Yükleniyor

Üreter Taşı nedir? Belirtileri ve tedavisi

Üreter Taşı nedir? Belirtileri ve tedavisi

Böbreklerde oluştuktan sonra idrar kanalına düşen üreter taşları, dayanılmaz bir ağrıya neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Farklı nedenlerle oluşan üreter taşları; cinsine, büyüklüğüne ve bulunduğu yere göre farklı yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Bülent Altunoluk, üreter taşlarıyla ilgili bilgi verdi.

İçindekiler

Üreter taşı nedir?

Böbrekte üretilen idrarı mesaneye taşıyan ve boşaltım sırasında idrarın dışarı atılmasına yardımcı olan idrar borusuna üreter denilmektedir. Kanın temizlenmesi sürecinde mineral ve tuzlardan oluşan sert tortular, vücut dışına atılamadığı için böbrek taşlarına neden olmaktadır. Böbrek taşları genelde sağ ve sol üretere düştüklerinde fark edilmekte, tıkayıcı etkileri nedeniyle sorun haline gelmektedir. Yani böbreklerde oluşan ve üretere düşerek rahatsızlığa neden olan taşlar, üreter taşı olarak adlandırılır. İdrar yolunun bazı noktaları normalden daha dardır. Bu dar noktalar; üreterin böbrek ile birleştiği, orta bölümde damarları çaprazladığı ve üreterin mesaneye giriş yaptığı yerlerdir. Böbreklerden çıkan taşlar bu dar noktalarda üreterin tıkanmasına neden olabilir. Bu darlık noktalarında sıkışan taşlar bazı durumlarda kendiliğinden düşebilecek kadar küçükken, bazı durumlarda müdahale olmadığı sürece düşmeyip tıkanıklığa neden olacak kadar büyük boyutlu olabilir.

Üreter taşı neden olur?

İdrardaki mineral ve tuz seviyelerinin yükselmesi, üriter taşlarına neden olmaktadır. Yer değiştirme sırasında bu taşlar idrar borusuna düşerek ve orada birikerek üreter taşı oluşturur.

  • Yeteri kadar sıvı alınamaması, üreter taşlarının oluşmasında önemli bir etkendir. Vücudun ihtiyacı olan yeterli miktardaki suyun alınmaması, idrarla atılan maddelerin birikmesine neden olmaktadır. Bunlar da idrardaki yoğunluğu artırarak taş oluşumunu tetiklemektedir. Ayrıca aşırı miktarda terleyen kişiler ve sıcak iklim kuşaklarında yaşayanlar risk grubu içerisindedir.
  • Bazı hastalıklar ve sorunlar nedeniyle idrarında sistin, oksalat, ürik asit veya kalsiyum oranı yüksek olanlarda üreter taşı oluşma riski yüksektir.
  • Beslenme üreter taşlarının oluşmasında etkilidir. Sodyum, protein ve şeker oranı yüksek besinlerin tüketilmesi, taş oluşumuna neden olabilmektedir. Yüksek oranda tuz tüketimi böbreklerden atılan kalsiyumu artırdığı için, böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlamaktadır.

Üreter taşı kimlerde olur?

Yapılan araştırmalarda toplumda her 10 kişiden 1’indi herhangi bir aşamada taş oluştuğu belirlenmiştir. En çok 30 ile 50 yaş arasında taş oluşma ihtimali artmaktadır. Yenidoğan dönemi dahil bebeklerde, çocuklarda, gençlerde, yaşlılarda yani her yaşta üreter taşı görülebilmektedir.

  • Yapılan araştırmalarda kadınlara oranla erkeklerde daha çok üreter taşı oluştuğu belirlenmiştir. Erkeklerde, kadınlara oranla 3 kat daha fazla üreter taşı görülmektedir. Bu fark son yıllarda yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler nedeniyle azalmaktadır.
  • Ailesinde üreter taşı olanlarda taş düşürme oranı yüksektir. Genetik nedenler taş oluşumunda önemli bir nedendir.
  • Kronik idrar yolu enfeksiyonu, Crohn hastalığı ve renal tübüler asidoz hastalığı gibi sorunlar üreter taşlarına neden olabilmektedir.
  • Obez ve aşırı kilolularda üreter taşlarının oluşma oranı yüksektir.
  • Uzun süre kalsiyum takviyesi alanlar ile yüksek miktarda D vitamini kullanmak üreter taşlarının oluşmasını tetiklemektedir.

