Tıbbi adı miyokard enfarktüsü olan kalp krizi, kalbe kan sağlayan atardamarlarda yağ ve kolesterol birikmesine bağlı oluşan tıkanıklık nedeniyle kalp kasının yeterli kan akışı ve oksijen alamaması ve ölmeye başlamasıdır. Kalp krizi kan akışının kesilmesine neden olduğu için, kan akışının eski haline getirilmesi hayati önem taşır, aksi takdirde kalpte oluşacak hasar ölüme neden olabilir. Bu sebeple kalp krizi belirtileri hissedildiği an acil olarak doktora başvurulmalıdır.
Kalp Krizi Nedir?
Miyokard enfaktüsü olarak bilinen kalp krizi, koroner damarlardaki tıkanıklık sonucu kalp kasına giden oksijenle birlikte kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi şeklindeki doku ölümü olarak tanımlanabilir. Kalp krizi sırasında özellikle birkaç dakika boyunca yaşanan göğüs ağrısı veya sıkışma hissi gibi belirtiler kalp kasının oksijensiz kalmasından kaynaklanan bir durumdur.
Kalp kasına giden oksijenin azalması, kalp kasının hasar görmesine ve ölmesine sebebiyet verir. Kan akışının azalması sadece kalbi değil vücudun diğer bölümlerindeki kan akışını da durdurarak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Kalp krizinin ölümcül sonuçlarıyla karşılaşmamak için erken meydana gelen belirtileri tespit etmek ve vakit kaybetmeden tıbbi yardım almak kişinin hayatını kurtarmasını sağlayabilir.
Kalp Krizi Çeşitleri Nelerdir?
Koroner damarlardaki tıkanıklıkla birlikte kalp kasına giden oksijenin ve kan akışının kesilmesi durumu olan kalp krizi, kendi içinde 3 alt tipe ayrılır.
Kalp krizinin 3 çeşidi şöyledir:
- ST yükselmeli miyokard enfarktüsü (STEMI)
- ST segment yükselmeli miyokard infarktüsü (NSTEMI)
- Koroner atardamarlarda kasılma (koroner spazm)
Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir?
Kalp krizi, yağlı ve kolesterol içeren birikintilerin kalbe kan ve oksijen gönderen bir veya daha fazla koroner arterleri (kalp damarları) tıkaması ile meydana gelir. Bu tıkanma genellikle atardamarların iç kısmında biriken ve yapışkan bir madde olan plaklardan(yağ ve kolesterol gibi maddeler ile oluşur) kaynaklanır.
Kalp krizi yaşayan kişilerde koroner arter hastalığı görülmeyebilir ancak bu durum kalp krizi vakalarının az bir bölümünü içerir. Koroner arter hastalığıyla birlikte kalp krizi nedenleri şöyledir:
- Koroner arter spazmı
- Yüksek tansiyon
- Kolesterol yüksekliği
- Diyabet
- Nadir görülen tıbbi durumlar
- Travmalar
- Obezite
- Elektrolit dengesizliği
- Kan damarlarında yırtık
- Sigara ve uyuşturucu kullanımı
- Hipoksi (kandaki oksijen eksikliği)
- 45 yaş ve üzeri olmak
- Genetik faktör
- Fiziksel aktivite yetersizliği
- Stres
- Sağlıksız beslenme
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?
Kalp krizi anında belirtiler değişiklik gösterebilir, öyle ki bazen hiç belirti olmaksızın kalp krizi geçirilebilir. Belirti görüldüğünde ise hafif ya da şiddetli göğüs ağrısı, nefes darlığı, çene, boyun, sırt, kol veya omuzda ağrı, mide bulantısı, sersemlik hissi veya anormal şekilde yorgunluk kalp krizi belirtisi olarak hissedilebilir.
Yaygın kalp krizi belirtileri şunlardır:
- Kalp krizinin en yaygın belirtisi göğüste ağrı, baskı ve sıkışmadır.
- Nefes almayı güçleştiren nefes darlığı
- Kalp krizi anında çene, sırt, boyun ve mide gibi vücut bölgelerine yayılan ağrı
- Sol kolda hissedilen ağrı ve uyuşma
- Midede yanma ve hazımsızlık
- Mide bulantısı ve baş dönmesi
- Soğuk terleme
- Aşırı yorgun hissetme
Kalp Krizi Risk Faktörleri Nelerdir?
