Yükleniyor

Kanserle mücadelede doğru beslenmenin önemi

Kanserle mücadelede doğru beslenmenin önemi

Kanser tedavisi sırasında nasıl beslenilmesi gerektiği, bu  hastalık grubu ile ilgili en çok sorulan sorular arasında yer alıyor. Vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve besinlerin alınması kanser tedavisinde önemli bir rol üstlenirken; hastalığın türüne göre hastaların beslenme düzenleri ise değişiklik gösteriyor. Beslenmesine dikkat etmeyen kanser hastalarında beslenme bozukluğu (malnütrisyon) görülme sıklığı ise yüzde 50’nin üzerine çıkıyor. Reklamları yapılan ve kansere iyi geldiği söylenen bitkisel ürünler ise pek çok ilaçla etkileşime girerek tedavinin seyrini olumsuz yönde etkileyebileceği için bu tür takviyelerin kullanılması ve bu konuda mutlaka uzmana danışılması gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ceyda Nur Çakın, kanser beslenme konusuyla ilgili bilgi verdi. 

İçindekiler

Kanserle mücadelede beslenmenin önemi nedir?

Kanser hastalarında, vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve besin öğelerinin yeterli alınması; kanser türüne ve kişiye özel beslenme planının yapılması ve hastanın tanı aldığı andan itibaren beslenme eğitiminin verilerek düzenli takip edilmesi; tedavi süreci, hastanede kalış süresinin kısalması, enfeksiyon riskinin ve mortalitenin azaltılması için büyük önem taşımaktadır. Hastalık ile ilişkili malnütrisyon (beslenme bozukluğu) , kanser hastalarında; hastalığa bağlı olarak artan enerji ve besin öğesi ihtiyacının karşılanamaması veya uygulanan tedavinin iştahsızlık, tat-koku duyusunda değişiklikler veya ağız içi yaralar gibi yan etkilerine bağlı olarak besin alımının azalması sonucu görülen yaygın bir problemdir. Özellikle pankreas kanseri, özefagus, gastrointestinal kanserler ve baş boyun kanseri gibi belli başlı kanser türlerine yakalanan kişilerde malnütrisyon görülme sıklığı yüzde 50’nin üzerindedir. Kansere bağlı malnütrisyonun, malignansiden bağımsız olarak ölümlerin yüzde 10-20’sinden sorumlu olduğu tahmin edilmektedir.

Kanser hastalarının beslenme düzenleri nasıl olmalıdır?

Kanser hastalarında günlük enerji ve besin öğesi ihtiyacının karşılanabilmesi açısından dengeli içeriklere sahip öğünlerle sık beslenmek faydalı olabilmektedir. 3 ana- 3 ara öğün şeklinde beslenmek kanser hastaları için uygun olmakta; ancak bu durum hastaya göre değişebilmektedir. Örneğin mide kanseri tanılı ve cerrahi operasyon geçirmiş bir hastada öğün sayısı 8 öğüne kadar çıkabilmekte veya kemoterapi sonrası iştahsızlık yaşayan bir hastada yine öğün sayıları arttırılarak porsiyonlar küçültülebilmektedir.

Öğün içeriği olarak; kanser hastaları için Akdeniz tipi beslenmenin pek çok yararı bulunmaktadır. Beslenme planı tam tahıllar, çavdar, siyez gibi sağlıklı karbonhidratlar; bitkisel ve az yağlı hayvansal protein kaynakları, süt ve süt ürünleri ile meyve ve sebze gruplarını içermelidir. Haftada 2 kez ızgara veya fırında pişmiş balık tüketimine yer verilmeli; kavrulmamış kuruyemişler günlük beslenmede yer almalıdır. Özellikle sebze ve meyveler mümkün olduğunca çeşitli tüketilmeli; öğün içeriklerinin renkli olmasına özen gösterilmelidir.

Bu besin gruplarının tüketim miktarları, kişinin günlük enerji ve besin öğesi ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.

Paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalı; besin kaynaklı enfeksiyonların önüne geçilmesi adına yemeklerin hazırlandığı ortamın hijyenik koşullarına dikkat edilmelidir.

Kanser hastalarının yememeleri gereken besinler nelerdir?

Kanser hastaları salam, sucuk sosis gibi işlenmiş şarküteri ürünlerinden ve işkembe, kokoreç gibi sakatatlardan mümkün olduğunca uzak durmalıdır. Ayrıca besinlerin pişirme yöntemlerinin sağlıklı olmasına(ızgara, buğulama, haşlama ve buharda pişirme gibi) özen gösterilmeli; kızartma türü besinler tüketilmemeye çalışılmalıdır. İlave şeker tüketimi sınırlandırılmalı, tatlı tüketilecekse şerbetli tatlılar yerine dondurma, sütlaç gibi sütlü tatlılar tercih edilmelidir.

