Yükleniyor

Sağlık Kütüphanesi Hero Iamge

Sağlık Kütüphanesi

Sağlığınızla ilgili merak ettiğiniz soruların yanıtlarını ve sağlıklı bir yaşam için atılması gereken adımları kütüphanemizde bulabilirsiniz.

Hastalıklar

Piromani Hastalığı

<p>Piromani, kişinin yangın &ccedil;ıkarma isteği oluşturmasıyla beraber bu konuda eylem ger&ccedil;ekleştirdiğinde yaşadığı rahatlama ile bağlantılı bir d&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğudur. Kişi yaptığı bu durumdan haz duyar. Genellikle psikolojik bir hastalık sonucunda ortaya &ccedil;ıkarak yangın &ccedil;ıkarma isteği g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Piromanlar olarak adlandırılan bu kişiler, yangının b&uuml;y&uuml;mesini izlemekten keyif alır ve bu s&uuml;re&ccedil;te duygusal bir tatmin yaşayabilir. Bu davranışlar &ccedil;evreye ve kişiye zarar verebileceğinden tedavi edilmesi gerekir. Bu da psikoterapi ve bazen ila&ccedil; desteğiyle sağlanabilir.</p> <h2><strong>Piromani Nedir​? </strong></h2> <p>Yangın &ccedil;ıkarma hastalığı olarak da bilinen piromani, yangın &ccedil;ıkarma arzusuna karşı koyamama ile karakterize bir t&uuml;r d&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğudur. Bu ruhsal bozukluğa sahip kişiler aslında bunun zararlı olduğunun bilincindedirler ancak kasıtlı ve tekrarlayan bir şekilde yangın &ccedil;ıkarma ve bunu zorlayıcı bir şekilde yapmaya y&ouml;nelik karşı konulamaz d&uuml;rt&uuml;ye sahiptirler.</p> <p>Yangın &ccedil;ıkarma &ouml;ncesinde yoğun bir gerginlik hissetselerde yangının başlamasından sonra da bir t&uuml;r tatmin ve haz duygusuna girerler. Bu durumdan kişi d&uuml;rt&uuml;sel olarak tetiklenir ve bunu yapma ihtiyacına girer. Duygunun i&ccedil;erisinde zarar verme ya da intikam gibi mesajlar yer almayabilir.</p> <p>Piromani, &ouml;zellikle &ccedil;ocukluk veya ergenlik d&ouml;neminde başlayarak, erkeklerde daha sık g&ouml;r&uuml;len bir durumdur. Bu bozukluğa sahip kişiler, yalnızca yangın &ccedil;ıkarmakla yetinmeyerek aynı zamanda yangınla ilgili ekipmanlara &ouml;zel bir ilgi duyabilirler. Piromanlar, tedavi edilmediği durumda kişisel ve toplumsal a&ccedil;ıdan ciddi sonu&ccedil;lara neden olabilir. Tedavisi ise piromanlara karşı psikoterapi, davranış terapisi ve bazı durumlarda ila&ccedil; tedavisini i&ccedil;erir.</p> <h2><strong>Piromani Neden Olur?</strong></h2> <p>Piromani, psikolojik, biyolojik ve &ccedil;evresel fakt&ouml;rlerin birleşimi sonucunda g&ouml;r&uuml;len d&uuml;rt&uuml;sel bir hastalıktır. Bu nedenle kesin olarak sebebi bilinmese de bazı travmalar ya da yaşanmışlıklar sonucunda şekillenebilir. Piromani bazı ruhsal hastalıklara bağlı olarak da ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <p>Piromaninin olası nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>D&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğu</strong></h3> <p>Piromani, d&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğu şeklinde ortaya &ccedil;ıkarak kişinin d&uuml;rt&uuml;lerinin kontrol yetisini kaybetmesiyle g&ouml;r&uuml;lebilir. Bu durumdaki kişiler yangın d&uuml;rt&uuml;lerine karşı koyamayarak eylem sonrasında rahatlama hissi yaşarlar.</p> <h3><strong>Psikolojik travmalar</strong></h3> <p>&Ccedil;ocukluk d&ouml;neminde g&ouml;r&uuml;len ve yaşanan fiziksel veya psikolojik travmalar piromani riskinin artmasına neden olabilir. Aile i&ccedil;i şiddet, sevgi eksikliği veya terk edilme gibi durumlarda birey yangın &ccedil;ıkarma davranışına y&ouml;nelim g&ouml;sterir.</p> <h3><strong>Beyindeki n&ouml;rolojik farklılıklar</strong></h3> <p>Piromani, beyinde meydana gelen n&ouml;rolojik problemler nedeniyle de oluşabilir. &Ouml;zellikle yangın &ccedil;ıkarma sırasında gelişen <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dopamin-nedir-ne-ise-yarar-dopamin-detoksu">dopamin</a> gibi <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/norotransmitter-nedir">n&ouml;rotransmitterlerin</a> salınımı, kişiye haz ve rahatlama sağlar.</p> <h3><strong>Yangın ve tehlikeye karşı ilgili olma</strong></h3> <p>Piromanlar, &ccedil;ocukluk d&ouml;neminden başlayarak ateşe ve tehlikeye karşı yoğun bir ilgi beslerler. Bu nedenle yangın &ccedil;ıkarma eylemine karşı heyecan ve merak arayışında olurlar.</p> <h3><strong>Psikiyatrik sorunlar</strong></h3> <p>Piromani, başka psikiyatrik bozukluklarla birlikte g&ouml;r&uuml;lebilen bir hastalıktır. Anksiyete, depresyon, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/hiperaktivite-dehb">dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)</a> gibi sorunlar, piromaniye eşlik edebilir.</p> <h3><strong>Aile ge&ccedil;mişi ve &ccedil;evresel etkenler</strong></h3> <p>Aile ge&ccedil;mişinde psikiyatrik rahatsızlıkların yer alması, yetersiz ebeveyn denetimi de bu davranışın gelişiminde etkili olabilir. &Ccedil;ocukluk d&ouml;neminde yangına tanık olma veya yangının bir g&uuml;&ccedil; gibi kullanıldığını g&ouml;zlemleme piromani eğilimini artıran durumlar arasındadır.</p> <p>Piromani, psikolojik bir bozukluk olup kişiden kişiye farklı nedenlerle gelişebilir. Tedavinin yeterli ve etkili olabilmesi i&ccedil;in bu nedenlerin doğru bir şekilde analiz edilmesi ve kişinin ihtiya&ccedil;larına uygun bir yaklaşım sergilenmesi gerekebilir.</p> <h2><strong>Piromani Kimlerde G&ouml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h2> <p>Piromani, kişinin yangın &ccedil;ıkarma istemine karşı oluşan ve kontrol edilmesi g&uuml;&ccedil; olan bir d&uuml;rt&uuml; hissetmesidir. Bu rahatsızlık nadir olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;r ve bir d&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğu olarak sınıflandırılır. Piromani, aşağıdaki kişilerde daha sık olarak g&ouml;r&uuml;lebilir:</p> <ul> <li>Davranışsal veya duygusal sorunları olan &ccedil;ocuklar ve ergenlerde</li> <li>&Ouml;fke, hayal kırıklığı, yalnızlık veya ilgisizlik gibi duygusal durumları y&ouml;netmekte zorlanan kişilerde</li> <li>Travmatik ge&ccedil;mişe sahip olan veya k&ouml;t&uuml; davranışa maruz kalmış bireylerde</li> <li>Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip kişilerde</li> <li>Piromani, depresyon, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bipolar-nedir-bipolar-bozukluk-belirtileri-nelerdir">bipolar bozukluk</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/sizofreni-nedir-sizofreni-belirtileri-nelerdir">şizofreni</a> veya diğer ciddi akıl hastalıkları olanlarda</li> <li>İhmal edilen veya istismar edilen &ccedil;ocuklarda</li> </ul> <p>Piromani, yaşandığı durumda bir uzman m&uuml;dahalesi gerektirebilir. Eğer bir kişide yangın &ccedil;ıkarma davranışı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yorsa, bu durumu hafife almadan destek almak &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>Piromani Tanı Kriterleri Nelerdir?</strong></h2> <p>Piromani, d&uuml;rt&uuml; kontrol bozukluğu olarak tanımlanan bir ruhsal hastalıktır. Piromani tanısı konulabilmesi i&ccedil;in kişide şu kriterlerin yer alması gerekir:</p> <p>Kişi bilerek ve bilin&ccedil;li olarak birden fazla kez yangın &ccedil;ıkarıyorsa</p> <ul> <li>Yangın &ccedil;ıkarma eyleminden &ouml;nce, kişide belirgin bir gerginlik veya duygusal uyarılma durumu varsa</li> <li>Yangın ve yangın ekipmanlarına karşı yoğun bir ilgisi varsa</li> <li>Yangını &ccedil;ıkarırken veya sonrasında haz ya da rahatlama hissediyorsa</li> </ul> <p>Piromanide maddi kazan&ccedil;, zarar verme ya da intikam g&uuml;d&uuml;s&uuml; bulunmamaktadır. Bu &ouml;zellik, piromaniyi diğer ama&ccedil;larla yapılan yangın &ccedil;ıkarma eylemlerinden ayıran bir durumdur.</p> <h2><strong>Piromani Tedavisi Nasıl Olur?</strong></h2> <p>Piromani tedavisi, kişinin yangın &ccedil;ıkarma d&uuml;rt&uuml;lerini kontrol edilmesini sağlayarak oluşan ve tekrarlayan davranışları &ouml;nlemek i&ccedil;in planlanır. Piromani nadir g&ouml;r&uuml;len bir bozukluk olduğundan, tedavi yaklaşımları genellikle kişinin ihtiya&ccedil;larına g&ouml;re değişebilir. Genel olarak kullanılan tedavi y&ouml;ntemleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Psikoterapi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/tedavi-yontemleri/bilissel-davranisci-terapi-bdt-nedir">Bilişsel davranış&ccedil;ı terapi (BDT)</a></li> <li>Davranış&ccedil;ı terapi</li> <li>Aile terapisi</li> <li>İla&ccedil; tedavisi</li> <li>Eğitim ve rehabilitasyon</li> </ul> <h2><strong>Piromani Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Piromani tamamen iyileşir mi?</strong></h3> <p>Piromani, bazı kişilerde d&uuml;rt&uuml; kontrol&uuml; tamamen kontrol altına alınabilirken, bazı durumlarda semptomların iyileştirilmesi gerekebilir.</p> <h3><strong>Piromaniyi &ouml;nlemek m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;?</strong></h3> <p>Piromayi erken m&uuml;dahale ile ilerlemeden &ouml;zellikle &ccedil;ocuklarda sağlıklı başa &ccedil;ıkma mekanizmalarının &ouml;ğretilmesi ve duygusal destek sayesinde &ouml;nlenebilir.</p> <h3><strong>Piromani başka hangi bozukluklarla birlikte g&ouml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h3> <p>Piromani, antisosyal kişilik bozukluğu, depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi ruhsal hastalıklarla birlikte ortaya &ccedil;ıkabilir.</p> <h3><strong>Piromani hastaları tehlikeli midir?</strong></h3> <p>Piromani hastaları yangın &ccedil;ıkarma davranışları sebebiyle kendileri ve &ccedil;evreleri i&ccedil;in tehlike oluşturabilir. Bu nedenle tedavi ve alınabilecek &ouml;nlemler &ouml;nemlidir.</p>

Whipple Hastalığı

<p>Whipple hastalığı, ince bağırsağın i&ccedil; y&uuml;zeyine zarar vererek malabsorbsiyona (emilim bozukluğuna) neden olan, eklemleri ve diğer organ sistemlerini etkileyebilen kronik bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Whipple hastalığına neden olan tropheryma whipplei adlı bakteri v&uuml;cudun yağ ve karbonhidratları emme yeteneğini etkiler. Sindirim sistemi ve eklemleri etkileyen whipple hastalığı karın ağrısı, eklem ağrısı, ishal ve kilo kaybı gibi belirtilere neden olur. Whipple hastalığının tedavisi ise vakanın t&uuml;r&uuml;ne bağlı olarak değişebilir. &Ouml;zellikle antibiyotik tedavisi v&uuml;cuttaki bakteriyi ortadan kaldırmaya yarar.</p> <h2><strong>Whipple Hastalığı Nedir?</strong></h2> <p>Whipple hastalığı, tropheryma whipplei bakterisinin neden olduğu, genellikle eklemleri ve sindirim sistemini etkileyen, karın ağrısı ve eklem ağrısı gibi belirtiler g&ouml;steren bakteriyel bir hastalıktır.</p> <p>Esas olarak ince bağırsağı etkileyen bir hastalık olan whipple hastalığı, b&ouml;ylelikle ince bağırsağın besinleri işleme yeteneğini etkiler. Tropheryma whipplei bakterisi v&uuml;cuda girdikten sonra sindirim sistemine m&uuml;dahale ederek yiyeceklerin par&ccedil;alanmasını bozar, v&uuml;cudun yağlar ve karbonhidratlar gibi besinleri emme yeteneğini engelleyerek sindirimin normal akışına m&uuml;dahale eder.</p> <p>Yaşanan bu s&uuml;re&ccedil; de sindirim ve eklemlerde meydana gelen belirtilere yol a&ccedil;ar. Bu belirtilerin başında karın ağrısı, eklem ağrısı, ishal ve kilo kaybı gelir. Bu belirtiler hastalığın kişide yarattığı etkiye bağlı olarak değişebilir. Kimi insanlar daha şiddetli belirtiler yaşarken kimileri ise hastalığı daha hafif ge&ccedil;irir.</p> <p>Tedavide ise antibiyotiklerin &ouml;nemli etkisi s&ouml;z konusudur. &Ouml;zellikle bakteriyel bir hastalık olduğu i&ccedil;in whipple hastalığının tedavisinde antibiyotik ila&ccedil;lara başvurulur. Antibiyotikler zamanla bakterileri &ouml;ld&uuml;rerek hastalığın iyileşmesini sağlar.</p> <h2><strong>Whipple Hastalığı Neden Olur?</strong></h2> <p>Whipple hastalığı, tropheryma whipplei adı verilen bir bakteri t&uuml;r&uuml;n&uuml;n v&uuml;cuda girmesiyle meydana gelir. Bu bakteriler ilk &ouml;nce ince bağırsağın mukoza zarını etkileyerek bağırsak duvarı i&ccedil;inde k&uuml;&ccedil;&uuml;k yaralar ortaya &ccedil;ıkarır. Bakteriler ayrıca ince bağırsağı kaplayan ince, kıl benzeri &ccedil;ıkıntılar olan villusa da zarar verebilir. Bağırsaklarla bağlantılı olarak sindirim sistemine zarar verebilen whipple hastalığı diğer yandan eklemleri de olumsuz etkileyebilir.</p> <p>Son derece nadir g&ouml;r&uuml;len bir hastalık olarak kabul edilen whipple hastalığının risk grupları arasında ise 40-60 yaş arasında olan erkekler, Kuzey Amerika veya Avrupa&rsquo;nın belirli b&ouml;lgelerinde yaşayanlar, toprakla i&ccedil; i&ccedil;e &ccedil;ift&ccedil;iler, hayvan bakımıyla ilgilenenler ve atık su ile sık temas halinde olanlar yer alır.</p> <p>Ayrıca whipple hastalığının genetik mutasyona bağlı ortaya &ccedil;ıkabileceği de değerlendirilir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; whipple hastalığı ile IFR4&#39;&uuml; oluşturan gen arasında bir bağlantı olduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;r. İlgili protein, B h&uuml;creleri, T h&uuml;creleri ve diğer bağışıklık h&uuml;crelerinin gelişiminde rol oynar. Benzer şekilde, hastalık ile l&ouml;kosit antijeni B27 (<a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/hla-b27">HLA-B27</a>) genindeki bir mutasyon arasında da bir ilişki olduğu bilinir.</p> <h2><strong>Whipple Hastalığı Belirtileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Whipple hastalığı nadir bir hastalık olsa da insanlarda bazı belirtilere yol a&ccedil;abilir. Whipple hastalığı belirtileri arasında <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/karin-agrisina-ne-iyi-gelir">karın ağrısı</a>, eklem ağrısı, kilo kaybı, ishal, &ouml;dem, ateş, lenf d&uuml;ğ&uuml;mlerinde şişme ve cilt lekeleri yer alır. Bu belirtilere ek olarak &ccedil;ok yaygın olmasa da merkezi sinir sisteminde de bazı semptomlar g&ouml;r&uuml;lebilir.</p> <p>Whipple hastalığının belirtileri şunları i&ccedil;erir:</p> <ul> <li>Karın ağrısı</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/eklem-agrisi-neden-olur">Eklem ağrısı</a></li> <li>Kilo kaybı</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/ishale-ne-iyi-gelir">İshal</a></li> <li>Ateş</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/odem-nedir-nasil-atilir">&Ouml;dem</a></li> <li>Lenf bezlerinde şişlik</li> <li>Cilt lekeleri</li> <li>T&uuml;kenmişlik veya zayıflık</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/anemi-kansizlik-nedir-anemi-belirtileri-nelerdir">Anemi</a></li> </ul> <p>Yaygın semptomlara nazaran daha az g&ouml;r&uuml;len belirtiler ise ş&ouml;yledir:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/oksuruge-ne-iyi-gelir">&Ouml;ks&uuml;r&uuml;k</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/gogus-agrisi-neden-olur">G&ouml;ğ&uuml;s ağrısı</a></li> <li>Bilin&ccedil; bulanıklığı</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/amnezi-nedir">Hafıza kaybı</a></li> <li>Y&uuml;r&uuml;me g&uuml;&ccedil;l&uuml;ğ&uuml;</li> </ul> <h2><strong>Whipple Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?</strong></h2> <p>Whipple hastalığı i&ccedil;in &ouml;ncelikle kişinin fiziksel muayenesi yapılır. Kişinin tıbbi ge&ccedil;mişi, ge&ccedil;irdiği hastalıklar ve yaşadığı şikayetlerden sonra <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/tam-kan-sayimi-testi-nedir">tam kan sayımına</a> başvurulur. Bunun dışında <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/endoskopi-nedir-ne-zaman-yapilmalidir">&uuml;st endoskopi</a>, bakterinin tespiti i&ccedil;in PCR testi ve ince bağırsak biyopsisi de teşhis y&ouml;ntemleri arasındadır.</p> <h3><strong>Fiziksel muayene</strong></h3> <p>Whipple hastalığı i&ccedil;in doktor genellikle s&uuml;rece fiziksel bir muayene ile başlar. Teşhis i&ccedil;in &ouml;ncelikli kriter hastalığın varlığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ren belirti ve semptomları aramak olacaktır. &Ouml;rnek vermek gerekirse, doktor &ouml;zellikle v&uuml;cudun g&uuml;neşe maruz kalan kısımlarında mide hassasiyeti ve cilt koyulaşması aranmasıdır.</p> <h3><strong>Biyopsi</strong></h3> <p>Whipple hastalığının teşhisinde yer alan &ouml;nemli bir adım genellikle ince bağırsağın astarından bir doku &ouml;rneği (<a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/biyopsi-nedir-ve-nasil-yapilir">biyopsi</a>) almaktır. Bunu yapmak i&ccedil;in de doktor tarafından genellikle &uuml;st endoskopi uygulanır. &Uuml;st endoskopi işleminde ağızdan, boğazdan, soluk borusundan ve mideden ince bağırsağa ge&ccedil;en bir ışık ve kamera takılı ince, esnek bir t&uuml;p (skop) kullanılır.</p> <p>İşlem sırasında doktorlar ince bağırsaktaki &ccedil;eşitli yerlerden incelenmek &uuml;zere doku &ouml;rnekleri alır. Daha sonrasında alınan bu dokular laboratuvarda mikroskop altında incelenir. Temel ama&ccedil;, hastalığa neden olan bakterilerin ve yaraların varlığını ve &ouml;zellikle tropheryma whipplei bakterisini aramaktır. Bu doku &ouml;rnekleri whipple hastalığı tanısını doğrulamazsa, doktor genişlemiş bir lenf d&uuml;ğ&uuml;m&uuml;nden doku &ouml;rneği alarak veya başka testler yaparak da teşhis s&uuml;recini devam ettirebilir.</p> <h3><strong>Kan tahlili </strong></h3> <p>Whipple hastalığı i&ccedil;in doktor tarafından tam kan sayımı da istenebilir. Kan testleri, &ouml;zellikle kırmızı kan h&uuml;crelerinin sayısında azalma olan <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/anemi-kansizlik-nedir-anemi-belirtileri-nelerdir">anemi</a> ve kanınızdaki bir protein olan <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/albumin-nedir">alb&uuml;minin</a> d&uuml;ş&uuml;k konsantrasyonları olan ve whipple hastalığıyla ilişkili belirli durumları tespit edebilir.</p> <h2><strong>Whipple Hastalığının Tedavisi </strong></h2> <p>Whipple hastalığının en etkili ve yaygın olarak tercih edilen tedavi y&ouml;ntemi <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/antibiyotik-nedir">antibiyotik</a> tedavisidir. Bazı vakalarda kısa s&uuml;reli antibiyotik tedavileri bakterileri &ouml;ld&uuml;r&uuml;rken kimi vakalarda uzun d&ouml;nem antibiyotik tedavisi gerekebilir.</p> <p>Antibiyotik se&ccedil;erken doktorlar genellikle ince bağırsaktaki <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/enfeksiyon-nedir">enfeksiyonları</a> yok eden ve beynin etrafındaki bir doku tabakasını ge&ccedil;enleri re&ccedil;ete eder. Bu y&ouml;ntem, beyne ve merkezi sinir sistemine giren bakterileri yok etmek i&ccedil;in kullanılır. Ancak kişiden kişiye değişmekle birlikte uzun s&uuml;reli antibiyotik kullanımının bazı yan etkileri de s&ouml;z konusu olabilir. Bunların arasında ishal, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-bulantisina-ne-iyi-gelir">mide bulantısı</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bas-donmesi">baş d&ouml;nmesi</a> ve cilt d&ouml;k&uuml;nt&uuml;leri yer alabilir.</p> <p>Antibiyotik dışında gerek g&ouml;r&uuml;l&uuml;rse <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dehidrasyon-nedir">dehidrasyonu</a> gidermek i&ccedil;in sıvı replasman tedavisi ile birlikte vitamin ve besin takviyeleri de uygulanabilir.</p> <h2><strong>Whipple Hastalığının Olası Komplikasyonları </strong></h2> <p>Whipple hastalığı, ince bağırsaktan ge&ccedil;en besinlerden yağları, karbonhidratları, vitaminleri ve diğer besinleri emme yeteneğini olumsuz etkiler. Tedavi edilmediği takdirde ilerleme riski bulunan bir hastalık olan whipple hastalığı zamanla k&ouml;t&uuml;leşebilir ve daha ciddi tıbbi sorunlara yol a&ccedil;abilir.</p> <p>Whipple hastalığının v&uuml;cutta meydana getirebileceği olası komplikasyonlar şu şekildedir:</p> <ul> <li>Anemi</li> <li>Kalp &uuml;f&uuml;r&uuml;m&uuml;</li> <li>Ok&uuml;lomastikat&ouml;r miyoritmi</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/plevral-efuzyon-akcigerlerde-sivi-birikmesi-nedir-nasil-tedavi-edilir">Plevral ef&uuml;zyon</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/uveit-nedir">&Uuml;veit</a></li> </ul> <h2><strong>Whipple Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular </strong></h2> <h3><strong>Whipple hastalığı ne demek?</strong></h3> <p>Whipple hastalığı ilk olarak 1907&#39;de George Hoyt Whipple tarafından teşhis edilen, &ccedil;oğunlukla sindirim sistemi ve eklemleri etkileyen bakteriyel kaynaklı nadir bir multisistemik enfeksiy&ouml;z hastalıktır.</p> <h3><strong>Whipple hastalığı &ouml;nlenebilir mi?</strong></h3> <p>Whipple hastalığı &ouml;nlenebilir şeklinde kesin bir yanıt vermek bilimsel olarak doğru olmaz. Hastalığın &ouml;zellikle zayıf bağışıklık sistemine sahip olan veya bağışıklık baskılayıcı ila&ccedil;lar kullanan kişilerde g&ouml;r&uuml;lme riski daha fazladır.</p> <h3><strong>Whipple hastalığına hangi b&ouml;l&uuml;m bakar?</strong></h3> <p>Whipple hastalığı <a href="https://www.memorial.com.tr/tibbi-birimlerimiz/gastroenteroloji">gastroenteroloji</a> b&ouml;l&uuml;m&uuml; doktorlarının uzmanlık alanına girer. Hastalığa dair belirtileri olan kişiler gastroenteroloji b&ouml;l&uuml;m&uuml; doktorlarından randevu alabilir.</p>

