Plantar fasiit ve Aşil tendiniti adı verilen ortopedik problemler topuk ağrısının en sık görülen nedenlerini oluşturuyor. Ağrıyan topuklar, ayak ve ayak bileği şikayetlerinin yaygın arasında yer alıyor. Dinlenme, medikal tabanlıklar ve germe hareketleri zamanla ağrıyı hafifletebiliyor Ancak tedavi edilmeyen topuk ağrısı nedenin belirlenemediği ve uygun tedavi planlaması yapılmadığı durumlarda kronik hale gelebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, topuk ağrısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Topuk ağrısı nedir?
Topuk ağrısı, özellikle de bıçak saplanan şekilde hissedilen topuk ağrısı çoğunlukla, topuk dikeni olarak da adlandırılan bir durum olan plantar fasiitten kaynaklanır. Topuk ağrısı, stres kırığı, tendinit, artrit, sinir tahrişi veya nadiren kist gibi başka nedenlere de bağlı olabilir. Birkaç potansiyel neden olduğundan, topuk ağrısının doğru şekilde teşhis edilmesi önemlidir. Ortopedi ve travmatoloji uzmanları tüm olasılıkları ayırt edebilir ve topuk ağrısının altında yatan kaynağı belirleyebilir.
Topuk ağrısı neden olur?
Çocukluk döneminde topuk ağrısının yüzde 90’ı büyümeye bağlı olarak görülür. Büyüme dışında düşme, çarpma, topuk bölgesinin zedelenmesi gibi travma sonucu da meydana gelebilir. Nadiren de olsa tümör varlığı nedeniyle topuk ağrısı gelişebilir.
Erişkin dönemde de topuk ağrısının nedenleri arasında tümör varlığı ve geçirilen travmalar vardır.
Topuk ağrısı plantar fasial yani ayakaltındaki bağın kısalmasına ya da zedelenmesine bağlı da olmaktadır.
Ayrıca topuk dikeni olarak bilinen rahatsızlık topuk ağrısına neden olur. Topuk dikeni kendi başına olmaz. İlk önce plantar fasial meydana gelir eğer bu tedavi edilmezse topuk dikenine döner. Dolayısıyla topuk dikeni aşaması görüldüyse bir hastada hemen müdahale edilmelidir.
Topuk ağrısının en yaygın nedenleri plantar fasiit ve Aşil tendinitidir.
Topuk ağrısının nedenleri ayrıca şunları içerir:
- Aşil tendiniti
- Aşil tendonu yırtılması
- Kemik tümörü
- Bursit (eklem iltihabı)
- Haglund deformitesi
- Topuk dikeni
- Osteomiyelit (kemik enfeksiyonu)
- Paget kemik hastalığı
- Periferik nöropati
- Plantar fasiit
- Reaktif artrit
- Retrokalkaneal bursit
- Romatoid artrit (inflamatuar eklem hastalığı)
- Sarkoidoz (vücuttaki inflamatuar hücre koleksiyonları)
- Gerilme kırıkları
- Tarsal tünel sendromu
Topuk ağrısı nasıl tedavi edilir?
Topuk ağrısını yaş gruplarına göre ayırmak gerekir. Genellikle erken çocukluk yaş döneminde ya da çocukluk döneminde topuk ağrılarının büyük kısmı, büyüme plağının aktif olmasına veya onun zorlanmasına bağlı gelişir. Çocukluk döneminde bu durum ufak bir tabanlık desteği ya da spor aktivitelerin modifikasyonu ile çözülebilir.
Eğer 20’li yaşlardan sonra ortalama 40-45 yaşlarına kadar topuk ağrısı görülüyorsa plantar fasial denilen ayak tabanında bir kasın kısalmasına ya da zedelenmesine bağlı ayak ağrısı akla gelmektedir. Tıptaki karşılığı plantar fasiit olan bu rahatsızlık bir tabanlık ya da ayakkabı modifikasyonu, egzersiz ve ilaç tedavisi ile iyileştirilebilir.
Ancak 35 ve 40’lı yaşlardan sonra topuk ağrısı, plantar fasial ile birlikte gelişen topuk dikeniyle daha sık görülür. Topuk dikeni olarak adlandırılan rahatsızlık tam o planter fasialin kemiğe yapışma yerindeki kemik dokusunun büyümesidir. Dikenimsi bir hal alıp yumuşak dokuya batar ya da onun tahrişi ile birlikte ağrıya neden olur.
Topuk dikeninde ilaç ve tabanlık desteği gibi diğer topuk ağrılarında uygulanan yöntemler faydalı olmamaktadır. Bu sefer çeşitli tedaviler devreye girer. Öncelikle ESWT denilen daha çok fizik tedavinin içerisinde olan ultrason tedavisi devreye girer. Diğer bir tedavi ise çok yaygın kullanılan PRP tedavisidir. PRP halk tarafından kök hücre tedavisi olarak bilinir.
Son yıllarda ise daha çok popüler olan ve etkinliği kanıtlanmış bir tedavisi kullanılmaktadır. Lazer ile topuk dikeni kırma tedavisi pek çok hastanın yüzünü güldürmektedir. Çünkü topuk dikeninin ameliyatla tedavisinin sonuçları çok iyi değil ve topuk dikeni cerrahisi artık neredeyse hiç uygulanmamaktadır. Bu nedenle ameliyat dışı tedaviler topuk ağrısı tedavilerinde popüler olmaktadır. Bu tedaviler, hastanın rahatsızlığının aşamasına göre planlanır. Hastanın grafisine, ağrının durumuna göre karar hangi tedavinin uygulanacağına karar verilir. Ancak mutlaka egzersiz tedavileri bu sürece dahil edilmelidir.
