Kütahya’da eşinin topladığı mantarları yedikten sonra zehirlenen ve karaciğer fonksiyonlarını kaybeden 29 yaşındaki Melek Pekdemir, Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı ve ekibinin başarıyla gerçekleştirdiği karaciğer nakli sonrası hayata döndü. Eşi Erol Pekdemir’in karaciğerinin bir parçasının kendisine nakledilmesi ile ölümün kıyısından dönen genç kadın, eşi ve Prof. Dr. Koray Acarlı’ya çok teşekkür ettiğini belirterek “Bir daha kaynağını bilmediğim herhangi bir besin maddesini tüketmeyeceğim” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Koray Acarlı, “ Doğadan bilinçsizce toplanan mantarlar kişiyi kısa sürede karaciğeri yetmezliğe sürükleyebilir. Melek Hanım yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebilecek ama bu konuda çok dikkatli olunmalı” dedi.
Mantar Hayatına Mal Oluyordu Karaciğer Nakliyle Hayata Döndü
Kütahya’da eşinin topladığı mantarları pişirdikten sonra yiyerek zehirlenen ve karaciğer fonksiyonlarını kaybeden 29 yaşındaki Melek Pekdemir, eşinden aldığı karaciğer parçası sayesinde, Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı ve ekibinin başarıyla gerçekleştirdiği karaciğer nakli hayata döndü.
Kütahya’da yaşayan 29 yaşındaki Melek Pekdemir, eşinin doğadan topladığı mantarları pişirdi. Ailece akşam yemeğinde mantar yiyen Pekdemir, mantarın geri kalan kısmını ertesi gün tüketmek üzere buzdolabına kaldırdı. Sabah uyandığında kalan mantarlarla birlikte pişirmediği mantarları da birbirine karıştırarak yemek hazırladı. Öğle yemeğinde pişirdiği mantarları tüketen Pekdemir, birkaç saat sonra mide ağrısı, mide bulantısı ve kusma durumu yaşadı. “Geçer” diye düşünerek o günü ve geceyi evde geçirdi. Ertesi sabah eşi tarafından banyoda baygın bulunan Pekdemir, Kütahya’da bulunan bir devlet hastanesine bilinci kapalı bir şekilde kaldırıldı. Hastanede tetkikleri yapılan Pekdemir’in karaciğer fonksiyonlarını kaybettiği anlaşıldıktan sonra zamanla yarış başladı. Kütahya’dan İstanbul’a 2 saat içerisinde ambulansla getirilen Melek Demir, Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı ve ekibinin başarılı karaciğer nakli operasyonuyla ölümün eşiğinden döndü.
Ameliyat sürecine dair hiçbir şey hatırlamıyor
Mide bulantısı ve kusmanın başlamasıyla mantardan zehirlendiğini düşündüğünü ifade eden Melek Pekdemir, “Özellikle gece durumum kötüleşti. Ama eşimle çocuklarıma bir şey belli etmek istemedim. Eşim erken kalkıyor, uykusundan etmek istemedim ama sabah beni baygın bulmuş. Sürece dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Doktorlar, bilincimin kapalı olduğunu söyledi” dedi. Hayatın değerini çok daha iyi anladığını ifade eden Pekdemir, “Eşim bana karaciğerini bağışladı. Hem onun değerini daha çok anladım hem de yaşamın değerini. Bir anlık hata ölüme bile neden olabilirmiş meğer. Bundan sonra özellikle yemek konusunda daha dikkatli olacağım. Ölümün eşiğinden beni Koray Acarlı aldı. Ona da minnettarım, eşime de minnettarım” şeklinde konuştu.
2 saat içinde Kütahya’dan İstanbul’a geldiler
Eşine karaciğerini bağışlayan Erol Pekdemir ise, “Melek’i banyoda yerde gördüğüm an çok korktum. Onunla olan anılarım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Çocuklarımızı anneme bıraktım Melek’i hastaneye götürdüm. Hastanede hemen Prof. Dr. Koray Acarlı ile irtibata geçildi ve biz 2 saat içinde hocamızın yanına geldik. Organ nakli ekibi çok hızlı bir şekilde hareket etti ve ameliyata alındık. Çok şükür eşim sağlığına kavuştu” diye konuştu.
Mantar karaciğeri yetmezlik noktasına getirdi
Mantarın özellikle yağışların başladığı dönemde kırsal alanda çokça çıkan bir besin olduğunu söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Koray Acarlı, “Nemli ortamlarda, ağaç kenarlarında yetişen yabani mantarlar yendikten sonra hiçbir belirti vermeyebilir. Bu süre 6 saatten 12 saate kadar uzayabilir. Bu süre sonunda bulantı, kusma, baş ağrısı, halsizlik, bilinç kaybı gibi şikayetler görülür. Mantar zehirlenmesi kalbi, böbrekleri ve karaciğeri olumsuz etkiler. Melek de en zehirli mantar formunu tüketmiş. Bu mantar da karaciğerini yetmezlik noktasına getirmiş. Hastamız hızlı bir şekilde merkezimize getirildi. Yapılan tetkikler, olayın gelişimi ve gidişatı çok acil bir karaciğer naklini gerektirdi. İşte bu noktada canlı vericili naklin gücü ortaya çıkmaktadır. Türkiye şartlarında maalesef organ bağışının düşük, kadavradan alınan organın az olduğu durumlarda hastanın hayatını kurtarmak mümkün olmamaktadır. Biz de bu nedenle Melek’in eşini ve Melek’i ameliyata hızlı bir şekilde hazırladık ve naklimizi hızlıca yaptık. Bundan sonra Melek, düzenli ilaç kullanımı dışında yaşıtlarından farklı olmadan hayatına devam edecek ve rutin kontrollerini yaptıracak” şeklinde görüş verdi.