Sklerit

<p>Sklerit, g&ouml;z&uuml;n beyaz kısmı olan skleranın iltihaplanmasıdır. Her zaman belirgin şekilde ortaya &ccedil;ıkmayan sklerit, otoimm&uuml;n bozukluk sonucunda ortaya &ccedil;ıkarak kişiyi etkileyebilir. Sklerit, genellik derin ve şiddetli bir ağrı şeklinde ortaya &ccedil;ıkarak g&ouml;z ağrısına neden olur. Sebebine bağlı olarak tedavi şekli belirlenir. Skleranın yırtılma gibi bir durumu varsa onu g&uuml;&ccedil;lendirmek i&ccedil;in skleral greft ameliyatı gerekebilir.</p> <h2><strong>Sklerit Nedir​?</strong></h2> <p>Sklera iltihabı olarak da bilinen sklerit, g&ouml;z&uuml;n beyaz kısmı olan sklera dokusunun otoimm&uuml;n hastalıklar ya da tıbbi durumlar sonucunda iltihaplanmasıdır. Sklerit olduğu durumda kişinin g&ouml;z&uuml;n&uuml;n beyaz kısmı kırmızı olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Bunun yanında g&ouml;z hareketi yapıldığında şiddetli ağrı gibi belirtilerle kendini g&ouml;sterir. İlerlediği ve tedavi edilmediği durumda kalıcı hasara neden olarak g&ouml;rme kaybının oluşmasına sebep olabilir. Sklerit tedavisi ise durumun altında yatan nedene bağlı olarak şekillenebilir. Kendiliğinden ge&ccedil;mesini beklemek yerine g&ouml;z doktoruna başvurmak gerekir.</p> <p><strong>Sklerit &ccedil;eşitleri nelerdir?</strong></p> <p>Sklerit hastalığının iki ana t&uuml;r&uuml; bulunur. Bunlar anterior (skleranın &ouml;n b&ouml;l&uuml;m&uuml;) ve posterior (skleranın arka b&ouml;l&uuml;m&uuml;) olarak belirtilir. Hem anterior hem de posterior sklerit ayrıca diff&uuml;z, nod&uuml;ler veya nekrotizan &ccedil;eşitleriyle incelenir. Sklerit &ccedil;eşitleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li><strong>Diff&uuml;z sklerit: </strong>En yaygın g&ouml;r&uuml;len sklerit t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Skleranın her yerine dağılmış şekilde ortaya &ccedil;ıkar.</li> <li><strong>Nod&uuml;ler sklerit:</strong> Nod&uuml;ler sklerit, skleranın tek bir noktasında yoğunlaşarak kişiyi etkiler. Genellikle oluşan nod&uuml;l g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;lebilir.</li> <li><strong>Nekrotizan sklerit:</strong> En şiddetli sklerit t&uuml;r&uuml; olarak bilinir. G&ouml;z dokusunda tahribe neden olarak g&ouml;z kaybına sebebiyet verebilir.</li> </ul> <h2><strong>Sklerit Belirtileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Sklerit belirtileri g&ouml;zde şiddetli ağrı şeklinde g&ouml;r&uuml;lerek g&ouml;z&uuml;n beyaz alanında kızarma, g&ouml;rmede azalma ve ışığa karşı hassasiyet şeklinde g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Sklerit belirtileri ve olası semptomları ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Sklerada kızarma ve şişme</li> <li>G&ouml;zde şiddetli ağrı ve hassasiyet</li> <li>G&ouml;zlerde yaşarma</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/fotofobi-isiga-duyarlilik">Işığa karşı hassasiyet (fotofobi)</a></li> </ul> <h2><strong>Sklerit Neden Olur?</strong></h2> <p>Sklerit yani sklera iltihabı, g&ouml;z&uuml;n beyaz kısmı olan skleranın <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/otoimmun-hastaliklar-nelerdir">otoimm&uuml;n hastalıklar</a>, eklem iltihapları ve &ccedil;eşitli tıbbi hastalıklara sonucunda iltihaplanmasıdır. D&uuml;zensiz olarak g&ouml;r&uuml;len regl kanamaları nedeniyle de oluşabilir. Bu nedenle kadınlarda erkeklere oranla daha sık g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</p> <p>Sklerit nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Romatoid artrit</strong></h3> <p>V&uuml;cudun her iki tarafında yer alan eklemleri etkileyen hastalıktır. <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/romatoid-artrit-iltihapli-romatizma-hastaligi-nedir">Romatoid artrit</a>, sklerit ile en sık ilişkilendirilen bağışıklık sistemi rahatsızlığı olarak bilinir.</p> <h3><strong>Sistemik lupus eritematozus (SLE) gibi bağ dokusu hastalıkları</strong></h3> <p>Kronik iltihap ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kelebek-hastaligi-lupus-nedir-belirtileri-nelerdir">lupus</a>, kişinin eklemlerini, akciğerlerini ve cildini etkilemesinin yanında b&ouml;brekler, kalp ve beyne de zarar verebilir. Bu durum nedeniyle kişide sklerit oluşabilir.</p> <h3><strong>İnflamatuar bağırsak hastalığı (IBH)</strong></h3> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/inflamatuar-bagirsak-hastaligi-nedir">İnflamatuar bağırsak hastalığı</a>, bağırsaklar kronik olarak inflamasyona neden olan bir rahatsızlık t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Bu hastalık v&uuml;cutta bir&ccedil;ok b&ouml;lgeyi etkileyerek kişide sklerit oluşumuna neden olabilir.</p> <h3><strong>Sj&ouml;gren sendromu</strong></h3> <p>Otoimm&uuml;n bozukluk olarak tanımlanan <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/sjogren-sendromu-nedir-belirtileri-nelerdir">sj&ouml;gren sendromu</a>, g&ouml;zler ve ağızda yer alan bezlerin nem miktarının kısıtlanmasına neden olur. Bu durum kişinin g&ouml;zlerinde iltihaplanmaya sebebiyet vererek sklerit oluşumuna zemin hazırlar.</p> <h3><strong>Sistemik skleroz (skleroderma)</strong></h3> <p>Sistemik skleroz yani skleroderma durumunda normal dokunun yerine kalın fibr&ouml;z doku oluşur. Otoimm&uuml;n hastalıklara arasında yer alan bu durum sonucunda kişinin g&ouml;zleri de etkilenerek sklerit gelişimine neden olabilir.</p> <h3><strong>Polianjitisli gran&uuml;lomatozis</strong></h3> <p>Bu hastalık durumunda dokularda ve kan damarlarında (<a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/vaskulit-nedir-nasil-tedavi-edilir">vask&uuml;lit</a>) iltihaplanma g&ouml;r&uuml;l&uuml;r ve bunun sonucunda organ sistemleri zarar g&ouml;rmeye başlar. İlerlediği durumda ise kişide sklerit oluşumuna neden olur.</p> <h3><strong>Enfeksiyonlar</strong></h3> <p>V&uuml;cuttaki bazı enfeksiyonlar enfeksiy&ouml;z sklerite zemin hazırlayabilir. Bunlar bakteriyel, fungal veya viral olarak ortaya &ccedil;ıkar ve kişiyi etkiler. <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/lyme-hastaligi-nedir">Lyme hastalığı</a> da sklerite sebebiyet veren hastalıklara arasında yer alır.</p> <h3><strong>Travma ve yaralanmalar</strong></h3> <p>G&ouml;zde meydana gelen <a href="https://www.google.com/url?sa=t&amp;source=web&amp;rct=j&amp;opi=89978449&amp;url=https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/travma-nedir&amp;ved=2ahUKEwjOpoTc2oiKAxXwbvEDHV46O8gQFnoECBkQAQ&amp;usg=AOvVaw2EQKGQ5EEC4a3nGQKED4b8">travma</a> veya yaralanmalar sonucunda kişiye cerrahi olarak m&uuml;dahale gerekebilir. &nbsp;Bu t&uuml;r yaralanmalar sıklıkla enfeksiy&ouml;z sklerite yol a&ccedil;abilir.</p> <h3><strong>İla&ccedil;lar</strong></h3> <p>&Ouml;zellikle kemik hastalığı tedavisine y&ouml;nelik olarak kullanılan ila&ccedil;lar, g&ouml;zde iltihaplanma gibi reaksiyonlara neden olan durumlar arasında yer alır. Bu da sklerit oluşumuna sebebiyet verir.</p> <h2><strong>Sklerit Tanısı Nasıl Konur?</strong></h2> <p>G&ouml;zde kızarıklık, iltihaplanma ve şişme gibi sklerit belirtilerinin g&ouml;r&uuml;lmesinin ardından g&ouml;z doktoru kişiyi muayene eder. Bu muayene esnasında yarık lamca olarak bilinen g&ouml;z muayenesi yapılara sklerit teşhisi konulabilir. Sklerit tanısı genellikle biyomikroskobik muayene ile yapılır.</p> <p>Kişide posterior skleritin varsa, doktor detaylı bir tarama i&ccedil;in <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/bilgisayarli-tomografi-nedir-neden-ve-nasil-cekilir">bilgisayarlı tomografi (BT)</a> taraması ya da ultrason isteyebilir. Enfeksiyon kaynaklı sklerit durumunda ise doktor laboratuvara g&ouml;ndermek &uuml;zere g&ouml;z akıntısından bir &ouml;rnek alabilir.</p> <h2><strong>Sklerit Tedavisi Nasıl Olur?</strong></h2> <p>Sklerit tedavisi, kişinin hastalığının altında yatan nedene ve şiddetine g&ouml;re farklılık g&ouml;sterebilir. Ciddi bir durum olduğunda g&ouml;z doktoru ve bazen romatolog gibi diğer uzmanlarla işbirliği i&ccedil;inde planlanma yapılabilir.</p> <p>Sklerti tedavi y&ouml;ntemleri ş&ouml;yle sıralanır:</p> <ul> <li>Hafif vakalarda nonsteroid anti-inflamatuar ila&ccedil;lar (NSAID&#39;ler)</li> <li>Daha ciddi vakalarda g&ouml;z damlası, oral tabletler veya damar yoluyla verilen kortikosteroidler</li> <li>Otoimm&uuml;n hastalık durumunda ), bağışıklık sistemini d&uuml;zenlemek i&ccedil;in metotreksat, azatioprin veya biyolojik ajanlar gibi ila&ccedil;lar</li> <li>Enfeksiyon kaynaklı skleritlerde, enfeksiyona neden olan organizmaya uygun <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/antiviral-ilaclar">antiviral ila&ccedil;lar</a></li> <li>Romatoid artrit, lupus veya vask&uuml;lit gibi hastalıklar nedeniyle gelişen sklerit durumunda d&uuml;zenli izlem ve tedavi gerektirir</li> <li>Nadir de olsa sklerada incelme veya perforasyon (delinme) gibi komplikasyonlar oluştuysa, cerrahi onarım gerekebilir</li> <li>G&ouml;z tahrişini &ouml;nlemek i&ccedil;in g&uuml;neş g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml; kullanımı &ouml;nemlidir</li> </ul> <h2><strong>Sklerit Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Sklerit ile episklerit arasındaki fark nedir?</strong></h3> <p>Sklerit, g&ouml;z&uuml;n beyaz kısmı olan sklerayı etkiler. Episklerit ise skleradaki en dış doku tabakasını etkileyen bir durumdur. Episklerit genellikle kendiliğinden iyileşme g&ouml;sterebilir.</p> <h3><strong>Sklerit ile konjonktivit arasındaki fark nedir?</strong></h3> <p>Sklerit, sklerayı etkileyen bir durumdur, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/konjonktivit-nedir-tedavisi-nasil-olur">konjonktivit (pembe g&ouml;z)</a> ise konjonktivanın iltihaplanmasına bağlı olarak gelişir. Konjonktiva, sklerayı ve g&ouml;z kapağının i&ccedil;ini kaplayan yapıdır. Her iki durum da g&ouml;z kızarıklığı ortaya &ccedil;ıkabilir. Ancak pembe g&ouml;z o kadar ciddi olarak g&ouml;r&uuml;lmez ve ve skleritin neden olduğu ağrılar ortaya &ccedil;ıkmayabilir.</p>

