2019 yılında ortaya çıkan ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 mutasyona uğrayarak Omicron, Eris ve Pirola gibi birçok varyantla varlığını sürdürmeye devam ediyor. Omicron, Eris ve Pirola gibi varyantların ardından riskli gruplar için aşılama yeniden gündeme geliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Funda Timurkaynak, Covid 19’un yeni varyantlarına karşı alınması gereken önlemler ve aşı uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Kimler Covid Aşısı Olmalıdır?
Koronavirüs aşılarının etkisi, virüsün yapısının değişmesiyle birlikte zamanla azalabilmektedir. Aşı ile Covid- 19’un ağır bir tablo şeklinde seyretmesi önlenebilmektedir. Hastalarda kısmi bir bağışıklık olduğunda varyantlı virüs geçirilse bile, hastalık kendini üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde gösterebilmektedir. Virüs vücuda girdiğinde edinilen bağışıklık sayesinde antijen hatırlanmakta ve yoğun bakım yatışı olmadan, solunum cihazlarına ihtiyaç kalmadan veya hayati tehlike olmadan hastalığın atlatılması sağlanabilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Amerika ile Avrupa’nın sağlık otoriteleri de bazı risk gruplarında aşı olunmasını önermektedir.
- 65 yaş üzeri kişiler
- Kalp hastaları
- Diyabet hastaları
- İmmün ( bağışıklık) yetmezliği olanlar
Amerika aşılamayı varyant virüsü (XBB1.5) içeren aşılar ile yapmaktadır. Şu andaki varyantların hepsi aslında Omicron ailesinin alt varyantları olarak geçmektedir. Dolayısıyla kişi Omicron ile hastalığı geçirdi ise onun alt varyantlarına karşı da korunma olabilmektedir.
Türkiye’de bulunan koronavirüs aşıları, yeni gelişen varyantlara karşı antijen içermemektedir. Aşılanmanın olduğu dönemlerde vurulan ilk aşıların zamanla antikor yanıtları azalmakta, bu nedenle ek doz aşı yapılması immünitenin yani bağışıklığın tekrar bu antijeni hatırlamasını sağlamaya yardımcı olmaktadır. Virüse karşı yeteri kadar antikor üretemeyen, risk grubundaki kişilerin hatırlatma dozunu olmaları önerilmektedir.
El Hijyeni Hem Gripten hem de Koronavirüsten Korunmaya Yardımcı Oluyor
Gripten ve üst yolunum yolu virüslerinden korunmamız için en önemli nokta aslında el hijyenine önem vermektir. Çünkü ellerimiz; yüzeylerdeki mikropların göz, burun veya ağız yoluyla vücuda girmesine yol açmaktadır. El antiseptiğinin de burada önemi artmaktadır. Maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi de yine bütün solunum yolu virüslerinde olduğu gibi koronavirüste de bizi ilk etapta koruyacak anlamlı önlemlerdir. Kaliteli uyku, sağlıklı ve dengeli beslenme ve düzenli egzersiz yapmak çok önemlidir. Vücudun bağışıklık sistemini olumlu etkileyecek her türlü aktivite zaten bizi virüslere karşı koruyabilecektir.
65 Yaş Üstündekiler Risk Altında Olabilir
DSÖ ve Avrupa Hastalık Merkezi’nin verilerine göre; 13’ten fazla Avrupa ülkesinde varyantlar ile vakalardaki artış belirtilmiş durumdadır. Vakalar detaylı incelendiğinde %60 oranında eris varyantının görüldüğü ve eris varyantı bulunan bu hastalarda bulgu verenlerin ve hastaneye yatanların çoğunlukla 65 yaş üzeri olduğu görülmektedir. Avrupa Sağlık Merkezi’nin verilerine bakıldığında Eylül ayının ilk haftası 41.000 vaka olduğu ve 172 ölüm olduğu belirtilmiştir. Hastaneye yatan bu vakaların %35’inin 65 yaş üstü, ölüm sayılarındaki incelemede ise %91’inin 65 yaş üstü olduğu tespit edilmiştir ama şu an ki veriler ışığında gerek yoğun bakım gerekse ölüm oranlarında çok endişe verici bir durum bulunmamaktadır. Bu varyantların genelde üst solunum yolu enfeksiyonları şeklinde seyrettiği belirtilmektedir. Bağışıklık sistemi değişen virüsü tanıyamadığı için varyantlar ile hızla bulaşması normal karşılanmaktadır. Korunma önlemleri ve aşılama ile hastalığın yayılmasının önüne geçilebilmektedir.
Güncelleme Tarihi : 15 Ekim 2024
Yayınlanma Tarihi: 29 Eylül 2023