Vücutta pek çok değişikliğin üst üste yaşandığı ve anne adayının halk arasında ‘’iki canlı’’ diye adlandırıldığı hamilelik döneminde hormonal değişiklikler zirveye çıkar. Anne karnında hızlı bir yolculuğa başlayan bebeğin an be an gelişimiyle kadının vücudunda tepeden tırnağa bir dönüşüm başlar. Tüm bunlara paralel olarak da kişinin beslenme ihtiyaçları artar. İşte tam da böylesi kritik bir dönemde bazı anne adayları Ramazan ayında oruç ibadetinden geri kalmak istemez. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op.Dr. Burak Çağlarsu ise uyarıyor: Gebelikte oruç anne ve bebek açısından riskli olabilir.
Hamilelikte Oruç Tutulur mu?
Hamilelikle birlikte vücut artık iki kişilik çalışmaya başlar. Örneğin; gebelik haftası ilerledikçe kalp daha fazla kan pompalar, böbrekler daha fazla kan süzer. Haliyle anne adayının enerji tüketimi ve ihtiyacı da artar. Oruçluyken saatler süren açlık ve susuzluğa maruz kalan anne adayı vücudunun enerji açığını karşılayamaz hale gelebilir ve bu da doğal fizyolojiyi bozar. Gebe, susuzluk nedeniyle dehidrasyona, açlık nedeniyle kan şekeri düşüklüğüne maruz kalabilir. Böyle bir ihtimal ise sadece annenin değil, bebeğin de hayatını tehdit eder çünkü bebeğin sağlıklı gelişimi için kan şekeri seviyesinin belli bir aralıkta kalması gereklidir. Yani hipoglisemiye sebep olabilen uzun süreli açlık anne ve bebekte istenmeyen patolojik durumlara yol açabilir.
Tüm bu risklere ve uyarılara rağmen gebelikte oruç tutan anne adayları açken bebek hareketlerinin azaldığını belirtmişlerdir. Yine susuz kalan gebelerde ise tansiyon düşmesine bağlı olarak bebeğe giden kan akımında azalma yaşanabilir. Vücut bu kez de bebeğe giden kan akımını korumak için diğer organlara giden kanı azaltacağı için anne adayında halsizlik, kırgınlık ve yorgunluk gözlemlenir. Özellikle erken haftalarda su tüketmeyen ve yeterince beslenemeyen gebelerde kabızlık, baş dönmesi, bulantı ve kusma gibi belirtiler görülürken, ilerleyen haftalarda ise bebeğin düşük doğum ağırlıklı olması ihtimaliyle karşılaşılabilir. Bu nedenle oruç gebeliğin hiçbir döneminde önerilmez. Ancak tüm riskleri göze alarak oruç tutan bir anne adayının kabızlık, baş dönmesi, mide bulantısı ve bayılma gibi acil durumlara karşı farkındalığı artırılarak, yakın takibi önerilir. Kişi ayrıca beslenme ve sıvı alımına yönelik de bilgilendirilmelidir.
Hamilelikte Oruç Tutulmasının Riskleri Var mı?
Hamile birinin oruç tutup tutamayacağı kronik hastalığı olup olmadığı, hamileliğin sağlıklı bir planda ilerleyip ilerlemediği ve hamileliğin hangi döneminde olduğuna bağlı olarak değişebilir. Hamileliğin 2. veya 3. trimesterinde (2. 3. ay ve sonrası) oruç tutulması anne ve bebek sağlığı için önerilmeyebilir. Anne ve bebek hamilelik süresince ihtiyaç duyulan vitamin, protein ve kaloriyi alamayacağı için hamile olan birinin oruç tutmaması önerilir. Bebeğin bilişsel gelişimi de dikkate alınmalıdır. İnancı gereği oruç tutmayı isteyen anne adayları bunu doktor kontrolü ve onayı ile sürdürmelidir.
