Kolera hastalığı, vibrio cholerae adlı toksijenik bir bakterinin neden olduğu bakteriyel ince bağırsak hastalığıdır. Kolera genellikle kirli su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerlerde, bakterinin içecek ve yiyeceklere bulaşması ile yayılır. Hızlı bir şekilde yayılan ve ciddi bir hastalık olan kolera, hastalarda şiddetli ishal ve dehidrasyona neden olarak ölüme sebebiyet verebilir.
- Kolera Hastalığı Nedir?
- Kolera Hastalığı Neden Olur?
- Kolera Hastalığı Nasıl Bulaşır?
- Kolera Belirtileri Nelerdir?
- Kolera Hangi Sorunlara Neden Olabilir?
- Kolera Nasıl Teşhis Edilir?
- Kolera Hastalığından Korunma Yöntemleri
- Kolera Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
- Kolera Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular
- Koleralı hasta ne zaman doktora gitmeli?
Kolera Hastalığı Nedir?
Kolera, vibrio cholerae bakterisiyle kontamine olmuş yiyecek veya suyun tüketilmesiyle oluşan akut bir ishal enfeksiyonudur. Kolera hastalığı ile birlikte şiddetli ishal ve susuzluk meydana gelir.
Kolera hastalığına uygun su kaynakları ve kanalizasyonun bulunmadığı az gelişmiş ülkelerde daha sık rastlanır. Modern kanalizasyon ve su arıtma altyapısına sahip, sanayileşmiş ülkelerde kolera hastalığı hemen hemen ortadan kalkmış olsa da Afrika, Güneydoğu Asya ve Haiti gibi daha az gelişmiş ülkelerde hala görülmektedir. Hastalığın önlenmesi temiz su kaynaklarının bulunması büyük önem arz ederken kişinin el hijyenine dikkat etmesi hijyen eksikliği bulunan bölgelerdeki yiyecek ve içeceklere karşı dikkatli olması gerekir.
Kolera hastalığında ortaya çıkan yaygın belirtiler ishal ve dehidrasyondur. Dehidrasyon aynı zamanda vücudun susuz kalması anlamına gelir. Nadiren ve özellikle şiddetli vakalarda ise şok ve nöbetler görülebilir. Özellikle sulu ishal ve vücudun susuz kalması çok şiddetli kolera vakalarında ölümle sonuçlanabilir. Bu yüzden tıbbi tedavi kritiktir. Koleranın tedavi yöntemleri arasında ise rehidratasyon, intravenöz sıvılar ve antibiyotikler yer alır.
Kolera salgınları hangi bölgelerde daha çok görülür?
Ortaya çıkan kolera salgınları daha çok sıcak iklimlerde yaygındır. Meydana gelen salgınlar bazen deprem ve kasırga gibi doğal afetlerden sonra ortaya çıkar. Bu afetler kanalizasyon sistemlerine zarar verebilir. Oluşan zarar sonrası kanalizasyon sistemi zarar görür ve su kalitesi bozulur. Sağlıklı su kaynaklarının bulunmadığı bölgelerde de kolera salgınları patlak verebilir.
Bununla birlikte kolera hastalığı kalabalık, savaş ve kıtlık olan yerlerde de yaygın olarak ortaya çıkar. Bu bölgelere örnek olarak Afrika, Güney Asya ve Latin Amerika'nın bazı bölgeleri verilebilir.
Kolera Hastalığı Neden Olur?
Kolera hastalığının ortaya çıkmasına neden olan bakteri vibrio cholerae bakterisidir. Bu bakteri ile kontamine olmuş yiyecek veya suyun tüketilmesi sonucu, bakterinin ince bağırsakta salgıladığı toksinler kolera hastalığına yol açar. Bu toksinler bağırsaklardan büyük miktarlarda sıvı salgılanmasına neden olur ve buna bağlı olarak ishal ve vücutta hızla sıvı ve elektrolit (vücut tuzları) kaybı yaşanır. Bu kayıpların şiddetli olduğu kolera vakalarının ölümle sonuçlanması da söz konusudur.
