Borderline kişilik bozukluğu, ilişkiler, davranış ve benlik imajında istikrarsızlıkla karakterize, ani duygusal geçişlerin yaşandığı psikolojik bir rahatsızlıktır. Kısa süreli olan psikotik dönemleri olmayan borderline kişilik bozukuğunda ani ve yoğun duygu geçişleri söz konusudur.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir?
Sınırda veya bilinen adı ile borderline kişilik bozukluğu, ruh halinin çok hızla değişmesi, davranışlar ve ilişkilerde kararsız ruh haliyle karakterize, günlük yaşantıda işlevsellik sorunlarına neden olan zihinsel bozukluktur. Erken erişkinlikte başlayarak, insan ilişkilerinde, benlik imgesinde, duygulanımda kararsızlık ve dürtüsellik olarak kendini gösterip, davranışların sonuçlarını düşünmeden hareket etmeye, duygu ve davranışlarını kontrolde güçlük yaşatan kişilik örüntüsüdür.
Borderline kişilik bozukluğu oldukça yaygın olup, genel nüfusta %2, kadınlarda erkeklerden üç kat daha fazla oranda görülen, 1930’larda ilk kez Stern tarafından nevroz-psikoz arasında bir durum olarak tanımlanan “Sınır” kavramı ile şekil bulmuştur. Stern’e göre; narsisizm, güvensizlik, aşırı duyarlı olma, aşağılık duygusu gibi özellikleri bünyesinde barındırmaktadır.
Sınır kişilik bozukluğu'nda genel olarak kişilerarası ilişkilerde bozulmayla beliren, duygulanımda dengesizlik ve birtakım dürtüsellik örüntüleri eşlik eder.
Borderline Kişilik Bozukluğu Sebepleri Nelerdir?
- Mahler‘e göre, 16-24 aylık dönemde bebeklerde, potansiyelinin sınırlarını keşfetme arzusu, annenin istekleriyle kendi isteklerinin her zaman aynı olmadığını fark etmesi sonucunda yaşadığı çatışma, başarıyla çözümlenemezse, çeşitli psikopatolojik tablolar ortaya çıkabilmektedir.
- Kernberg’e göre ise, çocukluktaki yoğun yapısal saldırganlık ile annenin kurduğu duygusal ilişki tarzı ve bakım vermedeki hataları, çocuğun ihtiyaç duyduğu anlarda yanında bulunamaması ile bağdaştırmıştır. Borderline kişilik organizasyonunda bu içsel imge eksiktir ya da tümüyle yoktur. Ayrılığa ve yalnız kalmaya tahammül edememelerinin önemli nedenlerinden bir tanesi budur.
- Masterson ve Rinsley’e göre, çocuk annesinden kendisinin bir birey olarak büyüyüp gelişmesi sonrasında, -annenin sevgi ve desteğini kaybedeceği mesajını- alırsa, öfke, terk edilme depresyonu ve çaresizlik duygularıyla bağlantı kurmaktadır.
- Linehan’a göre, büyüme sürecinde duygusal ihtiyaçlarını sürekli yok sayan, travmatize olabilecekleri ortamlarda yaşanılan bir aile ortamı ile ne hissettikleri ve bedenlerinden gelen duyumları anlamlandırma konusunda zorluk yaşayan kişiler, diğer taraftan da, diğer insanlar tarafından daha az etkili olan streslere karşı daha fazla tepki verme ve daha zor sakinleşme eğilimindedirler.
- Bilişsel Davranışçı Kuram’ a göre, borderline kişilikler, daha ziyade, “ya hep ya hiç” tarzı düşünme biçimi ile bu kişilere göre dünya kötü ve tehlikeli bir yerdir, kişi güçsüz ve savunmasızdır ve doğuştan kabul görmeyen bir varlıktır. Bu yüzden reddedilmemek için, yakın ilişki kurmaktan kaçınmakta, yaptığı hatalarla kendine dair yetersizlik inancı pekişmektedir.