İTP Hastalığı

<p>İTP (imm&uuml;n trombositopenik purpura) hastalığı, bağışıklık sisteminin kendi trombositlerine saldırarak onları yok etmesi sonucunda kandaki trombosit d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; ile karakterize olan nadir bir otoimm&uuml;n hastalıktır. İTP hastalığı, kanın pıhtılaşmasını azaltarak &ccedil;eşitli kanama risklerine yol a&ccedil;abilir. Hafif vakalarda hastalar, belirgin semptomlar yaşamazken şiddetli vakalarda ciltte morluk, diş eti ve burun kanamaları yaygın olarak g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. İTP hastalığının tedavi s&uuml;recinde bağışıklık sistemini baskılayıcı ila&ccedil;lar kullanılarak trombosit seviyesinin artışı hedeflenir.&nbsp;</p> <h2><strong>İTP Hastalığı Nedir?</strong></h2> <p>İTP hastalığı, bağışıklık sisteminin normal kan pıhtılaşması i&ccedil;in gerekli olan trombositleri yok ettiği bir kanama bozukluğudur .</p> <p>Normalde v&uuml;cudu enfeksiyonlara ve zararlı etkenlere karşı koruyan bağışıklık sistemi, İTP kan hastalığı sırasında trombositleri, yani kan pulcuklarını bir tehdit olarak g&ouml;r&uuml;p yok eder. <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/mpv-testi">MPV testi</a> sonucunda trombosit sayısının belirgin bi&ccedil;imde azaldığı ve v&uuml;cudun kanama riskine yatkın hale geldiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</p> <p>İTP hastalığında &ouml;zellikle ciltte kırmızı-mor renkte d&ouml;k&uuml;nt&uuml;ler, kolayca gelişen morluklar ve v&uuml;cutta kanamalar oluşur. Ancak hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Bazıları hafif semptomlarla seyredebilirken bazılarında daha belirgin ve ciddi kanama eğilimi g&ouml;r&uuml;lebilir. Bu nedenle d&uuml;zenli hekim takibi, doğru tanı ve etkin tedavi y&ouml;ntemleri b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşır.</p> <p>&Ccedil;ocuklarda g&ouml;r&uuml;len İTP hastalığı ise genellikle ge&ccedil;ici bir s&uuml;re&ccedil; olup &ccedil;oğunlukla bir yıl i&ccedil;inde iyileşme eğilimi g&ouml;sterir. Ancak yetişkinlerde hastalık bazen daha kronik bir hal alabilir ve tedaviye yanıt s&uuml;resi uzayabilir.</p> <p>İTP hastalığının tedavi s&uuml;recinde bağışıklık sisteminin d&uuml;zenlenmesi ama&ccedil;lanır. İla&ccedil; tedavisi, kortikosteroidler veya bağışıklık sistemini baskılayıcı diğer tedavi se&ccedil;enekleri ile s&uuml;re&ccedil; desteklenebilir. Kronikleşen durumlarda hastaların moral ve motivasyonunu y&uuml;ksek tutması, yaşam kalitesini artırmaya y&ouml;nelik adımlar da &ouml;nem taşır.&nbsp;</p> <h2><strong>İTP Hastalığı Neden Olur?</strong></h2> <p>İTP hastalığı, bağışıklık sisteminin trombositlere karşı yanlış bir tepki geliştirip onları yok etmesi sonucunda meydana gelen bir kan hastalığıdır.</p> <p>Bu durumda <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bagisiklik-sistemi-nedir-nasil-guclendirilir">bağışıklık sistemi</a>, normalde kan pıhtılaşmasında g&ouml;rev alan <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/trombosit-testi-nedir-hangi-hastaliklarin-tanisi-icin-yapilir">trombositleri</a> bir tehdit olarak algılar ve yok etmeye &ccedil;alışır. Dolayısıyla trombosit sayısı d&uuml;şer ve kanama riski artar. Bağışıklık sisteminin oluşturduğu bu tepki i&ccedil;in genellikle <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/viral-enfeksiyon-nedir">viral enfeksiyonlar</a> sorumlu tutulur. V&uuml;cutta meydana gelen viral enfeksiyonlar bağışıklık sisteminin trombositlere saldırmasına yol a&ccedil;ar.</p> <h2><strong>İTP Hastalığı Belirtileri</strong></h2> <p>İTP belirtileri arasında hafif morarmalar, burun ve diş eti kanamaları, deride kolay &ccedil;&uuml;r&uuml;kler ve k&uuml;&ccedil;&uuml;k kırmızı d&ouml;k&uuml;nt&uuml;ler yer alır. Bu belirtiler v&uuml;cuttaki kan pıhtılaşma sisteminin zayıfladığını g&ouml;sterir. Tedavi s&uuml;recinde &ouml;ncelikle kanama riskinin seviyesine ve <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler">kan testi</a> ile trombosit sayısına bakılır. Her İTP hastalığı tedavi gerektirmez. Genellikle trombosit sayısı &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k olmadık&ccedil;a veya ciddi kanama bulguları olmadık&ccedil;a yalnızca takip yeterlidir. Tedavi gerektiğinde bağışıklık sistemini baskılayıcı ila&ccedil;lar, kortikosteroidler veya imm&uuml;noglobulinler kullanılabilir.&nbsp;</p> <p>İTP hastalığının belirtileri arasında şunlar yer alır:</p> <ul> <li>Hafif veya ciddi morarmalar</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/burun-kanamasi-neden-olur-nasil-durdurulur">Burun</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/dis-eti-kanamasi">diş eti kanamaları</a></li> <li>Deride &ccedil;&uuml;r&uuml;kler ve kırmızı d&ouml;k&uuml;nt&uuml;ler</li> <li>Kadınlarda ağır ve uzun adet kanamaları</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/ic-kanama-belirtileri">İ&ccedil; kanama</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/idrardan-kan-neden-gelir-nasil-tedavi-edilir">İdrar</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/makattan-kan-gelmesi">dışkıda kan</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/petesi-nedir">Peteşiler</a></li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/hematom-nedir-nasil-tedavi-edilir">Hematom</a></li> </ul> <h2><strong>İTP Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?</strong></h2> <p>İTP tanısı i&ccedil;in &ouml;ncelikle ciltte veya cildin altında kanama olup olmadığının tespiti adına fiziksel muayene yapılır. Fiziksel muayene sonrası tam kan sayımı veya periferik kan yayması testiyle de tanı desteklenebilir. Kesin tanı ile birlikte tedavi s&uuml;recine ge&ccedil;ilir.</p> <h2><strong>İTP Hastalığının Tedavisi</strong></h2> <p>İTP hastalığı tedavisi genellikle bağışıklık sistemini baskılayıcı ila&ccedil;larla başlar. Kortikosteroidler bu tedavinin ilk aşamasında sık&ccedil;a kullanılır ve bağışıklık yanıtını azaltarak trombosit sayısını artırır. Ancak uzun s&uuml;reli kullanım yan etkilere yol a&ccedil;abileceği i&ccedil;in dikkatli doz ayarlamaları yapılır ve gerekli g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde tedavi kesilir.</p> <p>Kortikosteroidlerin etkisiz kalması durumunda, intraven&ouml;z imm&uuml;n globulin (IVIG) enjeksiyonları tercih edilebilir. Bu tedavi hızlı bir etki g&ouml;sterse de ge&ccedil;ici &ccedil;&ouml;z&uuml;m sunar. Ayrıca trombosit &uuml;retimini artırmak i&ccedil;in romiplostim veya eltrombopag gibi ila&ccedil;lar kullanılabilir. Bu ila&ccedil;lar, kronikleşmiş ve tedaviye diren&ccedil; g&ouml;steren durumlarda tercih edilir. Olası yan etkiler arasında <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bas-agrisi-nasil-gecer-bas-agrisina-ne-iyi-gelir">baş ağrısı</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/mide-bulantisina-ne-iyi-gelir">bulantı</a> ve artan pıhtılaşma riski sayılabilir. Trombositopeni belirtileri olan hastalarda, rituximab gibi bağışıklık baskılayıcı ila&ccedil;lar da kullanılarak bağışıklık sisteminin trombositlere zarar vermesi &ouml;nlenebilir. Tedavi s&uuml;recinde doktorun &ouml;nerilerine uyum g&ouml;stermek, sağlığı korumanın temel bir yoludur.</p> <h2><strong>İTP Tedavisinin Yan Etkileri </strong></h2> <p>İTP hastalığı tedavisinde kullanılan ila&ccedil;lar, bağışıklık sistemini d&uuml;zenleyerek trombosit sayısını artırmayı hedeflerken bazı yan etkilere de neden olabilir. Tedavide kullanılan kortikosteroidler, iştah artışı ve v&uuml;cutta su-tuz tutulumuna yol a&ccedil;abilir. Bu durum kilo artışı, y&uuml;zde şişme, g&ouml;vdede yağ birikimi ve kollarda, bacaklarda incelmeye neden olabilir. Kortikosteroidler ayrıca kan şekeri seviyesini y&uuml;kseltebilir. Bu nedenle diyabet &ouml;yk&uuml;s&uuml; olanların dikkatli olması gerekir. <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/yuksek-tansiyon-hipertansiyon-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri">Tansiyon y&uuml;kselmesi</a>, deride incelme, mor &ccedil;atlaklar, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/sivilce-nasil-gecer-sivilce-izlerine-ne-iyi-gelir">sivilce</a> ve adet d&uuml;zensizlikleri de kortikosteroid kullanımına eşlik edebilir. Uzun s&uuml;reli kullanımda <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/osteoporoz-kemik-erimesi-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">kemik erimesi</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/katarakt-nedir-katarakt-nedenleri-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">katarakt</a> veya <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/glokom-nedir-ve-belirtileri-nelerdir">glokom</a> gibi g&ouml;z problemleri gelişebilir.</p> <p>İntraven&ouml;z imm&uuml;noglobulin (IVIG) tedavisi ise baş ağrısı, ateş, titreme ve nadiren <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/anafilaksi-nedir">anafilaksi</a> gibi yan etkilere neden olabilir. Tedavi sırasında sıvı alımına dikkat etmek gerekir. Rituksimab, bağışıklık sistemini baskılar ve uygulama sırasında cilt d&ouml;k&uuml;nt&uuml;s&uuml;, ateş ve nadiren alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Eltrombopag veya romiplostim gibi trombosit &uuml;retimini artıran ila&ccedil;lar karaciğer enzimlerinde artış ve damar tıkanıklığı riskini artırabilir. Bu ila&ccedil;ların etkileri ve dozajları dikkatlice izlenmeli, tedavi s&uuml;recinde doktor g&ouml;zetimi &ouml;nemlidir. İla&ccedil; yan etkileri tedavinin s&uuml;resi ve dozu ile doğrudan ilişkili olduğu i&ccedil;in uygun dengeyi bulmak b&uuml;y&uuml;k &ouml;nem taşır.</p> <h2><strong>İTP Hastalığının Riski Nasıl Azaltılır?</strong></h2> <p>İTP hastalığı olan kişilerde yaşam şeklinin dikkatlice d&uuml;zenlenmesi, kanama riskini en aza indirgemek a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k bir &ouml;nem taşır. D&uuml;ş&uuml;k trombosit seviyesi nedeniyle bu hastalar kolayca kanamaya meyilli olur ve &ouml;zellikle kafa travmaları tehlike arz eder. Bu nedenle futbol, d&ouml;v&uuml;ş sporları, kayak gibi travmaya a&ccedil;ık aktivitelerden ka&ccedil;ınmak, yerine y&uuml;r&uuml;y&uuml;ş veya bisiklet gibi daha g&uuml;venli se&ccedil;eneklere y&ouml;nelmek tavsiye edilir. Tedavi s&uuml;recinde ila&ccedil; kullanımı da dikkat gerektirir. Bir&ccedil;ok ila&ccedil; kanamayı tetikleyebilir. &Ouml;zellikle aspirin, ibuprofen gibi ila&ccedil;lar veya ginkgo biloba gibi takviyeler trombosit fonksiyonunu olumsuz etkileyebilir. İla&ccedil; ya da takviyenin kullanılmadan &ouml;nce doktora danışılması şarttır.</p> <h2><strong>İTP Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>İTP hastalığı tehlikeli midir?</strong></h3> <p>İTP hastalığında kimi vakalar kendiliğinden iyileşme eğilimi g&ouml;sterirken bazı vakalarda ise kanamaların şiddetine bağlı olarak tıbbi m&uuml;dahale gerekebilir.</p> <h3><strong>İTP hastalığı kanser midir?</strong></h3> <p>İTP iyi huylu bir hastalıktır ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kanser-nedir-kanser-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri">kanser</a> değildir.</p> <h3><strong>İTP tedavisi ne kadar s&uuml;rede etki eder?</strong></h3> <p>İTP hastalığı tedavisinin etkisi iki ila altı hafta i&ccedil;inde g&ouml;zlemlenir ve bu s&uuml;re hastanın yanıtına g&ouml;re değişebilir. Ancak bir&ccedil;ok yetişkin hasta, tedavi sonlandırıldığında n&uuml;ks riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle tedavi s&uuml;reci boyunca yakından takip ve gerektiğinde yeniden m&uuml;dahale gerekebilir.</p> <h3><strong>İTP zekayı etkiler mi?</strong></h3> <p>İTP hastalığı doğrudan zekayı veya bilişsel yetileri etkilemez. Esas olarak trombosit sayısını d&uuml;ş&uuml;rerek kanama riskini artırır. Ancak şiddetli ve uzun s&uuml;reli <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/beyin-kanamasi-nedir">beyin kanaması</a> gibi komplikasyonlar nadiren oluşursa bu t&uuml;r durumlar n&ouml;rolojik etki yaratabilir. Genel olarak uygun tedavi ve kontrolle bu riskler minimuma indirilir.</p> <h3><strong>TMS ve İTP farkları nelerdir?</strong></h3> <p>TMS (Transkraniyal Manyetik Stim&uuml;lasyon), beyin işlevlerini mod&uuml;le etmek amacıyla kullanılan bir tedavi y&ouml;ntemiyken İTP hastalığı (İmm&uuml;n Trombositopenik Purpura) bağışıklık sisteminin trombositleri hedef aldığı bir kan hastalığıdır. TMS, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/depresyon-belirtileri">depresyon</a> ve bazı n&ouml;rolojik durumların tedavisinde uygulanırken İTP tedavisi, trombosit seviyesini g&uuml;venli bir d&uuml;zeye &ccedil;ıkarmayı hedefler. Aralarındaki en &ouml;nemli fark, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/tms-nedir">TMS</a>&rsquo;nin sinir sistemi ile ilgili bir m&uuml;dahale, İTP&#39;nin ise bağışıklık ve kan sistemi hastalığı olmasıdır.</p> <h3><strong>İTP diğer hastalıkları tetikler mi?</strong></h3> <p>İTP hastalığı belirtileri, bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepkilerle ilişkilidir. Tedavi, bu tepkileri d&uuml;zenlemeye y&ouml;nelik stratejileri i&ccedil;erir. İTP hastalığı, diğer kronik hastalıkları tetikleyen bir fakt&ouml;r değildir. Ancak bağışıklık sistemiyle ilişkili farklı rahatsızlıklar a&ccedil;ısından dikkatli olunması gerekir.</p> <h3><strong>İTP tedavisinde ne ama&ccedil;lanır?</strong></h3> <p>Tedavilerde trombositleri g&uuml;venli bir seviyeye &ccedil;ıkararak kanama riskini azaltmak ama&ccedil;lanır. Eğer ila&ccedil; tedavisi yetersiz kalırsa dalağın alınması veya bağışıklık sistemini d&uuml;zenleyen başka y&ouml;ntemlere başvurulabilir. İdiyopatik trombositopenik purpura (İTP) hastalığının seyri, &ccedil;ocuklarda genellikle iyiye gider ve &ccedil;oğu vaka bir yıl i&ccedil;inde kendiliğinden d&uuml;zelebilir. Ancak yetişkinlerde durum farklılık g&ouml;sterebilir ve kronik hale gelebilir.</p> <h3><strong>İTP hastalığına hangi doktor bakar?</strong></h3> <p>İTP hastalığının teşhis ve tedavi s&uuml;reci <a href="https://www.memorial.com.tr/tibbi-birimlerimiz/hematoloji">hematoloji</a> b&ouml;l&uuml;m&uuml; doktorları tarafından y&ouml;netilir.</p>

Tüm Hastalık İçerikleri

Teknolojiler

Cilt Analizinde Yeni Bir Teknoloji: Observ 320 Cilt Analizi

<p>Cildimiz; yaşın ilerlemesi, cilt bakımına yeterli &ouml;zenin g&ouml;sterilmemesi, g&uuml;neş ışınlarına maruziyet ve bazen de genetik sebeplerle sağlıklı ve gen&ccedil; g&ouml;r&uuml;n&uuml;m&uuml; kaybedebiliyor. Ciltte lekelenme, a&ccedil;ık g&ouml;zenekler, kızarıklık, matlaşma ve elastikiyet kaybı gibi estetik a&ccedil;ıdan rahatsız edici sonu&ccedil;lar g&ouml;r&uuml;lebiliyor. Cilt tipinizin uzmanlar tarafından analiz edilmesi, ciltteki sorunların objektif olarak saptanabilmesi cilt analiz cihazları &ouml;ne &ccedil;ıkıyor ve ileri teknolojilerle cildin doğru değerlendirmesinin yapılması gerekiyor. Memorial Bah&ccedil;elievler Hastanesi Dermatoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml;&#39;nden Do&ccedil;. Dr. Asude Kara Polat, Uzm. Dr. Didem Kazan ve Uzm. Dr. Selma Salman,&nbsp;Observ 320 Cilt Analiz teknolojisi hakkında bilgiler verdi.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizi Teknolojisi Nedir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi Dermatoloji b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde kullanılan bir cilt tanıma teknolojisidir. Cildin ihtiya&ccedil;larını kolay ve anlaşılabilir haliyle g&ouml;sterebilen bu analiz ile cilt y&uuml;zeyinin daha derin katmanlarının dahi incelenmesi fırsatı sunulmaktadır. Y&uuml;z&uuml;n cihaza konumlandırılmasının ardından cilt y&uuml;zeyine patenti LED ışık ve filtrelerle aydınlatma sağlayarak cildin en dıştan i&ccedil;e doğru en net şekilde değerlendirme imkanı sağlamaktadır.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizinin Kullanım Alanları Nelerdir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi; cilt tipine uygun bakım rutini oluşturmadan &ouml;nce cilt tipini belirlemede, rozasea, akne, melasma gibi dermatolojik hastalıkların hem medikal hem de kozmetik tedavileri &ouml;ncesi ve izleminde tedavini yanıtını değerlendirmede ve botoks, mezoterapi, dolgu uygulamaları gibi kozmetik işlemlerin başarısını değerlendirmede kullanılmaktadır.</p> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizinin Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <p>Observ 320 cilt analizi teknolojisi, cilt y&uuml;zeyine aydınlatma sağlayarak cildin en derin katmanlarını dahi derinlemesine g&ouml;rme imkanı sunmaktadır. Avantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir;</p> <ul> <li><strong>Cilt tipinin değerlendirilmesi</strong></li> </ul> <p>Cilt tipi kuru-karma-yağlı olarak 3&rsquo;e ayrılır. Cilt tipinin belirlenmesi ile hastalara g&uuml;nl&uuml;k cilt bakımı rutini oluşturmaları i&ccedil;in yardımcı olacak &uuml;r&uuml;nler &ouml;nerilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilt kalitesi ve y&uuml;zey d&uuml;zensizliklerinin değerlendirilmesi </strong></li> </ul> <p>A&ccedil;ık g&ouml;zenekler, ton eşitsizliği, ince ve derin &ccedil;izgilerin tespiti ile hastalara &ouml;nerilecek kozmetik &uuml;r&uuml;n ya da kozmetik işlemlere karar verilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilt lekelerinin tedavisi</strong></li> </ul> <p>Ciltteki &ccedil;il, g&uuml;neş lekesi gibi g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;nen veya derinin alt tabakalarına uzanan g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;lmeyen hormonal lekeler (melasma) cilt analiz cihazıyla tespit edilebilmektedir. Tespit sonrasında hastaya uygun medikal ya da kozmetik tedaviler &ouml;nerilebilmektedir. Bu tedavilerin başarısı, Observ 320 Cilt Analiz teknolojisi ile takip edilebilmekte ve gerekli durumlarda ek tedaviler uygulanabilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cildin damar ağ yapısı değerlendirilmesi</strong></li> </ul> <p>Kuperoz ya da rosacea adı verilen cilt hastalıkları toplumda sık g&ouml;r&uuml;lebilmektedir. Bu hastalarda cilt altı kılcal damarlarda normalin &uuml;st&uuml;nde genişleme olabilmekte ve bu durum y&uuml;zde kızarık bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml;ye sebebiyet verebilmektedir. Observ 320 Cilt Analiz cihazı ile deri altı damar ağı yapısının adeta fotoğrafını &ccedil;ekilmektedir. Bu sayede başlangı&ccedil; aşamasında saptanan bu hastalıkları &ouml;nlemeye y&ouml;nelik &ouml;nerilerde bulunulabilmekte veya ilerlemiş hastalık durumunda ise tedaviye y&ouml;n verilebilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cil sıkılığı: (g&ouml;zaltı torbaları, g&uuml;lme &ccedil;izgileri)</strong></li> </ul> <p>Cildin gerekli ihtiyacı karşılanmadığı durumlarda Observ 320 Cilt Analiz cihazı ile gelişebilecek cilt sorunlarının tespiti kolaylıkla sağlanabilmektedir.</p> <ul> <li><strong>Cilde uygulanan uzun d&ouml;nemli tedavilerde cildin gelişimi değerlendirilebilmektedir.</strong></li> </ul> <h2><strong>Observ 320 Cilt Analizi Teknolojisi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Observ 320 Cilt Analizi uygulaması sırasında acı veya ağrı hissedilir mi?</strong></h3> <p>Observ 320 Cilt Analizi uygulaması sırasında acı veya ağrı hissedilmez, olduk&ccedil;a konforlu bir uygulamadır. Kişi cihazın ışık almayan siyah kutu şeklinde başlık kısmına başını yerleştirir, bilgisayarlı fotoğraf sistemimiz cildin fotoğraflarını &ccedil;eker. B&ouml;ylece konforlu bir uygulama ger&ccedil;ekleştirilir.</p> <h3><strong>Cilt hastalıklarının takibinde kullanılması ne gibi avantajlar sağlar?</strong></h3> <p>Cilt analiz cihazı sayesinde verilen medikal tedavinin ya da estetik uygulamanın hastanın bir &ouml;nceki gelişine g&ouml;re ciltte ne gibi faydalar sağladığı, ne derece başarılı olduğu objektif olarak g&ouml;r&uuml;lebilir. Gerekirse mevcut tedavi değiştirilebilir ya da tedaviye eklemeler yapılabilir.</p> <h3><strong>Cilt analizi hastaya ne gibi imkanlar sunar?</strong></h3> <p>Hasta, cildindeki fark ettiği sorunların yanında &ccedil;ıplak g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;lmeyen sorunları da g&ouml;rm&uuml;ş olur. Doktoruyla birlikte cilt tipine uygun bir cilt bakımı rutini geliştirebilir. Ayrıca ciltteki sorunların tedavisi i&ccedil;in yine doktoruyla birlikte bir tedavi planı oluşturabilir.</p>

Rezum (İyi Huylu Prostat Büyümesi İçin Su Buharı Tedavisi)

<p>Rezum, iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesi tedavisinde prostatın b&uuml;y&uuml;yen kısmını k&uuml;&ccedil;&uuml;ltmek i&ccedil;in su buharı enerjisinin kullanıldığı bir y&ouml;ntemdir. Rezum tedavi y&ouml;ntemi ile &uuml;retra-dış idrar yolundan girilerek (endoskopik yaklaşım) prostat g&ouml;zlenir. Radyofrekans jenerat&ouml;r&uuml; yoluyla oluşan enerji, v&uuml;cut dışında suyu ısıtmak ve buhara d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek i&ccedil;in kullanılır. V&uuml;cut dışında oluşturulan su buharı, prostat b&uuml;y&uuml;mesine neden olan prostat dokusunu k&uuml;&ccedil;&uuml;ltmek i&ccedil;in bir iğne aracılığıyla prostat dokusuna iletilir. İşlem yaklaşık 10 ila 30 dakika arasında s&uuml;rer ve g&uuml;n&uuml;birlik olarak ger&ccedil;ekleştirilebilir. Memorial Şişli Hastanesi &Uuml;roloji B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nden Do&ccedil;. Dr. Fatih Yanaral, iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesinde kullanılan su buharı tedavi y&ouml;ntemi Rezum hakkında bilgi verdi.</p> <h2><strong>İyi Huylu Prostat B&uuml;y&uuml;mesi ve Rezum Nedir?</strong></h2> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/iyi-huylu-prostat-buyumesine-dikkat">İyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesi</a>, prostat bezinin boyutunun b&uuml;y&uuml;mesiyle erkeklerde yaygın olarak g&ouml;r&uuml;len &uuml;rolojik bir hastalıktır. Erkeklerde ileri yaşlarda yaygın olarak g&ouml;r&uuml;len iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesi 50&#39;li yaşlardaki erkeklerin %40&#39;ını, 90 yaş ve &uuml;zerindeki erkeklerin ise %90&#39;ını etkilemektedir. Hastalarının b&uuml;y&uuml;k bir kısmında prostat b&uuml;y&uuml;mesi mesane &ccedil;ıkış tıkanıklığına neden olarak idrar yolu şikayetlerine yol a&ccedil;maktadır. İdrar şikayetleri arttık&ccedil;a hastanın yaşam kaliteleri de d&uuml;şer. Prostat b&uuml;y&uuml;mesi tedavisinde hayat tarzı değişiklikleri, ila&ccedil; tedavileri ve ameliyat tedavileri vardır. İlk basamak tedavi olan ila&ccedil; tedavileri zamanla etkisini kaybedebilir veya hasta devamlı ila&ccedil; kullanmak istemeyebilir. Bu durumdaki hastaların iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesi tedavisinde ameliyat se&ccedil;enekleri g&uuml;ndeme gelir. İyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;meleri tedavisinde g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde trans&uuml;retral rezeksiyon (TURP), lazer ameliyatları (Thulep, Holep) ve Rezum tercih edilmektedir. Klasik y&ouml;ntem olan TURP&#39;nin kendine has yan etkileri bulunmaktadır. Bu yan etkiler arasında retrograd ejak&uuml;lasyon (meninin geri ka&ccedil;ması), transf&uuml;zyon gerektiren kanama sayılabilir. Ayrıca, genel veya spinal anestezi kullanımını gerektirir ve hastanın ortalama 2 g&uuml;n hastanede kalış s&uuml;resi vardır. Bu durumu iyileştirmek i&ccedil;in TURP&#39;ye alternatif cerrahi stratejiler sağlamak amacıyla &ccedil;eşitli minimal invaziv prosed&uuml;rler geliştirilmiştir. Bunlar arasında, 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İla&ccedil; Dairesi (US FDA) onayı aldıktan sonra artan bir ilgi g&ouml;ren yeni bir ablatif prosed&uuml;r olan Rezum sistemi bulunmaktadır.</p> <h2><strong>Rezum Tedavi Y&ouml;nteminin Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <ul> <li>Rezum, lokal anestezi altında uygulanabilir (Anestezi riski y&uuml;ksek hastalara uygulanabilir)</li> <li>Rezum, hastanın kan sulandırıcı ila&ccedil;ları kesilmeden uygulanabilir (Kalp hastalığı olanlarda g&uuml;venlidir)</li> <li>Rezum, hastanın hızlı ve etkili bir tedavi almasını sağlar</li> <li>Rezum ile genişlemiş merkezi b&ouml;lgeler ve/veya orta loblar tedavi edilebilmektedir</li> <li>Rezum, iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;meleri i&ccedil;in klinik olarak kanıtlanmış, g&uuml;venli ve etkili bir tedavi y&ouml;ntemidir</li> <li>Rezum ile tedavi edilen hastada cinsel işlev kaybı ve idrar fonksiyon kaybı minimum d&uuml;zeyde olur</li> <li>Rezum tedavisi g&ouml;ren hasta normal aktivitelere hızlı d&ouml;n&uuml;ş yaparak aynı g&uuml;n hastaneden taburcu olabilmektedir.</li> </ul> <h2><strong>Rezum Tedavisini Kimler Se&ccedil;ebilir?</strong></h2> <ul> <li>Prostat ila&ccedil;larını bırakmayı veya almamayı tercih eden iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;mesi olan hastalar</li> <li>Diğer minimal invaziv (kapalı y&ouml;ntemler) veya cerrahi prostat prosed&uuml;rlerini istemeyen hastalar</li> <li>Şikayetlerinden ameliyatı se&ccedil;ecek kadar rahatsız olmadıklarını belirten hastalar</li> </ul> <h2><strong>Rezum Tedavisi Hangi Hastalara Uygulanabilir?</strong></h2> <ul> <li>İyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; &ge;30 cm3 ve &le;80 cm3 olan hastalara Rezum tedavi y&ouml;ntemi uygulanabilir.</li> <li>Santral b&ouml;lge ve/veya orta lob hiperplazisi olan prostatın tedavisinde uygulanabilir</li> </ul> <h2><strong>Rezum Tedavisi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Rezum tedavisi y&ouml;ntemi i&ccedil;in kimler iyi bir aday değildir?</strong></h3> <p>Rezum tedavisi, &uuml;riner implantı olan veya penil protezi olan hastalarda ve iyi huylu prostat b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; 80 gram &uuml;st&uuml;nde olan hastalara uygulanmamalıdır.</p> <h3><strong>Rezum tedavisi ile klasik TURP ve prostat lazer ameliyatları arasındaki fark nedir?</strong></h3> <p>TURP ve lazer ameliyatlarında, prostatın bir kısmını &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in elektrik akımı veya lazer enerjisi kullanılmaktadır. İyileşmeler genellikle Rezum tedavisi gibi ofis tabanlı bir tedaviden daha iyidir. Ancak ameliyatların genellikle daha fazla riski vardır. Bu işlemler ameliyathanede genel veya spinal anestezi altında uygulanmaktadır. Rezum tedavisi ise lokal anestezi altında, kan sulandırıcı ila&ccedil;lar kesilmeden de uygulanabilir.</p>

