Yükleniyor
Resveratrol, özellikle üzüm kabuklarında ve bazı diğer bitkilerde, meyvelerde ve çekirdeklerde bulunan güçlü bir antioksidan polifenoldür. Resveratrol bileşiği güçlü antioksidan özelliklere sahip olduğu için vücutta kan damarlarını genişletmek ve kan pıhtılaşmasını azaltmak gibi birçok etkisinin olabileceği değerlendirilir. Ayrıca resveratol takviyeleri vücuttaki ağrı ve şişliği azaltabilir, kandaki şeker seviyelerini düşürebilir ve vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olabilir.
Resveratrol, özellikle kırmızı üzüm ve kırmızı üzümle yapılan şarap veya meyve suyu gibi ürünlerde bulunan antioksidan benzeri özelliklere sahip bitki bileşiğidir. Antiinflamatuar, antikanser, antioksidan ve antiproliperatif etkisi yanı sıra kemopreventif (kanser gelişimini önleme) gibi kemoterapötik özelliker göstermektedir.
Fıstık, yaban mersini ve kızılcığın içinde yer alan resveratrol en yaygın olarak kırmızı üzüm kabuğunda mevcuttur ve buna bağlı olarak doğal üzüm suyunda bulunur. Diğer yandan 70'ten fazla bitki türünde tespit edilen resveratrol bileşiği, bakteriler ve mantarlar da dahil olmak üzere patojenlere karşı etki eden bir fitoaleksindir.
Doğal bir gıda bileşeni olarak, çok sayıda bilimsel çalışma resveratrolün çok yüksek bir antioksidan potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir. Resveratrol ayrıca antitümör aktivite de gösterir ve çeşitli kanser türlerinin önlenmesi ve tedavisi için potansiyel bir aday olarak kabul edilir.
Doğal olarak birçok bitkide bulunan resveratrol ayrıca takviye olarak da kullanılabilir.
Güçlü bir antioksidan olan resveratrol bileşiği ilk olarak 1940 yılında beyaz kardelen(veratrum grandiflorum O. Loes) köklerinden, ardından ise 1963 yılında geleneksel Çin ve Japon tıbbında iltihap önleyici ve trombosit karşıtı ajan olarak kullanılan bir bitki olmuştur ve polygonum cuspidatum köklerinden izole edilmiştir. Doğal polifenol olan resveratrol, 70'ten fazla bitki türünde tespit edilmiştir ve özellikle kırmızı üzüm başta olmak üzere çeşitli besinlerde eser miktarlarda bulunur.
Resveratrol en belirgin olarak kırmızı üzümde bulunur. Kırmızı üzüm dışında kızılcık, ahududu, yaban mersini, dut ve yer fıstığında da resveratrol yer alır. Bu besinlerin tüketimi potansiyel olarak resveratrolün faydalarını da beraberinde getirir.
Resveratrol bulunan doğal besinler şöyledir:
Doğal besinler veya takviye yoluyla resveratrol alımı potansiyel olarak kan basıncını düşürür, kan pıhtılaşmasını azaltmaya yardımcı olur, kan şekerini düşürür, beyin ve kalp sağlığını korur, vücuttaki eklem ağrılarını hafifletebilir ve anti-kanser özelliklere sahiptir.
Resveratrolün potansiyel sağlık faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Doğal besinler veya takviye yoluyla alınan resveratrol, damar esnekliğini sağlayarak böylelikle kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Bu süreç besinler yoluyla daha sağlıklı bir şekilde ilerleyebilirken resveratol takviyesinin kullanımı konusunda doktor tavsiyesi önemlidir.
Antioksidan bir polifenol olan resveratrol, kan damarlarının işlevini potansiyel olarak iyileştirebilir ve böylelikle kan pıhtılarının oluşumunu yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Resveratrolün potansiyel etkilerinden biri de kan şekeri üzerinedir. Kesin çalışmalar olmasa da resveratolün kan şekerini düşürücü etki gösterebilmesi muhtemeldir.
Güçlü bir antioksidan olduğu bilinen resveratrol, bu nedenle vücuttaki hücreleri hasardan koruyarak olumlu etkiler sunabilir. En önemli olduğu düşünülen fayda ise kan damarları için koruyucu bir astar sağlayarak ve yaralanmayı veya yaralanmayı önleyerek beyin ve kalp iltihabına yardımcı olmasıdır. Bu durum, nöroprotektif özelliklere sahip olabileceği, hafızayı ve beyin işlevini korumaya yardımcı olabileceği, kalp hastalığı ve felç riskini önleyebileceği anlamına da gelebilir.
Resveratrol potansiyel faydalarından biri de eklem ağrılarını hafifletebilme özelliğidir. Gerek doğal besinler yoluyla gerekse de takviye kullanımıyla ağrılar hafifleyebilir.
Resveratrol, güçlü bir antioksidan olup antienflamatuar yapısıyla anti-kanser özelliklere sahip bir bileşik olduğu değerlendirilir. Bu durum kanser önleyici özellikle gösterebilir veya kanser hücreleriyle savaşabilir. Ancak bu konuda daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır.
Polifenol grubunda yer alan resveratrol, antiaging adı verilen yaşlanma karşıtı etkileri olan bir bileşiktir. Bu durum aynı zamanda cilt yaşlanmasının da önüne geçebilir.
Resveratrol besin yoluyla doğal olarak alınabildiği gibi takviye olarak da kullanılabilir. Ancak resveratrol takviyesinin dozu noktasında doktorun tavsiyesi önemlidir. Aşırı veya yanlış doz kullanımı birtakım yan etkilere yol açabilir.
Resveratrol oldukça düşük bir toksisite seviyesine sahiptir ve buna bağlı olarak vücut yaklaşık 5 grama kadar makul derecede resveratrolü tolere edebilir. Yapılan bilimsel çalışmalar, daha yüksek dozlar tüketildiğinde mide bulantısı, ishal, kusma ve diğer gastrointestinal sorunların ortaya çıkabileceğini göstermiştir. Ancak bu daha yüksek dozlara yalnızca besin tüketerek diyetle ulaşılamaz ve genellikle takviyelerin dozu aşıldığında mümkün olur.
Resveratrol, kırmızı üzüm kabukları, kızılcık, ahududu, dut ve fındık gibi bazı bitkilerde doğal olarak bulunan bir polifenoldür ve güçlü antioksidan özelliklere sahiptir.
Yapılan bilimsel araştırmalar, resveratrolün antioksidan özellikleri sayesinde beyin fonksiyonlarını koruyabileceğini ve kan basıncını düşürebileceğini gösterir. Ayrıca, resveratrolün yağ hücrelerinin üretimini azaltarak ve yağ depolanmasını engelleyerek kilo yönetimine yardımcı olabileceği de değerlendirilir.
Resveratol takviyesi için doktor kontrolünde hareket etmek önemlidir. Özellikle hamile kadınlar, emziren anneler, kronik hastalığı olanlar ve düzenli ilaç kullanan kişiler resveratrolü ya kullanmamalı ya da doktor kontrolünde hareket etmelidir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 3 Mart 2025
Detaylı bilgi için iletişime geçin.