- Biyolojik ve genetik faktörlerde ise, aile ile ilgili yapılan bazı araştırmalarda borderline kişilik bozukluğunda genetik faktör olduğu saptanmıştır. Torgersen 2000 yılında borderline kişilik bozukluğunda %60 genetik faktörlerin rol oynayabileceğini ifade etmiştir.
- Bezirganian; annenin sahip olduğu tutarsız ve değişken tutumun borderline kişilik bozukluğunu öngörebilerek, aşırı koruyucu ve müdahaleci yaklaşımın hastalığın gelişiminde tek sebep olmamakla birlikte, annenin kendi kimlik duyguları, duygulanımları ve kişilerarası ilişkilerinde bazı tutarsızlıklara rastlanma oranının yüksek olduğunu belirtmiştir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Mesleki ve özel yaşamlarında güven ve denge kurma sorunları yaşayan borderline hastaları, kimlik duyguları sağlam şekilde oturmadığından hızlıca hayal kırıklığına uğrarlar ve sıklıkla bunaltı, çökkünlük belirtileri gösterirler. Boşluk ve anlamsızlık hislerinden yakınmaktadırlar. Bu duyguların bir yansıması olarak anti sosyal davranışlar, madde kötüye kullanımı ya da uyuşturucu/uyarıcı madde bağımlılığı, hatta kendilerine zarar verme durumları gösterebilirler.
Semptomları arasında bozulmuş sosyal ilişkiler, dürtüsellilk, güvensizlik, duygusal dengesizlik ve değersizlik bulunan borderline kişilik bozukluğu belirtileri şöyle sıralanabilir:
- Terk edilme korkusuna bağlı aşırı önlem almaya yönelme
- Öz kimlikte hızlı değişimler
- Paranoyaya kapılıp, gerçeklikten kopma
- Geçici ve yüzeysel kişilerarası ilişkiler
- Reddedilme korkusuna bağlı kendine zarar verme eğilimi
- Öfke nöbetleri
Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin yaklaşık %70-75‟inde en az bir kez ciddi biçimde kendine kıyım eğilimi görülür, çoğunda intihar girişimi bulunur. Bunların %8– 10’unda tamamlanmış intihar öyküsü bulunmakta olup, bu da genel nüfusa oranla 50 kat daha fazladır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?
Aşağıdaki tanı ölçütlerinden beşi (ya da daha çoğu) ile belirli, erken erişkinlikte başlayan bir örüntüdür:
- Terk edilmekten kaçınmak için fazlaca çaba göstermek,
- Bir kişiyi gözünde aşırı büyütmek (göklere çıkarma) ya da tam tersi, yerin dibine sokmak uçları arasında gelip giden, tutarsız tepkiler vermek,
- Kimlik karmaşası: Belirgin ve sürekli olacak şekilde, tutarsız bir benlik algısı,
- Kendine kötülüğü dokunabilecek en az 2 alanda dürtüsellik (örneğin: para harcama, cinsellik, madde kötüye kullanımı, güvensiz araba kullanma, tıkınırcasına yeme)
- Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmaları,
- Duygu durumda belirgin bir tepkiselliğin olmasına bağlı olarak, duygulanımda tutarsızlık (örneğin: yoğun dönemsel disfori (kendini iyi veya mutlu hissedememe), kolay kızma ya da genellikle birkaç saat süren bunaltı)
- Süreğen bir boşluk duygusu,
- Uygunsuz, yoğun bir öfke ya da öfkesini denetlemekte güçlük çekme (örneğin: sık sık kızgınlık gösterme, sürekli öfkeli olma, sık sık kavgaya karışma),
- Stresle alakalı, gelip geçici kuşkucu düşünceler ya da ağır çözülme belirtileri.
Gunderson ve Singer’a göre, borderline kişilik bozukluğunun ayırıcı tanısına göre, bu kişilik örüntüsüne has belirti ve davranışlar arasında, terk edilme, yok olma korkuları ve tedavi sırasında gerilemeler saptanmıştır.
Borderline Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Rorschach (mürekkep testi) gibi yapılandırılmamış psikolojik testlerde garip, mantık dışı, ya da primitif yanıtlar vermelerine karşılık, WAIS gibi daha yapılandırılmış testlerde iyi performans sergilemekte olduklarından, analiz için uygulanacak test ve terapi yöntemlerinin doğru seçilmesi önemlidir.