Kişi, vibrio cholerae bakterisi içeren yiyecek veya su tükettiğinde bu bakteriler vücudun içinde büyür. Bu bakteriler daha sonra ince bağırsakların sıvı salgılamasını (sızdırmasını) sağlar ve bu da aşırı sulu olacak şekilde ishale yol açar. Kolera genellikle kişiden kişiye doğrudan yayılmaz ancak dışkı yoluyla besinleri kontamine edebilir. Bu nedenle hastalığın yayılmasını önlemek için ellerin yıkanması ve hijyene önem verilmesi gerekir.
Kolera Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Kolera bakterisi dışkı yoluyla bulaşır. Hastalıkla enfekte olmuş kişinin dışkısı ile kontamine olmuş yiyecek veya suyun tüketilmesi ile hastalık bulaşır. Yiyecek ve içeceklere dışkı bulaşması gerekir. Enfekte olan kişinin tuvaletini yaptıktan sonra elini doğru bir şekilde temizlememesi, ellediği yiyecek ve içeceklere bakterinin bulaşmasına neden olacaktır. Koleranın kişiden kişiye bulaşması ise eğer el hijyenine dikkat edilirse söz konusu değildir.
Kolera Belirtileri Nelerdir?
Kolera olan kişi bakteri ile enfekte olduktan 12 saat-5 gün içinde semptomları yaşamaya başlar. Kolera hastalığı bazen pirinç suyu gibi tanımlanan, şiddetli, aşırı sulu ishal ve kusma belirtileri ile ortaya çıkar. Bunlara karın veya bacak krampları, ağız kuruluğu, susuzluk, idrarda azalma, şiddetli vakalarda ise şok ve nöbetler eşlik eder.
Kolera hastası yaklaşık 10 kişiden 1'i şu belirtileri yaşar:
- Bol sulu ishal
- Kusma
- Karın ve bacaklarda kramp
- Vücutta aşırı sıvı kaybı
- Şok
- Ağız kuruluğu
- İdrar çıkışında azalma
- Huzursuzluk
- Sinirlilik
- Kan basıncının düşmesi
- Cilt mukozalarında kuruma
- Cildin elastikiyetini kaybetmesi
- Kalp atışının hızlanması
- Gözlerin çukurlaşması
Kolera hastalığında ortaya çıkan hafif semptomlar birkaç gün içinde kendiliğinden geçebilir ancak dehidrasyon çok hızlı bir şekilde ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple erken tedavi kişinin hayatını kurtarabilir.
Bol sulu ishal
Vibrio cholerae bakterisinin bulunduğu besinlerin tüketimi sonucu bakteri bağırsaklara karışır ve bağırsak sistemine zarar verir. Bu zararla birlikte bol sulu bir şekilde sulu ishal görülebilir. Bu ishal kolera hastalığının en yaygın ve ilk belirtisidir.
Kusma
Sulu ishal ile birlikte kusma da koleranın en sık görülen belirtileri arasında kabul edilir. İshal ve kusmanın şiddetli görüldüğü vakalarda vakit kaybetmeden doktora başvurmak erken teşhis ve tedavi açısından hayatidir.
Vücutta aşırı sıvı kaybı
Dehidrasyon olarak bilinen vücudun aşırı sıvı kaybetmesi genellikle ishal sonrası gelişir. İshal ile birlikte vücut bolca su kaybeder ve normalin üstünden bir sıvı kaybı ile karşı karşıya kalınır. Bu sıvı kaybı aynı zamanda kişide ağız kuruluğu da yaratır.
Şok ve nöbetler
Vücut sıvılarının hızlı ve kontrolsüz bir şekilde azalması şok etkisi yaratabilir. Nadir de olsa kolera hastalığında şok ve nöbetlerin görüldüğüne rastlanabilir. Bu durum kişinin hayatını tehdit eden bir unsurdur.
Kolera Hangi Sorunlara Neden Olabilir?
Kolera tedavi edilmediği takdirde hastada günde 10-15 litre sıvı kaybına neden olabilir. Ciddi sıvı kaybı yaşayan hastalar saatler içinde şok ve ölümle karşılaşabilmektedir. Kolera hastalarda şu sağlık problemlerine de neden olabilir:
- Tansiyon düşüklüğü (Hipotansiyon)
- Kanda düşük potasyum (Hipokalemi)
- Kalp atım hızında artış
- Ağız kuruluğu
- Cilt elastikiyetinde azalma
Ayrıca tedavi edilmeyen koleranın hastada yarattığı ciddi dehidrasyon şunlara yol açabilir:
- Böbrek yetmezliği
- Şok
- Koma
- Ölüm
Kolera Nasıl Teşhis Edilir?
