Penis kanseri, erkek üreme organı olan penisteki hücrelerde başlayan, nadir görülen bir kanser türüdür. Penis kanseri; penisteki cilt ya da diğer hücrelerin kontrol edilemeyen çoğalması sonucu oluşur. Hemen hemen tüm penis kanserleri yassı hücreli kanserlerdir. Penis kanseri tanısı genellikle bu bölgedeki lezyondan şüphelenilmesiyle başlar ve biyopsiyle neticelendirilir.
Penis nedir ve ne işe yarar?
Penis, erkek üreme sisteminin ve üriner sistemin bir parçasıdır. Erkek üreme sisteminin ana yapıları; testisler, epididim, seminal veziküller, prostat ve penistir. Erkek üreme sisteminin iç kısımları, kalça kemikleri arasındaki alt pelvik boşlukta bulunur. Penis, testislerin bulunduğu deri kesesinin (skrotum) önünde asılıdır. Penisin; kök, gövde (şaft) ve penisin koni şeklindeki ucu olan penisin başı (glans) olmak üzere üç ana bölümü vardır. Penis başı, sünnet derisi adı verilen bir deri tabakasıyla kaplıdır. Penis uyarıldığında penil arterler genişler ve kaslar kasılır. Bu durum cinsel ilişki için gerekli olan ereksiyona neden olur. Üretra da üriner sistemin bir parçasıdır. İdrarı mesaneden vücudun dışına taşır. Penisin kökünde, gevşediğinde idrarın üretradan ve vücuttan dışarı akmasına izin veren bir valf (sfinkter) vardır.
Penis kanseri nedir?
Penisteki hücrelerde başlayan kansere penis kanseri adı verilmektedir. Penis kanseri vakalarının büyük çoğunluğu (yaklaşık yüzde 95’i) skuamöz hücreli karsinomdur. Bu durum kanserin penisin skuamöz hücrelerde başladığı anlamına gelir. Çoğu skuamöz hücreli penis kanseri, sünnet derisinde veya penisin ucunda (glans) başlar. Skuamöz hücreli penis kanseri tipik olarak yavaş büyür. Erken teşhiste tedavide başarı oranı yüksektir. Diğer penis kanseri türleri arasında bazal hücreli karsinomlar, sarkomlar, melanomlar veya üretral karsinom bulunur. Nadir görülen kanser türlerinden biri olan penis kanseri genellikle sünnet olmamış erkeklerde; daha çok Afrika, Güney Doğu Asya ve Güney Amerika'da görülür.
Penis kanseri risk faktörleri nelerdir?
Penis kanserleri ile ilişkili risk faktörleri arasında genel olarak şunlar bulunur:
- Sünnet olmamak: Penis kanseri sünnet olmayan erkeklerde sünnet olan erkeklere nazaran daha fazla görülür. Yenidoğan sünneti ile penis kanseri riski neredeyse tamamen ortadan kaldırılabilir.
- Yaş: Penis kanseri vakalarının çoğunluğu 50-70 yaş arası erkeklerde görülür. Yaklaşık üçte biri ise 50 yaşın altındaki erkeklerde görülür.
- Sigara içmek-Tütün kullanımı
- İnsan papilloma virüsü (HPV): HPV 16 ve HPV 18 penis kanseri ile bağlantılıdır.
- Fimosis: Fimosis sünnet derisini geri çekmeyi zorlaştıran bir faktördür. Yani sünnet derisinin penisin başına (glans) geri çekilememesidir. Bu durum vücut yağlarının, bakterilerin ve smegma olarak bilinen diğer kalıntıların birikmesine yol açabilir.
- Sedef hastalığında UV ışık tedavisi: Sedef hastalığı gibi bazı cilt hastalıklarında uygulanan UV ışık tedavisi penis kanserine yakalanma riskini artırabilir.
- AIDS (edinilmiş bağışıklık eksikliği sendromu)
Penis kanseri belirtileri nelerdir?
Penis kanserinde en yaygın şekilde görülen semptomlar arasında cildin renginde veya kalınlığında değişiklikler, olağandışı akıntı, ülser, ağrı ve penisin ucunda şişlik bulunur. Penis kanseri belirtileri kişiden kişiye göre değişebilirken genel belirtiler özetle şunları içerir:
- Penis derisinde değişiklik, penis ucunda ağrı
- Ağrılı veya ağrısız siğil benzeri büyüme veya lezyon
- İyileşmeyen açık yara
- Sünnet derisi altında kanama görülmesi
- Kırmızımsı döküntü
- Küçük yumrular
- Düz, mavimsi-kahverengi büyüme
- Sünnet derisinin altında kalıcı, kokulu akıntı
- Kanser yayıldığı durumlarda kasıkta şişmiş lenf düğümleri
Penis kanseri nasıl teşhis edilir?
Doktor penis kanserinden şüpheleniyorsa, biyopsi işlemi isteyecektir. Çünkü penis kanserinin kesin tanısı biyopsi işlemiyle konulur. Biyopsi, penisten veya lenf düğümlerinden bir miktar dokunun alınmasını ve bir laboratuvarda incelenmesini içerir.
Yapılabilecek üç tip biyopsi işlemi mevcuttur;
İnsizyonel biyopsi anormal dokunun sadece bir kısmının çıkarılmasını içerir. Genellikle daha büyük lezyonlar, yaralar, ülserasyonlar ve dokuda derinleşiyor gibi görünen lezyonlar için uygulanır.
Eksizyonel biyopsi tüm lezyonu veya anormal büyümeyi ortadan kaldırır. Eksizyonel biyopsi genellikle anormal alan küçük olduğunda yapılır.
