Ramazan ayı süresince, öğün sayısının ikiye inmesi ve aç kalınan sürenin uzun olması nedeniyle, oruç tutan kişilerin metabolizmasında bir takım değişiklikler meydana geliyor. Ramazan sonrasında normal beslenme düzenine geçildiğinde ise, besin çeşitliliği ile birlikte tatlı tüketiminin de artması, çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirebiliyor.
Bayramda sık görülen sindirim ve kalp sorunlarını yaşamamak için sağlıklı beslenmeye çok dikkat edilmesi gerekiyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Nefroloji ve İç Hastalıkları Bölümü Uzmanları, Ramazan sonrası sağlıklı beslenme önerilerini sıraladı.
Kalp, diyabet ve böbrek hastaları beslenmeye dikkat etmeli
Dengeli beslenme sağlık için hayati önem taşımaktadır. Ramazan ayı boyunca günlük öğün sayısı azaldığı ve beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana geldiği için, bazal metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Bu nedenle bayramda, beslenme alışkanlığını değiştirirken ılımlı bir geçiş, sindirim sistemi ve şeker dengesi açısından çok önemlidir. Geleneksel bayram ikramları olan şekerleme, çikolata, gazlı içecek, tatlı ve tuzlu hamur işlerinin birdenbire sık tüketilmesi sindirim sistemi rahatsızlıklarının yanı sıra; kan şekerinin hızlı artmasına ve hipertansiyon hastalarının da tansiyonlarının yükselmesine neden olmaktadır. Bu nedenle diyabet, kalp, hipertansiyon, böbrek ve karaciğer hastalarının beslenme düzenine dikkat etmesi önemlidir.
İkramlarınız için küçük tabaklar seçin
Bayramda yağ oranı ve kalorisi fazla besinlerin çok miktarda tüketilmesi karın ağrısı, mide bulantısı, gastro-özofagial reflü, karın şişkinliği, ishal, kabızlık ve hazımsızlık gibi mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına yol açabilmektedir. Bu rahatsızlıklardan korunmak için besin içeriklerine ve porsiyon ölçülerine çok dikkat edilmesi gerekir.
Çikolata yerine kuru meyve ikram edin
Ramazan bayramı boyunca şerbetli tatlı ve çikolata tüketimi artmaktadır. Bu besinlerin glisemik indeksleri yüksek olduğundan kan şekerini hızla yükseltici etkileri vardır ve kalorileri çok fazladır. Bu nedenle tatlı tüketiminin sınırlandırılması ve tatlı tercihlerinin ise mümkün olduğunca sütlü tatlılardan yana kullanılması önemlidir. Örneğin dondurma serinletici ve az kalorili olması sebebiyle doğru bir tercih olacaktır. Geleneksel olarak ikram edilen çikolata ve şekerlemeler yerine fıstık, ceviz, badem, fındık, kuru kayısı, kuru meyve gibi daha sağlıklı besinler tercih edilmelidir.
Kalp krizine dikkat!
Özellikle tuzlu ve ağır yemekler tüketilmesi hipertansiyon, gut, diyabet, kalp ve böbrek hastaları için hayatı tehdit eden durumlara neden olabilmektedir. Ramazan ayı nedeniyle az yemek yemeye alışan mideye, bayramda birden ve yoğun bir şekilde yüklenmekle birlikte, şeker oranı ciddi derecede yükselmekte ve şekerdeki bu oynamalar kalp krizlerini tetikleyebilmektedir. Bu anlamda kalp rahatsızlıkları ve kalp krizi, bayram süresince acil servislerde çok sık görülen bir hastalık grubu haline gelmektedir.
Aşırı tuz ve şekerden uzak durun
Hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, kalp-damar, mide-bağırsak, karaciğer, böbrek ve diyaliz hastaları ile ileri yaşta kişilerin bayram süresince beslenmelerine özen göstermesi önemlidir. Bu grupta yer alanların, hamur işleri tüketimlerinde sınırlama yaparak, aşırı tuz tüketilmesinden ve diyabetlilerin de şekerden uzak durması gerekmektedir.
Şu tatlıyı yiyeyim diyabet ilacımı alırım demeyin
Diyabet, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermelidir. Özellikle diyabet hastaları tatlı tüketmekten kaçınmalıdır. Bayramda sağlıklı yiyecekleri seçip, kendilerine önerilen diyet programına mutlaka uymaları gerekmektedir. Kolesterolü artıracak yiyeceklerden uzak durarak, kan basıncını kontrol altında tutmaları önemlidir. İnsülin kullanan hastalar tedavilerini aksatmamalı, kullandıkları ilaçlarını düzenli almalı ve bayram süresince düzenli egzersizlerini ihmal etmemelidir.
Meyve kompostoları hem sağlık hem serinlik verir
Ramazan ayının yaz dönemine denk gelmesi ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle gün boyunca su tüketiminin çok kısıtlı olması, su içme alışkanlığının kaybedilmesine sebep olmaktadır. Bu durum vücutta kalıcı hasarlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, su içme alışkanlığını tekrar kazanmak için günlük sıvı ihtiyacı olan 2.5-3 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 28 Temmuz 2022
Yayınlanma Tarihi: 18 Haziran 2017