Yükleniyor

Whipple ameliyatı nedir? Hangi hastalara yapılır?

Whipple ameliyatı nedir? Hangi hastalara yapılır?

İletişime Geçin
medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Pankreas başı, bu bölgeye yakın safra yolları ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde uygulanan Whipple ameliyatları hastaların hayatını kurtarıyor. Cerrahinin en büyük ameliyatlarından biri olan Whipple yönteminde iyi bir merkezin başarı oranının yüzde yüze yakın olması gerekiyor. Bu yöntemin etkin bir şekilde uygulanması için deneyimli bir cerrahi ekibin olması şart. Memorial Şişli Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Uzmanları Whipple ameliyatı hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

Whipple ameliyatı nedir?

Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının pankreas başına yakın bölümlerinde oluşan tümörleri, bu 3 organ birbirlerine yapışık vaziyette oldukları için ayırmak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden bu organlarda meydana gelen tümörlerde o bölgeyi Whipple ameliyatı ile komple temizlemek çok daha etkin bir tedavi yöntemidir. Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının bu bölgeye yakın bölümlerinin komple alındığı bu yöntemin adı Whipple operasyonudur.

Whipple hangi hastalıklarda uygulanır?

Whipple, Pankreas başı, bu bölgeye yakın safra yolları ve 12 parmak bağırsağı tümörlerinde uygulanan ameliyat yöntemidir. Cerrahinin en büyük ameliyatlarından biri olan Whipple yönteminde iyi bir merkezin başarı oranının yüzde yüze yakın olması gerekmektedir. Bu yöntemin etkin bir şekilde uygulanması için deneyimli bir cerrahi ekibin olması şarttır. Memorial Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nun Whipple operasyonlarındaki başarı oranı yüzde 100’dür. Türkiye genelinde ise yüzde 1-5 arasında ölüm ve yüzde 30 civarında morbidite (en hafifinden en ağırına komplikasyon) oranı mevcuttur. Türkiye’de maalesef pankreas tümörleriyle ilgili kişilerin fazla deneyimi yok. Whipple ameliyatının yapılıp yapılmayacağını sağlayan etken bilgi değil deneyimdir. Günümüzde artık karaciğerin arkasındaki toplardamara atlamış tümörlerde de bu ameliyat yapılabilmektedir.

Whipple nasıl uygulanır?

Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının pankreas başına yakın bölümlerinde oluşan tümörleri, bu 3 organ birbirlerine yapışık vaziyette oldukları için ayırmak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden bu organlarda meydana gelen tümörlerde o bölgeyi komple temizlemek çok daha etkin bir tedavi yöntemidir. Pankreas başı, 12 parmak bağırsağı ve safra yollarının bu bölgeye yakın bölümlerinin komple alındığı bu yöntemin adı Whipple operasyonudur.

Mide aslında hem girişinde hem de çıkışında gözle görünür bir kapak olmasa da, kapak gibi davranan bir adele sistemine sahiptir. Bu kapağın olması sindirim sistemi için gereklidir. Pilor denilen bu kapağın operasyon sırasında korunması sonrasında oluşabilecek sindirim sistemi şikayetlerinin önlenmesini sağlar. Bu özel kapağın korunması için “Pilor Koruyucu Whipple” operasyonu uygulanmaktadır.

Whipple ameliyatı hakkında sık sorulan sorular 

Whipple ameliyatı ne kadar zamandır uygulanıyor?
Whipple 1930 yılında bulunan bir ameliyat yöntemidir. Whipple prosedürü Amerikalı cerrah Allen Whipple tarafından bulunmuştur. Amerikalı cerrah, bulduğu yönteme kendi soyadını vermiştir.

Whipple ameliyatı ne kadar sürer?

Whipple yönteminde ameliyat 5-8 saat arasında sürebilir.

Whipple ameliyatı güvenilir mi?
Cerrahinin en büyük ameliyatlarından biri olan Whipple yönteminde iyi bir merkezin başarı oranının yüzde yüze yakın olması gerekmektedir. Bu yöntemin etkin bir şekilde uygulanması için deneyimli bir cerrahi ekibin olması şarttır. Memorial Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nun Whipple operasyonlarındaki başarı oranı yüzde 100’dür. Yani Whipple ameliyatı güvenilir bir ameliyattır.

Whipple ameliyatı sonrasında mide bulantısı yaşanır mı?

Whipple ameliyatı sırasında mide kapağı da denen adale sistemini korumak amacıyla “Pilor Koruyucu Whipple” operasyonu uygulandığı için ameliyat sonrasında sindirim sitemi şikayetleri yaşanmaz.

