Meslek hastalıkları, çalışanın iş yerinde bulunduğu süreçte, işe bağlı tekrarlanan sebeplerden meydana gelen geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü kaynaklarına göre; her yıl 11 milyon kişide yeni meslek hastalığı meydana geliyor. Meslek hastalıkları; fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikolojik etkenler ve mesleki kurallara uyulmamasından kaynaklanabiliyor. Etkilenen organa göre; solunum sistemi, sindirim sistemi, hematopoetik sistemi (kan ve kök hücreler), kas iskelet sistemi, boşaltım sistemi, işitme organı ve sistemi, çoklu organ etkilenimi şeklinde değerlendirilebiliyor. Bahçelievler Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Aslan Çelebi, meslek hastalıklarıyla ilgili bilgi verdi.
Meslek Hastalıkları Grupları
Meslek hastalıkları yapılan işe göre farklılıklar gösterebilmektedir. Beş kategoriye ayrılan meslek hastalıkları grupları şunlardır;
-
A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları
Sanayide kullanılan kimyasal maddeler hemen ya da yıllar sonra değişik zararlı etkilere neden olabilmektedir. Zehirli kimyasallar, kimyasal maddenin türüne ve maruz kalınma süresine bağlı olarak farklı etkiler oluşturabilmektedir. Cilt kanseri, karaciğer veya böbrek harabiyeti, siroz, sinir sistemi bozuklukları, lösemi gibi hastalıklar kimyasal maddeler nedeniyle ortaya çıkabilmektedir.
-
B Grubu: Mesleki cilt hastalıkları (Deri kanseri ve kanser dışı deri hastalıkları)
Derinin uzun süre fazla maruz kaldığı etkenler hastalıklara yol açabilmektedir. Cilt kanseri, deride günler ya da yıllar içinde ortaya çıkan iltihap ve kızarıklıklar, soyulmalar ortaya çıkabilmektedir.
-
C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları
Özellikle maden ve pamuk işçilerinde silika tozuna bağlı bileşiklere maruz kalınması nedeniyle solunum yolunda meydana gelen hastalıktır.
-
D Grubu: Mesleki bulaşıcı hastalıkları
İşe girişte tıbbi muayene, periyodik muayeneler, alınan tedbirler ve eğitimlerle bulaşıcı hastalıkların çalışanlar arasında bulaşması önlenebilmektedir.
-
E Grubu: Fiziksel etkenlerle olan meslek hastalıkları
Gürültülü ve sarsıntılı işlerde, sıcak-soğuk ortamlarda, düşük veya yüksek basınçta, radyasyon bulunduran noktalarda çalışanlar fiziksel kaynaklı meslek hastalıklarıyla karşı karşıya kalabilmektedir. Yüksek sese bağlı olarak işitme kaybı, psikolojik sorunlar, tedirginlik, sinir bozukluğu; titreşim ve sarsıntıya bağlı olarak sinir, kemik, sindirim sisteminin zarar görmesi gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Meslek hastalıklarına yol açan etkenler nelerdir?
- Kimyasal etkenler; metaller ve metalsiler, gazlar, çözücüler, asit ve alkali maddeler, pestisitler
- Fiziksel etkenler; gürültü, titreşim, termal aydınlatma, iyonize ve iyonize olmayan ışınlar, alçak ve yüksek basınç
- Biyolojik etkenler; bakteriler, virüsler ve parazitler
- Tozlar; Organik ve inorganik olarak ayrılmaktadır.
Toz grupları ise şu şekilde sıralanabilir:
- Organik tozlar: Pamuk tozu- Gübre tozu- Kümes hayvanlarının tüyü- Mantar sporları
- İnorganik tozlar: Demir- Dökümhane- Kömür- Kum (silis)- Asbest- Çimento
Sınıflandırılmış meslek hastalıklarının dışında bazı meslek gruplarında da çeşitli hastalıklarla ilgili riskler bulunmaktadır. Kalp, cilt, göz, kulak burun boğaz gibi vücut bölümleri mesleğin içeriğine ve hastalık etkenlerine maruz kalınma sürelerine göre ortaya çıkabilmektedir.
