Östrojen, cinsel yaşam ile üreme sağlığı için gerekli olan ve vücudun kendisi tarafından üretilen bir hormondur. Östrojen her ne kadar sadece kadınlara özgü bir cinsiyet hormonu olarak bilinse de, erkeklerde de bulunduğu tespit edilmiştir. Östrojenin kadınların fiziksel gelişimi, göğüslerin normal düzeylerde büyümesi, düzenli adet döngüsü ve üreme yetisinin kazanılmasında önemli katkıları vardır. Yeterli ve düzgün bir östrojen hormonuna sahip olan kadınlar ergenlik, cinsellik, hamilelik, doğum ve menopoz dönemlerini sağlıklı geçirebilir. Erkeklerde de bulunan östrojenin yüksek olması; memelerin fazla büyümesine, sertleşme güçlüğü ve kısırlık gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Yapılan araştırmalar erkeklerde östrojen hormonunun normalden az olması durumlarının ise üreme kapasitesi ve prostat gelişimini olumsuz etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Vücutta üretilen östrojenin normal seviyenin altında ya da üstünde olması durumlarında kombine östrojen tedavileri uygulanabilir. Doktor kontrolünde yapılan düzenli beslenme, egzersiz, beden kitle endeksinin dengelenmesi, sağlıklı cinsellik ve stresin kontrol altına alınması östrojen hormonunun düzene girmesine yardımcı olur. Ancak tüm bu önlemlerin etkisiz kalması durumlarında östrojen hormonu içeren bazı takviye ilaçlar kullanılabilir.
Östrojen Nedir?
Tüm hormonlar gibi kimyasal bir haberci olan östrojen, cinsellik ve üreme süreçlerinin ne zaman başlatıp ne zaman duracağını belirleyen ve tüm bu işlemlerle vücutta önemli değişikliklere neden olan bir hormondur. Östrojen, kadınlar, trans erkekler ve her iki cinsiyete sahip kişilerde görülen seks hormonlarından biridir. Östrojen hormonu, vücuttaki yumurtalıklar, kandaki kolesterol, adrenal korteks ve gebelikte ise plasentadan salgılanan, üreme sağlığında rol alan steroid yapılı bir hormondur.
Östrojen Türleri Nelerdir?
Östrojen hormonunun 3 ana formu şunlardır;
- Estron (E1): Östrojenin birincil formu olan estrol (E1), menopozdan sonra vücut tarafından üretilir.
- Estradiol (E2): Östrojenin en güçlü formu olan estradiol (E2), üreme döneminde vücutta bulunan birincil östrojendir.
- Estriol (E3): Kadınların gebelik döneminde vücudunda bulunan östrojenin birincil formudur.
Östrojen Vücutta Nerede Bulunur?
Vücut yumurtlamanın aktif olduğu yıllarda östrojenin çoğunu yapar. Adrenal bezleri ve yağ dokusu da östrojen salgılar. Plasenta da gebelik döneminde östrojen salgılar. Oluşan östrojen, vücutta harekete geçmesi gereken kısmına ulaşana kadar kan dolaşımında dolaşır. Orada östrojen, östrojen reseptörü adı verilen ve süreci harekete geçiren bir proteine bağlanır. Östrojen reseptörleri vücudun her yerinde bulunur.
Normal Östrojen Seviyeleri Nelerdir?
Östrojen hormonunun seviyeleri kişinin yaşamı boyunca yükselip düşebilir. Ergenlik döneminde östrojen seviyelerinin yükselmesi ve menopoza yaklaştıkça düşmesi normaldir. Yumurtlama sırasında östrojen seviyelerinin yükselmesi de normaldir, böylece vücudunuz kendini hamilelik için hazırlayabilir. Hamilelik değişikliklerine ihtiyaç duyulmayan regl döneminizde seviyelerin düşmesi normal kabul edilir. Sürekli olarak düşük veya yüksek olan seviyeler, sağlayıcınızın ilgilenmesini gerektiren altta yatan bir duruma işaret edebilir.
Yüksek Östrojen Nedir?
