Geç belirti veren ve hayatı bir anda tehdit edebilen pankreas kanserinin tedavisinde modern yöntemler, hastaların yaşam süresi ve kalitesine olumlu etki sağlıyor. Türkiye’de yalnızca bazı merkezlerde uygulanan bu yöntemler, tedavi sürecinde hastanın ağrı sorununa da çare oluyor. Memorial Antalya Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saim Yılmaz, pankreas kanserinin tedavisinde kullanılan girişimsel yöntemler hakkında bilgi verdi.
Kitle varlığında biyopsi uygulanır
Pankreas kanseri erken evrede belirti vermeyen bir kanser türüdür. Çoğunlukla tesadüfen ve başka bir nedenle yapılan tomografi, MR veya ultrason gibi görüntüleme tetkiklerinde ortaya çıkabilir. Bu aşamada pankreastaki kitleden biyopsi alınarak, kanser olup olmadığı belirlenir. Hastalık bazen iştahsızlık, istemsiz kilo kaybı, ishal, idrar renginde koyulaşma, mide çıkışında tıkanıklık, ilerleyen sarılık, sırtta ağrı, diyabet, depresyon gibi durumla da kendini gösterebilir. Hastaların bir bölümünde ise bu belirti ve buna bağlı şikayetler oluşmadan kanser ortaya çıkabilir. .
Tümörün tipi ve yayılım durumu belirlenir
Pankreas bölgesinde görülen kitle iyi ya da kötü huylu bir tümör olabilir. Eğer kötü huylu olduğu saptanmışsa, bu durumda tümörün tipi araştırılır. Çünkü hastalık, tümörün özelliğine göre seyretmekte ve tedavi de buna göre planlanmaktadır. Örneğin; neroendokrin adı verilen tümörler agresif seyirli değildir ve hastanın sağ kalım süresi uzundur. Ancak adenokarsinom adı verilen kanser türünde sağ kalım süresi kısalmaktadır. Bunun dışında her pankreas kanseri, her hastada aynı şekilde bir ilerleme göstermeyebilir. Biyopsi burada hem tanının konulması hem de tümörün tipinin ve yayılım durumunun belirlenmesi bakımından önemlidir.
Biyopside hasta konforu ön planda
Pankreastaki kitleden, endoskopik ultrason rehberliğinde ve “perkütan” denilen ciltten iğne ile girilerek iki şekilde biyopsi alınabilir. Perkütan biyopside hasta yatar pozisyondayken ultrason veya tomografi kılavuzluğunda, ciltten iğne ile girerek biyopsi yapılır. Riski son derece düşüktür ve daha kalın bir iğne ile girilebildiği için şerit şeklinde 4-5 defa doku alınabilmektedir. Özellikle de tek bir bölgeden değil, değişik yerlerden bu parçalar alınabilir. Dolayısıyla patolojik açıdan daha ileri çalışmalar yapılabilir. Lokal anestezi altında yaklaşık olarak 10-15 dk aralığında süren bir işlemdir.
Hastaların ağrısını yok etmek mümkün
Pankreas kanserli hastaların büyük bir kısmında görülen ve normal ağrı kesicilere yanıt vermeyen ağrılar ortaya çıkabilir. Bu ağrıların giderilmesi için çölyak ganglion blokajı ve splanknik ganglion blokajı denilen iki yöntem uygulanmaktadır. Bu sinir blokajları tümörün kendisini yok etme özelliğine sahip değildir ancak tümörün yarattığı ağrıyı ortadan kaldırabilir ya da azaltabilir. Tekrarlanabilir olan bu tedaviler, hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır. İki adet iğne ile sırttan o bölgeye tomografi rehberliğinde girilir ve sinirleri tahrip eden bir takım maddeler verilir. Yan etki oranı son derece düşük bir tedavidir. Hastaların büyük bir kısmında ağrıyı azaltan ya da yok eden özelliğe sahiptir.
Ablasyon yöntemleri ağrı gidermede etkili
Tümörün o bölgedeki yayılımı fazlaysa, bütün ablasyon yöntemleri kullanılabilir. Kısmen de olsa tümörü öldüren radyafrekans, mikrodalga, kriyoablasyon yani dondurma tedavisi ve son yıllarda uygulanmaya başlayan nanoknife tedavileri, pankreas kanserinde başvurulan yöntemlerdir. Bu işlemler, tümörü ortadan kaldırırken aynı zamanda o tümörün içerisinde ve çevresinde bulunan, ağrıya neden olan sinirleri tahrip etmektedir. Böylelikle hastalarda ağrının giderilmesi sağlanmaktadır.
Ağrı problemi olan her hastada uygulanabilir
Girişimsel yöntemler, hastalığın evresi ne olursa olsun hastanın ağrısını gidermeye yönelik uygulamalardır. Bu nedenle her girişimsel yöntem, hastaya uygun bir şekilde kullanılabilir. Pankreas kanserinde ise yakma-dondurma gibi ablasyon tedavileri yapılacaksa, tümörün çok geniş bir alana yayılmamış olması gerekir. İdeal hastalar, evre 3 denilen tümörün pankreastan başka bir yere yayılmadığı hastalardır. Fakat karaciğer ya da akciğerde birden çok metastazı olan hastalarda da radyofrekans, mikrodalga, kriyoablasyon gibi ablasyon yöntemleri uygulanabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 26 Mayıs 2022
Yayınlanma Tarihi: 19 Eylül 2017