İntraoperatif Mr

<p>Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi alanın da en ileri teknolojilerden olan İntraoperatif MR, beyin, omurilik, hipofiz t&uuml;m&ouml;rleri, glial t&uuml;m&ouml;rler ve derin yerleşimli t&uuml;m beyin dokularının değerlendirilmesinde olduk&ccedil;a &ouml;nemli bir yere sahiptir. Hastanın ameliyatı sırasında detaylı MR g&ouml;r&uuml;nt&uuml;s&uuml; alma şansı tanıyan bu y&ouml;ntem; hekime t&uuml;m&ouml;r&uuml;n temizlenmesi s&uuml;recinde &ccedil;ok etkili bir yol g&ouml;sterici olup t&uuml;m&ouml;r kalıntısını &ouml;nlemekte, genellikle ikinci bir ameliyata gerek duyulmamasını sağlamaktadır. Memorial Ataşehir Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi B&ouml;l&uuml;m&uuml;&rsquo;nden Prof. Dr. Zafer Orkun Toktaş, beyin ve omurilik ameliyatlarında İntraoperatif MR&rsquo;ın avantajları hakkında bilgi verdi.</p> <h2><strong>İntraoperatif MR Nedir?</strong></h2> <p>D&uuml;nyada sayılı merkezde bulunan ve &ldquo;Ameliyathane MR&rsquo;ı&rdquo; olarak da bilinen İntraoperatif MR(IOMR), beyin ve omurilik t&uuml;m&ouml;r ameliyatlarında b&uuml;y&uuml;k fark yaratan bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme y&ouml;ntemidir. IOMR, hastanın yaşam beklentisini / konforunu b&uuml;y&uuml;k oranda iyileştirmenin yanı sıra, beyin cerrahlarının işlerini de olduk&ccedil;a kolaylaştırmaktadır. IOMR sayesinde ameliyat sırasındaki gidişatı değerlendirilir, kritik dokular korunur ve t&uuml;m&ouml;r kalıntıları g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lenebilir. T&uuml;m&ouml;r tedavisinde yaşam s&uuml;resini belirgin d&uuml;zeyde olumlu etkiler ve b&uuml;y&uuml;k fark yaratır.</p> <h2><strong>İntraoperatif MR Nasıl Uygulanır?</strong></h2> <p>Hastanın tanısının konulması ve cerrahi sonrası takip s&uuml;re&ccedil;lerinde klasik MR g&ouml;r&uuml;nt&uuml;lemesi mutlak başvurulan bir y&ouml;ntemdir. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ise ameliyat sırasında ihtiyaca g&ouml;re MR g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme yapılabiliyor olması; ameliyat sonrasındaki bir aksaklığın &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ebilmekte, cerrahi sırasında yol g&ouml;sterici olması kolaylık sağlamaktadır. Ameliyat anında hasta MR cihazına alınarak cerrahi sahada her t&uuml;rl&uuml; bilgiye ulaşılır. MR hazırlığı sırasında cerrahi yapılan alana steril &ouml;zel &ouml;rt&uuml; yerleştirilmekte ve alan ge&ccedil;ici dikiş ile kapatılmaktadır T&uuml;m ekipmanların MR uyumlu olması en b&uuml;y&uuml;k kriterdir. Anestezi altında ve tam monitorize olarak &ccedil;ekilen MR yaklaşık 30 dakika s&uuml;rmektedir.</p> <h2><strong>İntraoperatif MR&rsquo;ın Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <p>Beyin ameliyatlarında t&uuml;m&ouml;r&uuml;n yerini milimetrik olarak tespit etmek olduk&ccedil;a hassas bir &ccedil;alışma gerektirmektedir. İntraoperatif MR sayesinde t&uuml;m&ouml;r&uuml;n &ccedil;evre dokularla ilişkisi net olarak tespiti sağlanabilmekte, g&ouml;zden ka&ccedil;abilecek t&uuml;m&ouml;r kalıntısı, sinir ağları g&ouml;r&uuml;lmekte ve b&ouml;ylelikle yanılma payı ortadan kalkmaktadır. Ge&ccedil;mişte cerrahi anında g&ouml;r&uuml;nt&uuml; alınamaması nedeniyle hastalarda kalıntı t&uuml;m&ouml;rler g&ouml;r&uuml;lebilirdi ve ikinci bir cerrahi gerekliliği ortaya &ccedil;ıkabilmekteydi. &nbsp;Bu durum yaşam s&uuml;resini olumsuz etkilemekteydi. G&uuml;n&uuml;m&uuml;zde ise IOMR teknolojisi sayesinde ikinci bir ameliyat gerekliliği ortadan kaldırılmış oldu. Omurga veya beyin ameliyatında gerekli durumlarda g&ouml;r&uuml;nt&uuml; alma imk&acirc;nı hekim a&ccedil;ısından b&uuml;y&uuml;k avantaj sağlamaktadır. Hastalar i&ccedil;in de kalıntı t&uuml;m&ouml;r ya da ikinci bir ameliyat gereği ortadan kalkmaktadır. İntraoperatif MR&rsquo;ın bir diğer avantajı da; parlak sinyal veren ş&uuml;pheli b&ouml;lgelerin t&uuml;m&ouml;r i&ccedil;erip i&ccedil;ermediğini MR Spektroskopi yaparak ayırt etme ayrıcalığı sunmasıdır. Bu durumda gereksiz bir alanın cerrahi ile &ccedil;ıkarılmasını &ouml;nlemektedir.</p> <h2><strong>İntraoperatif MR Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Beyin ve sinir cerrahisinde IOMR sıklıkla kullanıldığı t&uuml;m&ouml;rler nelerdir?</strong></h3> <p>İntraoperatif MR<strong>, h</strong>emen hemen t&uuml;m vakalarda katkı sağlayabilmekle birlikte, &ouml;zellikle; beyin t&uuml;m&ouml;rleri, hipofiz adenomu, omurilik t&uuml;m&ouml;rleri ve beyin damar ameliyatları i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k katkı sağlar.​​​​​</p> <h3><strong>IOMR hastaya sağladığı&nbsp;kazan&ccedil;lar nelerdir?</strong></h3> <p>Cerrahi sonrası t&uuml;m&ouml;r kalıntısı bulunmaması ve damar ameliyatlarında sağlıklı damarların cerrahi bitmeden kontrol&uuml;, IOMR&#39;ın hastaya sağladığı kazan&ccedil;lar arasındadır.</p> <h3><strong>Neden Beyin ve Sinir Cerrahisinde en ileri teknolojiler arasında yer alıyor?</strong></h3> <p>IOMR teknolojisi &ouml;nemli altyapı hazırlığı ve yatırım gerektirmektedir. Bu nedenle sadece gelişmiş ve ileri donanıma sahip beyin cerrahisi kliniklerinde bulunmaktadır.</p> <h3><strong>Cerrah hasta arasında IOMR yeri neresidir?</strong></h3> <p>Bu teknolojinin varlığı, hasta a&ccedil;ısından tercih sebebidir. &Ouml;zellikle t&uuml;m&ouml;r olgularında hem hastanın hem de doktorun hedefi tek cerrahide tam t&uuml;m&ouml;r temizliğidir. IOMR bunu sağlamaktadır.</p> <h3><strong>IOMR ile ameliyatlar daha kolay mı?</strong></h3> <p>Beyin -omurilik ameliyatlarında cerrahın anatomi ve mikrocerrahi bilgisi ne kadar yetkin olsa da, bazen doku i&ccedil;inde sınırları tespit etmek veya derin hassas yapıları tespit etmek zorlaşır. Bu aşamada IOMR devreye girerek t&uuml;m&ouml;r &ccedil;ıkarımı ile doku koruma arasındaki hassas dengeyi m&uuml;kemmel hale getirir.</p>

HIFU (Ameliyatsız Yüz ve Cilt Gençleştirme)

<p>HIFU (Y&uuml;ksek Yoğunluklu Odaklı Ultrason) bir cilt gen&ccedil;leşme y&ouml;ntemidir ve cilt sıkılaştırma, kırışıklık azaltma ve y&uuml;z germe gibi estetik ama&ccedil;larla kullanılır. HIFU, y&uuml;ksek yoğunluklu odaklı ultrason dalgalarını cilt altındaki hedef dokulara odaklar. Bu dalgalar cilt y&uuml;zeyinden ge&ccedil;erken cildi olumsuz etkilemeden, cilt altındaki dokularda termal (ısı) etki oluşturur. Bu ısınma, kolajen &uuml;retimini artırarak ciltte sıkılaşmayı ve gen&ccedil;leşmeyi teşvik eder. Memorial Wellness Dermatoloji B&ouml;l&uuml;m&uuml; Uzmanları, HIFU (Y&uuml;ksek Yoğunluklu Odaklı Ultrason) teknolojisi ile y&uuml;z germe hakkında bilgi verdi.</p> <h2><strong>HIFU (Y&uuml;ksek Yoğunluklu Odaklı Ultrason) Nedir?&nbsp; &nbsp;</strong></h2> <p>HIFU a&ccedil;ılımı&nbsp;<strong>H</strong>igh&nbsp;<strong>I</strong>ntensity&nbsp;<strong>F</strong>ocused&nbsp;<strong>U</strong>ltrasound şeklindedir ve baş harflerinden oluşur. Ultrason enerjisi ile uygulanan HIFU, dermatoloji alanında cilt sıkılaştırma ve y&uuml;z germede kullanılan bir tedavi şekli olarak bilinmektedir. Bu y&ouml;ntemde cildin en alt tabakasına inilerek bu b&ouml;lgeye odaklanmış ses dalgaları yayılır, bu da ciltte toparlanma ve sıkılaşma sağlar. Ayrıca cildin &uuml;st ve orta seviyelerine kolajen ve elastin sentezini harekete ge&ccedil;irerek, ciltte gen&ccedil;leşme etkisi g&ouml;stermesine yardımcı olur.</p> <h2><strong>HIFU ile Y&uuml;z ve Cilt Gen&ccedil;leştirme Tedavisi Nasıl Etki Eder?</strong></h2> <p>Y&uuml;ksek yoğunluklu odaklanmış ultrason yani HIFU y&ouml;nteminde, hedef b&ouml;lgedeki molek&uuml;llerin titreşimini artırarak, ses dalgası ile dokulara odaklanılmaktadır. Bu işlemle birlikte ısı enerjisi ortaya &ccedil;ıkmaktadır. Bu b&ouml;lgelerde ısı etkisi ile oluşan doku hasarı v&uuml;cut tarafından yara dokusu olarak algılanarak yeni kolajen &uuml;retimi ger&ccedil;ekleşir. Bu y&ouml;ntem yeni&nbsp;<a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kolajen-nedir">kolajen</a>&nbsp;oluşumu ile ciltte sıkılaşma sağlayarak cildin toparlanmasına yardımcı olmaktadır.</p> <h2><strong>HIFU ile Y&uuml;z Ve Cilt Gen&ccedil;leştirmenin Avantajları Nelerdir?</strong></h2> <ul> <li>HIFU işlemi cilt y&uuml;zeyine herhangi bir kesik veya dikiş gerektirmez. Bu nedenle iyileşme s&uuml;reci hızlıdır ve cerrahi riskleri yoktur. Ayrıca, işlem sonrası iz veya yara oluşması beklenmez.</li> <li>HIFU işlemi genellikle tek seanstır. Etkisi kısa s&uuml;rede fark edilmeye başlanabilir. Ciltteki sıkılaşma ve gen&ccedil;leşme s&uuml;reci fazla kolajen &uuml;retimine dayanır ve bu s&uuml;re&ccedil; zaman i&ccedil;inde iyileşir.</li> <li>HIFU işlemi sırasında hafif rahatsızlık hissi veya ciltte ge&ccedil;ici kızarıklık olabilir, ancak bunlar genellikle hafif ve ge&ccedil;icidir. Ciddi komplikasyon oluşumu beklenmemektedir.</li> <li>HIFU, ciltteki kolajen &uuml;retimini artırarak uzun s&uuml;reli sonu&ccedil;lar sağlar. Sonu&ccedil;lar kişinin yaşam tarzına ve cilt tipine bağlı olarak değişebilir, etkisi genellikle 1- 1.5 yıl s&uuml;rebilir.</li> <li>HIFU, y&uuml;z, boyun, &ccedil;ene hattı, kaşlar, dekolte b&ouml;lgesi ve v&uuml;cudun diğer b&ouml;lgeleri gibi farklı cilt b&ouml;lgelerine uygulanabilir.</li> <li>HIFU tedavisi, kişinin ihtiya&ccedil;larına ve cilt durumuna g&ouml;re &ouml;zelleştirilebilir. Derinlik ve odak noktaları ayarlanabilir, b&ouml;ylece işlem kişiselleştirilebilir.</li> <li>HIFU işlemi sonrası genellikle kişiler g&uuml;nl&uuml;k aktivitelerine hemen d&ouml;nebilirler. Bu, iş veya g&uuml;nl&uuml;k yaşamı aksatma ihtiyacını azaltır.</li> </ul> <h2><strong>HIFU Yaptırdıktan Sonra Nelere Dikkat Edilir?</strong></h2> <p>HIFU işlemi yaptıranlar, tedaviden sonra yan etkileri ve oluşabilecek komplikasyonları &ouml;nlemek i&ccedil;in tedbirler almaları gerekmektedir.</p> <ul> <li>Cilt tedavisinden sonra cildi yoğun g&uuml;neş ışığına ya da maruz bırakmamak &ouml;nemlidir. Bunun sebebi ise g&uuml;neş yanığı ve cilt hasarı olasılığını azaltmaya yardımcı olmaktır.</li> <li>Tedaviden sonra işlem uygulanan b&ouml;lgeyi kaşımamak cilt hasarı riskini ortadan kaldırabilir.</li> <li>Su, v&uuml;cutta kolajen &uuml;retim hızını artırarak iyileşmenize destek sağlayacağı i&ccedil;in HIFU işlemi sonrası su t&uuml;ketmek yararınıza olacaktır.</li> </ul> <h2><strong>HIFU Ne Kadar S&uuml;re Sonra Etkisini G&ouml;sterir?</strong></h2> <p>HIFU işlemi tek seanslık bir uygulamadır. İşlem sonrasında v&uuml;cut kolajen &uuml;rettiği i&ccedil;in etkisi 2-3 ay i&ccedil;erisinde g&ouml;r&uuml;lebilir. V&uuml;cudun kolajen &uuml;retimine bağlı olarak bu s&uuml;re değişiklik g&ouml;sterebilmektedir. HIFU işleminin ortalama etkisi 1-1,5 yıl s&uuml;rmektedir.</p> <ul> </ul> <h2><strong>HIFU Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <p>&nbsp;</p> <h3><strong>HIFU ger&ccedil;ekten işe yarıyor mu?</strong></h3> <p>HIFU<strong>&nbsp;</strong>cildi sıkılaştırmak i&ccedil;in invaziv olmayan bir işlem olarak kabul edilmektedir. Kesi ve yara izi yoktur. Dinlenme ya da iyileşme s&uuml;resi verilmemektedir. HIFU yaşlanma i&ccedil;in kesin &ccedil;&ouml;z&uuml;m değildir. Hafif ve orta derecede cilt gevşekliği yaşayanların tercih ettiği bir işlemdir.</p> <h3><strong>HIFU işlemi ile hangi şikayetler giderilir?</strong></h3> <p>HIFU işlemi, kırışıklık azaltma, boyunda sarkan cildi sıkılaştırma, g&ouml;z kapakları, yanak ve kaşları kaldırma, &ccedil;ene hattını d&uuml;zeltme gibi şikayetlerin giderilmesinde kullanılabilmektedir.</p> <h3><strong>HIFU tedavisi kimlere yapılır?</strong></h3> <p>HIFU işlemi, herkes i&ccedil;in uygun olmayabilir. &Ouml;zellikle 30 yaşından b&uuml;y&uuml;k, hafif ve orta derecede cilt gevşekliği sorunu yaşayan,&nbsp;cerrahi bir işlem olmaksızın genel bir sıkılaşma ve toparlanma isteyen ve gıdı b&ouml;lgesinde bir miktar yağın giderilmesini isteyen kişilere uygulanmaktadır.</p> <h3><strong>HIFU ile y&uuml;z ve cilt gen&ccedil;leştirme kimlere uygulanamaz?</strong></h3> <p>Ciddi cilt sarkması g&ouml;r&uuml;len yaşlılarda bu işlem tercih edilmemektedir. Bu noktada ameliyat gerekebilir. HIFU, &ouml;zellikle hedef b&ouml;lgelerde enfeksiyon bulunan, kistik akneye sahip ve tedavi alanında metalik implantları olan kişilere &ouml;nerilmemektedir.</p> <h3><strong>HIFU ile y&uuml;z germe işleminin yan etkileri nelerdir?</strong></h3> <p>HIFU (y&uuml;ksek yoğunluklu odaklanmış ultrason) işleminin yan etkileri bulunabilir. Bu yan etkilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:</p> <ul> <li>HIFU y&uuml;z germe işlemi ciltte hafif bir karıncalanma hissi ve sıcaklık yaratabilir.</li> <li>İşlemin uygulandığı b&ouml;lge, tedaviden sonra kırmızı ve lekeli g&ouml;r&uuml;nebilir. Bunun sebebi yapılan işlemin cildi ısıtmasına bağlanabilir. Ağrı ise ge&ccedil;icidir ve zamanla kaybolabilir.</li> <li>Hastanın işleme verdiği reaksiyona bağlı olarak ciltte şişmeler meydana gelebilir.</li> <li>HIFU işlemi sırasında yayılan ultrason dalgaları, derin katmanları hedeflediği i&ccedil;in karıncalanma ve uyuşukluğa sebep olabilir. Bu uyuşukluk hissi g&ouml;zle ve dudaklarda yoğun bir şekilde hissedilebilmektedir.</li> </ul> <h3><strong>HIFU ağrılı bir işlem midir?</strong></h3> <p>HIFU y&uuml;z germe uygulaması, anestezi etkili uyuşturucu kremlerden yararlanılarak uygulanan bir işlemdir.</p> <h3><strong>HIFU işlemi ne kadar s&uuml;rer?</strong></h3> <p>HIFU uygulamasının uzunluğu, tedavi edilen b&ouml;lgeye g&ouml;re değişebilmektedir. Yaklaşık 60-90 dakika arasında değişebilir.</p> <h3><strong>HIFU işlemi ka&ccedil; ayda bir yapılır?</strong></h3> <p>HIFU y&uuml;z germe işlemi tek seans olarak uygulanmaktadır. Yağlı ciltler i&ccedil;in bu işlem 2 seans olarak geliştirilebilmektedir. 3 ay i&ccedil;erisinde etkisi g&ouml;r&uuml;lmeye başlanıp sonu&ccedil; alınmaktadır.</p>

Tüm Teknoloji İçerikleri

Tanı ve Testler

İnsülin Direnci Testi (HOMA-IR)