Kolera belirtisi ile hastaneye başvuran hastaya doktor tarafından fiziki muayene yapılır. Kolera teşhisinin kesin konulması için hastadan gaita(dışkı) örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Hastadan alınan gaita örneği özel bir mikroskop aracılığıyla görüntülenir. Gaita testinde vibrio cholera bakterisinin görülmesi üzerine hastaya kolera teşhisi konularak tedavi planlaması yapılır. Hastalığın erken teşhis edilmesi tedavideki başarı şansını artıran bir faktördür.
Kolera Hastalığından Korunma Yöntemleri
Kolera hastalığından korunmak için öncelikle el hijyenine dikkat etmek, sağlıklı su ve gıda kullanmak gerekir. Kolera etkeni Vibrio cholerae kirli sularla çok kısa sürede, çok sayıda insana bulaşabilir.
Koleradan korunmak için şunlara dikkat etmek gerekmektedir:
- Tuvalet sonrasında ve gün içinde gerektikçe eller su ve sabunla yıkanmalı.
- Su ve sabun bulunamayan durumlarda en az %60 alkol içeren el temizleyicileri kullanılmalı.
- Gıdayla temas, yemek yeme ve yemek hazırlama öncesinde eller mutlaka yıkanmalı.
- Kolera varlığında tuvalet, banyo, lavabo gibi kirli yüzeylerin dezenfeksiyonunda çamaşır suyu 10 kat sulandırılarak (1 birim çamaşır suyu 9 birim su) kullanılmalı.
Koleranın yaygın görüldüğü bir ülke veya bölgelere seyahat edildiğinde ise şu önlemler alınmalıdır:
- Temiz olduğundan emin olunmayan sular içilmemeli.
- Şişelenmiş su ve içecekler tercih edilmeli.
- Temiz olduğundan emin olunmayan sular kaynatılarak, filtre edilerek veya içme suyuna özel dezenfektanları önerilen ölçülerde uygulayarak kullanılmalı.
- Diş fırçalamada musluk suyu kullanılmamalı, temizliğinden emin olunan sular kullanılmalı
- Buzlar temiz sudan hazırlanmamış olabileceği için dışarıda içeceklere buz konulmamalı.
- Yemeden önce soyulamayan, uygun şekilde temizlenemeyen taze meyve ve sebzelerden kaçınılmalı.
- İçecekler uygun şekilde şişelenmiş değilse sokak satıcılarından içecek ve yiyecek alınmamalı.
Kolera Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Kolera sıklıkla ölümle sonuçlanabilen çok ciddi bir hastalıktır. Koleranın primer tedavisi kaybedilen sıvının ağız veya damar yoluyla yerine konmasıdır. Ağızdan alınan sıvılarla sıvı kaybının yerine konmasına çalışılır. Ciddi sıvı kayıplarında özellikle hasta bulantı ve kusma nedeniyle yeterli sıvı ve gıda alamıyorsa damar yoluyla sıvı verilmesi gerekebilir.
Kolera tedavisinde özellikle ciddi seyreden hastalarda sıvı tedavisi yanında hastalığa neden olan mikrobiyal etkene yönelik tedavi yapılır. Gebeler ve ciddi beslenme bozukluğu, HIV infeksiyonu gibi altta yatan hastalığı olan tüm hastalara kolera bakterilerine etkili antibiyotik tedavisi verilir. Antibiyotikler ishal süresini ve çıkarılan dışkı miktarını azaltarak daha hızlı iyileşmeye yardımcı olur. Antibiyotik tedavisine ise doktor tarafından karar verilir.
Kolera Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular
Kolera ne demek?
Kolera, vibrio cholera bakterisinin neden olduğu ince bağırsağın bulaşıcı ve genellikle ölümcül bir bakteriyel hastalığıdır.
Türkiye’de kolera hastalığı görüldü mü?
