Yükleniyor

Erkeklerin Korkulu Rüyası Olan Prostat Kanseri Hakkında Merak Edilenler

Erkeklerin Korkulu Rüyası Olan Prostat Kanseri Hakkında Merak Edilenler

Prostat kanseri 2022 yılı kanser istatistiklerine göre erkeklerde en sık görülen birinci kanser türü ve kansere bağlı erkek ölümleri arasında en sık ikinci neden olarak karşımıza çıkıyor. Aynı istatistik kadınlarda meme kanseri için de geçerli kabul ediliyor. Kadınlar kendi kendini muayene edebiliyor ve bu durum meme kanserinin erken tespitini sağlayabiliyor. Oysaki prostatın yerleşim yeri nedeniyle erkeklerin kendi kendini muayene etme şansı bulunmuyor. Bu nedenle prostat kanseri belirtileri konusunda bilinçli olunması ve düzenli prostat kontrollerinin aksatılmaması büyük önem taşıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yılmaz Aslan, prostat kanseri hakkında bilgi verdi.

İçindekiler

Risk faktörleri: yaş, ırk, aile öyküsü ve beslenme

Prostat kanseri gelişimi için 4 ana risk faktörü mevcuttur. Bunlar yaş, ırk, aile öyküsü ve beslenmedir. Bunlardan, yaş en önemli risk faktörüdür ve hastalığın görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. Bir çalışmada prostat kanseri ortama tanı yaşının 66 yaş olduğu ve kansere bağlı ölümlerin 80 yaşında gerçekleştiği rapor edilmiştir. Siyah erkekler beyazlara göre 2 kat daha fazla risk altındadır. Ayrıca uzak doğu ve Asya ırkında risk daha azdır. Özellikle ailede birinci derece yakınlarında (baba, kardeş) prostat kanseri olan kişiler yüksek risk altındadır. Bu hastalarda prostat kanseri daha erken yaşta görülme eğilimindedir. Ayrıca ailesinde BRCA gen mutasyonu ile ilişkili meme kanseri olanlarda prostat kanseri riski artmaktadır. Beslenme ile ilgili bulgular hayvansal yağlardan fazla, sebze ve meyveden az olacak şekilde beslenmenin prostat kanseri riskini artırdığı yönündedir. Uygarlık hastalığı olarak bilinen insülin direnci, tansiyon yüksekliği, obezite, kolesterol düzensizliği ile karakterize “metabolik sendrom” durumunda prostat kanserinin daha sık görüldüğü ve daha saldırgan olduğu ile ilgili bilgiler vardır.

Risk faktörleri varsa 40 yaş itibariyle tarama gerekiyor

Toplum sağlığı açısından prostat kanseri ile ilgili tarama programları ile ilgili tartışmalar devam etmektedir. Genel kanı tarama yapılması yönündedir. 50 yaşın üzerindeki erkeklerde yılda bir defa parmakla makattan muayene ve PSA (prostat spesifik antijen) adı verilen prostatın iyi ve kötü huylu hastalıklarının ayrımında kullanılan hormon incelemesi önerilmektedir. Eğer kişide prostat kanseri için yukarıda belirtilmiş risk faktörlerinden herhangi biri veya birkaçı mevcut ise taramanın 40 yaş itibari ile yapılması gerekmektedir. Bir hastada iyi huylu prostat hastalığı ile prostat kanseri aynı ayda bulunabilir. Hastalar bazen idrar yapma şikayetleri ile başvururken, hastalığın ileri aşamalarında idrarda veya menide kan görülmesi, özellikle sırtta olmak üzere kemik ağrıları, kemik kırıkları, kilo kaybı ya da böbrek fonksiyon bozukluğu gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Rutin üroloji muayenesi esnasında yapılan parmakla rektal muayenede anormallik saptanan ve/veya PSA seviyesi yüksek çıkan hastalarda prostat biyopsisi yapılmalıdır. Biyopsi öncesi çekilecek olan multiparametrik prostat MR’ı hastalığın prostat içindeki yerleşimi ve prostat dışına yayılıp yayılmadığı hakkında bilgi vermektedir. Günümüzde füzyon biyopsi rutin olarak uygulanmaktadır. Füzyon biyopsi işleminde multiparametrik prostat MR görüntüleri özel bir yazılım yardımı ile ultrason cihazına aktarılmakta ve normal prostat dokusuna ilave olarak şüpheli yerlerden alınan nokta atışlar ile kanser dokusu daha doğru tespit edilebilmektedir.

Evreleme sonrası hasta ile birlikte tedavi yöntemine karar veriliyor

Prostat kanseri tanısı almış hastalarda kanserin evrelemesi; PSA değeri, biyopsi sonucu, multiparametrik prostat MR görüntüleri, kemik sintigrafisi ve PSMA PET-CT görüntüleme gibi bir takım incelemelerin ortak kullanımı ile yapılmaktadır. Prostat kanseri genel olarak prostata sınırlı, prostatı aşmış ve metastatik hastalık olarak üç grupta incelenebilir. Evreleme sırasında kullanılan tüm faktörler göz önünde bulundurularak hastalık kendi içinde düşük riskli, orta riskli ve yüksek riskli hastalık olarak gruplara ayrılmaktadır. Hastanın yaşı, risk grubu, hastalığın yaygınlığı, beklenen yaşam süresi, ek hastalıklarının varlığı ve hastanın beklentilerine göre aktif izlem, cerrahi olarak prostatın çıkarıldığı radikal prostatektomi, radyoterapi (ışın tedavisi), erkeklik hormonunu olan testosteronu baskılayan hormon tedavisi ve kemoterapi gibi geniş aralıkta tedavi yöntemleri vardır. Ancak bu yöntemlerin hepsi hasta ile ortak karar alınması gereken hassas konulardır.

