca, kabakulak ve hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar aşılama yöntemi ile kontrol altına alınmıştır.

Aşılar ne zamandan beri kullanılmaktadır?

Bilinen ilk aşılardan biri M.Ö 1000 yıllarında Hindistan’da kullanılan çiçek aşısıdır. 1720 yılında Lady Montagu Türkiye’den Avrupa’ya çiçek aşısını götürmüştür. 1870-1880‘lerde Louis Pasteur zayıflatılmış bakteri ve viruslarla aşılamayı başlatmıştır. Aşılama çalışmaları sayesinde 1970’lerde çiçek hastalığı yok edilmiş, çocuk felci çok azalmıştır.

Ne tür aşılar üretilmektedir?

Canlı ve ölü aşılar mevcuttur. Canlı aşılar değişime uğratılmış, zayıflatılmış bakteri veya virusları içerir. Bu aşılar hastalığa yol açmaz, vücutta sınırlı ölçüde çoğalır ve bağışıklık oluştururlar. BCG, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, sarıhumma, tifo aşıları canlı aşılardır. Ölü aşılar ölü tam bakteri veya tam virus aşıları veya bunların parçacıklarını içerir. Boğmaca ve kolera aşıları ölü tam bakteri aşılarıdır. Çocuk felci, hepatit A ve grip aşıları ölü tam virus aşılarıdır. Difteri, boğmaca, tetanus, meningokok, tifo, pnömokok, Haemophilus influenzae B aşıları ise parçacık aşılarıdır.

Aşılar hastalıktan nasıl koruyor?

Aşılar doğal savunma mekanizmalarını uyararak, hastalıklardan korunmayı sağlamaktadır.

Aşılar tehlikeli midir?

Aşılar genel olarak son derece güvenlidir. Yan etkiler seyrek olarak görülür. Aşılar sayesinde milyonlarca ölüm veya sakatlık önlenir. Yan etkilerin çoğu aşı yerinde küçük rahatsızlıklardır. Hafif yan etkiler % 1-30 sıklığında görülebilir. Ateş, yaygın döküntü, ağrılar nadir olarak görülür. Ölüm ve sakatlıklar çok nadirdir ve genellikle alerjiye bağlıdır. Hastanın ciddi alerjisi varsa bunu belirtmesi önemlidir. Ağır alerji öyküsü olanlar saptanarak bu tabloların çoğu önlenebilir.

Aşı olurken bildirilmesi gereken risk yaratabilecek durumlar nelerdir?

Aşı olurken gebelik, bağışıklığı baskılayan AIDS gibi hastalıklar ve bağışıklığı baskılayıcı ilaçların kullanılması, alerji gibi durum ve hastalıkların mutlaka bildirilmesi gerekir.

COVID-19 aşısı hastalıktan korur mu?

COVID-19 aşıları hem bizi hem başkalarını hastalıktan koruyabilir ve çok sayıda hayatı kurtarabilir. Aşılar hastalıkları önleyebilir veya daha hafif seyretmelerini sağlayabilir. Aşıların sağladığı bağışıklığın yararları ve COVID-19 infeksiyonunun ciddi riskleri değerlendirildiğinde aşı olmak en doğru karar olarak öne çıkmaktadır. Maske, mesafe ve temizlik hastalığın yayılmasını önlemek için çok önemlidir, fakat hastalığın toplumda yayılmasının, ağır hastalık ve ölüm gibi ciddi etkilerinin önlenmesinde tek başlarına yeterli değildir. Temizlik sağlığın korunmasında en önemli yardımcımızdır ve hep öyle olacaktır. Buna ek olarak, aşı olsak da bir süre daha maske, mesafe ve temizlik önlemlerinin tümüne uymak gerekecektir. COVID-19 aşıları bağışıklık sistemimizi eğitecek ve gerçek virüsle karşılaştığında gerekli savaşı etkin bir şekilde vermesini sağlayacaktır. Eğer toplumun yeterince geniş bir bölümü aşılanarak COVID-19’a bağışık olursa, hastalığın başkalarına geçişi azaltılabilir. Bu sayede çok sayıda yaşam kurtarılabilir. Sonuç olarak, virüsler bundan önceki salgınlarda ve COVID-19 salgınında görüldüğü gibi çok farklı coğrafyalarda hızla yayılıp, tüm dünya için ciddi bir tehdit oluşturabiliyor. Bu nedenle kendinizi, sevdiklerimizi, toplumu ve tüm dünya insanlarını koruyabilmek için aşı olmak gerekir.

COVID-19 aşılarının hangileri kullanımda?

