Uyku tıbbı, tüm dünyada göreceli olarak yeni bir bilim dalıdır. Ayrıntılı uyku araştırmalarının başlaması, önce uykunun yapısı ve evrelerinin, sonra da hastalıklarının tanınması yaklaşık olarak 50 yıllık bir geçmişe sahiptir. Ömrümüzün üçte birini geçirdiğimiz uykunun özelliklerini ve hastalıklarını artık daha iyi biliyoruz.
Memorial Hastanesi Uyku Laboratuvarı Sorumluları , uyku hastalıkları ve uyku laboratuvarında gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Uyku hastalıkları
Bugün uykuyla ilgili 80'den fazla hastalık tanımlanmış durumdadır. Bu hastalıkların bazıları uykusuzluğa, bazıları aşırı uyku haline yol açıyor. Diğer bir kısmı uykuda arzu edilmeyen motor aktivitelere (uykuda yürüme, rüya sırasında hareketler, uyku terörü, diş gıcırdatma, uykuda konuşma, kabuslar vb.) neden oluyor ve "parasomniler" başlığı altında inceleniyor.
Huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyodik bacak hareketleri
Huzursuz bacak sendromu, yatakta uyanıkken bacaklarda ortaya çıkan nahoş hisler ve bunu engellemek için onları sürekli hareket ettirme ihtiyacı yüzünden uykuya dalma güçlüğü yaratıyor. Uykuda ise bacaklarda, hatta kollarda meydana gelen periyodik hareketler, uykuyu bölerek veya derinleşmesini engelleyerek uyku kalitesini bozuyor.
Uyku-apne sendromu
Uykuyla ilgili solunum bozuklukları, özellikle de uyku-apne sendromu, uykuda yüzlerce kez nefes durmasına ve kanda oksijenin düşmesine neden olarak hayatı tehdit edecek komplikasyonlar geliştiriyor. Narkolepsi ise gün içinde engellenemeyen uyku atakları ve bazı başka bulgularla ortaya çıkıyor.
Uyku hastalıklarının tanısı nasıl konuyor?
Uyku hastalıklarının tanısının konabilmesi için, hastaların uyku laboratuvarında en az bir gece yatırılarak, uyku sırasında birçok parametrenin incelenmesi gerekiyor. Hasta gece boyunca video ile izlenip görüntüsü kaydediliyor. Ayrıca hastanın ne zaman uyanık, ne zaman uykuda olduğunun, uykunun hangi dönemlerinde bulunduğunun ve bunların gece içindeki oranlarının belirlenmesi için elektroansefalografi yapılıyor.
Göz hareketleri, çene ve bacaklardan kas aktivitesi kayıtları; solunum olaylarının belirlenebilmesi için de ağız- burun solunumu, göğüs ve karnın solunum eforu, kan parsiyel oksijen basıncı, kalp atımı gibi birçok parametre, baş ve vücuda yerleştirilen elektrot, kemer ve diğer sensorlarla kaydediliyor.
Şüphelenilen hastalığın tipine göre bu parametrelere başkaları da eklenebiliyor. Bazı hastalar, tanı konduktan sonra tedavi için ikinci bir gece daha yatabiliyorlar. Örneğin uyku-apne sendromu olan hastalar, ikinci gece tedavide kullanılan ve burundan verdiği pozitif basınçlı hava ile solunum yollarını açık tutan nasal CPAP aletinin titrasyonu ile uyuyorlar.
Memorial Hastanesi Uyku Laboratuvan'nın çalışmalarını anlatabilir misiniz?
Laboratuvar, periyodik olarak ortaya çıkan ve günlerce sürebilen uyku atakları ile karakterize bazı hastalıklarda kesintisiz 24-36 saat çekim yapabiliyor. Ayrıca narkolepsi hastalığının tanısının daha güvenilir biçimde konabilmesi için, gece uykusunun ardından, ertesi gün 4-5 kez iki saat aralıklarla 20 dakika süreli uyku latansı testleri de yapılıyor. Uyku laboratuvarının işlevi, sadece uyku hastalıklarının incelenmesiyle sınırlı kalmıyor.
Epilepsi ayırıcı tanısında da önemli katkısı var. Gerek uykunun gerekse uykusuz kalmanın, EEG'de epileptik deşarjların ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı etkisi mevcut. Bu yüzden epilepsi şüphesi olup, rutin uyanıklık EEG'lerinde patolojik bulgu saptanamayan ya da nöbetleri sadece uykuda olan hastaların, uykusuz bırakıldıktan sonra veya doğrudan gündüz 2-3 saat süreyle ya da tüm gece boyunca aktivasyon amaçlı uyku EEG'leri kaydediliyor. Bu sayede nöbetlerin veya rutin incelemelerde saptanamayan patolojik bulguların yakalanması mümkün olabiliyor. Her türlü uyku hastalığının tanı ve tedavisine olanak sağlayan Uyku Polikliniği ve iki yataklı Uyku Laboratuvan, Memorial Hastanesi Nöroloji Kliniği bünyesinde hizmet veriyor.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 10 Mart 2021
Yayınlanma Tarihi: 30 Nisan 2009