Memorial Bahçelievler Hastanesi - Böbrek Nakli Merkezi

Memorial Bahçelievler Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi, akademik kadrosu ve uzman hekimleriyle canlıdan ve kadavradan gerçekleştirilen böbrek nakillerinde dünyadaki önemli referans merkezlerinden biridir. Merkez, canlı vericiden gerçekleştirilen böbrek nakillerinde yüksek başarı oranları ile her yıl ülkemizdeki farklı kurumlar ve dünyanın önde gelen merkezlerinden başvuran cerrahlara eğitimler vermektedir.

NEDEN MEMORIAL BAHÇELİEVLER HASTANESİ BÖBREK NAKLİ MERKEZİ?

Memorial Bahçelievler Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi'nin misyonu böbrek yetmezliği olan, henüz diyalize girmemiş ya da diyalize giren hastalara konforlu bir organ nakli süreci yaşatmak ve hayat kalitelerini yükselmelerine katkıda bulunmaktır. Merkez, başarılı böbrek nakli operasyonları ile hastaların sağlığına kavuşmasını sağlayan ve bu amaçla dünyada en çok hasta takibi potansiyeline sahip referans noktalarındandır. Böbrek nakli için uygun hastaların hazırlık, nakil operasyonu ve nakil sonrası takibi başarılı bir şekilde yapılmaktadır.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi ekibi; özellikle çocuklarda böbrek konusunda geniş tecrübeye sahip olup, böbrek yetmezliği olan çocuklara 6 aylıktan itibaren böbrek nakli ameliyatlarını ve bunların takibini başarılı bir şekilde yapmaktadır.

Merkezde böbrek nakli hazırlıkları 3-5 gün içerisinde uzman ekip tarafından tamamlanmaktadır. Böbrek nakilleri açık yöntemin yanı sıra robotik cerrahi ile de yapılabilmektedir. Bu yöntemler sayesinde hastalar hızla iyileşebilmektedir. Nakil sonrası vericiler 1-2 gün, alıcılar 3-4 gün içerisinde taburcu olabilmektedir. Hastalar yatışları süresince tek kişilik odalarda konaklamakta ve konforlu bir iyileşme süreci geçirmektedir.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Böbrek Nakli ekibi, Türkiye'de ilk doku uyumsuz böbrek nakli, böbreğin alıcıya robotik olarak nakledildiği ilk operasyon, hepatit B taşıyıcılarından böbrek nakli yapılması, kros testi pozitif hastalarda böbrek nakli, uluslararası çapraz böbrek nakli gibi ilklere imza atmıştır. Merkezimizde çapraz nakil sistemi ve kros-PRA pozitif hastaların tedavi edilerek nakil olabilmesi için program başarıyla uygulanmaktadır. Ülkemizdeki en büyük böbrek nakli poliklinik programına sahip merkezlerden biridir ve çok sayıda yerli-yabancı nakil hastaları ile vericilerin takibi uzman ekiplerimizce yapılmaktadır.

Böbrek nakli nedir?

Böbrek nakli, kronik böbrek yetmezliğinin en etkin tedavisidir. Çeşitli böbrek hastalıkları veya akut durumlar nedeniyle işlevini yerine getirememeye başlayan böbrekler tedavi edilemez duruma geldiğinde kişinin hayatına devam edebilmesi için böbrek nakline ihtiyaç duyulmaktadır. Böbrek nakli canlı vericiden veya kadavradan gerçekleştirilebilmektedir. Böbrek nakli, böbrek yetmezliği olan hastaları diyaliz tedavisinden kurtarmakta ve yaşam kalitelerini yüksek oranda artırmaktadır. Ancak bundan daha önemlisi, başarılı bir böbrek naklinin hayat kurtardığı gerçeğidir. Böbrek nakli ameliyatının, nakil merkezinde alanında uzman bir ekip tarafından yapılması son derece önemlidir.

Canlı böbrek nakli ameliyatında verici ile alıcı aynı anda farklı ameliyathanelerde ameliyata alınır. Vericiden alınan böbrek, alıcının hasta olan böbreğiyle değiştirilir. Ameliyattan sonra hem alıcı hem de verici ayrı yoğun bakım odalarında tedavi edilmektedir. Böbrek nakli sonrasında kişilerin bağışıklık sistemini dengede tutacak ilaçlar kullanılması gereklidir.

Laparoskopik donör nefrektomi (kapalı yöntemle böbrek nakli) nedir?

Tüm dünyada gösterilen bütün çabalara rağmen beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerden yapılan kadavral nakiller belirli bir sayıya ulaşmıştır ve bu oranı yıllar içerisinde artırmak pek mümkün olmamaktadır. Bu noktada organ yetersizliğine bir çözüm olarak canlı vericiden yapılan nakiller öne çıkmaktadır. ‘Laparoskopik donör nefrektomi’ yani kapalı yöntemle böbrek alma operasyonu ile son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır. Laparoskopik cerrahi, ameliyatın hastanın vücuduna yapılan açık bir kesi yerine, hastanın karnına açılan küçük deliklerden yapılmasıdır. Bu deliklerden birinden cerrahın yaptığı işlemi görebilmesini sağlayan bir kamera, diğer delik veya deliklerden de operatörün cerrahiyi yapmasını sağlayan aletler sokulmaktadır. Bu teknik tüm dünyada son 10 yılda yaygınlaşmış, eskiden açık şekilde yapılan birçok cerrahi, laparoskopik yöntemle uygulanmaya başlanmıştır. Laparoskopik donör nefrektomi operasyonu dünyada ilk kez 1995 yılında ABD’de uygulanmış ve yaygınlaşarak tüm dünyada standart tedavi yaklaşımı olmuştur.