- Sigara ve nargile başta olmak üzere tütün ürünleri kullananlar
- Kötü kolesterolün (LDL) yüksek olan kişiler
- İyi kolesterolü (HDL) düşük olan kişiler
- Diyabet (şeker) hastalığı olanlar
- Metabolik sendrom yaşayanlar
- Obezite hastalığıyla mücadele edenler
- Hareketsiz yaşam ve fiziksel aktivitesi az olan kişiler
- Erkeklerin 45, kadınların 55 yaşının üstünde olması
- Uyuşturucu kullananlar
- Hipertansiyon sorunu olanlar
- Sağlıksız beslenenler
- Preeklampsi öyküsü olanlar
- Otoimmün hastalıklara sahip kişiler
- Ailede kalp hastalığı yaşayan kişilerin varlığı
Kalp Krizi Anında Ne Yapılmalı?
Ani kalp damarı tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan kalp krizinde en önemli nokta, kalp ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz kişinin tam donanımlı bir hastaneye başvurması ve sağlık yardımı alması zaruridir. Zira kalp krizine bağlı ölümlerin ortalama yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk saat içinde ortaya çıkar. Nitekim kalp krizinde ilk yardıma kadar erken başlanırsa, tıkanan damarı açıcı tedavi yöntemleri de en kısa sürede uygulanabilir ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur. Hastaya hastanede müdahalede önemli olan hızlı tanı konulması ve müdahalenin uygun bir şekilde yapılmasıdır.
Eğer kalp krizi esnasında yalnızsa;
- Kalp krizi geçirdiği esnada kişinin tıkalı olan damarını açabilmek için yapacağı bir manevra yoktur.
- Öncelikle ağrı başladığı anda hasta telefonla yakınlarını arayarak durumu haber vermelidir.
- Bulunulan yerin kapısını aralık bırakılmalıdır. Böylece, yardıma gelecek olan kişinin işi kolaylaşmış olur.
- Kuvvetli öksürük geçici olarak kan akımını artırabilir. Yeni başlamış bir pıhtıyı yerinden sökme ihtimali çok düşük olsa da kişi burun deliklerini kapatarak kuvvetli biçimde öksürmelidir.
- Evde aspirin varsa, bir bardak su ile alınmalıdır.
- Bunun dışında kesinlikle bir şey yiyip içilmemelidir.
- Pencere açılarak odaya oksijen girmesi sağlanmalıdır.
- Yardım gelmesi, yatarak ya da oturarak beklenmelidir. Kesinlikle ayakta olunmamalıdır. Zira kalp krizi ile hastaneye gelen bir hastanın bir travma sorunu olmaması gerekir. Eğer kişi düşerek başını çarpmışsa, kalp krizi ile ilgili yapılacak tedaviler, başa alınan darbe nedeniyle yapılamayabilir.
- Ağrıyı azaltmak için egzersiz yapılmamalıdır.
- Soğuk ya da sıcak suyun altına kesinlikle girilmemelidir. Özellikle soğuk su böyle durumlarda çok tehlikelidir. Çünkü kalp damarlarını büzer ve tıkalı olmayan damarların da daralmasına neden olabilir.
Bir kişi yanı başınızda kalp krizi geçiriyorsa;
- Sağlık deneyiminiz yoksa kalp krizi geçiren birine müdahale etmeyin, başka hastalara veya kendinize ait kalp ilaçlarını vermeyin.
- Hemen ambulans yardımı isteyerek hastayı en yakın tam donanımlı bir hastaneye ulaştırın.
- Bu esnada, kalp krizi geçiren kişiyi uygun bir yere yatırın.
- Ayaklarını kalp seviyesinin üzerine kaldırarak, kalbe daha çok kan akışının olmasını sağlamaya çalışın.
- Üzerindeki sıkı olan kıyafetleri gevşetmek, kravatı çözmek gibi yardımlarda bulunun.
- Önemli olan, hastayı tetkik ve tedavilerinin, yerinde ve uygun şekilde yapılabileceği bir hastaneye ulaştırmanızdır.
Kalp Krizi Nasıl Teşhis Edilir?
