Ruhsal durumlar anında ya da susuz kalındığında ağız kuruluğu meydana gelebilir. Bunun yanında ağzın sürekli kuru olması (kserostomi) altta yatan bir sağlık sorununa işaret edebilir. Ağız kuruluğu, sık sık susama, ağız kokusu, dilde karıncalanma gibi belirtilerle ortaya çıkar ve kişiyi etkiler. Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, ağız kuruluğu ve nedenleri hakkında bilgi verdi.
Ağız Kuruluğu Nedir?
Ağız kuruluğu, tükürük bezlerinin ağız içini ıslak tutmak için yeterli tükürük üretemediği bir durumu ifade etmektedir. Tükürük, bakteriler tarafından üretilen asitleri etkisiz hale getirerek, bakteri üremesini sınırlar ve diş çürümesini önlemeye yardımcı olur.
Tükürük ayrıca tat alma yeteneğini geliştirir ve çiğneme ile yutmayı kolaylaştırır. Ayrıca tükürükteki enzimler sindirime yardımcı olmaktadır. Azalmış tükürük ve bunun sonucunda ortaya çıkan ağız kuruluğunun, diş ve diş eti sağlığına, iştah ve yemekten aldığınız zevk üzerinde büyük etkisi olacaktır. Ağız kuruluğu genellikle belirli ilaçların yan etkisinden, yaşlanmaya bağlı sorunlardan veya kanser tedavilerinin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Ağız Kuruluğunun Belirtileri Nelerdir?
Ağız içinde yeterince tükürük üretilmiyorsa, şu belirtilere neden olabilmektedir:
- Ağızda kuruluk veya yapışkanlık hissi
- Sık sık susama
- Dilde karıncalanma hissi
- Tükürük bezlerinde büyüme
- Kalın ve lifli görünen tükürük
- Ağız kokusu
- Çiğneme, konuşma ve yutma güçlüğü
- Boğaz ağrısı ve ses kısıklığı
- Kuru veya oluklu dil
- Değişen bir tat alma duyusu
- Protez takma sorunları.
Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Vücudun yeterli tükürük üretimi yapmadığında ortaya çıkan ağız kuruluğuna yaygın olarak susuzluk, iyot eksikliği, kullanılan ilaçlar, tütün ve alkol kullanımı, diyabet, pamukçuk gibi ağız içi mantarları, alzheimer gibi hastalıklar ve felç yanı sıra HIV/AIDS gibi otoimmün hastalıklar neden olmaktadır.
Ağız kuruluğunun nedenleri genel olarak şunlardır:
- İlaç kullanımı
- Yaşlanmak
- Kanser tedavileri
- Sinir hasarı
- Burun tıkanıklığı
- Tütün kullanımı
İlaçlar: Depresyon, yüksek tansiyon ve anksiyete tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yanı sıra antihistaminikler, dekonjestanlar, kas gevşeticiler ile ağrı kesici ilaçlar ağız kuruluğu yapabilir.
Yaşlanma: Birçok kişi yaşlandıkça ağız kuruluğu yaşar. Bu duruma katkıda bulunan faktörler arasında belirli ilaçların kullanımı, vücudun ilaçları işleme yeteneğindeki değişiklikler, yetersiz beslenme ve uzun süreli sağlık sorunları yer alır.
Kanser tedavisi: Kemoterapi ilaçları tükürüğün yapısını ve üretilen miktarı değiştirebilir. Baş ve boynuna uygulanan radyasyon ya da ışın tedavileri tükürük bezlerine zarar vererek tükürük üretiminde belirgin bir azalmaya neden olabilir.
Sinir hasarı: Baş ve boyun bölgesindeki sinir hasarına neden olan bir yaralanma veya ameliyat, ağız kuruluğuna neden olabilir.
Diğer sağlık koşulları: Diyabet-şeker hastalığı, felç, ağızdaki mantar enfeksiyonu (pamukçuk) veya Alzheimer hastalığı, Sjögren sendromu veya HIV/AIDS gibi otoimmün hastalıkları ağız kuruluğu yapabilir. Böbrek yetmezliği, tiroid hastalıkları, kansızlık, verem gibi hastalıklar da ağız kuruluğunun nedenidir.
Burun tıkanıklığı: Ağızdan nefes almak, horlamak ve oda havasının kuru olması da ağız kuruluğuna katkıda bulunabilir.
Tütün ve alkol kullanımı: Alkol ve sigara içmek veya tütün çiğnemek ağız kuruluğu şikayetlerini artırabilir.
Uyuşturucu kullanımı: Metamfetamin kullanımı şiddetli ağız kuruluğuna ve "meth ağzı" olarak da bilinen dişlere zararlı bir duruma sebep olur. Esrar da ağız kuruluğuna neden olabilir.
Ağız Kuruluğunun Teşhisi Nasıl Yapılır?
Ağız kuruluğunun nedenini belirlemek için tıbbi geçmiş ve reçetesiz satılan ilaçlar da dahil olmak üzere alınan tüm ilaçları gözden geçirmek gerekir. Ayrıca ayrıntılı bir ağız muayenesi iyi olacaktır. Bazen kuru ağızın nedenini belirlemek için kan testlerine, tükürük bezlerini görüntüleme taramalarına veya ne kadar tükürük üretildiğini ölçen testlere ihtiyaç olabilir. Yeni teşhis edilen şeker hastalığı ağız kuruluğu ile sık tuvalete çıkma ve bol su içmeye sebep olabileceği için mutlaka kan şekerine bakılmalıdır. Ayrıca tiroid rahatsızlıkları ve kalsiyum bozuklukları ağız kuruluğu yapabilmektedir. Kan seviyelerine bakılması gerekmektedir.