Hangi meslekler kalp hastalıkları açısından risklidir?
Türkiye’de nüfusun yaklaşık %25-30’unun kalp hastalıkları riski ile karşı karşıya olduğu belirlenmiştir. Stres içinde yaşayan, stresli mesleklerde bulunan, doktora sağlık sorunu olmadan gitmeyen toplumlarda kalp hastalığına yatkınlık görünebilmektedir. Kalp hastalığı riski stresli mesleklerde daha çok ortaya çıkmaktadır. Yaşanan sıkıntı ve stres kalp kamarlarında ciddi tahribata yol açabilmektedir. Bu mesleklerden bazıları şöyledir;
- Muhasebeciler
- Bankacılar
- Borsacılar
- Gazeteciler
Hangi meslekler cilt hastalıkları açısından risklidir?
Dermatoloji hastalarının yüzde 50’den fazlası stres kaynaklı nedenlerle uzmanlara başvurmaktadır. Mesleki stres dermatolojik sorunlar şeklinde dışa vurabilmektedir.
- İş adamları
- Üst düzey yöneticiler
- Bankacılar
- Borsacılar
- Medya mensupları
- Mimarlar
- Mühendisler
- Öğretmenler
- Doktorlar
Bu meslek grubunda çalışanlar iş stresi nedeni ile deri şikayetleri ile karşı karşıya kalabilmektedir. Sedef hastalığı, saçkıran, kurdeşen, gül hastalığı, alerjik deri hastalıkları ve egzamalar stresli mesleklerde bulunan kişilerde ortaya çıkabilmektedir.
Stresli meslek çalışanlarının deri sağlıkları arasında varis de bulunmaktadır. Öğretmenler, gazeteciler gibi çok ayakta durmak zorunda kalan mesleklerde kanın kalbe dönüşünü sağlayan toplardamarların genişlemesi sonucu varisler meydana gelebilmektedir. Varisler tedavi edilmezse giderek kronikleşerek ağrılara, iyileşmeyen yaralara neden olabilmektedir.
Hangi meslekler göz hastalıkları açısından risklidir?
Sürekli bilgisayar ekranına bakılan mesleklerde göz hastalıkları meydana gelebilmektedir. Bilgisayar monitörü karşısında uzun süre kalındığında gözler yorulmaya başlamaktadır. Günden güne artan yorgunluk sorunlara neden olabilmektedir.
- Üst düzey yöneticiler
- Genel müdürler
- Borsacılar
- Reklamcılar
- Öğretmenler
- Mühendisler
Yakın okumak ve yoğun çalışmak zorunda kalan mesleklerde göz sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Göz sağlığını korumak için bazı önlemler alınabilir;
Ekran başında uzun süreli yakına odaklanarak çalışmak gözleri yorar. Yirmi dakikada bir, ortalama yirmi saniye yaklaşık yirmi metre uzaktaki bir nesneye bakın ve odaklanın. Bu hareket gözlerinizi rahatlatacak ve yakına uyum ve konsantrasyonunuzu tazeleyecektir. Baş ağrılarınızın ve göz yorgunluğunuzun azaldığını hissedeceksiniz.
- Daha kaliteli ve net görüntü veren ekranlarla çalışın
Görüş kalitesi ekrandaki karakterlerin büyüklüğü, yapısı, stili, kontrastı ve çözünürlüğünden etkilenir. Görüntü kalitesi arttıkça gözün arama refleksi daha az sıklıkta kullanılır ve daha az göz hareketi ile işimizi tamamlarız. LCD teknolojisindeki gelişmeler elektronik okumada göz yorgunluğunu azaltarak çalışanların görüş ve iş performansını artırmaktadır.
Monitörünüzün arka planı açık renkte, karakterler koyu renkte olmalıdır. Arka plan renginin sık değiştiği ekranlar gözün iris kaslarının çabuk yorulmasına neden olur. Büyük ve küçük karakterlerin bir arada olduğu yazılar, hepsi büyük karakterde olan yazılara göre gözü daha az yorar.