Kalp krizi tanısının hızlı konulması ve müdahalenin doğru yapılması hayati önem taşır. Tedavi süreci ambulans personeli vasıtasıyla hastane yolunda başlar, erken müdahale kalp kasının zarar görmesini önler. Hastanın öncelikle kan basıncı, ritim, solunum gibi hayati önem arz eden sorunlarına müdahale edilir. Ardından kesin tanı konulması için gerekli testlere başlanır .
Hastaneye ulaşıldığında doktor kalp krizi geçirilip geçirilmediğini teşhis etmek için bazı testler yapacaktır. Bu testlerle kalpteki hasar miktarını ve uygulanacak en iyi tedavi yöntemini de ölçecektir.
Söz konusu testler şunları içerir:
- Elektrokardiyogram (EKG): Göğüs ağrısı ya da kalp krizi şüphesi olan her hastaya başvuru anında çekilmeli ve sonrasında tekrarlanmalıdır
- Kan testleri: Özellikle troponin gibi kalp hasarını gösteren testler, EKG de hemen anjiyografiye alınmayı gerektirecek bulgusu olmayan hastalarda tanı konulmasını sağlar. Testler hem tanıda hem de kalp hasarının büyüklüğünün saptanmasında yardımcı olur.
- Koroner anjiyografi (Kalp kateterizasyonu): Tıkalı damarı göstermek ve müdahale etmek için kesin tanı yöntemidir. Hastanın uygunluğuna göre bilekten ya da kasıktan yapılır.
- Anjiyogram: Bu test aracılığıyla kan akışının çok az olduğu veya hiç olmadığı alanlar belirlenir.
- Kalp bilgisayarlı tomografi taraması: Kalbin oldukça ayrıntılı bir taraması gerçekleştirilir.
- Kalp MR'I: Kalp MR'ıyla birlikte kalbin iç görüntüsü elde edilir.
Kalp Krizi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kalp krizi şüphesiyle acile başvuran her hasta gerekli acil müdahalelerin uygulanmasının ardından kardiyoloji doktoruna danışılmalıdır. Doktor hastanın durumuna göre takip edebilir, kalp damarlarını kontrol etmek amacıyla anjiyo yapabilir. Anjiyografi sonucuna göre ilaç tedavisi, stent uygulaması ya da cerrahi işlem gerekebilir. Kalp krizinde tedavi süreci ne kadar hızlı olursa kalp kası o kadar az hasar görür.
Kalp krizinde başlıca tedavi vakit kaybedilmeden tıkalı damarın açılmasıdır. Bir yandan ritim bozuklukları, kalp durması gibi hayati komplikasyonlarla mücadele edilirken, diğer yandan tıkanmış damar bölgesinde tekrar kan akımını sağlamak için gereken tedaviye başlanmalıdır.
Kalp krizi tedavisinde yaygın prosedürler şunları içerir:
Balon- Anjiyoplasti: Anjiyoplasti ile bir balon kullanarak veya plak birikimi kaldırılarak tıkalı arter açılır.
Stent: Koroner stent yerleştirme işlemi genellikle damarlarda balon anjiyoplasti ile beraber uygulanan damarda tam açıklık sağlanması ve yeniden tıkanmaması için kullanılır.
Bypass ameliyatı: Vücudun kol, bacak gibi diğer bölümlerinden alınan damarlar, tıkalı kalp atardamarlarına tekrar kan akımını sağlamak için kullanılır.
Kalp kapağı ameliyatı: Kalp damarlarına cerrahi müdahale kararı verilen hastalarda ek olarak kapak hastalığı da varsa kapak tamiri ya da değişimi aynı anda yapılır.
Kalp pili: Kalp pili derinin altında implante bir cihazdır. Kalbin normal bir ritmi sürdürmesine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Bazı kalp krizi geçiren hastalarda kısa ve ya uzun dönemde farklı pillere gereksinim duyulabilir.
Kalp nakli: Kalp nakli, kalp krizinin kalbin çoğunda kalıcı doku ölümüne neden olduğu ağır vakalarda düşünülmesi gereken ileri bir tedavi yöntemidir.
İlaçla tedavi ise şunları içerebilir:
Antikoagülan ilaçları
Bu ilaçlar aynı zamanda “kan sulandırıcı” olarak da bilinir. Pıhtıların oluşmasını önlemek ve mevcut pıhtıların büyümesini engellemek için kanın pıhtılaşma etkisini azaltır.