<p>Homeostatic Model Assessment of Insulin Resistance ifadelerinin kısaltması olan HOMA-IR, v&uuml;cut i&ccedil;erisinde ins&uuml;lin direncinin &ouml;l&ccedil;&uuml;lmesi i&ccedil;in kullanılan testtir. Bu test sayesinde pankreasın ins&uuml;lin salgılama kapasitesi ile v&uuml;cudun glikozu kullanma değeri &ouml;l&ccedil;&uuml;lm&uuml;ş olur. HOMA-IR sayesinde de ins&uuml;lin direnci belirlenerek buna y&ouml;nelik olarak tedavi s&uuml;reci y&uuml;r&uuml;t&uuml;l&uuml;r. Genellikle HOMA-IR testi, diyabet, obezite veya metabolik sendrom riski taşıyan bireylere uygulanır. İns&uuml;lin direnci, v&uuml;cudun ins&uuml;line yeterince yanıt verememesi durumudur ve HOMA-IR y&uuml;ksekliği bu durumun bir g&ouml;stergesi olarak bilinir. HOMA-IR y&uuml;ksekliği, kilo alımı, enerji d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; ve kronik hastalıklar gibi problemlere neden olabilir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Nedir?</strong></h2> <p>İns&uuml;lin Direncinin Homeostatik Model Değerlendirmesi olan HOMA-IR, sistemik ins&uuml;lin direncini ve beta h&uuml;cre fonksiyonunu tahmin etmek i&ccedil;in yapılan bir testtir. mg/dL cinsinden a&ccedil;lık glikozu ve mU/L cinsinden a&ccedil;lık ins&uuml;linin &ccedil;arpılıp, 405&#39;e b&ouml;l&uuml;nmesi ile elde edilir.&nbsp;</p> <p>HOMA-IR, v&uuml;cudun glikoz ve ins&uuml;lin dengesini incelenmesini sağlayarak pankreasın &uuml;rettiği ins&uuml;lin değerini ortaya &ccedil;ıkarır. Hesaplama yapılırken genellikle a&ccedil;lık kan şekeri ve a&ccedil;lık ins&uuml;lin seviyeleri kullanılır. Bunların yanında HOMA-IR, diyabet, metabolik sendrom, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/obezite-nedir-belirtileri-nelerdir">obezite</a> veya ins&uuml;lin direncine bağlı diğer hastalıkların teşhisinde yararlanılır. B&ouml;ylelikle bu test sayesinde ins&uuml;lin duyarlılığı ve oluşan y&uuml;ksek değerler değerlendirilmiş olur. Hastalıkların erken teşhis edilmesi sayesinde yaşam tarzı değişiklikleri ve tedavi ile kontrol altına alınabilir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Neden Yapılır?</strong></h2> <p>HOMA-IR testi, kişilerin diyabet veya metabolik sendrom riski altında olup olmadıklarını ve ins&uuml;lin direncini tespit etmek i&ccedil;in yapılır. &Ouml;zellikle diyabet &ouml;ncesi d&ouml;nemde <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/insulin-direnci-nedir-insulin-direnci-nasil-hesaplanir">ins&uuml;lin direnci</a> sessizce ilerleyebilir ve belirti g&ouml;stermez. Erken teşhisi sağlanmasında etkili olan HOMA-IR testi, hastalık risklerini azaltmaya y&ouml;nelik &ouml;nlemler alınmasına zemin hazırlar. Obezite, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/polikistik-over-sendromu-nedir-tedavi-yontemleri-nelerdir">polikistik over sendromu (PKOS)</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/yuksek-tansiyon-hipertansiyon-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri">hipertansiyon</a> gibi rahatsızlıkları olan kişilerde ins&uuml;lin direncini varlığını anlamak i&ccedil;in bu testten yararlanılır. Aile ge&ccedil;mişinde ins&uuml;lin duyarlılığı varsa bu testin yapılması &ouml;nerilir. B&ouml;ylelikle ins&uuml;lin duyarlılığına karşı tedavi y&ouml;ntemi ve diyet planı oluşturulur.</p> <h2><strong>HOMA-IR Hesaplama Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>HOMA-IR hesaplaması yapılırken a&ccedil;lık kan şekeri ve a&ccedil;lık ins&uuml;lin değerlerinden yararlanılarak hesaplanır. Form&uuml;l&uuml; ise şu şekildedir:</p> <p>HOMA-IR = (a&ccedil;lık kan şekeri (mg/dL) x a&ccedil;lık ins&uuml;lin (&micro;U/mL)) / 405</p> <p>&Ouml;rnek olarak hesaplamak gerekirse, a&ccedil;lık kan şekeri 80 mg/dL ve a&ccedil;lık ins&uuml;lin seviyesi 10 &micro;U/mL olan bir kişinin HOMA-IR değeri: (80 x 10) / 405 = 1,9 olur.</p> <p>HOMA-IR hesaplamasında ortaya &ccedil;ıkan sonu&ccedil; genellikle yaş, kilo ve diğer sağlık koşulları da g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınarak değerlendirilir. Hesaplama sonrasında ortaya &ccedil;ıkan sonu&ccedil;, doktor tarafından değerlendirilir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Normal Değeri Nedir?</strong></h2> <p>HOMA-IR&rsquo;nin normal değeri, 2,5 ve altı olarak kabul edilir. Bu değerler, kişinin yaşına, cinsiyetine ve genel sağlık durumuna g&ouml;re farklılık g&ouml;sterebilir. Gen&ccedil;lerde bu değer bazı durumlarda daha d&uuml;ş&uuml;k g&ouml;r&uuml;l&uuml;rken, yaşlılarda daha y&uuml;ksektir. 2,5&rsquo;in &uuml;zerindeki HOMA-IR değeri ins&uuml;lin direncine işaret eder. 1&rsquo;in altındaki değerler ise genellikle d&uuml;ş&uuml;k ins&uuml;lin seviyelerini g&ouml;steren bir durumdur. Bu testin sonu&ccedil;ları mutlaka doktor tarafından değerlendirilerek tedavi s&uuml;recine başlatılması gerekir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Y&uuml;ksekliği Nedir?</strong></h2> <p>HOMA-IR y&uuml;ksekliği, ins&uuml;lin direncini işaret eden bir değerdir. Y&uuml;ksek HOMA-IR değeri, v&uuml;cudun ins&uuml;line yeterince yanıt veremediği anlamını taşır. Bu nedenle kan şekeri h&uuml;crelere taşınmasını zorlaştırır. Pankreas daha fazla ins&uuml;lin salgılanmasına neden olarak pankreasın yorulmasına ve tip 2 diyabete yol a&ccedil;ar. 2,5&rsquo;in &uuml;zerinde olan HOMA-IR değerleri y&uuml;ksek olarak bilinir ve kabul edilir. Obezite, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve metabolik sendrom nedeniyle kişide y&uuml;ksek HOMA-IR değeri g&ouml;r&uuml;lebilir. Bu değerlerin g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; durumda erken teşhis &ouml;nemlidir ve bu risklerin azaltılması i&ccedil;in &ouml;nlemler alınması gerekir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Neden Y&uuml;kselir?</strong></h2> <p>HOMA-IR değerinin y&uuml;kselmesinin nedeni v&uuml;cudun ins&uuml;line karşı duyarlılığının azalmasından kaynaklanır. Genellikle kişinin k&ouml;t&uuml; beslenme alışkanlıklarının olması, sağlıklı bir yaşam tarzının olmaması, y&uuml;ksek karbonhidrat ve şeker t&uuml;ketmesine bağlı olarak bu durumlar ger&ccedil;ekleşebilir. Obezite, hormonal dengesizlikler, stres ve benimsenen yaşam tarzı da HOMA-IR y&uuml;ksekliği yaşanmasına zemin hazırlar. Polikistik over sendromu (PCOS), hipertansiyon ve bazı ila&ccedil;ların yan etkileri de ins&uuml;lin direncini artırmasına neden olarak ins&uuml;lin direnci testi olan HOMA-IR&rsquo;da değer artışına sebebiyet verir. İns&uuml;lin direnci tedavi edilmediği durumda ise zaman i&ccedil;erisinde metabolik sorunlar yaratabilir.</p> <h3><strong>HOMA-IR y&uuml;ksekliği belirtileri nelerdir?</strong></h3> <p>HOMA-IR y&uuml;ksekliği, &ccedil;oğu zaman sessiz bir şekilde ilerlediği d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lse de bazı belirtilere neden olabilir. HOMA-IR y&uuml;ksekliği durumunda kişide şu belirtiler g&ouml;r&uuml;lebilir:</p> <ul> <li>A&ccedil;lık hissinin oluşması ve s&uuml;rekli olarak devam etmesi</li> <li>Tatlı krizleri</li> <li>Hızlıca kilo alma</li> <li>Bel &ccedil;evresinde g&ouml;r&uuml;len yağlanma</li> <li>Kan şekeri seviyelerinde dengesizlikler</li> <li>Cilt lekelerinin oluşması</li> <li>Cildin kalınlaşması</li> <li>Konsantrasyon bozukluğu</li> <li>Hafıza problemleri</li> </ul> <p>HOMA-IR y&uuml;ksekliğinin bu belirtileri kişide oluşan sağlık sorunlarının habercisi de olabilir. Bu sebeple belirtiler g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; durumda doktordan g&ouml;r&uuml;ş almak &ouml;nemlidir.</p> <h2><strong>HOMA-IR Nasıl D&uuml;ş&uuml;r&uuml;l&uuml;r?</strong></h2> <p>HOMA-IR y&uuml;ksekliğini d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in kişinin sağlık koşulları, yaşı ve cinsiyeti de g&ouml;z &ouml;n&uuml;nde bulundurularak yaşam tarzında değişiklik yapılması istenebilir. Bu değerin d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi i&ccedil;in uygulanabilecek y&ouml;ntemler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Şeker ve rafine karbonhidratlardan uzak durun</li> <li>Lif ve protein a&ccedil;ısından zengin bir beslenme bi&ccedil;imi benimseyin</li> <li>Haftada en az 150 dakika egzersiz yapın</li> <li>Kilo alımına dikkat edin</li> <li>Yeterli uyku alarak ins&uuml;lin seviyesini dengelemeye destek olun</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/meditasyon-nedir-meditasyon-nasil-yapilir">Meditasyon</a> ve yoga gibi aktivitelerle stresi y&ouml;netin</li> </ul> <h2><strong>HOMA-IR Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>HOMA-IR testi ne zaman yapılmalıdır?</strong></h3> <p>HOMA-IR testi, a&ccedil;lık kan şekeri ya da ins&uuml;lin değerlerinde anormallik g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; durumda, kişinin kilo problemi ya da diyabet riski varsa yapılabilir.</p> <h3><strong>HOMA-IR testi a&ccedil; karnına mı yapılır?</strong></h3> <p>HOMA-IR testinde a&ccedil;lık kan şekeri ve ins&uuml;lin seviyesini &ouml;l&ccedil;&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; i&ccedil;in 8-10 saatlik a&ccedil;lık sonrasında yapılması istenir.</p> <h3><strong>Diyetle HOMA-IR d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lebilir mi?</strong></h3> <p>D&uuml;ş&uuml;k karbonhidrat ve şeker i&ccedil;eren bir beslenme bi&ccedil;imi ve diyet yapmak ins&uuml;lin duyarlılığının artmasına yardımcı olarak HOMA-IR seviyesini d&uuml;ş&uuml;rebilir.</p> <h3><strong>HOMA-IR &ccedil;ocuklarda &ouml;l&ccedil;&uuml;lebilir mi?</strong></h3> <p>&Ccedil;ocuklarda obezite veya ins&uuml;lin direnci ş&uuml;phesi olduğu durumda ins&uuml;lin direnci testi olan HOMA-IR uygulanabilir.</p>

HLA B27 Testi

<p>HLA B27 (insan l&ouml;kosit antijeni), beyaz kan h&uuml;crelerinin y&uuml;zeyinde bulunan bir proteindir. HLA sistemi aynı zamanda bağışıklık sisteminin kendinden olmayanı tanımasını sağlayan bir sistemdir. Bu antijenler bağışıklık sisteminin sağlıklı v&uuml;cut dokusu ile enfeksiyona yol a&ccedil;abilecek yabancı maddeler arasındaki ayrımı yapabilmesine yardım eder. V&uuml;cutta HLA B27 proteininin varlığını belirlemeye yarayan testi ise HLA B27 testidir. Bu testin negatif veya pozitif olması antijenle ilgili fikir verir.</p> <h2><strong>HLA B27 Nedir?</strong></h2> <p>İnsan l&ouml;kosit antijeni olarak tanımlanan HLA B27, beyaz kan h&uuml;crelerinin y&uuml;zeyinde bulunan ve bağışıklık sisteminin kendi h&uuml;creleriyle yabancı maddeler arasındaki kesin ayrımı yapmasına yardım eden bir proteindir.</p> <p>Kandaki &ccedil;oğu HLA proteini v&uuml;cudu zararlı durumlardan korusa da &ouml;zellikle HLA B27 antijeni bağışıklığa zarar verebilecek bir protein t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. Beyaz kan h&uuml;crelerindeki HLA B27&rsquo;nin varlığı, bağışıklık sisteminin sağlıklı h&uuml;crelere saldırmasına sebebiyet verebilir.</p> <p>Bu durum yaşandığında spesifik olarak romatoid artrit veya ankilozan spondilit gibi hastalıklar meydana gelebilir. HLA B27 proteininin kandaki varlığı ise HLA B27 testi ile &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r.</p> <h2><strong>HLA B27 Testi Nedir?</strong></h2> <p>&nbsp;HLA B27 testi (insan l&ouml;kosit antijeni testi), beyaz kan h&uuml;crelerindeki bir protein t&uuml;r&uuml; olan HLA B27 antijeninin varlığını belirleyen genetik bir testtir. Bu test sayesinde HLA B27 proteininin kandaki negatif veya pozitif sonu&ccedil;ları elde edilebilir.</p> <p>Bu genin pozitif olduğu kişilerde <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/ankilozan-spondilit-nedir-tedavisi-nedir">ankilozan spondilit</a> hastalığının g&ouml;r&uuml;lme riski daha y&uuml;ksektir. HLA-B27 geninin pozitif olduğu ankilozan spondilitli hastalarda eklem dışı tutulumların da daha fazla geliştiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. &Ouml;zellikle bu geni taşıyan hastalarda &uuml;veit adı verilen g&ouml;z iltihaplanması ya da bağırsak iltihaplanması da daha şiddetli ve tekrarlayıcı bir seyir g&ouml;sterebilir.</p> <p>Beyaz kan h&uuml;crelerindeki HLA B27 varlığı, pozitif sonu&ccedil;larla kendini g&ouml;sterir. Bu pozitif sonu&ccedil; &ouml;zellikle ankilozan spondilit hastalığıyla ilişkilidir. Gelen negatif sonu&ccedil; ise HLA B27 antijeninin varlığından s&ouml;z edilemeyeceği anlamını taşır. Ancak her pozitif veya negatif sonu&ccedil; hastalıklarla ilgili kesin sonu&ccedil; vermeyebilir. Kesin tanı i&ccedil;in farklı tetkikler de gerekebilir.</p> <h2><strong>HLA B27 Testi Neden Yapılır?</strong></h2> <p>HLA B27 testi, genellikle 3 aydan uzun s&uuml;ren, sabahları daha yoğun yaşanan <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bel-agrisi">bel</a>-<a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/sirt-agrisi-neden-olur-neler-iyi-gelir">sırt</a> ya da <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/kalca-agrisi-neden-olur">kal&ccedil;a ağrısı</a> olan kişilerde ankilozan spondilit hastalığı yatkınlığını değerlendirmek i&ccedil;in yapılır. Bunun dışında reaktif artrit, romatoid artrit ve &uuml;veit hastalığının tespiti i&ccedil;in de HLA B27 testinden faydalanılabilir.</p> <p>Ayrıca HLA B27 testi şu testlerle de birlikte yapılabilir:</p> <ul> <li>Anti-siklik sitr&uuml;line peptid (CCP) antikoru</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/crp-testi-nedir">C-reaktif protein</a></li> <li>Eritrosit sedimantasyon hızı (ESH)</li> <li>Romatoid fakt&ouml;r</li> <li>X-ışınları</li> </ul> <p>Diğer yandan HLA B27 testinin istenmesi aşağıda yer alan şu belirtilere bağlı şekilde de olabilir:</p> <ul> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/eklem-agrisi-neden-olur">Eklem ağrısı</a></li> <li>Omurga, boyun veya g&ouml;ğ&uuml;ste şişlik</li> <li>Eklemlerde veya &uuml;retrada meydana gelen iltihaplanma</li> <li>G&ouml;zde tekrarlayan iltihaplanma</li> </ul> <h2><strong>HLA B27 Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>HLA B27 testi rutin kan alımını i&ccedil;eren bir test t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. İğne yardımıyla koldan kan &ouml;rneği alınır. Alınan kan &ouml;rneği bir t&uuml;pte toplanır ve incelenmek &uuml;zere laboratuvara g&ouml;nderilir. Daha sonra ise HLA B27 testinin sonu&ccedil;ları değerlendirilir.</p> <h2><strong>HLA B27 Pozitif Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>HLA B27 testinin pozitif &ccedil;ıkması, kanda HLA B27 proteininin aktif olarak bulunduğu anlamına gelir. Pozitif bir sonu&ccedil; &ccedil;ıkması her durumda otoimm&uuml;n bir hastalığa işaret etmez ancak pozitif sonu&ccedil;lar ankilozan spondilit hastalığına işaret edebilir. HLA B27 pozitif &ccedil;ıkan kişilerde ankilozan spondilit hastalığının gelişme riski daha y&uuml;ksektir.</p> <h2><strong>HLA B27 Negatif Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>HLA B27 testinin negatif &ccedil;ıkması normal bir sonu&ccedil; olarak kabul edilir ve bu sonu&ccedil; kanda HLA B27 antijeninin bulunmadığı anlamını taşır. Negatif sonu&ccedil; genel anlamda sağlıklı kabul edilse de negatif &ccedil;ıkan her kişide otoimm&uuml;n bir hastalık olmadığı da demek değildir. Hastalıkların olup olmadığı daha detaylı tetkiklere bağlı şekilde tespit edilir.</p> <h2><strong>HLA B27 İle İlişkili Hastalıklar </strong></h2> <p>HLA-B27, insan l&ouml;kosit antijeni sisteminin bir par&ccedil;ası olan bir protein olmasıyla birlikte bağışıklık sisteminin işlevlerinde &ouml;nemli bir rol oynar. Bu antijenin kandaki varlığı, bazı otoimm&uuml;n ve inflamatuar hastalıklarla da ilişkilendirilmiştir. &Ouml;zellikle, HLA-B27 pozitif bireylerde ankilozan spondilit başta olmak &uuml;zere aşağıdaki hastalıkların g&ouml;r&uuml;lme riski artabilir.</p> <h3><strong>Ankilozan Spondilit </strong></h3> <p>Ankilozan spondilit, omurga ve sakroiliak eklemleri etkileyen kronik bir inflamatuar hastalıktır. HLA-B27 antijeninin pozitif olması ise hastalık riskini artırabilir. Kesin olmasa da ankilozan spondilit hastalarının yaklaşık %90&rsquo;ı HLA B27 pozitif sonu&ccedil; verebilir. Ancak, HLA-B27 taşıyan herkes hastalığı geliştirmeyebilir</p> <h3><strong>Reaktif artrit</strong></h3> <p>Genellikle gastrointestinal veya genito&uuml;riner enfeksiyonlardan sonra ortaya &ccedil;ıkan reaktif artrit t&uuml;r&uuml;, eklem iltihabına yol a&ccedil;ar. HLA B27 test sonucu pozitif olan kişilerde ise reaktif artrit meydana gelme riski daha y&uuml;ksektir.</p> <h3><strong>Ps&ouml;riatik Artrit</strong></h3> <p>&Ouml;zellikle sedef hastalığı olan kişilerde g&ouml;r&uuml;len ps&ouml;riatik artrit, eklemlerde ağrı ve şişlik ile kendini g&ouml;sterir. HLA-B27 proteini, ps&ouml;riatik artritli hastaların yaklaşık %40-50&rsquo;sinde bulunur.</p> <h3><strong>Enteropatik Artrit</strong></h3> <p>Crohn hastalığı veya &uuml;lseratif kolit gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları ile ilişkili olan enteropatik artrit, eklem iltihabına yol a&ccedil;an bir durumdur. HLA-B27 pozitifliği, enteropatik artrit gelişme riskini artırabilir.</p> <h3><strong>Akut Anterior &Uuml;veit</strong></h3> <p>Akut anterior &uuml;veit, g&ouml;z&uuml;n &ouml;n kısmında ani başlayan iltihaplanma ile ortaya &ccedil;ıkar ve HLA-B27 pozitif bireylerde daha sık g&ouml;r&uuml;lmekle birlikte tekrarlama eğilimi de g&ouml;sterir.</p> <p>Sonu&ccedil; olarak ifade etmek gerekirse HLA-B27&rsquo;nin yukarıda yer alan hastalıklarla ilişkisi tam olarak anlaşılmamış olsa da, genetik yatkınlık ve &ccedil;evresel fakt&ouml;rlerin birlikte rol oynadığı değerlendirilir. HLA-B27 pozitif olması, bu hastalıkların tanısında yardımcı bir fakt&ouml;r olarak kullanılır ancak hastalıkların tanısı konusunda tek başına tanı kriteri değildir. Bu nedenle, klinik değerlendirme ve diğer tanı y&ouml;ntemleriyle birlikte ele alınarak daha garanti sonu&ccedil;lara ulaşılmalıdır.</p> <h2><strong>HLA B27 Hakkında Sık Sorulan Sorular </strong></h2> <h3><strong>HLA B27 testi ve ankilozan spondilit arasındaki ilişki nasıldır?</strong></h3> <p>HLA-B27 genini taşıyan hastalarda hastalık gelişme riski daha yoğun olabilir veya hastalığa bağlı erken kamburlaşma gibi komplikasyonları daha sık g&ouml;r&uuml;lebilir. Ancak ankilozan spondilitli hastaların %20-30&rsquo;unda HLA-B27 geni negatif &ccedil;ıkar. &Ccedil;oğunlukla bu hastalarda hastalık daha yavaş ve hafif ilerleyebilir ve daha az eklem dışı tutulum g&ouml;zlenebilir.</p> <h3><strong>HLA B27 test sonucu ka&ccedil; g&uuml;nde &ccedil;ıkar?</strong></h3> <p>HLA B27 testinin sonucu testin yapıldığı yere ve laboratuvar yoğunluğa g&ouml;re değişkenlik g&ouml;sterir.</p>

