Ağrı, vücut sistemlerinden bir noktada yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu haber veren olumsuz bir histir. Kanser, hastaların 3’te birinde ağrıya neden olurken özellikle ilerlemiş vakalarda ağrı şikayetlerinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu süreçte ağrının kontrol altına alınması hem hastanın konforu hem de tedavinin devamı için büyük önem taşımaktadır. Memorial Diyarbakır Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Muhammet Ali Kaplan, 4 Şubat Kanser Günü öncesi kanser hastalarında oluşan ağrılar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Ağrısı olmayan hastanın morali de yerine geliyor
Yeni tanısı konulmuş veya tedavisine başlanmış kötü huylu tümör hastalarının 3’te birinde, ileri evre hastaların ise 4’te 3’ünde ağrı görülür. Ağrı, hastalığın evresine, şiddetine, oluştuğu yere ve hastanın yaşına göre değişen bulgular verir. Hastada, ağrıdan dolayı hareket kısıtlılığı, iletişim bozukluğu ve sosyal yaşamdan soyutlanma görülebilir. Bu nedenle ağrı kanserin en endişe veren şikayetlerinden biridir. Hastaların ağrılarını kontrol altına almak, hafifletmek veya ortadan kaldırmak onların yaşamdan kopmamaları ve moral depolamaları açısından büyük önem taşır.
Ağrının nedeni tam olarak belirlenmeli
Kansere bağlı ağrılar pek çok sebeple ortaya çıkabilmektedir. Tümörün kendisi, yayılımı veya ilaçların yan etkisi, ağrının ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bunların yanı sıra kanserle ilgisi olmayan başka etkenlerle de ağrı ortaya çıkmış olabilir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce ağrının nedenini tam olarak bilmek gerekir.
Kişiye göre uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir
Ağrının sebebi anlaşıldıktan sonra hastaya en uygun ağrı kesici seçimi yapılmalıdır. Hastanın en az etkileneceği şekilde tedavi düzenlenmelidir. Bunun için;
- Kanser ağrısında kullanılacak kemoterapi ilaçların, genellikle etkinliği arttıkça yan etkileri de artabileceği için ağrıyı kesebilecek minimum yan etkiye sahip medikal uygulamalar tercih edilmelidir.
- Ağrı, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediği için uygun dozda kullanım önemlidir.
- Özellikle yeşil ve kırmızı reçete ile alınabilen morfin benzeri ilaçlardan hastalar çekinmemeli, bu ilaçlar doktor kontrolünde güvenle kullanılabilmelidir.
- Ağrı kesici olmayan bir takım ilaçların (antidepresan ve epilepsi ilaçları gibi) ağrı tedavisinde yerinin olduğu bilinmeli, doktor tarafından uygun görüldüğünde kullanılmalıdır.
- İlaç tedavileri ile ağrıları kontrol altına alınamayan hastalarda bir takım cerrahi girişimlerin tedavide yararı olduğu unutulmamalı ve gereken hastalarda bu yola başvurulmalıdır.
- Yapılan tüm tedavilere rağmen ağrı hala varsa mutlaka doktora bilgi verilmelidir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 4 Ekim 2022
Yayınlanma Tarihi: 29 Ocak 2017