Laparoskopik donör nefrektomi yani kapalı yöntemle böbrek verme ameliyatı hastanın karnına açılan 0.5-1 cm’lik iki delikten yapılmakta ve ameliyat sonunda böbrek, hastanın kasık bölgesine açılan 5-7 cm’lik bir kesiden çıkarılmaktadır. Açık ameliyata oranla hastalar operasyon sonrası daha az ağrı çekmekte, hastanede daha kısa kalmakta, normal yaşamlarına ve işlerine daha hızlı dönmektedir. Ayrıca açık cerrahide yapılan kesiye bağlı olarak ortaya çıkan istenmeyen yan etkiler bu operasyon ile minimuma inmektedir. Eskiden kullanılan açık yöntemde hastalarda ameliyat sonrası görülen ameliyat yerinde fıtıklaşma, hissizlik, yara enfeksiyonu, akciğerlerde hava birikmesi gibi istenmeyen yan etkiler bu teknikte çok düşük oranda görülmektedir. Ameliyatların daha riskli olduğu şişman hastalar ameliyat sonrası oluşabilen yara enfeksiyonu, ağrıya bağlı olarak yetersiz soluk alıp-verme gibi yan etkilerin laparoskopik yöntemde daha az görülmesi ve hastanın daha erken ayağa kalkıp yürüyebilmesi gibi sebeplerden dolayı kapalı cerrahiden diğer hastalara göre daha fazla fayda görmektedir. Sadece vücuda açılan iki delik ve böbreği çıkarmak için yapılan küçük bir kesiden gerçekleştirilen bu operasyon kozmetik açıdan da açık cerrahiye oranla çok tatminkar sonuçlar sağlamaktadır. Ameliyat akşamı yürümeye, su içmeye başlayan vericiler, ertesi sabah yemeklerini yiyebilmekte ve duş alabilmektedir. Bu ameliyat sonrası hastalar ameliyatın ertesi günü evlerine gidebilmektedir. Ameliyat sırasında vücuda herhangi bir dren adı verilen küçük borular yerleştirilmemektedir. Dikişler gizli ve estetik dikişler olmakta ve ameliyat sonrası bu dikişlerin alınması gerekmemektedir. Genelde hastalar operasyondan 1 hafta sonra araba kullanmaya başlamakta, 3 hafta sonra ise normal yaşamlarına ve işlerine dönebilmektedir. Böbrek verme ameliyatının eskisi gibi korkulan bir operasyon olmaktan çıkması tüm dünyada bu tip operasyonların yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur. Bu şekilde vericilerden alınan böbreklerin nakil edildiği hastalar başarılı bir böbrek naklinin konforunu yaşamaktadır.

ROBOTİK BÖBREK NAKLİ (DA VİNCİ ROBOTİK CERRAHİ)

Böbrek nakli; ameliyat öncesinde uygun şekilde hazırlık, nakil sürecinde gelişmiş teknoloji kullanımı ve bu konuda tecrübeli ekibi yanında, nakil sonrasındaki bakımı ve tedavileri yönetecek uzman kadro gerektiren çok yönlü bir süreçtir. Bu sürecin iyi ve doğru yönetilmesi, hastanın gelecekteki yaşam kalitesi ve olası komplikasyon risklerinin azaltılması açısından önemlidir. Memorial Bahçelievler Böbrek Nakli Merkezi’nde uygulanan ‘ da Vinci Robotik Cerrahi’ yöntemi, böbrek nakli sürecinde ve sonrasında hastaya olduğu kadar hekime de önemli ayrıcalıklar sağlamaktadır. Ameliyat sırasında birçok riski azaltmanın yanı sıra ameliyat sonrasında hastanın yaşam kalitesini de yükselten olanaklar sunmaktadır.

Böbreğin alıcıya robotik cerrahi ile nakledildiği operasyon önemli konfor sağlıyor

