Heparin, kan pıhtılaşmasını önleyen kan inceltici bir antikoagülandır. Heparin, kanın pıhtılaşma yeteneğini azaltmak ve kan damarlarında zararlı pıhtıların oluşmasını önlemeye yardımcı olmak için kullanılır. Acil tıbbi durumlar için güçlü bir destek olan heparin genellikle kalp rahatsızlıkları, inme riski ve kan pıhtılaşmasının tehlikeli olduğu durumlarda kullanılır.
Heparin Nedir?
Heparin, kan pıhtılarını tedavi etmek ve önlemek için kullanılan enjekte edilebilir bir ilaçtır. İlaç olarak tedavi amaçlı kullanılan bu antikoagülanın çoğunlukla hastane koşullarında uygulanması esastır. Bu nedenle heparin hastanelerde intravenöz infüzyon şeklinde uygulanabilen bir ilaçtır. Pıhtılaşmayı engelleyen heparinin etken maddesi ise aşağıdaki gibi belirtilebilir:
- Bu madde vücutta üretilebilen şeker içerikli bir moleküldür.
- Mukopolisakkarit karışımından oluşan madde ağırlıkla karaciğer ve akciğer dokularında sentezlenir.
- İlaç sektöründe elde edilebilmesi için ağırlıkla inek akciğerlerinden izole edilebilir.
Genel olarak bakıldığında bu maddenin pıhtılaşmayı önleyen antitrombin proteinlerin sentezini arttırması çalışma mekanizmasını da açıklar. Ayrıca damar yoluyla ya da deri yoluyla belirli dozlarda uygulanabilen bu ilaç mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.
Heparin Hangi Durumlarda Kullanılır?
Heparinin farklı kullanım amaçları olabilir. Kan ile ilgili problemlerde ya da kalp-damar hastalıklarında antikoagülan ajanın kullanımı daha önceliklidir. Tüm bu süreçte ilacın kullanıldığı hastalıklar aşağıdaki gibi listelenebilir:
- İnme riski: Beyin damarlarında pıhtı oluşuma bağlı tıkanma ya da damar hasarına bağlı kanama görülmesi inmeye neden olabilir. Eğer damar tıkanıklığı beyinde oluşursa dokuların beslenmesi önlenerek hasar oluşturabilir. Damarda oluşan pıhtılar damarın iç çeperinde kümeler halinde pıhtılaşma olasılığını yükseltebilir.
- Pulmoner Emboli durumu: Derin damar trombozu varlığında gözlemlenen bir durum olması nedeniyle akciğer sağlığını doğrudan etkiler. Akciğer damarlarının tıkanması ile sonuçlanan komplikasyonda oksijenin vücuda alınmasını doğrudan etkiler.
- Kalp rahatsızlıkları: Kalp hastalıklarında atar, toplar ya da kılcal damarlarda kan akımı zayıflayabilir ve pıhtı oluşumu meydana gelebilir. Pıhtıların varlığı damarların çapını küçültür, tıkanan damarlar kalp dokusunun beslenmesini engelleyerek olumsuzluklar yaratabilir.
- Derin Ven Trombozu hali: Bacaklardan kirli kanı kalbe taşıyan toplardamarlarda pıhtılaşmanın oluştuğu durumdur. Yatalak hastalarda, ciddi bacak yaralanmalarında ya da uzun süre hareketsizlik durumunda toplardamarlarda pıhtı oluşabilir. Böylece damarda tıkanıklıklar yaşanabilir.
- Ameliyat durumu: Cerrahi müdahalelerde damar ve diğer dokular zarar görebilir, bu süreçte pıhtılaşma faktörü artabilir. Diğer bir yandan ciddi ameliyatlardan sonra uzun bir süre yatma eylemi gerçekleştirilebilir. Hareketsizliğin bu süreçte artması pıhtılaşma riskini de arttırabilir.
- Diğer komplikasyonlar: Ani kalp krizi, akut koroner sendrom, atriyal fibrasyon gibi rahatsızlıklar pıhtılaşma durumunu meydana getirebilir.
Heparin, bu hastalıklarla mücadele edebilmek için listenin ilk sırasında gelen kan inceltici ilaçtır. Böylece pıhtının oluşmasını ve büyümesini önlemede yardımcı olur. Mevcut pıhtıları parçalama özelliği olmayan ilacın vücudun pıhtılaşmayı önleyen mekanizmalarını destekleme özelliği vardır.
Heparin nasıl uygulanır?
Heparin, ilacın hastanın damar içine verilmesiyle uygulanır. Bu süreçte izlenilen basamaklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Hastanın sağlık profiline, boy kilo endeksine, mevcut hastalığının durumuna ve pıhtı riskine göre ilacın dozu belirlenebilir. Uygulanma süresi de aynı şekilde hastanın durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Genel olarak günde 1-6 dozda enjeksiyon gerçekleştirilebilir, ayrıca hastanın riskine göre ilaç aralıksız bir seferde damar yoluyla verilebilir.
- Hastanın damar yoluna öncelikle küçük bir kareter yerleştirilir, bir tüp formu olan bu yapı uygulama sürecinde sabit kalır. Damara verilen ilaç kontrol altında tutularak tamamlanır.