Whipple ameliyatı sonrasında farklı bir sorun olur mu?
Whipple ameliyatı ile pankreas başı, midenin yarıya yakını, 12 parmak bağırsağının tamamı ve safra yollarının bu alana komşu bölümü komple çıkartılmaktadır. Operasyonun en önemli yanı alınan bu organların birbiriyle koordinasyonun yeniden doğru bir şekilde sağlanmasıdır. Bu nedenle Whipple ameliyatı mutlaka uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Uzman bir doktorun gerçekleştirdiği Whipple ameliyatında başarı oranı yüzde 100’dür.

Whipple ameliyatı sonrası beslenme nasıl olmalı?
Çoğu insan Whipple sonrasında beslenme değişikliğine ihtiyaç duymaz ancak ameliyat sonrasında insülin üretiminin daha düşük olması, bazı kişilerin şeker alımını azaltması gerektiği anlamına gelebilir. Yine de ameliyat sonrasında doktor gereken bilgilendirmeyi yapacaktır.

Whipple ameliyatı için biyopsiye gerek var mı?
Bu bölgede oluşan tümörlerde biyopsi yapmak çoğunlukla gerekmemektedir. Pankreas başında şüpheli bir kitle olma durumunda biyopsiye gerek olmaksızın Whipple ameliyatı uygulamak en doğrusudur. Çünkü yapılan biyopsi bölge itibariyle her zaman doğru yerden alınmayabilir. Dolayısıyla yanlış sonuç verilebilir.

Pankreas kanserinde erken teşhis için ne yapılmalı?
Pankreas, vücudun en arkasındaki organlardan biridir. Genellikle karın içi organların tümünde şikayetler öne yansır. Öne yansıyan bulgular içinde çok geride olduğu için pankreas kanserleri, yakalandığında yüzde 90’a yakınında ameliyat olma sınırı geçmiş olur. Ailesinde bu tip hastalıklar olanlar ya da olmayanların dönem dönem bazı tarama kan testleri yaptırmaları gerekmektedir. En başarılı olduğumuz hasta grubu tesadüfen kontrole giden kişilerdir.

Pankreas kanserinin erken belirtileri nelerdir?
Pankreas kanseri, erken evrede genellikle belirti vermeyen ve ilerlediğinde faklı şikayetlerle kendini gösteren bir hastalıktır. Özellikle sırta vuran ağrı, idrar ve deri renginin sararması ile sarılık gelişimi, tümör çok ilerlediğinde açığa çıkar. Pankreasın bulunduğu yer nedeniyle şikayetler de farklı hastalıklar ile benzerlik gösterebilir. Midenin arkasında yer alan bir organ olduğu için ağrı şikayeti, yine midenin arkasında gelişir ve pankreasta var olan bir sorunun da göz ardı edilmesine yol açar. Mide ağrısı şikayeti, asit salgısının azaltılmasına yönelik bir takım tedaviler ile giderilmeye çalışıldığında, pankreas kanseri tanının gecikmesine neden olabilir. Yemek sonrası ya da yatay pozisyona geçince artan karın ağrısı, az sancıları, şişkinlik, kusma ve iştah kaybı, koyu renkli ya da kanlı idrar, genel halsizlik, karaciğer ve safra kesesinde büyüme, kaşıntı, varis pankreas kanserinin belirtilerindendir.

Pankreas kanserinde risk grubu kimlerdir?
Sigara kullanımı ve obezite, her tümörün oluşumunda olduğu gibi pankreas kanserinin ortaya çıkmasında da önemli rol oynar. Pankreas kanseri ile şeker hastalığı ilişkisi göz ardı edilmemelidir. Diyabet hastalığı ortaya çıktıktan sonra pankreasta hastalık gelişimi daha riskli hale gelmekte, pankreas kanseri diyabet ile belirti verebilmektedir. Bazı genetik faktörler de pankreas kanserinde etkindir ve ailesel geçiş söz konusudur. Bu açıdan aile fertlerinde pankreas kanseri olan kişilerin genellikle daha sık aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bazı kanser türleri de pankreas kanserine eşlik edebilir ve pankreas kanserinin oluşumunu tetikleyebilir. Ailesinde kanser öyküsü olan kişilerin bu açından da değerlendirilmesi önemlidir.  Son yıllarda hastalığın 40-50 yaş arasında görülme sıklığı artmakta birlikte, 50 yaş üstü insanlarda daha sık görünmektedir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 12 Aralık 2024

Yayınlanma Tarihi: 3 Nisan 2020

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al