Borderline spektrumun bir ucunda yer alan bazı tabloların görüldüğü durumlarda antipsikotik ilaçların, duygudurum bozukluğunun eşlik ettiği tabloların tedavisinde ise, daha çok antidepresan ilaçların kullanıldığı bilinmektedir. Madde kötüye kullanımı ve anksiyete bozukluklarının eşlik ettiği durumlarda anksiyolitik ilaçlar verilebilir.
Ancak genellikle, borderline kişilik bozukluğunun tedavisi ilaçtan ziyade terapidir. Araştırmalar; Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) ile Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) gibi psikoterapi yöntemlerinin borderline kişilik bozukluğunun tedavisinde etkili olabileceğini göstermektedir.
Ayrıca özellikle intihar eğilimindeki borderline kişilik bozukluğu olan hastalarda kullanılan Diyalektik Davranışçı Terapi gittikçe önemini artırmaktadır. Diyalektik düşünce, terapi seansında özellikle borderline kişilik bozukluğu hastalarında görülen kutuplaşmayı azaltır.
- Terapinin 1. evresinde kendine zarar verici davranışların azaltılması, tedaviyi etkileyen uyum bozucu davranışlardan kurtulmasının sağlanması, hayat standartlarını etkileyen madde ve ilaç kullanımı gibi davranışların azaltılması hedeflenmektedir. Bu hedefler hiyerarşik hedeflerdir.
- Birinci evre tamamlandıktan sonra 2. evrede hastanın duygusal işlevselliği ile ilgili sorunlar düzetilmeye çalışılır. Bu evrede duygusal düzensizliğe hassasiyeti azaltma, kabullenme ve uyum sağlayıcı duygusal değişim gibi becerilerin kazandırılması amaçlanır.
- Terapinin 3. evresinde hastanın yaşama dair işlevselliğinde herhangi bir sorun yoktur. Bu evredeki hastalar, temel akışı etkilemeyen sorunlar ve kabul edilmesi zor derecede mutsuzluk yaşayan bireylerdir. Bilişsel Davranışçı Terapi tedavi uygulamaları kullanılabilir.
- Terapinin 4. evresi işlevselliğinde sorun olmayan hastaların dahil edildiği evredir. Bu tür hastalar kronik boşluk hissi yaşayan kişilerdir. Bu evredeki amaç, bireyin kendisine ve çevresindekilere karşı, farkındalığının artırılmasıdır.
Borderline Kişilik Bozukluğu ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Borderline (sınırda) kişilik bozukluğu kimlerde daha sık görülür?
Tanım olarak, yetişkin olana kadar (genellikle 16 yaşına kadar) borderline kişilik bozukluğu tanısı alamazsınız. Borderline kişilik bozukluğu; toplum nüfusunda %2, acil servislerde %10 ve yatan hastalarda %20 oranında, kişilik bozuklukları içerisinde ise %30 ile %60 oranında görülmektedir. Kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla oranda rastlanırken, bu bozukluğa rastlanan hastaların birinci derece yakınlarında da, bu bozukluğun görülme oranı, genel topluma göre, ortalama 5 kat fazladır.
Borderline kişilik bozukluğu tedavi edilmezse ne olur?
40’lı yaşlardan sonra hastalık etkisini kısmen azaltmaktadır. Genellikle arkadaş çevreleri geniş olmasına rağmen, arkadaşlıkları uzun süreli değildir. Borderline kişilik bozukluğu tedavi edilmediği durumda fiziksel sorunlara yol açabilir. Bu hastalarda yaşam boyu tamamlanmış intihar girişimleri 10% olarak bildirilmektedir.
Borderline kişilik bozukluğu nasıl anlaşılır?
Şiddetli duygulanım, dürtüsellik, yüzeysel sosyal uyum, geçici ve yüzeysel kişilerarası ilişkiler, paranoid niteliğe sahip olabilen kısa psikotik yaşantılar, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerin yaklaşık %70-75'inde en az bir kez ciddi biçimde kendine kıyım eğilimi görülür. Bu kişilerin çoğunda intihar girişimi bulunur ve %8– 10’unda tamamlanmış intihar öyküsü bulunmakta olup, bu da genel nüfusa oranla 50 kat daha fazladır.