Anti CCP Testi

<p>Anti siklik sitr&uuml;line peptit anlamına gelen Anti CCP, romatoid artrit hastalığını teşhis etmek i&ccedil;in değerlendirilen, v&uuml;cudun normal antikorlarına karşı &ccedil;alışan bir bir oto-antikordur. Anti CCP, eklemlerde belirli peptitlere saldırarak iltihaplanmaya neden olur, romatoid artrit varlığında kandaki seviyeleri y&uuml;kselir. Oto antikorlar, normal antikorlardan farklı olarak bağışıklık sistemindeki sağlıklı h&uuml;creleri ve eklemlerdeki dokuları hedef alırlar.</p> <h2><strong>Anti CCP Nedir?</strong></h2> <p>Anti CCP, bağışıklık sistemi tarafından &uuml;retilen ve kanda pozitif &ccedil;ıkması durumunda romatoid artrit hastalığının g&ouml;stergesi sayılan otoantikorlardır.</p> <p>Bağışıklık sistemi, antikor ve otoantikor adı verilen iki protein t&uuml;r&uuml;n&uuml; &uuml;retir. Antikorlar v&uuml;cut i&ccedil;in sağlıklı proteinlerdir ve hem vir&uuml;s hem de bakteri yabancı maddelerle m&uuml;cadele ederek kişiyi hastalıklarda korumaya yardım eder. Otoantikorlar ise anormal proteinler olarak kabul edilir ve bağışıklık sistemiyle birlikte eklemlerdeki sağlıklı dokulara saldırabilir.</p> <p>Anti CCP de bağışıklık sisteminin &uuml;rettiği otoantikorlardır. CCP antikorları genellikle eklemlerdeki sağlıklı dokuları hedef alır. Eklemler; dirsekler, bilekler ve dizler gibi v&uuml;cutta iki kemiğin birleştiği yerlerdir. Eğer kanda CCP antikorları bulunursa, bu durum <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/romatoid-artrit-iltihapli-romatizma-hastaligi-nedir">romatoid artrit</a> belirtisi olarak değerlendirilebilir.</p> <p>Burada ise devreye anti CCP testi girer. Yapılan anti CCP testinde sonu&ccedil; pozitif &ccedil;ıkarsa kanda CCP antikorunun var olduğu sonucu ortaya konur. Bu da genellikle romatoid artrit hastalığına işarettir. Romatoid artrit ise zamanla k&ouml;t&uuml;leşen bir otoimm&uuml;n hastalıktır. Bu hastalık eklemlerde ağrı, şişlik, sertlik ve zamanla işlev kaybına neden olabilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Testi Nedir?</strong></h2> <p>Anti CCP testi, romatoid artrit hastalığının teşhis edilmesine yarayan bir kan parametresidir. Romatoid artrit ş&uuml;phesi bulunan kişilere romatoid fakt&ouml;r testiyle birlikte anti CCP testi de yapılabilir.</p> <p>Anti CCP testinin negatif &ccedil;ıkması otoantikorların v&uuml;cutta bulunmadığı sonucunu verir ve bu durum sağlıklıdır. Anti CCP pozitif sonu&ccedil; ise kanda CCP antikorlarını işaret eder ve kişiye romatoid artrit teşhisi konulabilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Testi Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Anti CCP testinin yapılma nedeni romatoid artrit hastalığının teşhis edilebilmesidir. Romatoid artrit hastalığında &ouml;nceden romatoid fakt&ouml;r testi ile tanı sağlanmaya &ccedil;alışılırdı ancak daha kesin sonu&ccedil;lara ulaşma hedefi ile birlikte ş&uuml;phe bulunan kişiler i&ccedil;in anti CCP testi de yapılır. Test sonucu pozitif &ccedil;ıkan kişiler i&ccedil;in ise romatoid artrit tanısı konulabilir.</p> <p>&Ouml;zetle anti CCP testi, romatoid artrit hastalığının tanısında &ouml;nemli bir rol oynar. Bu test, kandaki anti-siklik sitr&uuml;linlenmiş peptid olarak bilinen anti CCP antikorlarını &ouml;l&ccedil;er. Anti CCP, romatoid artrit &nbsp;hastalarının yaklaşık %60-70&rsquo;inde pozitif olup &ouml;zellikle erken tanı i&ccedil;in işe yarar bir tanı y&ouml;ntemidir. Anti CCP testi aynı zamanda romatoid artritin diğer artrit t&uuml;rlerinden ayrılmasına da yardımcı olur ve hastalığın şiddetini &ouml;ng&ouml;rme konusunda yol g&ouml;sterici olabilir. Testte &ccedil;ıkan pozitif bir sonu&ccedil;, romatoid artrit hastalığı riskinin y&uuml;ksek olduğu sonucunu verir. Ancak tek başına anti CCP testi kesin tanı i&ccedil;in yeterli olmayabilir. Bu noktada diğer klinik bulgular ve laboratuvar testlerinden de faydalanılmalıdır.</p> <h2><strong>Anti CCP Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Anti CCP testi i&ccedil;in konunun uzman personeli tarafından koldaki bir damardan k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir iğne kullanarak kan &ouml;rneği alınır. Bu aynı zamanda rutin kan tahlili işlemiyle aynıdır. İğneden sonra alınan kan &ouml;rneği bir test t&uuml;p&uuml;ne veya şişeye toplanır ve incelenmek &uuml;zere laboratuvara g&ouml;nderilir. Sonu&ccedil;lar ise doktor tarafından değerlendirilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Ka&ccedil; Olmalı?</strong></h2> <p>Kandaki referans anti CCP seviyesi mililitre başına 20 endotoksin &uuml;nitesinden (EU/mL) az olmalıdır. Bu değerin &uuml;st&uuml;nde &ccedil;ıkan sonu&ccedil;lar her zaman romatoid artrit i&ccedil;in kesin tanı koymaz ancak &ccedil;ok y&uuml;ksek değerlerin hastalık g&ouml;stergesi olduğu değerlendirilir. Kesin tanı i&ccedil;in ise farklı klinik değerlendirmeler de gerekebilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Negatif Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Kişinin anti CCP testinin sonucunun negatif &ccedil;ıkması kanda CCP antikorunun bulunmadığı anlamına gelir. Bu durum romatoid artrit hastalığı riskine karşı sevindirici bir durumdur ancak bazı tek başına yeterli olmayabilir. &Ouml;rneğin kişinin anti CCP testi negatif &ccedil;ıkıp <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/romatoid-faktor-nedir">romatoid fakt&ouml;r testi</a> pozitif &ccedil;ıkarsa hastalığı karşı bir risk unsuru doğabilir. Bu y&uuml;zden kesin tanı i&ccedil;in hem anti CCP testi hem de romatoid fakt&ouml;r testinin sonu&ccedil;ları dikkate alınmalıdır. Eğer gerekirse farklı tanı y&ouml;ntemleri de denenebilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Pozitif Ne Anlama Gelir?</strong></h2> <p>Anti CCP test sonucunun pozitif &ccedil;ıkması kişinin kanında CCP otoantikorunun bulunması demektir. Bu durum da genellikle romatoid artrit hastalığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;r&uuml;r ancak bu test sonucu tek başına yeterli değildir. Ayrıca romatoid fakt&ouml;r testinin yapılması da &ouml;nemlidir.</p> <p>Romatoid artrit belirtileri yaşayan kişiler i&ccedil;in genel olarak şu tanı y&ouml;ntemleri uygulanır:</p> <p><strong>Pozitif CCP antikorları ve pozitif romatoid fakt&ouml;r:</strong> Hem anti CCP testinin hem de romatoid fakt&ouml;r testinin pozitif &ccedil;ıkması kişinin b&uuml;y&uuml;k ihtimalle romatoid artrit hastası olduğu anlamına gelir. Ancak doktor tarafından farklı tıbbi y&ouml;ntemler de denenebilir.</p> <p><strong>Pozitif CCP antikorları ve negatif romatoid fakt&ouml;r:</strong> Kişiye yapılan anti CCP testi pozitif &ccedil;ıkabilirken romatoid fakt&ouml;r testi negatif sonu&ccedil; verebilir. Bu durum kişinin romatoid artrit hastalığının erken evrelerinde olduğunu veya gelecekte bu hastalığa yakalanma riskinin bulunduğunu g&ouml;sterebilir.</p> <p><strong>Negatif CCP antikorları ve negatif romatoid fakt&ouml;r:</strong> İki test sonucunun da negatif &ccedil;ıkması ve değerlerin referans aralıklarda olması kişinin romatoid artrit olma olasılığının daha d&uuml;ş&uuml;k olduğu anlamına taşır.</p> <p>Bu test sonu&ccedil;larının negatif &ccedil;ıktığı ancak semptomların devam ettiği durumlarda neden olan fakt&ouml;rlerin belirlenmesi daha fazla test gerekebilir.</p> <h2><strong>Anti CCP Y&uuml;ksekliği Nasıl Tedavi Edilir?</strong></h2> <p>Anti CCP y&uuml;ksekliği anti CCP pozitif sonucu ile eşdeğerdir. Bu sonu&ccedil; kanda CCP antikorlarının bulunduğu anlamında gelir ve belirtilerle birleştiğinde romatoid artrit tanısı i&ccedil;in fikir verir. Anti CCP değerlerinin referans değerlere d&ouml;nmesi ise eğer kesin teşhis konmuş ise romatoid artrit hastalığının tedavisine bağlıdır.</p> <h2><strong>Anti CCP Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Anti CCP antikoru zararlı mı?</strong></h3> <p>Anti CCP antikoru bağışıklık sisteminin &uuml;rettiği bir otoantikordur ve sağlıklı dokulara saldırdığı i&ccedil;in romatoid artrit hastalığına yol a&ccedil;abilir.</p> <h3><strong>Anti CCP antikorları başka hangi hastalıklarda ortaya &ccedil;ıkar?</strong></h3> <p>Romatoid artritin dışında <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/sjogren-sendromu-nedir-belirtileri-nelerdir">sj&ouml;gren sendromu</a> veya <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/kelebek-hastaligi-lupus-nedir-belirtileri-nelerdir">lupus</a> gibi diğer otoimm&uuml;n bozukluklar, aktif <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/tuberkuloz-nedir">t&uuml;berk&uuml;loz</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/koah-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">kronik akciğer hastalığında</a> da kanda anti CCP antikoru bulunabilir.</p> <h3><strong>Hangi semptomlarda anti CCP testi yapılabilir?</strong></h3> <p>Romatoid artritin yaygın semptomları olan <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/eklem-agrisi-neden-olur">eklem ağrısı</a>, eklem sertliği, eklem şişliği, t&uuml;kenmişlik ve derecesi d&uuml;ş&uuml;k ateş gibi durumlarda romatoid artrit ş&uuml;phesi doğar ve anti CCP testine başvurulabilir.</p> <h3><strong>Anti CCP testi tanı i&ccedil;in tek başına yeterli midir?</strong></h3> <p>Anti CCP testi tek başına romatoid artrit hastalığının tanısı i&ccedil;in yeterli olmayabilir. Romatoid artritin kesin tanısı i&ccedil;in ayrıca romatoid fakt&ouml;r testi, kişinin tıbbi &ouml;yk&uuml;s&uuml;, muayene değerlendirmeleri ve diğer laboratuvar testler olan ESR ve <a href="https://www.memorial.com.tr/tani-ve-testler/crp-testi-nedir">CRP</a> gibi testlere başvurulabilir. &Ouml;zet vermek gerekirse anti CCP testinin pozitif sonu&ccedil;ları romatoid artrit hastalığı i&ccedil;in &ouml;nemli bir ara&ccedil;tır ancak kesin tanı i&ccedil;in diğer klinik değerlendirmelere de ihtiya&ccedil; duyulabilir.</p>

Spirometri Testi

<p>Spirometri, akciğerin değerlendirilmesini i&ccedil;eren solunum testidir. Akciğer kapasitesini, nefes alma ve verme hızını &ouml;l&ccedil;erek solunum fonksiyonlarını detaylı bir şekilde analiz eden spirometri, g&uuml;venli olarak kabul edilir. Aynı zamanda astım, KOAH (Kronik Obstr&uuml;ktif Akciğer Hastalığı) gibi solunum yolu hastalıklarının teşhisinde ve tedavi s&uuml;recinin takibinde &ouml;nemli bir role sahiptir. Spirometre cihazı kullanılarak ger&ccedil;ekleştirilen bu test sırasında hastadan derin bir nefes alıp m&uuml;mk&uuml;n olduğunca hızlı ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde nefesini vermesi istenebilir. Bu test kolay uygulanabilir ve genellikle ağrısız bir y&ouml;ntemdir.</p> <h2><strong>Spirometri Nedir? &nbsp;</strong></h2> <p>Spirometri, en yaygın solunum testleri arasında yer alan, akciğerlerdeki hava akışını &ouml;l&ccedil;erek, akciğerlerdeki hava miktarını tahmin eden test t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. B&ouml;ylelikle kişinin akciğerlerinin ne kadar g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğunu ve ne kadar iyi nefes aldığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Astım, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/koah-nedir-belirti-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir" target="_blank">KOAH</a> gibi solunum yollarını etkileyen hastalıkların teşhisinde ve bu hastalıkların tedavi s&uuml;recinin takibinde spirometri testinde yararlanılır. Test esnasında spirometre cihazı kullanılarak, kişinin derin bir nefes alması ardından aldığı bu nefesi kuvvetli bir şekilde dışarı vermesi istenir. B&ouml;ylelikle ağrısız ve kolay bir şekilde test uygulanmış olur.</p> <h2><strong>Spirometri Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Spirometri, akciğer sağlığını değerlendirmek ve solunum sistemiyle ilgili olası hastalıkları ortaya &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in yapılır. Bu test sayesinde &ouml;zellikle astım, KOAH, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/bronsit-nedir" target="_blank">bronşit</a> ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/pulmoner-fibrozis-akciger-sertlesmesi" target="_blank">akciğer fibrozisi</a> gibi hastalıkların tanısı konulabilir. Bu hastalıkların ilerleyişi de yine spirometri sayesinde &ouml;l&ccedil;&uuml;lebilir. Tedavi s&uuml;recinde, ila&ccedil;ların veya diğer terapilerin etkinliğini kontrol etmek i&ccedil;in de spirometriden yararlanılır. Solunum fonksiyonları testleri arasında yer alan spirometride teşhis edilen hastalıklar ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Astım</li> <li>Kronik obstr&uuml;ktif akciğer hastalığı (KOAH)</li> <li>Kistik fibrozis</li> <li>Akciğer fibrozisi</li> <li>Bronşit</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/amfizem-nedir" target="_blank">Amfizem</a></li> </ul> <p>Spirometri ile aynı zamanda şunlar da yapılabilir:</p> <ul> <li>Akciğer kapasitesi belirlenir</li> <li>Kronik akciğer hastalıkları sonucu zaman i&ccedil;inde oluşan değişiklikleri &ouml;l&ccedil;&uuml;l&uuml;r</li> <li>Akciğer fonksiyonlarındaki değişiklikler erkenden tespit edilebilir</li> <li>Hava yollarında daralma olup olmadığını tespit edilir</li> <li>Solunum yoluyla alınan ila&ccedil;ların semptomlara yardımcı olup olmadığı ortaya &ccedil;ıkarılır</li> <li>Belirli maddelere maruz kalmanın akciğer fonksiyonunuzu değiştirip değiştirmediğini g&ouml;sterir</li> <li>Ameliyattan &ouml;nce solunum komplikasyonları riski tahmini yapılır</li> </ul> <h2><strong>Spirometri Ne Zaman Gereklidir?</strong></h2> <p>Spirometri, &ouml;zellikle kişinin akciğer veya hava yolu rahatsızlıkları belirtileri varsa uygulanabilir. Doktor, spirometri isteyebileceği bazı belirtiler ş&ouml;yle sıralanır:</p> <ul> <li>G&ouml;ğ&uuml;ste sıkışma, ağrı veya basın&ccedil; hissi</li> <li>&Ouml;ks&uuml;r&uuml;k, balgamlı &ouml;ks&uuml;r&uuml;k</li> <li>Derin nefes almada zorluk</li> <li><a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/nefes-darligi-neden-olur-nefes-darligi-nasil-gecer" target="_blank">Nefes darlığı (dispne)</a></li> </ul> <h2><strong>Spirometri Testi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Spirometri testi, spirometre cihazı yardımıyla yapılan basit ve ağrısız bir işlem olarak bilinir. Bu test sayesinde kişinin akciğer kapasitesi, nefes alma ve verme hızını &ouml;l&ccedil;&uuml;lerek solunum fonksiyonlarını detaylı bir şekilde analiz edilir.</p> <p>Spirometri testi adımları şu şekilde ger&ccedil;ekleştirilir:</p> <ul> <li>Test &ouml;ncesinde, doktor kişiden nefes a&ccedil;ıcı ila&ccedil;ların bırakılmasını ister. Bunun yanında bol giysiler ve yemekten sonra en az 2 saat beklenmesi istenebilir.</li> <li>Test esnasında bir spirometre cihazına bağlı steril bir ağızlık kullanılır.</li> <li>Spirometri testi sırasında oturulması veya ayakta durulması istenebilir.</li> <li>Burun bir klips yardımıyla kapatılarak yalnızca ağızdan nefes alınması sağlanır.</li> <li>Derin bir nefes alınmasının, ardından ağızlığa kuvvetli ve hızlı bir şekilde &uuml;flemek sağlanır ve nefes tamamen verilir. Bu işlem birka&ccedil; kez tekrarlanabilir.</li> <li>Spirometre cihazı, solunan hava miktarını ve akciğerlerin ne kadar hızlı &ccedil;alıştığını &ouml;l&ccedil;er.</li> <li>Sonu&ccedil;lar doktor tarafından analiz edilir. Test genellikle 15-20 dakika s&uuml;rer ve herhangi bir yan etkisi olmadığı g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</li> </ul> <h2><strong>Spirometri Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Spirometri testi ağrılı mı?</strong></h3> <p>Spirometri testi ağrısız ve g&uuml;venle uygulanan bir testtir. Test sırasında sadece derin bir nefes alıp g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde &uuml;flemek gerektiğinden, bazı kişilerde sonrasında hafif bir yorgunluk oluşabilir.m Ancak genel olarak kolay ve rahat bir şekilde uygulanır. Dinlenme sonrasında bu yorgunluk da atlatılabilir.</p> <h3><strong>Spirometri ne kadar s&uuml;rer?</strong></h3> <p>Spirometri testi ortalama olarak 15-20 s&uuml;rebilir. Testin s&uuml;resi doğru sonu&ccedil;lar verebilmesi i&ccedil;in yapılan tekrarların sayısına bağlı olarak farklılık g&ouml;sterir. Hızlı ve pratik şekilde uygulaması yapılır.</p> <h3><strong>Spirometre değeri ka&ccedil; olmalı?</strong></h3> <p>Normal spirometri değerleri kişinin yaşına, cinsiyetine, boyuna ve kilosuna bağlı olarak değişir. FEV1 (bir saniyede dışarı verilen hava miktarı) ve FVC (zorunlu vital kapasite) değerlerinin y&uuml;zde 80&rsquo;in &uuml;zerinde olması genellikle normal kabul edilir. Ancak kesin sonu&ccedil;lar i&ccedil;in doktorun değerlendirmesi gereklidir.</p> <h3><strong>Spirometre ile ne &ouml;l&ccedil;&uuml;lemez?</strong></h3> <p>Spirometre, akciğerlerde bulunan hava kapasitesini ve akış hızını &ouml;l&ccedil;en bir yapıdadır. Fakat akciğer dokusunda meydana gelen yapısal değişiklikleri veya enfeksiyonları doğrudan &ouml;l&ccedil;emeyebilir. Bu t&uuml;r durumlar i&ccedil;in genellikle akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi gibi g&ouml;r&uuml;nt&uuml;leme y&ouml;ntemlerine başvurulur.</p> <h3><strong>Spirometriyi kim yapar?</strong></h3> <p>Spirometri testi, genellikle bir g&ouml;ğ&uuml;s hastalıkları uzmanı tarafından yapılır. Test sonu&ccedil;ları, hastanın durumunu değerlendirmek i&ccedil;in uzman bir doktor tarafından yorumlanır.</p>

Tüm Tanı ve Test İçerikleri

Tedavi Yöntemleri

EKT (Elektroşok Tedavisi)

