Yükleniyor

Huzursuz Bacak Sendromunda Dikkat Edilmesi Gereken 5 Durum

Huzursuz Bacak Sendromunda Dikkat Edilmesi Gereken 5 Durum

Huzursuz bacak sendromu genellikle akşam saatlerinde kişi istirahat haline geçtikten kısa süre sonra bacaklarda uyuşma, batma, iğnelenme gibi rahatsız edici hisler şeklinde ortaya çıkan, sık görülen bir hareket bozukluğudur. Daha nadir olarak kollarda benzer şikayetler ortaya çıkabilir. Bacaklar hareketsizken ortaya çıkan, ağrılı olmayan ancak güçlü şekilde algılanan bacakları hareket ettirme isteği, hareket ile belirgin rahatlama gösterir. Altta yatan neden bulunduğunda tedavisi hızlıca planlanabilen hastalık, tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Özden Yener Çakmak, huzursuz bacak sendromu ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

İçindekiler

Demir eksikliği anemisi huzursuz bacak sendromuna neden olabilir

Huzursuz bacak sendromu yaşayan pek çok hastada altta yatan bir neden bulunmamaktadır. Üremi, demir eksikliği anemisi, B12 eksikliği anemisi en sık görülen nedenler arasında sayılabilir. Ek olarak nöropati, romatoid artrit, diyabet, hipertiroidi, hipotiroidi hastalarında da huzursuz bacak semptomları gelişebilir. Parkinson, Multipl Skleroz (MS) gibi kronik nörolojik hastalıkların seyrinde de sıklıkla huzursuz bacak semptomları izlenebilir. Gebelikte huzursuz bacak sendromu belirtileri ortaya çıkabilir. Ayrıca bazı antidepresanların, anti alerjik ve anti-histaminik ilaçların, bazı bulantı ilaçlarının kullanıma bağlı yan etki olarak da benzer şikayetlerin ortaya çıkabileceği akılda bulundurulmalıdır.

Huzursuz bacak sendromunda görülen başlıca belirtiler aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • Bacaklarda ve ayaklarda huzursuzluk hissi ile bacakları hareket ettirme isteği gelişir
  • Oturma, yatma gibi uzun süre hareketsiz kalınan durumlarda ve gece saatlerinde başlar ya da artar
  • Bu şikayetler etkilenen bölgenin hareket ettirilmesi ile azalır ya da tam düzelir

Hisler batıcı, yanıcı ya da krampa benzer şekilde olabilir. Şikayetler her iki bacakta, ya da tek bacakta olabilir. Bazı hastalarda kollar da etkilenebilir. Bazı kişilerde de rahatsızlık verici hisler olmadan, sadece bacaklarda hareket ettirme isteği gelişir. İstirahatte ortaya çıkan şikayetler, yürüme ile hemen durur. Gece daha sık ortaya çıksa da, hastalığın ilerleyen dönemlerinde gün içinde de şikayetler ortaya çıkmaya başlar. Şikayetler gece içinde tekrarlayabileceği için hastalarda uyku problemlerine sıklıkla rastlanır. Uyku problemleri genellikle uykuya dalmada ya da sürdürmede zorluk şeklindedir.

Altta yatan nedenler araştırılmalı

Hastalığın tanısının konulmasında hastadan alınan ayrıntılı hasta öyküsü ve yapılan fizik muayene sıklıkla yeterli olmaktadır. Diyabet, tiroid ve böbrek fonksiyon bozuklukları, demir eksikliği anemisi gibi ikincil nedenlerin tespit edilmesi için kan tahlilleri yapılmalıdır. Ayrıca kronik hastalıklar ve ilaç kullanımı ayrıntılı sorgulanmalı, yaygın sinir hasarı yani nöropati dışlanması açısından gerekli hastalarda elektromiyografi (EMG) planlanmalıdır.

Nedene göre tedavi planlanır

Eğer araştırmalar sonucunda huzursuz bacak semptomlarına yol açacak bir neden bulundu ise öncelik bu nedenin ortadan kaldırılması ya da tedavi edilmesi gerekir. Genellikle bu durumda huzursuz bacak şikayetlerinde tam düzelme izlenecektir. Örneğin serum ferritin düzeyi 50 ng/ml’nin altında olan hastalarda demir takviyesi verilmesi tedavide etkin olabilmektedir. İlaç tedavisi öncesinde bazı yaşam tarzı değişiklikleri denenebilir. 

Huzursuz bacak sendromu şikayetlerini azaltmak için öneriler;

  1. Alkol ve kafein tüketimini sınırlayın ya da sonlandırın.
  2. Sigara içiyorsanız sigarayı bırakın.
  3. Gündüzleri düzenli egzersiz yapın.
  4. Uyku öncesi ılık bir banyo yapın.
  5. İyi bir uyku ortamı sağlayın ve her akşam aynı saatlerde uyumaya özen gösterin.

İlaçlar uzman kontrolünde alınmalı

Primer huzursuz bacak sendromunda ise tedavide sıklıkla beyindeki dopamin seviyesini artıran ilaçlar kullanılmaktadır. Benzodiazepinler tedavide etkili olsa da uzun süreli kullanımda bağımlılık potansiyeli taşıdıklarından; dirençli hastalarda kısa süreli planlanması tercih edilebilir. Karbamazepin gibi antiepleptikler de tedavide faydalı olabilir. 

Yayınlanma Tarihi: 6 Haziran 2024

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al