Toplumda ‘Beta mikrobu’ olarak bilinen Grup A streptokok, boğazda ve ciltte bulgu yaratmaksızın bulunabilen bir bakteri türüdür. Grup A streptokok enfeksiyonları genellikle tonsilit olarak da adlandırılan bademcik iltihabına neden olup boğaz ağrısı şikayetine yol açmaktadır. Bu bakteri türü ayrıca, kızıl hastalığı, impetigo ve selülit gibi cilt bulgularına da yol açabilir. Nadir durumlarda bakteri, invaziv grup A streptokok hastalığı (GAS) olarak bilinen ve yaşamı tehdit edebilen zatürre, nekrotizan fasiit veya toksik şok sendromu tablolarına da sebebiyet verebilir. Bazı bireylerde A grubu streptokok enfeksiyonu, kalbe (romatizmal ateş olarak bilinen bir durum) veya böbreklere (glomerülonefrit olarak bilinir) zarar verebilecek ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Bölümü’nden Uz. Dr. Utkucan Uçkun, son zamanlarda dünya üzerinde yaygın olarak görülen bu bakteri hakkında bilgi verdi.
Strep A (Grup A Streptokok, GAS) Bakterisi Nedir?
Bilimsel adı “Streptococcus pyogenes” olan Strep A, genellikle hafif bir boğaz ağrısı ile kendini gösteren, cilt, yumuşak doku ve solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabilen yaygın bir bakteri türüdür. ‘Pyogenes' cerahat oluşturan anlamına gelmektedir. Sağlıklı insanlarda da bulunurlar; enfeksiyon belirtileri olmayan sağlıklı çocukların %5 ila 20'sinin boğazlarında strep A yaşamaktadır. Grup A streptokok enfeksiyonlarının çoğu hafif seyirli olsa da, nadiren hayatı tehdit edebilen hastalık tablolarına neden olabilirler.
Strep A Enfeksiyonu Bulaşıcı mıdır?
Strep A enfeksiyonu olan kişiler bulaştırıcıdırlar ve enfeksiyonu başkalarına yayabilirler. Örneğin, kızıl hastalığı olan kişiler antibiyotik tedavisine başlandıktan sonra bulaşı azaltmak için en az 24 saat boyunca evde istirahat etmelidirler. Strep A taşıyan ancak herhangi bir enfeksiyon belirtisi olmayan kişilerin ise düşünüldüğü kadar bulaştırıcı olmadığı ve özel önlem almalarına gerek olmadığı düşünülmektedir.
Strep A Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler, enfeksiyonun türüne göre değişir. Strep A enfeksiyonları çeşitli hastalıklara neden olabilmektedir.
Strep A, boğaz enfeksiyonu ve bademcik iltihabı ile birlikte şu belirtileri gösterir:
Strep A'ya bağlı boğaz enfeksiyonu, virüsler (ör Ebstein Barr virüs) gibi diğer etkenlere bağlı boğaz enfeksiyonları ile çok benzer belirtiler gösterir. Dolayısıyla, boğaz enfeksiyonun Strep A’ya bağlı olup olmadığını tahmin etmek için puanlama sistemleri geliştirilmiştir. Puanlama sistemi hangi hastaların antibiyotikten faydalanabileceğini kestirmek amacıyla kullanılır.
Kızıl hastalığı: Genellikle 10 yaş altı çocuklarda bademcik iltihabına kıyasla daha az sıklıkta karşımıza çıkar. Vücutta, genellikle enfeksiyondan 12-48 saat sonra bakterinin salgıladığı toksin nedeniyle ortaya çıkan belirgin kırmızı bir döküntüye neden olur ve bu döküntü dokunulduğunda pürüzlü veya 'zımpara kağıdı gibi' hissedilir. Kızıl hastalığı döküntüsüne ateş ve boğaz ağrısı gibi boğaz enfeksiyonu belirtileri ve çilek dil de eşlik eder. Dilin üzerinde önce beyaz bir kaplama görülürken; birkaç gün içinde bu beyaz kaplama yerini küçük beneklerle bezeli parlak kırmızı bir dile bırakır. Tedavi edilmezse, döküntü ve boğaz ağrısı yaklaşık 10 gün içinde kaybolur, ancak cilt bazen güneş yanığına benzer biçimde soyulabilir.