<p>Elektrokonv&uuml;lsif tedavisi (EKT), &ouml;zellikle ağır&nbsp;depresyon, manik ataklar ve şizofreninin bazı t&uuml;rlerinde kullanılan bir y&ouml;ntemdir. Depresyonda diğer tedavilere g&ouml;re hızlı sonu&ccedil; alındığı i&ccedil;in tercih edilirken katatonik şizofreni vakalarında da hastanın durumunun hızla iyileşmesini sağlayabilir. Elektroşok tedavisi sırasında beynin n&ouml;ronal yapısındaki değişimlerden faydalanarak duygusal ve bilişsel işlevlerde olumlu gelişmeler g&ouml;r&uuml;lmesinde etkili olur. Bu s&uuml;re&ccedil; doğru uygulandığında g&uuml;venli ve etkili bir yol sunar.</p> <h2><strong>EKT (Elektroşok Tedavisi) Nedir?</strong></h2> <p>Elektrokonv&uuml;lsif terapi ya da elektroşok tedavisi, psikiyatrik bozuklukların tedavisinde uzun yıllardır kullanılan bir y&ouml;ntemdir. Tedavi şekli ila&ccedil; ve psikoterapi ile sonu&ccedil; alınamayan veya acil m&uuml;dahale gerektiren durumlarda tercih edilir.&nbsp;EKT, hastanın beynine kontroll&uuml; bir şekilde d&uuml;ş&uuml;k doz elektrik akımı uygulanarak kısa s&uuml;reli n&ouml;bet oluşturmayı sağlar. Bu n&ouml;betler sayesinde beyin kimyasında olumlu değişiklikler meydana gelir. Bu da semptomların hafiflemesine veya ortadan kalkmasına yardımcı olur. EKT tedavisinin uygulanması sırasında hasta genel anestezi altına alınır ve işlem psikiyatri ile anestezi uzmanları tarafından denetlenir. Bu şekilde hastanın konforu ve g&uuml;venliği sağlanır. Tedavi, duygudurum bozukluğu yaşayan kişilerde semptomları kontrol altına alarak yaşam kalitesini y&uuml;kseltmeyi ama&ccedil;lar.&nbsp;</p> <h2><strong>EKT (Elektroşok Tedavisi) Ne İşe Yarar?</strong></h2> <p>Elektrokonv&uuml;lsif tedavi, akıl sağlığı sorunlarının şiddetli semptomlarında hızlı bir iyileşme sağlayarak bir&ccedil;ok kişinin yaşam kalitesini artırır. Bu y&ouml;ntem &ouml;zellikle şiddetli depresyon vakalarında, diğer tedavilerle başarı sağlanamayan durumlarda devreye girer. Psikoz belirtileri, intihara meyil gibi risk taşıyan durumlarda da etkin bir m&uuml;dahale se&ccedil;eneğidir.&nbsp;</p> <ul> <li>EKT tedavisi, depresyonun yanı sıra bipolar bozukluk, şizofreni ve şizoaffektif bozukluk gibi diğer ciddi rahatsızlıklarda da kullanılır. &Ouml;rneğin,&nbsp;<a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bipolar-nedir-bipolar-bozukluk-belirtileri-nelerdir" target="_self">bipolar bozukluk</a>&nbsp;yaşayan kişilerde manik ataklar ve duygudurum ge&ccedil;işlerinin kontrol altına alınmasına destek olur.</li> <li>Ayrıca d&uuml;rt&uuml;sel davranışlar ve psikoz belirtilerinin azaltılmasında &ouml;nemli bir rol oynar. Katatoni, ani hareket değişiklikleri ve konuşma bozukluğu gibi belirtilerle kendini g&ouml;steren, ciddi bir durumdur. Bu rahatsızlık şizofreni veya başka psikiyatrik hastalıklarla ilişkili olabilir. Bu noktada EKT tedavisi hızlı bir iyileşme sağlayabilir.</li> <li>N&ouml;roleptik malign sendromu gibi nadir ama ciddi sağlık durumlarında da kullanımı mevcuttur. Demans hastalarında g&ouml;r&uuml;len saldırganlık ve derin depresyon gibi zorlayıcı semptomların azaltılmasında&nbsp;elektroşok tedavisi&nbsp;bir se&ccedil;enek sunabilir.</li> </ul> <p>EKT tedavisi ile bu t&uuml;r zorlu belirtiler &uuml;zerinde etkili sonu&ccedil;lar alınabilir. B&ouml;ylece hastaların g&uuml;nl&uuml;k yaşamında daha fazla işlevsellik kazanması sağlanır. EKT tedavisi y&ouml;ntemi, hızlı etki s&uuml;resi ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; sonu&ccedil;ları nedeniyle bir&ccedil;ok kişi i&ccedil;in umut verici bir &ccedil;&ouml;z&uuml;m sunar.</p> <h2><strong>EKT (Elektroşok Tedavisi) Nasıl Uygulanır?</strong></h2> <p>Elektro konv&uuml;lsif tedavi, uzman bir&nbsp;<a href="https://www.memorial.com.tr/doktorlar/memorial-psikiyatri-doktorlari" target="_self">psikiyatrist</a>&nbsp;ve anestezi ekibi tarafından &ouml;zel donanımlı bir tedavi odasında ger&ccedil;ekleştirilir. İşlem &ouml;ncesinde hastaya genel anestezi verilir ve v&uuml;cudun istemsiz kasılmalarını sınırlamak amacıyla kas gevşetici ila&ccedil; uygulanır. Bu sayede hasta tamamen bilin&ccedil;siz hale gelir ve rahat bir s&uuml;re&ccedil; ge&ccedil;irmesi sağlanır.</p> <ul> <li>Anestezi etkili hale geldikten sonra kafanın &ouml;n b&ouml;lgesine yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla&nbsp;beyne elektrik vermek&nbsp;suretiyle kısa ve kontroll&uuml; bir elektrik akımı g&ouml;nderilir.</li> <li>Bu akım beyin i&ccedil;inde kontroll&uuml; bir n&ouml;beti tetikleyerek terap&ouml;tik etki sağlar.&nbsp;</li> <li>Elektrik tedavisi&nbsp;sırasında oluşan n&ouml;betler genellikle 60 saniyeden kısa s&uuml;rer.</li> <li>Bu s&uuml;re&ccedil;te beynin elektriksel aktiviteleri elektroensefalografi (EEG) cihazı ile izlenir ve kaydedilir.</li> <li>EEG&rsquo;deki ani aktivite artışı n&ouml;betin başladığını, dengelenme ise sona erdiğini g&ouml;sterir.&nbsp;</li> <li>İşlem sırasında kan basıncı, kalp hızı ve oksijen seviyesi gibi hayati g&ouml;stergeler devamlı takip edilir.</li> <li>Bu nedenle tedavi kalp-damar veya sinir sistemi hastalıkları olan kişilerde dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.</li> <li>EKT tedavisi, haftada iki kez ve birka&ccedil; hafta s&uuml;ren bir program halinde uygulanır. EKT tedavisi sırasında modern cihazlar ve izleme sistemleri kullanılarak hasta g&uuml;venliği sağlanır.&nbsp;</li> <li>Beyine şok tedavisi&nbsp;ya da&nbsp;EKT tedavisi&nbsp;olarak da bilinen y&ouml;ntem, sıkı protokollerle uygulandığında etkili ve g&uuml;venli bir sonu&ccedil; sunar.</li> </ul> <h2><strong>EKT (Elektroşok Tedavisi) Yan Etkileri Nelerdir?</strong></h2> <p>Elektrokonv&uuml;lsif terapi&nbsp;olduk&ccedil;a etkili bir y&ouml;ntem olmasına rağmen bazı yan etkilerle karşılaşılabilir. Genellikle ge&ccedil;ici nitelikte olan bu etkiler arasında bilin&ccedil; bulanıklığı ilk sırada gelir. Tedaviden hemen sonra birka&ccedil; dakika ile birka&ccedil; saat arasında değişen bir s&uuml;re boyunca hastalar, nerede olduğunu ve ne yaptığını anlamakta zorlanabilir. &Ouml;zellikle ileri yaştaki kişilerde bu durum nadiren birka&ccedil; g&uuml;ne kadar uzayabilir. Bir diğer &ouml;nemli etki ise hafıza kaybıdır. Bazı hastalar EKT tedavisi s&uuml;reci &ouml;ncesine ait hafta, ay ya da nadiren yıllar &ouml;ncesini hatırlamakta g&uuml;&ccedil;l&uuml;k &ccedil;ekebilir. Bu durum genellikle tedavi sonrasında zamanla d&uuml;zelir ve retrograd amnezi olarak adlandırılır. Bu hafıza kaybı, kişinin yaşadığı deneyimlere ve uygulamanın sıklığına bağlı olarak değişebilir.</p> <ul> <li>Fiziksel etkiler arasında baş ağrısı, mide bulantısı ve kas ağrıları yer alır.</li> <li>EKT tedavisi sonrası &ccedil;ene veya kaslarda ge&ccedil;ici bir rahatsızlık hissedilebilir. Bu semptomların kontrol altına alınmasında ağrı kesici ila&ccedil;lar kullanılabilir.</li> <li>Ayrıca anestezi kullanımı gerektiren&nbsp;şok tedavisi&nbsp;sırasında nadir de olsa kan basıncı ve kalp hızındaki artışlar, kardiyovask&uuml;ler komplikasyonlara yol a&ccedil;abilir. Bu nedenle hastalar işlem sırasında devamlı olarak izlenir ve riskler minimuma indirilmeye edilmeye &ccedil;alışılır.&nbsp;</li> </ul> <p>Elektroşok tedavisinin zararları, tıbbi bir ekip tarafından dikkatle takip edildiğinde genellikle d&uuml;ş&uuml;k risk taşır. Ancak&nbsp;elektro şok tedavisi gerektiren durumlar&nbsp;s&ouml;z konusu olduğunda, fayda-risk dengesi her zaman detaylı bir şekilde değerlendirilir. Bu aşamada EKT tedavisinin sağlayacağı yararlar genellikle olası yan etkilerden daha ağır basar.</p> <h2><strong>EKT (Elektroşok Tedavisi) Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>EKT ka&ccedil; seansta etki eder?</strong></h3> <p>EKT tedavisinin etkileri genellikle &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; veya d&ouml;rd&uuml;nc&uuml; seans itibarıyla belirginleşmeye başlar. Ancak bu s&uuml;re kişinin sağlık durumuna ve tedavi edilen ruhsal bozukluğun t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re farklılık g&ouml;sterebilir. Bazı hastalarda EKT tedavisine daha erken bir yanıt alınabilirken bazılarında daha fazla seans gerekebilir.</p> <h3><strong>EKT zekayı etkiler mi?</strong></h3> <p>EKT tedavisi sonrası ortaya &ccedil;ıkan hafıza sorunu genel olarak ge&ccedil;ici olup &ccedil;oğu zaman birka&ccedil; ay i&ccedil;inde kaybolur. Tedavi işlemi &ouml;ğrenme g&uuml;c&uuml;n&uuml; d&uuml;ş&uuml;rmez. Aksine depresyon belirtilerinin hafiflemesiyle bilişsel işlevlerde iyileşme g&ouml;r&uuml;lebilir. Zeka &uuml;zerinde ise kalıcı bir olumsuz etkisi bulunmaz.</p> <h3><strong>TMS ve EKT farkları nelerdir?</strong></h3> <p>EKT tedavisi anestezi altında uygulanır ve beyin elektrik akımı ile uyarılarak n&ouml;bet oluştururken TMS manyetik alan kullanarak beyni uyarır ve hastanın bilinci a&ccedil;ık kalır. TMS&#39;de genellikle hafıza veya dikkatle ilgili sorunlar yaşanmaz. Bunun aksine zihinsel netlik artışı g&ouml;zlenebilir. Son yıllarda TMS daha hafif yan etkileri nedeniyle EKT tedavisine alternatif bir se&ccedil;enek olarak yaygın bir şekilde tercih edilir.</p>

Orşiektomi

<p>Orşiektomi, kanser tedavisine y&ouml;nelik uygulanan bir ya da her iki testisinin &ccedil;ıkarılmasını i&ccedil;eren cerrahi bir m&uuml;dahaledir. Bu işlem genellikle testis kanserinin tedavi edilmesini ve &ouml;nlenmesi amacıyla yapılabilir. Erkeklerde meme kanserini ve prostat kanserini tedavi etmek i&ccedil;in de orşiektomiden yararlanılır. Cerrahi m&uuml;dahale lokal anestezi uygulanarak kişiye yapılabilir. Orşiektomi &ccedil;eşidi ise &ccedil;ıkarılan testis sayısına g&ouml;re farklılık g&ouml;sterebilir. Bu s&uuml;re&ccedil;te hormonların azalmasına bağlı olarak fiziksel ve psikolojik değişiklikler g&ouml;zlemlenebilir.</p> <h2><strong>Orşiektomi Nedir​?</strong></h2> <p>Orşiektomi, bir ya da iki testisin hastalık nedeniyle cerrahi olarak &ccedil;ıkarılmasını ifade eden cerrahi m&uuml;dahaledir. Cerrahi kastrasyon olarak da bilinen bu işlem testis kanseri, prostat kanseri, travma ya da enfeksiyon nedeniyle yapılabilir. Testislerin alınmasıyla beraber kişinin doğrudan hormon &uuml;retimi etkileneceğinden v&uuml;cutta &ouml;nemli farklılıklara sebebiyet verebilir. İki testisin alınmasını i&ccedil;eren bilateral orşiektomi durumunda, erkekte testosteron seviyesi d&uuml;şerek cinsel kayba ve kas k&uuml;tlesine azalmalar neden olabilir. Bunun yanında kemik yoğunluğunda da bir d&uuml;ş&uuml;ş g&ouml;zlemlenir. Hormonal dengesinin sağlanması i&ccedil;in orşiektomi ameliyatı sonrasında kişiye ek hormon desteği yapılabilir.</p> <p>Orşiektomi, cerrahi m&uuml;dahale gerektiren kanserin yayılmasını &ouml;nlemek amacıyla planlanarak veya v&uuml;cutta hormon kaynaklı gelişmeleri kontrol altına almak amacıyla yapılır. Kişiye &ouml;zel olarak planlana orşiektomi, doktorun tanı ve teşhisinden sonra detaylı değerlendirmenin ardından planlanır.</p> <h2><strong>Orşiektomi &Ccedil;eşitleri Nelerdir?</strong></h2> <p>Orşiektomi &ccedil;eşitleri, işlemin amacına ve kapsamına g&ouml;re farklılık g&ouml;sterebilir. Orşiektomi &ccedil;eşitleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Radikal orşiektomi</strong></h3> <p>Testis kanseri durumunda uygulanan, kanserin &ouml;nlenmesi i&ccedil;in de planlanan geniş bir &ccedil;ıkarma işlemidir. epididim, spermatic kordun bir kısmı ve &ccedil;evresindeki dokular alınır.</p> <h3><strong>Basit orşiektomi</strong></h3> <p>Basit orşiektomide ise sadece testis ve ve epididimin &ccedil;ıkarılması sağlanır. Bu işlem skrotum &uuml;zerinden yapılabilir.</p> <h3><strong>Subkaps&uuml;ler orşiektomi</strong></h3> <p>Testisin i&ccedil; dokularının &ccedil;ıkarılması, ancak dış kaps&uuml;l&uuml;n&uuml;n ve epididimin yerinde bırakılmasıyla yapılan işlemdir. Prostat kanseri tedavisinde hormon d&uuml;zeylerini d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in kullanılır.</p> <h3><strong>Bilateral orşiektomi</strong></h3> <p>Bilateral orşiektomi, her iki testisinde alınması işlemidir. Metastatik prostat kanseri gibi hormon duyarlı kanserlerin tedavisinde ya da bazı genetik hastalıkların &ouml;nlenmesi i&ccedil;in planlanır.</p> <h2><strong>Orşiektomi Ameliyatı Neden Yapılır? </strong></h2> <p>Orşiektomi ameliyatı, tanı ve teşhisin ardından tıbbi durumların tedavisine y&ouml;nelik planlanıp uygulanır. Ameliyatın temel amacı, testislerin işlevlerini bitirerek, orada yer alan k&ouml;t&uuml; huylu dokuların &ccedil;ıkarılmasıdır. Orşiektomi ameliyatı nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Testis kanseri</strong></h3> <p><a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/testis-kanseri-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-nelerdir">Testis kanseri</a> durumunda testislerde gelişen k&ouml;t&uuml; huylu t&uuml;m&ouml;rlerin tedavisinde orşiektomiden yararlanılır. Bu işlem sayesinde kanserli doku alınarak diğer organlara yayılmasını &ouml;nlemek istenir. B&ouml;ylelikle hayati a&ccedil;ıdan &ouml;nemli bir role sahiptir.</p> <h3><strong>Prostat kanseri</strong></h3> <p>Prostat kanseri tedavisi durumunda testislerden &uuml;retilen testosteron seviyelerini d&uuml;ş&uuml;rmek i&ccedil;in kişiye bilateral orşiektomi yani iki testisin &ccedil;ıkarılması işlemi uygulanabilir. Testosteron hormonu v&uuml;cutta, prostat kanseri h&uuml;crelerinin b&uuml;y&uuml;mesini teşvik eden bir hormon t&uuml;r&uuml;d&uuml;r.</p> <h3><strong>Kronik enfeksiyonlar ya da ağrılar</strong></h3> <p>Testislerde gelişen kronik enfeksiyonlar ya da travma sonucu meydana gelen ağrılar tedavi edilemez hale gelebilir. Bu nedenle tanı doğrultusunda kişiye orşiektomi uygulanabilir.</p> <h3><strong>Travma veya yaralanma</strong></h3> <p>Testislere zarar veren travmalar sonucunda hasar veya ciddi rahatsızlıklar ortaya &ccedil;ıkabilir. &Ouml;zellikle gelişen enfeksiyon ve komplikasyonlara bağlı gelişen hastalıklara y&ouml;nelik orşiektomi uygulanabilir. Bu durum doktorun belirlediği planlama doğrultusunda uygulanır.</p> <h3><strong>İntraktestik&uuml;ler lezyonlar</strong></h3> <p>Testislerde g&ouml;r&uuml;len iyi huylu veya k&ouml;t&uuml; huylu <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/tumor-nedir">t&uuml;m&ouml;rlerin</a> varlığı durumunda kitlenin tamamen alınması i&ccedil;in cerrahi m&uuml;dahale gerekebilir. Buna bağlı olarak kişiye orşiektomi uygulaması yapılabilir.</p> <h2><strong>Orşiektomi Nasıl Yapılır?</strong></h2> <p>Orşiektomi, testislerin bir veya her ikisinin cerrahi olarak &ccedil;ıkarılması işlemi i&ccedil;erdiğinden ameliyatın belirlenmesi, uygulanışı, kişinin sağlık durumuna g&ouml;re değişiklik g&ouml;sterebilir. Orşiektomi uygulanırken ge&ccedil;ilen aşamalar ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Ameliyat &ouml;ncesinde hastanın genel sağlık durumu kontrol edilir</li> <li>Basit orşiektomi uygulanacaksa genellikle testis kanseri i&ccedil;in yapılacağından testis ve sperm kanalı alınır</li> <li>Radikal inguinal orşiektomi durumunda ise testis, sperm kanalı ve &ccedil;evresindeki dokuların yanında kanserin yayılmasını &ouml;nlemek i&ccedil;in lenf d&uuml;ğ&uuml;mleri de alınabilir</li> <li>Kişinin isteğine bağlı olarak, ameliyat esnasında testis protezi yerleştirilebilir.</li> <li>Hasta genellikle ertesi g&uuml;n taburcu edilir</li> <li>Ameliyat b&ouml;lgesinde ağrı, hafif şişlik ve morarma g&ouml;r&uuml;lebilir; bunlar normaldir ve ağrı kesicilerle kontrol altına alınır</li> <li>İyileşme s&uuml;recinde kişinin ağır fiziksel aktivitelerden ka&ccedil;ınması gerekir.</li> <li>Her iki testisin alındığı durumda, testosteron &uuml;retimi durabilir ve bu durumda kas kaybı yaşanabilir. Cinsel istekte azalma ve kemik erimesi gibi sonu&ccedil;lar da g&ouml;r&uuml;l&uuml;r.</li> </ul> <h2><strong>Orşiektomi Riskleri Nelerdir?</strong></h2> <p>Orşiektomi, her ameliyatta olduğu gibi riskler taşısa da genel olarak g&uuml;venli bir m&uuml;dahaledir. Bu riskler ameliyatın yapılma nedenine, t&uuml;r&uuml;ne ve kişinin sağlık durumuna bağlı olarak farklılık g&ouml;sterir. Orşiektomide gelişebilecek olası riskler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama oluşabilir. Bu nadir g&ouml;r&uuml;len bir durumdur.</li> <li>Ameliyatın yapıldığı b&ouml;lgede enfeksiyon gelişme riski bulunur.</li> <li>Cerrahi m&uuml;dahale esnasında testis torbasında ya da kesinin olduğu b&ouml;lgede <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/hematom-nedir-nasil-tedavi-edilir">hematom</a> yani kan birikmesi g&ouml;r&uuml;lebilir.</li> <li>Ge&ccedil;ici olarak şişlik veya renk değişiklikleri g&ouml;r&uuml;lebilir.</li> <li>Her iki testisin alındığı durumda testosteron &uuml;retimi tamamen duracağından cinsel istekte azalma, kas kaybı, kemik erimesi ve enerji d&uuml;ş&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; oluşur.</li> <li>Ruh hali değişiklikleri veya depresyon da orşiektomi sonrasında ortaya &ccedil;ıkan durumlardandır.</li> </ul> <h2><strong>Orşiektomi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Orşiektomi sonrası normal aktivitelerime ne zaman d&ouml;nebilirim?</strong></h3> <p>Orşiektomi sonrasında kişinin g&uuml;nl&uuml;k aktivitelerine ve yaşamına d&ouml;nmesi birka&ccedil; g&uuml;n&uuml; bulabilir. &Ouml;zellikle bu s&uuml;re&ccedil;te ağır fiziksel aktivitelerden ka&ccedil;ınmak &ouml;nemlidir. Ameliyat sonrasındaki bu s&uuml;re kişiden kişiye farklılık g&ouml;sterebilir.</p> <h3><strong>Orşiektomi ne kadar ağrılıdır?</strong></h3> <p>Orşiektomi her ameliyatta olduğu gibi ağrılı olabilir. İlk g&uuml;nler kişide hafif ağrı, rahatsızlık ve şişlik gelişebilir. Bu durum ağrı kesicilerle kontrol altına alınır.</p> <h3><strong>Orşiektomi ne kadar s&uuml;rer?</strong></h3> <p>Orşiektomi işlemi ortalama olarak yarım saat ve 1 saat aralığında s&uuml;rebilir. Ameliyatın s&uuml;resi kişiye yapılacak m&uuml;dahalenin t&uuml;r&uuml;ne g&ouml;re farklılaşır.</p>