Yüksek östrojen, östrojen seviyesinin progesteron seviyelerine kıyasla yüksek olduğu, kadınlarda regl düzenini bozması ve ağrılı adet süreci yaşanması, kilo alma, yorgunluk ve miyom, erkeklerde ise meme dokusunda büyüme ve kısırlığa neden olabilen bir hormon yükselmesidir. Vücutta yüksek östrojen seviyelerine, vücudun östrojeni parçalayamaması ya da östrojen aldıran ilaçlar yanı sıra, alkol, stres, vücut yağı, polikistik over sendromu, yumurtalık veya rahim kanseri gibi durumlar neden olur.
Östrojen Hormonun Vücuttaki Görevleri Nelerdir?
Östrojen seviyeleri ergenlik döneminde yükselir. Östrojen seviyelerindeki bu artış, memeler ve kalçalar gibi ikincil cinsiyet özelliklerinde yani ergenlik dönemindeki kadınların genel vücut kompozisyonunda değişikliklerin oluşmasını sağlar. Vücutta üretilen progesteronun ve östrojen adet döngüsünde önemli bir rol oynar. Normal seviyedeki bu hormonlar kadınların adet dönemlerinin düzenli bir hassas denge içinde devam etmesini sağlar.
Östrojen hormonu ayrıca yumurtlamada da önemli rol oynar. Kadını hamileliğe hazırlamak için rahmin iç yüzeyinin kalınlaşmasını sağlar. Östrojen hormonu yumurtaların oluşma döneminde en yüksek seviyeye ulaşır. Östrojen, servikal mukusun incelmesini sağlayarak spermin bir yumurtaya ulaşarak döllemesini kolaylaştırır. Östrojenin vücutta sağladığı tüm bu olumlu değişiklikler, kadınları cinsel ilişkiye hazırlayarak hamile kalmasını kolaylaştırır.
Östrojen seviyeleri, menopoz döneminden hemen önceki dönem olan perimenopoz sırasında düşer. Perimenopoz, menopozdan önce birkaç yıl sürebilir. Bir yıl boyunca adet görmeyen kadında menopoz dönemi başlamış olur. Menopoz döneminde östrojen seviyesi minimum seviyeyi düştüğü için artık yumurtlama olmaz. Östrojenin azalması ayrıca kadınlarda vajinal kuruluk, duygudurum değişiklikleri, gece terlemeleri ve sıcak basması gibi semptomlara da neden olabilir.
Östrojen, erkeklerinde üreme sağlığını etkiler. Erkeklerdeki yeterli miktardaki östrojen cinsel dürtü ve sertleşme ve sperm oluşumunda rol oynar. Erkeklerde normalin altındaki östrojen cinsel dürtülerin azalmasına, fazla östrojen ise kısırlığa ve sertleşme sorunlarına ve fazla büyümüş memelere neden olabilir.
Östrojenin Vücutta Üreme Dışındaki Görevleri Nelerdir?
Östrojen hormonunun vücutta üreme sağlığının dışında da görevleri bulunmaktadır. İskelet, kardiyovasküler ( kalp- damar) ve merkezi sinir sistemlerinin sağlığında önemli görevleri bulunmaktadır. Östrojenin rol oynadığı vücut sistemleri şunlardır;
- Kolesterol seviyeleri düzenler
- Kan şekeri seviyesini düzenler
- Kemik ve kas kütlesinin sağlıklı olmasını sağlar
- Dolaşım ve kan akışını düzenler
- Ciltteki kolajen üretimi ve nem oranını düzenler
- Beyinde odaklanma işlevinin düzenli olmasını sağlar
Östrojen Seviyelerinin Sürekli Düşük Olması Nelere Neden Olur?
Östrojenin düşük olması genellikle kadının menopoza yaklaştığının bir göstergesidir ve normaldir. Ancak menopoz yaşı dışındaki düşük östrojen doğurganlık sorunu, beslenme yetersizliği, Turner sendromu gibi rahatsızlıkların oluğu anlamına gelebilir. Düşük östrojen seviyesinin belirtileri şunlardır;
- Memelerde görülen hassasiyet
- Zayıf veya kırılgan kemikler
- Gece terlemeleri veya sıcak basmaları
- Adet düzensizliği veya hiç adet görememe
- Konsantrasyon güçlüğü
- Baş ağrısı
- Yorgunluk ve uyku problemleri
- Ruh halinde oluşan değişikliklerin neden olduğu asabiyet veya depresyon
- Vajinada kuruluk
- Cinsel ilişkide ağrı
Östrojen Seviyelerinin Sürekli Yüksek Olması Nelere Neden Olur?