Antiplatelet ilaçlar
Bu ilaçlar yeni kan pıhtılarının oluşmasını ve mevcut kan pıhtılarının büyümesini durdurmak için diğer ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Daha önce kalp krizi, anjina geçirenlere, stent ve bypass ameliyatı geçirenlere de genellikle ömür boyu antiplatelet ilaçlar verilir.
Beta blokerler
Bu ilaçlar kalp kasın gevşetmeye, kalp atışlarını yavaşlatmaya ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Beta blokerlerin kullanımıyla kalpteki yük dolayısıyla kalp krizi riski azalır. Aritmi (anormal kalp ritmi) veya anjina için de beta bloker reçete edilebilir.
Kan basıncı ilaçları
Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri, kalpteki baskıyı azaltmak için kan damarlarını genişletir. Kan basıncını düşürmek, kalbin daha iyi çalışmasını sağlamak ve kalp krizinden sonra hayatta kalma şansını artırmak için kullanılırlar. Anjiyotensin II reseptör blokerleri (ARB'ler), ACE inhibitörleri gibi çalışır. ACE inhibitörleri almaktan kaynaklanan kalıcı öksürük gibi yan etkiler varsa bunlar reçete edilebilir.
Göğüs ağrısı kesiciler (Nitratlar)
Bu ilaçlar kan damarlarını genişleterek kalbe giden kan akışını artırır, göğüs ağrısını veya anjinayı önler veya tedavi eder.
Statinler
Bu ilaçlar, kolesterolü düşürmeye yardımcı olarak kalp krizi riskinizi azaltır. Kalp krizi geçirenler için de kolesterol seviyesi normal sınırlar içinde olsa bile statinler kalp krizi geçiren kişilere yine de verilebilir.
Trombolitikler
Bu "pıhtı kırıcı" ilaçlar, atardamarları daraltabilen veya tıkayan kan pıhtılarını çözer. Damar içine enjeksiyonla verilirler.
Kalp Krizini Önlemek İçin Neler Yapılabilir?
Aşağıdaki bazı yaşam tarzı değişiklikleri, kalp krizinin meydana gelme riskini azaltmaya yardımcı olabilir:
- Sigaradan uzak durulmalıdır.
- Düzenli, özellikle kalp hastalığına uygun egzersizler yapılmalıdır. Hareketsiz bir yaşam tarzı sürdüren 50 yaşın üzerindeki kişiler bir egzersiz programına başlamadan önce bir doktora danışmalıdır.
- Kan basıncı ve kolesterol takibi için düzenli olarak doktora görünülmelidir.
- Kilo kontrolü sağlanmalıdır.
- Yağ, kolesterol ve tuz oranı düşük bir diyet yapılmalıdır. (Fındık, avokado, zeytin ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağ seçenekleri tercih edilmelidir.
- Bol sebze, meyve ve kepekli yiyecekler tüketilmelidir.
- Tansiyonun yükselmesine yol açan tuz günde sadece 5-6 gr’la sınırlandırılmalıdır.
- Deniz ürünleri-balık, baklagiller (fasulye ve mercimek gibi), kabuklu yemişler gibi çeşitli sağlıklı protein kaynakları tüketilmelidir. Kırmızı et tüketiminde etin yağsız olmasına dikkat edilmeli kırmızı et tüketimi haftada 1- 3 kez ile sınırlandırılmalıdır.
- Diyabet takibi ve düzenli kan şekeri kontrolü yapılmalıdır.
- Stresten uzak durulmalıdır.
- Alkolde uzak durulmalı ya da tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Not: Tüm bunlara ek olarak kalp krizi riskini azaltmak için 'kan inceltici' ilaçlar, beta blokerler, ACE inhibitörleri ve kolesterol düşürücü ilaçlar reçete edilebilir. Örneğin doktorunuz size düzenli olarak düşük dozda aspirin almanızı önerebilir. Aspirin, kanın pıhtılaşma eğilimini azaltarak kalp krizi riskini azaltır. Aspirin kullanımına doktorun açıkladığı tavsiyesi üzerine başlatılmalıdır.
İkinci bir kalp krizini önlemek için neler yapılmalıdır?
