Yükleniyor
Amniyon sıvısı, gebelik sırasında fetüsü çevreleyen, koruyan ve bebeğin içinde yüzdüğü berrak ve hafif sarımsı bir sıvıdır. Bebeğin fetal gelişiminde önemli bir rol oynayan amniyotik sıvı, fetüsün yuttuğu ve idrarını yaptığı besinleri, hormonları, antikorları ve diğer sıvıları içerir. Kulağa anormal gibi gelse de fetüsün amniyotik sıvıyı yutması ve soluması sağlıklıdır. Anne karnında amniyotik sıvının az veya çok olması hamilelik sürecinde daha çok takip gerektirir.
Amniyotik sıvı veya bebeğin suyu olarak da ifade edilen amniyon sıvısı, anne karnında bebek açısından yastık görevi gören ve fetüsün gelişimini sağlayan koruyucu bir sıvıdır.
Önemli bir koruyucu sıvı olan amniyon sıvısı, fetüsün kaslarının, akciğerlerinin ve sindirim sisteminin gelişmesine yardımcı olduğu için bebeği anne karnındaki gelişiminde önemli bir rol oynar. Ayrıca bir yastık görevi görerek onları bebeği darbelerden korur.
Amniyotik sıvı aynı zamanda fetüsün yuttuğu ve idrarını yaptığı besinleri, hormonları, antikorları ve diğer sıvıları içerir. Anne karnındaki amniyotik sıvıyı fetüsün yutması ve soluması sağlıklı kabul edilir. Bebek bu şekilde yeme içme eylemlerine karşı da bir pratik edinmiş olur.
Anne karnında çok az veya çok fazla amniyotik sıvı olması anne adayı veya fetüs için sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, uzman doktor tarafından ne kadar amniyotik sıvı olduğunu belirlemenin takibi önemlidir. Amniyotik sıvı örnekleri, fetüsü genetik durumlar açısından kontrol edebilir.
Amniyon sıvısı, hamileliğin ilk yarısında çoğunlukla vücudun kendi suyundan oluşur. Fetüsün idrarı, Hamileliğin yaklaşık 20. haftasından sonra ise amniyotik sıvının çoğu fetüsün idrarından meydana gelir. Bunun nedeni, yetişkinlerde olduğu gibi fetüsün de sıvıyı yutması ve yuttuğu sıvıları idrarla dışarı atmasıdır. Sıvının geri kalanı ise hormonlar, lipitler, karbonhidratlar, antikorlar ve diğer besinleri içerir.
Amniyotik sıvı anne karnındaki amniyotik kesenin içinde yer alır. Suyla dolu bir balon düşündüğümüzde amniyotik sıvı suyu, balon ise sıvının yer aldığı amniyotik keseyi ifade eder. Kese (veya balon) açıldığında, sıvı (veya su) sızar veya fışkırır.
Amniyon sıvısının rengi ise çoğunlukta berraktır ancak saman rengi sarısında da olabilir. Kahverengi veya yeşil renkte olan amniyon sıvısı, fetüsün mekonyum (ilk dışkı) çıkardığı anlamına gelir. Amniyotik sıvıdaki mekonyumun fetüs tarafından solunması ise bazı komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca amniyon sıvısının kokusuz olması sağlıklı kabul edilir.
Amniyon sıvısı, fetal büyüme ve gelişim için oldukça önemli bir koruyucu sıvıdır. Temel olarak bebeği dış dünyaya hazırlar. Amniyon sıvısının faydaları arasında fetüsü enfeksiyonlardan koruması, fetüsün rahat hareket etmesini sağlaması, göbek bağının sıkışmasını önlemesi ve içindeki antikorlar sayesinde bağışıklığı güçlendirmesi yer alır.
Amniyon sıvısının bebeğin gelişimi açısından faydaları şöyledir:
Amniyon sıvısının miktarı hamileliğin 34. haftasına kadar artmaya devam eder. O sırada bebeğin etrafını yaklaşık 800 ml amniyotik sıvı sarar. Bu rakam hamilelik 40. haftaya kadar geldiğinde 1000 ml’e kadar ulaşabilir. Bazı durumlarda amniyon sıvısı çok az veya çok fazla olabilir. Amniyon sıvısının çok az olması oligohidramnios olarak ifade edilirken çok fazla amniyon sıvısının olması ise polihidramnios anlamına gelir.
Bu iki durum da hamilelik sırasında sorunlara neden olabilir ve bazı komplikasyonlar ortaya çıkarabilir ancak bunlara rağmen çoğu bebeğin sağlıklı doğmasının önünde bir sorun teşkil etmez.
