Afazi, beyindeki konuşma merkezlerinde meydana gelen bir hasar sonucunda konuşma, konuşulanı anlama, adlandırma, tekrarlama, okuma veya yazma gibi becerilerin kısmen ya da tamamen kaybıdır. Beyin damar hastalıkları, beyin kanamaları, beyin tümörleri, kafa travması, enfeksiyon hastalıkları gibi nedenlerle oluşur. Ayrıca bellek ve dikkat bozuklukları da eşlik edebilir. Afazi sonrası kişinin planlama, basit etkinlikleri yerine getirme, problem çözme ve karar verme becerileri de etkilenebilir. Afazisi olan kişi bir işe nereden ve nasıl başlayacağını belirlemekte, o işi yerine getirmek için gerekli basamakları oluşturmakta güçlük yaşayabilir.
Afazinin tipleri nelerdir?
Afaziyi başlıca “akıcı” ve “tutuk” olmak üzere iki temel gruba ayrılır. Akıcı afazide ana sorun anlama güçlüğüdür. Tutuk afazide anlama güçlüğü geri plandadır. Hasta kendini ifade etmekte, söylemek istediği kelimeleri bulup söylemekte zorluk çeker. Bu iki ana başlık altında pek çok farklı afazi türü belirlenmiştir. Afazi türlerine göre işitsel anlama, konuşma, adlandırma, tekrarlama, okuma ve yazma becerileri farklı düzeylerde etkilenmiştir.
Afazili bireylerin dil ve konuşma sorunlarında seyir nasıl olur?
Geçirilen rahatsızlık her bireyi farklı oranda etkilediğinden afazide standart bir rehabilitasyon sürecinden bahsetmek olanaklı değildir. İyileşme süreci ve derecesi; hasarın yerine, yaygınlığına, şiddetine, hastanın yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, motivasyonu ve içinde bulunduğu toplumsal çevreye, afazinin tipine, neden olan duruma, olayın üzerinden geçen süreye ve alınan terapiye göre bireysel farklılıklar gösterir. Ayrıca hastalık öncesi zeka düzeyi, iletişim becerileri, dilsel olmayan algısal bozuklukların varlığı ve derecesi, hastalık öncesi ve sonrası duygusal denge, tedavinin etkinliği açısından önemlidir. Olumlu bir kişilik ve güçlü bir aile desteği tedavi sürecinin gidişini olumlu yönde etkilemektedir. Genç olma, kadın olma veya sol el baskınlığı, tedavi alan afazili hastaların iyileşme olasılıklarını artıran etkenlerdir.
Dil değerlendirmesi nedir?
Afazili hastalarda dil değerlendirmesi oldukça detaylıdır. Dilin her bir bileşeninin tek tek ve her açıdan test edilmesi gerekir. Bir dil değerlendirmesi; spontan konuşma, adlandırma, tekrarlama, işitsel anlama, konuşma üretimi, okuma ve yazma gibi dile ait bilgi toplayabileceğiniz tüm alanları kapsamalıdır. Konuşmadaki akıcılık, konuşma çıktısındaki sözcük sayısı, konuşmayı başlatabilme, kullanılan kelimeler içindeki hece veya kelimelerin anlamını ilgilendiren hataları, sözcük bulma amaçlı duraklamalar, tereddütler veya sözcük bulamamanın getirdiği laf dolandırmaları, ses çıkarma zorlukları spontan konuşma içinde değerlendirilmelidir.
Afazili bireylerin dil ve konuşma sorunlarında konuşma terapisinin faydaları nelerdir?
Afazilerde herhangi bir tedavi desteği almaksızın değişik derecelerde kendiliğinden iyileşme görülebilir. Fakat bu düzelme sınırlı olmaktadır. Terapi desteğinin konuşmanın gelişiminde çok daha yararlı olduğu bilinmektedir. Bireysel özelliklerine göre hazırlanan tedavi programıyla dil, konuşma ve iletişim becerileri desteklenir. Afazili hastalarda yapılan rehabilitasyonun amacı kişilerin kaybettikleri becerileri yeniden öğrenmelerine yardımcı olmak ve kişilere kalıcı yetersizliklerinin üstesinden gelmelerini sağlayacak yeni beceriler öğretmektir.
Afazili bireylerin dil ve konuşma sorunlarının rehabilitasyonu ile kim ilgilenir?
Beyin hasarı sonrası afazili kişilerin iletişim becerilerinin geliştirilmesi ile dil ve konuşma terapistleri ilgilenir. Dil ve konuşma terapisti ilk olarak hastayı uygun testler ile değerlendirerek hastanın hangi alanlarda güçlük çektiğini belirler. Daha sonra tespit edilen alanlardaki güçlükleri gidermek için hazırlanan tedavi programı dahilinde hasta ile bireysel çalışmalara başlar. Hastaların gelişim durumlarına uygun olarak kimi zaman grup terapileri de uygulanır. Grup terapileri, hastalara kendileri ile aynı sorunları yaşayan başka kişilerin de olduğunu gösterme ve motive olmalarında fayda sağlamayı amaçlamaktadır. Beyin hasarını takiben ilk günlerden başlayarak dil ve konuşma terapisi alınabilir. Bu terapilerde hastanın yaşadığı iletişim güçlüklerini olabildiğince ortadan kaldırmak hedeflenmektedir. Geçirilen rahatsızlıktan ne kadar süre sonra terapiye başlandığı, hastanın terapiye katılımı ve yapılan çalışmaları yerine getirme ve terapinin sıklığı iyileşme sürecinde farklılıklara neden olmaktadır.
Afazili hastada ne zaman terapiye başlanmalıdır?
Afazili hastayla mümkün olduğunca erken konuşma terapisine başlanmalıdır. Hastanın genel sağlık durumu stabil olduktan sonra ve iletişim kurabilecek seviyeye (söyleneni anlama) geldiğinde terapiye başlanabilir. Zamanında ve yoğunlaştırılmış bir konuşma terapisinin konuşma becerilerinin geri kazanılmasında etkili olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Özellikle ilk 6-12 ay hızlı bir gelişim olacağı için bu süre içinde terapi desteği almak oldukça yararlıdır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Ağustos 2022
Yayınlanma Tarihi: 11 Ocak 2013