Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri tüm kanser türlerinin %33’ünü oluşturuyor. Dünyada her yıl yüzbinlerce kadının yaşamını tehdit eden meme kanseri, genetik sebeplere de bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Meme kanserine yatkınlığı önemli ölçüde artıran bazı genler, meme kanseri olan anne ve babaların çocuklarının da risk grubunda olmasına neden oluyor.
Memorial Şişli ve Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü uzmanları, meme kanseri geni taşıyıcılığı ve oluşturduğu risklere karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Gen tamiri yapılamazsa…
Vücutta her gün milyarlarca genetik bozulma yani mutasyon meydana gelmekte ve bunların çok önemli bir bölümü koruyucu genler tarafından tamir ya da yok edilmektedir. Mutasyonları tanıyan ve bozuklukların tamirine yardımcı olan en önemli iki gen de BRCA1 ve BRCA2’dir. Bunlar, normal hücrelerde DNA’nın stabilitesini sağlayıp, kontrolsüz hücre büyümesini engellemeye yardımcı olur. Yani tümör baskılayıcı özellikleri bulunmaktadır. Ancak bu iki gendeki tehlikeli mutasyonlar baskılayıcı fonksiyonu ortadan kaldırarak, kalıtımsal meme ve yumurtalık kanserlerine yatkınlığı artırır.
Meme ve yumurtalık kanseri riski
Toplumda meme kanserine yakalanma riski %12 iken, BRCA1 mutasyonuna sahip bir kişinin 70 yaşına gelmeden önce meme kanserine yakalanma riski %55-65; BRCA2 mutasyonuna sahip bir kişide ise bu risk %45’tir. Yani risk en küçük ihtimalle 5 kat artmıştır. Yumurtalık kanserinde de risk genlere bağlı olarak ciddi oranda yüksektir. Bu kanser türüne yakalanma riski tüm toplumda %1.3 iken, BRCA1 mutasyonuna sahip bir kişinin 70 yaşına gelmeden önce yakalanma riski %40, BRCA2 mutasyonuna sahip bir kişide de bu risk %17’dir.
Farklı kanser türlerine yatkınlık
BRCA1 ve BRCA2 genlerinin mutasyona uğraması durumunda meme ve yumurtalık kanserlerinin yanı sıra taşıyıcılarda başka farklı kanser türleri de görülmektedir. Örneğin erkeklerde görülen meme kanseri ile birlikte prostat ve pankreas kanseri, lösemi ve cilt kanserlerine yatkınlık daha yüksek orandadır.
Kansere yakalanma yaşı düşer
BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlu meme kanserleri, kalıtsal meme kanserlerinin %25’ni oluşturur. Ayrıca, bütün meme ve yumurtalık kanserlerinin %15’i BRCA genlerindeki bozulmalara bağlı olarak ortaya çıkar. BRCA1 mutasyonu taşıyan kişi, bu anormal geni taşımayan bir kişiye göre daha genç yaşta meme kanserine yakalanır. Meme kanseri tipi, “agresif” olarak tanımlanan “Triple-Negatif” tiptir. BRCA2 mutasyonu taşıyan kişide görülen meme kanseri tipi ise, sıradan meme kanserine yakalanmış bir kişideki kanser ile benzerlik gösterir.
Genlerdeki bozulmalar çocuğu da etkileyebilir
BRCA 1 ve BRCA2 genlerinden herhangi birinde anormallik taşıyan anne ya da baba, çocuğuna da bu anormal geni aktarabilir. Bu risk %50’dir. Yani her çocuğun %50 oranında anormal geni taşıyabilme riski vardır. Doktorun, hastadan detaylı bir aile kanser hikayesi alması bu nedenle çok önemlidir. Özellikle genç yaşta meme kanseri tanısı almış ya da agresif meme kanseri tipine sahip hastalarda BRCA mutasyonlarının olup olmadığını anlamak için BRCA testi önerilmelidir. Yumurtalık kanserine hangi yaşta yakalanılırsa yakalansın, bütün yumurtalık kanseri hastaları BRCA mutasyon taramasından geçmelidir.
BRCA taraması;
- 50 yaşından önce meme kanseri tanısı alan hastalara,
- Her iki memesinde aynı zamanda ya da farklı zamanlarda kanser tanısı almış kişilere,
- Aynı kişide hem meme hem de yumurtalık kanseri olması durumunda,
- Ailede hem meme hem de yumurtalık kanseri hikayesi bulunması halinde,
- Meme kanseri tespit edilen erkek hastalarda,
- Ailede bir yakının BRCA1 ya da BRCA2 genlerinde bir mutasyona sahip olması durumunda mutlaka yapılmalıdır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 19 Nisan 2023
Yayınlanma Tarihi: 28 Eylül 2015