Çeşitli cilt enfeksiyonları: İmpetigo, cildin en üst tabakasının enfeksiyonudur. Ciltte kırmızı ve kaşıntılı yaralar, içi sıvı dolu ve patlayan kabarcıklar ve sonrasında bal rengi veya kahverengi kabuklanmalar ile karakterizedir. Selülit ise, cildin daha derin tabakalarının enfeksiyonudur. Genellikle birkaç gün içinde yayılma eğilimine sahip ciltte kızarık, sıcak ve ağrılı bir bölge ve bazı olgularda ateş ile karakterizedir.
Strep A ayrıca nadiren daha ciddi olan "invaziv" enfeksiyonlara da neden olabilmektedir.
İnvaziv Grup A Streptokok Hastalığı Nedir?
Strep A nedeniyle oluşan ve akciğerler veya kan dolaşımı (sepsis) gibi grup A streptokokların normalde bulunmadığı bir bölgeyi etkileyen herhangi bir enfeksiyon invaziv olarak nitelendirilir. İnvaziv Grup A streptokok enfeksiyonu, erken aşamalarında hafif bir seyir ile başlayıp sonrasında hayatı tehdit edebilmektedir.
Pnömoni (Zatürre): Akciğerlerin enfeksiyonudur. Zatürreli kişilerde ateş ve öksürük olabileceği gibi solunum güçlüğü, göğüs ağrısı, öksürürken kan gelme veya sepsis belirtileri de gözlenebilir.
Streptokoksik toksik şok sendromu: Bu durum, grup A streptokokların kan dolaşımına bir toksin yayması sonucu gelişen hayatı tehdit edici derecede düşük kan basıncı ve organ yetmezliği ile karakterizedir. Toksik şok sendromunun erken aşamalarında, belirtiler grip benzeri hafif bulgularla (ateş, kas ağrısı ve titreme) seyredebilir ancak bulgular hızla kötüleşir.
Toksik şok sendromuna sahip kişilerde ayrıca şunlar görülebilir:
- Ani başlangıçlı yüksek ateş
- Kusma
- Döküntü
- Bayılma veya bayılacak gibi hissetme
- Ani bilinç veya oryantasyon kaybı
- Sepsis belirtileri
Nekrotizan fasiit: Cilt ve cilt altındaki yumuşak dokuları (yağ ve kas dokusu) tutan nadir ancak hayatı tehdit edebilen çok ciddi bir enfeksiyondur. Bazen "et yiyen bakteri" olarak da adlandırılır. Nekrotizan fasiit, erken aşamalarında ağrı, kızarıklık ve şişlikle başladığı için hafif seyirli cilt enfeksiyonlarından ayırt etmesi zor olabilmektedir. Ancak, ilerleyen dönemde görülen belirtiler şunlardır:
- Beklenenden çok daha şiddetli ağrı
- Ciltte mor veya siyah lekeler
- Ani bilinç veya oryantasyon kaybı
- Sepsis belirtileri
Herhangi bir test yaptırmam gerekiyor mu?
Genellikle teşhis, klinik tabloya bakılarak konulabilir. Ancak, teşhis konusunda şüphe varsa, pamuklu bir çubuğa benzeyen bir kit yardımıyla boğaz kültürü ve/ya boğaz sürüntüsü alınabilir. Hızlı Strep A testi sonucu aynı gün içinde değerlendirilebilir ancak kültür sonuçlarının neticelenmesi birkaç gün sürebilir, bu nedenle Grup A streptokok enfeksiyonu şüphesi varsa antibiyotik tedavisine testleri beklemeden başlamak en doğru seçenek olacaktır.
Kan örneği alınarak bakılan anti-streptolizin titre testi (ASO) grup A streptokok enfeksiyonlarında bir hafta ile bir ay arasında pozitif kalabilmektedir. Bu nedenle kişinin enfeksiyonu geçmişte geçirip geçirmediğini değerlendirmede faydalıdır.
Strep A Nasıl Tedavi Edilir?