Üreter taşının belirtileri nelerdir?

Taşlar genelde idrar yoluna düştüklerinde belirti vermektedir. Taşlar üreteri tıkayarak idrar geçişini engelledikleri aşamada şiddetli ağrı başlamaktadır.  

  • Taşın en önemli belirtisi şiddetli ağrıdır. Ağrı böbreklerde, sırtta, kaburgaların altında, kasıklarda ve karnın altında yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Özellikle idrar yaparken seviyesi artan ağrı belirleyici bir belirtidir. Ağrı seviyesinde dalgalanmalar olabilmektedir.
  • Mide bulantısı ve kusma önemli bir belirtidir. 
  • İdrar rengi ve kokusu değişebilmektedir.
  • Sürekli olarak idrar olmadığı halde tuvalete gitme hissi ile her defasında az miktarda çıkan idrar belirtiler arasındadır.
  • İdrar yaparken oluşan yanma hissi oluşmaktadır.

Üreter taşının çeşitleri nelerdir?

Üreter taşları gibi taşın yapısına göre çeşitlendirilir. Üreter taşlarının yaklaşık olarak % 75’i kalsiyum oksalat taşlarıdır. Çok nadir de olsa fosfat ve ürik asit taşları da görülmektedir. Ayrıca üreter taşları kanalda bulunduğu yere göre üst uç, orta kesim ve alt uç taşları olarak sınıflandırılabilir.

Üreter taşının teşhisi nasıl yapılır?

Üreter taşının teşhisinde ilk aşama hastanın şikayetlerinin dinlenmesidir. Ardından fiziksel muayene yapılır. Fiziksel muayene sırasında karın ve böbreklerin bulunduğu bölgelere elle vurulduğunda hissedilen ağrı taşın varlığına işaret eder. Özellikle taşın bulunduğu tarafta şiddetli ve keskin bir ağrı vardır. İdrar ve kan tahlili gibi laboratuvar testleri de teşhis için kullanılan yöntemler arasındadır. Özellikle idrar tahlili sonucunda idrarda kanama görülmesi üreter taşının varlığından şüphelenilmesine neden olmaktadır. Kesin tanı için yararlanılan görüntüleme yöntemleri hem teşhis hem de taşın büyüklüğü ve yerinin belirlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. Röntgen grafisi düşük oranda taşların durumu hakkında bilgi verebilmektedir. Ultrasonografi ise sadece idrar yolunun alt ve üst bölgelerinin görüntülenmesinde etkili olurken, orta üreter hakkında net görüntü veremeyebilir. Bu amaçla son yıllarda ilaçsız olarak çekilen Bilgisayarlı Tomografi (BT) incelemesiyle en net sonuç alınmaktadır.

Üreter taşının tedavisi nasıl yapılır?

Üreter taşının tedavisi taşların kanaldaki yeri, sayısı ve boyutlarına göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak 5 milimetrenin altındaki taşlar kendiliğinden düşer. Bütün taşlar için tedaviye gerek yoktur. Eğer taş, rahatsızlığa neden oluyorsa ve doğal yollarla düşmüyorsa tedavi süreci başlar.

  • Üreter taşının tedavisi için şok dalgaları ile taş kırma (ESWL) ve endoskopik üreter taşı tedavisi (URS) yapılabilir. Hangi tedavinin uygun olduğu birçok faktöre bağlıdır. ESWL yönteminde dışarıdan ses ya da şok dalgaları verilerek taşın kırılması hedeflenir. ESWL uygulamasında üreter taşlarının boyutları ve yeri büyük önem taşır. Böbrek çıkış noktasının yakınında ve üst kısımda bulunan taşlarda bu yöntemin başarılı sonuçlar vermektedir.
  • Mesanenin yakınında ve üreterin alt ucunda yer alan taşlar için genellikle endoskopik cerrahi yöntemine başvurulur. Üreteroskopik litotripsi ya da kapalı üreter taşı ameliyatı olarak da bilinen yöntem, optik kamera yardımıyla idrar kanalına girerek hem taşın görüntülenmesi hem de aynı anda kırılarak temizlenmesi işlemini içeren cerrahi bir tedavi yöntemidir.