Küçük puntoda yazı ve karakterlerle çalışmayın. Uzun süre küçük puntoda yazı okumak yakın–uzak odaklanma problemleri ve ciddi baş ağrılarına neden olabilir.
- Ofisinizin aydınlanmasını yeniden gözden geçirin
Tavandaki parlak bir floresan lamba, çok geniş ve aydınlık bir pencere veya ekrana yakın ve parlak bir masa lambası, ekrandaki karakterlerin daha silik görünmesine neden olurken ekrandan gelen ışık yansıması ve ışık saçılması erken yorulmanıza ve baş ağrılarına sebep olabilir. Bu durumlarda ekran filtreleri de görüntü kalitesinin arttırılmasına yardımcı olabilir.
- Ekrana 1 metre mesafede oturun
Yapılan çalışmalar, ekran–göz arasındaki mesafe arttıkça göz yorgunluğunun azaldığını ve iş performansının arttığını göstermektedir. Ayrıca monitörü mutlaka göz seviyenizin altında tutun. Göz seviyenizden yukarıda yerleşimli ekran hem gözlerinizde kuruma ve yorulmaya yol açacak hem de ciddi boyun ağrılarına neden olacaktır.
Uzun süre ekran karşısında çalışanlarda göz kuruluğu belirtileri sık görülür. Bunun nedeni gözyaşının yeterli salınamaması değil, çabuk buharlaşmasıdır. Normalde 3-4 saniyede bir refleks olarak gözlerimizi kırpar ve gözyaşının göz yüzeyine dağılmasını sağlarız. Ekran başında konsantre bir şekilde çalışırken göz kırpma sıklığı azalır; özellikle klimatize ofis ortamlarında bu durum gözyaşının erken buharlaşmasına neden olur. Kuruluk; yanma, batma ve erken yorulmaya neden olduğu gibi bulanık görme ve odaklanma sorunlarına da yol açabilir. Bu nedenle, ekranda çalışırken gözlerimizi daha sık kırpmaya özen gösterelim ve gerekli hallerde suni gözyaşı damlalarını destek olarak kullanalım. Kirpik diplerinin temizliği ve bakımı da gözyaşı kalitenizi düzeltecektir.
Hangi meslekler ortopedik hastalıklar açısından risklidir?
Masa başında çalışanların sık şikayetlerinden biri de ortopedik hastalıklardır. Masa başında geçen uzun saatler ve düzgün olmayan oturma biçimleri özellikle büro-ofis çalışanlarında ortaya çıkmaktadır.
- Telefon-santral operatörleri
- Yazarlar
- Çizerler
- Basın mensupları
- Bankacılar
- Mühendisler
- Doktor
- Eczacı
- Mimar
- Avukat
- Sekreterler bu grup içerisinde yer almaktadır.
Ortopedik rahatsızlıklar masa başı çalışanları ve gün içinde çok fazla ayakta durmak zorunda kalanlar için birer sağlık sorunu olabilmektedir. Kişinin çalışma sırasındaki duruşu çok önemlidir, mutlaka kısa molalar verilmesi gerekmektedir.
Boyun ağrıları da son derece sık görülmekte, özellikle ofis çalışanlarında yaşam kalitesinin azalmasına neden olmaktadır. Boyun ağrılarının önüne geçmek için yapılması gerekenler şunlardır;
Boyun ağrıları için;
- Mutlaka kol destekli bir sandalyede dik oturulmalı.
- Otururken ayaklar yere değmeli.
- Enseye bir yastık koyarak destek sağlanabilir ve sandalyeden kalkarken öne doğru kayarak kalkılmalı.
- Ani olarak yapılan sert ve ters hareketler boyun ve kollardaki kasların ağrılı spazmlarına neden olur. Ani, sert ve ters boyun hareketlerinden sakınılmalı.
Bununla birlikte bel ve sırt ağrısı da en sık görülen şikayetler arasında yer alır. Bu şikayetleri azaltmak için uygulanması gereken yöntemler ise şöyle:
- Bel ve sırt ağrısı şikayetleri olanlar yüksek ve sert bir arkalığa sahip sandalyede oturmalı; yumuşak ve alçak seviyeli yerlere oturmaktan kaçınmalıdır.
