Obezite, özellikle morbid obezite birçok hastalık ve erken ölüm için güçlü risk faktörüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün Ocak ayı verilerine göre, obezite hastası 25 yaşındaki bir erkeğin yaşam beklentisi %22 azalmış, yaşam yıllarından 12 yıl eksilmiştir. Ayrıca obezitenin bugün dünyada 650 milyon yetişkin, 340 milyon ergen ve 39 milyon çocuğu etkilediği belirtilmektedir. Bu sayının son 20 yılda 3 kat artması daha da korkutucu bir veridir. Modern hayatın yol açtığı salgın hastalıklardan biri olarak görülen obezitenin kanser riskini artırdığı artık bilinmektedir. Bu nedenle obeziteden kurtulmak sadece zayıflamak için değil, beraberinde getireceği hastalıkları engellemek için de son derece önemlidir. Kilo vermede etkili bir yere sahip olan obezite cerrahisi ile obeziteyle ilişkili kanserlerin görülme sıklığı azalabilmektedir. Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Alihan Gürkan “20 Mayıs Avrupa Obezite Günü” nedeniyle obezite ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Pek çok kanser türüne zemin hazırlıyor
Obezite vücutta anormal derecede yüksek, sağlıksız oranda yağ bulunmasıdır. Hormonal bozukluklar obezitenin en önemli nedenleri arasındadır. Diğer nedenler ise; enerji alımı ve harcamadaki dengesizlik, fiziksel aktivite azlığı, kalıtım, metabolik bozukluklar, psikolojik bozukluklar ve bazı ilaçlar olarak sıralanabilir. Obezite hastalarında sıklıkla kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler, hipertansiyon, şeker hastalığı ve kanser görülmektedir. Özellikle meme, rahim ve kolon ve rektum kanserlerine bu kişilerde daha sık rastlanır. Yemek borusu kanseri, böbrek kanseri, tiroid ve safra kesesi kanseri obezitenin yol açabildiği diğer kanserlerdir.
Kötü huylu hücre artışını hızlandırabilir
Anlayacağınız sorun sadece “görüntü” değil ama temelde sağlığınızdır.Yağ dokusu yüksek miktarda östrojen üretir. Yüksek östrojen meme, rahim kanserleri ve bazı diğer kanserlerden sorumludur. Obez kişilerin kanlarında genellikle yüksek seviyede insülin ya da insülin direnci bulunmaktadır. Bu durum bazı tümörlerin gelişmesini tetikleyebilmektedir. Yağ hücreleri adipokine adı verilen hormonlar üretir. Bu hormonlar kötü huylu hücre artışını hızlandırabilir. Obez kişilerde sıklıkla, kanser riskini artıran enfeksiyon mevcuttur. Kansere yol açan diğer muhtemel durumlar ise değişmiş bağışıklık sistemi yanıtları ve oksidatif stres olarak sıralanabilir.
Kadınlarda meme kanseri riskini artırıyor
Birçok araştırma aşırı kilo ve obezitenin menopoz sonrası meme kanseri riskini artırdığını göstermiştir. Bu artışın nedeninin obez kadınlarda östrojen seviyelerinin yüksek olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Menopozdan sonra yumurtalıklar hormon üretimini durdurduğunda, yağ hücresi en önemli östrojen kaynağı haline gelir. Obezite hastası kadınlarda daha fazla yağ hücresi olduğu için, östrojen seviyeleri daha yüksektir, bu da östrojene cevap veren meme tümörlerinin hızlı büyümesine yol açmaktadır.
Obezite rahim kanseri ile de ilişkili
Aşırı kilo ve obezite rahim kanseriyle de ilişkilendirilmektedir. Obez ve aşırı kilolu kadınların, normal kilolu kadınlara kıyasla, menopoz durumlarına bakılmaksızın 2 – 4 kat daha fazla rahim kanserine yakalanma riski bulunmaktadır. Bunun nedeni kesin olarak ortaya konulmamış olsa da, şeker hastalığının, düşük seviyede fiziksel aktiviteyle birlikte rol oynadığı düşünülmektedir. Yağ hücresi tarafından üretilen yüksek seviyede östrojen de rol oynamaktadır.
Bel çevresi genişliği erkeklerde önemli bir risk faktörü
Erkekler arasında yüksek beden kitle indeksi kolorektal kanseri riskini artıran bir faktördür. Bel bölgesi yağlanma bu anlamda önemli bir veridir. Araştırmalar obez ve aşırı kilolu kişilerde pankreas kanseri görülme sıklığının artığını göstermektedir. Bunun nedeninin de bel çevresi genişliği faktörü olduğu düşünülmektedir. Aşırı kilolu ve obez kişilerin, sağlıklı kiloda olan kişilere göre, yemek borusu kanserine yakalanma riskleri ise 2 kat daha fazladır. Bunun arkasında yatan neden kesin olarak bilinmese de obez kişilerin reflü ya da barret hastalığı geçmişi olmasının etkisinin olduğu düşünülmektedir.
Safra taşı görülme sıklığı da artıyor
Safra kesesi kanseri riski yüksek beden kitle indeksi ile birlikte artar. Risk artışının nedeni obez kişilerde safra kesesi taşı görülme sıklığının artmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Safra kesesi taşları safrakesesi kanseri için önemli bir risk faktörüdür. Ardında yatan mekanizmalar tam olarak bilinmese de tiroid ve böbrek kanserinin de obez kişilerde görülme sıklığı yüksektir.
Tüp mide ameliyatı ile hastaların yaşam kalitesinin arttığı gözlemleniyor
Uygulanan tedavi ve diyet programlarıyla kilo vermeyi başaramayan; Beden Kitle İndeksi (BKİ) 40’dan yüksek olan ya da BKİ 35’den yüksek ve yandaş hastalığı olan ve bu nedenle sağlığı tehlike altındaki insanlara uygulanan kilo verdirme amaçlı cerrahi girişimlere “bariatrik cerrahi” adı verilir.
Obezite ve buna bağlı sağlık harcamalarının oranı dünya çapında artık önü alınamaz düzeye gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2023 yılında BKİ 35 ve üstünde olanların direkt, 30 ve üstünde olanların da eğer yandaş hastalık varsa obezite cerrahisi olabileceği belirtilmiştir.
Günümüzde, obezite cerrahisinde etkin yöntem, kısıtlayıcı ameliyatlar kapsamında olan laparoskopik sleeve gastrektomi yani tüp mide ameliyatlarıdır.
Obezite ameliyatı olan kişilerin kansere yakalanma riskleri düşüyor
Kilo vermek için obezite ameliyatı olmuş hastalar arasında yapılan araştırmalar obezite ameliyatı olmuş kişilerin, olmayanlara kıyasla daha düşük oranda obeziteyle ilişkili kanserlere yakalandığını ortaya koymuştur. Bunun nedeni sadece diyet ve spor ile hedeflenen kilo kaybı girişimleri vücutta %7-10’luk bir kilo kaybıyla sonuçlansa da, obezite ameliyatları gerekli hayat tarzı değişikleriyle desteklendiğinde, %30 oranında kilo kaybını sağlamaktadır.
Yayınlanma Tarihi: 31 Mayıs 2024