Memorial Kayseri Hastanesi Obezite Cerrahisi Merkezi

Obezite cerrahisi; beden kitle indeksi yüksek, diyet ve egzersiz ile kilo veremeyen, diyabet gibi ek hastalıkları olan hastalara uygulanmaktadır. Memorial Kayseri Hastanesi Obezite Cerrahisi Merkezi, obezite tedavisinde pek çok branşın bir arada bulunduğu multidisipliner bir yaklaşımla hizmet vermektedir. Merkezde obezite cerrahisi uzmanı, endokrinoloji uzmanı, gastroenteroloji uzmanı, beslenme ve diyet uzmanı ile psikolog tarafından oluşan bir konsey tarafından değerlendirilen hastalara girişimsel ve cerrahi işlemler uygulanmakta, özellikli tedavilerle kalıcı kilo kontrolü sağlanmaktadır.

Hastaların yaşam kalitesini belirgin ölçüde iyileştiren obezite tedavilerinde uygulanan yöntemlerin amacı, midenin gıda alımını veya mide ve bağırsakların pozisyonunu değiştirerek alınan gıdaların emilimini azaltmaktır. Obezite cerrahisinde uygun hasta seçimi çok önemlidir.

Cerrahi yöntemlere başvurmadan önce hasta detaylı analizlerden geçirilmelidir ve obezitenin herhangi bir genetik, endokrin, nörolojik bir bozukluktan veya ilaç kullanımından kaynaklanmadığı ortaya konulmalıdır. Böyle bir durum söz konusu ise nedene yönelik tedaviler uygulanmalıdır.

Obezitede, cerrahi girişim için hasta seçiminde şu kriterlere uyulmalıdır:

• İdeal kilonun en az % 80 üzerinde olunması veya Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’nin üzerinde olması,
• VKİ 35-40 kg/m2 arasında olup eşlik eden hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi hastalıkların bulunması,
• 18-65 yaş arasında olunması ( Obeziteye eşlik eden önemli sağlık problemleri varsa yaş değişebilir)
• Obezitenin en az 3 yıldır var olması,
• Hormonal hastalıkların bulunmaması,
• İlaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo verilememiş olması,
• Kronik alkol ve ilaç bağımlısı olunmaması
• Hastanın uygulanacak cerrahi yöntemin önemini, olası risk ve ameliyattan sonra ortaya çıkabilecek istenmeyen durumları anlayabilecek psikososyal düzeyde olması,
• Kabul edilebilir düzeyde ameliyat riskine sahip olması

Obezite tedavi planlaması kişiye özel olarak yapılmaktadır. Hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kronik hastalık varlığı, çocuk sahibi olmayı düşünüp düşünmemesi, yaşam alışkanlıkları gibi faktörler ameliyat yönteminde belirleyici rol oynamaktadır.

Memorial Kayseri Hastanesi’nde deneyimli uzmanlar tarafından modern yöntemlerle gerçekleştirilen obezite tedavisi uygulamaları şu şekildedir:

Tüp mide ameliyatı

Gıda alımının azaltıldığı ameliyatlardan biri de laparoskopik olarak tüp mide oluşturulmasıdır. Bu ameliyatta midenin büyük kenarı kesilip çıkartılarak 100-150 ml arasındaki hacme sahip bir mide tüpü oluşturulmaktadır. Uygulama sayesinde iki mekanizma ile kilo kaybı olmaktadır. Mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir kısıtlanma ve mide hareketlerinin azaltılmasına bağlı kilo kaybı sağlanmakta; çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve iştah hormonu olarak tanımlanan ghrelin hormonu seviyesinde düşme sağlanarak tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. Ghrelin midenin beyindeki iştah artırıcı bölgenin kuvvetli bir uyaranıdır. Tüp mide ameliyatında Ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi çıkartıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı kolaylaşır. Bu yöntemde bağırsaktan besin emiliminde bir sorun ile karşılaşılmazken bazı vitaminlerin emilimi için gerekli olan mide asidi azaldığı için ameliyat sonrasında demir ve B12 vitamini takviyesi yapılmalıdır.

Mide botoksu

Migren ağrılarını ve yüzdeki kırışıklıkları yok etmek ya da terleme sorunundan kurtulmak için kullanılan botoks, artık obezite tedavisinde de kullanılmaktadır. Birçok kronik hastalığa neden olan obeziteden kurtulmak isteyenler, 20 dakika süren mide botoksu sayesinde aşırı yeme hissinden kurtulmakta, kilolarını daha kolay verebilmektedir. Özellikle olumlu etkileri açısından öne çıkan mide botoksu bir ameliyat değildir. İşlem midenin belirli bölgelerine ‘botulinum toksin’ enjekte edilerek uygulanan yeni bir kilo verdirme yöntemidir.  Yaklaşık 20 dakika süren mide botoksu için yapılan işlemde, endoskopi eşliğinde midenin ‘antrum’ ve korpus bölümlerindeki 40 farklı noktaya botulinum toksini enjekte edilerek mide çıkımında kasların kasılma yeteneği kısıtlanır. Midenin boşalması gecikir, besinler midede daha uzun süre kalacağı için tokluk süresi uzar. İşlem sonrasında daha az gıdayla daha kolay doyulur, iştah azalır, mide kapasitesi azalır ve kilo kaybı sağlanır. Mide botoksunun etkisi 3-6 ay boyunca devam eder. 6-8 aylık zaman diliminde fazla kiloların % 10-15’e yakını verilir. Yapılan çalışmalarda mide botoksu sonrasında 7-20 kilogram verilebildiği belirlenmiştir.

Mide balonu

Zayıflama programının yeterli olmadığı durumlarda kilo kaybını sağlamak için tasarlanmış bir yöntem olan mide balonu, beden kitle endeksi 27 kg/m² ve üzerinde olan kişiler ile obezite cerrahisi öncesi veya kilo kaybı gerektiren başka bir operasyon öncesinde zayıflatılması gereken hastalar için uygulanan güvenli bir yöntemdir.

Obezite cerrahisine uygun olmayan hastalara bu işlem uygulanabilmektedir. Mide içi balon, mide hacmini kaplayarak tokluk hissine ve bu sayede gıda alımında azalmaya yardımcı olmaktadır. İşlemden sonra hastalarda 6 ayda yaklaşık 16 kg yani fazla ağırlığın % 15-20’lük bir kilo kaybı beklenmektedir. Hastanın başlangıç kilosuna bağlı olarak 35 kiloya kadar çıkabilir.

Mide balonu uygulaması, mideyi yerleştirilen bir balonun hava veya fizyolojik sıvı ile doldurulmasıyla gerçekleştirilmektedir. Mideye yerleştirilen balon, mide hacminin üçte birini kaplamakta ve geri kalan hacim hızla dolduğu için hastaya midede bol miktarda yiyecek olduğu hissini vermektedir.