Bir süre önce ütopik gelen, bilim-kurgu filmlerini hatırlatan tedavi yaklaşımları, gelişen teknolojinin tıpla yaptığı işbirliği sayesinde gerçeğe dönüşüyor. Cerrahi tedavide robotik sistemlerin kullanılmasının ardından, bu teknoloji fizik tedavi ve rehabilitasyonda da hastaların yardımına koşuyor. Günümüzde nörolojik rahatsızlıklar başta olmak üzere geçirdiği hastalık nedeniyle hareket kısıtlılığı yaşayan hastalar, cerrahi veya medikal tedavinin ardından alınan robotik rehabilitasyon uygulamaları ile geçmiş yaşantılarında olduğu gibi hayatını sürdürebiliyor. Bu tedaviye ilişkin merak edilen soruları Memorial Şişli Hastanesi Fizik Tedavi ve Robotik Rehabilitasyon Merkezi Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar yanıtladı.
Bu merkezin, alışılagelmiş fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinden farkı ne?
Rehabilitasyon kavramının ortaya çıkması, 1900’lü yıllarda savaşla birlikte yaralanmaların sık görüldüğü günlere denk geliyor. Sonrasında nüfusun yaşlanması ve çeşitli rahatsızlıkların tedavisi için kullanılıyor. Bu noktada tedavi kapsamına ağrı, fonksiyonel özgürlük, kırık ve cerrahisiz hastalıklar da ekleniyor. O günlerde el ve kol gücüyle uygulansa da aradan geçen zaman ve teknolojinin ilerlemesi sonucu iyileştirme sürecini hızlandıran yeni uygulamalara başlanıyor. 2000’li yıllardan sonra daha da hızlanan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları kapsamında özellikle nörolojik rehabilitasyon alanında inme, felç, beyin hasarı, tümör sonrası ameliyatlar, Parkinson, omurilik hasarı gibi durumlarda yürüme robotu, el-kol robotu veya erken dönemde hareket için robotik yatak gibi teknolojiler devreye giriyor.
Robotik rehabilitasyon hastaya ne gibi avantajlar sağlıyor?
Örneğin; beyin kanamasına bağlı inme, felç hastalığı var ya da hasta beyin hasarı, beyin tümörü ameliyatı oldu ama tümörün çıkartılmasından dolayı kol-bacak koordinasyonu ya da kas gücü zafiyeti ortaya çıktı. Bu hastalarda üç-yedi gün arasında yoğun medikal tedavi uygulanıyor. Aynı anda hastalara odalarında bazı egzersizler yaptırılıyor. Durumun stabil hale gelmesiyle de robotik yatak tedavisine başlanıyor. Burada öncelik, hastanın dik durması ve yürümesi. Yapılan bu iki uygulamanın nedenlerinden biri erken mobilizasyon, diğeri de beynin o organları unutmasını engellemek! Buna “öğrenilmiş kullanmama” deniliyor. Kendi haline bırakıldığında, hasta bu hareketleri yapamadıkça denemekten vazgeçiyor. Vücut da kullanamadığını görünce öğrenilmiş kullanmama durumu ortaya çıkıyor.
Pasif yatağın özellikleri neler?
Geçmişte hastanın ayakta durmasını sağlayan dik tutucu masalar kullanılıyordu. Pasif yatak ise dik tutucu masanın yürüme aparatları ve elektrik simülasyonu eklenmiş hali olarak tanımlanabiliyor. Bunun nedeni, inme gibi beyin hasarı geçiren ve uzun süre yatağa bağımlı hastalar dik tutulmaya çalışıldığında baş dönmesi, tansiyon düşmesi gibi sıkıntılar yaşayabiliyor. Pasif yatak sayesinde açısal hareketler yavaş yavaş yapılıyor. Uzun süre yatan hastalarda görülen diğer sıkıntılar arasında ise kaslarda kısalma, kasılma, eklem hareketlerinde azalma ve özellikle aşil tendonunda kısalmalar görülüyor.
Hasta dik durabildikten sonra hangi aşamaya geçiliyor?
Oturup, gövdesini dik tutabilen hastalarda robotik yürümeye başlanıyor. Bu uygulama sırasında vücut yükünün belli bir oranı alınıyor. Hareketlerden bazılarını hasta, yapamadıklarını da sensör yardımıyla robot gerçekleştiriyor. Sanal gerçeklikle hastanın karşısına kendi avatarı çıkıyor. Vücudunun yansımasıyla oyunlar oynuyor. 30-40 farklı oyunun bulunduğu bu uygulama sayesinde bahçede ağaçlar, hayvanlar arasında dolaşıyor, elma topluyor, karpuz kesiyor. Tüm bu fizik tedavi uygulamaları hastanın bir an önce hareket edip, günlük aktivitelerini yerine getirmesi amacıyla yapılıyor. Oyun robotuna geçen hastalar, eşzamanlı olarak el-kol robotu kullanmaya da başlıyor.