Kanser hastalığına çözüm olduğu vaat edilerek reklamı yapılan her ürüne soru işareti ile yaklaşılmalı; bitkisel karışımlar, bitki çayları veya beslenme takviyeleri hekime ve beslenme uzmanına danışılmadan tüketilmemelidir. Uygulanan tedavi ile etkileşime girerek; ilacın etkinliğini azaltan veya arttıran gıda ve/veya ürünler; tedavinin seyrini olumsuz etkileyebilmekte, yarardan çok zarar vererek farklı klinik tablolara yol açabilmektedir.

Kanser hastaları tatlı yiyebilir mi?

Kanser hastaları için tatlı tüketimi yasak değildir. Ancak sıklığına ve porsiyonuna dikkat edilmelidir. Özellikle iştahı azalmış; vücut ağırlığı kaybı devam eden bir hasta için sütlü tatlılar enerji açığını kapatmaya yardımcı ve hastalarda besin alımının artışı için teşvik edici olabilmektedir. Kanser hastalarının beslenmesinde haftanın 1 veya 2 günü sütlü tatlılara yer verilebilmektedir.

Kanser tedavisinden önce kemoterapi tedavisi alan hastalar hangi beslenme ilkelerine dikkat etmelidir?

-Kemoterapi, nötrofil adı verilen bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısının azalmasına neden olabilmekte, bu nedenle hastalar besin kaynaklı enfeksiyonlara yatkın hale gelebilmektedir. Besin kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi için öncelikle yiyeceklerin hazırlanma koşullarına dikkat edilmeli, açıkta satılan yiyeceklerden veya temizliğinden emin olunmayan restoranlarda besin tüketiminden kaçınılmalıdır.

-Süt ve süt ürünleri pastörize şekilde tüketilmeli; etler çok iyi pişirilmelidir.

-Kabuğunda çatlak olan yumurtalar tüketilmemeli, yumurtanın sarısı iyi pişirilmeli ve kırılmadan hemen önce yumurtanın dışı su ile yıkanmalıdır.

-Sebze ve meyveler tüketilmeden önce 30 dakika sirkeli suda bekletilmeli, dışı tüylü olan meyvelerden uzak durulmalıdır.

-Sebze yemekleri pişirilirken hem besin değerinin korunması hem de mikrobiyal yükün azaltılması için düdüklü tencere tercih edilmelidir.

-Kabuksuz ve açıkta satılan kuruyemişler tüketilmemeli, karışık bitki çaylarından uzak durulmalıdır.

-Greyfurt, kivi, nar ve nar suyu kemoterapi ilaçlarının etkinliğini değiştirebileceğinden bu dönemde tüketilmemelidir.

Kanser hastalarında kilo neden önemlidir?

Kanser hastalarında sağlıklı vücut ağırlığının, yağ oranı ve kas kütlesinin korunması tedavinin seyri için oldukça önemlidir. Malnütrisyon; hastaneye yatış, hastanede kalma süresinin uzaması, bağışıklığın azalması ve enfeksiyon riskinde artış veya tedavinin ertelenmesine neden olabilmektedir.

Kanser hastalarına zayıflama diyeti uygulanır mı?

Kanser hastalarında tedavi döneminde fizyolojik stresi arttırmamak adına düşük kalorili zayıflama diyetleri uygulanmamakta, yalnızca hastanın beslenme durumunu iyileştirmek ve diyet kalitesini arttırmak hedeflenmektedir.

Kanser hastalarında kabızlığı önlemek için neler yapılmalıdır?

-Kanser hastalarında kabızlığın önlenmesi için öncelikli olarak sıvı tüketimi arttırılmalıdır. Yeteri kadar su tüketemeyen hastalarda sıvı alımı çorba, ayran, kefir ve meyvelerin kendi şekeri ile pişirilmiş kompostolar ile arttırılmalıdır.

-Yeterli diyet lifi alımı bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Beyaz ekmek yerine tam buğday veya çavdar ekmeği, pirinç yerine bulgur tercih edilebilir.

-Hastanın belirgin gaz ve şişkinlik şikayeti yok ise haftada iki gün kuru fasulye, nohut gibi kuru baklagiller tüketmelidir.

-Günlük meyve ve sebze tüketimi arttırılmalı, kabuğu ile tüketilebilen meyveler soyulmadan yenmelidir.