Borderline kişilik bozukluğu testi var mıdır?
Borderline kişilik örgütlenmesini ortaya koyan, geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmış çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalarda, kişilerin kendi hayatlarında kullandıkları duygu, düşünce, davranış stillerine dair oluşturulan sorular, puanlanarak, yorumlanmaktadır.
Erkeklerde borderline kişilik bozukluğu nasıl ilerler?
Borderline kişilik bozukluğunda erkeklere özgü durumlar söz konusu değildir. Bununla birlikte borderline kişilik bozukluğu toplumda kadınlarda %3, erkeklerde %1 oranında görülür.
Borderline kişilik bozukluğu cinsellik sorunu oluşturur mu?
Borderline kişilik bozukluğu yaşayan kadınlarda, (kısmen geçmişte cinsel istismar yaşamış olanlarda göze çarpan şekilde) cinsel ilişkilerle ilgili daha sık ve karmaşık duygu deneyimi yaşanmakta ve partnerleriyle cinsel ilişki yaşamak açısından diğer kadınlara oranla daha yüksek baskı hissetmektedirler. Ayrıca bu kadınlar daha genel cinsel tatminsizlik rapor etmektedirler. Erkeklerin ise cinsiyetlerine dair tutumlarının ne şekilde etkilendiğine dair çok fazla araştırma bulunmamaktadır.
Ancak 2 cinse de dair ortak bir özellik olacak şekilde, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde, yoğun duygusal tepkilere bağlı olarak alkol ya da madde kullanımına bağlı olarak dürtüsel eylemlerde bulunma riski artmaktadır. Ayrıca, bozukluğa bağlı boşluğun duygularıyla savaşmak için birden fazla cinsel partnere sahip olma davranışına yönelebilirler.
Borderline kişilik bozukluğu durumunda nasıl davranılmalıdır?
Kendisine bir uzman tarafından teşhis konulan kişi, zaman zaman kendisini sevilmez, terkedilmiş, çaresiz hissettiğinde algıladığı acının, oluşan öfke patlamalarının, bu kişilik örgütlenmesinden dolayı oluştuğunu farkında olarak terapi desteğine yönelebilir. Oluşan abartılı ve dürtüsel hareketleri kontrol altına almak için uygun destekleyici terapiler işe yarayabilir. Ayrılma ve yalnızlığa karşı olan abartı algı gözden geçirilerek, duygulanımın düzenlenmesi, içerde yer alan eleştirel sesten kişinin kendisini korumayı öğrenmesi, kendisinin ve başkalarının sınırlarını belirlemeyi öğrenmesi fayda sağlayacaktır.
Ergenlerde borderline kişilik bozukluğu süreci nasıldır?
Borderline kişilik bozukluğu varlığında çocuk ve ergenler, erişkinlere benzer belirti ve risk faktörlerini gösterdiklerinden, çocukluk çağında da borderline patolojinin geçerli olabileceğini düşünülebilir. Mizaçta yaşanan zorluklar, yüksek etkinlik düzeyi, düşük kapasite uyumu, olumsuz duygulanım, beslenme sorunları görülebilir. Okul öncesi dönemlerde hiperaktivite ve öfke nöbetleriyle, başkalarına yapışma ve ayrılmaya karşı duyarlılık görülebilmektedir.
Okul yıllarında çoğunda, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, ayrılma anksiyetesi bozukluğu veya duygudurum bozukluğu tanıları bulunabilir. Genç ve ailesine bütüncül yaklaşım ile genişletilmiş bir tedavi uygulanarak, durumlarla baş etme ve ilişki kurma alışkanlıkları, psikiyatrik sorunlar ve duyarlılıklar, aile ilişkilerindeki bozuk işlevli alanlar ele alınmalıdır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 26 Eylül 2024
Yayınlanma Tarihi: 12 Nisan 2023