En önemli belirtileri cilt kuruluğu, pullanma ve kaşıntı olan atopik cilt, çocukların %20-25’ini, erişkinlerin ise %2-3’ünü etkiliyor. En sık 3-6 ay arasında bebeklik döneminde başlıyor. Hastaların çoğu ergenlik döneminde iyileşirken, %10-30’luk bir hasta grubunda iyileşme görülmüyor ve erişkinlik döneminde de şikayetler devam ediyor. Ancak günlük hayatta dikkat edilecek bazı püf noktalar ile şikayetleri azaltmak ya da ortadan kaldırmak mümkün olabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Yeliz Karakoca, atopik cilt sorunu yaşayanlara önerilerde bulundu.
Günlük yaşam kalitesini bozuyor
Çok kuru cilt, pullanma, kızarıklık- hassasiyet ve kaşıntı hastalığın en önemli belirtileridir. Kuruluk kaynaklı kaşıntı hissi ve kaşınma, atopik cildin temel özelliklerinden birisidir. Cilt bariyerinin kusurlu olması, alerjenler ve tahriş edici maddelerin derine nüfuz ederek kuruluk kaynaklı kaşıntı hissine neden olmaktadır. Atopik cildin genelde kuru olması, kuru bir cildin atopiye eğilim gösteren bir cilt olduğu anlamına gelmez. Kaşıntı nedeniyle özellikle uyku düzeninin bozulması, yorgunluk hastaların okul ve iş hayatlarında dikkat sorunlarına yol açabilir. Kuru, kızarık, kepekli ya da sızıntılı lezyonlar şeklinde olabilen ve tekrarlayan deri döküntüsü hastanın yaşına göre farklı bölgelerde ve özelliklerde olur. Bebeklerde özellikle yanaklarda ve çenede kuruluk kaynaklı kırmızılık görünümüne yol açabilir. Daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde çoğunlukla boyunda ve dirsek, bilek ve dizlerin arkasında, cildin katlandığı yerlerde ortaya çıkabilir.
Tanısı klinik özelliklerin muayene ile saptanması ve anamneze dayanarak konulmaktadır. Atopik egzama tanısını koymak için herhangi bir laboratuvar incelemesine ihtiyaç yoktur. Bununla birlikte atopik cilt- atopik egzama bulaşıcı bir hastalık değildir. Tedavide asıl hedeflenen, klinik belirtilerin kontrol altına alınarak şikâyetlerin giderilmesi ve hayat kalitesinin artırılmasıdır. Atopik cilt ve atopik dermatit tedavisi 2 basamaklı olarak yapılır. 1. aşamada; hastalığın akut atak döneminde dermatoloji uzmanı tarafından verilen kortizonlu kremler, takrolimus ya da pimekrolimus içeren kremler ve antihistaminik şuruplar kullanılabilir. Bu ilaçların uygun şekilde düzenli kullanımı çok önemlidir. Aileler sıklıkla kortizonlu krem kullanırken tereddüt etmektedirler ancak uzman doktor tarafından belirtildiği şekilde kortizon kullanımının çocuklara bir zararı yoktur. İkincil gelişen enfeksiyonların tedavi edilmesi için antibiyotikler tedaviye eklenebilir. Tedaviye yanıt vermeyen vakalarda ise bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlara başvurulabilir. Atak dönemi atlatıldıktan sonra 2. aşama olan idame tedavi sürecinde sürekli vücudu nemli tutacak hastalığa özel nemlendiriciler kullanılmalı ve deriyi kurutup bariyeri bozacak uygulamalardan uzak durulması gerekmektedir.
Atopik ciltlerin bakımı için bu önerilere kulak verin
Kuru bir cildin koruyucu bariyer özelliğini kaybederek kısmen atopik egzama olan ciltlerden sorumlu alerjenlerin vücuda nüfuz etmesine izin verdiği bilinmektedir. Kuru ciltleri ve özellikle de cilt bariyerini onarmak için savunma rolünü geri kazanması emolyent içerikli krem ya da balsam ile cildi nemlendirerek sağlanabilir. İyi nemlendirilmiş bir cildin, daha az tahriş anlamına geldiği unutulmamalıdır. Yani deri bakımında koruma ve önleme çok önemlidir.
- Atopiye eğilim gösteren cildi nemli tutmak için, duşta bir sabun muadili veya syndet kullanılmalı, kese-lif kullanılmamalı ve cildin mikrobiyomunu (ciltte yaşayan ve cildin dengesini korumaya yardımcı olan mikroorganizmalar) yenilemek için zengin bir nemlendirici uygulanmalı.
