Aşırı paylaşım olarak çevrilen oversharing, kişilerin sözel olarak veya sosyal medya gibi platformlarda kişisel hayatını tüm esnekliğiyle açık bir şekilde paylaşmasıdır. Bu paylaşım bir başka kişiye karşı olabileceği gibi sosyal medya aracılığıyla topluluklara karşı da olabilir. Kişiler bazen aşırıya kaçarak kişisel hayatlarını aşırı derecede ve uygunsuz bir şekilde de paylaşabilir. Aşırı paylaşım, mahremiyet sorunlarına, siber zorbalığa ve sosyal ilişkilerde sorunlara sebebiyet verebilir.
Oversharing (Aşırı Paylaşım) Nedir?
Oversharing kelimesi İngilizce over (aşırı) ve sharing (paylaşım) kelimelerinin birleşmesinden oluşan bir kavramdır ve kişinin özel hayat ve mahremini olması gerekenden fazla bir şekilde paylaşması anlamına gelir.
Bu tarz davranışlarda olan kişi kendi hayatını paylaştığı gibi başka insanların da hayatını paylaşabilir. Normalde paylaşım yaparken hangi noktada sınır koymanın iyi olabileceğinin cevabı kişiler arası duygusal yakınlık düzeyine göre belirlenirken, aşırı paylaşım yapanlarda bu konuda sınırdan bahsetmek pek mümkün olmaz. Çünkü bu kişiler tüm açıklığıyla hayatlarını paylaşmaktan çekinmez.
Oversharing bir psikolojik ya da zihinsel rahatsızlık değildir ancak bazı hastalıkların belirtileri arasında olabilen bir durumdur. Bazen uzun süreli aşırı paylaşım hali de psikolojik dengesizliğe yol açabilir.
Oversharing Belirtileri Nelerdir?
Aşırı paylaşım yapma konusunda tehlike çanlarının biraz çalmaya başladığını gösteren bazı belirtiler söz konusudur. Bunlar arasında kişinin arkadaşlarını terapist olarak görmesi, bireylsel seçimler konusunda zorlandığı için sürekli hayatını paylaşması, sosyal medya bağımlılığı yer alır.
- Arkadaşları Profesyonel Terapist Olarak Görmek: Arkadaşlarla ara sıra dertleşmek normal olsa da sohbetlerin çoğunluğu tek tarafın özel hayatından sorunlar ve detaylarla doluyorsa aşırı paylaşım çanları çalıyor olabilir.
- Sessizlik Olmasın Diye Konuşmak: Bazı insanlar için sessizlik aşırı paylaşımı tetikleyebilir. Konuşmadaki boşlukları doldurmak için rahatsız edici anılar, derin kişisel anekdotlar paylaşmak sosyalleşirken sessizlik oluşunca problem var gibi hissederek aşırı kaygılanmanın bir sonucu olabilir.
- Bireysel Seçimler Yapmakta Zorlanmak: Hayatta çok basit kararları bile birilerine danışmadan alamama durumu kişiyi aşırı paylaşım yaparak, sürekli fikir alma girdabına sokabilir. Perde arkasında aşırı mükemmeliyetçilik gibi sebepler bulunabilir.
- Sosyal Medya Hesabında Sürekli Aktif Olmak: Sosyal medyada her takipleşilen kişi ile yakın dost olmak mümkün değildir. Bu durum hayattaki mahrem ayrıntıları paylaşmayı engellemiyorsa oversharing durumu yaşanıyor anlamını taşıyabilir.
- Başkalarının Mahremiyet Sınırlarını Zorlamak: Sır saklamakta sık sık sorun yaşayan kişilerin aşırı paylaşımcı olma ihtimali yüksektir.
Aşırı Paylaşım Yapmanın Sebepleri Nelerdir?
Aşırı paylaşımcı bir kişi olmanın altında yatan bazı faktörler vardır. Bunlar kişinin sosyal kaygı yaşaması, yalnızlık korkusu içinde olması, özgüven sorunu bulunması ve ait hissetme ihtiyacı sayılabilir.
- Sosyal Kaygı: Bazı insanlar sosyalleşirken aşırı kaygılanıp çok fazla konuşma eğiliminde olabilirler. Kaygının etkisiyle ne konuştuklarının bile farkında olmadan aşırı paylaşım yapabilirler.
- Yalnızlık Korkusu: Yalnızlık korkusu yaşayan kişiler bu endişeyi kırabilmek için günümüzde bazen sosyal mecraları kullanırlar. Yüz yüze iletişimde biriyle buluşup konuşmak istediğinizde önce ona bunu isteyip istemediğini sormanız gerekirken sosyal mecralarda bu gereklilik kalkar. Yalnızlık korkusunu hafifletmek için bazı kişiler paylaşımların kaç kişi tarafından gerçekten dikkatle okunduğunu düşünmeksizin iletişim kurma illüzyonuyla geçici rahatlamaya yönelebilirler.
- Özgüven Sorunu: İçten içe kendini yetersiz hissetmek sosyalleşme alanındaki dışavurumda kendini aşırı paylaşımcılık olarak gösterebilir. Kişi kendine dair iyi bir algı oluşturabilmek adına özel hayatına dair birçok konuyu herkese anlatabilir. Özgüven problemi bazen de onaylanmaya çok ihtiyaç duymaya neden olabilir ve bu durum da aşırı paylaşım yapmayı tetikleyebilir.