Topuk dikeni nasıl tedavi edilir?
Topuk dikeni ilaç tedavisi ile geçmez. ESWT, PRP uygulamaları ya da kortizon tedavisine başvurulur. Bir de lazer tedavisi uygulanmaktadır. Radyofrekans ile topuk dikeni tedavisinde (RF) olumlu geri dönüşler alınmaktadır. .
Topuk ağrısı tedavi edilmezse ne olur?
Topuk ağrısı sıkça karşılaşılan sağlık sorunlarından biridir. Topuk ağrısı yürümede etkin olduğu için mutlaka bir travmaya maruz kalmaktadır. Ağrı hissedilmesin diye yürürken aksamaya sebep olur bu da hastanın yaşamsal konforunu bozar. Bununla birlikte topuk ağrısı yürümeyi bozduğu için dize ve kalçaya da etki eder. O eklemleri de bozar dolaysıyla mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Topuk ağrısı erken dönemde baş edilebilen bir ağrı olsa da orta ve ileri seviyede hastaların yaşamsal faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir.
Topukta olan ağrının karakteri daha çok yükteyken ortaya çıkar. Eğer hasta gündüz ayakta çok kaldıysa gece topuk ağrısını daha fazla hisseder. Ancak asıl yataktan kalktığında, topuk üzerine uyku sonrası ilk bastığı anlarda ağrıyı şiddetli olarak hisseder. Bu ağrı ortalama yarım saat içinde azalır.
Genellikle hastalar topuk ağrısı hissettiğinde uzmanlara başvurmaz, ilaç tedavisi ve kullandıkları tabanlıktan iyileşme sağlayamadıklarında doktora gelir. Ancak topuk ağrısı da ilk evrede uzmanlar tarafından tespit edilip tedavi edilirse ilerlemesi önlenebilir.
Topuk ağrısına başka neler sebep olur?
Topuk ağrısına bazı hastalıklar veya rahatsızlıklar da neden olabilir.
Topuk ağrısının en büyük sebeplerinden biri fazla kilodur. Kilo ne kadar fazla ise topuğa binen yük de o kadar fazla olur. Dolayısıyla topuktaki hasar da o derece artar.
Topuk ağrısını sadece kemik ağrısı olarak düşünmemek gerekir. Tendonlarda oluşan kopma ve yırtılmalar aşil tendonunda travmalara neden olur. Bu travmalar nedeniyle özellikle sabahları aşil tendonunda ağrı ve sertliğe yol açar. Yorulma ve tendonun zorlanmasıyla topukta hissedilen ağrı da meydana gelir.
Bunların dışında bel fıtığında topuk ağrısı şikayetleri oluşabilir. Bir grup hasta ayak arkası ve topukta hissedilen ağrı ile başvurmaktadır.
Hangi hastalıklar topuk ağrısı yapar?
- Aşil tendon hastalıkları
- Ayak arka adalesindeki kısalıklar ve rahatsızlıklar
- Bel fıtığı
- Obezite
Plantar fasiitin belirtileri nelerdir?
- Topuğun alt kısmında ağrı
- Ayak kemerinde ağrı
- Genellikle ortaya çıktıktan sonra daha kötü olan ağrı
- Aylarca artan ağrı
- Topuğun alt kısmında şişlik
Topuk ağrısı olmaması için hangi önlemler alınabilir
- Öncelikle topuk ağrısının önüne geçmek için kilo kontrolünü sağlamak önemlidir.
- Topuk ağrısının gelişmemesi için kasların esnek olmasını sağlamak gerekir.
- Topuk ağrısını önlemek için iyi bir ayakkabı seçimi çok önemlidir. Çünkü düz taban, babet tarzı ayakkabı seçimleri kilonun %60-70’ini topuğa veri. Bu da o bölgenin çabuk aşınmasını ya da deforme olmasına sebep olur. Mutlaka hafif, 2 -3 cm kadar yükseklikte olacak yumuşak bir taban yapısı ve ayak bileğini destekleyici bir ayakkabı seçimi yapmak gerekir.
Topuk ağrısı için evde uygulanabilecek yöntemler nelerdir?
Esneme egzersizleri uygulayın: Baldır kaslarını geren egzersizler ağrıyı hafifletmeye ve iyileşmeye yardımcı olur.
Çıplak ayak yürümekten kaçının: Ayakkabısız yürüdüğünüz zaman, plantar fasyaya aşırı yük ve baskı uygulanmaktadır.
Buz uygulaması yapın: Topuğa günde birkaç kez 20 dakika buz torbası koymak iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Buzla topuğun arasına ince bir havlu koyulmalı; cilde doğrudan buz uygulanmamalıdır.
Aktivitelerinizi sınırlayın: Topuğu dinlendirmek için uzun süreli fiziksel aktivitelerin azaltılması önemlidir.
Ayakkabı seçimine dikkat edin: İyi bir kemer desteğine sahip destekleyici ayakkabılar giymek ve hafifçe yükseltilmiş topuk plantar fasya üzerindeki baskıyı azaltır.
İlaç kullanımına dikkat edin: Ağrı ve iltihabı azaltmak için ibuprofen gibi oral nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar önerilebilir.
Güncelleme Tarihi : 3 Mayıs 2024
Yayınlanma Tarihi: 30 Kasım 2021