Jinekolojik Kanserler ve Tedavi Yöntemleri

Jinekolojik kanserler nelerdir?

Kadın kanserleri olarak da tanımlanan jinekolojik kanserler genital bölgenin en dış bölgesi olan vulva (genital bölgenin dış kısmı), vajen, serviks (rahim ağzı), rahim içi (endometrium), tuba uterina (tüp, fallop tüpleri), yumurtalık (over) ve karın zarı olmak üzere gruplandırılmaktadır.

Jinekolojik kanserlerin belirtileri nelerdir?

Rahim içi kanserleri yüzde 80-85 erken evrede yakalandığı için genellikle yaşam süresi uzundur. Rahim içi kanseri özellikle post-menopozal dönemde olan kadınlarda kanama şeklinde kendini belli ederken, menopoz döneminden önce anormal adetler, yoğun kanamalar, adet sonrası kanamalar ve ara kanamalar şeklinde kendini gösterir. Çok ileri evrelerde kasık ve karın ağrısıyla yakalanabilmektedir. Rahim ağzı kanseriyse inatçı akıntılar, ilişki sonrası kanama, kanlı akıntı, ileri evrelerde idrar yapamama, büyük abdest zorlukları ve kasık ağrısıyla kendini gösterirken, yumurtalık kanserleri daha çok karın şişliği, karın ağrısı, çevre organların baskısı sonucu idrar ve büyük abdest yapamama problemleriyle karşımıza gelmektedir. Vulva ve vajen kanserlerinde vulvada dış bölgede kitle olarak ve inatçı kaşıntılar şeklinde semptom verirken, vajen kanseri daha çok kanama şikayetiyle semptom vermektedir.

Jinekolojik kanserler tanısı nasıl konulur?

Yumurtalık kanserinde ultrasonografide her iki yumurtalık bölgesinde kitle ve karında asit adı verilen sıvı ile şüphelenilerek cerrahi ve patolojik tanıyla teşhis konmaktadır. Daha sonra bu kitleler çıkarılarak, cerrahi sonrası incelemelerle tanı kesinleşmektedir. Rahim içi kanserlerinde tanı rahim içi tabakası olan endometriumdan alınan biyopsi ile konmaktadır. Serviks kanserinde, vulva ve vajen kanserinde ise görülen alanlardan biyopsiler alınarak teşhis kesinleştirilmektedir.

Jinekolojik kanserlerin tedavisi nasıldır?

Jinekolojik kanserlerde tedavi yöntemleri; dış bölgeden başlayarak vulva kanserinde kitlenin cerrahi ile çıkarılması ve kasık bölgesinde özel lenf nodlarının çıkarılması şeklindeyken vajende radyoterapi veya cerrahi yapılacaksa rahim ve vajenin komple çıkarılması ve pelvik bölgedeki lenflerin çıkarılması şeklinde olmaktadır. Rahim ağzı kanseri yine aynı şekilde hastadaki tümörün boyutuna göre 2 cm’nin altındaki tümörlerde basit histerektomi artı olarak lenf nodları şeklindeyken, 2 cm’den büyük tümörlerde radikal histerektomi ile beraber pelvik lenflerin çıkarılması şeklinde uygulanmaktadır. Rahim içi endometrium kanserindeyse rahim alınmasına ek olarak yaşa bağlı olarak yumurtalıkların alınmasıyla ve pelvik ve paraaortik bölgedeki özel lenflerin çıkarılması şeklinde olmaktadır. Ancak yumurtalıklar 45 yaş altında alınmadan bırakılabilmektedir. Yumurtalık kanserindeyse görülen tüm tümör dokularını çıkarmak gerekmektedir.

Yeni tedavi yöntemleri olan endoskopik cerrahi yani laparoskopi ve robotik cerrahi ile özellikle rahim içi kanserleri ve serviks kanserleri erken evrede kapalı yöntemlerle kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Over tümörlerinde ve overin bazı özel tüp tümörlerinde de nadiren erken evrede yakalandığında laparoskopik cerrahi tercih edilmektedir.

Jinekolojik Kanserler Hakkında Sık Sorulan Sorular

En sık görülen jinekolojik kanserler hangileridir?

En sık görülen jinekolojik kanser tipleri gelişmiş ülkelerde rahim içi endometrium kanseriyken gelişmekte olan ülkelerde rahim ağzı kanseridir. Diğer kanserler özellikle vulva ve vajen kanseri daha nadir görülen kanser tiplerindendir.

Jinekolojik kanserler riskli midir?

Özellikle over kanseri en ölümcül kanserlerden bir tanesidir. Yüzde 80-85’i geç, evre 3-4’lerde tanı almaktadır. Bu nedenle ölüm riski diğer kansere kıyasla daha yüksektir.

Jinekolojik kanserlerde lenf nodlarının hepsi mi alınır?

Jinekolojik onkolojide artık yeni bir konsept oturmuştur. Özellikle rahim içi rahim ağzı ve yumurtalık tümörlerinde ve vulva kanserinde tüm lenfler çıkarılmamaktadır. Sentinel lenf nodu konsepti ile özel boyalarla, özel tekniklerle boyama yapılarak sadece şüpheli lenf nodları incelemeye gönderilmektedir.