Kalpten akciğerlerin temizlenmesi için giden kan basıncının yüksekliğine bağlı olarak gelişen "akciğer tansiyonu", tanı konulamadığı ve tedavi edilmediği takdirde hayati riske yol açabiliyor. İlk dönemlerde nefes darlığı, çarpıntı; ilerleyen evrelerde günlük işleri yapamama, karında ve ayak bileklerinde şişme gibi durumlarla belirti verebiln hastalığa erken dönemde müdahale edilmesi gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hatice Betül Erer, akciğer hipertansiyonu ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Pulmoner hipertansiyon yani akciğer hipertansiyonu, vücutta dolaşan kanı oksijenlenmek üzere kalpten akciğerlere getiren damarlardaki kan basıncının artmasıdır. Kalp, akciğer hastalıkları nedenlerine bağlı olmakla beraber romatizmal hastalıkların seyri sırasında da ortaya çıkabilmektedir. Akciğer tansiyonu kalıtsal zeminde çok nadir görülen bir hastalıktır. Ancak genelde hastalara çok geç tanı konulduğu için çok ileri evrelerde yakalanabilmektedir.
Günlük aktivitelerde zorlanmaya neden olabilir
Akciğer tansiyonu yüksek olan hastalardaki en önemli belirti nefes darlığı ve çarpıntıdır. Hastalar genellikle eski kondüsyonlarını yerine getiremediklerini ifade ederler. Tüm belirtiler şöyle sıralanabilir:
- Nefes darlığı (dispne)
- Günlük rutin aktiviteleri yerine getirmekte zorlanma
- Halsizlik, hızlı yorulma
- Göğüs ağrısı
- Öksürük
- Çarpıntı
- Bayılma
- İlerleyen durumda karında ve ayak bileklerinde şişme
Belirtiler, hem kalple hem de akciğerle ilgili olduğu için bu tür şikayetleri olan hastaların kardiyoloji uzmanı ve göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Pulmoner hipertansiyonlu bir hasta mutlaka birçok bölümün ortak takip ettiği tam donanımlı hastanelerde takip ve tedaviye devam etmelidir. Bu ekipte kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kalp damar cerrahi uzmanı ve radyoloji uzmanı mutlaka olmalıdır.
İleri evrelerde sağ kalp yetersizliği oluşabilir
Rutin bir fiziki muayenede akciğer hipertansiyonu teşhisi konulmamaktadır. Mutlaka ileri tetkik yapılmalıdır. Öncelikle ekokardiyografik inceleme gereklidir. Ekokardiyografi ile akciğer tansiyonunun yüksekliği tespit edilirse elektrokardiyogram, akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, kan gazı, akciğer tomografisi, karın ultrasonu ve çeşitli kan testleri uygulanır. Böylece hem tanı net konur hem de altta yatan sebepler bulunur. Bu tetkiklerde akciğer hipertansiyonu saptanan hastalara sağ kalp anjiyosu yapmak gerekebilir. Sağ kalp anjiyosu rutin bir anjiyo işlemi gibidir. Bu işlem bir tedavi yöntemi değil tanı yöntemidir. Kalp boşluklarının ve koroner arterlerin kontrast madde verilmesiyle görüntülenmesi, ayrıca kalp boşlukları ve ilgili damarlardaki basınçların ölçülmesi, akciğer tansiyonunun ölçülmesine esasına dayanır. Eğer hastalık ileri evredeyse kalbin kanı toplayan pulmoner artere kan gönderen kısımda ciddi bir basınç yüksekliği olabilir. Buna da kalbin sağ tarafı dayanamayıp, sağ kalp yetersizliğine yol açabilir. Sağ kalp yetersizliği varsa, hastada karında ve bacaklarda şişme belirtilerine rastlanabilir.
Kişiye özel tedavi seçenekleri
Akciğer hipertansiyonu tanısı alan hastaların yaşına ve altta yatan sebeplere göre tedaviler şekillenir. Anjiyografi sonrasında hastaların tanısı netleşir. Netleştikten sonra ilaç tedavisi seçenekleri vardır. Bu ilaçlar hekimlerce raporlanır. Hastalar 3 ayda bir hekim kontrollerine gelmelidir. Eğer tek bir ilaç yeterli gelmezse, hastanın durumuna göre ikinci ya da üçüncü ilaç durumuna geçilebilir.
Rutin kontrolleri aksatmayın
Akciğer hipertansiyonu olan hastalar şu noktalara dikkat etmeli:
- Tedavi edilmezse ilerleyen bir hastalık olan akciğer hipertansiyonu için rutin doktor kontrolleri aksatılmamalı,
- Belirlenen zamanlarda grip ve zatürre aşıları olunmalı,
- Kişisel hijyene dikkat edilmeli,
- Doktor tarafından önerilen egzersizlere uyulmalı,
- Sigara bırakılmalı,
- Uçak seyahati öncesinde akciğer hipertansiyonuna ilişkin tıbbi bilgiler hastaların yanında bulunmalı,
- Gebelik planlanırsa akciğer hipertansiyonu takip eden uzman ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanına bilgi verilmeli,
- Hastalık için gerekirse psikolojik destek alınmalı.
Güncelleme Tarihi : 6 Aralık 2023
Yayınlanma Tarihi: 17 Kasım 2020