Yükleniyor

Venöz Yetmezlik Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Venöz Yetmezlik Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

medical-units-icon

İlgili Tıbbi Birimler

Venöz yetmezlik, bacak toplardamarlarında kanın kalbe geri akmasını engellemesidir. Normalde damarlarda yer alan kapakçıklar kanın kalbe doğru akmasını sağlar ancak venöz yetmezlikte bu kapakçıklar doğru çalışmaz, kan kalbe akmaz ve damarlarda toplanarak damar duvarını zorlar. Bacaklarda şişlik ve deri renginde değişiklik ve kronik ağrıya neden olur.

İçindekiler

Venöz Yetmezlik Nedir?

Venöz yetmezlik yani toplardamar yetmezliği, derin, yüzeyel ve birleştirici toplardamarların kapakçıklarının bozulmasıyla kanın kalbe geri akamadığı bir hastalıktır.

Venöz Yetmezlik Neden Olur?

Toplardamar içindeki kapakçık yapısının bozulması, damar duvarındaki bir takım değişiklikler gibi bozulmalar bazen genetik şekilde de olabilir. Bu nedenle aile fertlerinin bir ya da birkaçında varis olan kişilerde varis çıkma ihtimali yüksektir. Uzun süreler ayakta çalışılan meslekler variste risk faktörüdür. Bazen de yüzeyel toplardamar iltihapları şeklinde başlayabilir. Yani uzun süre yatmayı gerektiren geçirilmiş büyük ameliyatlarda varis gelişebilmektedir. Bazen hamilelik sürecinde ya da doğum kontrol hapı kullanımı da bu tip trombozlara neden olabilmektedir.

Bu durum bazen hayati risk de yaratabilmektedir. Derin toplardamardan akciğere giden bu pıhtılar akciğer embolisi yaparak hayati riske neden olabilmektedir. Hayati risk ortaya çıkmadığı zaman ise bu hastalarda ikincil venöz yetersizlik tablosu ortaya çıkmaktadır. Bu pıhtılara her zaman cerrahi müdahale tavsiye edilmez. Genelde pıhtı eritici bazı yöntemler uygulanmaktadır. Örneğin pıhtı eğer kasık seviyesinin üstünde bir toplardamarı tıkamadıysa cerrahi girişim gerektirmemektedir. Varisin bir diğer sebebi işte bu derin ven trombozu adı verilen durum yerine ikinci ihtimal olarak gelişen varislerdir. Bunların dışında bilinenin aksine kadın olmak variste bir risk faktörü değildir. Varis erkeklerde de en az kadınlardaki kadar gelişebilmektedir.

Venöz Yetmezlik Belirtileri Nelerdir?

Venöz yetmezlik, başlangıçta yüzeyel varisler şeklinde başlayıp, ayak çapında artma ve sonrasında ciltte renk değişiklikleri, koyulaşmalar ve çatlama gibi belirtilere neden olur. Sonunda toplardamar sisteminde ayak bileğine çok basınç bindiği için ayak bilek çevresinde ya iç ya da dış yanda varis ülseri olarak bilinen yaralar ortaya çıkar.

Venöz yetmezlik belirtileri şöyledir:

  • Bacaklarda ağrı ve yorgunluk
  • Bacak derisinde kırmızımsı-kahverengi görüntü oluşması
  • Bacaklarda yanma ve karıncalanma hissi
  • Geceleri bacakta kramp yaşanması
  • Bacaklarda ve ayakta ödem oluşması
  • Ayak bilekleri çevresinde açık yaralar
  • Varisli damarlar

Venöz Yetmezlik Nasıl Teşhis Edilir?

Venöz yetmezliğin neden olduğu ayak ağrısı, bacaklarda çap genişlemesi, ciltte herhangi bir bozulma, varis görünümü venöz yetmezlik bulgularıdır. Doktorun yapacağı fiziki muayene ardından renkli doppler ultrason yardımı ile damarlardaki kan akışı incelenerek tanı konulur. Sanıldığının aksine anjiyo ya da iğneli ağrılı herhangi bir işlem gerekmez. 

Venöz Yetmezlik Nasıl Tedavi Edilir?

Venöz yetmezlik  hastalarında genelde varisler ihmal edilmiş, uzun yıllar bu varislerle yaşanmış ve hiç varis çorabı kullanılmamıştır. Bu tabloyu ortaya çıkaran bir noktada ihmaldir. Venöz yetmezliğin amacı önce varis tedavisidir ki, varisler ilerleyerek venöz yetmezlik tablosunu ortaya çıkarmasın. Tablo venöz yetmezliğe dönüştü ise tedavi, derin toplardamar tıkanıklığını ortadan kaldırmak için ameliyatı içerebilir. Eğer toplardamarda tıkanıklık yoksa lazer ameliyat ile basit bir şekilde venöz yetersizlik tedavi edilir.