- Her yerde mutlaka dik oturulmalıdır.
- Masanın eğimli olması çalışma kolaylığı sağlayacağı gibi ağrı oluşumunu da engellemektedir.
- Masa başında, beli değil tüm vücudu döndürerek hareket edilmeli.
- Yüksek raflardaki eşyalar, uzanmadan, tabureye çıkıp gövdeye yakın olarak alınmalı.
- Sürekli aynı pozisyonda sabit kalınmamalı.
- Her iki saatte bir 10 dakika ayakta durulmalı, devamlı ayakta çalışılıyorsa iki saatte bir 10 dakika oturulmalı.
Sık bilgisayar kullanımının neden olabileceği tekrarlayan gerilme yaralanmalarının önlenmesine yardımcı olabilecek öneriler şöyle sıralanmaktadır:
- Esneme: Kan akışını artırmak için, çalışmaya başlamadan önce, el, kol ve omuzlarınızdaki kaslarınızı çalıştıracak egzersizler yapılmalı.
- Adaptasyon: Çalışma alanı en çok rahat ettirebilecek hale getirilmeli. İş rutini sırasında, hareketlerinizi kısıtlayabilecek ve rahatsız eden engeller ortadan kaldırılmalı. Çalışırken, vücudunuzun pozisyonuna dikkat edin: kötü oturma şekli, klavye ve fare kullanımı sırasında ellerin ve bileklerin uygunsuz yerleştirilmesi ile bilgisayar ve parçalarının yanlış yükseklik veya kurulumda olması, zamanla çeşitli rahatsızlıkların gelişmesine zemin hazırlayan en önemli nedenlerdir.
- Değişiklik: İşlerinizi bir döngü halinde yapın. Örneğin: 3 saat aralıksız bilgisayar kullanıp, daha sonra 2 saat dosyalama, telefon görüşmeleri ve başka işlemlerle uğraşmaktansa; bilgisayar, dosyalama, bilgisayar, telefon şeklinde, bilgisayar başında geçireceğiniz zamanı bölümlere ayırmaya çalışın.
- Mola: Bilgisayar kullanırken, en fazla yarım saatte bir, birkaç dakikalık aralar verin. Kollarınızı, omuzlarınızı, boynunuzu ve sırtınızı esnetecek hareketleri düzenli olarak yapmayı ihmal etmeyin.
- Durma: Çalışmanız ağrıya neden olmaya başladığında, mutlaka çalışmayı bırakın. Şunu unutmayın: Rahatsızlık geliştikten sonra yaşayacağınız iş kaybı, ağrı veya zorlanma anında vereceğiniz aradan çok daha uzun olacaktır.
Hangi meslekler Kulak Burun Boğaz hastalıkları açısından risklidir?
Gün içerisinde çok konuşmak durumunda bulunulan meslek gruplarında kulak burun boğaz hastalıkları sık görülmektedir.
- Öğretmenler
- İş insanları
- Çağrı merkezi görevlileri
- Satış görevlileri risk altındadır.
Kronik faranjit, kronik laranjit, ses teli nodülleri, ses telleri polipleri bu kişilerde görülebilmektedir. Meslekleri gereği, ister istemez seslerini çok yorarak, kötü kullandıkları için bu gibi hastalıklara yakalanabilmektedir. Bu hastalıklar “Öğretmen rahatsızlığı” olarak da bilinir. Sık sık doktor kontrolünden geçerek kulak burun boğaz sağlığını korumak önemlidir.
Düzenli check up taramaları meslek hastalıklarının erken teşhisi için önemli mi?
“Dönemsel sağlık taraması” olarak da bilinen check- up, vücudundaki herhangi bir rahatsızlıktan dolayı yakınması olmayan kişilerde, gizli hastalıkların erken safhada tespitine yardımcı olmaktadır. Bu amaçla yapılan Check-up muayenesi ve tetkikleri sonucunda, önleyici tedbirler alınabilmektedir.
Güncelleme Tarihi : 4 Aralık 2024
Yayınlanma Tarihi: 14 Mart 2023