Strep A enfeksiyonları etkili bir şekilde penisilin içeren antibiyotiklerle tedavi edilmektedir. Bu nedenle çocuğun gerçekten penisiline alerjisi olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Bazen daha önce penisilin kullanımına bağlı yan etkiler (kusma, ishal veya EBV enfeksiyonlarında döküntü gibi) yanlışlıkla alerji olarak yorumlanabilmektedir. Penisiline alerjisi olanlar için azitromisin gibi makrolid grubu diğer antibiyotik seçenekleri de mevcuttur. Tedavi, geçirilmekte olan enfeksiyon türüne bağlıdır:
- Boğazlarında veya ciltlerinde hiçbir belirti olmaksızın başka bir sebeple alınan sürüntü örneğinde strep A taşıdığı saptanan kişilerin herhangi bir tedaviye ihtiyaçları yoktur.
- Strep A kaynaklı boğaz enfeksiyonu için antibiyotik tedavisi uygulanmaktadır. Antibiyotikler bulguların süresini yaklaşık bir gün azaltmaktadır. Tedavideki amaç ciddi komplikasyon gelişimini azaltmaktır. Parasetamol ve/ya ibuprofen gibi tedaviler de semptomlara yardımcı olabilmektedir.
- Kızıl, diğer bireylere bulaşma riskini azaltmak için antibiyotiklerle tedavi edilmelidir ve kişi antibiyotik tedavisine başlandıktan sonra 24 saat boyunca okuldan veya işten uzak durmalıdır.
- İmpetigo hafifse antibiyotikli kremlerle tedavi edilebilir, daha ciddi durumlarda ise tablet veya şurup formda antibiyotikler kullanılabilir. İmpetigosu olan kişiler, cilt döküntüsü kabuklanana kadar veya antibiyotik tedavisine başlandıktan sonraki ilk 48 saat boyunca okuldan veya işten uzak durmalıdırlar.
- Selülit tablet veya şurup formda antibiyotiklerle tedavi edilmektedir. Bu uygulama işe yaramazsa veya enfeksiyon şiddetliyse, damar içine uygulanan (intravenöz) antibiyotikler de kullanılabilir.
- İnvaziv Grup A streptokok enfeksiyonları hastane yatışı gerektiren enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlara sahip kişilere genellikle intravenöz antibiyotikler verilir. Kritik durumdaki hastalar için yoğun bakım şartları gerekebilir.
Bademciklerin ve/ya geniz etinin aldırılması gerekiyor mu?
Bademcikler (tonsil) ve geniz etinin (adenoid) ana işlevi, solunum yolu ile vücudumuza giriş yapan bakteri ve virüsleri yakalamaktır. Bademciklerde bulunan bağışıklık sistemi hücreleri tarafından üretilen antikorlar, bakteri ve virüsleri öldürmeye dolayısıyla da boğaz ve akciğer enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki bademcikler uzaklaştırıldığında boğaz enfeksiyonları tamamen engellenmez. Ancak, atak sıklığı ve şiddetinde azalma gözlenebilir. Ayrıca, bademcik iltihabının bir komplikasyonu olan peritonsiller apse riski de azalabilmektedir.
Bademciklerinizin ameliyatla uzaklaştırılması (tonsillektomi) gerekip gerekmediği, tekrarlayan bademcik iltihabı tablosunda söz konusu olabilir:
- Son 1 yılda yedi kez veya daha sık bademcik iltihabı (tonsillit) atağı yaşandıysa veya
- Son 2 yılda her yıl beş veya daha fazla tonsillit atağı yaşandıysa veya
- Son 3 yılda her yıl üç veya daha fazla tonsillit atağı yaşandıysa
- Ve yukarıdakilere ek olarak tonsillit atakları sebebiyle normal işlevlerde etkilenim varsa (örn, okuldan uzak kalmaya sebep olacak şiddette ataklar)
Bir yılda iki defadan fazla peritonsiller apse atağı geçirilmesi durumunda da tonsillektomi düşünülebilir. Bu durum, genellikle tek taraflı olup bademciğin yanında bir cerahat birikmesi (apse) sonucu gelişen bakteriyel bir enfeksiyon tablosudur. Tedavide antibiyotiklere ek olarak çoğu zaman küçük cerrahi bir kesi ile apsenin boşaltılmasını gerektirir.
Bazen de bademcikler ve/ya geniz eti büyüyüp hava yolunu kısmen tıkayabilir, bu da obstrüktif uyku apne sendromu adı verilen bir hastalığa katkıda bulunabilir. Eğer bulgular şiddetli ise (örneğin, bir çocuk düzenli olarak burun tıkanıklığı nedeniyle uyku problemi yaşıyorsa veya gece uykusu bölünüyorsa) geniz eti de eş zamanlı olarak çıkarılabilir (adenoidektomi).