Ancak varis ülseri oluştuysa, Bandaj tedavileri, çok sıkı ülser kiti adı verilen özel varis çoraplarının kullanılması gerekir. Bunlara ek olarak yara bakımı için pansumanlar ve yara iyileştirici kremler kullanılır. Hatta bazen sadece kalp damar cerrahı değil plastik cerrahın da yara bakımı aşamasında devreye girmesi gerekebilmektedir. Çok ileri iyileşmeyen yaralarda “VAC”  tedavisi adı verilen vakum tedavileriyle bandaj ve sıkı çoraplar kullanarak kronik venöz yetersizlik tablosu geriletilir.

Hasta bir müdahale yapılamayacak durumda ise, kronik venöz yetersizlik derin toplardamarda eski bir tıkanıklığa bağlı geliştiyse bu durum hasta hemen hemen ömür boyu sıkı bir varis çorabı giymek zorunda kalır. Kasık seviyesi altında kronik damar tıkanıklığı olan hastalarda ameliyat gerekmez. Sadece sıkı çorap ve ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Amaç yeniden varis ülseri oluşumunu engellemektir. Hastalar açısından en önemli nokta varisler çıktığı anda ihmal edilmemesidir. Burada amaç sadece görüntüyü düzeltmek değildir. Hastanın varis ülserine kadar giden kronik venöz yetersizlik tablosuna girmesini engellemektir. Bu nedenle varis hastalığı ihmal edilmemelidir.

Venöz Yetmezliğine Ne İyi Gelir?

Venöz yetmezlikte, uzanırken bacakları yüksekte tutmak ve kompresyon çorapları kullanmak şişliği ve kan akışını artırmaya yardımcı olur.  Ayrıca kan akışını iyileştirmek için düzenli egzersiz de önemlidir. Diüretik olan idrar söktürücülerde bacaklardaki şişliğin giderilmesi için kullanılır. 

Kronik Venöz Yetmezlik ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular 

Venöz yetmezliği tedavi edilmezse ne olur?

Bacağın çapında artma durumundan varis ülserine kadar giden bir spektrumda çok ciddi durumlara yol açabilir.

Venöz yetmezlik kronik hastalık mıdır?

Venöz yetmezlik kronik bir hastalıktır. Kronik venöz yetersizlik olarak adlandırılmaktadır. Çünkü 5-10 yıllar içerisinde gelişen, toplardamarların kapakçıklarının hamilelik, bazı ilaçların kullanımı, uzun süreler ayakta kalma ya da hızlı kilo alımı gibi sebeplerle bozularak toplardamarlarda normalde yukarı gitmesi gereken kanın aşağıya kaçıp özellikle ayak bileği çevresinde toplardamar dolaşımını etkileyerek öncelikle oradaki doku beslenmesini bozup, ağrı, şişlik, dolgunluk gibi şikayetlerin yanı sıra varislerin ortaya çıkması ve en son cilt dokusunu da bozarak staz dermatiti adı verilen tablonun ortaya çıkması durumudur. Kronik venöz yetersizliğin en ağır tablosu da varis ülserlerinin ortaya çıkmasıdır. Varis ülserleri ayak bileğinin iç ya da dış kısmında ortaya çıkan yaralardır.

Kronik venöz yetersizliğin klinik sınıflamalarının en ağır şekli varis yaralarının ortaya çıktığı hasta için de doktor için de tedavide ciddi zorluklar oluşturan halidir. Üçlü bandaj tedavileri, çok sıkı varis çorapları, ciddi yara bakımı ve bazense vakum uygulamaları gibi ileri klinik tedaviler gerektiren ve tedavisi bazen aylar süren bir sorundur. Bu nedenle kronik venöz yetersizlikte hastalar bu aşamaya gelmeden; ilk şikayetler ortaya çıkmaya başladığında yani ameliyat kriterleri ortaya çıktığında hastalar bu ameliyattan kaçınmamalıdır. Çünkü hastalar genelde varisi kozmetik bir sorun olarak görmek de ya da başka bir yanlış inanışla tedavi olsalar dahi yeniden varisin tekrarlayacağını zannetmektedir. Bu nedenle yıllarca ameliyatlarını erteleyen hastalar bulunmaktadır. Oysa artık varis ameliyatları çok basit yöntemlerle yapılabilmektedir. Bu nedenle venöz yetersizliğin en son aşaması olan varis ülseri aşamasına gelmeden tedavi olmak önem taşımaktadır. Ameliyat, varislerin ilerleyişinin durmasını sağlar. Ameliyat sonrası lokal bölgelerde küçük ya da orta büyüklükte varisler bazen görülebilse de asıl sorun olan varis ülserine varmasını engeller. Ameliyatın amacı budur.