Ülkemiz ve bölgemiz de geçmişteki kolera salgınlarından etkilendi. 1831, 1855, 1865, 1892, 1915, 1960, 1970, 1994 yıllarında kolera salgınları görülmüştür. Bu salgınların 1831 ve 1835 salgını gibi bazılarında binlerce kişi yaşamını yitirdi. Ülkemizde son kolera salgınları 1970 yılında İstanbul ve 1994 yılında Ankara’da görüldü.
Koleranın aşısı var mı?
Ağız yoluyla uygulanan zayıflatılmış canlı veya ölü kolera bakterileri içeren aşılar vardır. Kolera aşılarının koruyuculuğu yüksek değildir ve etki süreleri uzun değildir. Bu nedenle seyahate giden herkese rutin olarak uygulanması önerilmez. Kolera aşısı standart koruma ve kontrol önlemlerinin yerini alamaz.
Kolera bulaşması açısından kimler daha yüksek risk altındadır?
Koleranın aktif olarak bulaştığı bir bölgede kolera hastalarını tedavi eden sağlık çalışanları, kolera ile mücadele eden diğer çalışanlar ve temiz gıda ve suya ulaşamayanlar kolera bulaşması açısından daha yüksek risk altındadır.
Koleralı hasta ne zaman doktora gitmeli?
Kolera hastalığının hafif semptomları birkaç gün içinde kendi kendine geçebilir. Ancak şiddetli semptomlarınız varsa ve susuz kalmaya başlarsanız, tıbbi yardıma ihtiyacınız vardır. Çok hızlı bir şekilde sıvı takviyesi yapılması için tedaviye hemen başlanılmalıdır.
Kolera hamile ve çocuklara bulaşır mı?
Kolera ağız yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için dikkat edilmediği takdirde hamile kadınlar, çocuklar ve tüm insanlarda görülebilir.
Hamile ve kronik hastalığı olan kolera hastaları nasıl tedavi edilir?
Kolera hastalığının tedavisi hamile ve ciddi beslenme bozukluğu, HIV infeksiyonu gibi altta yatan hastalığı olan tüm hastalara kolera bakterilerine etkili antibiyotik tedavisi verilir. Antibiyotikler ishal süresini ve çıkarılan dışkı miktarını azaltarak daha hızlı iyileşmeye yardımcı olur.
Kolera hangi sistemin hastalığıdır?
Kolera Vibrio cholerae bakterisinin etken olduğu infeksiyöz bir sindirim sistemi hastalığıdır.
Su kirliliği koleranın dışında hangi hastalıklara neden olur?
Kirli sular ishal, kolera, amipli ve basilli dizanteri, tifo, hepatit A, çocuk felci gibi hastalıkların bulaşmasına neden olabilir.
Kolera hastalığı ilk ne zaman ortaya çıktı?
İlk kolera pandemisi (tüm dünyaya yayılan salgın) Hindistan’da Ganj deltasında Jessore’da bir salgınla başlamıştır. Hastalık ticaret yollarını izleyerek hızla Hindistan’ın çoğuna, Myanmar’a ve Sri Lanka’ya yayılmıştır. Bunun sonrasında son 200 yılda yedi kolera pandemisi görülmüştür. Yedinci kolera pandemisi şu anda devam etmektedir. Afrika, Güneydoğu Asya, Hindistan ve çevresi ve Haiti’de kolera hastalığı varlığını sürdürmektedir. Her yıl dünyada 1.3-4 milyon kolera vakası görüldüğü ve 21 bin ile 143 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Kolera kirli su ilişkisi bağlamı 1854 yılındaki bir vakayla örneklendirilebilir. Tarihler 1854 yılını gösterdiğinde Londra’da kolera salgını sırasında John Snow harita üzerinde kolera vakalarının yerlerini işaretlemiş ve bunun sonucunda salgının kaynağı olduğunu saptadığı tulumba mühürlenmiş ve salgın kontrol altına alınmıştır.
Müsilaj (deniz salyası) koleraya neden olur mu?
Uzmanlar deniz salyasının koleraya neden olmayacağını ifade ederken Marmara Denizi'nin kirli alanlarında bulaşıcı hastalıklara maruz kalınmaması için denize girilmemesi gerektiği uyarısında da bulunmuştu.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 1 Ekim 2024
Yayınlanma Tarihi: 1 Ekim 2024