Strese karşı etkili olan yoga, aynı zamanda kan basıncını, kolesterolü ve şeker seviyesini düzenliyor. Uzmanlara göre yoga en basit haliyle yapılmış olsa bile hem vücudu fiziksel olarak güçlendiriyor hem de stresi azaltarak iyi bir ruh hali sağlıyor. Memorial Hastanesi Kalp Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Tamamlayıcı Tıp bölümünden Yoga Uzmanı Dr. Neslihan İskit, bypass ameliyatı geçirmiş hastalarına bir süredir kalp yogası yaptırıyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Dr. Neslihan İskit’le kalp yogasının yararlarını konuştuk.
Yoga kalbe ne sağlıyor?
Yogadaki hafif egzersizler kasları güçlendiriyor, nefes teknikleri kalbe daha kolay oksijen göndermeyi sağlıyor, meditasyon da stresi azaltıyor. Araştırmalara göre, üç-altı aylık dönemde yoga yapanların kan yağları, kan şekerleri ve tansiyonları daha iyi kontrol ediliyor. Daha az ilaç kullanımıyla tansiyonları düzene girebiliyor. Bu yoganın stres hormonu adrenalini azaltıp, mutluluk hormonu endorfini artırmasının bir sonucudur.
Yogayı ameliyattan ne kadar bir süre sonra öneriyorsunuz?
Ameliyattan bir ay sonra tüm hastalar katılabilir. Başlangıçta haftada iki gün ikişer saat öneriyoruz, 3 ay sürüyor. Devam etmek isteyenler bizimle devam ediyor. Daha profesyonel sürdürmek isteyenler başka merkezlere gidiyor. Çünkü yoga ömür boyu yapılmalı.
Siz yoga yapan hastalarınızda nasıl değişiklikler görüyorsunuz?
Son derece mutlu olduklarını görüyorum. Streslerinin azaldıklarını ifade ediyorlar. Onlarda kendilerini daha iyi hissediyorlar.
Kalp yogasının klasik yogadan farkı ne?
Yoganın içinde akrobatik hareketler de var. Yüksek tansiyonu olan birinin üç dakika başını öne doğru eğip, ellerini arkaya doğru tutması doğru değil. Bu nedenle yoganın hafifletilmiş formunu kullanıyoruz. Normal yogadaki gibi yere değil, sandalyeye oturuyorlar. Çalışmalarımız 45 dakika yoga, 15 dakika meditasyonu içeriyor. Bir farklılık daha yaptık biz meditasyona ney müziğini ilave ettik. Hastalar bir yandan yogayı yabancı bulsalar da ney sayesinde onlara daha sıcak geliyor. Neyin gerçekten rahatlatıcı bir etkisi var. Uzun yıllar Amerika’da yoga eğitimi alan Dr.Neslihan İskit’e göre bir çok hastalığın nedeni doğru nefes alamamak. Yogadaki nefes ve kalp atışlarının denetimi, üzüntülü anda kalbi kontrol etmeyi de öğretiyor. Dr. Neslihan İskit, kalp yogasının tedavideki önemini anlattı.
Yoga tedavide nasıl bir yere sahip?
Yoganın tedavi etkisi, tamamlayıcı tıp kavramı içinde yer alıyor. Doktorlar hastayı iyileştirmek için elinden geleni yapıyor, onu belirli bir sağlık düzeyine kavuşturuyor. Eksik kalan psikolojik ve fizyolojik tarafını da yoga, meditasyon gibi uygulamalar tamamlıyor.
Kimlerin yogaya ihtiyacı var?
Herkesin yogaya ihtiyacı vardır. Tek ders yapan biri bile kendinde değişiklik hissediyor. Yoga, zamana meydan okuyarak, stresi azaltan, kalbi açan, hayatı zenginleştiren, bilimsel olarak kanıtlanmış metodlarla kalp hastalarına yardımcı oluyor. Yoga, kalp ameliyatı geçiren hastaların günlük yaşamlarına daha hızla dönmelerini, ameliyat sonrası yaşanan depresyon dönemini geçirmeden hayata devam etmelerini sağlıyor..
Kalp yogası nasıl uygulanıyor?
Kalp yogası dört bölümden oluşuyor. Bu bölümler; Asanalar ( temel duruş biçimleri ) , Pranayama ( nefes teknikleri ), derin gevşeme ve meditasyondur. Kalp yogası bildiğimiz yogadan çok farklıdır. Temel olarak kullanılan asanalar, ( duruşlar ) kan basıncını düşürür, hayat enerjisini yükseltir, stresi kontrol eder. Bu duruşlar ayakta ya da oturarak yapılabilir ve hastaların klinik durumları göz önüne alınarak uygulama yapılır. Yoga yapılan ortamın bazı özellikleri olmalıdır. Yoga yapılırken odanın ısısı ne soğuk ne de sıcak, ılık olmalı yani bedenin akıp gidebilmesi için uygun bir sıcaklık olmalıdır. Egzersizler sessiz bir alanda, çeşitli uyaranlardan uzak yapılır. Duruşlar her yaşta ve hemen hemen her sağlık koşulundaki insana tavsiye edilir. Hasta, kendisi için rahat olacak veya rahatsızlık verecek bir duruşu yapmakta serbesttir. Ağrı ya da acı hissettiği noktada duruşa devam etmez, gevşeme pozisyonuna geçer tam olarak gevşer ve derin nefes alır. Ağrı geçtikten sonra devam etmenin mi yoksa derin nefesle egzersizi bitirmenin mi en iyisi olacağına kendisi karar verir.
Yoga doğru nefes taktiklerini mi öğretiyor?
