Yükleniyor
Alfa lipoik asit, vücudun doğal olarak ürettiği, vücudun gelişimi için önemli etkilere sahip olan ve aynı zaman besinlerde de bulunan bir antioksidandır. Alfa lipoik asit her hücrede bulunur ve burada glukozu enerjiye dönüştürmeye yardımcı olur. Diğer antioksidanlar yalnızca suda (C vitamini gibi) veya yağlı dokularda (E vitamini gibi) çalışır. Ancak alfa-lipoik asit hem yağda hem de suda çözünen bir antioksidandır. Bu da alfa lipoik asidin vücudun her yerinde çalışabileceği anlamına gelir.
Alfa lipoik asit, vücut tarafından mitokondride sentezlenen doğal bir bileşik olup aynı zamanda besinlerin içinde de yer alan bir antioksidandır. Brokoli, havuç, patates ve kırmızı et gibi besinler doğal alfa lipoik asit kaynaklarıdır.
Antioksidanlar, vücut gıdayı enerjiye dönüştürdüğünde oluşan atık ürünler olan ve vücuda zarar veren "serbest radikallere" saldırır. Serbest radikaller, hücrelere zarar verebilen ve vücudun enfeksiyonlarla savaşmasını engelleyen zararlı kimyasal reaksiyonlara neden olur. Serbest radikaller ayrıca organlara ve dokulara da zarar vermesiyle bilinir.
Vücutta doğal olarak üretilen alfa lipoik asit ise her hücrede bulunmasıyla öne çıkar ve vücuda zarar veren serbest radikallere karşı savaşır. Doğal olarak üretilmesinin yanında besinlerde de yer alan alfa lipoik asidin besin kaynakları arasında brokoli, havuç, ıspanak, patates, domates, pancar, bezelye ve kırmızı et yer alır.
Diyabet kontrolü yapması, kalp-damar sağlığını desteklemesi, kilo kaybına yardımcı olması ve doğal antioksidan olduğu vücut direncine katkı sağlaması alfa lipoik asidin faydaları arasında gösterilir. Vücut alfa lipoik asidi doğal olarak üretse de besinler yoluyla da vücuda katkı sağlamak mümkündür.
Alfa lipoik asidin faydaları şöyledir:
Alfa lipoik asit vücut tarafından üretilen doğal bir antioksidandır. Doğal olarak üretilmesinin yanında besin yoluyla da alınabilen alfa lipoik asidin aynı zamanda takviyeleri de vardır. Kontrollü bir şekilde alfa lipoik asit takviyeleri de kullanılabilir.
Alfa lipoik asit, kan şekerinin metabolizmasını hızlandırarak glukozun kontrol edilmesine yardımcı olabilir ve bu da diyabet hastalığının yönetilmesine yardımcı olabilir. Ancak bu konuda daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır.
Yapılan çalışmalarda alfa lipoik asidin, LDL kolesterol ve trigliseritler de dahil olmak üzere vücuttaki lipitleri iyileştirebileceği değerlendirilir.
Alfa lipoik asidin, iştah konusunda önemli bir rol oynayan AMP-aktif protein kinaz (AMPK) adlı bir enzimi baskıladığı için potansiyel kilo kaybına yol açabileceği öngörülür.
Alfa lipoik asit, diyabetin yol açabileceği sinir hasarı olan periferik nöropati semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Alfa lipoik asit, birçok cilt bakım ürününde bulunan bir bileşendir ve doğal bir antioksidan olması alfa lipoik asidi cilt sağlığı açısından faydalı bir bileşen yapar. Alfa lipoik içeren cilt bakım ürünleri cildi korumaya ve onarmaya yardım edebilir.
Aynı zamanda karaciğerde de üretilen bir antioksidan olan alfa lipoik asit, karaciğer sağlığını koruyabilmekle birlikte karaciğer hastalıkları riskini de azaltabilir. Alfa lipoik açısından zengin besinler tüketerek veya takviye kullanarak bu süreç desteklenebilir.