Vitrektomi

<p>Vitrektomi, g&ouml;z i&ccedil;erisinde yer alan vitreus sıvısının &ccedil;ıkarılmasını i&ccedil;eren g&ouml;z ameliyatıdır. G&ouml;z&uuml;n ortasından bulunan vitreus, g&ouml;z&uuml;n şeklini korumakla g&ouml;revli şeffaf bir yapıdır. Bulanıklaşan bu sıvının &ccedil;ıkarılması ve retinada onarım yapılması i&ccedil;in kişiye vitrektomi uygulaması yapılabilir. Mikro cerrahi operasyon olarak uygulanan vitrektomi ameliyatından lokal anestezi kullanılır. V&uuml;cut tekrardan vitreus &uuml;retinceye kadar vitreus sıvısı, berrak sıvı ile değiştirilir. Vitrektomi ameliyatı, kişinin durumuna bağlı olarak bir ya da birka&ccedil; saat arasında s&uuml;rebilir.</p> <h2><strong>Vitrektomi Nedir?</strong></h2> <p>Vitrektomi, g&ouml;z&uuml;n retinası ve vitreusdaki sorunları tedavi etmek i&ccedil;in g&ouml;z i&ccedil;erisinde yer alan vitreus adlı jel benzeri maddenin ameliyatla alındığı bir cerrahi prosed&uuml;rd&uuml;r. G&ouml;z k&uuml;resinin merkezini dolduran jel benzeri madde vitreus olarak bilinir. Vitreusun bulanıklaşması, retinanın zarar g&ouml;rmesi ve ila&ccedil;lara bağlı olarak vitreusun bozulması sonucunda bu ameliyattan yararlanılır. Vitrektomi ameliyatı esnasından vitreusun tamamen &ccedil;ıkarılması sağlanır. Retinada onarımlar da bu ameliyat i&ccedil;erisinde yapılabilir. G&ouml;zden &ccedil;ıkarılan vitreus yerine cerrah, steril tuzlu su, silikon yağı ya da g&ouml;z kabarcığı yerleştirir. B&ouml;ylelikle g&ouml;z şeklinin korunması sağlanır.</p> <h2><strong>Vitrektomi &Ccedil;eşitleri Nelerdir?</strong></h2> <p>G&ouml;z&uuml;n hastalık bulunduğu kısma bağlı olarak vitrektomi &ccedil;eşidi de farklılık g&ouml;sterebilir. Pars plana vitrektomi, anterior vitrektomi, minimal invaziv vitrektomi, total vitrektomi ve parsiyel vitrektomi olarak beş &ccedil;eşitte incelenebilir.</p> <p>Vitrektomi &ccedil;eşitleri ş&ouml;yle a&ccedil;ıklanabilir:</p> <h3><strong>Pars Plana Vitrektomi (PPV)</strong></h3> <p>Pars plana vitrektomi, en yaygın kullanılan vitrektomi t&uuml;rleri arasındadır. Bu teknikte uygulanırken g&ouml;zde bulunan ve pars plana adı verilen b&ouml;lgeden &ccedil;ok k&uuml;&ccedil;&uuml;k kesilerle vitreusa ulaşılır. Ulaşılan bu alandan vitreus &ccedil;ıkarılır. Retina dekolmanı, makula deliği, <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/retinopati-nedir">diyabetik retinopati</a> ve vitreus kanaması gibi bir&ccedil;ok retina hastalığında bu ameliyat &ccedil;eşidinden yararlanılır.</p> <h3><strong>Anterior vitrektomi</strong></h3> <p>Anterior vitrektomi, uygulanırken g&ouml;z&uuml;n &ouml;n kısmında yer alan vitreus jelinin &ccedil;ıkarılması sağlanır. &Ouml;zellikle katarakt ameliyatları sırasında ya da sonrasında, vitreusun &ouml;n kısmında kanama veya hasar oluştuğunda bu ameliyat t&uuml;r&uuml;nden yararlanılır. G&ouml;z&uuml;n &ouml;n kısmında bulunan komplikasyonları tedavi ederek ve g&ouml;r&uuml;ş kalitesinin artmasını sağlar.</p> <h3><strong>Minimal invaziv vitrektomi (MIVS)</strong></h3> <p>Minimal invaziv vitrektomi, standart olan pars plana vitrektomiye g&ouml;re daha k&uuml;&ccedil;&uuml;k kesilerle yapılan bir işlem olarak bilinir. Bu y&ouml;ntem i&ccedil;erisinde daha k&uuml;&ccedil;&uuml;k aletler kullanılarak g&ouml;zde minimum hasarla tedavi planlanır. İyileşme s&uuml;resi daha kısa olarak bilinir. Bu vitrektomi t&uuml;r&uuml;nde retinayla ilgili daha hafif sorunlar veya hassas m&uuml;dahaleler tercih edilebilir.</p> <h3><strong>Total vitrektomi</strong></h3> <p>Total vitrektomi ise g&ouml;zdeki vitreusun tamamen &ccedil;ıkarılmasını i&ccedil;erir. &Ouml;zellikle g&ouml;z i&ccedil;erisindeki enfeksiyon gibi durumlarda t&uuml;m vitreus dokusunun alınması gerekebilir.</p> <h3><strong>Parsiyel vitrektomi</strong></h3> <p>Parsiyel vitrektomi işleminde ise vitreusun yalnızca belirli bir kısmının &ccedil;ıkarılır. Sınırlı b&ouml;lgelerde yapılan k&uuml;&ccedil;&uuml;k m&uuml;dahalelerde veya vitreusun yalnızca sorunlu olan b&ouml;l&uuml;m&uuml; alınır.</p> <h2><strong>Vitrektomi Ameliyatı Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Vitrektomi ameliyatı, retinanın zarar g&ouml;rmesi, makula deliğinden meydana gelen yırtılması, diyabetik retinopati ve vitreus kanaması gibi durumlarda yapılabilir. Bunların yanında bir&ccedil;ok farklı g&ouml;z rahatsızlığının tedavisinde de vitrektomiden yararlanılır.</p> <p>Vitrektomi ameliyatının yapılma nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Retina dekolmanı</strong></h3> <p>G&ouml;z&uuml;n arka b&ouml;l&uuml;m&uuml;nde bulunan ve kişinin g&ouml;rme işlevinde &ouml;nemli bir role sahip olan doku, retina olarak bilinir. Dekolman ise retinanın g&ouml;z duvarından ayrılmasıyla g&ouml;r&uuml;len bir durumdur. Bu durum yaşandığından vitrektomi ameliyatı ile vitreus &ccedil;ıkarılır ve retina yerine sabitlenebilir.</p> <h3><strong>Diyabetik retinopati</strong></h3> <p>Diyabetik retinopati, &ouml;zellikle diyabet hastalarının g&ouml;zlerinde k&uuml;&ccedil;&uuml;k kan damarlarının zarar g&ouml;rmesiyle meydana gelir. Retina &uuml;zerinde kanamalar, g&ouml;rme kaybı ve sıvı birikimi gibi belirtilerle kendini g&ouml;sterir. Vitrektomi, bu kanamaların temizlenmesi ve retinanın tedavi edilmesi i&ccedil;in yapılabilir.</p> <h3><strong>Makula deliği</strong></h3> <p>Merkezi g&ouml;rme alanını etkileyen makula, retinanın bir b&ouml;lgesidir. Makul deliği ise bu alanda bir yırtılma ya da boşluk g&ouml;r&uuml;lmesi durumudur. Vitrektomi ameliyatı ile makul deliği onarılır ve g&ouml;rme kaybı &ouml;nlenebilir.</p> <h3><strong>Vitreus kanaması</strong></h3> <p>G&ouml;zde bulunan vitreusun i&ccedil;erisinde kanama oluştuğu durumda g&ouml;rme kalitesi d&uuml;şerek ve g&ouml;rme kaybı yaşanabilir. Vitrektomi ameliyatı ile bu kanama temizlenir ve g&ouml;z&uuml;n arka kısmında bulunan yapılar net bir şekilde g&ouml;rmeye g&ouml;rmek i&ccedil;in iyileştirilir.</p> <h3><strong>G&ouml;z travmaları</strong></h3> <p>G&ouml;z yaralanmaları ve travmaları sonucundan vitreus dokusunun i&ccedil;inde yabancı cisimler veya hasar g&ouml;ren b&ouml;lgeler oluşabilir. Bu durumda, vitrektomi ameliyatı yapılarak g&ouml;zdeki yabancı maddeler &ccedil;ıkarılır ve g&ouml;z sağlığının korunması ama&ccedil;lanır.</p> <h3><strong>Epiretinal membran</strong></h3> <p>Epiretinal membran, ince doku tabakası olarak retina y&uuml;zeyinde bulunur. Bu membran, retinada buruşmalar şeklinden kendini g&ouml;sterebilir ve zaman i&ccedil;erisinde g&ouml;rme kaybına neden olabilir. Vitrektomi ameliyatı ile epiretinal membranı kaldırılarak g&ouml;rme sağlığının iyileştirilmesi sağlanır.</p> <h2><strong>Vitrektomi Ameliyatı Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?</strong></h2> <p>Vitrektomi ameliyatında g&ouml;z&uuml;n i&ccedil;indeki vitreus dikkatli şekilde g&ouml;ze zarar vermeyecek şekilde alınır. İşlem esnasında &ouml;zel mikrocerrahi aletlerden yararlanılır. Vitreus yerine tuzlu su veya gaz ile doldurulur. Bu sayede g&ouml;z i&ccedil;indeki basın&ccedil; korunarak tedavi edilir. Vitrektomi sonrasında g&ouml;zde hafif bir ağrı, kızarıklık veya bulanık g&ouml;rme gibi belirtiler oluşabilir.</p> <p>Vitrektomi sonrası dikkat edilmesi gerekenler ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <ul> <li>Doktorun &ouml;nerisiyle g&ouml;z damlaları kullanılabilir</li> <li>G&ouml;zde oluşabilecek enfeksiyon riskine karşı hijyen kuralları &ouml;nemlidir</li> <li>Ağır bir eşya kaldırmaktan ve baş aşağı doğru eğilmekten ka&ccedil;ınılması gerekir</li> <li>Şiddetli ağrı, bulanık g&ouml;rme veya ani g&ouml;rme kaybı gibi belirtiler durumunda derhal doktora başvurulmalı &ouml;nerilir</li> </ul> <h2><strong>Vitrektomi Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Vitrektomi ameliyatı riskli mi?</strong></h3> <p>Vitrektomi ameliyatı, her cerrahi m&uuml;dahalede olduğu gibi bazı riskler taşıyabilir. Kanama, enfeksiyon, katarakt oluşumunun yanında g&ouml;z i&ccedil;indeki basın&ccedil;ta değişiklikler ve komplikasyonlar oluşabilir. Alanında uzman doktorlar tarafından yapıldığı durumda bu risk azalmaktadır.</p> <h3><strong>Vitrektomi ameliyatı sonrası g&ouml;rme ne zaman olur?</strong></h3> <p>Vitrektomi ameliyatı sonrasında g&ouml;rme, ameliyatın t&uuml;r&uuml;ne ve g&ouml;z&uuml;n durumuna g&ouml;re değişiklik g&ouml;sterebilir. &Ccedil;oğu kişide g&ouml;rme, ilk birka&ccedil; hafta i&ccedil;inde iyileşmeye başlayarak a&ccedil;ılır. Tam iyileşme s&uuml;resi ise ortalama 3 ila 6 ay s&uuml;rebilir.</p> <h3><strong>Vitrektomi tekrar yapılır mı?</strong></h3> <p>Vitrektomi ameliyatı bazı durumlarda tekrar yapılabilen bir ameliyat t&uuml;r&uuml;d&uuml;r. &Ouml;zellikle retina dekolmanı veya diyabetik retinopati gibi tekrarlayan g&ouml;z hastalıklarında vitrektomi yapılabilir.</p>

Dermabrazyon​

<p>Dermabrazyon, cildin p&uuml;r&uuml;zs&uuml;zleşmesinde etkili olan tedavi y&ouml;ntemidir. &Ouml;zellikle travmalar, akne ve ameliyat sonrasında oluşan yara izlerine ve lekelerine uygulanabilir. Dermabrazyon işlemi esnasında &ouml;zel bir cihaz yardımıyla cildin &uuml;st tabakasında soyulma ger&ccedil;ekleştirilir. Cilt y&uuml;zeyine uygulanan mikro d&uuml;zeydeki aşındırma sayesinde cilt kendini yenileyerek daha gen&ccedil; ve p&uuml;r&uuml;zs&uuml;z bir cilde sahip olunabilir. Dermatolog ya da plastik cerrah tarafından uygulaması yapılan dermabrazyon d&uuml;ş&uuml;k riskli olarak kabul edilir. Fakat her cilt tipinde en iyi sonu&ccedil;lar alınmayabilir.</p> <h2><strong>Dermabrazyon​ Nedir?</strong></h2> <p>Dermabrazyon, yara izleri, cilt lekeleri ve yaşlanma belirtilerine uygulanarak cildin &uuml;st tabakasının kontroll&uuml; bir bi&ccedil;imde soyulmasını i&ccedil;eren ve cildin yenilenmesini hedefleyen bir işlemdir. Bu işlem sonrasında cilt p&uuml;r&uuml;zs&uuml;z ve gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me kavuşabilir. Dermabrazyon işlemi esnasında &ouml;zel bir cihaz yardımıyla cildin en &uuml;st tabakası soyulur ve cildin yeni bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me ulaşması hedeflenir. G&uuml;neş hasarı, kırışıklıklar, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/melazma-nedir">melazma</a>, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/sivilce-nasil-gecer-sivilce-izlerine-ne-iyi-gelir">akne izleri</a> gibi durumlarda bu işlemden yararlanılabilir. Fakat dermabrazyon yaptırmadan &ouml;nce cilde uygun olup olmadığına karar vererek risklerini değerlendirmek gerekir. İşlem sonrasında ise iyileşme s&uuml;recinde g&uuml;neşten korunmak &ouml;nemlidir ve cilt bakımına dikkat edilmesi gerekir.</p> <h2><strong>Dermabrazyon​ Neden Yapılır?</strong></h2> <p>Dermabrazyon, cilt y&uuml;zeyinde belirgin olarak oluşan kusurların azaltılması ve cilt y&uuml;zeyinin yenilemek amacıyla yapılan bir işlemdir. Dermabrazyon, akneler, kırışıklıklara, <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/gunes-lekesi-nasil-gecer">g&uuml;neş lekelerine</a> ve cilt dokusunu yenilemek i&ccedil;in yapılır. Bunlarından yanından ciltte estetik problemi yaşayan i&ccedil;in de dermokozmetik işlem olarak değerlendirilir.</p> <p>Dermabrazyon işleminin kullanım nedenleri ş&ouml;yle sıralanabilir:</p> <h3><strong>Akne ve yara izlerini azaltmak</strong></h3> <p>Zaman i&ccedil;erisinde derinleşen akne izler, kazalar sonucunda meydana gelen yara izleri, yanıklar ve cerrahi m&uuml;dahaleler sonrasında ciltte kalıcı olarak değişiklikler meydana gelebilir. Dermabrazyon, oluşan bu izleri aşındırarak giderilmesini hedefler. İşlem yapıldıktan sonra ciltte oluşan yenilenme s&uuml;reci sayesinden izler azalır ve cilt g&uuml;zel bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me kavuşur.</p> <h3><strong>Cildi yenilemek ve p&uuml;r&uuml;zs&uuml;zleştirmek</strong></h3> <p>Cilt y&uuml;zeyinin zaman i&ccedil;erisinde p&uuml;r&uuml;zl&uuml; oluşu ve mat g&ouml;r&uuml;nt&uuml;ye ge&ccedil;mesi nedeniyle dermabrazyon işlemi uygulanabilir. Uygulanan işlem sonrasından cilt daha canlı ve gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me kavuşur. B&ouml;ylelikle cilt y&uuml;zeyine uygulanan makyajla beraber p&uuml;r&uuml;zs&uuml;z bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m elde edilir.</p> <h3><strong>İnce &ccedil;izgilerin ve kırışıklığın giderilmesi</strong></h3> <p>Yaşlanmayla beraber g&ouml;r&uuml;len ve g&ouml;z &ccedil;evresi, alın, dudak kenarından oluşan ince &ccedil;izgilere karşı dermabrazyon uygulanabilir. Y&uuml;zeysel oluşan bu kırışıklıklar cilt y&uuml;zeyinin soyulmasıyla beraber d&uuml;zelme g&ouml;sterir. B&ouml;ylelikle cilt hem sağlıklı hem de gen&ccedil; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;me kavuşabilir. Dermabrazyon işlemi, &ouml;zellikle kırışıklıkların derinleşmediği erken yaşlanma belirtileri i&ccedil;in etkili olabilmektedir.</p> <h3><strong>G&uuml;neş lekelerini hafifletmek</strong></h3> <p>G&uuml;neşe uzun s&uuml;reler maruz kalmak, ciltteki <a href="https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/melanin">melanin</a> &uuml;retiminin artmasına neden olarak koyu lekeler oluşmasına zemin hazırlar. Dermabrazyon işlemi uygulandığından cildin ilk tabakası soyularak oluşan lekelerin a&ccedil;ılmasını sağlar ve cilt tonunu eşitler. Bunların yanından yaşın ilerlemesiyle beraber g&ouml;r&uuml;len yaşlılık lekelerine de dermabrazyon uygulanabilir.</p> <h3><strong>Cilt hasarını azaltmak ve &ccedil;atlak izlerini gidermek </strong></h3> <p>Ciltte aniden gelişen kilo kaybına bağlı oluşan &ccedil;atlaklara dermabrazyon işlemi uygulanabilir. B&ouml;ylelikle g&ouml;r&uuml;len &ccedil;atlar izleri belirgin bir seviyede azaltılır. Bunların yanından cilt travmaları ve y&uuml;zeysel meydana gelen yanıklara karşı da dermabrazyon uygulanabilir.</p> <p>Dermabrazyon işlemi doğru şekilde uygulanıldığında etkili sonu&ccedil;lar verebilir. İşlem &ouml;ncesinde dermatolog ile g&ouml;r&uuml;şme sağlanarak detaylı bir değerlendirme yapılır. Buna y&ouml;nelik olarak da tedavi planı oluşturulabilir.</p> <h2><strong>Dermabrazyon ile Hangi T&uuml;r Rahatsızlıklar Tedavi Edilir?</strong></h2> <p>Dermabrazyon işlemi, ilk olarak akne izleri ve <a href="https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/cicek-hastaligi-nedir">&ccedil;i&ccedil;ek hastalığının</a> yarattığı izlere karşı uygulanmak i&ccedil;in geliştirilen bir y&ouml;ntemdir. Bunların yanında g&uuml;n&uuml;m&uuml;zde kırışıklıkları ve ince &ccedil;izgileri azaltmak ve g&uuml;neş lekelerinden kurtulmak i&ccedil;in uygulanıyor. Dermabrazyon şu rahatsızlıklar durumunda uygulanabilir:</p> <ul> <li>Yaşlılıkla oluşan kaz ayakları ve ince &ccedil;izgileri</li> <li>Yaşlılık lekeleri</li> <li>Melazma ve koyu cilt lekeleri</li> <li>Sivilce ve akne izleri</li> <li>Kırmızı burun (rinofima)</li> <li>&Ccedil;i&ccedil;ek hastalığı izleri</li> <li>Kaza ve ameliyat sonrasında g&ouml;r&uuml;len izler</li> <li>İyi huylu deri b&uuml;y&uuml;meleri</li> <li>Kanser &ouml;ncesi g&ouml;r&uuml;len cilt lekeleri</li> <li>G&uuml;neş hasarı</li> <li>&Ccedil;atlaklar</li> </ul> <h2><strong>Dermabrazyon​ Nasıl Uygulanır?</strong></h2> <p>Dermabrazyon, uzman dermatolog ya da plastik cerrah tarafından uygulanan bir cilt yenileme işlemi olarak bilinir. Cilt y&uuml;zeyine etki eden bu işlemin amacı cildin aşınmasını sağlayarak yenilenmesidir. Dermabrazyon uygulaması şu aşamalarla yapılır:</p> <ul> <li>İlk olarak, işlem yapılacak olan cilt b&ouml;lgesi temizlenir</li> <li>Ağrının azaltılması i&ccedil;in lokal anestezi uygulanır</li> <li>Dermabrazyon işlemi y&uuml;ksek hızla d&ouml;nen başlıklarıyla cilt y&uuml;zeyindeki &ouml;l&uuml; h&uuml;crelerin soyulmasını sağlar</li> <li>Ciltteki kusurların bulunduğu b&ouml;lge, kontroll&uuml; bir şekilde katman katman soyulur</li> <li>Dermatolog, kişinin ihtiyacına y&ouml;nelik olarak işlem sırasında cildin durumunu izleyip istenen derinliğe ulaştığında cihazı durdurur</li> <li>İşlem sonrasında cilt, yatıştırıcı ve nemlendirici kremler s&uuml;r&uuml;l&uuml;r</li> <li>Dış fakt&ouml;rlere karşı cilde bandaj uygulanabilir</li> <li>İlk birka&ccedil; g&uuml;n boyunca işlem yapılan b&ouml;lgede kızarıklık ve şişlik oluşabilir</li> <li>Cilt, birka&ccedil; g&uuml;n i&ccedil;inde iyileşmeye başladık&ccedil;a kabuklanma ve soyulma g&ouml;zlemlenir</li> <li>Dermabrazyon sonrası g&uuml;neşe karşı daha hassas hale geldiğinden g&uuml;neş kremi kullanılması &ouml;nerilir</li> </ul> <h2><strong>Dermabrazyon Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?</strong></h2> <p>Dermabrazyon işlemi sonrasında iyileşme s&uuml;recinde cilt bakımını yapmak &ouml;nemlidir. Fakat cilt bakımı yaparken &uuml;r&uuml;nleri dikkatli se&ccedil;mek gerekir. &Ouml;zellikle hassas ciltlere uygun olabilecek temizleyiciler ve nemlendiriciler kullanılmalıdır. Bunların yanında kimyasal i&ccedil;erikli &uuml;r&uuml;nler, parf&uuml;ml&uuml; kozmetikler veya asit i&ccedil;eren bakım &uuml;r&uuml;nlerinden ka&ccedil;ınmak gerekir. B&ouml;ylelikle oluşabilecek tahrişin &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;ilir. Dermabrazyon işlemi, doğru bakım ve dikkat şekilde yapıldığında cildin daha gen&ccedil;, p&uuml;r&uuml;zs&uuml;z ve canlı bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m elde edilmesini sağlar.</p> <h2><strong>Dermabrazyon Hakkında Sık Sorulan Sorular</strong></h2> <h3><strong>Dermabrazyon ka&ccedil; g&uuml;nde iyileşir?</strong></h3> <p>Dermabrazyon iyileşme s&uuml;reci 7-10 g&uuml;n s&uuml;rebilir. Cildin tamamen toparlanması ve sonucun tam olarak g&ouml;r&uuml;lmesi birka&ccedil; hafta ila birka&ccedil; ay zaman alabilir.</p> <h3><strong>Dermabrazyon kalıcı mı?</strong></h3> <p>Dermabrazyon sonucunda kalıcılık kişiden kişiye değişse de uygulanan b&ouml;lgede izler ve lekeler b&uuml;y&uuml;k oranda azalır.</p>

Tüm Tedavi Yöntemleri
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al