Üreter taşı hakkında sık sorulan sorular

Üreter taşının olduğu nasıl anlaşılır?

Eğer hasta daha önceden taş düşürmüşse, ortaya çıkan belirtilerden yine taş düşürdüğünden şüphelenebilir. Daha önce taş öyküsü yoksa yukarda bahsedilen belirtiler varsa üriner sistem taş hastalığından şüphelenmek gerekir.

Üreter taşı nasıl düşürülür?

Üreter kanaldaki 5 milimetrenin altındaki taşlar kendiliğinden düşebilmektedir. Bol su ve hareket, taşların düşmesine yardımcı olur. Üreter kanalları genişletici ilaçlar sayesinde de taş düşürmek mümkündür. Ancak 5 milimetrenin üstündeki taşlar operasyon yolu ile alınmaktadır.

Üreter taşının bitkisel tedavisi var mı?

Üreter taşlarının düşmesini kolaylaştıran çeşitli bitkisel tedaviler bulunabilmektedir. Hangisinin uygun olduğunun belirlenmesi için uzman hekime danışılması gerekir.

Üreter taşı alınmazsa sorun olur mu?

Üreter taşının düşmemesi ya da alınmaması sonrası böbrekte oluşan geçici tıkanıklık kalıcı hale gelip geri dönüşü olmayan böbrek hasarına ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. O yüzden eğer üreter taşı kanalı tam tıkayıp idrar akımını engelliyorsa taşa en kısa zamanda müdahale edilmesi gerekmektedir. Taşın düşmesi beklenecekse böbrek fonksiyonları yakın takip edilmeli ve ultrasonografi ile böbrekte şişlik olup olmadığı ya da şişliğin artıp artmadığı gözlenmelidir.

Üreter taşı hamilelerde olursa ne olur?

Gebenin daha önce taş öyküsü varsa tekrar taş olabileceğinden şüphelenilmelidir. Genellikle gebeliğin sonlarında oluşan taşlar sorun olmaktadır. Gebelik nedeniyle radyasyon içeren görüntüleme teknikleri kullanılamayacağı için sadece USG ile böbreğin şişip şişmediği takip edilmelidir. Anne adayının ağrıları, böbrekteki şişlik oranı yakından takip edilmelidir. Ağrılarında artış varsa ya da böbrekte şişlik artıyorsa üreter taşı düşünülerek endoskopik işlem yapılmalıdır.

Üreter taşı çocuklarda olur mu?

Üriner sistem taşları 10 yaşın altında erkeklerde, 10 yaşın üzerinde ise kızlarda daha sık görülmektedir. Ailede taş öyküsünün varlığı önemlidir. Çocuklarda taş hastalığının tedavisi erişkinlerdekine benzer şekilde yapılmaktadır. Sadece endoskopik işlemlerde kullanılan enstrümanlar daha küçük boyuttadır.

Üreter taşının düştüğünü nasıl anlarız?

Ağrılar bir anda kesildiyse, idrar yaparken bir parçanın çıktığı hissedilirse ve uzun süredir ağrı olmuyorsa böbrek taşının düştüğü sonucuna varılır.

Üreter taşına hangi durumlarda müdahale gereklidir?

Üreter taşı idrar yolundan geçemeyecek kadar büyükse, ilaç tedavisi görülmesine ve yeterince beklenilmesine rağmen ağrı devam ediyorsa ve taş üreterden mesaneye doğru ilerlemiyorsa, böbrek fonksiyonları bozulmuşsa, üre değeri yükselmişse müdahale kesinlikle gereklidir.

Kanala düşen böbrek taşı kaç günde düşer?

Üreterde doğuştan gelen veya sonradan oluşan darlık ile açılanma gibi anatomik bozukluk yoksa ortalama 5 milimetreden küçük taşlar kendiliğinden düşebilmektedir. Ancak kaç günde düşeceği konusunda net bir bilgi verilmez.

Güncelleme Tarihi : 11 Ocak 2024

Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2022

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al