COVID-19 aşıları için çok sayıda çalışma devam etmektedir. Onaylanan aşılardan ikisi (Sinovac ve Biontech/Pfizer) ülkemizde kullanılmaktadır. Çin’de üretilen Sinovac şirketinin aşısı CoronaVac inaktive bir aşıdır, 28 gün arayla iki kez uygulanmaktadır. Daha geleneksel, onlarca yıldır çeşitli aşıların üretildiği bir yöntemle üretilmiştir. Virüsün çoğaltılması ve sonrasında etkisiz hale getirilmesi ile üretilen ölü, tam virus aşısıdır. Ölü virusla karşılaşan bağışıklık sistemi bunu gerçek bir tehdit olarak algılar, virüsü tanır. Antikor ve diğer koruyucu mekanizmaları harekete geçirir. Sinovac aşısı buzdolabında 2-8oC’da saklanabilmektedir.

Bionthec/Pfizer aşısı Almanya-Amerika Birleşik Devletleri kaynaklı bir aşıdır. 28 gün arayla iki kez uygulanmaktadır. Aşı kapsül içinde mRNA içerir. mRNA insan hücresi içinde virüse ait proteinlerin üretilmesini sağlamaktadır. Bağışıklık sistemimiz harekete geçer, bu antijenleri tanır, antikor olarak adlandırılan koruyucu maddeler üretir. mRNA insan hücre çekirdeğine girmez ve hızla inaktive olur. RNA aşılarının RNA’nın dayanıksız bir yapıya sahip olması nedeniyle çok soğuk koşullarda saklanması gerekmektedir. Bionthec/Pfizer aşısı -70oC’de 6 ay, kendi özel koruma kaplarında 15 gün, buzdolabında ise 5 gün saklanabilir. ABD’de üretilen ve diğer bir mRNA aşısı olan Moderna şirketinin aşısı -20oC’da saklanabilmektedir.

Hem Sinovac, hem Bionthec/Pfizer aşıları bugüne kadar yapılan çalışmalarda güvenli ve etkili bulunmuştur. Her iki aşı da canlı virus içermez ve Covid- 19 hastalığına yol açması mümkün değildir. Her iki aşı için ülkemizde de klinik çalışmalar yapılmıştır.  Ülkemizde üretilen Turkovac adlı ölü virüs içeren aşı da kullanıma girmiştir.      

Bununla birlikte günümüzde Çin ve Hindistan, iğnesiz olarak burun veya ağızdan uygulanan iki aşının kullanımını onaylamış durumdadır.

İğnesiz aşı COVID-19 bulaşını önler mi?

İğnesiz olarak burun veya ağızdan uygulanan iki aşının kullanımı Çin ve Hindistan’da onaylandı. Çin aşısı (üretici Cansino) burun veya ağızdan sprey olarak kullanılırken, Hint aşısı (üretici Bharat) burun damlası olarak uygulanıyor. Mukoza aşıları burun, ağız ve akciğerleri döşeyen hücreleri hedefliyor. Her iki aşı da SARS-COV2 genetik maddesini taşımak için zararsız bir adenovirus vektörü kullanıyor. Mukoza aşılarının teorik olarak hafif hastalıkları ve başkalarına bulaşmayı önlemesi bekleniyor. İğneyle uygulanan COVID-19 aşıları bulaştırmayı tam olarak önlemiyor. İran ve Rusya’da da kullanımı onaylanmış birer mukoza aşısı var. Bu aşıların ne kadar başarılı olacağını yapılacak olan çalışmaların göstereceğini söyleyebiliriz .​

COVID-19 geçirenler de aşı olmalı mı?

COVID-19 infeksiyonu geçirenlerin bir bölümü yeniden infeksiyonu geçirebilmektedir. Eğer aşı şemasına göre ihtiyaç varsa COVID-19 geçirdikten en az üç ay sonra aşı yapılması önerilmektedir. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve Uzmanlık Derneklerinin açıklamalarını izlemek gerekmektedir.

Aşı sonrası yan etki görülme olasılığı var mı, yan etkisi var normal mi?

COVID-19 aşıları sonrasında aşının yapıldığı yerde ağrı, ateş, halsizlik gibi belirtiler görülebilir. Bunlar vücudun aşıya karşı gösterdiği tepkinin doğal bir sonucudur ve genellikle bir süre sonra kendiliğinden düzelecektir. Yan etkiler ortaya çıkarsa buna yönelik ilaçlar kullanılabilir. Aşılara bağlı ciddi yan etkiler genellikle alerjik ve nadirdir. Ciddi alerjisi olanlar bunu mutlaka aşı öncesinde bildirmelidir.