Kişinin vücudundaki aşırı östrojenin farklı nedenleri olabilir. Polipler, fibroidler, PKOS (Polikistik Over Sendromu), endometriozis ağrıları, yumurtalık tümörleri bu yüksekliğin nedeni olabilir. Ayrıca progesterona göre çok fazla östrojene sahip olunduğunda da kişinin östrojen düzeyleri yüksek olabilir. Alınan östrojen içeren ilaçlar da vücutta fazla miktarda östrojen olmasına neden olabilir. Östrojen seviyesindeki yüksekliğin belirtileri şunlardır;
- Cinsel dürtünün azalması
- Bel ve kalça bölgelerinde oluşan fazla kilolar
- Düzensiz dönemlerde oluşan hafif veya ağır kanamalar
Östrojen Hormonu Nasıl Ölçülür?
Östrojen hormonu seviyelerindeki anormallikler hissedildiğinde mutlaka doktora başvurulması gerekir. Östrojen testi alınan kanın laboratuvar ortamında incelenmesi ile belirlenebilir. Bu test ile östrojen çeşitleri olan estron (E1), estradiol (E2) veya estriol (E3) seviyesine de bakılabilir.
Östrojen Nasıl Artırılır?
Östrojen hormon dengesizliklerini her zaman önlemek mümkün olmayabilir. Ancak yeterli ve düzenli uyku, vücudun önemli işlevlerini yerine getirmek için gereken sağlıklı hormon düzeylerini korumasına yardımcı olabilir. Stres hormonları kortizol ve adrenalinin çok fazla üretmesine neden olur.
Aşırı stres hormonları, östrojen seviyesinin olumsuz yönde etkileyen bir hormon dengesizliğine neden olabilir. Bu nedenle stresin mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Doktor kontrolünde yapılan düzenli bir egzersiz, yemek ve vücut yağının düzenlenmesine yardımcı olarak östrojen seviyesinin normal düzeye çıkmasına katkıda bulunabilir. Alkol östrojen seviyesini yükseltebilir. Zamanla östrojene çok fazla maruz kalmak kanser riskini artırabilir.
Bu nedenle alkol alımı bırakılmalı ya da sınırlandırılmalıdır. Hormonların dengelenmesi için beslenme alışkanlıklarının düzene sokulması gerekir. Şekerli gıdaları azaltmak ve lif oranı yüksek ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, kabuklu yemişler, tohumlar ve balıkta bulunan yağlar) içeren gıdaları tüketmek hormon dengesine yardımcı olabilir.
Östrojen Bozukluklarının Tedavisi Nelerdir?
Vücutta üretilen östrojen seviyesinin normalin altında ya da üstünde olması yapılan kan testi ile belirlenir. Östrojen hormonu yetersizliği ya da fazlalığı alanında uzman bir hekim tarafından kombine bir östrojen tedavisi uygulanır. Doktor kontrolünde yapılan düzenli beslenme, egzersiz, normal beden kitle endeksine ulaşma, sağlıklı cinsellik ve stresin kontrol altına alınması östrojen hormonunun düzene girmesine yardımcı olur.
Hormon replasman tedavisi, menopoz yaşayan kişilerde düşük östrojen için yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Tedavi sürecini yöneten doktor, östrojen seviyesini artırmak için küçük dozlarda östrojen ya da östrojen ve progesteron kombinasyonunu içeren ilaçlar verebilir.
Östrojen ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Kadınlarda östrojen hormonu fazlalığı belirtileri nelerdir?
Kadınlarda östrojen hormonu seviyelerinin fazla olduğunu gösteren belirtiler, göğüslerde hassasiyet, cinsel istekte azalma, depresyon, baş ağrısı, kilo alımı, hafif veya yoğun olabilen adet kanaması, adet öncesi sendromu (pms) semptomlarında şiddetlenme, rahimde kanserli olmayan miyomlar ve tükenmişlik hissidir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Kasım 2024
Yayınlanma Tarihi: 23 Ocak 2023