Yükleniyor
Karında sıvı birikmesi(asit), sıvının karın boşluğunda toplanmasıyla oluşan ve genellikle ağrı ile ortaya çıkan bir durumdur. Karında sıvı birikmesi aynı zamanda asit olarak da ifade edilir. En yaygın neden olarak karaciğer sirozu gösterilir. Karında sıvı birikmesi tek başına karın bölgesini etkilemediği gibi aynı zamanda diğer organlara da zarar verebilir. Belirgin bir karın şişliği, kilo alımı ve şiddetli ağrı en yaygın karında sıvı birikmesi belirtileridir.
Asit, çoğunlukla karaciğer hastalığı olan siroz nedeniyle meydana gelen karında sıvı birikmesidir. Siroz en temel neden olsa da farklı sağlık sorunları da karında sıvı birikmesine yol açabilir. Karın şişliği ise en belirgin semptomdur.
Periton adı verilen doku tabakası mide, bağırsaklar, karaciğer ve böbrekler dahil olmak üzere karın organlarınızı kaplar. Peritonun iki katmanı vardır. Asit, bu iki katman arasında sıvı biriktiğinde meydana gelir. Sıvı kişinin karnında bir karpuz veya basketbol topu varmış gibi görünmesine neden olabilir.
Karında sıvı birikmesi karın şişliği ile karakterize olsa da aynı zamanda hızlı bir kilo alımı ve şiddetli karın ağrısı ile de ortaya çıkabilir. Bunlar karında sıvı birikmesinin en yaygın belirtileri arasında yer alır.
Doktor tarafından karında sıvı birikmesinin teşhisinin ardından bazı tedavi seçenekleri masaya yatırılır. Bunlara örnek olarak düşük sodyumlu diyet programı, ilaç tedavisi, ameliyat veya gerektiğinde karaciğer nakli gibi seçenekler verilebilir.
Karında sıvı birikmesi(asit) genellikle karaciğer sirozu kaynaklı meydana gelir. Ancak farklı faktörler de karında sıvı birikmesine yol açabilir. Bunlar arasında kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, karın ve pelvis organlardaki kanser veya tüberkülozdur. Daha az olarak görülen bir diğer neden ise nefrotik sendrom olabilir.
Karında sıvı birikmesi şu nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir:
Asit aynı zamanda karında sıvı birikmesidir. Karaciğer düzgün çalışmadığında karında sıvı birikmesi meydana gelebilir. Sıvı, organlar ve karın zarı arasındaki boşluğu doldurur ve şişmeyle birlikte karında ağrıya neden olur. Bu bağlamda asitlerin en yaygın nedeni karaciğer sirozudur. Çok fazla alkol içmek ise karaciğer sirozunun en yaygın nedenlerinden biridir.
Kalp yetmezliği, kanın vücuda yeterince pompalanamaması sebebiyle damarlarda basınç artışına yol açan bir hastalıktır. Kalp yetmezliği durumu karaciğer ve bağırsak damarlarında kan artışına sebep olur. Artan basınç ise damar içindeki sıvı karın boşluğuna sızarak asit olarak adlandırılan karında sıvı birikimine neden olabilir.
Böbrekler, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini düzenleyen kritik organlardan biridir. Böbrek yetmezliği durumunda, tuz ve suyun vücuttan yeterince atılamaması sonucu vücutta sıvı tutulumu artar. Bu fazla sıvı, karın boşluğu da dahil olmak üzere dokular arasında birikerek karında ödem ve asit gelişmesine yol açabilir. Bu aynı zamanda karında sıvı birikmesi anlamına gelir.
Karın içi organlarda (karaciğer, mide, pankreas, over, rahim vb.) meydana gelen kanserler, periton adı verilen karın zarına yayılma durumu gösterebilir. Bu yayılım, peritondaki damarların geçirgenliğini artırarak karına sıvı sızmasına neden olur. Ayrıca, tümörlerin lenf damarlarını tıkaması lenf drenajını bozar ve sıvının karın içinde birikmesine sebep olur. Kanserin neden olduğu malign asit genellikle ilerleyici ve tedaviye dirençli olabilir. Bu da süreci daha da zorlaştırabilir.
Bir akciğer hastalığı olan tüberküloz, akciğerler dışında karın zarını da etkileyebilir. Peritoneal tüberküloz adı verilen bu durumda, enfeksiyon nedeniyle karın zarında iltihaplanma ve tahriş meydana gelebilir. Yaşanan bu süreç, karın zarındaki damarların geçirgenliğini artırarak sıvının karın boşluğuna sızmasına neden olur. Tüberkülozun neden olduğu eksüdatif asit, genellikle protein açısından zengindir ve kronik bir şekilde seyredebilir.
Nefrotik sendrom, böbreklerden aşırı protein kaybına neden olan bir hastalıktır. Kandaki albümin seviyesinin düşmesi, damar içi basıncın azalmasına ve sıvının damar dışına sızmasına yol açar. Bu durum, vücutta yaygın ödem ve karında sıvı birikimiyle sonuçlanabilir. Nefrotik sendromun neden olduğu hipoalbüminemik asit, genellikle düşük protein içeriğine sahip olup yaygın ödemle birlikte görülür.
Karında sıvı birikmesine neden olabilecek bu hastalıkların her biri, farklı mekanizmalarla karın boşluğunda sıvı birikmesine neden olabilir. Tedavi ise altta yatan hastalığın teşhis edilip yönetilmesine bağlıdır.
Karında sıvı birikmesinin en yaygın belirtisi karın şişliğidir. Bununla birlikte kontrol edilemeyen kilo alımı ve şiddetli karın ağrısı da karında sıvı birikmesi belirtileri arasındadır.
Karında sıvı birikmesi(asit) belirtileri şöyle olabilir:
Karında sıvı birikmesinin teşhisi için öncelikle fiziki bir muayene yapılır ve karında sıvı birikimi belirtileri olup olmadığı kontrol edilir. Eğer ciddi bir karın şişliği varsa bu durum asit şüphesi taşır. Ancak teşhisin kesinleşmesi için çeşitli testler yapılır. Bu testler arasında şunlar yer alabilir:
Karında asit birikmesi tedavi genellikle karındaki fazla sıvının alınmasını içerir. Bu işlem genellikle karından iğne yoluyla sıvı alınmasıdır. Bunun yanında düşük sodyumlu diyet uygulaması, tüketilen sıvı miktarının sınırlandırılması, diüretik ilaç tedavisi ve gerektiğinde cerrahi operasyon da karında asit birikmesi için tedavi seçenekleri arasındadır. Şiddetli siroz vakalarında ise karaciğer nakli gerekebilir.
Karında sıvı birikmesi, tıbbi literatürde asit olarak adlandırılır ve karın boşluğu olarak ifade edilen periton boşluğunda anormal miktarda sıvı toplanması durumudur. Bu durum, genellikle karaciğer sirozu gibi hastalıkların bir komplikasyonu olarak ortaya çıkar ve karında şişkinlik, rahatsızlık hissi ve kilo artışı gibi belirtilerle kendini gösterir. Asit, periton boşluğunda sıvı birikimi anlamına gelir.
Karında sıvı birikmesi genellikle siroza işaret eder. Sirozun tehlikeli bir karaciğer hastalığı olduğu düşünüldüğünde karındaki sıvı birikmesi kontrol edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilir.
Karında sıvı birikmesinin belirtileri ve şikayetleri yaşandığı zaman gastroenteroloji bölümü doktorlarından randevu alınabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 26 Şubat 2025
Detaylı bilgi için iletişime geçin.