Uzman hekim ağız kuruluğunun Sjögren sendromundan kaynaklandığından şüpheleniyorsa, tükürük bezlerinden alınan küçük bir hücre örneği (biyopsi) test için gönderilebilir.
Ağız Kuruluğunun Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavinin belirlenmesi ağız kuruluğunun nedenine bağlı olarak yapılmalıdır. Uzman hekim veya diş hekimi şunları yapabilir:
- Ağız kuruluğuna neden olan ilaçları değiştirmek. Değiştirmek mümkün değilse belki doz miktarını azaltılabilir.
- Ağızı nemlendirecek ürünler kullanılabilir (ağız gargaraları, yapay tükürük veya nemlendiriciler olabilir). Ağız kuruluğu için tasarlanmış, özellikle ksilitol içeren ağız gargaraları, diş çürümesine karşı koruma da sağlar.
- Tükürüğü uyaran ilaçlar kullanılabilir.
- Dişleri korumak önemlidir. Çürükleri önlemek için florürlü ilaçlar veya haftalık klorheksidin kullanılabilir.
Ağız Kuruluğuna Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer?
Ağız kuruluğuna karşı sık ve bol su içmek, kafein içeren ürünlerden uzak durmak, gün içerisinde tuz ve şeker miktarını sınırlamak ve şekersiz sakız çiğnemek iyi gelir. Ağız kuruluğuna iyi gelebilecek yöntemler şöyle sıralanır:
Bol su içerek ağzı nemli tutmak
Ağzınızı nemlendirmek için bol su içmek, şekersiz içecekleri aralıklı yudumlamak, buz parçası emmek ve çiğneme-yutmaya yardımcı olması için yemek sırasında su içmek denenebilir.
Şekersiz sakız çiğneyerek tükürük üretimini artırmak
Şekersiz sakız çiğnemek veya şekersiz sert şekerleri emmek faydalı olabilir. Ksilitol içeren ürünler de çürükleri önlemeye yardımcı olabilir. Ancak bazı kişilerde şekersiz sakızlarda bulunan ksilitol, çok miktarda tüketildiğinde gaz veya ishale neden olabilir.
Selüloz içeren nemlendirici jellerden yararlanın
Ksilitol veya karboksimetilselüloz veya hidroksietil selüloz içeren nemlendirici jeller faydalı olabilir.
Burundan nefes almayı denemek
Ağızdan değil burundan nefes alınmalıdır. Horlama, gece boyunca ağzınızdan nefes almanıza neden oluyorsa tedavi görmeniz gerekebilir.
Odayı nemlendirmek
Geceleri uyunan oda nemlendirilmelidir. Bu durum ağzı kuruluğuna iyi gelecektir.
E vitamini takviyeleri almak
E vitamini yönünden zengin kremler, ağız kuruluğunun yol açtığı dudak kuruluğu için kullanılabilir. Kuru veya çatlamış bölgeleri yatıştırmak için dudaklar nemlendirilmelidir.
Baharatlı besinlere, alkol ve tütüne ara vermek
Alkol, tütün ve baharatlı yiyeceklerden kaçınılmalı ve yemekler çok sıcak tüketilmemelidir.
Ağız Kuruluğu Hangi Sorunların Belirtisidir?
Ağız içinde yeterli tükürük yoksa ve ağız kuruluğu geliştiyse, bu durum şu sorunlara sebep olabilmektedir:
- Artan plak, diş çürüğü ve diş eti hastalığı.
- Ağız yaraları.
- Ağızda mantar enfeksiyonu (pamukçuk) oluşması.
- Ağız köşelerinde yaralar veya çatlamış dudaklar.
- Çiğneme ve yutma sorunları nedeniyle yetersiz beslenme.
Ağız Kuruluğunu Önlemek İçin Ne Yapılmalı?
- Kafein ve alkol içeren ürünler kuruluk ve tahrişe neden olabilir. Alkol içeren gargara kullanmayın.
- Sigara içiyorsanız veya tütün çiğniyorsanız bırakın, çünkü tütün ürünleri ağzınızı kurutabilir ve tahriş edebilir.
- Antihistaminikler (kaşıntı ilaçları) ve dekonjestanlar (burun açıcıları) ağız kuruluğunuzu kötüleştirebilir.
- Şekerli veya asitli yiyecekler ve şekerlemeler diş çürümesi riskini artırır. Ayrıca tahrişe neden olabileceğinden baharatlı veya tuzlu yiyeceklerden kaçının.
- Dişlerinizi korumak için bu adımları atmak ağız kuruluğu durumunuza da yardımcı olabilir:
- Dişlerinizi florürlü diş macunu ile fırçalayın ve dişlerinizi diş ipi ile temizleyin.
- Diş çürüklerini önlemeye yardımcı olması için dişlerinizi muayene ettirin ve plakları çıkarmak için yılda en az iki kez diş hekiminize görünün.
Ağız Kuruluğu Hakkında Sık Sorulan Sorular
Ağız kuruluğu diyabet belirtisi midir?
Evet. Ağız kuruluğu, kan şekeri yüksek kişilerin sıklıkla yaşadığı bir durumdur.
Stres ağız kuruluğuna neden olur mu?
Stres tükürük üretimi ve akışını etkileyebileceği için ağız kuruluğuna neden olabilir.
Güncelleme Tarihi : 31 Ocak 2024
Yayınlanma Tarihi: 20 Kasım 2023