Kalp yogasının en önemli bölümlerinden biri nefes egzersizleridir. Hastaların bir çoğu ameliyattan sonra doğru nefes almıyor. Nefesleri yüzeysel oluyor ve akciğer kapasitesinin çok azını kullanabiliyorlar. Kalp yogasında yapılan nefes çalışmaları onların daha derin daha kaliteli nefes almalarını sağlamakla kalmayıp aynı zamanda nefeslerini kontrol ederek kalp hızlarını da yavaşlatmayı sağlıyor. Günlük yaşam içinde karşılaştıkları stres faktörleri ile nefes tekniklerini kullanarak başa çıkmayı öğreniyorlar. Kalp yogası programında ilk öğretilen doğru nefes almadır. Doğru nefesi şu şekilde tanımlayabiliriz: Nefes aksi söyleninceye kadar burun deliklerinden alınıp verilir. Burun deliklerinden alınan nefes çeşitli mikroplardan arınır, ısınır ve belirli bir formdan geçerek ciğerlere ulaşır. Nefes alırken karnımızı dışarı doğru şişirip verirken göbek deliğimizi içeri doğru çekeriz. Bu sırada diafram kası aşağı ve yukarı doğru hareket ederek ciğerlerin yeteri kadar oksijen almasını ve vücutta biriken karbondioksiti tümüyle atmasına yardımcı olur. Bu nefesin adı tam yogik nefes’tir. Bunun dışında üç bölümlü nefes, ters solunumu düzeltme, burun deliklerini değiştirerek solunum, ve sayı sayarak solunum gibi çok çeşitli nefes egzersizleri vardır. Bu solunum egzersizleri yoga duruşları ile uyumlu olarak yaptırılır.
Doğru nefesi öğrendikten sonra sırada ‘gevşemek’ mi var?
Derin gevşeme kalp yogası programında hastaların beden farkındalıklarını artıran ve bedenin çeşitli bölgelerinde biriktirdikleri stresi atmaya yarayan bir çalışmadır. Çalışmaya ayak parmaklarından başlanır ve tek tek tüm organlar dolaşılarak onların tamamen gevşemesi sağlanır. Bu sırada hastalardan beklenen, verilen komutları sırasıyla uygulamak ve aklın başka şeylere dalmasına engel olmaktır. Bu çalışma sırasında hasta, aklı ile bir mücadeleye girmemelidir. Aklı düşman değil bir dost haline getirmelidir. Unutmamalıdır ki akıl ve kendisi aynı taraftadır ve her ikiside sakin ve huzur dolu olmak ister.
Son aşama meditasyon mu?
Meditasyon da üç farklı evre vardır. İlk evre konsantrasyondur bu aklımızı belirli bir noktada düzenli ve sabit tutmayı sağlar. Akıl bu dönemde bir miktar konsantre olsa da kısa bir süre sonra bir oraya bir buraya akmaya başlar. İkinci evre aklımızın uzunca bir süre herhangi bir dalgalanma olmadan odaklanmasıdır. Son bölüm ise absorbe etmek akıl ve düşüncenin bir bütün olmasıdır. Günlük yaşamın istek ve arzularından uzaklaşarak her basamakta belirli derecelerde huzur elde edilir. Birçok insan normal günlük yaşantıda sanki bir tekerleğin jantı gibidir. Bazen yukarıda ve mutludur bazen de aşağıya doğru gitmeye başlar ve çok kısa bir süre sonra da iyice alta gelir. Sonra yavaşça aşağıda ezilmekten kurtulur ve yukarı çıkar. Kişinin yeniden gençleşme gücüne bağlı olarak bu döngüler kısalabilir veya uzayabilir. Meditasyon yaparak bu çemberin içine doğru, yani sabitliğin olduğu merkeze doğru ilerlenir. A rtık ne oluyorsa çevrede oluyor kişiyi direkt olarak etkilemiyordur. Sessiz ve sabit bir şekilde oturur, etrafta ki durumları ve yaşananları gözlemler. Arada ki mesafeyi koruyarak olaylara katılır. Her ne olursa olsun merkezde olduğu ve gözlem yaptığı bilinci her zaman vardır.
Hastaları kontrol altında tutuyor musunuz?
Kalbin yogası programına başlayan hastalardan çeşitli kan tahlilleri istenir ve üç aylık period sonunda bu tahliller yinelenir ve sonuçlar karşılaştırılır. Özellikle kan şekerlerinin daha kolay düzene girdiği, kan yağları seviyesinde düşme olduğu, kan basınçlarının daha az ilaçla kontrol altına alındığı, ritm bozukluklarının ilaçları kesilebilecek kadar rahatladığını gösteriyor. Amaç nabzı yavaşlatmak, tansiyonun başlıca nedeni olan stresi yoga ile adrenalini düşürerek kontrol etmektir.
Yurtdışında bu konuda yapılan araştırmalar var mı?
Amerika birleşik devletlerinde yapılan bir çalışmada, kalp hastası olan bir grup ve sağlıklı bir gruba 6 hafta süre ile yoga yaptırılmış ve sağlıklı grubun damar fonksiyonlarında % 17 iyileşme saptanırken, kalp hastası olan grupta damar fonksiyonlarında % 70 iyileşme görülmüştür.
Kalp yogasını sadece ameliyat olan hastalar mı yapabilir?
Kalbin yogası programı kalp ameliyatı geçiren kişilere olduğu kadar henüz ameliyat olmamış ancak kalp hastalığı tespit edilmiş kişilerede son derece faydalı bir programdır. Kalp hastalığı tanısı konan hastaların ameliyata gitme sürelerini uzatır, ameliyat sonrası iyileşmenin hızlanmasına yardımcı olur.
Ayrıntılı Bilgi İçin: Memorial Hastanesi 444 7 888
Güncelleme Tarihi : 15 Kasım 2021
Yayınlanma Tarihi: 30 Nisan 2009