El-kol robotunun tedavideki öneminden söz eder misiniz?
Öncelikle öğrenilmiş kullanmama engelleniyor. Hareketler, sürekli ve tekrarlayıcı şekilde yapılıyor. Dolayısıyla hasta iyileşirken kolunu oynat, uzat dediğimizde bu komutlara cevap verebiliyor. Ancak parmaklarını bükebilse de bir bardağı alamayabiliyor yani hareketin parçalarını birleştiremiyor. Oyun oynarken sorun çıkmasa da bazı aksilikler görülebiliyor. Örneğin; kol bazen kasılıyor, istenmeyen yönde, geniş açıda hareket ediyor veya ayağını kaldıramıyor. Ancak robot bunları engelleyerek, doğru yolla beyinde tekrar kodlanmasını sağlıyor. Bu da sık tekrarla mümkün oluyor.
Yerçekimsiz yürüme bandı ne işe yarıyor?
Hasta kendi beden yükünü kaldıramazken, yerçekimsiz yürüme bandı ağırlığının yüzde 80’ini alıyor. Böylece eklemler daha kolay hareket edebiliyor. Buna “uzay yürüyüşü” de deniyor. Örneğin, yıllardır iki kişinin yardımı olmadan bir koltuktan diğerine geçemeyen hasta, yükünün yüzde 50-80’i alınınca yürümeye başlıyor. Çünkü bacaklarının aslında yüzde 80 yükü kaldırabilecek gücü oluyor. Bu cihazla, kasın tekrar baskı, stres altında kalmadan çalışması sağlanıyor.
Hasta açısından önemini anlatır mısınız?
Öncelikle hastanın erken mobilizasyonunu yani hareketlenmesini sağlıyor. Bu süreçte hareket daha sağlıklı bir yolda ilerliyor. Örneğin; tansiyonda oynamalar, bacağın ya da kolunun düzgün tutulması, kişinin bu uzuvları kaldırılabilmesine ilişkin tüm sorular hastanın robotik yatağa alınmasıyla ortadan kayboluyor. Hasta istenilen açıda, yavaş yavaş dikleşmeye çalışırken hem pasif yürüme yapılıyor, hem eklemler korunuyor hem de elektrik uyarı yapılarak kaslarının erimesi engellenmeye çalışılıyor. Bu noktada, uygulanan tedavi kaliteyi ve iyileşme sürecini hızlandırmaya yardımcı oluyor.
Bu tedavilerle hangi noktaya ulaşılmaya çalışılıyor?
Hasta doğru yolda yürümeye başladığında öncelikle robotik yük hafifletilip, kişinin yükü artırılıyor. Eğer bu da başarılırsa sıra robotsuz yürümeye geliyor. Robotik destek sadece doğru yolu hatırlatmak için kullanılıyor.
Merkezinizde kullanılan cihazlar hakkında bilgi verir misiniz?
Memorial Şişli Hastanesi Robotik Rehabilitasyon Merkezi’nde kullanılan ürünler, alanında en son teknolojiye sahip. Kullanılan cihazlar sürekli geliştiriliyor. Yerçekimsiz yürüme bandının ilk versiyonu basit yürümeyi sağlarken, ikinci versiyonda yürüme yolu düzeltilmeye başladı. Sonrakinde sanal gerçeklik oyunları artırıldı. Şu an merkezimizde kullanılanın ise 3D özelliği var. Leğen kemiği yani pelvik bölgenin fizyolojik hareketlerini de yapıyor. Geçtiğimiz yıl kullanılan cihaz ise yalnızca sabit bel ve kalça hareketlerini yapmaya olanak sağlıyordu. Oysa bugünkü teknolojiyle, normal yolda nasıl yürüyorsak o salınımı da veren, fizyolojik yürümeye en yakın hali kullanılıyor. El-kol robotu da kendi içinde gelişiyor. Kaba motor hareketler yapılabiliyor. İnce motor çalışmaları için kullanılması düşünülen robot ise henüz prototip aşamasında”
Güncelleme Tarihi : 27 Haziran 2022
Yayınlanma Tarihi: 9 Haziran 2017