Oligohidramnios, anne karnından amniyon sıvısının çok az olması durumudur. Hamileliğin 32 ila 36. haftaları arasında 500 mililitreden az amniyotik sıvısı olması tıbbi olarak oligohidramnios tanısını ortaya çıkarabilir.
Amniyon sıvısının çok az olması, geç gebelik, yaralanma veya gebelikle ilgili farklı sorunları olan kadınlarda meydana gelebilir. Amniyotik sıvının az olması bebeğin daha az beslendiği anlamını da taşır. Bunun sonucundan bebek beklendiği gibi gelişemeyebilir ve bu da intrauterin büyüme kısıtlaması olarak bilinen bir duruma neden olur.
Özellikle gebeliğin ilk 6 ayında oligohidramnios bazı komplikasyonlara yol açabilir. Gebeliğin ilk haftalarında oligohidramnios doğum kusurlarına, düşük yapmaya veya erken doğuma yol açabilir. Bu yüzden herhangi bir semptom hissedildiğinde ihmal etmeden doktora danışmak gerekir. Gebeliğin son evresindeki oligohidramnios ise bebeğin yavaş büyümesine neden olabilir. Ayrıca göbek kordonunun sıkışmasına ve bebeğin yeterli besin ve oksijen almasını engellemesine de yol açabilir. Oligohidramnios ayrıca sezaryen veya cerrahi doğum riskini de artırabilir.
Polihidramnios ise nadir durum olup gebelik sırasında amniyotik sıvının çok fazla olmasıdır. Gebeliklerin %1'inde görülen bir durum olan polihidraminoz, gebelik sırasında rahimde çok fazla amniyotik sıvı toplandığında ortaya çıkar. Bu durum genetik sorunlar, sindirim sisteminde tıkanıklıklar veya kas-kemik sorunlarına bağlı olarak meydana gelebilir.
Ayrıca, gebelik sırasında ortaya çıkan diyabet olan gebelik diyabeti de amniyon sıvısının fazlalığına sebebiyet verebilir. İkiz veya üçüz sahibi olan kadınlarda da amniyon sıvısının fazla olmasına rastlanabilir. Polihidramnios genellikle zararlı bir durum değildir ancak bazı komplikasyonlara neden olabilir. Bunlar şu şekilde olabilir:
Bunların dışında koryoamniyonit, bakterilerin amniyon sıvısında enfeksiyona neden olması durumunu ifade eder. Genellikle antibiyotikle tedavi edilir. Tedavi edilmezse ciddi gebelik komplikasyonlarına yol açabilir.
Erken (doğum öncesi) zar yırtılması ise hamileliğin 37. haftasından önce ve doğum başlamadan önce amniyotik sıvının dışarı sızmasıdır. Su geldikten sonra hamileliğin devam etmesine izin vermek enfeksiyon ve komplikasyon riskini artırabilir.
Amniyotik sıvının az veya çok olmasının dışında bu iki durum da amniyon sıvıda meydana ortaya çıkabilen komplikasyonlar arasındadır.
Amniyon sıvısını ölçmenin en kolay yolu doğum öncesi ultrasondur. Ancak her zaman ultrason yöntemi yapılmaması durumunda yeterli amniyotik sıvının olup olmadığını tahmin etmek için fundus yüksekliği adı verilen amniyon sıvısı testi yapılır.
Amniyotik sıvı, amniyotik kesesin içinde yer alan ve fetüsü çevreleyen sıvı olarak tanımlanır.
Daha fazla su içmenin bilimsel olarak amniyon sıvısını artırdığı yönünde bir kesinlik yoktur. Ancak amniyon sıvısı az olan hamile bireylerin daha çok su içmesi önerilebilir. Bu durumun bir zararı olmaz.
Bir fetüsün hayatta kalabilmesi için rahimde az da olsa amniyotik sıvıya ihtiyaç vardır. Tam olarak ihtiyaç duyulan amniyon sıvısı, kaç haftalık hamile olunduğuna ve diğer faktörlere bağlıdır.
Genellikle iç çamaşırdan sızan amniyotik sıvı berrak ve kokusuz olur. Bazı kişiler bunu idrarla karıştırır ancak amniyon sıvısı bacağın iç kısmını ıslatacak şekilde gelirse bu durum amniyon sıvısının geldiğine işaret edebilir. Buna halk arasında suyun gelmesi de denir. Bazı su gelme vakaları doğumu başlatabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 12 Kasım 2024
Detaylı bilgi için iletişime geçin.