Kronik venöz yetmezlik kalp ile ilgili sorunlara yol açar mı?

Kronik venöz yetersizlik tek başına kalple ilgili bir soruna yol açmamaktadır. Venöz yetersizliği olan hastanın kalbinde damar problemi, koroner kalp hastalığı gibi riskler oluşturması söz konusu değildir. Kalpteki koroner kalp hastalığına yol açan süreç atardamarlarda olan problemlerdir. Damar kireçlenmesi atardamarlarda olan ateroskleroz adı verilen damar sertliğinin bir sonucudur. Ancak derin ven trombozu durumu akciğer embolisi yarattıysa akciğer basıncının artmasına yol açarak sağ kalp yetmezliğine yol açabilir. Bunun tedavisi cerrahidir ancak tek başına kronik venöz yetersizlik kalpte bir probleme yol açmaz.

Kronik venöz yetersizlik ameliyatı kaç saat sürer?

Geçmişte varis ameliyatları kasık, bilek ve dize yapılan kesilerle damarı çekip çıkararak gerçekleştirilmekteydi. Ancak artık yaklaşık 25 yıldır uygulanan endovenöz, lazer, radyofrekans ya da son 5-6 yıldır uygulanan Glue tedavileriyle buna gerek kalmadan başarılı bir şekilde cerrahi işlemler gerçekleşmektedir. Cerrahi kesi yapılmadan, sadece iğne deliğinden damarın içine girerek yapılan bu yöntemlerin süresi ameliyathanede sadece 3-4 dakika sürmektedir. Ancak hastanın ameliyat için hazırlanması, cerrah tarafından içi temizlenen varislerin miktarı ve sonrasındaki aşamalarla birlikte 40-45 dakikayı bulmaktadır. Bacakta parmak büyüklüğündeki varisleri kalp damar cerrahları temizlemektedir. Bazı kliniklerde bu temizlik işlemi yerine sadece ana damar lazer ile yakılarak, kozmetik bozukluğa yol açan ve ileride derin ven trombozuna yol açabilecek pakeler alınmamaktır. Bu durumda hastalar ikinci bir işleme ihtiyaç duymaktadır. Ancak yapılması gereken bu pakelerin de temizlenerek hastayı ikinci bir işleme zorunlu bırakmamaktır. Bu varis pakelerinin yoğunluğuna göre de hasta ya aynı gün taburcu olmakta ya da bir gün yatış sonrası taburcu olmaktadır. O gece hasta ayağında bandaj ve sıkı çoraplarla kalmaktadır. Ancak işlemden 2-3 saat sonra yürüyebilir hale gelmektedir.

Kronik venöz yetersizlik ameliyatı sonrası günlük yaşama dönüş ne kadar sürededir?

Hastada çok pake yoksa ve sadece lazer işlemi uygulandıysa aynı gün taburcu olmakta ve yaklaşık 10-15 gün varis çorabı giymek koşuluyla hasta günlük yaşamına dönebilmektedir. Ancak uzun süre ihmal edilen bir tablo ise ve pakeler çok fazlaysa hasta bir gece hastanede kalmakta, evde de bir gece çorap ve bandajla kalmakta sonrasında bandajlar çıkarılarak yine 10-15 gün çorap giymek koşuluyla normal hayata dönülebilmektedir.

Varis ülseri gelişen hastalar ayağını kaybedebilir mi?

Hayır, atardamar problemleriyle ayakta başlayan kangren yukarıya doğru çıkmaktadır. Ancak varis hastalarında varis yaraları parmak ucunda olmaz genelde ayak bileği çevresinde olur. Bu cilt bozukluğunun en son aşamasıdır. Fındık büyüklüğünde başlayarak elma büyüklüğüne kadar ulaşan büyüklükte yaralar halini alabilir. Ancak iyi tedavi edilmezse ciddi enfeksiyon ve problemlere yol açabilir. Bu nedenle tedavi mutlaka bir kalp damar cerrahı tarafından yapılmalıdır.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.

Güncelleme Tarihi : 28 Kasım 2024

Yayınlanma Tarihi: 28 Kasım 2024

Bu Konuda Uzman Doktorlar

İletişim Formu

Detaylı bilgi için iletişime geçin.

* Bu alan gereklidir.
Sosyal Medya Hesaplarımız
Canlı Destek Kolay Randevu Al