-Her öğüne bir miktar salata ve söğüş şeklinde çiğ sebze eklenmeli; üzerine zeytinyağı ilave edilmelidir.

-Günde 1 avuç kadar kavrulmamış kuru yemiş tüketimi de lif alımını arttırmaya yardımcı olacaktır.

Kanser tedavisinde iştahsızlık sorunu nasıl çözümlenebilir?

Tedavi sırasında iştahsızlık sorunu yaşayan hastaların öncelikle öğün saatleri düzenlenmelidir. Hasta, öğün saati geldiğinde acıkma hissinin gelmesini beklemeden mutlaka bir miktar besin alımı sağlamalıdır. Öğünlerin porsiyonlarının küçültülmesi ve enerji yoğunluğunun arttırılması ile besin tüketimi arttıkça iştahsızlık da azalacaktır. Enerji yoğunluğunun arttırılması için çorbalara kıyma, yarma veya bir miktar pirinç ya da bulgur eklenebilir. Sebze yemekleri etli pişirilebilir. Meyve tüketmekte zorlanan hastalar için tercih edilen meyveler, kuru yemişler ve süt veya kefir ile smoothieler hazırlanabilir. Sıvı tüketimi mide hacmini hızlıca doldurarak besin alımını engelleyebileceğinden öğünler ile sıvı gıdalar arasına 30 dakika mesafe konabilir.

İştahsızlığa sebep olan faktör yemek kokusuna hassasiyet ise hastanın yemek pişirilen ortamda bulunmaması, yemeklerin biraz soğutularak ılık şekilde tüketimi yardımcı olabilmektedir.

Tat duyusu değişiklikleri de iştahsızlığa neden olabilmektedir. Bu durumda hastanın rahat tüketebildiği tat ve aromalara uygun şekilde bir beslenme düzeni planlanabilmektedir.

Kanser hastalarının beslenmesinde bitkisel tedavi ürünleri kullanılabilir mi?

Bitkisel ürünler pek çok ilaçla etkileşime girerek tedavinin seyrini olumsuz etkileyebileceğinden kullanılmamalıdır.

Kanser hastalarının aşırı zayıflamasının önüne geçmek için beslenme düzeni nasıl olmalıdır?

Kanser hastalarında kilo kaybının önüne geçmek için tanı anında beslenme durumunun belirlenmesi; bireyselleştirilmiş bir beslenme programının takip edilmesi ve beslenme uzmanı tarafından düzenli izlenmesi gerekmektedir. Hastanın günlük besin tüketimi kendisi veya yakınları tarafından saat ve miktarları ile not edilmeli; besin alımı önerilen miktarların yarısının altında ise beslenme uzmanına danışılmalıdır. Gerektiğinde beslenme uzmanının önereceği beslenme takviyelerinin tüketimine özen gösterilmeli, haftalık olarak vücut ağırlığı takip edilmelidir.

Kanser hastalarının fazla kilo almasının önüne geçmek için nasıl bir beslenme düzeni oluşturulmalıdır?

Özellikle hormon tedavisi alan kanser hastalarında kilo artışı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle ilave şeker tüketimi azaltılmalı, sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılmalı, hayvansal yağ kaynakları azaltılarak sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Sebze tüketimi arttırılmalı, meyvelerde porsiyon kontrolüne özen gösterilmelidir. Karbonhidrat kaynakları lif içeriği yüksek olan kompleks karbonhidratlardan oluşmalıdır. Böylelikle kan şekeri regülasyonu ve iştah kontrolü sağlanacak, bağırsak hareketleri düzenlenecektir. Kas kütlesini korumak ve sağlıklı vücut yağ oranının üzerine çıkmamak adına düzenli fiziksel aktiviteye özen gösterilmelidir.

Kanser hastalarının beslenmesinde hangi pişirme yöntemleri kullanılmalıdır?

Kanser hastaları fırında pişirme, haşlama, ızgara, buğulama ve buharda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemlerini kullanmalıdır.

Kanser hastalarının su tüketimi nasıl olmalıdır?

Kanser hastaları günlük en az 2,5-3 litre su tüketmeli, sıvı kaybını azaltmak için çay ve kahve tüketimini azaltmalıdır.

Tek Başınıza Değil Uzman Kontrolünde Zayıflayın

Tek Başınıza Değil Uzman Kontrolünde Zayıflayın

Tek Başınıza Değil Uzman Kontrolünde Zayıflayın hakkında detaylı bilgi ve uzman görüşlerine ulaşmak ...

Devamını Oku

Güncelleme Tarihi : 17 Ekim 2023

Yayınlanma Tarihi: 30 Haziran 2021

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al