Ameliyat esnasında cerrahın görüş kalitesini 15 kat artıran görüntü büyütme sistemi nedeniyle, en ince damarlar dahi tüm ayrıntılarıyla görülebilmektedir. Ayrıca uzun ameliyat süresince cerrahın oturabilmesi sayesinde yorgunluğa ve konsantrasyon bozukluğuna yol açmamakta, cerrahta olası el titremesi durumunda, aletteki titreme önleyici sistem yardımıyla da komplikasyon gelişme riski minimuma inmektedir. Bunların yanı sıra, böbreğin alıcıya tamamen robotik yöntemle takıldığı bu operasyonlarda, hastada açılan sadece 4 cm’lik kesi ile yara izinin çabuk iyileşmesi sağlanarak, ameliyat sonrası enfeksiyon gelişme riski açık yönteme göre çok daha düşük olmaktadır. Ayrıca açık ameliyat sonrası hastaya verilen bağışıklık sistemini baskılayan immunsupresif ilaçlar, açık ameliyattaki geniş yara yerinin iyileşmesini de oldukça geciktirebilmektedir. Robotik cerrahi yönteminde kesinin küçük olması bu riski de büyük ölçüde azaltmaktadır. Robotun kollarının ucundaki cerrahi aletlerin uçları, kendi eksenleri etrafında tüm düzlemlerde toplam 540 derece dönmektedir. Bu teknoloji, insan el bileğinin hareket kabiliyetinin de üzerinde vücut içinde en derin bölgelerde bile ameliyat yapılabilmesine olanak tanımaktadır.

da Vinci Robotik sisteminde, kamera ve beraberindeki üç robotik kol belirli noktalardan karın duvarı içine yerleştirilen 0.8 cm ya da 1 cm çapındaki tüneller vasıtasıyla karın içine ilerletilmektedir. İnce uçlu ve nazik karakterdeki cerrahi robotik kollar sayesinde küçük bir kesiden karın içine yerleştirilen böbreğin damarlarının birleştirilme (anastamoz) işlemi gerçekleştirilmektedir. Güvenliği artırmak için böbreğin çıkarılacağı karın alt tarafındaki kesi ameliyatın başında yapılmaktadır. Ameliyat süresince cerrahın elinin bu kesiden girebilmesi sayesinde, hissedebilme avantajına ve acil bir durumda müdahale etme şansına sahip olunmaktadır.

Cerrahın 3 boyutlu görüntü ile kendi eli gibi hareket ettirebildiği robotun kollarını hareket ettirerek gerçekleştirdiği ‘da Vinci Sistemi’nde 3 kısım bulunmaktadır:

• Cerrahın ameliyat esnasında oturduğu cerrahi konsol kısmı,
• Hastanın yanında bulunan ve steril şartlarda hazırlanan robotik kolları içeren hasta konsolu kısmı,
• İleri görüntüleme sistemini sağlayan kamera sistemi ünitesi.

Robotik böbrek nakli ameliyatı, yüksek cerrahi deneyim ve ileri teknoloji gerektirmektedir. Böbrek vericisi için ameliyat artık standart olarak laparoskopik yöntemle yapılmakla birlikte, böbrek alıcısının yaşam kalitesi ve komplikasyonların azalması açısından, robotik cerrahi ek faydalar sağlamaktadır. Robotik böbrek nakli ameliyatının hem cerrah hem de hasta açısından önemli avantajları bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden biri cerrahın operasyon sırasındaki görüş kalitesi ile ilgilidir. Standart kamera ile yapılan laparoskopik böbrek nakli yöntemleri 2 boyutlu görüntü sağlamaktadır. da Vinci Robotik Cerrahi sisteminde ise her bir göze ayrı görüntü ileten yüksek çözünürlüklü kameralar sayesinde 3 boyutlu görüntü elde edilmektedir. Ayrıca bu kameralar 15 kat büyütme yapabildiğinden ideal bir görünüş ile ameliyat gerçekleştirilebilmektedir.

Böbrek naklinde çapraz yöntem hayat kurtarıyor

Canlıdan canlıya böbrek nakli için kan grubu uyumlu vericileri olmayan hastalara uygulanan ‘çapraz nakil’ hayat kurtaran bir yöntemdir. Kan grubu uymadığı halde yakınına böbrek vermek isteyen çiftler, organ nakli merkezinde doku uyumları, yaş, esas hastalıkları gibi konular göz önüne alınarak çapraz nakile hazırlanır. Örneğin kan grubu A olan bir alıcının, kan grubu B olan yakınının böbreği, B grubu olan başka bir hastaya verilirken, ikinci hastanın kan grubu A olan vericisi de böbreğini ilk hastaya verir. Canlı vericisi olup bu vericinin kan grubu uyumu olmayan hastalar Bahçelievler Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi’nin geniş çapraz listesine başvurabilirler.

Bebeklik döneminden itibaren çocukluk çağı böbrek nakilleri de başarıyla gerçekleştiriliyor

Küçük yaşta nakil olmayıp diyalize başlayan çocuklarda enfeksiyon, gelişme geriliği gibi problemler olabilmektedir. Çocukların cinsel gelişim basamakları geri kalabilir ve öğrenme kapasiteleri azalabilir. Genellikle bu çocuklar hastalık nedeni ile iştah problemi yaşadıkları için dengeli beslenmeyip kilo da alamayabilirler. Ayrıca içe kapanma ve depresyon da kronik organ yetmezliğine sıklıkla eşlik edebilir. Nakil gerekliyse hastanın genel durumu kötüleşmeden nakil yapılması şarttır. Büyüme geriliği ve kalıcı problemler oluşmadan bir nakil merkezine başvurulması, organ nakli için yeterli şartların olup olmadığının araştırılması ve naklin ilk tedavi seçeneği olarak düşünülmesi gerekmektedir.