- Ait Hissetme İhtiyacı: İnsan sosyal bir varlıktır. Sosyal olarak bir gruba yakın olma hali huzur vericidir. Bireysel özelliklerle var olma haliyle bir sosyal grupta ya da birkaç sosyal grupta üye olma halinin dengeli şekilde ilerlemesi sağlıklı bir psikolojinin göstergesidir. Sosyalliği bireysel varoluşunu ezici şekilde yaşayan biri kendini bir gruba ait ve güvende hissedebilmek adına özellikle sosyal medyada aşırı paylaşım yapabilir.
- Stresle Başa Çıkma: Herhangi bir konuda öfke krizi yaşayan biri stresle başa çıkmak için özellikle onu öfkelendiren konu ya da kişiyle ilgili aşırı paylaşım yapma eğilimi gösterebilir.
- Travmayla Başa Çıkmaya Çalışma: Travma, yara anlamına gelen Yunanca bir kelimedir ve neredeyse tüm hayatı şekillendirmede etkili bir unsurdur. Travma herhangi bir olay sonucunda olan biten tarafından yapılandırılıp sınırlandığınızda ve kısıtlandığınızda ortaya çıkar. Bu olay basit gibi görünen bir azarlanma ya da ağır bir taciz vakası olabilir. Olayın dışarıdan bakılınca ciddiyet boyutunun önemi yoktur. Önemli olan kişinin içinde açılan yaradır. Travmayla başa çıkmak için bazen insan yaşadığı zorluk ve kısıtlanmayla ilgili aşırı paylaşım yapma eğiliminde olabilir.
- Sanal Paylaşım Alanı Özgürlüğü: Kişisel bilgileri yüz yüze ifşa etmektense bir ekranın arkasından paylaşım yapmak, kişinin yaptığının etik olup olmadığına dair düşünme gerekliliği önemli ölçüde azaltır ve aşırı paylaşıma yol açabilen bir sebeptir.
Aşırı Paylaşım (Oversharing) Yapmak Hastalık mıdır?
Oversharing her zaman ruhsal bir hastalığın belirtisi olmasa da bazı bozuklukların ve bu bozuklukların hastalarda neden olduğu semptomların bir işareti olabilir.
Örneğin, bipolar bozukluk veya borderline kişilik bozukluğundan muzdarip olanlar duygularını ve dürtülerini kontrol etmekte zorluk çekebilir, bu da onların dürtüsel davranmasına ve sonuçlarını düşünmeden özel bilgileri paylaşmasına neden olabilir. Narsistik kişilik bozukluğu gibi durumların bir işareti olarak, insanlar bazen başkalarının dikkatini çekmek veya onaylarını almak için özel bilgileri ifşa etmek zorunda hissedebilirler. Travmadan muzdarip veya tacize uğramış kişiler sınır koymada zorluk çekebilir ve başa çıkma mekanizması olarak kişisel bilgilerini aşırı şekilde paylaşabilir.
Bazı sorun için paylaşım sağlıklı bir başa çıkma stratejisi olabilirken, uygun sınırlar belirlemek ve gerektiğinde kalifiye profesyonellerden destek almak çok önemlidir. Sonuç olarak, aşırı paylaşım kendi başına her zaman bir ruh sağlığı sorununun işareti olmasa da davranışın nedenlerinin farkında olmak ve gerektiğinde tedavi aramak büyük önem taşır.
Oversharing Nasıl Azaltılır?
Aşırı paylaşım yapmayı azaltmak için öncelikle kök sebepleri analiz etmek önemlidir. Esas nedenleri tespit ederek onlara yönelik bazı önlemler alabilir ve basit pratiklerle aşırı paylaşımı azaltabilirsiniz.
- Tetikleyiciyi Çözmeye Çalışmak: Oversharing konusunda en dengeleyici müdahale tetikleyicinizi bulup ona yönelik çözümler bulmanız olabilir.
- Soru Sormak: Sosyalleşmek adına aşırı paylaşım girdabına sürüklendiğinizi fark ediyorsanız sohbeti ilerletmek için çok fazla şey anlatmak yerine karşı tarafa sorular sormayı deneyebilirsiniz.
- Konuşma Öncesi Nefes Molası: Konuşmaya ya da herhangi bir platformda paylaşıma başlamadan önce birkaç derin nefes alarak "Paylaşmak üzere olduğum şey, karşı taraf için alakalı, ilginç veya yararlı mı?" gibi sorular sorabilirsiniz.
- Sosyal Medya Diyeti: Sosyal medya oversharing adına en önemli alanlardan biridir bu yüzden sosyal medyadan ara ara uzak kalmak kendinizi dinlemeniz adına iyi bir alan sunabilir.
Oversharing Hakkında Sık Sorulan Sorular
Oversharing nasıl durdurulur?
Aşırı paylaşım alışkanlığını kırmak zaman ve çaba gerektirir. Öncelikle paylaşım konusunun arka planındaki duygu, düşünce ve dürtülerinizin farkında olmak iyi bir ilk adım olabilir. Ardından aşırı paylaşım riski durumlarında birkaç dakika durmak, aktif dinlemeye geçmek, paylaşım konusunda sınırlarla ilgili okumalar yapmak destekleyici öneriler arasında sayılabilir. Aşırı paylaşım dürtüsünün arka planında psikolojik sorunlar olabileceği için uzman desteği de alabilirsiniz.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 28 Ağustos 2024