Ameliyat
Tüm cerrahi işlemlerde olduğu gibi cerrahi işlemlere bağlı riskler bulunmaktadır. Dolayısıyla cerrahi, kar zarar ilişkisi düşünülerek yukarıdaki kriterlere uyan hasta grubuna önerilmektedir. Ameliyatın olası komplikasyonları arasında enfeksiyon, bademciklerin veya geniz etinin çıkarıldığı bölgelerde ciddi kanama ve anesteziye bağlı reaksiyonlar bulunmaktadır. Ayrıca, geniz etinin çıkarılmasından sonra çocuklarda burundan konuşma riski mevcuttur. Bu, geniz eti çıkarıldıktan sonra, burun boşluğunun arka kısmı ile ağız üst kısmının düzgün bir şekilde kapanamamasından kaynaklanır. Geçici olan bu durum konuşma terapisi ile düzeltilebileceği gibi boşluğu daraltıcı ek bir operasyon gerektirebilmektedir.
Strep A Başka Ne Gibi Problemlere Yol Açabilir?
Strep A enfeksiyonu, başlangıçtaki enfeksiyondan sonra gelişen bir dizi sağlık sorununa yol açabilmektedir. Bunlar eskiden daha yaygınken nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte günümüzde çok daha nadir görülmektedir. Daha iyi hijyen koşulları, artan antibiyotik kullanımı veya toplumda bulunan strep A bakteri türlerindeki değişiklikler bu azalmada rol oynuyor olabilir.
Romatizmal ateş: Grup A strep enfeksiyonunun bağışıklık sisteminde bir dizi reaksiyonu tetiklemesi sonucu ortaya çıkan ve kalp, eklem ve sinir iltihabına yol açabilen bir durumdur.
Post-streptokoksik glomerulonefrit: Geçirilen Grup A strep enfeksiyonuna ikincil otoimmün bir reaksiyonun neden olduğu düşünülen bir böbrek hastalığıdır. Genellikle kendiliğinden iyileşir, bu nedenle tedavi genellikle yüksek kan basıncı gibi bulguları hafifletmek ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir.
Pediyatrik otoimmün nöropsikiyatik bozukluk (PANDAS): Çocuklarda birden bire obsesif-kompulsif bozukluk ve diğer ruh sağlığı problemlerine ait bulguların geliştiği bir tablodur. Teorilerden biri, strep A enfeksiyonunun PANDAS'a yol açan bir otoimmün reaksiyona neden olduğudur. Ancak, Grup A strep enfeksiyonu ve PANDAS arasında net bir bağlantı göstermek güç ve çoğu çocukta bu bulgular strep A enfeksiyonuna bağlı olmayabilir. Ayrıca, PANDAS'ı kanıtlamak için net bir tanı testi de mevcut değil.
Son Zamanlarda Yaşanan Vaka Artışlarının Nedeni Nedir?
Bu durumun kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak, COVID-19'un yayılmasını önlemek için alınan enfeksiyon kontrol önlemleri, yüksek olasılıkla Grup A streptokok enfeksiyonlarının yayılmasını da engellemiş olabilir. Buna bağlı olarak Grup A streptokok enfeksiyonlarına karşı bağışıklık kazanmayan çok sayıda duyarlı çocuk enfekte olup bakteriyi saçabilen bireylere dönüşmüş olabilirler. Diğer bir sebep aynı dönemde RSV, influenza ve COVID-19 gibi birçok viral enfeksiyonun da yaygın olması olabilir. Zira, öksürük daha çok viral üst solunum enfeksiyonlarında beklenen bir bulgu olup Grup A streptokoklara bağlı boğaz enfeksiyonlarında öksürük yanıtını beklemeyiz. Bu etkenlere eş zamanlı maruz kalma, çocukların Grup A streptokok enfeksiyonu kapma riskini de artırıp ciddi hastalık tablolarına yol açmış olabilir. Ancak, grup A streptokokların daha agresif veya daha ciddi hastalıklara neden olabilen bakterilere dönüştüğüne dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.
Güncelleme Tarihi : 16 Ekim 2024
Yayınlanma Tarihi: 12 Aralık 2022