Alfa-lipoik asit, beyne kolayca ulaşabilen bir antioksidan olduğu için beyni ve sinir dokusunu korumaya yardımcı olabilir. Özellikle felç ve bunama gibi serbest radikal hasarı içeren diğer beyin sorunları için potansiyel bir tedavi olarak da görülebilir.
Güçlü antioksidan özellikleri sayesinde alfa lipoik asidin vücuttaki iltihabı azaltabilme özelliği de söz konusu olabilir.
Alfa lipoik asit vücutta doğal olarak üretilse de çok yüksek miktarda bir üretim sağlamaz. Bu bağlamda alfa lipoik asit için besinlerden veya takviyelerden faydalanılabilir. Özellikle kırmızı et ve sakatatlar güçlü alfa lipoik asit kaynaklarıdır.
Alfa lipoik asit açısından zengin besinler arasında kırmızı et, sakatatlar, brokoli, ıspanak, havuç, brüksel lahanası, domates, patates ve bezelye yer alır. Ayrıca bu listeyi genişletmek mümkündür.
Alfa lipoik asit açısından zengin olan besinler şu şekildedir:
Vücudun doğal olarak ürettiği alfa lipoik asit bazı besinlerin içinde yer aldığı gibi takviye şeklinde de kullanılabilir. Hem alfa lipoik asit açısından zengin besinler tüketerek hem de takviye yoluyla antioksidan desteği sağlayabilirsiniz. Kapsül veya tablet şeklinde alfa lipoik asit takviyeleri mevcuttur. Ancak kullanımı ve dozu konusunda doktora danışarak karar vermek önemlidir.
Alfa lipoik asit genel olarak güvenli takviyeler arasında yer alır ancak bazı durumlarda birtakım reaksiyonlara yol açabilir. Bu etkiler arasında döküntüler, mide bulantısı, mide ekşimesi ve kusma yer alabilir. Ancak bu olası yan etkilerin görülme sıklığı azdır.
Alfa lipoik asit aynı zamanda bir asit olduğundan reflüyü tetikleme olasılığı da bulunur. Dozajla birlikte küçük bir atıştırmalık (tuzlu kraker gibi) yemek, mide ekşimesi veya reflüyü hafifletmeye yardımcı olabilir.
Tüm bu bilgilerle birlikte alfa lipoik asit kullanımı konusunda doktor kontrolünde süreci yönetmek daha sağlıklı sonuçların ortaya çıkmasına katkı sağlar.
Alfa lipoik asit (ALA), insan vücudunun her hücresinde doğal olarak bulunan bir yağ asididir ve antioksidandır.
Alfa lipoik asit, vücuttaki iltihabı azaltabilen, kan şekerini kontrol edebilen, cildi onarabilme özelliği bulunan, kalp hastalığının risk faktörlerini düşürebilen ve beyin fonksiyonlarını koruyabilen doğal bir antioksidandır. Vücut az miktarda alfa lipoik asit ürettiği için besin veya takviye yoluyla alfa lipoik asit alınabilir. Ancak takviyelerin besinlere oranla daha güçlü katkı sağladığı değerlendirilir.
Hamile kadınlar ve emziren annelerin alfa lipoik asidi kullanmaları önerilmez. Ayrıca etkileşime girme riskine karşı kan şekerini düşüren ilaçlar veya takviyeleri, tiroid ilaçlarını ve kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçları kullanan kişilerle kanser tedavisi görenlerin alfa lipoik asit takviyesi kullanmadan önce doktora danışması gerekir.
Alfa lipoik açısından en zengin besinler arasında karaciğer ve böbrek gibi sakatatlar ile ıspanak ve brokoli gibi yeşil sebzeler yer alır.
Alfa lipoik asit cildi koruyup onarabilme özelliği sunarak cilt yaşlanmasını geciktirebilir. Bu da cildin genç kalmasına olanak sağlayabilir.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 16 Ocak 2025
Detaylı bilgi için iletişime geçin.