- Deri altına ya da kas dokusuna enjeksiyon şeklinde ilaç uygulanabilir. Evde de uygulanabilen enjeksiyonun bir sağlık personeli tarafından yapılması önerilir.
Heparin Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Heparin kullanmadan önce beslenme düzeni ve bazı kullandığı ilaçları göz önünde bulundurarak bir tedavi planı çıkarılması gerekir. Bu doğrultuda ilaç ve besin etkileşimleri dikkate alınması önemlidir. Bazı bitkisel gıda takviyeleri, vitaminler ve besinler ilaçla etkileşime girerek etkinliğini azaltabilir.
Bu kapsamda tüketilmemesi önerilen besin grupları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Salisilat içeriğine sahip bitkiler: Ginseng, zencefil, sarımsak ve karanfil içerikli ürünler ve besin grupları
- Bazı takviye edici ürünler: Omega 3, sarı kantaron, lavanta, A vitamini ve ginkgo biloga
- K vitamini içeriğine sahip besinler: Lahana, brokoli, nane, maydanoz, kereviz, ıspanak, pazı, avokado, bezelye, havuç, kuşkonmaz benzeri gıdalar
- Kumarin içeren bitkisel ürünler: Meyankökü, papatya, sinemaki, ısırgan otu, karahindiba, enginar, kırmızı biber benzeri bitkisel gıdalar
- Trombolitik özellik gösteren bazı bitkiler: Ananas, soğan ve sarımsak vb. bitkiler
Beslenme rutininin yanında bazı ilaç kullanımı ve yaşam stilinde de değişiklikler yapılması gerekebilir.
Bu anlamda diğer dikkat edilmesi gereken durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID), aspirin ve diğer kanın pıhtılaşmasını yükselten ilaçların kullanımı söz konusu ile doktora danışılmalıdır.
- Kan inceltici bir ilaç uygulandığı için yaralanma riski oluşturabilecek rutinlerden ve ağrı sporlardan uzak kalınması tavsiye edilir. Ayrıca cilt üzerinde tırnak makası, jilet gibi malzemelerin kullanımına özen gösterilmesi gerekirken ağız sağlığında kürdan ve diş fırçası kullanımına da dikkat edilmesi önerilir.
- Alkol, sigara ve tuz kullanımının sınırlandırılması önerilir. Sigara heparin düzeyini aşağı çekebilirken alkol alımı mide kanaması riskini yükseltebilir.
- Yaşlı bireylerin özellikle böbrek aktivitesinde bozukluk varsa ilacın alım dozları doktor kontrolünde belirlenmesi kritiktir.
- Uygulama sırasında görevlinin ilacın çözeltisinin şeffaf olmasına dikkat etmesi önemlidir. Solüsyonda partiküller varsa ya da bulanık varsa kullanılmaması gerekir.
Heparin Kullanımında Olası Riskler ve Yan Etkiler Nelerdir?
İlacın tüm bireyler tarafından kullanımı uygun görülmeyebilir; özellikle bazı kronik hastalıkları olan kişiler, yaşlılar, hamileler ve çocuklar için sakıncalı olabilir. Hamile ve emziren annelerde bazı durumlarda zorunlu olarak ilaç kullanılabilir. Plasentaya ve anne sütü ile ilacın bebeğe geçmediği bilimsel yayınlarla belirtilirse de bazı durumlarda bebeğin sağlığını negatif etkileyebilir. Bu açıdan doktorun kontrolünde ilacın kullanımı belirli aralıklarla gerçekleştirilebilir. Genel olarak bireylerde oluşabilecek bazı yan etkiler ve riskler aşağıdaki gibi listelenebilir:
- Adet düzensizliği ve yoğun adet kanaması
- Diş etlerinde kanama görülmesi
- Eklemlerde ödem ve ağrı semptomu
- Cildin sebepsiz morarması
- Kanlı tükürük, kanlı idrar ve burun kanaması
- Bölgesel olarak vücudun uyuşması ve kas zayıflığı
- İştah kaybı, yorgunluk ve halsizlik görülmesi
- Karaciğer enzimlerinin yükselmesi
- Dışkının renginin koyulaşması ve kabızlık yaşanması
- Gereğinden fazla terleme ve kusma reaksiyonlarının görülmesi
- Şiddetli bir şekilde baş ve mide ağrısı semptomları
- Genel ve cilt üzerinde alerjik semptomların görülmesi (nefes alma zorluğu, gözde şişkinlik, ateş, titreme ve göğüste ağrı vb.)
- Koordinasyonun bozulması, konuşmada zorluk çekme ve denge kaybının görülmesi
gibi yan etkiler kişilerde gözlemlenebilir.
Heparin Hakkında Sık Sorulan Sorular
Heparin kan sulandırıcı mı?
Heparin en temel anlamda kan sulandırıcı bir ilaçtır.
Heparin nereden uygulanır?
Heparin damar yoluyla ya da deriden enjeksiyon yoluyla vücuda uygulanabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Kasım 2024
Yayınlanma Tarihi: 24 Haziran 2024