Hamileyken oruç tutulması halinde doğabilecek potansiyel sağlık riskleri şu şekildedir:
- Bebek gelişimi için gerekli olan vitamin, mineral, protein gibi ihtiyaçlardan mahrum kalabilir
- Bebeğin bilişsel gelişimi etkilenebilir
- Kilosu ve kemik gelişimi etkilenebilir
- Anne adaylarında dehidrasyon riski söz konusu olabilir
- Dehidrasyonla birlikte böbrekler zarar görebilir
- Yine hamilelik sürecinde kabızlık görülebilir
- Mide bulantısı ve kusmalar artabilir
- Tansiyon düşüklüğü yaşanabilir
Bebek, ihtiyaç duyduğu besinlerden mahrum kalabilir
Bebeğin hem fiziksel hem de zihinsel gelişimi anne adayının hamilelik döneminde nasıl beslendiğine bağlıdır. Oruç tutan anne adayları sahurla iftar arasını aç ve susuz geçireceği için bebeğin ihtiyaç duyduğu besinlerden mahrum kalma durumu söz konusu olabilir. Ancak kişi sahur ve iftarda bu ihtiyaçları karşılayabiliyorsa doktor kontrolünde oruç tutmak güvenli kabul edilir.
Bebek erken ve düşük kiloda dünyaya gelebilir
Hem annenin hamileliğe düşük kiloda başlaması hem de oruç tuttuğu dönem boyunca kilo verme ihtimali bebeğin erken ve düşük kiloda dünyaya gelmesine yol açabilir ancak bu durum kişinin sağlık durumuna da bağlıdır. Oruç tutulmasını engelleyecek bir durum söz konusu değilse yine doktor kontrolünde anne adayları oruç tutabilir.
Bebeğin bilişsel gelişimi etkilenebilir
Hamilelikte oruç tutulmasıyla birlikte anne karnındaki bebeğin bilişsel gelişiminin etkilendiğine dair çalışmalar yapılsa da bu duruma dair bir kesinlik bulunmamaktadır.
Anne adaylarında dehidrasyon riski söz konusu olabilir
Oruç tutan anne adaylarında sahur ve iftar arası uzun süre susuz kalınmasına bağlı olarak dehidrasyon riski doğabilir. Anne adayının susuz kalması aynı zamanda bebeğin de susuz kalması anlamına gelir.
Dehidrasyonla birlikte böbrekler zarar görebilir
Dehidrasyonun (susuzluk) en çok zarar verme riski oluşturduğu organ böbreklerdir. Anne adayları oruç kaynaklı susuz kaldığında böbreklerde potansiyel zararlar ortaya çıkabilir. Bu riskin ortaya çıkma ihtimaline karşın anne adaylarının hamilelikte oruç tutmaması önerilirken, su alımını dengeleyebilen kişilerin doktor kontrolünde oruç tutmaları tavsiye edilir.
Yine hamilelik sürecinde kabızlık görülebilir
Günlük sıvı alımlarının düşmesi sonucu kişi kabızlık problemi yaşayabilir.
Mide bulantısı ve kusmalar artabilir
Gün içinde mide açlığa bağlı boş kaldığı için özellikle ilk aylarda mide bulantısı ve kusmalarda artış görülebilir.
Vitamin eksiklikleri ortaya çıkabilir
Bazı besinlerin yetersiz alınması kaynaklı vücutta vitamin eksikliği ve potansiyel komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Örneğin; folik asit yetersizliği bebekte nöral tüp defekti, A vitamini yetersizliği mikrosefali, D vitamini yetersizliği iskelet sistem bozuklukları ve santral sinir sistemi gibi daha birçok hastalığa yol açabilir.
Tansiyon düşüklüğü yaşanabilir
Anne adayının oruç nedeniyle gün içinde yeterince sıvı alamaması zaman zaman tansiyon düşmeleri ve buna bağlı bayılmalara neden olabilir.
Bebek dışında anne adayında da oruç tutmaya bağlı olarak kansızlık, diş çürümesi, kemiklerden kalsiyum çekimi, yetersiz protein alımına bağlı ödem ve zehirlenme gibi durumlar oluşabilir. Beslenme yetersizliğinin olduğu günümüzde hamile kişilerin oruç tutarak bu dönemi zorlaştırmamaları ve hastalıkların riskini artırmamaları önerilir.