- Cildin günde 1-2 kez, özellikle de banyo yapıldıktan hemen sonra nemlendirilmesi,
- Banyo süresinin 10-15 dk’yı geçmemesi ve ılık su kullanılması
- Bol sıvı tüketilmesi,
- Bulunulan ortamın nemlendirilmesi,
- Bol ve rahat kıyafetlerin tercih edilmesi,
- Cildin sık kaşınarak irrite edilmesinden kaçınılması, lezyonların hafifletilmesine faydalı olan yaşam tarzı değişiklikleri arasında yer alır.
- Ek olarak, şikâyetleri tetiklediği bilinen çevre faktörlerinden de uzak durulması gerekir.
- Cilt bakımının başarısı için birkaç hayat kolaylaştırıcı ipucu önemlidir. Bunlar arasında: ılık ve kısa duşlar tercih etmek, oda sıcaklığının daha serin tutulması, ev tozu akarlarıyla mücadele etme, pamuklu giysiler tercih edilmesi, terin ciltte kalmasına izin verilmemesi sayılabilir.
Çocuklarda atopiye eğilim gösterebilen hassas ciltlerde, özellikle uykunun bölünmesine neden olabilen kaşıntı hissine yol açan kurulukla baş etmek zor olabilir. Çocukların (ve ebeveynlerin) rahat şekilde uyuyabilme şanslarını artırmak için:
- Uyku öncesi ılık bir banyo yapıldıktan hemen sonra tüm vücudun nemlendirilmesi,
- Hafif bir örtü ve pamuk pijamalarla çocuklarınızın yatakta serin kalmalarını sağlayın.
- Kışın ısıtmayı çok açmayın ve yazın gece boyunca pencereyi açık tutun.
Bağırsak florasının bozulması atopik dermatiti tetikleyebiliyor
Gıdalar atopik dermatite yol açmaz. Ama bazı çalışmalar gösteriyor ki besin alerjileri, var olan atopik dermatiti daha da ağırlaştırabilir. Atopik dermatiti olan çocukların sıklıkla bazı gıdalara da alerjileri olabilmektedir. Bu besinlerden süt, yoğurt, peynir, yumurta, ceviz, fındık ve kabuklu deniz ürünleri en sık görülenlerdir. Besin alerjisi saptandığında sorumlu besin ve bu besinin içine girdiği tüm gıdaların diyetten çıkarılması gerekebilir. Atopik dermatit ve besin alerjisi olan hastalarda besin kesilse bile cilt lezyonları ortaya çıkmaya devam edebilir. Bunun için diğer tedavi ve önlemlerin uygulanmaya devam edilmesi önemlidir. Son yıllarda çeşitli araştırmalarla özellikle normal bağırsak mikrobiyom yapı ve içeriğinin bozulmasının atopik hastalıklarla ilişkili olduğu bildirilmektedir. Atopik çocukların bağırsak florası incelendiğinde atopik olmayanlardan farklı olduğu, yararlı mikroorganizmaların az, Clostridium bakterilerinin ise fazla olduğu saptanmıştır. Probiyotikler bu bozukluğu dengelemektedir. Probiyotiklerin bağışıklık sisteminin sağlıklı işleyişinde yararlı olduğu yönünde çalışmalar mevcuttur. Probiyotik takviyeleri doktor kontrolünde kullanılabilir.
Atopik dermatit tetikleyicileri…
Atopik dermatit nedeniyle cilt dış etkenlere karşı direncini kaybettiğinden, bazı çevre şartlarında cilt bulgularının gelişmesi kolaylaşır. Bu anlamda, aşağıdaki koşullar atopik dermatit gelişimini tetikleyebilir:
- Çok sıcak suyla duş veya banyo yapılması,
- Cildin uzun süre kaşınması,
- Terleme,
- Çok sıcak veya soğuk hava,
- Kuru hava,
- Sabun, dezenfektan veya deterjan gibi ciltte tahriş yapabilen maddeler,
- Çamur, kum, toz veya duman gibi çevre kaynaklı tahriş edici maddeler,
- Yün veya sentetik kıyafetler,
- Fiziksel veya duygusal stres,
- Parfüm,
- Polen,
- Küf
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 26 Mart 2024
Yayınlanma Tarihi: 22 Haziran 2022