Lenf nodu biyopsisi genellikle penis kanseri penis içindeki dokuları istila ettiğinde yapılır. Doktor kanserin penis dokusunun ötesine yayılıp yayılmadığını öğrenmesine yardımcı olacaktır. Genellikle, lenf nodu biyopsisi, doktorun lenf nod(lar)ına ince bir iğne soktuğu, lenf nod (lar)ında kanser olup olmadığını öğrenmek için hücreleri ve sıvıyı çektiği bir prosedür olan ince iğne aspirasyonu (FNA) ile yapılır. Bazı durumlarda kanseri kontrol etmek amacıyla tüm lenf düğümleri cerrahi olarak çıkarılır.
Ayrıca görüntüleme testleri doktorların penis kanserini teşhis etmesine ve evrelendirmesine yardımcı olabilir. Penis kanserini teşhis etmek ve kanserin evresini belirlemek için kullanılan görüntüleme testlerinden bazıları şunlardır:
- BT taraması (Bilgisayarlı tomografi taraması)
- MRI (Manyetik rezonans görüntüleme)
- Ultrason
Penis kanseri evrelemesi nasıldır?
Penis kanseri evrelemesi şu şekildedir:
Evre 0
Penisin derisinin sadece üst tabakası kanser belirtileri gösterir. Yani yüzeyseldir ve herhangi bir yayılım göstermez.
Evre 1
Kanser, penis üzerindeki derinin üst tabakasının altındaki dokuya doğru büyümüştür. Ancak lenf ve kan damarlarında herhangi bir tutulum görülmez.
Evre 2
Kanser bu evrede penisin derisinin ve dokusunun ötesine yayılmaya devam eder. Sinirlerde, lenf damarlarında veya kan damarlarında mevcuttur.
Evre 3
Kanser 3. aşamada, penisin süngerimsi erektil dokusuna dönüşmüş olabilir. Kanser bununla birlikte kasıktaki lenf bezlerine de yayılmış olabilir.
Evre 4
Kanser bu aşamada kasıktaki skrotuma, prostata, kasık kemiğine ve diğer yapılara yayılmış olabilir. Kanser ayrıca lenf düğümlerinde de mevcut olabilir.
Penis kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?
Penis kanseri için tedavi yöntemleri genellikle cerrahi prosedür, radyoterapi ve kemoterapi içerir. Söz konusu tedavi yöntemleri hastalığın evresine, kanserin türüne, hastanın genel sağlık durumuna göre tek başına ya da kombinasyon halinde uygulanabilir.
Cerrahi prosedür
Penis kanserinin ana tedavisi cerrahi yöntemdir. Cerrahi prosedürde tümör ve çevresindeki bazı sağlıklı dokular (marj) çıkaracaktır. Ameliyatın kapsamı ve türü, tümörün konumuna, türüne ve evresine bağlıdır. Çoğu durumda, cerrahi prosedürün ardından meydana gelen penisteki herhangi bir fiziksel değişiklik rekonstrüktif cerrahi ile düzeltilebilir.
Fotodinamik terapi (PDT)
Fotodinamik terapi, kanser hücrelerini öldürmek için ışıkla birlikte ışığa duyarlılaştırıcı ajanlar adı verilen özel ilaçlar kullanır. İlaçlar ancak ışıkla etkinleştirildikten veya açıldıktan sonra çalışır.
Kriyocerrahi
Kriyocerrahi işleminde, kanser hücrelerini dondurmak ve öldürmek için sıvı nitrojen kullanır.
Radyoterapi
Radyoterapide kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili x-ışınları kullanır. Radyoterapi uygulamasının avantajı penisin anatomik yapısını korumasıdır. Dezavantajı ise penis kanserlerinin radyoterapiye nispeten dirençli olması ve fistül, ödem, cilt nekrozu ve ağrı gibi birçok komplikasyona sebep olabilmesidir.
Kemoterapi
Kemoterapi kanser hücrelerini öldürmek veya büyümesini yavaşlatmak için ilaçların kullanılmasıdır. Kemoterapinin penis kanseri tedavisinde sınırlı bir rolü vardır: Kemoterapi daha çok kanser lenf düğümlerine ve diğer dokulara yayıldığı durumlarda uygulanır. Yaklaşık yüzde 50'si rezektabl yapılabilen sabit inguinal metastazlı hastalarda primer neoadjuvan kemoterapinin rolü olabilir.
Öte yandan çok küçük sünnet derisi lezyonları için sünnet ve lazer cerrahisi tedavi edici olabilir. Lazer tedavisi penisin korunması avantajını sunsa da lazer penetrasyonunun derinliği sığdır.
Penis kanseri hakkında sık sorulan sorular
Penis kanseri bir erkeğin cinselliğini nasıl etkiler?
Penis kanseri teşhisi konan bir erkekte kısmi (penisteki kanserli doku ile birlikte bir miktar sağlam penis dokusunun çıkarılması) veya tam penektomi (penisin tamamının çıkarılması işlemi) uygulanabilir. Penis kanserinde tedavi için uygulanan cerrahi prosedürün yan etkileriyle baş etmek zor olabilir. Bir erkeğin penisinin bir kısmının veya tamamının kaybıyla başa çıkmak için psikolojik destek yardımı alması gerekebilir.
Sünnet olmak penis kanserini önler mi?
Yenidoğan sünnetli erkeklerde penis kanseri neredeyse hiç görülmez. Sünnet ergenlik sonrasına ertelendiğinde penis kanseri insidansı daha yüksektir. Yetişkin sünneti ise penis kanserine karşı koruma sağlamaz.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 9 Ekim 2024
Yayınlanma Tarihi: 11 Haziran 2021