Da Vinci robotik cerrahi hastaya önemli konfor sunuyor

Aktif izlemde belli aralıklar ile PSA, multiparametrik prostat MR ve prostat biyopsisi tekrarı yapılır ve bu değerlendirmelerde hastalıkta ilerleme saptanırsa aktif tedaviye (ameliyat ya da ışın tedavisi) geçilmelidir. Hastalıkta ilerleme yoksa belli aralıklarla izleme devam edilir. Prostata sınırlı, orta ve yüksek risk grubunda kür sağlayabilecek ana tedavi seçenekleri radikal prostatektomi ile prostatın çıkarılması veya ışın tedavisidir. Rutin olmamakla birlikte bir grup hastada radikal prostatektomi ameliyatı sırasında lenf bezlerinin temizlenmesi gerekmektedir. Ameliyat açık, laparoskopik ya da robotik (Da Vinci) yöntemle yapılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki güncel bilgiler her üç yöntemin kanser kontrolünde eşit başarıya sahip olduğudur. Ancak robotik cerrahi erken idrar tutmaya başlama, daha az kanama, daha az hastanede yatış, ameliyat sonrası daha az ağrı ve sosyal yaşantıya daha erken dönme avantajlarına sahiptir. Da Vinci robotik cerrahi teknolojisi prostat kanseri tedavisinde bir çığır açmıştır. Robotik prostat kanseri cerrahisi Avrupa ve Amerika’da en sık uygulanan tedavi yöntemidir. Karından girilen 5 delikten robot enstrümanları yerleştirilir. Daha iyi görüntü kalitesi altında daha hassas el aletleri yardımıyla ameliyat gerçekleştirilir.

Ameliyat sonrası prostat patoloji sonucuna göre bir grup hastada ek tedavi gerekebilir. Ameliyat olmaya uygun olmayan, ameliyatın risklerini kabul etmeyen hastalarda radyoterapi diğer bir tedavi seçeneğidir. Radyoterapi işlemi için hastanın yaklaşık 30 günlük bir süre boyunca hastaneye gelmesi gereklidir. Bir grup hastada radyoterapi ile hormon tedavisinin birlikte verilmesi gerekli olabilir.

Metastatik hastalıkta kür şansı yoktur. Bu evrede ana tedavi hormon tedavileri, kemoterapi ve bazı daha yeni ilaçlardır. Amaç hastanın yaşam kalitesini artırmak ve kansere bağlı kemik kırığı, ağrı gibi komplikasyonları önlemektedir. Ancak genel sağlığı yerinde, sınırlı sayıda metastazı olan genç yaştaki bir hasta grubunda radikal prostatektomi ameliyatını takiben radyoterapi ve hormon tedaviler birlikte uygulanabilmektedir.

HIFU yüksek başarı oranları ile dikkat çekiyor

Prostata sınırlı hastalığı olan, düşük-orta risk grubundaki, ameliyat olmak istemeyen ya da ameliyata uygun olmayan ancak bir tedavi arayışında olan erken evredeki prostat kanseri hastalarında HIFU (Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason) yöntemi güvenle kullanılabilmektedir. Bu yöntem iyi seçilmiş hastalarda yüksek başarı ve daha az yan etki profiline sahip en güncel tedavi yöntemidir.

Ameliyat sonrası süreç de önemli

Cerrahi sonrasında hastalar sağlıklı beslenmeli, en az 3 ay süreyle ağır iş yapmamalıdır. Ameliyat öncesi kullandığı ilaçlar mümkün olan en kısa sürede başlanmalıdır. Hastanın daha kısa sürede idrar tutmasının sağlayabilmesi için Kegel adı verilen pelvik taban egzersizlerinin yapılması gerekmektedir. Kanser kontrolü, idrar tutma ve cinsel sağlık başarılı bir prostat kanseri ameliyatının vazgeçilmez üçlüsüdür. Ameliyat sonrası erken dönemde hastaların bir kısmında idrar kaçırma görülebilmektedir. İdrar kaçırmanın tanımına göre bu oran %1-40 arasında değişmektedir. Hastaların %5-10’unda kalıcı idrar kaçırma şikayeti ile birinci yılın sonunda tedavi gerekli olmaktadır. Bazı hastaların penisine giden sinirlerin korunamaması gerekir. Hastanın ameliyat öncesi cinsel fonksiyonlarına, hastalığının yaygınlığına, cerrahi tekniğe göre ameliyat sonrasında %50-70 oranında sertleşme sorunları ile karşılaşılmaktadır. Bu hastalarda günlük ya da ihtiyaç anından kullanılan bazı ilaçlar ile cinsel yaşam devam edebilmektedir. İlaca rağmen sertleşmesi olmayan hastalarda penis protez ameliyatı gerekecektir.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Yayınlanma Tarihi: 17 Haziran 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al