Ancak tüm bunların dışında sahurda ve iftarda annenin ve bebeğin ihtiyacı olan besin maddeleri karşılanıyorsa, hamile kadının oruç tutması güvenlidir. Buradaki en önemli nokta orucun doktor kontrolünde tutulmasıdır.
Hamileyken Oruç Tutulursa Nelere Dikkat Edilmelidir?
Kişi hamileyken oruç tutmaya karar verdiyse hem kendisi hem de bebek için gerekli besin ve sıvı alımını gerçekleştirmesi gerekir. Meyve ve sebze gibi besin maddeleri açısından zengin gıdalar, balık, et veya fasulye gibi protein kaynakları ve dehidrasyon riskini önlemek için sahur ve iftarda bol su takviyesi almalıdır. Bunlarla birlikte kepekli makarna, kepekli ekmek, yulaf ve kepek bazlı tahıllar, fasulye ve tuzsuz fındık gibi glisemik indeksi düşük gıdalar almaya çalışın.
Eğer hamilelikte oruç tutmaya karar verdiyseniz şu öneriler işinize yarayacaktır:
- Meyve ve sebze açısından zengin beslenmeye çalışın
- Dehidrasyonu önlemek için sahurda ve iftarda bol su için
- Balık, et veya fasulye gibi protein kaynakları alın
- Acıkma ve susamaya neden olacak yorucu egzersizlerden kaçının
- Ramazan boyunca doktorunuzun tavsiyelerine uyun
Hamilelerin ramazan ayında oruç tutması, yukarıda yer alan önerileri uygulaması halinde anne ve bebek açısından güvenli kabul edilecektir. Eğer oruç tutulduğu süreç boyunca annenin veya bebeğin sağlığında bir anormallik söz konusu olduğunda veya rahimde anormal belirtiler ortaya çıkarsa derhal bir kadın doğum uzmanında yardım almanız gerekir.
Emzirirken oruç tutulur mu?
Hamileliğin aksine emziren annelerde oruca yaklaşım bebeğin büyüklüğüne göre değişmektedir. Sadece anne sütü alan bir yenidoğan ile ek gıda tüketen bir yaşındaki bebeğin gereksinimleri aynı olamayacağı için, oruç konusuna yaklaşım da değişmektedir. Ancak bebek artık büyümüş, 1,5 – 2 yaşına gelmiş olsa bile, annenin su tüketimi ve beslenmesinin sütü doğrudan etkileneceği akılda tutularak karar verilmelidir. Özetle; bebeği bir yaşından küçük annenin oruca yaklaşımı gebelerinkiyle aynı olmalıdır. Daha büyük bebeklerde ise anneye olan ihtiyaç ve bağımlılık giderek azaldığı için kişi kendi dayanıklılığına göre oruç tutabilir.
Tüp bebek tedavisi sırasında oruç tutulur mu?
Ramazanda tüp bebek tedavisi görecek olan çiftler orucun tedaviyi olumsuz etkileyebileceği fikrine kapılarak endişelenebiliyor. Ancak bu dönem kullanmaları gereken ilaçlar için saat ve doz ayarlaması yapıldığı takdirde oruç tutmalarında bir sakınca yoktur. Orucun erkeklerde sperm, kadınlarda ise yumurta kalitesini olumsuz etkilemesi söz konusu değildir.
Hamilelikte Oruç Hakkında Sık Sorulan Sorular
Hamileyken oruç tutmak bebeğe zarar verir mi?
Hamileyken oruç tutmak bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimine olası zararlar verebilir. Erken doğum ve bebeğin düşük kiloda dünyaya gelme riski bu olası zararlar arasında yer alır.
Hamileliğin kaçıncı ayında oruç tutulmaz?
Hamileliğin ilk birkaç ayında oruç tutulması mide bulantısı ve kusma gibi belirtilerle birlikte bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebileceği için önerilmez. Ayrıca ikinci ve üçüncü trimesterde de oruç tutulması pek tavsiye edilmez.
Güncelleme Tarihi : 27 Mart 2024
Yayınlanma Tarihi: 4 Mart 2024