- Sigara, puro, pipo, nargile gibi tüm tütün kullanma alışkanlıklar terkedilmelidir. Daha önce kalp krizi geçiren bir kişinin tütün kullanımına devam etmesi, ikinci bir kriz riskini en az 2-3 kat arttırır.
- Daha hareketli olmaya özen gösterilmelidir. Düzenli egzersiz programları stres ve depresyonu azaltacağı; kiloyu, kolesterolü ve tansiyonu dengede tutmaya yardımcı olacağı unutulmamalıdır.
- İlaçlar doktor kontrolünde düzenli alınmalıdır. Kardiyoloji uzmanı tarafından verilen ilaçlar kesinlikle ihmal edilmemeli, düzenli şekilde alınmalıdır. Oluşabilecek en ufak bir sorunda mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir.
- Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bu sayede kişi hem daha çabuk iyileşir hem de kilosunu kontrol altında tutar, kan kolesterol düzeyinin ve tansiyonun yükselmesi önlenmiş olur. “Ben nasılsa ilaç kullanıyorum, bana bir şey olmaz” yanılgısına asla düşülmemelidir çünkü yaşam tarzı değişiklikleri kalp sağlığı açısından en az ilaçlar kadar önemlidir.
Kalp Krizi İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Kalp krizi ilk nereye vurur?
Kalp krizi ilk ve en yaygın görülen belirtisi göğüste meydana gelen ağrı ve sıkışma hissidir. Göğüsteki ağrı daha sonra boyun ve kola doğru da yayılma gösterir.
Kalp krizi ne kadar sürer?
Kalp krizi semptomları, istirahat veya dil altında nitrogliserin ile geçmezse 30 dakika veya daha uzun da sürebilir.
Her göğüs ağrısı kalp kriziyle ilgili midir?
Göğüs ağrısı kalp krizi dışı birçok nedene bağlı olarak da ortaya çıkabilir. (göğüs kafesindeki kaslar sinirler, bağlar, safra kesesi, mide, yemek borusu vs)
Sigara içmenin kalp krizi ile ilişkisi nedir?
Sigara içenlerin çoğu, sigara içme alışkanlıklarıyla doğrudan ilişkili olan bir kalp krizi geçirir. Sigara içerken tüketilen nikotin, kalpte oksijen yetersizliği ile birlikte kan basıncını artırır ve kanın pıhtılaşmasına neden olur.
Genç yaşta kalp krizi neden olur?
Düşük hayat kalitesi, sağlıksız ve düzensiz beslenme, egzersiz yapılmaması, sigara-alkol tüketimi, genetik faktörler, doğuştan gelen kalp sorunları ve stres genç yaştaki insanların da kalp krizi yaşamasına sebebiyet verir.
Yalancı kalp krizi nedir?
Kırık kalp sendromu olarak da adlandırılan yalancı kalp krizi, belirtileri itibarıyla kişiye kalp krizi yaşıyormuş hissi verir. Bu belirtiler sonrası yapılan EKG ölçümlerinde de değerler kalp krizi semptomlarına yakın sonuçlar verebilir.
Stres kalp krizine neden olabilir mi?
Stres, kalp hastalığı riskini artıran (yüksek tansiyon ve kolesterol seviyeleri, sigara, alkol, fiziksel hareketsizlik ve aşırı yemek vb.. gibi) faktörleri ve davranışları etkileyebilir. Stres ve kalp hastalığı arasındaki bağlantı net olmasa da, kronik stres kan basıncını artırabilir ve arter duvarlarına zarar verebilir.
Kadınlar kalp krizi geçirirken hangi belirtiler ortaya çıkar?
Kalp krizi yaşayan kadınlarda birkaç ay önce başlayan yorgunluk ve halsizlikle birlikte uykusuzluk, hazımsızlık ve anksiyete, kalp krizi belirtilerinden sayılır. Ayrıca sırt, omuz, boyun ve kollarda meydana gelen ağrı da kadınlarda kalp krizi belirtileri olarak sıralanır. Ayrıca kadınlar kalp krizi yaşandığı soğuk ter boşaltabilir. Bu belirtileri yaşayanların vakit kaybetmeden doktora başvurmaları gerektiği unutulmamalı, ciddiye alınmayan durumların sonuçlarının çok ağır bedelleri olacağı akıldan çıkarılmamalıdır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 3 Aralık 2024
Yayınlanma Tarihi: 3 Ağustos 2023