Aşı olduktan sonra da korunma önlemlerine devam edilmeli mi?

Tüm dünyada yaygın bir salgınla karşı karşıyayız. Aşının hastalığı önemli oranda önlediği ve hafif seyretmesini sağladığı bilinmektedir. Bununla birlikte aşı olanlar da hastalığa yakalanabilmekte ve bulaştırıcı olabilmektedir. Aşı olanlar ve hastalığı geçirenler de maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya mutlaka devam etmelidir.

COVID-19 aşısı çocuklara da yapılmalı mı?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de COVID-19 aşısı ilk önce sağlık çalışanları ve ileri yaştaki bireylere uygulanmış daha sonra diğer yaş gruplarına da uygulanmıştır. Hastalığın ağır seyretmesi riski olan kanser hastaları ve kronik rahatsızlıkları olan kişiler de aşılanmaktadır. Ülkemizde 12 yaşından büyük çocuklara COVİD-19 aşıları uygulanmaktadır. Daha küçük çocuklara aşı uygulaması için Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar ve Sağlık Bakanlığı yetkililerinin yapacağı açıklamaların takip edilmesi gerekmektedir.

Aşı sonrası banyo yapabilir miyim?

COVID-19 aşısı olan kişiler isterlerse aşı sonrasında banyo yapılabilir.

Aşı öncesi ağrı kesici alınmalı mı?

Ağrı kesicilerin eğer ağrı ve ateş ortaya çıkarsa kullanılması tercih edilir.  

Alerjisi olanlar aşı yaptırabilir mi?

Aşının birinci dozunda alerjik reaksiyon ortaya çıkanlar bunu doktoruyla paylaşarak ikinci doza karar vermelidir. Yumurta, penisilin gibi başka maddelere alerjisi olanlar aşı olabilirler. Alerji gibi istenmeyen etkilerin ortaya çıkması durumuna karşı önlem amacıyla aşı olduktan sonra 15-30 dakika sağlık kuruluşunda beklenmesi önerilmektedir.

Aşıların mutant virüslere karşı etkileri azaldı mı?

Şu anda kullanılmakta olan aşılar, özellikle ilk iki doz ve sonrasında gerekli ek dozlar uygulandığında mutant virüslere bağlı ciddi enfeksiyonlara karşı da koruma sağlamaktadır. Varyant virüslerin tetkik, tedavi ve aşıdan kaçabilmesi için ciddi genetik farklılıklar olması gereklidir. Şu anda böyle bir durum söz konusu değildir.

Aşı olanlar nelere dikkat etmeli?

Aşı olan kişilerin öncelikle 15-30 dakika arasında aşı oldukları sağlık kurumlarında beklemeleri gerekmektedir. Bunun dışında aşının uygulandığı yerde yan etkiler ortaya çıkarsa aşının yapıldığı yere soğuk uygulamalar yapabilir, parasatemol kullanılabilirler. Daha ciddi yan etkiler ya da alerjik rahatsızlıkları ortaya çıkan kişilerin ise bir sağlık kurumuna başvurması ve tedavi alması, gözlem altında tutulması gerekebilir.

Aşı olanlar ciddi yan etki durumunda ne yapmalı?

Aşı sonrasında şiddetli kaşıntı, bayılma, kusma, ciddi alerjik reaksiyon, hırıltılı solunum gibi çok ciddi bir yan etki söz konusuyla mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aşı sonrası ciddi yan etkiler genellikle ilk 30 dakika içinde ortaya çıkar. Bu nedenle aşıdan sonra 15-30 dakika sağlık kuruluşunda beklenmesi ciddi istenmeyen etkilerin çoğuna hızla müdahale edilmesini sağlayacaktır.

Aşı sonrası kardiyak problemler yaşadıklarını dile getiren kişiler bu durumda ne yapmalı?

Aşıdan sonra kalp problemleri çok nadir görülmektedir. Aşı sonrası ortaya çıkan kalp sorunları genellikle hafif ve geçicidir. COVID-19 hastalığına bağlı kalp hastalıkları ise çok daha sık ve daha ciddidir. Aşının yararları olası risklerin çok çok üzerindedir. Bununla birlikte, aşı sonrası kardiyak sorunlar yaşadığını düşünen kişiler hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Aşı sonrası kol ağrısı yaşayanlar neler yapmalı?

Aşı sonrası kolda aşının uygulandığı yerde ağrı en sık görülen istenmeyen etkilerdendir. Aşı bölgesine soğuk uygulama yapılabilir, parasatemol kullanılabilir.

Güncelleme Tarihi : 27 Eylül 2022

Yayınlanma Tarihi: 30 Aralık 2020

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al